Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstikbalin Yüzyılı Tanıtım Programı’nda yaptığı konuşmada, “Bugün projelerimizin yeni bir safhasıyla milletimizin karşısındayız, yarın inşallah çok daha yenilerini göreceğiz. Milletimizin asırlardır peşinde koştuğu, Cumhuriyetimizin kuruluşundan itibaren de hep peşinde olduğumuz hayalleri birer birer gerçekleştiriyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) Kahramankazan Merkez Yerleşkesi’nde düzenlenen “İstikbalin Yüzyılı Tanıtım Programı”na katılarak, bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kürsüye gelmesinin ardından Hürjet ve Millî Muharebe Uçağının (MMU) pilotlarına bağlanarak hareket etme talimatını verdi. Hürjet ve MMU, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatı üzerine taksi yaptı.
Hürjet’in sahne önüne gelmesinin ardından gövdesinde Kaan yazılı MMU da sahne önünde belirlenen noktada taksisini tamamladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kaan ve Hürjet’in motor kapatmasının ardından, “Şu anda Hürjet karşımızda ve Kaan’ımız, o da karşımızda. Her ikisini karşımda görünce Yahya Kemal’in şu mısraları aklıma geldi. ‘Şu kopan fırtına Türk ordusudur ya Rabbi/ Senin uğrunda ölen ordu, budur ya Rabbi/Ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed namın/Galib et, çünkü bu son ordusudur İslam’ın.’ Ülkemize hayırlı olsun, milletimize hayırlı olsun diyorum” dedi.
“KARADA, DENİZDE VE DENİZ ALTINDA, HAVADA, UZAYDA, HER ALANDA VARIZ”
Kürsüye gelen Hürjet Test Pilotu Ercan Çelik ve MMU Kaan’ın Test Pilotu Gökhan Bayramoğlu’nun kasklarını ve peçlerini takdim ettikleri Cumhurbaşkanı Erdoğan da pilotlara plaket verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra yaptığı konuşmada, Suriye’nin Tel Abyad ilçesinde patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit olan Ankara Emniyet Müdürlüğünde görevli polis memuru Özgür Barçın ve Emniyet Genel Müdürlüğünde görevli polis memuru Resul Barutçu’ya Allah’tan rahmet diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şanlı direnişiyle kahraman unvanı alan Kazan’daki bu program vesilesiyle 15 Temmuz şehitlerini de rahmetle, şükranla, minnetle yâd etti.
Bugün savunma ve havacılık alanındaki tarihi günlerden birinin daha yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, millete bugünkü gururu yaşatan TUSAŞ çalışanlarının nezdinde bütün işçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutladı.
Son aylarda savunma sanayisinde art arda milleti sevince boğan müjdeler verdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunların arasında TCG Anadolu gemimizin donanmamıza katılması var. İmece uydumuzun başarıyla uzaya fırlatılması var. Altay tankımızın test için Silahlı Kuvvetlerimize teslim edilmesi var. Gökbey helikopterimizin yerli motorla uçması var. İlk defa bir insansız deniz aracımızdan torpido atılması var. Hamdolsun artık karada, denizde ve deniz altında, havada, uzayda, her alanda varız. Bugün projelerimizin yeni bir safhasıyla milletimizin karşısındayız. Yarın inşallah çok daha yenilerini göreceğiz” diye konuştu.
Milletin asırlardır peşinde koştuğu, Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren de hep peşinde olduğu hayalleri birer birer gerçekleştirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gazi Mustafa Kemal, 1925’te Türk Tayyare Cemiyeti’nin açılışında şunları söylüyor. ‘İstikbal göklerdedir. Çünkü göklerini koruyamayan milletler yarınlardan asla emin olamazlar.’ Aslında Gazi’nin işaret ettiği çalışmalara Vecihi Hürkuşlar, Selahattin Reşit Alanlar, Nuri Demirağlar, Nuri Killigiller teşebbüs etmişti. Ama bu vizyoner ve cesur girişimcilerimiz hem içeriden hem dışarıdan engellendiler. Esasen rahmetli hocamız Necmettin Erbakan’a her ağır sanayi hamlesi deyişinde yapılan hücumlar da aynı habis zihniyetin ürünüydü. Maalesef bu ülkenin daha pek çok pırıl pırıl beyninin aynı yöndeki çabaları, sinsi yöntemlerle sabote edildi.”
“SAVUNMA SANAYİMİZE KATKI VEREN HERKESE TEŞEKKÜR EDİYORUM”
Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında yaşanılanların, ülkenin kendi savunma sanayisini kurmasının tercihten öte bir mecburiyet olduğunu herkese gösterdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, buna rağmen gereken adımların gerektiği şekilde atılmasının önüne geçildiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Rahmetli Özal’ın özel önem vermesiyle savunma ve havacılıkta bazı kıpırdamalar yaşanmışsa da sonrasında gelen koalisyonlar döneminde bunlar da akamete uğratıldı. Ülke yönetimini devraldığımızda önceliklerimizin başına, savunma sanayisinin geliştirilmesini koyduğumuzda biz de pek çok görünür görünmez engelle karşılaştık. Buna rağmen yılmadık, durmadık, hedeflerimizden bir an olsun ayrılmadık. Kamu kurumlarımızla, özel sektörümüzle, üniversitelerimizde dayanışma içinde adım adım ilerleyerek bugünlere geldik. O zaman yerli neydi? Yüzde 20. Bu yerli olan savunma sanayisini ne yaptık? Yüzde 80’e çıkardık. Cumhuriyetimizin ilk 80 yılı boyunca kimi iktidarların beceriksizliği, kimilerinin gayri millîliği sebebiyle ilerleyemeyen, engellenen ve hatta açıkça dinamitlenen istikbali hamdolsun milletimiz bugün yaşıyor. Gazi Mustafa Kemal’in, ‘İstikbal göklerdedir’ diyerek işaret ettiği istikbalin sembolü olan neticelere bugün ulaştık. Onun için bugün ‘istikbal’ diyoruz. Osmanlı’dan devraldığımız kurumlardan bugüne savunma sanayimizin inşası ve gelişmesi konusunda katkı veren herkese teşekkür ediyorum.”
Son 20 yılda birikimleri, azimleri, çalışkanlıkları, kabiliyetleri ve dirayetleriyle Türkiye’nin savunma sanayinde hızla üst sıralara çıkmasında emeği olanlara teşekkürlerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğer bugün Türkiye Yüzyılı’nı konuşuyorsak bunda hem güvenliğimizin sigortası hem teknolojik ilerlemenin lokomotifi olan savunma sanayinde elde ettiğimiz başarıların çok büyük payı var” diye konuştu.
Türkiye’nin dostlarına güven, düşmanlarına korku veren savunma gücünün, siyasi, ekonomik ve diplomatik atılımların en önemli zemini olmaya devam ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Milletimizin canına kasteden DEAŞ’ından PKK/PYD/YPG’sine kadar eli kanlı terör örgütlerinin hiçbirine nefes aldırmıyoruz, aldırmayacağız. Cudi’de, Gabar’da, Tendürek’te, Bestler Deresi’nde aldırdık mı? Aldırmadık, aldırmayacağız ama ne yazık ki birileri, başta bay bay Kemal olmak üzere Kandil’den görüşmeler yapıyorlar. Yazıklar olsun. Kandil bunları destekleyecek, Kandil’in desteği ile beraber bu ülkede cumhurbaşkanı olacak. Benim milletim Kandil’den aldığı destekle cumhurbaşkanı olana bu ülkeyi teslim etmez.”
“ATTIĞINIZ HER ADIMDA DEVLETİMİZİN TÜM İMKÂNLARIYLA YANINIZDAYIZ”
Hemen her hafta, bir terör elebaşının Türkiye sınırları içinde veya ötesinde etkisiz hâle getirildiğinin haberini aldıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölücü örgütün elebaşlarına yönelik başarılı operasyonların uzun süredir devam ettiğine dikkati çekti.
DEAŞ’ın sözde lideri Ebu Hüseyin El Hüseyni El Kureyşi kod adlı teröristin etkisiz hâle getirildiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Önümüzdeki dönemde de istihbarat teşkilatımızla, silahlı kuvvetlerimizle, polisimiz, jandarmamız, güvenlik korucularımızla terör örgütlerinin inlerini başlarına geçirmeyi sürdüreceğiz. Bunun için sizlerden daha çok çalışmanızı, daha çok tasarım ve üretim gerçekleştirmenizi, daha çok alanda ülkemizi söz, etki ve kazanç sahibi yapmanızı istiyorum. Attığınız her adımda, döktüğünüz her damla terde, geliştirdiğiniz her üründe devletimizin tüm imkânlarıyla sizlerin yanındayız. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nı da birlikte inşa edeceğiz. Kazan’dan yükselen bu ışık, dalga dalga tüm Türkiye’yi, tüm bölgemizi, tüm dünyayı kuşatarak Türkiye Yüzyılı yürüyüşümüzde bize yol gösterecektir, rehberlik edecektir.”
Milletin 20 yıldır hayalden gerçeğe dönüşen sayısız projeye, sayısız politikaya, sayısız kazanıma şahit olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların başında hiç şüphesiz savunma sanayindeki, özellikle de havacılıktaki başarıların geldiğini vurguladı.
“MİLLÎ MUHARİP UÇAĞIMIZI HANGARDAN ÇIKARDIK VE PİST BAŞI YAPTIRDIK”
Türk havacılığında kritik bazı projelerle, geçen günlerde önemli kilometre taşlarını geride bıraktığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hava Kuvvetlerimizin ana savaş gücü olacak Millî Muharip Uçağımızı hangardan çıkardık ve pist başı yaptırdık. Ülkemizin ilk insanlı, süpersonik jet uçağı olan Hürjet’imizin ilk uçuşunu gerçekleştirdik. Nasıl buldunuz, beğendiniz mi? Eyvallah… Bu millet yapar, inandı mı yapar. Atak Taarruz Helikopteri’mizin abisi diyebileceğimiz ağır sınıf taarruz helikopterimiz Atak-2’yi ilk kez havalandırdık.” dedi.
Dünyanın ilk uçan insansız savaş uçağı Kızılelma’dan sonra Anka-3 Muharip İnsansız Savaş Uçağı’nın da ilk yürüyüşünü yaptığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, iftihar verici gelişmeleri taçlandıracak yeni adımlar atacaklarını, bunlardan birinin de “Kaan” ismini verdikleri Millî Muharip Uçak olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Rabbime bize bu günleri gösterdiği için hamd ediyorum. İsim babası da Devlet Bey’dir. Tabii şimdi bunlar birilerini çok rahatsız edecek. TCG Anadolu’ya, Altay’a, İmece’ye, diğer projelerimize neler dediler biliyorsunuz. Bunlara da herhâlde ‘maket’ diyeceklerdir. Dikkat ederseniz ülkemizin savunma sanayinde elde ettiği her başarıdan bunlar, bir de suyun öte tarafındakiler rahatsız oluyor. Hiç kusura bakmasınlar, biz bunları da suyun öteki tarafındakileri de rahatsız etmeyi sürdüreceğiz. Biz Türkiye’yiz, biz Türk milletiyiz. Bizi gerçeklikten kopmakla itham edenleri, umutlarını bağladıkları hayallerden uyandırmaya tek başına Kaan ve Hürjet bile yeter. Bugün buradaki coşku, gurur birilerini tedirgin ediyorsa ne mutlu bize, demek ki doğru yoldayız. Öyleyse ‘Durmak yok, yola devam’ diyerek daha fazlasını yapmak için daha çok çalışacağız.”
“TÜRKİYE ARTIK YENİ BİR DEVRİN EŞİĞİNDEDİR”
İster sulhta ister harpte olsun kahraman ordunun arkasındaki en büyük gücün, millet ve onun alın terinin mahsulü olan savunma sanayi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uzunca bir süredir, bu gücün sanayi tarafından mahrum bırakılan Türkiye artık yeni bir devrin eşiğindedir. Millî silahlarımız, millî uçaklarımız, İHA’larımız, SİHA’larımız, Akıncılarımız, Kızılelmalarımız, millî gemilerimiz, millî uydularımız, millî tankımız, tüfeğimiz daha niceleri için çok çalıştık ve başardık. Daha çok çalışmaya, daha da büyük başarılar kazanmaya devam edeceğiz.” dedi.
İlk uçuşunu bugün yapan, motorlarını çalıştıran uçakların, İHA’ların, helikopterlerin olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunları yapan yürekli mühendisleri, gözü pek pilotları, çalışkan işçileri, gecesini gündüzüne katan savunma sanayi neferleriyle millet adına gurur duyduğunu dile getirdi.
Kahramankazan’ın bu sürecin tüm safhalarını yaşamış bir yer olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İlçemizle de gurur duyuyoruz. Burada çalışan mühendislerimizden, işçilerimizden, yıllarca şu serzenişi duyduk; ‘Geçmiş on yıllarda yabancıların uçaklarını, helikopterlerini satın alırken, burada onların çizimlerini öğretirken, hep iç geçirirdik, hep biz daha iyisini yapamaz mıyız, bizim neyimiz eksik?’ diye söylenip dururduk. Biz hükûmete geldiğimizde mühendislerimizin, işçilerimizin, kahraman askerlerimizin bu serzenişlerine kulak verdik, ‘Artık yeter.’ dedik. ‘Bizim kendi mühendisimiz tasarlayacak, kendi işçimiz üretecek, kendi pilotumuz uçuracak’ dedik. Bu iradeyi ortaya koyarak diğer alanlarla birlikte havacılıkta da az zamanda çok yol aldık. Vakıf ve özel sektörden ana yüklenicilerimiz bu platformları hayata geçirirken yüzlerce yüklenicimiz ve KOBİ’miz de alt sistemleri, millî olarak geliştirerek ve üreterek sistemdeki yerini alıyor. Üniversitelerimizin araştırma geliştirme çalışmalarına verdiği desteği de biliyoruz. Hamdolsun verilen emeklerin hepsinin de karşılığını aldık, alıyoruz.”
Akıncı’dan Aksungur’a, Bayraktar TB2’den Anka’ya her çeşidinden SİHA’nın dünyanın dört bir yanına ihraç edildiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, birçok ülke ile ortak havacılık projeleri yürüttüklerini, Pakistan’dan Endonezya’ya, Batılı ülkelerden birçok mühendisin de TUSAŞ’ta görev aldığını, savunma sanayisi ürünlerini onlarla beraber tasarlayıp, beraber ürettiklerini anlattı.
Daha gidecek çok yol olduğunu, gelecek yıllarda orduyu bu uçaklarla, İHA’larla, helikopterlerle donatarak dosta güven, düşmana korku salmaya devam edeceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye güçlendikçe bölgede ve dünyada barışın, adaletin, hakkaniyetin kökleşeceğini, bunun için başlatılan hiçbir işi yarım bırakmamaları gerektiğini vurguladı.
“HÜRJET, GEREKTİĞİNDE HARP SAHASINA DA GİDEBİLECEK”
Geçmişte pek çok projenin başına gelenlerin bu ürünlerin başına gelmesine izin vermeyeceklerini, çünkü çok emek verip fedakârlık yaptıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüzlerce mühendis, pilot, teknisyenin gecesini gündüzüne katıp bu gururu yaşattıklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İlk jet motorlu süpersonik savaş uçağımız Hürjet, kahraman pilotlarımızı yetiştirecek ve gerektiğinde silahla donatıp harp sahasına da gidebilecek. Bu özelliğiyle Hürjet, kendi silahlarımız ve kendi radarlarımızla donatılarak kısmen F-16’larımızın yerine de geçebilecek. Çok yakında Hürjet’imiz Hava Kuvvetlerimiz envanterine katılacak. Ayrıca Akrotim Gösteri Uçaklarımız da Hürjet filosundan oluşacak. Hürjet’i inşallah TCG Anadolu gemimize de konuşlandıracağız” diye konuştu.
Millî Muharip Uçak Kaan’ın da çok yakında uçacağını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öyle bir uçak düşünün ki harp ortamında radarlara görünmeden düşmanın inine girecek. Silah yuvasını açıp füzesini, bombasını, düşmanın üzerine bırakacak. Sonra da geldiği gibi sessizce üssüne geri dönecek. Üstelik bu uçağı ülkemizin kendi mühendisleri yapacak, ülkemizin kendi pilotları uçuracak. Kaan, işte bu uçağın adıdır. Ana görev sistemlerinin tamamı yerli ve millî olacak. Kaan kendi silahlarımızla, kendi radarımızla, kendi haberleşme, uçuş kontrol ve görev bilgisayarlarımızla donatılacak. Bu tablo karşısında duygulanmamak mümkün mü?” ifadelerini kullandı.
Kaan’ı birkaç yıl içinde tüm testlerini tamamlayarak, üstün performansıyla Hava Kuvvetlerine teslim edeceklerini duyuran Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada bu tipte beşinci nesil savaş uçağı üreten beş ülkeden biri olacaklarını dile getirdi.
“KIZILELMA VE ANKA-3, KAAN İLE KOL UÇUŞU YAPACAK”
Başka insansız savaş uçaklarının da bulunduğunu, Bayraktar Kızılelma’nın dünyanın ilk insansız savaş uçağı olarak havalandığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Aynı şekilde çok önemli görevler üstlenecek Anka-3, muharip insansız savaş uçağımızla inşallah önümüzdeki günlerde ilk uçuşunu yapacak. Kızılelma ve Anka-3, Kaan ile otonom şekilde kol uçuşu yapacaklar. Hepsi de yerli mühimmatlarımızla görev icra edecekler. Böylece silahlı insansız hava aracı standartlarını dünya çapında en üst düzeye çıkarmış olacağız. Dost ve müttefik ülkeler için de üretimine başladığımız Hürkuş, şimdiden uluslararası bir platforma dönüştü. Yakında Nijer ve Çad’a ilk ürünleri veriyoruz. Millî helikopterimiz Gökbey’den de mutlu haberler alıyoruz. Gökbey, artık kendi mühendislerimizin tasarladığı türbinli motorla uçuyor. Biliyorsunuz 10 ton ağırlığındaki Atak-2 helikopterimizle dünyada bu sınıfta helikopter üretebilen üç ülkeden biri hâline geldik. Burada ardı ardına sıraladığımız savunma sanayi projelerini dünyada yapabilen o kadar az ülke var ki, yaşadığımız tarihi dönüşümün çok iyi farkında olmalıyız. Türkiye olarak nereden nereye geldiğimizi ve nereye gittiğimizi görmeden, siyasetten ekonomiye, güvenlikten enerjiye, pek çok başlıkta maruz kaldığımız sinsi saldırıların sebebini anlamalıyız. Yıllarca bize uçak, helikopter, motor satanlar, bunlara artık kendimizin tasarlaması, üretmesi, ihraç etmesi karşısında elbette sessizce beklemeyecek. Çünkü biliyorlar ki yakında biz bu ürünlerimizi onlara da satacağız.”
“HAVA ARAÇLARININ MODERNİZASYONU KONUSUNDA ÇOK İLERİ KABİLİYETLERE SAHİBİZ”
Hâlihazırda birçok ülkenin uçakları, helikopterleri için parça ürettiklerini, sistem geliştirdiklerini, yazılım yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Hava Yollarının kullandığı uçakların birçok parçasında da Türkiye’nin imzasının bulunduğunu, hava araçlarına modernizasyon yapabilme konusunda çok ileri kabiliyetlere sahip olduklarını aktardı.
Silahlı kuvvetlerinin radar uçaklarını keşif ve gözetleme uçaklarını, F-16’ların elektronik sistemlerini yerli ve millî sistemlerle donattıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, uydu alanında da benzer adımlar attıklarını bildirdi.
TUSAŞ’taki uzay sistemleri entegrasyon ve test merkezinin dünyanın en seçkin uydu geliştirme merkezleri arasına girdiğini, Göktürk uydularını burada kendilerinin ürettiklerini ve geliştirildiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, sırada yeni TÜRKSAT uydusuyla diğer yeni nesil uyduların yer aldığını anlattı.
“Savunma sanayii asla sadece savunma sanayii değildir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savunma sanayii demek elbette öncelikle kendi ordumuzun ihtiyaçlarını karşılayabileceğimiz tasarım ve üretim altyapısını kurmak demektir. Ama bunun ötesinde savunma sanayii, ülkemizin yüksek teknoloji alanında dünyada söz sahibi olmasını sağlayacak eko sistemin lokomotifidir. Asırlık hayalleri gerçekleştirmenin gururuyla bir kez daha bugün istikbal diyorum” değerlendirmesinde bulundu.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN KAAN’I İMZALADI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından Hürjet uçağının yanına geçti. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye takdim etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Hürjet’in önünde pilotlarla, TUSAŞ çalışanlarıyla ve protokol üyeleriyle hatıra fotoğrafı çektirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Muharip Uçak Kaan’ın yanına giderek burada da pilotlarla görüştü ve fotoğraf çektirdi.
Kaan’ın gövdesine 1 Mayıs 2023 tarihini atıp imzalayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra kokpitine geçti. Kaan’ın kokpitinde uçak hakkında bilgi alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gazetecilere de el sallayarak poz verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir süre oturduğu Kaan’ın kokpitinde kanopiyi de kapatarak pilot selamı verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandan ayrılmadan TUSAŞ çalışanlarıyla da aile fotoğrafı çektirdi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, 2024’ün 9 ayında ihracatın geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 3,2 artışla 193 milyar dolara ulaştığını belirterek, “Böylece ilk 9 ayda mal ihracatında net 5,9 milyar dolar artış sağlandı.” dedi.
Bakan Bolat, Ticaret Bakanlığı Konferans Salonu’nda, eylül ayı dış ticaret rakamlarını açıkladı.
Orta Vadeli Program’ın en önemli omurgalarından birinin dış ticarette sürdürülebilir bir dengeyi sağlamak, dış ticaret ve cari açığı düşürmek olduğunu dile getiren Bolat, bu çabalarla büyümede ihracatın payını artırarak enflasyonla mücadele programına katkı vermenin amaçlandığına dikkati çekti.
Bolat, Türkiye ekonomisinin geçen yıl yüzde 5,1 büyüdüğünü anımsatarak, bu eğilimin 2024’te de devam ettiğini söyledi.
Bu yılın ilk çeyreğinde ülkenin yüzde 5,3 büyüdüğünü kaydeden Bolat, “Bu büyümenin 2,5 puan katkısı net ihracattan gelmektedir. İkinci çeyrekte yüzde 2,5 büyüdük. Onun da 1,3 puanı net ihracatın katkısından gelmektedir. Bu sağlıklı ve istikrarlı bir büyümenin formülüdür.” diye konuştu.
“Son 14 ayında içinde 9 ay, aylık ihracat rekorları kırdık”
Bolat, eylül ayında dış ticarette dengelenmenin devam ettiğini, 2024 Ocak-Eylül verilerinin de olumlu ilerleyişi gösterdiğini ifade ederek, şu bilgileri paylaştı:
“Eylül ayında ihracatımız 22 milyar 7 milyon dolar oldu. Bu rakam geçen yılın rakamına göre yüzde 1,8’lik küçük bir azalışı ifade etmekle beraber, bunun en önemli sebebi takvim etkisi olmaktadır. Altın ihracatında yüzde 66’lık bir gerilememiz söz konusu. Altın ve enerjiyi çıkardığımızda ihracatımızdaki artış eylülde yüzde 3,3, 20,8 milyar dolara ulaşmış oldu. Son 14 ayında içinde 9 ay, aylık ihracat rekorları kırdık.”
Bolat, ithalatta da eylül ayında azalma trendini görmekten memnuniyet duyduklarının altını çizerek, şöyle devam etti:
“İhracattaki 1,8’lik küçük artışın yanında ithalatımızda da eylül ayında yüzde 1,4’lük bir azalış söz konusu oldu. Yani her kesimde de yaklaşık 400 milyon dolar civarında bir azalış söz konusu oldu. Çeyreklik trend burada çok önemli. 2024 yılı 3’üncü çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre ihracatta yüzde 4,4’lük artışımız var, bu 3 milyar dolarlık artışa tekabül ediyor. İthalatta da söz konusu dönemde yaklaşık 6 milyar dolarlık azalma söz konusu. Bu da yüzde 6,8’lik bir azalışa tekabül ediyor.”
“Eylülde dış ticaret açığı 5,1 milyar dolar olarak gerçekleşti”
Bakan Bolat, eylülde, dış ticaret açığının 5,1 milyar dolar olarak gerçekleştiğini belirterek, “Geçen yılın aynı döneminde de 5 milyar 95 milyon dolar dış ticaret açığı kaydedilmişti. Her 2 yılı kıyasladığımızda dış ticaret açığımızda çok sınırlı bir artış gerçekleşmiş.” dedi.
Dış ticaret açığının son 14 ayın 11’inde azaldığına dikkati çeken Bolat, açığın üçüncü çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre 17,4 milyar dolara gerilediğini, ihracatın ithalatı karşılama oranının ise 8,5 yüzde puan artışla yüzde 79,2 seviyesine yükseldiğini bildirdi.
Bolat, eylül ayında ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 81,1 olarak kaydedildiğini anlatarak, şu değerlendirmede bulundu:
“2024’ün 9 ayında ihracat, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 3,2 artışla 193 milyar dolar oldu. Böylece ilk 9 ayda mal ihracatında net 5,9 milyar dolar artış sağlandı. Bu dönemde ithalatta ise yaklaşık yüzde 8’lik azalışla 252,9 milyar dolara geriledi. Böylece ithalatımızda da net 21,6 milyar dolarlık azalış var.”
“Dış ticaret açığı 9 ayda yüzde 31,5 azaldı”
Dış ticaret açığındaki gelişmelere de değinen Bolat, “Dış ticaret açığı yılın 9 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 31,5 azalışla 87,7 milyar dolardan 60,1 milyar dolara geriledi.” ifadesini kullandı. Bolat, böylece 9 ayda dış ticaret açığının 27,6 milyar dolar azaldığını söyledi.
Bolat, 9 ayda hem enflasyon hem de dış ticaret açığında yaşanan düşüşün Türkiye’deki makroekonomik istikrar sürecine büyük katkılar yaptığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“2024’ün eylülünde yıllıklandırılmış ihracatımız yüzde 3,4 artış ile 261,6 milyar dolara ulaşmıştır. Mal ihracatında son 1 yılda 8,6 milyar dolar net artış sağlandı. İthalat düşüşündeki ana eğilim, bu yıl da devam etti. Yıllıklandırılmış ithalatımız geçen yıl 367 milyar dolar iken bu yıl 340,3 milyar dolara geriledi.” Geçen ay yıllıklandırılmış dış ticaret açığının 78,7 milyar dolara gerilediğine işaret eden Bolat, yıl sonunda bu açığın daha da düşeceğini söyledi.
Bolat, ihracatın ithalatı karşılama oranının da eylülde yüzde 76,8 olduğunu aktardı.
Hizmet ihracatının geçen yılı sonunda 106 milyar dolar olduğunu belirten Bolat, Bakanlık olarak 9 ayda hizmetler ihracatını 84 milyar dolar olarak hesapladıklarını söyledi.
Bolat, cari işlemler açığının temmuz itibarıyla 19,1 milyar dolara gerilediğine işaret ederek, “Cari açıkta yıl sonu Orta Vadeli Program tahmini 34,5 milyar dolar. Kesin olarak 20 milyar doların altında cari işlemler açığıyla yılı kapatacağız.” diye konuştu.
Sektörel bazda ihracat rakamları hakkında da bilgi veren Bolat, 9 ayda ihracatın otomotiv sektöründe yüzde 6,7, kimya sektöründe yüzde 5,7, çelik sektöründe yüzde 10,5, tekstil sektöründe yüzde 12 ve mücevher sektöründe yüzde 7,6 arttığını kaydetti.
Bolat, Avrupa Birliğine 9 ayda 80,5 milyar dolar ihracat yapıldığını belirterek, Almanya’da büyük durgunluk yaşandığını ve bu nedenle söz konusu ülkeye yapılan ihracattın 607 milyon dolar azaldığını ifade etti. Bu dönemde İngiltere, ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Hollanda’nın, ihracatın en çok arttığı ülkeler olduğunu aktaran Bolat, ihracatın en fazla azaldığı ülkenin yaklaşık 6 aydır ticaret yapılmayan İsrail olduğunu, bu ülkeyi Rusya, Almaya, Fransa ve İsviçre’nin takip ettiğini söyledi.
“Mal ve hizmet ihracatını ne pahasına olursa olsun artırma hedefimiz var”
Hükümet olarak “Türkiye Yüzyılı”nı ticaret yüzyılı yapma hedefiyle yola çıktıklarını aktaran Bolat, “Mal ve hizmet ihracatını ne pahasına olursa olsun artırma hedefimiz var. Ama takdir edersiniz ki kuzeyimizde büyük bir sıcak savaş, güneyimizde bir soy kırım ve genişlemekte olan sıcak savaş var. Özelliklede Avrupa’da yaşanan büyük bir ekonomik durgunluk söz konusu. Bu olumsuzluklara rağmen ihracat için koşturan ihracatçılarımızı kutluyoruz.” diye konuştu.
Bolat, ihracatçılara yardımcı olmak üzere Eximbank kaynakları artırdıklarına dikkati çekerek, “Hazine ve Maliye Bakanlığımız ve Merkez Bankamız ile çalışıyoruz, bir kaç güne kadar Eximbank ve reeskont kredileriyle ilgili Hazine ve Maliye Bakanlığımız yeni açıklamalar yapacak. Gerek miktar artırımı gerekse de maliyet düşürme noktasında çalışmalar nihayete ermek üzere.” değerlendirmesinde bulundu.
Geçmiş yıllarda yüzde 80 seviyelerinde uygulanan ihracat bedellerinin Merkez Bankasına satış yükümlülüğünün yüzde 30’a indirildiğini anımsatan Bolat, “Ayrıca, kurumlar vergisi oranı ihracatçılarımız için 5 puan aşağı çekilerek yüzde 20 seviyesine getirildi. Ayrıca, hizmet ihracatçısı şirketlerin yabancılara sundukları hizmetlerden elde ettikleri kazançlarını Türkiye’ye getirmeleri durumunda, söz konusu kazançların yüzde 80’ini vergi matrahından düşürmeleri mümkün hale getirildi.” dedi.
“İhracat için bütün imkanlarımızı seferber etmeye devam edeceğiz. İhracat için ‘asla durmak yok, çalışmaya devam’ sloganıyla hedeflerimizi gerçekleştirinceye kadar Bakanlık ve ihracatçılar ailesi olarak çalışacağız.”
“Filistin Devleti’nin tanınması büyük önem ifade ediyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ile düzenledikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Barışı ve güvenliği sağlamakla görevli uluslararası teşkilatların etkisiz kaldığı bu ortamda Filistin Devleti’nin tanınması, daha büyük anlam ve önem ifade ediyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Finlandiya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Alexander Stubb, Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki baş başa ve heyetler arası görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün yaptıkları görüşmelerde Gazze ve Lübnan’a yönelik İsrail saldırganlığının da gündemlerinin odağında yer aldığını belirterek şunları söyledi: “İsrail’in katliamlarıyla ilgili tavrımızı hem Birleşmiş Milletlerde hem de bugün Meclisimizde açık yüreklilikle dile getirdim. İsrail’in hakka, hukuka aykırı işgal ve ilhak arayışına karşı tavrımız, tüm devletlerin ve uluslararası kuruluşların asli görevidir.”
“HÂLÂ BUNU YAPMAYAN ÜLKELERE FİLİSTİN DEVLETİ’Nİ TANIMA ÇAĞRIMIZI TEKRARLIYORUZ”
“Buradan bir kez daha Gazze’de acil kalıcı ateşkesin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması çağrımızı tekrarlıyorum” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu: “Lübnan halkının ve hükûmetinin de bu süreçte yanında olmamız gerekiyor. Güvenlik Konseyi başta olmak üzere barışı ve güvenliği sağlamakla görevli uluslararası teşkilatların etkisiz kaldığı bu ortamda Filistin Devleti’nin tanınması, daha büyük anlam ve önem ifade ediyor. 7 Ekim’den bu yana dokuz ülke Filistin Devleti’ni tanımıştır. Hâlâ bunu yapmayan ülkelere Filistin Devleti’ni tanıma çağrımızı tekrarlıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin, “Birleşmiş Milletler nezdinde Türkiye ve Finlandiya öncülüğünde oluşturulan Arabuluculuk Dostları Grubu, bölgedeki çatışmaların sonlandırılabilmesi adına bir inisiyatif başlatabilir mi?” şeklindeki sorusu üzerine Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ile bunları da görüştüklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, müşterek atılabilecek adımlar konusunda, her iki ülkenin de ara buluculuk noktasında ne denli başarılı olabileceğini zamanın göstereceğini ifade etti.
İsrail’in ara buluculuğa yaklaşması veya kabulünün söz konusu olmadığının görüldüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Atılacak adımlarla, temennim odur ki, bakanlarımızın yapacağı ön çalışmalarla böyle bir netice alabilirsek bu netice üzerinden inşallah, bu ara buluculuk çalışmalarına devam ederiz” değerlendirmesini yaptı.
Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb da görüşmede Orta Doğu’da devam etmekte olan çatışmalar konusunun da ele alındığını belirterek, “İsrail’in kendisini savunma ve koruma hakkı olduğunu kabul ederken, kendi güvenliğini sağlama hakkı olduğunu kabul ederken, aynı zamanda İsrail’in uluslararası hukuka uyması gerektiğini de düşünüyoruz. Çünkü yaşanan insanlık trajedisi Gazze’de çok fazla. Şimdi de Lübnan’da aynı şeyi görmeye başladık. Dolayısıyla biz de Finlandiya olarak acil bir ateşkes çağrısında bulunduk Lübnan’da. Saldırıların durması çağrısında bulunduk. Biz de iki devletli bir çözümden yanayız. Bunu sağlayacak siyasi süreci destekliyoruz. Şu anda devam etmekte olan bu iki savaş yani hem Filistin’de hem Lübnan’da yaşananlar belki de barışla sonuçlanacak, barışçıl bir çözüme ulaşılacak ama henüz bu noktadan çok uzaktayız diyebilirim.”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.