Çoruh Havzasında; M.Ö 2000 li yıllara kadar uzanan tarihinde, köklü ve zengin uygarlıkların yaşadığı bir bölgede, tarihi mekanlarının yanı sıra , adeta yeşilin anavatanı olan yörede , göz dolduran renkleriyle turizm alanında müthiş bir doğa ziyafeti sunan, doğa ve tarihi güzellikleriyle, turizme katkı sunduğu kadar Kış Turizmi alanında da, önde gelen kentler arasında yer alan , tarihinde yetiştirdiği ÜN kazanmış şahsiyetlerle adını altın harflerle yazdıran doğu Karadeniz Bölgesinde Ardahan, Erzurum, Rize ve Gürcistan ile komşu ilimiz ARTVİN
İyi ki varsın yazı dizimde, hem Dünyada, hem de Ülkemizin bir çok Sivil Toplum Kuruluşlarında,adından sıkça bahsettiren, Tekfen Holding Kurucu ve Onursal Başkanı Sayın Ali Nihat GÖKYİĞİT ‘ e yer verdim
Ali Nihat GÖKYİĞİT, 23 Şubat 1925’te Artvin’de dünyaya geldi. Yöresinin Gögitoğulları adıyla anılan köklü sülalelerinden gelmekte olup, Babası Ahmet Hamdi Beydir. O yıllarda Artvin’ de kardeşi ile birlikte Babasından devir aldığı manifatura işletmesini yürüten tüccardı. Dedesi ; zamanında İstanbul da adını sıkça söz ettirmiş bir girişimci, Tacir olmasından , getirdikleri malları hep onun vasıtası ile alıyorlardı. Dedelerinin, muazzam bir kültür abidesi olmasını, her vakit söylemekten çekinmiyorlardı.
Eğitim yıllarının ilk ve Orta eğitim bölümünü , doğup büyüdüğü şehir Artvin’ de tamamladı. O yıllarda, Artvin’de iki ilkokul ve bir ortaokul dışında başka bir okul bulunmaması sebebi ile Babası da kendisini hem dil öğrenmesi hem de iyi bir eğitim alabilmesi adına İstanbul’a Robert Kolej’e göndermeye karar verdi.
Ali Nihat GÖKYİĞİT; çocukluk yıllarını anlatırken, Artvin’i “geniş arsalı, yeşillikler içindeki evlerin bahçelerinde çiçekler arasında kelebeklerin uçtuğu, geceleri çocukların ateşböceklerini kovaladığı bir masal kenti” olarak tanımlıyor. Robert Kolej’de geçirdiği 6 yıllık eğitim sürecinde ; kazanılması gereken tüm bilgi,beceri ve sosyal sorumluluk gibi edinimleri çok kısa zamanda edindi. Gruplara iştigal ederek ,okul içinde pek çok sosyal ve kültürel aktiviteye katılan Ali Nihat Gökyiğit, belki iki amcasının da mühendis olması nedeniyle, okula girdiği ilk günden itibaren mühendis olmayı aklına koymuştu. İnşaat mühendisi olmayı isteyen Ali Nihat Gökyiğit, Feyyaz Berker’le birlikte daha birinci sınıftan itibaren bu alana yöneldi.
Ali Nihat GÖKYİĞİT ‘de Robert Kolej’den mezun olduktan sonra, Feyyaz Berker gibi yükseköğrenimini Amerika’da Michigan Üniversitesi’nde yapmaya karar verdi. Uzun bir gemi yolculuğundan sonra vardığı New York’ta Nihat Gökyiğit’i ilk etkileyen şeyler, gecenin içinde gözlerini kamaştıran aydınlık ve mühendislik harikası dev binalardı.
Ali Nihat GÖKYİĞİT buradaki eğitimi burslu almıyordu. Bu yüzden öğrencilik hayatı boyunca pek çok işte çalıştı. Amerika’ya ayak bastığı günden beri iki şey Nihat Gökyiğit’in dikkatini çekmişti: Amerika Birleşik Devletlerinde ,iş yaşamında ,verimli üretim yapmanın altında yatan gerçeği araştırma imkanı buldu. İş birliği yani Organizasyon ve ekipman ..bu iki ilkenin ,önemli olduğunu ifade ederken çok etkilendiğini her fırsatta ifade etti.
Ali Nihat GÖKYİĞİT 1948’de, Michigan Üniversitesi’ni bitirdikten sonra, tıpkı Feyyaz Berker gibi, bir sene daha kalıp Amerika’daki iş hayatını tanımak istedi. Pennsylvania’da, Gannet Fleming Corddry and Carpenter, Inc. adlı firmada işe başladı Bir yılın ardından, Türkiye’ye döner dönmez, beklemeden askerliğe başvurdu. Burada tercümanlık ve askerlik hizmetinin bitmesine yakın bir süre istihkam okulunda inşaat malzemeleri konusunda eğitmen olarak görev yaptı.
Askerliğini bitiren Ali Nihat Gökyiğit, Türkiye’nin çeşitli yerlerinde askeri havaalanları inşa eden Metcalfe-Hamilton and Grove adlı Amerikan konsorsiyumunda göreve başladı. Gökyiğit, buradaki başarılı çalışmaları nedeniyle bir süre sonra Hava Meydanlığı İnşaat Reisliği’nin başındaki Esat Turgut’un dikkatini çekti. Onun önerisiyle Bayındırlık Bakanlığı bünyesine geçen Gökyiğit, burada Feyyaz Berker ve Necati Akçağlılar ile bir araya geldi. Bayındırlık Bakanlığı bünyesinde çalışırken, yapımına yeni başlanacak olan Konya Hava Meydanı’nın kontrol amirliğini üstlendi. Türkiye’nin Adnan Menderes önderliğinde liberalleşmeye başladığı ve özel girişimciliğin büyük önem kazandığı yıllarda kariyeriyle ilgili önemli bir dönüm noktasına geldi. 1956 yılında devletteki görevinden ayrılan Ali Nihat Gökyiğit, o günleri anımsadığında “hava meydanları inşasında çalışırken öyle bir noktaya gelmiştik ki, ya politikaya atılacaktık ya da şirket kuracaktık; biz ikincisini tercih ettik.” diyen Feyaz Berker’le bundan böyle kendi çizdikleri yolda yürümeye karar verecekti.
Teknolojinin ve Bilimin İzinde 60 Yıl
TEKFEN HOLDİNG ‘ in temelleri 1956 yılında Feyyaz Berker, Ali Nihat Gökyiğit ve Necati Akçağlılar tarafından atıldı. Ve tam 60 yıldır bu Ülke için hizmetlerine devam etmektedir. Şirket bünyesinde Taahhüt –Tarımsal Faaliyetler ,Limancılık ve Serbest Bölge faaliyetleri -Tayseb ,Tekfen Ventures ,Tekfen servis ve Tekfen Sigorta gibi faaliyet alanlarında ve faaliyet gösterdiği her alanda mükemmelliği yakalamaya çalışan ve bugüne kadar gerçekleştirdiği tüm çalışmalarda etik değerlere bağlılığı ön koşul sayan Tekfen, geçmişinde olduğu gibi, bundan sonra da gurur duyacağı eserlerle yoluna devam etme kararlılığında olan bir Holdingdir.
Ali Nihat GÖKYİĞİT Tekfen’in 50’yi aşan grup şirketinde Yönetim Kurulu Üyeliği veya Başkanlık görevlerini 1956 yılından beri sürdürmekte olup, Dünyanın en büyük öğrenci teşkilatı AIESEC-Türkiye’nin 35 yıl süreyle Danışmanlar Yüksek Kurulu Başkanlığını yapmıştır. TÜSİAD (Türk Sanayici ve İş Adamları Derneği) ve DEİK (Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu) Kurucu Üyesi olan Gökyiğit, 1988-2005 yılları arasında DEİK ve 1985-1987 yılları arasında TÜSİAD Yönetim Kurulu üyeliklerinde bulunmuştur. 10 yıl süreyle DEİK bünyesinde Türk-BDT İş Konseyleri Başkanlığı ve Karadeniz İş Konseyi’nde Türkiye Temsilciliği görevlerini ifa eden Gökyiğit, Gürcistan ve Kırgızistan İstanbul Fahri Konsolosu ve Gürcistan onursal vatandaşıdır. Halen DEİK Şeref Üyesi ve TÜSİAD üyesidir. Gökyiğit, ÇEDBİK (Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği) ve Tema’nın (Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı) Kurucu Onursal Başkanı’dır. TEMA Vakfı’nın çevre, doğal varlıkları koruma ve kırsal kalkınmaya yönelik ilk projelerini ve sponsorluğunu üstlenerek harekete geçirmiştir. Bunlardan Camili Beldesi Sürdürülebilir Kalkınma Projesi, Johannesburg Dünya Zirve Konferansı’nda ödüle layık görülmüştür.
Ali Nihat GÖKYİĞİT, kendi adını taşıyan ANG Vakfı aracılığıyla, eşinin anısına İstanbul’da 50 hektarlık bir alan üzerine Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi’ni (NGBB) kurmuştur. Aynı zamanda dünya barışına hizmet eden önemli kültür faaliyetlerinden biri olan Tekfen Filarmoni Orkestrası’nın kurucusudur.
Gökyiğit’e Akdeniz Üniversitesi tarafından Çevre Hizmet Ödülü, Çukurova, Boğaziçi ve Gazi Osman Paşa Üniversiteleri tarafından Fahri Doktora unvanı verilmiştir.
1997 yılında T.C. Cumhurbaşkanlığı Devlet Üstün Hizmet Madalyası ve 2010 yılında T.B.M.M. tarafından Üstün Hizmet Ödülü ile ödüllendirilen A.Nihat Gökyiğit, 2009 yılında Ernst&Young tarafından Schwab Foundation Social Entrepreneur of the Year (yılın Sosyal Girişimcisi) ödülüne layık görülmüştür.
Ülkesine olan sevdası , tabiata olan sevgisi,muhteşem dehası,yardımsever ve hoşgörü ye her daim iyimser bakışı ,yatırım, istihdam, çalışma azmi, kararlılık ve ortak akılla iş görme gibi vasıfları üzerinde toplayan, uluslararası ve yurt içi faaliyet alanlarında Ülkemizi en üst düzeyde temsil edebilen Holding çalışma faaliyetleri ile 21 .asrın ekolü sektörününün duayeni ve tartışılmaz iş İnsanına
İyi ki varsın Ali Nihat GÖKYİĞİT diyorum Levent KANDEMİR
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, 2024’ün 9 ayında ihracatın geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 3,2 artışla 193 milyar dolara ulaştığını belirterek, “Böylece ilk 9 ayda mal ihracatında net 5,9 milyar dolar artış sağlandı.” dedi.
Bakan Bolat, Ticaret Bakanlığı Konferans Salonu’nda, eylül ayı dış ticaret rakamlarını açıkladı.
Orta Vadeli Program’ın en önemli omurgalarından birinin dış ticarette sürdürülebilir bir dengeyi sağlamak, dış ticaret ve cari açığı düşürmek olduğunu dile getiren Bolat, bu çabalarla büyümede ihracatın payını artırarak enflasyonla mücadele programına katkı vermenin amaçlandığına dikkati çekti.
Bolat, Türkiye ekonomisinin geçen yıl yüzde 5,1 büyüdüğünü anımsatarak, bu eğilimin 2024’te de devam ettiğini söyledi.
Bu yılın ilk çeyreğinde ülkenin yüzde 5,3 büyüdüğünü kaydeden Bolat, “Bu büyümenin 2,5 puan katkısı net ihracattan gelmektedir. İkinci çeyrekte yüzde 2,5 büyüdük. Onun da 1,3 puanı net ihracatın katkısından gelmektedir. Bu sağlıklı ve istikrarlı bir büyümenin formülüdür.” diye konuştu.
“Son 14 ayında içinde 9 ay, aylık ihracat rekorları kırdık”
Bolat, eylül ayında dış ticarette dengelenmenin devam ettiğini, 2024 Ocak-Eylül verilerinin de olumlu ilerleyişi gösterdiğini ifade ederek, şu bilgileri paylaştı:
“Eylül ayında ihracatımız 22 milyar 7 milyon dolar oldu. Bu rakam geçen yılın rakamına göre yüzde 1,8’lik küçük bir azalışı ifade etmekle beraber, bunun en önemli sebebi takvim etkisi olmaktadır. Altın ihracatında yüzde 66’lık bir gerilememiz söz konusu. Altın ve enerjiyi çıkardığımızda ihracatımızdaki artış eylülde yüzde 3,3, 20,8 milyar dolara ulaşmış oldu. Son 14 ayında içinde 9 ay, aylık ihracat rekorları kırdık.”
Bolat, ithalatta da eylül ayında azalma trendini görmekten memnuniyet duyduklarının altını çizerek, şöyle devam etti:
“İhracattaki 1,8’lik küçük artışın yanında ithalatımızda da eylül ayında yüzde 1,4’lük bir azalış söz konusu oldu. Yani her kesimde de yaklaşık 400 milyon dolar civarında bir azalış söz konusu oldu. Çeyreklik trend burada çok önemli. 2024 yılı 3’üncü çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre ihracatta yüzde 4,4’lük artışımız var, bu 3 milyar dolarlık artışa tekabül ediyor. İthalatta da söz konusu dönemde yaklaşık 6 milyar dolarlık azalma söz konusu. Bu da yüzde 6,8’lik bir azalışa tekabül ediyor.”
“Eylülde dış ticaret açığı 5,1 milyar dolar olarak gerçekleşti”
Bakan Bolat, eylülde, dış ticaret açığının 5,1 milyar dolar olarak gerçekleştiğini belirterek, “Geçen yılın aynı döneminde de 5 milyar 95 milyon dolar dış ticaret açığı kaydedilmişti. Her 2 yılı kıyasladığımızda dış ticaret açığımızda çok sınırlı bir artış gerçekleşmiş.” dedi.
Dış ticaret açığının son 14 ayın 11’inde azaldığına dikkati çeken Bolat, açığın üçüncü çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre 17,4 milyar dolara gerilediğini, ihracatın ithalatı karşılama oranının ise 8,5 yüzde puan artışla yüzde 79,2 seviyesine yükseldiğini bildirdi.
Bolat, eylül ayında ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 81,1 olarak kaydedildiğini anlatarak, şu değerlendirmede bulundu:
“2024’ün 9 ayında ihracat, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 3,2 artışla 193 milyar dolar oldu. Böylece ilk 9 ayda mal ihracatında net 5,9 milyar dolar artış sağlandı. Bu dönemde ithalatta ise yaklaşık yüzde 8’lik azalışla 252,9 milyar dolara geriledi. Böylece ithalatımızda da net 21,6 milyar dolarlık azalış var.”
“Dış ticaret açığı 9 ayda yüzde 31,5 azaldı”
Dış ticaret açığındaki gelişmelere de değinen Bolat, “Dış ticaret açığı yılın 9 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 31,5 azalışla 87,7 milyar dolardan 60,1 milyar dolara geriledi.” ifadesini kullandı. Bolat, böylece 9 ayda dış ticaret açığının 27,6 milyar dolar azaldığını söyledi.
Bolat, 9 ayda hem enflasyon hem de dış ticaret açığında yaşanan düşüşün Türkiye’deki makroekonomik istikrar sürecine büyük katkılar yaptığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“2024’ün eylülünde yıllıklandırılmış ihracatımız yüzde 3,4 artış ile 261,6 milyar dolara ulaşmıştır. Mal ihracatında son 1 yılda 8,6 milyar dolar net artış sağlandı. İthalat düşüşündeki ana eğilim, bu yıl da devam etti. Yıllıklandırılmış ithalatımız geçen yıl 367 milyar dolar iken bu yıl 340,3 milyar dolara geriledi.” Geçen ay yıllıklandırılmış dış ticaret açığının 78,7 milyar dolara gerilediğine işaret eden Bolat, yıl sonunda bu açığın daha da düşeceğini söyledi.
Bolat, ihracatın ithalatı karşılama oranının da eylülde yüzde 76,8 olduğunu aktardı.
Hizmet ihracatının geçen yılı sonunda 106 milyar dolar olduğunu belirten Bolat, Bakanlık olarak 9 ayda hizmetler ihracatını 84 milyar dolar olarak hesapladıklarını söyledi.
Bolat, cari işlemler açığının temmuz itibarıyla 19,1 milyar dolara gerilediğine işaret ederek, “Cari açıkta yıl sonu Orta Vadeli Program tahmini 34,5 milyar dolar. Kesin olarak 20 milyar doların altında cari işlemler açığıyla yılı kapatacağız.” diye konuştu.
Sektörel bazda ihracat rakamları hakkında da bilgi veren Bolat, 9 ayda ihracatın otomotiv sektöründe yüzde 6,7, kimya sektöründe yüzde 5,7, çelik sektöründe yüzde 10,5, tekstil sektöründe yüzde 12 ve mücevher sektöründe yüzde 7,6 arttığını kaydetti.
Bolat, Avrupa Birliğine 9 ayda 80,5 milyar dolar ihracat yapıldığını belirterek, Almanya’da büyük durgunluk yaşandığını ve bu nedenle söz konusu ülkeye yapılan ihracattın 607 milyon dolar azaldığını ifade etti. Bu dönemde İngiltere, ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Hollanda’nın, ihracatın en çok arttığı ülkeler olduğunu aktaran Bolat, ihracatın en fazla azaldığı ülkenin yaklaşık 6 aydır ticaret yapılmayan İsrail olduğunu, bu ülkeyi Rusya, Almaya, Fransa ve İsviçre’nin takip ettiğini söyledi.
“Mal ve hizmet ihracatını ne pahasına olursa olsun artırma hedefimiz var”
Hükümet olarak “Türkiye Yüzyılı”nı ticaret yüzyılı yapma hedefiyle yola çıktıklarını aktaran Bolat, “Mal ve hizmet ihracatını ne pahasına olursa olsun artırma hedefimiz var. Ama takdir edersiniz ki kuzeyimizde büyük bir sıcak savaş, güneyimizde bir soy kırım ve genişlemekte olan sıcak savaş var. Özelliklede Avrupa’da yaşanan büyük bir ekonomik durgunluk söz konusu. Bu olumsuzluklara rağmen ihracat için koşturan ihracatçılarımızı kutluyoruz.” diye konuştu.
Bolat, ihracatçılara yardımcı olmak üzere Eximbank kaynakları artırdıklarına dikkati çekerek, “Hazine ve Maliye Bakanlığımız ve Merkez Bankamız ile çalışıyoruz, bir kaç güne kadar Eximbank ve reeskont kredileriyle ilgili Hazine ve Maliye Bakanlığımız yeni açıklamalar yapacak. Gerek miktar artırımı gerekse de maliyet düşürme noktasında çalışmalar nihayete ermek üzere.” değerlendirmesinde bulundu.
Geçmiş yıllarda yüzde 80 seviyelerinde uygulanan ihracat bedellerinin Merkez Bankasına satış yükümlülüğünün yüzde 30’a indirildiğini anımsatan Bolat, “Ayrıca, kurumlar vergisi oranı ihracatçılarımız için 5 puan aşağı çekilerek yüzde 20 seviyesine getirildi. Ayrıca, hizmet ihracatçısı şirketlerin yabancılara sundukları hizmetlerden elde ettikleri kazançlarını Türkiye’ye getirmeleri durumunda, söz konusu kazançların yüzde 80’ini vergi matrahından düşürmeleri mümkün hale getirildi.” dedi.
“İhracat için bütün imkanlarımızı seferber etmeye devam edeceğiz. İhracat için ‘asla durmak yok, çalışmaya devam’ sloganıyla hedeflerimizi gerçekleştirinceye kadar Bakanlık ve ihracatçılar ailesi olarak çalışacağız.”
“Filistin Devleti’nin tanınması büyük önem ifade ediyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ile düzenledikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Barışı ve güvenliği sağlamakla görevli uluslararası teşkilatların etkisiz kaldığı bu ortamda Filistin Devleti’nin tanınması, daha büyük anlam ve önem ifade ediyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Finlandiya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Alexander Stubb, Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki baş başa ve heyetler arası görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün yaptıkları görüşmelerde Gazze ve Lübnan’a yönelik İsrail saldırganlığının da gündemlerinin odağında yer aldığını belirterek şunları söyledi: “İsrail’in katliamlarıyla ilgili tavrımızı hem Birleşmiş Milletlerde hem de bugün Meclisimizde açık yüreklilikle dile getirdim. İsrail’in hakka, hukuka aykırı işgal ve ilhak arayışına karşı tavrımız, tüm devletlerin ve uluslararası kuruluşların asli görevidir.”
“HÂLÂ BUNU YAPMAYAN ÜLKELERE FİLİSTİN DEVLETİ’Nİ TANIMA ÇAĞRIMIZI TEKRARLIYORUZ”
“Buradan bir kez daha Gazze’de acil kalıcı ateşkesin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması çağrımızı tekrarlıyorum” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu: “Lübnan halkının ve hükûmetinin de bu süreçte yanında olmamız gerekiyor. Güvenlik Konseyi başta olmak üzere barışı ve güvenliği sağlamakla görevli uluslararası teşkilatların etkisiz kaldığı bu ortamda Filistin Devleti’nin tanınması, daha büyük anlam ve önem ifade ediyor. 7 Ekim’den bu yana dokuz ülke Filistin Devleti’ni tanımıştır. Hâlâ bunu yapmayan ülkelere Filistin Devleti’ni tanıma çağrımızı tekrarlıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin, “Birleşmiş Milletler nezdinde Türkiye ve Finlandiya öncülüğünde oluşturulan Arabuluculuk Dostları Grubu, bölgedeki çatışmaların sonlandırılabilmesi adına bir inisiyatif başlatabilir mi?” şeklindeki sorusu üzerine Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ile bunları da görüştüklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, müşterek atılabilecek adımlar konusunda, her iki ülkenin de ara buluculuk noktasında ne denli başarılı olabileceğini zamanın göstereceğini ifade etti.
İsrail’in ara buluculuğa yaklaşması veya kabulünün söz konusu olmadığının görüldüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Atılacak adımlarla, temennim odur ki, bakanlarımızın yapacağı ön çalışmalarla böyle bir netice alabilirsek bu netice üzerinden inşallah, bu ara buluculuk çalışmalarına devam ederiz” değerlendirmesini yaptı.
Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb da görüşmede Orta Doğu’da devam etmekte olan çatışmalar konusunun da ele alındığını belirterek, “İsrail’in kendisini savunma ve koruma hakkı olduğunu kabul ederken, kendi güvenliğini sağlama hakkı olduğunu kabul ederken, aynı zamanda İsrail’in uluslararası hukuka uyması gerektiğini de düşünüyoruz. Çünkü yaşanan insanlık trajedisi Gazze’de çok fazla. Şimdi de Lübnan’da aynı şeyi görmeye başladık. Dolayısıyla biz de Finlandiya olarak acil bir ateşkes çağrısında bulunduk Lübnan’da. Saldırıların durması çağrısında bulunduk. Biz de iki devletli bir çözümden yanayız. Bunu sağlayacak siyasi süreci destekliyoruz. Şu anda devam etmekte olan bu iki savaş yani hem Filistin’de hem Lübnan’da yaşananlar belki de barışla sonuçlanacak, barışçıl bir çözüme ulaşılacak ama henüz bu noktadan çok uzaktayız diyebilirim.”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.