Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy: “İtalya’daki hukuki süreçte hâkimin değişmesi, daha sonra aleyhe verilen haksız karar ve ardından temyiz girişinin 6 yıl ötelenmesi gibi sıkıntılar sebebiyle Lidya yazıtı, 20 yılı aşkın bir süredir ait olduğu topraklara dönmeyi bekledi.”
Bakan Mehmet Nuri Ersoy: “Kaçakçılıkla mücadele, yalnızca devlet kurumlarının çabalarıyla kazanılamaz. Tüm halkımız, vatandaşlık görevi bilinciyle kültür varlıklarımıza sahip çıkmalı, korunmasında duyarlılık göstermeli, destek vermelidir.”
Bakan Ersoy: “Lütfen kaçak kazılar, kültür varlıklarının tahribi, yasa dışı olarak kültür varlığı bulundurulması ve kültür varlıklarının yurt dışına çıkarılması gibi suç olan eylemlere sessiz kalmayalım.”
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “İtalya’daki hukuki süreçte hakimin değişmesi, daha sonra aleyhe verilen haksız karar ve ardından temyiz girişinin 6 yıl ötelenmesi gibi sıkıntılar sebebiyle Lidya yazıtı, 20 yılı aşkın bir süredir ait olduğu topraklara dönmeyi bekledi.” dedi.
İtalya’dan Türkiye’ye iadesi sağlanan 1800 yıllık Lidya Yazıtı’nın tanıtımı, Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde gerçekleştirilen törenle yapıldı.
Bakan Ersoy, törende yaptığı konuşmada, kültür varlığı ve kaçakçılığıyla mücadeledeki kararlılığın, Kovid-19 salgını sürecinde ara vermeden devam ettiğini, birimlerin üstün gayretleri sayesinde Lidya medeniyetine ait milattan sonra 215-216 yıllarına tarihlenen yazıtın iadesinin sağlandığını belirtti.
Yalnızca Batı Anadolu’ya özgü bir yazıt çeşidi olan eserin, İtalyan kültür polisi tarafından 1997 yılında bir antika tüccarının iş yerine yapılan baskında ele geçirildiğini aktaran Bakan Ersoy, Bakanlık yetkililerince yapılan incelemelerde 1987 yılında Prof. Dr. Hasan Malay tarafından yayımlandığı tespit edilerek, Manisa’nın Demirci ilçesinde bulunan Apollon Aksyros Tapınağı’ndan çalındığının anlaşıldığını söyledi.
Bakan Ersoy, “İtalya’daki hukuki süreçte hakimin değişmesi, daha sonra aleyhe verilen haksız karar ve ardından temyiz girişinin 6 yıl ötelenmesi gibi sıkıntılar sebebiyle Lidya yazıtı, 20 yılı gibi aşkın bir süredir ait olduğu topraklara dönmeyi bekledi. Bakanlığımızın ısrarlı tutumu, hem Dışişleri Bakanlığımızca hem Roma Kültür ve Tanıtma Müşavirliğince davanın yerinde ve özenle takip edilmesi sonucunda Floransa’daki üst mahkeme, eserin ülkemizden kaçırılmış olduğunu kabul ederek, eser üzerindeki mülkiyet hakkımızı onaylamıştır.” ifadelerini kullandı.
Bakan Ersoy, Dışişleri Bakanlığına ve süreç boyunca verdikleri bilimsel desteklerinden ötürü Prof. Dr. Hasan Malay, Prof. Dr. Sencer Şahin ve Prof. Dr. Cumhur Tanrıver’e teşekkür etti.
“Kaçak Kazı ve Kültür Varlıklarının Tahribine Sessiz Kalmayın” Mesajı
“Son 18 yılda 4 bin 441 eserin ülkemize iadesini sağladık. Kültür varlığı kaçakçılığıyla daha etkin bir mücadele için 2020 yılı Şubat ayı itibariyle kurumsal kapasitemizin artırılması yoluna gittik.” diyen Bakan Ersoy, Kaçakçılıkla Mücadele Şube Müdürlüğünün artık daire başkanlığı olarak “Yurt İçi Kaçakçılıkla Mücadele, Yurt Dışı Kaçakçılıkla Mücadele, Eğitim ve Farkındalık Şubesi” olmak üzere branşlaşan üçlü yapıda görevine devam ettiğini dile getirdi.
Bakan Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kaçakçılıkla mücadele, yalnızca devlet kurumlarının çabalarıyla kazanılamaz. Tüm halkımız vatandaşlık görevi bilinciyle kültür varlıklarımıza sahip çıkmalı, korunmasında duyarlılık göstermeli, destek vermelidir. Lütfen kaçak kazılar, kültür varlıklarının tahribi, yasa dışı olarak kültür varlığı bulundurulması ve kültür varlıklarının yurt dışına çıkarılması gibi suç olan eylemlere sessiz kalmayalım.
Türkiye, kendisine ait kültür varlıklarının iadesinde gösterdiği özeni, başka ülkelerin kültür varlıklarının iade süreçlerininde de aynen sergilemektedir. Birleşmiş Milletler çatısı altında örgütlenen kuruluş ve konseylerin konu ile aldığı karar ve sözleşmelere tam olarak uymakta ve ülkelerin kültür varlıklarının korunmasına son derece titiz davranmaktayız. 2019 yılı Eylül ayı Irak hükümeti ile imzalan protokol neticesinde, 81 Irak kökenli eser kendilerine iade edildi. Yine ülkemizde tespit ettiğimiz Çin Halk Cumhuriyeti kökenli iki adet eseri, Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde gerçekleştirdiğimiz törenle Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçisi’ne teslim ettik. Bu alandaki çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz. Her eser kendi vatanında, ait olduğu yerde güzel, orada anlamlıdır.”
Bakan Ersoy, kültür varlığı kaçakçılığı ile paydaşları olan Bakanlıklara, kurum ve kuruluşlara teşekkür etti.
OMM’ye Tebrik
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, geçen yıl açılışı yapılan Eskişehir’deki Odunpazarı Modern Müze’nin (OMM) dünyanın en prestijli ödüllerinden birini kazandığını, İngiltere’de düzenlenen 18. Müze ve Kültürel Miras Ödülleri’nde 1 milyon paundun üzerinde yatırım yapılan uluslararası proje ödülünü aldığını açıkladı.
OMM’nin, dünyanın farklı şehirlerinden listeye kalan müzeleri geride bırakarak, bu başarıya ulaştığını belirten Bakan Ersoy, müzeyi Eskişehir’e ve ülkeye kazandıran Erol Tabanca’ya teşekkür etti.
Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Çizmeli Öğün’ün de kısa bir konuşma yaptığı programa, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan ve Bakanlık bürokratları katıldı.
Yazıtın Yeni Evi Anadolu Medeniyetleri Müzesi
İtalya’ya kaçırılan, Lidyalılara ait 1800 yıllık antik taş adak yazıtı, dün gece Kültür ve Turizm Bakanlığının çabalarıyla, özel kutu içinde muhafaza edilerek 23 yıl sonra yeniden Türkiye’ye getirildi.
Lidya yazıtı, Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde ziyaret edilebilecek.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesinin (AYM) 62. kuruluş yıl dönümü ve Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Prof. Dr. Ömer Çınar’ın yemin töreni vesilesiyle düzenlenen programa katıldı.
Anayasa Mahkemesi Yüce Divan Salonu’nda gerçekleştirilen törene gelişinde Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra törenin düzenlendiği salona geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Çınar’ın üyelik yeminini ve kisvesinin giydirilmesi töreni ile Anayasa Mahkemesi Başkanı Özkaya’nın konuşmasını takip etti.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “2021-2027 yıllarını kapsayan Ufuk Avrupa Programı’nda, 2021 yılından bu yana 1107 Türk yürütücünün dahil olduğu 486 proje aracılığıyla 243 milyon avro hibe desteğini Türkiye’ye kazandırdık.” dedi.
Bakan Kacır ve Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun Yenilik, Araştırma, Kültür, Eğitim ve Gençlikten Sorumlu Üyesi Iliana Ivanova, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde basına kapalı düzenlenen Türkiye-Avrupa Birliği, Bilim, Araştırma, Teknoloji ve Yenilik Yüksek Düzeyli Diyalog 2. Toplantısı’na katıldı. Toplantının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Kacır, Yüksek Düzeyli Diyalog Toplantısı’nın, ikili ilişkileri daha odaklı bir şekilde, en üst mercilerden ele almayı amaçlayan bir mekanizma olduğuna işaret ederek, toplantı çerçevesinde AB ile ikili ilişkileri en üst seviyede ele alarak önemli ve kapsamlı bir gündem etrafında verimli görüşmeler gerçekleştirdiklerini söyledi.
BİLİM VE TEKNOLOJİ POLİTİKALARI
Kacır, bilim ve teknoloji politikaları, sanayinin yeşil ve dijital dönüşümü, Türkiye’nin AB fonlarından daha etkin yararlanması, bilim ve AR-GE ile ilgili AB yapılarına katılımının artmasının da aralarında yer aldığı konularda önemli istişarelerde bulunduklarını belirterek, “Ülkemizin Avrupa Araştırma Alanı’na entegrasyonunu artırabilmek amacıyla önerilerimizi ve iyi uygulama örneklerimizi karşılıklı olarak paylaştık. Bilim, teknoloji ve inovasyon politikalarımızdaki önceliklerimizi ortaya koyduk. Yeşil ve dijital dönüşüm alanında son dönemde kaydettiğimiz ilerlemeleri paylaştık. İkiz dönüşümde ortak hedeflerimizin gerçekleştirilmesi için ‘Ufuk Avrupa’ ve ‘Dijital Avrupa’ başta olmak üzere ‘Birlik’ programları ile ‘Katılım Öncesi Yardım Aracı’ arasındaki sinerjinin artırılması gerekliliğini ele aldık. Son olarak inovasyon eko-sistemlerimizin entegrasyonunu sağlamak amacıyla teknoloji transferi ve girişimcilik alanında iş birliği fırsatlarını değerlendirdik.” ifadelerini kullandı.
243 MİLYON AVRO HİBE DESTEĞİ
Araştırma ve inovasyon alanında, Avrupalı ortaklarımızla somut iş birliğinin örnekleri arasında dünyanın en büyük sivil AR-GE programı Ufuk Avrupa’da ülkemizin başarı grafiğinin yer aldığını belirten Kacır, “2021-2027 yıllarını kapsayan Ufuk Avrupa Programı’nda, 2021 yılından bu yana 1107 Türk yürütücünün dahil olduğu 486 proje aracılığıyla 243 milyon avro hibe desteğini Türkiye’ye kazandırdık. Buna ilave olarak, çok ortaklı projelerde koordinatör olarak yer alan kuruluş sayısını da 40’a yükselttik. 700 milyon avroyu aşan fon büyüklüğüyle yeşil ve dijital dönüşüm başta olmak üzere, AR-GE, teknoloji transferi ve ticarileştirme projelerini destekleyen Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA), AB-Türkiye arasındaki bilim, teknoloji ve inovasyon iş birliğini kuvvetlendirmede kilit rol üstlenmekte.” diye konuştu.
DİJİTAL VE YEŞİL DÖNÜŞÜM
Geçen yıl Türkiye’nin Dijital Avrupa programına katıldığını belirten Kacır, “AB’nin dijitalleşme ve inovasyon alanında inşa ettiği altyapılardan yararlanılmasına imkan tanıyacak, ülkedeki KOBİ’lerin dijital ve yeşil dönüşümüne katkı sunacak, beşeri sermayenin yeni dijital beceriler kazanmasını sağlayacak programda da Türkiye’nin aktif olarak yer alması için çalışmaları sürdürdüklerini anlattı.
YOL HARİTAMIZI HAZIRLADIK
“AB ile ihracatımızın yüzde 12,7’sine karşılık gelen, alüminyum, çelik, gübre ve çimento sektörlerinin sera gazı salımının azaltılması için Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasının desteği ve ilgili paydaşlarımızla birlikte yol haritalarımızı hazırladık.” diyen Kacır, “TÜBİTAK tarafından tasarlanan ‘Sektörel Yeşil Büyüme Teknoloji Yol Haritaları’ ile ekonomimiz için hayati öneme sahip, birçok sektöre temel girdi sağlayan ve karbon emisyonu açısından öne çıkan demir-çelik, alüminyum, çimento, gübre, plastik ve kimya sektörlerindeki sanayi kuruluşlarımızın teknolojik ihtiyaçlarını tespit ettik.” şeklinde konuştu.
FİNANSMAN ALTYAPISI
Bakan Kacır, diğer yandan yeşil dönüşümü başarı ile gerçekleştirmelerine imkan sağlayacak finansman altyapısını da oluşturduklarını vurgulayarak, “Dünya Bankasıyla işbirliği içerisinde hayata geçirdiğimiz ‘Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri Projesi’ ve ‘Türkiye Yeşil Sanayi Projesi’yle sanayimizin yeşil dönüşüm odaklı gerçekleştireceği yatırımlar ve teknoloji geliştirme çalışmaları için 750 milyon dolarlık bir finansmanı harekete geçirdik.” diye konuştu.
GÜMRÜK BİRLİĞİ
Bakan Kacır, “Gümrük Birliğinin mevcutta yaşanan sıkıntılar ve küresel ticarette yaşanan gelişmeler dikkate alınarak revizyonu, Türkiye ile AB arasında karşılıklı ticaretin ortak fayda temelinde daha ileriye taşınması için bir tercihten öte zorunluluk halini almıştır. Bu kapsamda Avrupalı ortaklarımızla karşılıklı somut girişimlerimiz ve çalışmalarımız devam edecektir. Türkiye’nin AB ile sürdürülebilir, güçlü, tam üyelik hedefiyle uyum içinde olan, bilimsel ve teknolojik iş birliğine dayalı taahhüdü, karşılıklı ilerleme ve ortak refah elde etmeye yönelik gösterdiği özverinin bir kanıtıdır.” şeklinde konuştu.
TÜRK ARAŞTIRMACILARA DESTEK
AB Komisyonu’nun Yenilik, Araştırma, Kültür, Eğitim ve Gençlikten Sorumlu Üyesi Iliana Ivanova da bugün özellikle yeşil dönüşümün desteklenmesinde eğitim, araştırma ve inovasyonun oynadığı önemli rolün altını çizmek üzere buluştuklarını dile getiren Ivanova, AB ile Türkiye arasında bilim araştırma, teknoloji ve inovasyon alanındaki işbirliklerine değindi. Ivanova, “Geçtiğimiz 20 yılda Türkiye’den araştırmacılar, bilim insanları ve inovasyoncular programlarımızdan 743 milyon avro kazandı. Türkiye’de bir Avrupa İnovasyon Konseyi ve Teknoloji Topluluğu Merkezi kuracağız.” dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Bilim ve teknolojiye olan güçlü tutkumuz ve genç ve dinamik iş gücümüzle Türkiye, uzay teknolojilerinde önemli ilerlemeler kaydetmeye kararlıdır.” dedi.
Türkiye Uzay Ajansının (TUA) ev sahipliğinde düzenlenen Space Technology Conference (STC) 2024 Orta Avrasya Uzay Teknolojileri Konferansı Ankara JW Marriott Otel’de başladı. Bakan Kacır, açılış için gönderdiği video mesajda, etkinlik kapsamında uzay sektörünün büyüyüp geliştiği bir dönemde dünyanın dört bir yanındaki uzay topluluklarını bir araya getirmenin önemine işaret etti. Kacır, uzayın daha erişilebilir hale geldikçe ve uzay yarışına yeni katılımcılar dahil oldukça, küresel uzay sektörünün hızlı bir ilerleme kaydettiğini, bu büyümenin evreni kavrayış açısından önemli bir gelişmeye yol açtığını anlattı.
TÜRKİYE FIRSATLARDAN YARARLANMAYA HAZIR Bakan Kacır, uzay sektörünün artık her yerde insanların günlük yaşamlarını etkilediğini ve küresel ekonominin tüm sektörlerinde değer yaratma kapasitesine sahip olduğunu belirterek, “Uzay ekonomisinin 2035’e kadar 1,8 trilyon dolar büyüklüğünde bir pazara ulaşması ve önümüzdeki 12 yıl boyunca küresel ekonominin 2 katı büyüyeceği öngörülüyor. Türkiye, son 22 yılda geliştirdiği sağlam altyapı sayesinde uzayın sunduğu sınırsız fırsatlardan yararlanmaya fazlasıyla hazır. Uzaya dair yeteneklerimiz artık kendi uydularımızı geliştirmemize, test etmemize ve üretmemize olanak sağlıyor.” dedi.
BİLSAT, RASAT, GÖKTÜRK ve İMECE uydularıyla görüntüleme uydularının üretiminde önemli kabiliyetler kazandıklarının altını çizerek, yakında ilk milli haberleşme uydusu TÜRKSAT 6A’yı fırlatarak, bu alanda yetkin 11 ülkeden biri olacaklarını belirten Kacır, “Uzaydaki varlığımızı sürdürmeyi ve onu barış içinde tüm insanlığın yararına kullanmayı hedefliyoruz. Kaynaklarımızı, yeteneklerimizi, insan sermayemizi ve altyapımızı istikrarlı bir şekilde geliştiriyoruz. Türkiye Milli Uzay Programı, keşif ve inovasyonun sınırlarını zorlama kararlılığımızı örnekleyen 10 yıllık cesur girişimleri, stratejileri ve hedefleri özetleyen vizyoner bir yol haritası belirliyor. Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde Milli Uzay Programı’mızın kilometre taşlarından biri de insanlı ilk uzay bilim misyonumuz oldu. Küresel uzay yarışında önemli bir oyuncu olarak ortaya çıktığımızı ve keşif, yenilik ve ilerlemeye olan sarsılmaz bağlılığımızı göstererek, bu tarihi görevi başarıyla tamamladık.” ifadesini kullandı.
“YERLİ VE MİLLİ HİBRİT ROKETLE AYA ULAŞACAĞIZ” Kacır, Türk Astronot ve Bilim Misyonu’nun, uzayda yeni yetenekler arayışlarında büyük önem taşıdığını belirterek şöyle devam etti: “Uluslararası Uzay İstasyonu’nda daha fazla bilimsel araştırma yapılması, uzay teknolojilerinde AR-GE ve üretim kapasitelerinin güçlendirilmesi için programlar başlatacağız. Yeni nesil uydu geliştirmede küresel bir oyuncu olmayı, bölgesel konumlandırma ve zamanlama sistemimizi geliştirmeyi ve uzay limanı kurarak uzaya erişimi güvence altına almayı hedefliyoruz. Yerli ve milli özgün hibrit roketle aya ulaşacağız.”
“UZAY TEKNOLOJİSİNDE İLERME KAYDETMEYE KARARLIYIZ” Kacır, her yaştan ve kesimden binlerce kişinin katılımıyla düzenlenen Gökyüzü Gözlem Şenlikleri’nin de uzay ile toplumu buluşturduğunu vurgulayarak, “Uzay bilimi ve teknolojisinde insan kaynağımızı güçlendirmeye yönelik adımlar atmaya devam edeceğiz. Bilim ve teknolojiye olan güçlü tutkumuz ve genç ve dinamik iş gücümüzle Türkiye, uzay teknolojilerinde önemli ilerlemeler kaydetmeye kararlıdır.” dedi.
TÜM KATILIMCILARI 2026 ULUSLARARASI UZAY KONGRESİ’NE DAVET ETTİ Milli Uzay Programı’nın başarısında uluslararası işbirliğinin kritik rolünün bilinciyle, uzay çalışmalarında Türk devletleri arasında işbirliği ve dayanışmayı artırmaya odaklandıklarını belirten Kacır, bu yıl Türk Devletleri Teşkilatı Bilim, Teknoloji, Yenilik ve Sanayi Bakanları Açılış Toplantısı’na İstanbul’da ev sahipliği yapmaktan onur duyduğunu söyledi. Kacır, bu tarihi buluşmanın sonuçlarının, ülkeler arasında bilim ve teknoloji alanında işbirliğinin geliştirilmesinde son derece faydalı olacağına inandığını belirterek, “Ortak hedeflerimizin birleşik ve stratejik ilerlemesini daha da sağlamak için Uzay Ajansı toplantısının tutanaklarını Bilim, Teknoloji, Sanayi ve Yenilik Bakanları Toplantısı tarafından sağlanan işbirlikçi çerçeveye entegre etmenin önemini kabul ediyoruz. Uluslararası işbirliğini destekleyen, birlikte iddialı projelere imza atma yeteneğimizi artıran girişimler geliştirmeye ve uygulamaya devam edeceğiz. Bu önemli etkinliğe ev sahipliği yapmak, kaynakları bu amaç için harekete geçirme kararlılığımızın bir kanıtıdır. Ayrıca, her birinizi Antalya’daki 2026 Uluslararası Uzay Kongresi’ne katılmaya içtenlikle davet ediyorum. Bu, uluslararası işbirliğini geliştirmek ve Türkiye’nin uzay teknolojisindeki ilerlemelerini küresel sahnede sergilemek için paha biçilmez bir fırsat olacak.” diye konuştu.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.