Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, gençlere devletin ve bakanlığımızın desteklerini incelemelerini tavsiye ederek, gençlerimizin yol arkadaşlığını da inşallah onlarla birlikte yapmaya devam edeceğiz.
Varank, Antalya’da Akdeniz Üniversitesinde gerçekleştirilen Kalkınma Ajansları Siber Vatan Projesi sertifika töreninde öğrencilerle bir araya geldi.
Öğrencilere programlara nasıl katıldıklarını, hedeflerini, devlet desteklerinden nasıl faydalandıklarını soran Varank, onlara kendi işlerini kurmaları yönünde de tavsiyelerde bulundu.
SİBER VATAN PROJESİ
Siber Vatan Projesi’nin Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının bağlı kuruluşu Kalkınma Ajanslarıyla fikirden itibaren geliştirip uygulamaya konulan bir proje olduğunu anlatan Varank, proje ile gençlerin temel eğitim aldıktan sonra uzmanlaşarak Türkiye’nin ihtiyacı olan alanlarda kendilerini bilişimde ve özellikle siber güvenlikte geliştirmelerini istediklerini söyledi.
Savunma Sanayii Başkanlığı ve Dijital Dönüşüm Ofisi ile Siber Vatan Projesi ile bir sinerji oluşturduklarını aktaran Varank, Savunma Sanayii Başkanlığının bir siber güvenlik kümelenmesi olduğunu ve bu alanda faaliyet gösteren şirketleri bir araya getirip Türkiye’nin geleceği açısından çok değerli işlere imza attıklarını kaydetti.
Bu alanda yapılan çalışmaları Kalkınma Ajansları ile tüm Türkiye’ye yönlendirdiklerini dile getiren Varank, şöyle konuştu:
“Gençlerimizi üniversite hayatlarının ilk başlarından itibaren bu programa dahil edeceğiz, daha mezun olmadan bu arkadaşlarımız hangi alana yönelmek istiyorlarsa o alanda uzmanlaşmış olacaklar. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak biz gerçekten gerek KOSGEB ile gerek TÜBİTAK ile gerek Kalkınma Ajanslarımızla Bakanlığımızın merkezi teşkilatıyla gençlerimize, öğrencilerimize en fazla yatırım yapan, destekleyen bakanlıklardan bir tanesiyiz. İlkokuldan başlayarak üniversite eğitimine, üniversite sonrası bilim yapan bilim insanlarımıza kadar çok farklı desteklerimiz var.”
Gençlere imkan verildiği ve önü açıldığı takdirde başaramayacakları hiçbir husus olmadığının altını çizen Varank, bugün dünyanın konuştuğu insansız hava araçlarını üretenlerin yaş ortalamasının 30’un altında olduğunu ve çok sayıda genç yazılımcının, girişimcinin çok önemli projeleri hayata geçirdiğini bildirdi.
OYUN SEKTÖRÜ
Türkiye’nin teknoloji tabanlı girişimcilikte adeta destan yazdığını dile getiren Varank, oyun sektöründe ilk iki çeyrekte dünyada en fazla yatırım alan şehrin İstanbul olduğunu ifade etti.
TEKNOPARK SAYIMIZ 90’I GEÇTİ
Gençlerde müthiş kabiliyetler gördüklerini belirten Varank, sözlerini şöyle sürdürdü:
“20 yılda Türkiye’ye yaptığımız yatırımların şu anda karşılığını görebiliyoruz. Türkiye’de iktidara geldiğimizde sadece 76 üniversite vardı, üniversiteye gitmek sadece bazılarının, sadece ayrıcalıklı insanların yapabildiği bir işti. Şu anda 208 üniversitemiz var. Türkiye’nin her tarafında isteyen öğrencilerimiz üniversiteye devam edebilsinler, eğitimlerini alabilsinler diye işte biz bu yatırımları yapıyoruz. İktidara geldiğimizde Türkiye’de kağıt üzerinde 5 teknopark vardı, bunlardan sadece bir tanesinde 3 tane şirket vardı ve yavaş yavaş emekleme aşamasındaydı. Şu anda 90’ın üzerinde teknoparkımız var.”
Antalya’daki teknoparkın da kapasitesinin tamamen dolduğunu ifade eden Varank, sadece Türkiye’den değil, yabancı ülkelerden de yatırımcıların firmalarını buradaki teknoparklara taşımak için başvurularda bulunduklarını bildirdi.
TÜBİTAK DESTEKLERİ
Araştırma altyapıları, TÜBİTAK ile öğrencilere ve bilim insanlarına verilen desteklerle Türkiye’de müthiş bir ekosistem oluşturulduğunu belirten Varank, bu yatırımlarla öğrencilerin kendi yollarını çizebildiklerini, girişimci olabildiklerini söyledi.
Öğrencilere kendi işlerini kurmaları yönünde önerilerde bulunan Varank, şunları kaydetti:
“Eğer üniversiteye başlıyorsanız, kafanızın geri planındaki ilk düşünceniz ‘Ya ben bu okuldan mezun olayım, şurada bir şirkete gireyim, maaşımı alayım, başım ağrımasın.’ olmasın. Eğer üniversiteye başlıyorsanız, devletimizin özellikle Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın çok ciddi destekleri, bursları, girişimcilik alanında yönlendirmeleri var. ‘Ben acaba kendi girişimimi nasıl kurarım, iş arayan değil, iş veren nasıl olabilirim?’ Genç arkadaşlarım bence ilk önce bunu düşünerek eğitim hayatlarına başlasınlar. Verdiğimiz imkanlardan faydalanmaya çalışsınlar. Kendi girişimlerini kursunlar, kendi yol haritalarını kendileri çizsinler. Kendi ayaklarının üstünde dursunlar. Böylece daha başarılı, daha katma değerli işlere imza atabilirler. Hayatınızın başlarında alacağınız risklerin size getirileri çok daha fazla olacaktır. Herhalde burada beni tanıyan bir arkadaşınız yoktur diye düşünüyorum. Daha önce hiçbirinizle oturup sohbet ettik mi, onu da bilmiyorum. Ama buraya gelmek için herhangi bir aracıya ihtiyacınız olmadı. Süreçler gayet açık ve objektif.”
Bakan Varank, program sonrası Siber Vatan Projesi’ne 2019’da dahil olan ve 10 ay önce de KOSGEB’in verdiği destekle 3 arkadaşıyla kendi işini kuran Uluslararası Ticaret Bölümü öğrencisi Sadican Üstün ile sohbet etti.
Üstün’ün bir yandan eğitimini sürdürüp bir yandan da tır şoförlüğü yaptığı sırada üniversitedeki hocalarının yönlendirmesiyle Siber Vatan Projesi’ne katıldığını öğrenen Varank, Üstün’e kendi şirketini kurduğu süreçte araya aracı koyup koymadığını ve bir yerlerde “dayısı” olup olmadığını sordu.
Üstün’ün de tamamen kendi gayreti ve KOSGEB desteği ile girişimci olduğunu belirtmesi üzerine Varank, şunları söyledi:
Gençlerimiz hangi işi yaparlarsa yapsınlar, hangi alanlarda eğitim almak istiyorlarsa istesinler o alana devam etsinler ama önce akıllarının bir köşesinde ‘Ben nasıl kendi işimi yapabilirim, kendi ayaklarım üzerinde nasıl durabilirim, iş arayan değil, işveren nasıl olabilirim, kendi girişimimi nasıl kurabilirim?’ hep bu olsun. Bunu akıllarının bir köşesinde tutarken de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile devletimizin diğer kurum ve kuruluşlarının desteklerini mutlaka incelesinler. Devletimiz bu alanlara çok ciddi destekler veriyor, yatırımlar yapıyor.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının TÜBİTAK ve KOSGEB destekleriyle sektörde ilerlemek, kendi girişimini kurmak, farklı alanlarda çalışmak isteyen gençlere çok ciddi destekler verdiğini anlatan Varank, Sadican Üstün’ün, bu desteklerden faydalanan öğrencilerden biri olduğunu ifade etti.
Öğrenciler programa nasıl katıldıklarını anlattı.
Programda Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile sohbet eden öğrencilerden Selim Sürmelihindi, programa katılmak için hiçbir aracıya ihtiyaç duymadığını, üniversitedeki hocalarının bilgilendirmesi ile başvurduğunu söyledi.
Eğitime Konya’dan katılan Baturalp Güvenç de tüm öğrencilere aynı fırsatların sunulduğunu, bu alanda kendisini geliştirmek isteyenlerin bu tür imkanlardan faydalanabildiklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesinin (AYM) 62. kuruluş yıl dönümü ve Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Prof. Dr. Ömer Çınar’ın yemin töreni vesilesiyle düzenlenen programa katıldı.
Anayasa Mahkemesi Yüce Divan Salonu’nda gerçekleştirilen törene gelişinde Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra törenin düzenlendiği salona geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Çınar’ın üyelik yeminini ve kisvesinin giydirilmesi töreni ile Anayasa Mahkemesi Başkanı Özkaya’nın konuşmasını takip etti.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “2021-2027 yıllarını kapsayan Ufuk Avrupa Programı’nda, 2021 yılından bu yana 1107 Türk yürütücünün dahil olduğu 486 proje aracılığıyla 243 milyon avro hibe desteğini Türkiye’ye kazandırdık.” dedi.
Bakan Kacır ve Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun Yenilik, Araştırma, Kültür, Eğitim ve Gençlikten Sorumlu Üyesi Iliana Ivanova, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde basına kapalı düzenlenen Türkiye-Avrupa Birliği, Bilim, Araştırma, Teknoloji ve Yenilik Yüksek Düzeyli Diyalog 2. Toplantısı’na katıldı. Toplantının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Kacır, Yüksek Düzeyli Diyalog Toplantısı’nın, ikili ilişkileri daha odaklı bir şekilde, en üst mercilerden ele almayı amaçlayan bir mekanizma olduğuna işaret ederek, toplantı çerçevesinde AB ile ikili ilişkileri en üst seviyede ele alarak önemli ve kapsamlı bir gündem etrafında verimli görüşmeler gerçekleştirdiklerini söyledi.
BİLİM VE TEKNOLOJİ POLİTİKALARI
Kacır, bilim ve teknoloji politikaları, sanayinin yeşil ve dijital dönüşümü, Türkiye’nin AB fonlarından daha etkin yararlanması, bilim ve AR-GE ile ilgili AB yapılarına katılımının artmasının da aralarında yer aldığı konularda önemli istişarelerde bulunduklarını belirterek, “Ülkemizin Avrupa Araştırma Alanı’na entegrasyonunu artırabilmek amacıyla önerilerimizi ve iyi uygulama örneklerimizi karşılıklı olarak paylaştık. Bilim, teknoloji ve inovasyon politikalarımızdaki önceliklerimizi ortaya koyduk. Yeşil ve dijital dönüşüm alanında son dönemde kaydettiğimiz ilerlemeleri paylaştık. İkiz dönüşümde ortak hedeflerimizin gerçekleştirilmesi için ‘Ufuk Avrupa’ ve ‘Dijital Avrupa’ başta olmak üzere ‘Birlik’ programları ile ‘Katılım Öncesi Yardım Aracı’ arasındaki sinerjinin artırılması gerekliliğini ele aldık. Son olarak inovasyon eko-sistemlerimizin entegrasyonunu sağlamak amacıyla teknoloji transferi ve girişimcilik alanında iş birliği fırsatlarını değerlendirdik.” ifadelerini kullandı.
243 MİLYON AVRO HİBE DESTEĞİ
Araştırma ve inovasyon alanında, Avrupalı ortaklarımızla somut iş birliğinin örnekleri arasında dünyanın en büyük sivil AR-GE programı Ufuk Avrupa’da ülkemizin başarı grafiğinin yer aldığını belirten Kacır, “2021-2027 yıllarını kapsayan Ufuk Avrupa Programı’nda, 2021 yılından bu yana 1107 Türk yürütücünün dahil olduğu 486 proje aracılığıyla 243 milyon avro hibe desteğini Türkiye’ye kazandırdık. Buna ilave olarak, çok ortaklı projelerde koordinatör olarak yer alan kuruluş sayısını da 40’a yükselttik. 700 milyon avroyu aşan fon büyüklüğüyle yeşil ve dijital dönüşüm başta olmak üzere, AR-GE, teknoloji transferi ve ticarileştirme projelerini destekleyen Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA), AB-Türkiye arasındaki bilim, teknoloji ve inovasyon iş birliğini kuvvetlendirmede kilit rol üstlenmekte.” diye konuştu.
DİJİTAL VE YEŞİL DÖNÜŞÜM
Geçen yıl Türkiye’nin Dijital Avrupa programına katıldığını belirten Kacır, “AB’nin dijitalleşme ve inovasyon alanında inşa ettiği altyapılardan yararlanılmasına imkan tanıyacak, ülkedeki KOBİ’lerin dijital ve yeşil dönüşümüne katkı sunacak, beşeri sermayenin yeni dijital beceriler kazanmasını sağlayacak programda da Türkiye’nin aktif olarak yer alması için çalışmaları sürdürdüklerini anlattı.
YOL HARİTAMIZI HAZIRLADIK
“AB ile ihracatımızın yüzde 12,7’sine karşılık gelen, alüminyum, çelik, gübre ve çimento sektörlerinin sera gazı salımının azaltılması için Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasının desteği ve ilgili paydaşlarımızla birlikte yol haritalarımızı hazırladık.” diyen Kacır, “TÜBİTAK tarafından tasarlanan ‘Sektörel Yeşil Büyüme Teknoloji Yol Haritaları’ ile ekonomimiz için hayati öneme sahip, birçok sektöre temel girdi sağlayan ve karbon emisyonu açısından öne çıkan demir-çelik, alüminyum, çimento, gübre, plastik ve kimya sektörlerindeki sanayi kuruluşlarımızın teknolojik ihtiyaçlarını tespit ettik.” şeklinde konuştu.
FİNANSMAN ALTYAPISI
Bakan Kacır, diğer yandan yeşil dönüşümü başarı ile gerçekleştirmelerine imkan sağlayacak finansman altyapısını da oluşturduklarını vurgulayarak, “Dünya Bankasıyla işbirliği içerisinde hayata geçirdiğimiz ‘Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri Projesi’ ve ‘Türkiye Yeşil Sanayi Projesi’yle sanayimizin yeşil dönüşüm odaklı gerçekleştireceği yatırımlar ve teknoloji geliştirme çalışmaları için 750 milyon dolarlık bir finansmanı harekete geçirdik.” diye konuştu.
GÜMRÜK BİRLİĞİ
Bakan Kacır, “Gümrük Birliğinin mevcutta yaşanan sıkıntılar ve küresel ticarette yaşanan gelişmeler dikkate alınarak revizyonu, Türkiye ile AB arasında karşılıklı ticaretin ortak fayda temelinde daha ileriye taşınması için bir tercihten öte zorunluluk halini almıştır. Bu kapsamda Avrupalı ortaklarımızla karşılıklı somut girişimlerimiz ve çalışmalarımız devam edecektir. Türkiye’nin AB ile sürdürülebilir, güçlü, tam üyelik hedefiyle uyum içinde olan, bilimsel ve teknolojik iş birliğine dayalı taahhüdü, karşılıklı ilerleme ve ortak refah elde etmeye yönelik gösterdiği özverinin bir kanıtıdır.” şeklinde konuştu.
TÜRK ARAŞTIRMACILARA DESTEK
AB Komisyonu’nun Yenilik, Araştırma, Kültür, Eğitim ve Gençlikten Sorumlu Üyesi Iliana Ivanova da bugün özellikle yeşil dönüşümün desteklenmesinde eğitim, araştırma ve inovasyonun oynadığı önemli rolün altını çizmek üzere buluştuklarını dile getiren Ivanova, AB ile Türkiye arasında bilim araştırma, teknoloji ve inovasyon alanındaki işbirliklerine değindi. Ivanova, “Geçtiğimiz 20 yılda Türkiye’den araştırmacılar, bilim insanları ve inovasyoncular programlarımızdan 743 milyon avro kazandı. Türkiye’de bir Avrupa İnovasyon Konseyi ve Teknoloji Topluluğu Merkezi kuracağız.” dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Bilim ve teknolojiye olan güçlü tutkumuz ve genç ve dinamik iş gücümüzle Türkiye, uzay teknolojilerinde önemli ilerlemeler kaydetmeye kararlıdır.” dedi.
Türkiye Uzay Ajansının (TUA) ev sahipliğinde düzenlenen Space Technology Conference (STC) 2024 Orta Avrasya Uzay Teknolojileri Konferansı Ankara JW Marriott Otel’de başladı. Bakan Kacır, açılış için gönderdiği video mesajda, etkinlik kapsamında uzay sektörünün büyüyüp geliştiği bir dönemde dünyanın dört bir yanındaki uzay topluluklarını bir araya getirmenin önemine işaret etti. Kacır, uzayın daha erişilebilir hale geldikçe ve uzay yarışına yeni katılımcılar dahil oldukça, küresel uzay sektörünün hızlı bir ilerleme kaydettiğini, bu büyümenin evreni kavrayış açısından önemli bir gelişmeye yol açtığını anlattı.
TÜRKİYE FIRSATLARDAN YARARLANMAYA HAZIR Bakan Kacır, uzay sektörünün artık her yerde insanların günlük yaşamlarını etkilediğini ve küresel ekonominin tüm sektörlerinde değer yaratma kapasitesine sahip olduğunu belirterek, “Uzay ekonomisinin 2035’e kadar 1,8 trilyon dolar büyüklüğünde bir pazara ulaşması ve önümüzdeki 12 yıl boyunca küresel ekonominin 2 katı büyüyeceği öngörülüyor. Türkiye, son 22 yılda geliştirdiği sağlam altyapı sayesinde uzayın sunduğu sınırsız fırsatlardan yararlanmaya fazlasıyla hazır. Uzaya dair yeteneklerimiz artık kendi uydularımızı geliştirmemize, test etmemize ve üretmemize olanak sağlıyor.” dedi.
BİLSAT, RASAT, GÖKTÜRK ve İMECE uydularıyla görüntüleme uydularının üretiminde önemli kabiliyetler kazandıklarının altını çizerek, yakında ilk milli haberleşme uydusu TÜRKSAT 6A’yı fırlatarak, bu alanda yetkin 11 ülkeden biri olacaklarını belirten Kacır, “Uzaydaki varlığımızı sürdürmeyi ve onu barış içinde tüm insanlığın yararına kullanmayı hedefliyoruz. Kaynaklarımızı, yeteneklerimizi, insan sermayemizi ve altyapımızı istikrarlı bir şekilde geliştiriyoruz. Türkiye Milli Uzay Programı, keşif ve inovasyonun sınırlarını zorlama kararlılığımızı örnekleyen 10 yıllık cesur girişimleri, stratejileri ve hedefleri özetleyen vizyoner bir yol haritası belirliyor. Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde Milli Uzay Programı’mızın kilometre taşlarından biri de insanlı ilk uzay bilim misyonumuz oldu. Küresel uzay yarışında önemli bir oyuncu olarak ortaya çıktığımızı ve keşif, yenilik ve ilerlemeye olan sarsılmaz bağlılığımızı göstererek, bu tarihi görevi başarıyla tamamladık.” ifadesini kullandı.
“YERLİ VE MİLLİ HİBRİT ROKETLE AYA ULAŞACAĞIZ” Kacır, Türk Astronot ve Bilim Misyonu’nun, uzayda yeni yetenekler arayışlarında büyük önem taşıdığını belirterek şöyle devam etti: “Uluslararası Uzay İstasyonu’nda daha fazla bilimsel araştırma yapılması, uzay teknolojilerinde AR-GE ve üretim kapasitelerinin güçlendirilmesi için programlar başlatacağız. Yeni nesil uydu geliştirmede küresel bir oyuncu olmayı, bölgesel konumlandırma ve zamanlama sistemimizi geliştirmeyi ve uzay limanı kurarak uzaya erişimi güvence altına almayı hedefliyoruz. Yerli ve milli özgün hibrit roketle aya ulaşacağız.”
“UZAY TEKNOLOJİSİNDE İLERME KAYDETMEYE KARARLIYIZ” Kacır, her yaştan ve kesimden binlerce kişinin katılımıyla düzenlenen Gökyüzü Gözlem Şenlikleri’nin de uzay ile toplumu buluşturduğunu vurgulayarak, “Uzay bilimi ve teknolojisinde insan kaynağımızı güçlendirmeye yönelik adımlar atmaya devam edeceğiz. Bilim ve teknolojiye olan güçlü tutkumuz ve genç ve dinamik iş gücümüzle Türkiye, uzay teknolojilerinde önemli ilerlemeler kaydetmeye kararlıdır.” dedi.
TÜM KATILIMCILARI 2026 ULUSLARARASI UZAY KONGRESİ’NE DAVET ETTİ Milli Uzay Programı’nın başarısında uluslararası işbirliğinin kritik rolünün bilinciyle, uzay çalışmalarında Türk devletleri arasında işbirliği ve dayanışmayı artırmaya odaklandıklarını belirten Kacır, bu yıl Türk Devletleri Teşkilatı Bilim, Teknoloji, Yenilik ve Sanayi Bakanları Açılış Toplantısı’na İstanbul’da ev sahipliği yapmaktan onur duyduğunu söyledi. Kacır, bu tarihi buluşmanın sonuçlarının, ülkeler arasında bilim ve teknoloji alanında işbirliğinin geliştirilmesinde son derece faydalı olacağına inandığını belirterek, “Ortak hedeflerimizin birleşik ve stratejik ilerlemesini daha da sağlamak için Uzay Ajansı toplantısının tutanaklarını Bilim, Teknoloji, Sanayi ve Yenilik Bakanları Toplantısı tarafından sağlanan işbirlikçi çerçeveye entegre etmenin önemini kabul ediyoruz. Uluslararası işbirliğini destekleyen, birlikte iddialı projelere imza atma yeteneğimizi artıran girişimler geliştirmeye ve uygulamaya devam edeceğiz. Bu önemli etkinliğe ev sahipliği yapmak, kaynakları bu amaç için harekete geçirme kararlılığımızın bir kanıtıdır. Ayrıca, her birinizi Antalya’daki 2026 Uluslararası Uzay Kongresi’ne katılmaya içtenlikle davet ediyorum. Bu, uluslararası işbirliğini geliştirmek ve Türkiye’nin uzay teknolojisindeki ilerlemelerini küresel sahnede sergilemek için paha biçilmez bir fırsat olacak.” diye konuştu.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.