Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Suç örgütlerine karşı tavizsiz bir mücadele yürüttük. Geçmişte siyaseti ve toplum hayatını yönetecek, yönlendirecek derecede etki sahibi olan suç örgütlerini, 19 yıl boyunca ellerindeki tüm imkânları alarak birer birer çökerttik. Hakkı gasp edilerek mağdur olan, canı ve malı tehdit altında bulunan vatandaşlarımızın tek başvuru merciinin güvenlik güçlerimiz ve yargı kurumlarımız olmasını sağladık” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM AK Parti Grup Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ramazan ayı ve Ramazan bayramının geride kaldığını, Kurban bayramının heyecanının şimdiden duyulmaya başlandığını belirterek, yaklaşık 14 aydır devam eden salgın sürecinde, milletin hem sağlığını hem güvenliğini hem de aşını ve işini korumak için devletin tüm imkânlarını seferber ettiklerini belirtti.
“SALGININ BAŞLADIĞI GÜNDEN BU YANA 661 MİLYAR LİRALIK BİR KAYNAKLA MİLLETİN HER KESİMİNİN YANINDA OLDUK”
Sağlık hizmetlerinde kurulan güçlü altyapı ve tahkim edilen yetişmiş insan kaynağı sayesinde salgınla mücadelede kayda değer bir sorun yaşanmadığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, üretimi ve istihdamı sürekli kılmak için de her türlü kolaylığı gösterdiklerini, her türlü desteği verdiklerini dile getirdi.
Vatandaşlara, esnaf ve işadamlarına, çiftçilere sağlanan salgın desteklerini tek tek hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgının başladığı günden bu yana 661 milyar liralık bir kaynakla milletin her kesiminin, her bir ferdinin yanında olduklarının altını çizdi.
Türkiye’nin 2021 büyüme oranının, tahminlerin çok ötesinde gerçekleşeceğine yürekten inandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Finans piyasalarında zaman zaman görülen, ülkemizin ekonomik gerçekleriyle ilgisi olmayan, önemli bir kısmı manipülasyon ürünü kırılganlıkların önlenmesine yönelik ilave tedbirler alıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ekonomi Reform Programı’nda yer alan hususlarla ilgili somut düzenlemeleri de çıkarmaya başladıklarını açıklayarak, AK Parti olarak en büyük başarılarının, hükûmetleri döneminde tüm vatandaşlara çalışacak iş ve geleceklerine güvenle bakabilecekleri istikrarlı bir iklim sağlamak olduğunu vurguladı.
Son dönemlerde Türkiye’yi hedef alan saldırıların gerisinde insanlara sağlanan imkânları ellerinden almak ve özellikle gençleri karamsarlığa sürüklemek gayesi bulunduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Allah’ın yardımı ve milletimizin desteğiyle, nice oyunları ve tuzakları bozduğumuz gibi, bu sinsi operasyonu da akamete uğratacağımızdan kimse şüphe etmesin. Biz birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıktığımız müddetçe hiçbir senaryo, ülkemizi hedeflerine ulaşmaktan alıkoyamaz, milletimizle aramızdaki uhuvveti bozamaz” diye konuştu.
“İnşallah, hep birlikte ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştıracak, evlatlarımıza 2053 vizyonlarını gerçekleştirebilecekleri büyük ve güçlü Türkiye’yi miras bırakacağız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, iktidara geldiklerinde Türkiye’yi dört temel sütun üzerinde yükseltme sözü verdiklerini, bunları da eğitim, sağlık, adalet ve emniyet olarak ifade ettiklerini anımsattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti iktidarları döneminde bu alanlarda yapılan yatırım, hizmet ve eserleri anlattı.
Adaletin, insanoğlunun yeryüzüne geldiği günden beri üzerinde en çok durduğu, en çok arayışında olduğu, en çok hassasiyet gösterdiği konu olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, pek çok hususta olduğu gibi adaletin temelinde de dışa bağımlılığı ortadan kaldırmanın bulunduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Adaletin, daha doğrusu yargının dışa bağımlılığı nedir? Vesayete selam duran, darbelerin, darbe girişimlerinin aparatı olan, vicdanını ve aklını kiraya veren bir yargı, dışa bağımlıdır. Biz işte buna son verdik. Bu işi bitirdik” ifadelerini kullandı.
Adaletin, mülkün temeli; bağımsız ve tarafsız yargının da adaletin temeli olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Geçmişte belli bir ideolojiye hizmet eden, adeta oligarşik bir yapının sözcülüğünü yapan Hâkimler ve Savcılar kurullarını hatırlayın. Önce vesayet güçlerinin, ardından FETÖ’nün yargıyı araçsallaştırdığı, Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun da bunun bekçiliğiyle görevlendirildiği dönemlerin acı tecrübelerini, hep birlikte ağır bedeller ödeyerek yaşadık. Bugün ise aynı kurulda milletin seçtiği Cumhurbaşkanı ve yine milletin seçtiği vekiller tarafından belirlenen üyeler var. İşte en son dün, parlamentomuzda gayet güzel, memnuniyet verici bir seçim gerçekleştirildi. Hâkimler ve Savcılar Kurulu, hakikaten parlamentomuzu oluşturan milletvekillerinin iradesiyle tecelli etmiş oldu. Bu vesileyle, Hâkimler ve Savcılar Kurulu adaylarının belirlenmesinde uzlaşmayı öne çıkaran siyasi partilere ve milletvekillerine şahsım, partim adına, Cumhur İttifakı adına teşekkür ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM’deki bu uzlaşma tablosunun, yeni anayasa çalışmaları için de fevkalade ümit ve memnuniyet verici olduğunu dile getirerek, “Siyaset kurumunun, demokrasimizin kazanımlarını ve millî iradeyi siyasi tarihimize mühürleyecek yeni bir Anayasa yapacağına inanıyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Yeni Anayasa’nın milletin vicdanından, milletin kanaatinden çıkacak; yarınlara, gelecek nesillere bırakılacak en değerli miras olacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki yıl önce duyurdukları Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin de milletin sesinin yankılarından biri olduğuna işaret etti.
TBMM’de kanunlaşan üç yargı paketinin içeriklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eylem Planında millete taahhüt ettikleri gibi daha fazla özgürlük ve daha güçlü demokrasi için çalışmaları sürdürdüklerini, geçen ay Resmî Gazete’de yayımlanan İnsan Hakları Eylem Planı’nın da bu sürecin bir parçası olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dördüncü yargı paketinin de yakında Meclis’e sunulacağını bildirerek, bu pakette idari yargıda vatandaşın işini kolaylaştıran, ceza yargılamasında güvenceleri artıran çok önemli yenilikler getirileceğini, ardından da beşinci yargı paketi için çalışmalara başlayacaklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Adalet hizmeti, eser ve hizmet siyasetimizin ayrılmaz bir parçasıdır. Amacımız, 15 Temmuz’da milletin yazdığı destanı hukukla taçlandıran, darbecilerden millet adına hesap soran yargının daha iyi işlemesi ve hukuk devletinin tüm unsurlarıyla tahkim edilmesidir” şeklinde konuştu.
“PEK ÇOK TERÖR ÖRGÜTÜNÜ EYLEM YAPAMAZ HÂLE GETİREREK SAF DIŞI BIRAKTIK”
İktidara geldiklerinde millete verdikleri sözün dördüncü başlığı olan emniyet konusunda da tarihî başarılara imza attıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütlerinin, suç çetelerinin, çeşitli görünümler altındaki uluslararası ajanların ve onların yerli iş birlikçilerinin cirit attığı Türkiye’yi, milletin başını huzurla yastığına koyabildiği güvenli bir ülke hâline getirdiklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, öncelikle terör örgütlerinin istismar ettiği sorun alanlarını ortadan kaldırdıklarını ifade ederek, “Bugün kendi sınırlarımızın içinde adeta felç ettiğimiz terör örgütünü, Irak ve Suriye sınırlarımızın ötesinde de tehdit olmaktan çıkartma aşamasına gelmiş bulunuyoruz. Terör örgütünün siyasi alandaki uzantılarını da demokratik hukuk devleti ilkesinden ayrılmadan yakın takip altında tutarak, örgütün hareket alanını tamamen ortadan kaldırıyoruz” açıklamasında bulundu.
“UYUŞTURUCU SUÇLARINA EN AĞIR CEZALARIN VERİLDİĞİ ÜLKELERİN BAŞINDA GELİYORUZ”
En sinsi ve tehlikeli terör örgütlerinden olan FETÖ’yü de devlet ve toplum hayatından kazıyıp atmak için yoğun çaba harcadıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, örgütün 17-25 Aralık emniyet-yargı darbe girişimiyle açığa çıkan, MİT tırları hadisesiyle derecesi yükselen, 15 Temmuz darbe girişimiyle de zirveye ulaşan ihanetlerine karşı milletle şanlı bir mücadele yürütüldüğünü vurguladı.
Suç örgütlerine karşı da tavizsiz bir mücadele yürütüldüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçmişte siyaseti ve toplum hayatını yönetecek, yönlendirecek derecede etki sahibi olan suç örgütlerini 19 yıl boyunca ellerindeki tüm imkânları alarak birer birer çökerttik” diye konuştu.
Vatandaşların tek başvuru merciinin güvenlik güçleri ve yargı kurumları olmasını sağladıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir dönem ülkenin dört bir yanında türemiş, kerameti kendinden menkul, cafcaflı lakaplarla anılan sözde babaların racon kestiği Türkiye’yi, hukuktan başka yöntemlerin geçerli olmadığı bir seviyeye getirdik. Özellikle uyuşturucu suçlarıyla mücadele ederken, kimsenin gözünün yaşına bakmadık. Dünyada, uyuşturucu suçlarına en ağır cezaların verildiği ülkelerin başında geliyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’deki cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü olarak bulunan 283 bin kişinin 88 bininin uyuşturucu ve bağlantılı suçlar sebebiyle orada bulunduğunu, son 3,5 yılda 530 binin üzerinde operasyon yapılarak 750 bine yakın uyuşturucu suçu şüphelisinin gözaltına alındığını, bunlardan 85 bininin tutuklandığını söyledi.
Operasyonlarda piyasa değeri 63 milyar lirayı geçen uyuşturucu malzemenin ele geçirildiğini, organize suç örgütlerine karşı son beş yılda bin 700’e yakın operasyon yapıldığını ve gözaltına alınan 21 binin üzerindeki kişiden 8 bine yakınının tutuklandığını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Nisan 2020’de yürürlüğe giren ikinci yargı paketinde organize suç örgütü kuranlara verilen cezanın iki yıldan sekiz yıla, örgüt üyelerine verilen cezanın da iki yıldan dört yıla çıkarıldığını bilgisini paylaştı.
“TERÖR ÖRGÜTLERİ GİBİ SUÇ ÖRGÜTLERİYLE MÜCADELESİNDE DE İÇİŞLERİ BAKANIMIZIN YANINDAYIZ VE YANINDA OLACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, suç sayıları azalırken, suçların aydınlatılma oranlarının da giderek yükseldiğini vurgulayarak, “Bu başarılar, AK Parti’nin 19 yıllık hükûmetleri boyunca kesintisiz şekilde sürmüş, son dönemde daha da artmıştır” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkede “mikserler” olduğunu ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu hedef alan saldırıların gerisinde, Türkiye’de sağlanan huzur ve güven ikliminden duyulan bir rahatsızlık bulunduğunu belirterek, “Terör örgütleri gibi suç örgütleriyle mücadelesinde de İçişleri Bakanımızın yanında olduk, yanındayız ve yanında olacağız” vurgusunda bulundu.
“Hedefin İçişleri Bakanımız değil büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası gayretleri olduğunu anlamak için kullanılan araçlara ve onları kullananların siluetlerine bakmak yeterlidir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ülkemizde yıllarca bakanlık, başbakanlık ve Meclis Başkanlığı yapmış, partimizin genel başkanlığını yürütmüş Binali Yıldırım arkadaşımızın da oğlu üzerinden hedefe alınması, asıl niyeti gösteren bir başka işarettir. Şimdiye kadar nasıl şahsımız, partimiz ve çalışma arkadaşlarımız üzerinden ülkemize yönelik hiçbir saldırıya eyvallah etmediysek, bu tezgâhı da Allah’ın izniyle bozacağız, hiç endişeniz olmasın.”
Suç çetelerinin mensuplarını, dünyanın neresine kaçarlarsa kaçsınlar takip ettiklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, tıpkı FETÖ’cüler, PKK’lılar gibi, bu suçluları da Türkiye’ye getirip yargıya teslim edene kadar peşlerini bırakmayacaklarını kaydetti.
Suç örgütü mensuplarının yalanlarına ve iftiralarına karşı gereken cevapların muhatapları tarafından verildiğini, tarafların başvuruları üzerine Ankara ve İstanbul Anadolu Yakası Başsavcılıklarının da gerekli tahkikata başladığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçmişten bugüne hiçbir iddia, hiçbir itham ortada bırakılmayacak, her şey yargı tarafından araştırılıp, tüm yalanlar, iftiralar ortaya dökülecektir. Türkiye’nin demokratik bir hukuk devleti olduğundan hiç kimsenin şüphesi olmasın” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, suç örgütleri mensuplarını kullanarak, yalanları ve iftiralarıyla kamuoyunu esir almaya, yönlendirmeye, devleti ve siyaseti dizayn etmeye heveslenenlere aradıkları fırsatı bugüne kadar vermediklerini, bugün de vermeyeceklerini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eski Türkiye’nin hastalığı olan siyaseti ve toplumu, suç çeteleri, terör örgütleri, medya mecraları, çeşitli isimler altındaki uluslararası kuruluşlar eliyle düzenleme gayretlerinin yeniden hız kazandığını görüyoruz. Bu yöntemi FETÖ de, güvenlik birimleri ve yargı içindeki mensupları vasıtasıyla elde ettiği malzemeleri dilediği gibi şekillendirmek suretiyle, uzunca bir süre sinsice ve pervasızca malum kullanmıştır. Biz, Gezi olaylarından beri ülkemizin kesintisiz olarak maruz kaldığı saldırılarda kullanılan araçları birer birer devre dışı bıraktıkça, yenileriyle karşımıza çıkılıyorlar.”
“ÜLKEMİZİ, SUÇ ÖRGÜTLERİ ÜZERİNDEN KISKACA ALMAK VE BUNDAN SİYASİ SONUÇLAR ÜRETMEK PEŞİNDELER”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gezi olayları, 17-25 Aralık kumpası, MİT tırları hadisesi, Çukur eylemleri ve 15 Temmuz FETÖ’nün darbe teşebbüsünü anımsatarak, bunun ayında ekonomiye yönelik, ülke gerçekleriyle ilgili olmayan pek çok gizli-açık saldırının aynı oyunun bir parçası olduğuna dikkati çekti.
“Ülkemiz, tarihinin her döneminde uluslararası operasyonlara maruz kalmıştı, bugün de aynı durumun devam ettiğini anlamak için öyle çok derin analizlere ihtiyaç yoktur” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Bu defa da ülkemizi, suç örgütleri üzerinden hem içeride, hem uluslararası alanda kıskaca almak ve bundan siyasi sonuçlar üretmek peşindeler. Türkiye’de sosyal kaos denemeleriyle, terör örgütleriyle, darbe girişimleriyle, ekonomik tuzaklarla başarılamayan değişimin, siyasete müdahaleyle yapılacağını söyleyenler olduğunu hepiniz biliyorsunuz. Ortada makul, mantıklı, sahici hiçbir sebep olmadığı hâlde, seçimin 2023’te yapılacağını defalarca tekrarlamış olmamıza rağmen, erken seçim teranesi tutturanların sufleyi nereden aldıkları açıktır. Boşuna uğraşmayın. Seçim Haziran 2023’tür. Tabii, dışarıdan ve içeriden kendilerine verilen gazı fazla kaçırıp ‘seçimle veya seçimsiz iktidar’ sözü edenleri de unutmamak gerekiyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün yürütülen iftira ve yalan kampanyalarının esas amacının, milletin güvenlik ve adalet hassasiyetini kullanarak, iktidar yolunu zahmetsizce ve maliyetsizce açabilmek olduğuna işaret ederek, “Ülkemizde, maalesef, dün vesayet güçlerinden, terör örgütlerinden, kirli ekonomik aktörlerden, bugün suç çetelerinden medet umacak kadar çapsız, sığ, ilkesiz, ufuksuz bir muhalefet anlayışı vardır. Kendini kullandırmaya, ülke düşmanlarının değirmenine su taşımaya, milletin umutlarını küçük hesaplarına meze etmeye bu kadar gönüllü bir muhalefetin olduğu yerde, terör örgütlerine de, çetelere de gün doğuyor” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda’yı Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde misafir ettiklerini belirterek, Türkiye ve Polonya arasındaki ikili ilişkilerin tarihî ve köklü olduğunu anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin yurt dışına sipariş verdiği uçakların, 1934’te Hatay meselesindeki gelişmelerin bahanesiyle teslim edilmemesi üzerine yardıma Polonya’nın yetiştiğini anımsattı.
Polonya’dan alınan uçakların yanında, İkinci Dünya Savaşı yıllarında Türkiye’ye gelen 37 Polonyalı mühendisin yardımıyla, Türkiye’deki fabrikalarda imal edilmek üzere çeşitli uçak tasarımlarının da yapıldığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sovyetler Birliği’nin işgalinin ardından ülkelerini terk etmek zorunda kalan Polonyalı mühendislerin ortak uçak üretimi için yaptıkları başvurunun, dönemin Millî Savunma Bakanlığı’nın olumsuz görüşü üzerine reddedildiğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, buna rağmen Türkiye’de kurulan Türk Hava Kurumu uçak fabrikası ile İstanbul Teknik Üniversitesi uçak mühendisliği bölümünün, Polonyalıların katkılarıyla hayata geçtiğini belirterek, “Kendi uçaklarımızı yapma yolunda, Polonyalı dostlarımızın da gayretleriyle geldiğimiz aşamanın önü ise 1949’da, dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı tarafından, ‘Amerika’dan bedavaya alınacak uçaklar’ bahanesiyle tamamen kesilmiştir. Bu şekilde kapatılan Türk Hava Kurumu fabrikası, uçak yerine çocuk karyolası, masa, dikiş kutusu gibi malzemeler üreten bir atölyeye dönüştürülmüştür” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE İLE BİRLİKTE DÖRT FARKLI ÜLKEDE, 180 ADET İNSANSIZ HAVA ARACIMIZ FAALİYET GÖSTERMEKTEDİR”
Devrim otomobili başta olmak üzere pek çok projenin akıbetinin aynı olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Kendi imkânlarıyla uçak üreten Nuri Demirağ’ın bunları talep eden ülkelere satma teşebbüsü de ‘Yakarız ama yine de sattırmayız.’ denilerek engellenmiştir. Türkiye, işte bu ihanetlerden yaklaşık 70 yıl sonra, Polonya ile insansız hava araçları satışı konusunda anlaşma imzalamıştır. Tek fark, bu defa satıcının bizim, alıcının Polonya tarafı olmasıdır. Tabii bir başka güzel tarafı daha var. Bu anlaşma, Türkiye’nin NATO ve Avrupa Birliği üyesi bir ülkeye yaptığı ilk yüksek teknolojiye sahip insansız hava aracı satışı olması bakımından da çok önemlidir. Hâlihazırda Türkiye ile birlikte dört farklı ülkede, 180 adet Bayraktar insansız hava aracımız faaliyet göstermektedir. Millî Teknoloji Hamlesi vizyonunun bir ürünü olan insansız hava araçlarımızın sahada gösterdiği başarılar, adeta savaş stratejilerinin yeni baştan yazılmasını gerektirecek sonuçlara yol açmıştır. Mevcut insansız hava araçlarımızın bir üst versiyonu olan Akıncı da devreye girdiğinde, bu tablo çok daha sarsıcı şekilde değişecektir. Amacımız, tamamen yapay zeka bilgisayarları ile kontrol edilen insansız savaş uçağına ilk kavuşan ülkelerden biri olmaktır. Böylece dünyanın hâlen peşinde koştuğu beşinci nesil savaş uçaklarının da ötesinde bir seviyeye ulaşacağız. Bu doğrultuda geliştirmeye başladığımız insansız savaş uçağımızı, inşallah 2023 yılında semalarımızda uçurmayı planlıyoruz.”
AK Parti üzerinden Türkiye’ye operasyon çekmeye çalışanları, milletin gayet iyi gördüğünü, tanıdığını ve defterine yazdığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yolculukta AK Parti, Cumhur İttifakı ile birlikte inşallah ülkemizin geleceğini nakış nakış işleyecektir. Dün ‘başaramayacaksınız’ demiştik, bugün de ‘başaramayacaksınız’ diyoruz. Dün ‘ülkemize diz çöktüremeyeceksiniz’ demiştik, bugün de ‘ülkemize diz çöktüremeyeceksiniz’ diyoruz. Dün ‘milletimizi esir alamayacaksınız’ demiştik, bugün de ‘milletimizi esir alamayacaksınız’ diyoruz. Dün ‘ezanımızı susturamayacaksınız, bayrağımızı indiremeyeceksiniz’ demiştik, bugün de aynısını söylüyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Japonya Veliaht Prensi Akishino Fumihito ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Japonya Veliaht Prensi Akishino’yu Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne gelişinde giriş kapısında karşıladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Japonya Veliaht Prensi Akishino, Türkiye ve Japonya bayrakları önünde tokalaşarak poz verdi.
Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Japonya Veliaht Prensi Akishino heyetleri eşliğinde görüşmeye geçti.
Görüşmede, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Japonya Veliaht Prensi Akishino’ya, Osmanlı Generali Pertev Paşa’nın İmparator Mutsuhito tarafından ödüllendirildiğini gösteren belge hediye edildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, resmî ziyarette bulunmak üzere Türkiye’ye gelen Japonya Veliaht Prensi Akishino ve Prenses Kiko ile aile fotoğrafı da çektirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında Hatay Engelli Sosyal Girişimcilik Merkezi’nin açılışını gerçekleştirdi.
Emine Erdoğan, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi (HMKÜ) yerleşkesinde yer alan, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı), Valilik, HMKÜ, Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı, Fiziksel Engelliler Vakfı ve Türk Telekom iş birliğinde yaptırılan merkezin açılış kurdelesini keserek “hayırlı olsun” dileklerini iletti.
Engellilerin özel ihtiyaçlarına yönelik tasarlanan modern bir yapıya sahip merkezi gezen Emine Erdoğan, burada Fiziksel Engelliler Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Tatar’dan merkezle ilgili bilgi aldı.
Ortez-protez rehabilitasyon hizmetlerinin sunulduğu alanda protez yapım aşamalarını izleyen Emine Erdoğan, burada 3D yazıcı ile protez ölçümü yapılan 8 yaşındaki erkek çocuğuyla özel ilgilendi.
Merkezde, 6 Şubat 2023’teki depremlerden sonra ampute edilen 10 ve 4 yaşlarındaki torunlarının tedavisine başlanan depremzede ile görüşen Emine Erdoğan, afette oğlu ve gelinini kaybeden kadına “geçmiş olsun” dileklerini iletti.
Emine Erdoğan, engellilere yönelik heykel, mozaik alanı, kütüphane, sinema-tiyatro, hamam ve kafenin yer aldığı merkezde engelli bireyler ve aileleriyle de bir araya gelerek onların yaşadıkları sorunları ve taleplerini dinledi.
Emine Erdoğan, merkezde bulunan Halil Paşa’nın “Göksu” isimli tablosunu görme engelli bireyler için özel tasarlanan “Telefon Kütüphanesi” uygulaması üzerinden sesli betimlemeli şekilde dinledi.
Emine Erdoğan, Tatar tarafından kendisine hediye edilen, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğüyle kurulan Fiziksel Engelliler Vakfının “Protez-Ortez Atölyesi”nin açılışında çekilen fotoğraf karesinin bulunduğu tabloyu kabul etti.
Merkezin açılışına, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Safa Koçoğlu, AK Parti Grup Başkanvekili ve Fiziksel Engelliler Vakfı Kurucu Üyesi Zeynel Abidin Okul, Vali Mustafa Masatlı ile eşi Esra Masatlı, HMKÜ Rektörü Prof. Dr. Veysel Eren, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Öntürk ile eşi Hande Öntürk, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ile engelli çocuklar ve aileleri de katıldı.
“ENGELLERİN YENİDEN BAŞLAMAK İÇİN SADECE BİRER DURAK OLDUĞUNA İNANAN GÜÇLÜ BİREYLERİN AZMİ, HEPİMİZE İLHAM OLUYOR”
Emine Erdoğan, program sonrası yaptığı sosyal medya paylaşımında, şu ifadelere yer verdi: “Hatay’da depremin ardından uzuv kaybı yaşayan vatandaşlarımız için kurulan Engelli Sosyal Girişimcilik Merkezi’nin hayırlı olmasını diliyorum. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü, engelleri aşma mücadelesine adanan bir gün. Bu anlamlı günde inanıyorum ki yalnızca bir kapı değil, yaşama dair yazılacak umut dolu hikâyelerin ilk sayfası aralandı. Merkezin ortez-protez ve rehabilitasyon ünitesini inceleyerek kültür, sanat, teknoloji atölyeleri ile eğitim alanlarını ziyaret ettim. Burada hayatın zorluklarına rağmen gülen gözleri, üreten elleri ve cesur yürekleri tanımaktan büyük bir mutluluk duydum. Engellerin yeniden başlamak için sadece birer durak olduğuna inanan güçlü bireylerin azmi, hepimize ilham oluyor. İlk günden bugüne asrın felaketinin yaralarının sarılmasında emek veren, bu anlamlı projeye katkı sunan herkese teşekkür ediyorum.”
MERKEZİN ÖZELLİKLERİ
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023’teki depremlerde uzuvlarını kaybeden ampute bireyler için “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” anlayışıyla uygulamaya konulan Hatay Engelli Sosyal Girişimcilik Merkezi, ilk olarak protez-ortez üretim merkezi olarak inşa edildi.
Daha sonra engelli çocuklar ve anneleri için dönüştürülen merkez sayesinde, fiziksel ve psikososyal iyileşmenin desteklenmesi ile yüksek teknolojili ve üretime uygun bir ortam sunulması amaçlandı.
Modern bir yapıya sahip merkezde, heykel, kil, origami, mozaik, ahşap oyuncak tasarım ve geleneksel oyun üniteleriyle kütüphane-sesli kütüphaneye yer verildi.
Engelli anneler ve kadınlar için üretim üssü olan merkezde, keşif ve atölye çalışmalarının yanı sıra sanal uğraş alanları, sinema-tiyatro salonu ile sportif beceri koordinasyon üniteleri de bulunuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç ile gerçekleştirdikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Türkiye olarak dinî ve etnik bir mozaik olan Balkanlar’da huzuru, refahı ve istikrarı desteklemeye büyük önem verdiğimizi bir kez daha vurgulamak istiyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Karadağ Cumhurbaşkanı Jakov Milatoviç, Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki baş başa görüşmelerinin ardından, ortak basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu.
Bu yıl Türkiye ile Karadağ arasındaki diplomatik ilişkilerin 145. yıl dönümü olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Karadağ ile bu ortak geçmişle orantılı şekilde siyasi, ekonomik ve kültürel temelleri sağlam kapsamlı bir iş birliğinin bulunduğunu söyledi.
Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç’in Türkiye’ye bugün yaptığı ilk ziyaretinin de müstesna düzeydeki ilişkilerin bir nişanesi olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Görüşmemizde ikili münasebetlerimizi kapsamlı şekilde ele aldık, önümüzdeki dönemde atacağımız adımları değerlendirdik. Münasebetlerimizi kurumsal çerçeve kazandırmak amacıyla Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey kurulmasını kararlaştırdık. Ayrıca, bölgesel ve uluslararası konularda görüş alışverişinde bulunduk, Balkanlar’da istikrara atfettiğimiz önemi teyit ettik. Türkiye olarak dini ve etnik bir mozaik olan Balkanlar’da huzuru, refahı ve istikrarı desteklemeye büyük önem verdiğimizi bu vesileyle bir kez daha vurgulamak istiyorum.”
“KARADAĞ’A EN FAZLA YATIRIM YAPAN ÜLKELERİN BAŞINDAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karadağ’ı zengin kültürel ve etnik dokusuyla Balkanlar’da hoşgörü ve bir arada yaşama kültürüne örnek teşkil eden bir ülke olarak gördüğünü belirterek, şu bilgileri paylaştı: “2021 yılında Karadağ’a gerçekleştirdiğim ziyarette ikili ticaret hacmimizi 250 milyon dolara çıkarma hedefi koymuştuk. Kovid-19 salgını, Ukrayna’daki savaş ve küresel ekonomik sıkıntılara rağmen, hamdolsun bu hedefe ulaşmaya çok yakınız. Sayın Cumhurbaşkanı ile bu hedefi daha da yukarıya taşımak konusunda mutabık kaldık. Karadağ’a en fazla yatırım yapan ülkelerin başında geliyoruz. Müteahhitlik alanında firmalarımız Karadağ’da yaklaşık 500 milyon dolar değerinde 62 projeyi başarıyla tamamlamıştır. Firmalarımız özellikle altyapı, inşaat ve hizmet sektörlerine ilgilerini sürdürüyorlar. Bu ilginin bir neticesi olarak Karadağ’a doğrudan yatırımlarımızda 2023 ve 2024 yıllarında rekor artış yaşanmıştır. Önümüzdeki dönemde, 6. Karma Ekonomik Komisyon toplantısına ev sahipliği yapacağız. Bu vesileyle iş insanlarımıza verdikleri destekten ötürü kıymetli dostum Cumhurbaşkanı Milatoviç’e milletim adına teşekkür ediyorum.”
“TİKA, KARADAĞ’DA 500’DEN FAZLA PROJE VE FAALİYET GERÇEKLEŞTİRDİ”
Türkiye ile Karadağ arasında ekonomik ilişkiler gibi beşerî ve kültürel münasebetlerin de hızla geliştiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karadağ’da ikamet eden 25 bin vatandaşımıza ilave olarak, ülkemizde 150 binden fazla Karadağ kökenli vatandaşımız var. Türk Hava Yollarının öncülüğünde hava yolu sektörümüz çok sayıdaki uçuşuyla Karadağ’ı adeta tüm dünyaya bağlıyor. Şüphesiz bu seferler aramızdaki turizm ilişkilerine de önemli katkı sağlıyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TİKA’nın restorasyon, eğitim ve sağlık alanındaki projeleri ile Yunus Emre Enstitüsünün kültür-sanat faaliyetlerinin de iki ülke ilişkilerinde önemli olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi: “TİKA, Karadağ’da bugüne kadar toplam 30 milyon doları aşan 500’den fazla proje ve faaliyet gerçekleştirdi. Yunus Emre Türk Kültür Merkezimiz ise kuruluşundan bu yana 2 bin 500’ü aşkın öğrenciye Türkçe eğitim verdi. Keza, Türkiye Bursları kapsamında da 500’den fazla Karadağlı kardeşimiz ülkemizde eğitimlerine devam ettiler.”
“SURİYE’DE ANİDEN PATLAK VEREN GELİŞMELERİ ÇOK YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ”
Türkiye’nin kuzeyinden güneyine kadar geniş çevresinde barışın, huzurun ve istikrarın korunmasına büyük önem atfettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Hem bizi hem de Karadağ’ı etkileyen Rusya-Ukrayna Savaşı’nda başından beri adil bir barışın tesis edilmesi gerektiğini söylüyoruz. Gazze ve Lübnan’a yönelik İsrail saldırılarında da aynı ilkeli tutumumuzu muhafaza ettik. Lübnan’da sağlanan ateşkese olan desteğimizi de açıkça beyan ettik. Gazze’de bir an önce ateşkesin sağlanmasını ümit ve arzu ediyoruz. Bölgemizdeki yangının söndürülmesi noktasında Türkiye olarak üzerimize düşen ne varsa dün olduğu gibi bugün de yapmaya hazırız. Son birkaç gündür komşumuz Suriye’de aniden patlak veren gelişmeleri de çok yakından takip ediyoruz. Gerek Dışişleri Bakanımız gerekse Millî İstihbarat Teşkilatı Başkanımız muhataplarıyla sürekli temas hâlindeler, istişarelerini gerçekleştiriyorlar. Aslında uzun bir süredir Orta Doğu’daki şiddet sarmalının Suriye’yi de etkisi altına alma ihtimaline dikkat çekiyorduk. Son hadiseler Türkiye’nin haklılığını teyit ve tescil etmiştir. Suriye ihtilafında ülkemizin duruşu, hassasiyetleri, temel öncelikleri ve savuna geldiği politikanın parametreleri bellidir. Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve millî birliğinin korunması, 13 yıldır devam eden istikrarsızlığın, Suriye halkının meşru talepleri doğrultusunda mutabakatla son bulması en büyük temennimizdir. Ülkemizin millî güvenlik öncelikleri çerçevesinde sahadaki süreci anbean takip ve tahlil ediyor, bunlara halel getirecek herhangi bir farklı eylemin yaşanmaması adına gereken bütün tedbirleri alıyoruz.”
“BUGÜNE KADAR İSRAİL’İN VERDİĞİ SÖZLERİ TUTTUĞUNU GÖREMEDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilere dair bir soru üzerine, şu yanıtı verdi: “Türkiye’den şu anda Karadağ’da yatırımları olan firmalarımız var. Bunları Sayın Cumhurbaşkanı ile de görüştük. Bu firmalarımızın bundan sonraki süreçte de atacakları adımları önemsediğimizi yine konuştuk. Bu firmalar Türkiye’de çok güçlü olan firmalar. Bundan sonraki süreçte özellikle sanayide ve savunma sanayinde buralarda birçok adımlar atabileceklerini kendileriyle paylaştım. Bu konuda kendilerinin de verecekleri destekler, atacakları adımların çok daha güçlü olacağını ortaya koyacaktır.”
Gazze’de ateşkesin sağlanmasına yönelik girişimlere dair diğer bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Gazze’de bugüne kadar İsrail’in verdiği sözleri tuttuğunu göremedik. Bundan sonraki süreçte acaba verdiği sözleri tutar mı, tutmaz mı noktasına gelince, bu konuda samimi bir yaklaşım bugüne kadar görmedik. Bundan sonra da göreceğimizi zannetmiyorum. Çünkü 50 bini aşkın insanın öldürüldüğü bu süreçte neyine inanacağız? En son Lübnan’da öldürülen insanların ardı ardına neyine inanacağız? Dolayısıyla ateşkes sözü veriyorlarsa bunu görelim. Uygulamada bu adımlar atılsın, biz de buna inanmış olalım.”
KARADAĞ CUMHURBAŞKANI MİLATOVİÇ: “TÜRKİYE, KARADAĞ’IN HEM EKONOMİK HEM DE STRATEJİK OLARAK EN ÖNEMLİ ORTAKLARINDAN BİRİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile sayısız görüşmesinin iki ülke ilişkilerine verdiği önemi ifade ettiğini belirten Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç, “Bu yıl Karadağ ve Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin 145’inci yılını kutluyoruz. İki ülke arasında kurulan bu diplomatik ilişkiler sürekliliğin ve karşılıklı saygının göstergesidir” dedi.
Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç, “Türkiye bugün Karadağ’ın önemli bir NATO müttefiki ve partneridir. Türkiye’nin Balkanlar’daki yapıcı rolü ile bölgede istikrar ve refaha verdiği katkıyı takdir ediyoruz” diye konuştu.
Savunma alanındaki iş birliğinin yakın zamanda Karadağ’da açılacak Podgoritsa Askerî Ataşeliği ile daha da güçleneceğini ifade eden Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç, ekonomik ilişkilerin her yıl daha da geliştiğini söyledi.
Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç, “Türkiye’den doğrudan yatırımlar bu yıl 100 milyon avroya ulaşacak. 250 milyon avroya ulaşan dış ticaret hacmi de ekonomik ilişkilere verdiğimiz önemi göstermektedir” diye konuştu.
Karadağ’ı ziyaret eden Türk turist sayısının da her geçen yıl arttığına dikkati çeken Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç, “Türkiye, Karadağ’ın hem ekonomik hem de stratejik olarak en önemli ortaklarından biridir” dedi.
Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığına (TİKA) teşekkür ederek, TİKA’nın 500’den fazla projeyi hayata geçirdiğini ifade etti.
Karadağ’ın siyasi öncelikleri arasında Avrupa Birliği (AB) üyeliğinin bulunduğunu söyleyen Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç, “2028’e kadar AB’nin 28’inci üyesi olacağımıza inanıyorum. Bu süreçten önce ve sonra Karadağ, Türkiye ile her alanda ilişkilerini en güçlü şekilde sürdürmeye devam edecek” ifadelerini kullandı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.