“Haberleşme uydularını kendi imkânlarımızla üreterek, bu kabiliyete sahip 10 ülkeden biri olmakta kararlıyız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Uzay Programı Tanıtım Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Gözlem uydularında kazandığımız tecrübeyle, haberleşme uydularını da kendi imkânlarımızla üreterek, bu kabiliyete sahip 10 ülkeden biri olmakta kararlıyız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Millî Uzay Programı Tanıtım Toplantısı’na katılarak, Türkiye’nin Millî Uzay Programı’nı açıkladı.
Millî Uzay Programı’nın Türkiye’nin uzaydaki yol haritası olacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Küresel uzay yarışında ülkemizi üst liglere taşıyacak bu yol haritasının başarıyla hayata geçmesini diliyorum” dedi.
“UZAY ÇALIŞMALARINDA İNSAN KAYNAĞI, TASARIM VE MÜHENDİSLİK KABİLİYETLERİ AÇISINDAN ÇOK DAHA GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE VAR”
“Paylaşacağımız hedefler bir hayal ürünü değil, havacılık ve uzay teknolojilerinde bugüne kadar başardıklarımızın bir üst noktaya taşınmasıdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 18 yılda oluşturulan altyapı yatırımlarıyla bugün uzay çalışmalarında insan kaynağı, tasarım ve mühendislik kabiliyetleri açısından çok daha güçlü bir Türkiye bulunduğunu söyledi.
Türkiye’yi kendi uydularını geliştirebilen, üretebilen, test edebilen bir seviyeye çıkardıklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun ilk örneğinin GÖKTÜRK-2 uydusu olduğunu, şimdi de sırada gece ya da gündüz fark etmeden her türlü hava şartında yüksek çözünürlüklü görüntü elde edebilecek GÖKTÜRK-3 uydusunun bulunduğunu açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜBİTAK Uzay tarafından geliştirilen, ilk yerli ve millî yüksek çözünürlüklü yer gözlem uydusu İMECE’nin de entegrasyon işlemlerinin tamamlandığını, testlerinin sürdüğünü bildirerek, bu uydunun da 2022 yılında uzaya fırlatılacağını kaydetti.
İMECE yörüngeye yerleştiğinde, tüm kurumların görüntü ihtiyacını karşılayacak metre altı çözünürlükteki ilk millî gözlem uydusu olacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gözlem uydularında kazandığımız tecrübeyle, haberleşme uydularını da kendi imkânlarımızla üreterek, bu kabiliyete sahip 10 ülkeden biri olmakta kararlıyız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen aybaşında uzaya fırlatılan TÜRKSAT 5-A uydusuyla faal haberleşme uydularının sayısının dörde yükseldiğini, yerli ve millî imkânlarla üretilecek ilk haberleşme uydusu TÜRKSAT 6-A’nın da 2022’de uzaydaki yörüngesine yerleştirileceğini söyledi.
Türkiye’nin uydu teknolojilerinin alt bileşenleri ve yazılımlarını üretmek noktasında da yoğun çalışmalar içinde olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yüksek çözünürlüklü uzay kamerası, yeni nesil uçuş bilgisayarı ve yazılımları, elektrikli itki motoru, yönlendirilebilir anten, tepki tekeri, yıldız izler, güneş algılayıcı gibi birçok kritik alt sistemi, özgün olarak geliştirip ürettik. Önümüzdeki süreçte, Türk mühendislerinin yerli yazılımlarıyla birlikte, uydulardan elde ettiğimiz bilgilerin güvenliğini de tamamen sağlamış olacağız” açıklamasında bulundu.
“UZAY SİSTEMLERİ ALANINDA MONTAJ, ENTEGRASYON VE TEST HİZMETLERİ SAĞLAYAN ULUSLARARASI BİR OYUNCU KONUMUNDAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin uzay alanındaki kurumsal kapasitesine büyük önem verdiklerini, modern altyapılan sayesinde roket, uydu, yer sistemlerinde fikirden ürüne kadar ihtiyaç duyulan tüm imkanları sağlayabildiklerini anlatarak, TÜBİTAK Uzay, TÜBİTAK SAGE, DELTA-VE, ASELSAN, TUSAŞ, ROKETSAN, TÜRKSAT ve İTÜ başta olmak üzere, birçok kuruluşun altyapılarında önemli projeler yürütüldüğünü aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uzay ve roket test merkezlerimiz, uzay sistemleri tasarım ve test laboratuvarlarımız, uydu haberleşme ve uzaktan algılama araştırma merkezlerimiz, yer kontrol istasyonlarımız, optik sistemler araştırma ve uygulama altyapılarımızla her geçen gün daha yetkin hâle geliyoruz. Artık, uzay sistemleri alanında montaj, entegrasyon ve test hizmetleri sağlayan uluslararası bir oyuncu konumundayız” ifadelerini kullandı.
Çok az sayıda gelişmiş ülkenin sahip olduğu Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezi’nin 2015 yılından beri faal olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, uydu bileşenlerinin radyasyona dayanıklılığının test edildiği Türkiye’nin ilk Parçacık Radyasyonu Test Altyapısı olan ODTÜ-Saçılmalı Demet Hattı’nın da 2019 yılında hizmete alındığını anımsattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin şu anda en önemli eksiğinin fırlatma konusu olduğuna dikkat çekerek, bu konuda da önemli adımlar atıldığını geçen yıl, ROKETSAN Uydu Fırlatma, Uzay Sistemleri ve İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi’nin açılışını gerçekleştirdiklerini hatırlattı.
İlk yerli sonda roketinin 136 kilometre irtifaya çıkarak uzay sınırını aştığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, astronomik gözlem noktasında da önemli altyapılara sahip olunduğunu, TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi’nin Türkiye’nin en büyüğü olan 1,5 metre çapında bir teleskobu barındırdığını, Erzurum’da, Karakaya Tepeleri üzerinde, 3 bin 170 metre yükseklikte de Doğu Anadolu Gözlemevi’nin inşa edildiği bilgisini paylaştı.
“ASTRONOMİ, MATEMATİK VE TIP GİBİ TEMEL BİLİMLERE ÖNCÜLÜK ETMİŞ, ÇIĞIR AÇMIŞ BİR MEDENİYETİN MİRASÇILARIYIZ”
Sadece TÜBİTAK aracılığıyla son 18 yılda, uydu, uzay, fırlatma sistemleri, uzay ekipmanları konularında kamu ve akademi dünyasından 56 projeye 2,1 milyar lira kaynak sağladığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin uzay ve havacılık temalı ilk bilim merkezi Gökmen Uzay ve Havacılık Eğitim Merkezi’nin de 2020 yılında Bursa’da hizmete açıldığını anımsattı.
“Biz, astronomi, matematik ve tıp gibi temel bilimlere öncülük etmiş, çığır açmış bir medeniyetin mirasçılarıyız” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, El-Fergani, El-Sufi, El-Biruni, Ali Kuşçu, El Cezeri, Takiyüddin ve Mirim Çelebi gibi binlerce Türk ve Müslüman bilim insanıyla gurur duyduklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz işte bu âlimleri yetiştiren toprakların evlatlarıyız. Bu gerçekleri asla unutmayacağız. Ama şunu da bileceğiz ki bizim daha yapacağımız çok işi var. Bu büyüklerimize layık olmak için yapacağımız çok iş var. Pozitif bilimlerdeki üstünlüğün, son yüzyıllarda batıya geçerek, onları kalkındırdığını elbette biliyoruz. Coğrafi keşiflerle değişen güç dengelerinin farkına varmada geç kaldık ve bunun bedelini ağır şekilde ödedik. Ama bugün, dünya yeni bir değişimin, yeni bir dönüşümün arifesindedir” diye konuştu.
Yeni dönemde, güç dengelerini uzay keşiflerinin, bu alandaki yeni teknolojilerin belirleyeceğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu anlayışla, doğru zamanda İHA ve SİHA teknolojilerine yatırım yaparak, sahada oyunu değiştiren tarafta yer almayı başardık” ifadesini kullandı.
Millî elektrikli otomobil için de doğru zamanda adımlar attıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu konuda da Türkiye, en çok konuşulan, takip edilen ülkeler arasındadır. Şimdi de uzay çalışmalarında, doğru zamanlamayla doğru adımları atarak hareket etme kararlılığımızı ortaya koyuyoruz. Temsil ettiğimiz medeniyetin dünyaya yeniden öncü olabilmesi, Türkiye’nin uzay yarışındaki kat edeceği mesafeye bağlıdır. İnsanlığın bir kısmının değil, tamamının barışa ve huzura kavuşması için medeniyetimizi yeniden şahlandırmak mecburiyetindeyiz. Asırlar boyunca topraklarına her ayak basan tarafından sömürülen Afrikalı kardeşlerimiz için bunu başarmak mecburiyetindeyiz. Şu anda bakıyorum da Fransa’nın başındaki zat durmadan bana saldırıyor. Ya senin benle ne işin var? Sen önce Cezayir’in hesabını ver. Senin büyüklerin Cezayir’de 1 milyon insanı öldürdü onun hesabını ver. Sen önce Ruanda’nın hesabını ver, yüz binlerce insanı öldürdünüz. Ama Türk’ün ve Türkiye’nin, ne de ecdadımızın geçmişinde böyle bir şey söz konusu değil. Bizim ellerimizde kan yok, ama sizde kan var. Sürgünlerle yerinden, yurdundan edilen, dinini, dilini, ismini değiştirmeye zorlanan Asyalı kardeşlerimiz için bunu başarmak mecburiyetindeyiz. Gettolara sıkıştırılmış faşizmin ve suç şebekelerinin insafına bırakılmış Batılı kardeşlerimiz için de bunu başarmak mecburiyetindeyiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Azerbaycan’ın Karabağ’daki mücadelesine verdiği desteği yineleyerek, “30 yıldır Azerbaycan’da tüm Karabağ’ı işgal altında tutunuz, o topraklar kimindi? O topraklar Azerbaycanlı kardeşlerimizindi ve bu toprakları işgal altında tutunuz. Şimdi kendi göbeğini Azeri kardeşlerimiz kendileri kesti ve biz de elimizden gelen desteği verdik ve böylece Karabağ, evet, sahiplerinin eline geçti” ifadelerini kullandı.
“YERYÜZÜNDE ADALETİ TESİS ETMENİN YOLU GÖKYÜZÜNDE GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE VAR OLMAKTAN GEÇİYOR”
Türkiye’nin Libya’dan askerlerini çekmesini isteyen Fransa Cumhurbaşkanı Macron’a da cevap veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sen önce bu aklı vereceğine bunu kendine sakla, bak orada Çad’ın, Mali’nin, Wagner’in askerleri var, siz onları oralardan bir çekin, onları bir çekin ondan sonra sizle bunları konuşalım. Ve biz askeri ve güvenlik iş birliği anlamamız olan Libya’yla anlaşmamızın gereğini yaptık ve sadece orada eğitim için varız, eğitimin dışında değil” dedi.
Bugün yeryüzünde adaleti tesis etmenin yolunun gökyüzünde güçlü bir şekilde var olmaktan geçtiğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Teknolojik kapasitemizi geliştirmek ve buradan doğacak olan ekonomiden faydalanmak için uzayda da olacağız. Şu anda uzayı görüyorum ve bambaşka görüyoruz. Elde ettiğimiz tecrübe ve birikimi, bilim, sanayi ve teknoloji ekosistemimize aktarabilmek için uzayda olacağız” açıklamasında bulundu.
“Güçlü ve bağımsız bir Türkiye’nin yerini sadece dünyada değil uzayda da tahkim edeceğiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu vizyonu yürütecek kurumun da Türkiye Uzay Ajansı olduğunu duyurdu.
Bu kurumun uzay alanında birikmiş kabiliyetleri tek çatı altında koordine etmek ve bu alanda yeni, güçlü bir sinerji oluşturmak için yola çıktığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk görevi Millî Uzay Programı hazırlamak olan ajansın, kamu kuruluşlarından özel sektöre, üniversitelerden uluslararası ortaklara kadar tüm paydaşların katkılarıyla çalışmasını tamamladığını bildirdi.
“MİLLÎ UZAY PROGRAMI’NDAKİ EN ÖNEMLİ HEDEF CUMHURİYETİN 100. YILINDA AYA İLK TEMASI GERÇEKLEŞTİRMEK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi Türkiye’nin uzaydaki 10 yıllık vizyon, strateji, hedef ve projelerinin yer aldığı Millî Uzay Programımızı bugünlerde meşhur olan sloganıyla tüm dünyaya ilan ediyor ve diyorum ki, gökyüzüne bak ayı gör” dedikten sonra Millî Uzay Programı’ndaki birincil ve en önemli hedefin Cumhuriyetin 100. yılında aya ilk teması gerçekleştirmek olduğunu açıkladı.
Türkiye’nin aya ulaşma hedefini iki aşamada tamamlamayı planladıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “İlk aşamada 2023 yılı sonunda yakın dünya yörüngesinde ateşleyeceğimiz kendi millî ve özgün hibrit roketimizle aya ulaşarak sert iniş gerçekleştireceğiz. Uzay aracımızı yakın yörüngeye çıkartacak ilk fırlatmayı uluslararası iş birliği ile hayata geçireceğiz. Bu görevi tamamladığımızda hem aya ulaşmayı başaran ülkelerden biri olacak, hem de ikinci aşama ay misyonu için gerekli bilgileri toplamış olacağız. 2028 yılında hayata geçirmeyi planladığımız ikinci aşamada ise aracımızı yakın yörüngeye çıkartacak ilk fırlatmayı bu kez kendi millî roketlerimizde yapmayı hedefliyoruz. Aya yumuşak iniş gerçekleştireceğimiz bu aşamayı da tamamladığımızda ayda bilimsel faaliyetler yapabilen sayılı ülkelerden biri konumuna geleceğiz, böylece medeniyet coğrafyamızın da sembolü olan hilali ay bayrağımızla aya göndermenin gurunu milletimize yaşatacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ay programının fırlatma, roket ve kontrol teknolojilerindeki atılımlar için bir kaldıraç görevi göreceğini, bu programın yüksek radyasyona dayanaklı teçhizat teknolojisinden haberleşmeye, otonomiden yapay zekâya kadar birçok alandaki çalışmalara zemin oluşturacağını belirterek, böylece yerli ve millî olarak geliştirilecek alt sistemlerinin ticarileştirilmesinin de önünün açılacağını söyledi.
Millî Uzay Programı’ndaki ikinci hedefin ise yeni nesil uydu geliştirme alanında dünya ile rekabet edebilecek ticari bir marka ortaya çıkarmak olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin sahip olduğu uydu üretim kabiliyetlerini Türkiye Uzay Ajansı koordinasyonunda kurulacak tek bir millî şirket bünyesinde birleştirileceğini anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, üçüncü hedefin Türkiye’ye ait bir bölgesel konumlama ve zamanlama sistemi geliştirmek olduğunu açıklayarak, sivil ve askerî amaçlı navigasyon ihtiyaçları için kullanılan bu uydu teknolojisine dünyada yalnızca 6 ülkenin sahip olduğunu, bunun başarılmasıyla Türkiye’nin büyük riskler barındıran dış bağımlılıktan kurtulacağını kaydetti.
Millî Uzay Programı’nın dördüncü hedefinin de uzaya erişimi sağlamak ve bir uzay limanı işletmesi kurmak olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, uzay limanını en uygun coğrafyalardaki dost ve müttefik ülkelerle birlikte kurmayı planladıklarını, uluslararası iş birlikleriyle bu misyonu da en kısa sürede hayata geçirmekte kararlı olduklarını vurguladı.
Uzay havası ya da meteorolojisi olarak tabir edilen alana yatırım yaparak uzaydaki yetkinliği artırmanın da beşinci hedef olduğunu açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sayede Türkiye’nin yeryüzü ve gökyüzündeki operasyonlarını daha güvenli hâle getireceklerini aktardı.
Altıncı hedefin de Türkiye’yi astronomik gözlemler ve uzay nesnelerinin yerden takibi konularında daha ileri bir seviyeye ulaştırmak olduğunu duyuran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu misyona yönelik hâlihazırda altyapılarımız mevcuttur. TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi ile Doğu Anadolu Gözlemevi’ni birbirine entegre ederek tek bir ulusal araştırma altyapısı hâline dönüştüreceğiz. Ülkemize kazandıracağımız radyo teleskoplar sayesinde bilim insanlarımız sırrı hâlâ çözülememiş hızlı radyo patlamalarını çalışabilecekler. Bu teleskopları tasarlayacak mühendislerimiz, derin uzay programımızın haberleşme altyapısının da temelini atacaklar” dedi.
“YERLİ VE YABANCI YATIRIMCILARA EV SAHİPLİĞİ YAPACAK BİR UZAY TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGESİ KURACAĞIZ”
Türkiye’deki uzay sanayi ekosistemini daha da geliştirmenin bir başka hedef olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk mühendisleri, bilim insanları ve müteşebbislerinin uygun altyapıya sahip olduğunda gerekli desteği aldığında neler yapabileceği artık tüm dünyanın malumudur. Savunma sanayinde elde ettiğimiz başarıları uzay alanına taşıyacak, burada da güçlü ve üretken bir ekosistem oluşmasını sağlayacağız. Uzay Ajansımızın öncülüğünde kısa sürede buradan da yeni başarı hikâyeleri çıkacağına inanıyorum” diye konuştu.
Uzay teknoloji geliştirme bölgesi kurulumunun da sekizinci hedef olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu amaçla Orta Doğu Teknik Üniversitesi bünyesinde yerli ve yabancı yatırımcılara ev sahipliği yapacak bir uzay teknoloji geliştirme bölgesi kuracağız. Burada yatırım yapacak firmalarımızı da çeşitli mekanizmalarla destekleyeceğiz. Özel sektörü öncü güç olarak konumlandıracağımız Türkiye Uzay Ajansına da ev sahipliği yapacak bu merkezin yerini belirledik” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dokuzuncu hedefin uzay alanında etkin ve yetkin insan kaynağını geliştirmek olduğunu belirterek, YÖK ve Millî Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere ilgili kuruluşlarla özel programlar oluşturarak, bu alandaki nitelikli insan kaynağını artıracaklarını söyledi.
Son hedefin de bir Türk vatandaşını uzaya göndermek olduğunu açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Uzaya bir vatandaşımızı göndermeyi elbette bir turistik gezi olarak değil, gelecek nesillere yol gösterecek bir bilim misyonu olarak tasarlıyoruz. Uzaya gitme niteliklerine sahip bir kişiyi gönüllüler arasından seçerek gerekli eğitimleri almasını sağlayacak ve uzaya göndereceğiz. Bu sayede Uluslararası Uzay İstasyonu’nun alt yapısından yararlanarak, bilimsel deney yapma imkânına kavuşacağız. Tabi benim özellikle burada bir şerhim var, mademki bir vatandaşımız uzaya gidecek, artık astronot ya da kozmonot kelimelerine bir Türkçe karşılık bulmamız gerekiyor. Biliyorsunuz bu bizim hassas noktamız. Buradan dil bilimcilerimize bir çağrıda bulunuyor ve diyorum ki, gelin Türk uzay yolcularına Türkçe bir isim bulalım. Tabi yalnızca dil bilimciler değil, 83 milyon vatandaşımız da özgün fikirleriyle bu arayışa ortak olabilir.”
“KÖKÜMÜZ DÜNYADA, DALLARIMIZ GÖKLERDE OLACAK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hedeflerin hepsinin ayakları yere basan hedefler olduğuna vurgu yaparak, Türkiye’nin bu devrimi gerçekleştireceğinden uzay yarışında güçlü bir aktör olarak yerini alacağından en ufak bir şüphe duymuyorum. Türkiye Uzay Ajansı’nın geliştireceği projeleri, Millî Uzay Programındaki hedefleri bizzat takip edecek, destek olacağım” açıklamasında bulundu.
Millî teknoloji hamlesi ruhuyla genç, yaşlı demeden tüm vatandaşlardan bu alandaki çalışmalara yüksek düzeyde katılım ve sahiplenme beklediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah devlet, millet ele verecek göklere en çok yakışan bayrağımızı, yani ay yıldızlı bayrağımızı hak ettiği yerlere taşıyacağız. Ayağımız dünyada, gözümüz uzayda olacak. Kökümüz dünyada, dallarımız göklerde olacak” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Uzay Programı’nın hayırlı olmasını dileyerek, programın hazırlanmasında emeği geçen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank başta olmak üzere Türkiye Uzay Ajansı’na ve katkı sağlayan tüm paydaşlara şükranlarını sundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arnavutluk Başbakanı Rama düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Ticaret ve yatırım alanlarındaki girişimlerimizi halklarımızın refahını artıracak adımlar olarak görüyoruz. Bu çerçevede, ticaret hacmimizi ilk aşamada 2 milyar dolar düzeyine çıkarmak için müşterek çabalarımızı sürdürüyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama ile baş başa görüşmesi ve Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi ikinci toplantısının ardından, ortak basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu.
Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi İkinci Toplantısı için geldikleri dost ve kardeş ülke Arnavutluk’ta bulunmanın bahtiyarlığını yaşadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bildiğiniz üzere geçtiğimiz sene, Arnavutluk’ta diplomatik ilişkilerimizin tesisinin 100’üncü yıl dönümünü idrak ettik. Tarihî bağlar ve kültürel yakınlıktan güç aldığımız Arnavutluk’la dostane ilişkilerimiz esasen bir asrın çok daha ötesine uzanıyor” ifadelerini kullandı.
Bu tarihî, beşeri ve kültürel temel üzerine 2021’de inşa edilen stratejik ortaklığı bugünkü istişarelerle daha da derinleştirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şubat 2023’te Ankara’da düzenlenen ilk konsey toplantısında belirlenen iş birliği alanları üzerinde ayrıntılı görüş alışverişinde bulunduklarını aktardı.
“GÖRÜŞMELERİMİZDE KARŞILIKLI YATIRIMLARIMIZI ÇEŞİTLENDİRME KONUSUNDA MUTABIK KALDIK”
İmzalanan ortak bildiri ile konseyin çeşitli alanlarda geliştirilmesi ve derinleştirilmesi yönündeki kararlılığı vurguladıklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tarım, yükseköğretim ile halkla ilişkiler ve iletişim alanlarında az önce imzaladığımız üç anlaşmayla iş birliğimizi ilerletme irademizi teyit etmiş olduk. Ticaret ve yatırım alanlarındaki girişimlerimizi, halklarımızın refahını artıracak adımlar olarak görüyoruz. Bu çerçevede, ticaret hacmimizi ilk aşamada 2 milyar dolar düzeyine çıkarmak için müşterek çabalarımızı sürdürüyoruz. Görüşmelerimizde karşılıklı yatırımlarımızı günümüz koşullarında avantaj sağlayacak yenilikçi sektörleri içerecek şekilde çeşitlendirme konusunda mutabık kaldık. Sağlık alanındaki güçlü iş birliğimizi de 2021’de rekor sürede inşa ettiğimiz Fier Dostluk Hastanesi’nin ortak işletmesiyle sürdüreceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu: “Stratejik ortağımız ve NATO müttefikimiz Arnavutluk’un silahlı kuvvetlerinin askerî teçhizat ve eğitim alanlarındaki ihtiyaçlarının karşılanması noktasında da gereken desteği vereceğiz. Değerli dostum Başbakan Sayın Rama’yla FETÖ başta olmak üzere terör örgütleriyle ortak mücadele konusunu da ele aldık. İnşallah bugün aldığımız kararlar suretiyle terör örgütleriyle mücadelemize etkin şekilde devam edeceğiz. Sayın Başbakan ile küresel ve bölgesel meseleler hakkında da fikir teatisinde bulunduk. Arnavutluk’un gerek bölgemizde gerek uluslararası alanda barış ve istikrarın tesisine yönelik çabalarını takdirle takip ediyoruz. Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarındaki ve Lübnan’daki İsrail mezalimi görüşmemizin öncelikli gündem maddeleri arasında yer aldı.”
“GAZZE’DE BİR YILDIR DEVAM EDEN SOYKIRIM TÜM İNSANLIĞIN ORTAK UTANCIDIR”
Netanyahu hükûmetinin, bölgesel kapsamının ötesinde artık küresel düzeni tehdit eder hâle gelen saldırganlıkları hakkındaki görüşlerini de paylaştığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazze’de bir yıldır devam eden soykırım tüm insanlığın ortak utancıdır. Bu nedenle acilen kalıcı ateşkesin sağlanması, insani yardımların ulaştırılması ve İsrail üzerinde gerekli baskının oluşturulması için uluslararası toplum olarak elimizden gelen gayreti göstermemiz gerekiyor. Bu konuda Arnavutluk’un da üzerine düşeni yerine getireceğine samimiyetle inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Arnavutluk Başbakanı Rama ile birlikte Diyanet İşleri Başkanlığı ve Diyanet Vakfının desteğiyle Türk halkının Arnavutluk’taki Müslüman kardeşlerine hediyesi olan Namazgâh Camii’nin açılışını gerçekleştireceklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, emeği geçenlere teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Balkanlar’ın en büyük camisi olan bu güzide eser, İslam’ın yüce değerleri olan barış ve birlik duygusunun yeşereceği bir ibadethane olacaktır” dedi.
Arnavutluk Başbakanı Rama başta olmak üzere tüm Arnavut halkına samimi misafirperverlikleri için tekrar teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Değişik alanlarda, askerî, siyasi, ekonomik, ticari bütün bunların yanında turizme yönelik attığımız ve atacağımız adımlarla istişarelerimizin ve aldığımız kararların hayırlara vesile olmasını diliyorum” diye konuştu.
ARNAVUTLUK BAŞBAKANI RAMA: “GAZZE’DE YAŞANANLAR KÜRESEL ÇAPTA BİR TRAJEDİDİR”
Arnavutluk Başbakanı Rama da konuşmasında Tiran ziyareti için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkürlerini ve en içten şükranlarını dile getirerek, “Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyinin ikinci toplantısını gerçekleştirdiğimiz için gerçekten çok mutluyum. Burada sadece bu iş birliğinin stratejik karakterini daha da güçlendirme kararlılığını teyit etmekle kalmıyoruz, aynı zamanda yapılan anlaşmaların somut uygulamasını ve bu ilişkinin olağanüstü potansiyelini de değerlendirebiliyoruz” dedi.
İki ülke arasında savunma alanında iş birliğini değerlendiren Arnavutluk Başbakanı Rama, “Arnavutluk Cumhuriyeti’nin askerî sanayisinin güçlendirilmesinde yeni bir aşamanın teyit edilmesinden ve Türkiye’nin dünya çapında çok büyük bir noktaya ulaştığının herkesçe bilindiği bu ilişkinin askerî açıdan güçlendirilmesinde yeni bir aşamanın teyit edilmesinden kesinlikle çok memnunuz” diye konuştu.
Arnavutluk Başbakanı Rama, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarıyla ilgili “Gazze’de her gün yaşananlar küresel çapta bir trajedidir. Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırganlığı ve Filistin halkının kendi devletinde özgür yaşama hakkının inkâr edilemez olduğu konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’la aynı değerlere sahibiz” açıklamasında bulundu.
İKİ ÜLKE ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Arnavutluk Başbakanı Rama huzurunda, ortak basın toplantısı öncesinde iki ülke arasında iş birliği, iletişim, eğitim ve tarım alanında dört anlaşma imzalandı.
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Arnavutluk Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Kurulmasıyla Tesis Edilen Stratejik Ortaklığın Derinleştirilmesi Konusunda Ortak Bildiri’ye Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Arnavutluk Başbakanı Rama imza attı.
Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Orman Bakanlığı ile Arnavutluk Cumhuriyeti Tarım ve Kırsal Kalkınma Bakanlığı Arasında Devlet Destekli Tarım Sigortaları Alanında İşbirliği Konusunda Niyet Beyanı’nı da Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile Arnavutluk Tarım ve Kırsal Kalkınma Bakanı Anila Denaj imzaladı.
Türkiye ile Arnavutluk Arasında Halkla İlişkiler ve İletişim Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı’nı Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun ve Arnavutluk Cumhuriyeti Medya ve Enformasyon Ajansı Genel Müdürü Alteo Hysi imza altına aldı.
Arnavutluk Cumhuriyeti Eğitim ve Spor Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyeti Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Arasında İstanbul Teknik Üniversitesi’nin Arnavutluk’ta Akademik Şube ve Programlar Açmasına İlişkin Protokol ise Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ve Arnavutluk Cumhuriyeti Eğitim ve Spor Bakanı Ogerta Manastirliu tarafından imzalandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Tugaylar Sarayı’nda Arnavutluk Başbakanı Rama’nın onuruna verdiği yemeğe katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama’nın eşi Linda Rama ile Ulusal Opera ve Bale Tiyatrosu’nu ve Tugaylar Sarayı’nı ziyaret etti.
Emine Erdoğan, Arnavutluk’un başkenti Tiran’da Linda Rama ile Ulusal Opera ve Bale Tiyatrosu’nu ziyaret ederek burada düzenlenen programı izledi.
Program, “Kutlama Günü” adlı halk dansları gösterisi ile başladı. Klarnet ve kemanla “Kaba” performansının sahnelendiği etkinlikte, Iso Polifonik Orkestrası eşliğinde solo şarkı performansı sunuldu, ayrıca “shqipe” dans ve çağdaş bale gösterileri de yer aldı.
Programda lider eşlerine, Ulusal Opera, Bale ve Folklorik Ansambl Müdürü Abigeila Voshtina, Ekonomi, Kültür ve İnovasyon Bakanlığı Sözcüsü Kristjan Koroveshi ve Bakanlık yetkilisi Kamela Banushi eşlik etti.
EMİNE ERDOĞAN, TUGAYLAR SARAYI’NI GEZDİ
Daha sonra Emine Erdoğan, Linda Rama ile Tugaylar Sarayı’na geçti. Sarayda, Kuzey Arnavutluk’un dağlık bölgelerinde kadınlar tarafından giyilen, dalgalı bel kesimiyle tanınan el işi bir giysi olan “xhubleta” ile geleneksel Arnavut kıyafetlerinin sergilendiği koridoru gezen Emine Erdoğan, kıyafetlere ilişkin bilgi aldı.
Sarayın diğer bölümlerini de gezen Emine Erdoğan, Linda Rama’nın kendisinin onuruna verdiği Arnavut mutfağından lezzetlerin ikram edildiği öğle yemeğine katıldı.
Emine Erdoğan, ziyaretlere ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti: “Arnavut Halk Dansları Topluluğu’nun, ülkenin zengin kültürel mirasını yansıtan özel gösterisini izlemekten memnuniyet duydum. Ardından Tiran’ın sembol yapılarından Tugaylar Sarayı’nda, Arnavut kültürünün zamansız güzelliğini yansıtan geleneksel kıyafetler sergisini gezdik. Her biri ayrı bir hikâye anlatan giysiler, Arnavut halkının değerlerini günümüze taşıyor.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arnavutluk‘un başkenti Tiran’da resmî temasları kapsamında Arnavutluk Başbakanı Edi Rama ile bir araya geldi.
Başbakanlık Ofisi’ne gelişinde Arnavutluk Başbakanı Rama tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, fotoğraf çekiminin ardından Arnavutluk Başbakanı Rama ile baş başa görüşmeye geçti.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.