DÜNYA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mavi vatandan siber uzaya kadar her sahada egemenlik haklarımıza sahip çıkacağız”

Haber Burada
3 sene önceTarih
İsim
Genç Gazeteciler

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı ardından yaptığı açıklamada, “Kendi millî siber güvenlik teknolojilerimizi geliştirmek suretiyle güçlü ve caydırıcı bir altyapı oluşturuyoruz. Teknolojiye yön veren bir ülke konumuna gelme hedefimiz doğrultusunda mavi vatandan siber uzaya kadar her sahada egemenlik haklarımıza sahip çıkacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.
Toplantıda ele alınan konulara dair açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “2020 yılının son Kabine Toplantısı’nı az önce gerçekleştirdik. Tabii içinden geçtiğimiz bu yıllar ülkemizin yakın tarihindeki pek çok önemli hadisenin 100. Yıl dönümlerini de ifade ediyor.
Geçtiğimiz yıl önce İstiklal Harbimizin başlangıcı olarak kabul ettiğimiz Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşlarının 19 Mayıs’ta Samsun’a çıkışının 100. yılını idrak ettik. Bin yıl önce Malazgirt’te başlayan Anadolu’yu vatan yapma mücadelemizin bu kritik adımı 22 Haziran’da Amasya, 23 Temmuz’da Erzurum, 11 Eylül’de Sivas Kongresi kararlarıyla devam etmiştir. Gazi Mustafa Kemal’in 27 Aralık 1919’da Ankara’ya gelmesinin ardından istiklal mücadelesi yeni bir safhaya geçmiştir. Büyük Millet Meclisi ülkenin dört bir yanından gelen temsilcilerin katılımıyla 23 Nisan 1920’de bir Cuma namazı sonrası dualarla açılmıştır. İstiklal Harbi’ni bizzat yöneterek ‘Gazi’ sıfatını alan Büyük Millet Meclisi, bu vasfını 15 Temmuz’da bir kez daha tescil ettirerek tarihe geçmiştir.
“2021’İ İSTİKLAL MARŞI YILI OLARAK İLAN ETTİK”
Dün 84. vefat yıl dönümünde rahmetle Mehmet Akif Ersoy’un 12 Mart 1920’de Meclis’te gözyaşları içinde okunarak kabul edilen İstiklal Marşı, bir asır önce verdiğimiz mücadelenin ruhunu yansıtıyordu. Türkiye Büyük Millet Meclisi’miz kabulünün 100. yılı vesilesiyle 2021’i İstiklal Marşı Yılı olarak ilan etti. Bu ülkenin bir vatandaşı, bu milletin bir ferdi olmanın en başta gelen şartlarından biri İstiklal Marşı’nı 10 kıtasındaki tüm mesajlarıyla kalbimize kazımaktır. Evlatlarımızdan beklentimiz; ‘korkma’ diye başlayan ve ‘istiklal’ diye biten bu marşı lafzıyla ve ruhuyla içine sindirmeleridir. Çünkü bu marşın her satırı bize önümüze çıkan zorluklar karşısında nasıl davranmamız gerektiğini anlatan mesajlarla bezelidir.
İstiklal Marşımız bir asır önce millet olarak hürriyetimizi kazanmak, vatanımızı işgalden kurtarmak, kendimize yeni bir gelecek inşa etmek için vardığımız millî mutabakatın ifadesiydi. Bugün de aynı mutabakatla hedeflerimize doğru yürüyoruz.
Türk Milleti’nin binlerce yıllık devlet ve medeniyet davasını 10 kıtada yüreklere nakşeden İstiklal Marşı’mızı unuttuğumuz gün ayağımıza esaret prangası, boynumuza zillet zinciri vurulmuş demektir. İstiklal Marşımızda bayrağımızın ve ezanımızın özgürlüğümüzün timsali olarak yüceltilmesi geçen asrın ilk çeyreğinde verdiğimiz milyonlarca şehidimizin mücadelesinden ilhamladır.
Bayrağı bez parçası, ezanı hoparlör gürültüsü, toprağı taş ve kum yığını, vatanı anlamsız bir saplantı, şehadeti sıradan bir ölüm olarak görenlerin İstiklal Marşı’nın manasını kavrayabilmesi elbette mümkün değildir. Biz Asım’ın nesli dedikçe içlerini sıkıntı basanların; biz tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet dedikçe yüzlerini buruşturanların; biz büyük ve güçlü Türkiye dedikçe kulaklarını kapatanların İstiklal Marşı’na sahip çıkması elbette mümkün değildir.
“2023’TE ÜLKEMİZİ DÜNYANIN EN BÜYÜK 10 DEVLETİ ARASINA SOKARAK, ÖRNEK BİR BAŞARIYI HEP BİRLİKTE ORTAYA KOYACAĞIZ”
Çünkü mandacıların, özellikle dünden gelen bu mandacıların bugünkü temsilcilerinin dış güçlerin borazanlığından terör örgütlerinin hamiliğine kadar envai çeşit ihanetin peşinde koşmaları İstiklal Marşı’mıza daha sıkı sahip çıkmamız gerektiğini gösteriyor. Hamdolsun İstiklal Marşı’mızdaki her lafzı, her mesajı bedeninin ve ruhunun her zerresiyle özümseyen gençlerimiz var. Hamdolsun bayrak ve ezan hassasiyetini yeri geldiğinde canı pahasına koruyan evlatlarımız var. Hamdolsun medeniyetine, tarihine, kültürüne, değerlerine sıkı sıkıya bağlı bir nesil var. Ardı ardına 100. yılını idrak ettiğimiz her tarihî hadise bize sahip olduğumuz ülkenin ve mensubu olduğumuz milletin kıymetini bir kez daha hatırlatıyor.
Cumhuriyetimizin kuruluşunun yüzüncü yılı olan 2023’e hangi hissiyatla sahip çıkıyorsak, fethin altı yüzüncü yılı 2053’ü ve Malazgirt Zaferi’nin bininci yılı olan 2071’i de aynı duygularla gençlerimize emanet ediyoruz. İnşallah 2023’te ülkemizi dünyanın en büyük 10 devleti arasına sokarak ecdada layık ve bizden sonraki nesillere örnek bir başarıyı hep birlikte ortaya koyacağız.
Bugünkü Kabine Toplantımızda ulusal siber güvenlik stratejisi ve eylem planını da görüştük. Dijitalleşmenin ayrılmaz bir parçası hâline gelen siber güvenlik, tüm dünyada üzerinde hassasiyetle durulan konuların başında geliyor. Güvenlikten sağlığa, eğitimden evimizde kullandığımız aletlere kadar her alanda hayatımızın ayrılmaz bir parçası hâline dönüşen dijitalleşmeyle birlikte siber tehditlerde de büyük artış yaşanıyor. Öyle ki ülkelerin fiziki sınırlarının korunmasıyla dijital altyapılarının ve verilerinin korunması neredeyse aynı derecede önem kazanmıştır.
Esasen savunma sanayi projelerimizin temel bileşenleri arasında dijital sistemler ilk sıralarda yer alıyor. Aynı şekilde günlük hayatımızı kolaylaştıran teknolojilerin hemen tamamı da dijital altyapılar üzerinde çalışıyor.
“İLK HABERLEŞME UYDUMUZU 2022’DE UZAYA GÖNDERİYORUZ”
Devletler vatandaşlarının can ve mal güvenliği yanında dijital bilgilerini ve aldıkları hizmetleri de korumak mecburiyetindedir. Yaklaşık yedi yıl önce kurduğumuz Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi’yle bu doğrultuda ilk adımı atmıştık. Geldiğimiz noktada güncel ihtiyaçları ve tehditleri dikkate alarak ülkemizin siber güvenlik politikalarını kapsamlı ve bütüncül bir anlayışla özellikle yeni bir strateji oluşturma konusunda adımı attık. Son dönemde diğer alanlarla birlikte dijital altyapılar ve siber güvenlik konularında da kimi zaman gizli, kimi zaman açık engellemelere maruz kaldığımız için stratejimizi yerli ve millî bir anlayışla şekillendirdik.
Her şeyiyle kendimizin üretimi olan ilk haberleşme uydumuzu inşallah 2022’de uzaya gönderiyoruz. Alternatif maliyetleri onlarca milyon dolar olan pek çok projeyi bir süredir ülkemizde yürütebilecek kapasiteye zaten ulaşmıştık. Bir Milyon Yazılımcı, böyle bir projeye gençlerimizin ilgisi geleceğimiz için bize umut vermiştir.
“MİLLÎ SİBER GÜVENLİK TEKNOLOJİLERİMİZİ GELİŞTİRMEK SURETİYLE GÜÇLÜ VE CAYDIRICI BİR ALTYAPI OLUŞTURUYORUZ”
Şimdi bu çalışmaları daha da ileri taşıyoruz. Kendi millî siber güvenlik teknolojilerimizi geliştirmek suretiyle güçlü ve caydırıcı bir altyapı oluşturuyoruz. Teknolojiye yön veren bir ülke konumuna gelme hedefimiz doğrultusunda mavi vatandan siber uzaya kadar her sahada egemenlik haklarımıza sahip çıkacağız.
Bu amaçla Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisimiz ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızın öncülüğünde ilgili tüm tarafların katılımıyla uzunca bir süredir yürüttüğümüz çalışmalarda sona gelinmiştir. İlk aşaması 2020-2023 dönemini kapsayan bu planda belirlenen faaliyetleri hayata geçirerek ülkemizin dijital altyapılarını siber saldırılara karşı inşallah güvenli hâle getireceğiz. Bununla kalmayacak, Türkiye’nin bu alanda kendi ürünleri ve firmalarıyla uluslararası düzeyde söz sahibi olmasını da sağlayacağız. Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planımızın ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.
Salgın döneminde üzerinde en çok konuşulan hususlardan biri gıda üretimi ve tedarikinin sürdürülebilir olmasaydı. Yaşadığımız kuraklık bu tartışmayı daha da anlamlı ve önemli hâle getirmiştir. Tahminler dünyanın 2050 yılında 10 milyarlık bir nüfusun gıda ihtiyacını karşılamak mecburiyetinde kalacağını gösteriyor. Bu durum refah artışı ve lojistik imkânların da etkisiyle bugünkünden yüzde 60 daha fazla gıda üretimi yapılmasına ihtiyaç duyulacağı anlamına geliyor.
Tarımda geçtiğimiz yüz yılın üretim anlayışıyla bugünkü arasında çok büyük fark bulunuyor. Aynı şekilde bugünkü anlayışla bir asır sonrası arasında çok daha büyük bir farklılık ortaya çıkacağı da açıktır. Bugün 140 ülke başka yerlerde toprak kiralamak suretiyle kendini geleceğe hazırlamanın gayreti içindedir. Şimdiden kiralanan toprak miktarı ülkemizin yüz ölçümünün üç katına ulaşmıştır, bu konuda en cazip yer de bakir ve bereketli Afrika topraklarıdır.
Bir kez daha altını çizerek ifade etmek istiyorum, toprak kiralamada amaç bugünün ihtiyaçlarını karşılamak değil, yarım asır, bir asır sonrasının taleplerine hazırlık yapmaktır. Türkiye olarak biz de bu amaçla çeşitli yerlerde toprak kiralamaya başladık. Tabi böyle bir vizyonu, daha doğrusu böyle bir derdi olmayanlar ülkemizin niçin Sudan’da, Nijer’de toprak kiraladığını, başka yerlerde benzer arayışlar içinde olduğunu anlayamıyor. Sadece anlamamakla kalmıyor, birde çıkıp bize ithamlar yöneltiyorlar.
Dünyanın başka hiçbir yerinde, hiçbir ülkede hükûmetlerin böyle ithamlara maruz kaldığını göremezsiniz. Çünkü oralarda ülkenin ve milletin felaketi üzerine ikbal hesabı yapan bir siyasi muhalefet anlayışı yoktur. Maalesef bu yıkıcı ve çapsız zihniyet yaptığımız barajlardan yollara, hastanelerden enerji santrallerine kadar her konuda karşımıza çıkıyor. Çiftçilerimizi, üreticilerimizi, insanımızı bize karşı kışkırtmak için tamamı yalan, tamamı yanlış tamamı çarpıtma olan söylemlerle gündem oluşturmaya çalışan bu zihniyeti biz çok iyi tanıyoruz. Bu zihniyete cevap vermek bizim için zül olmakla birlikte, milletimize olan sorumluluğumuz gereği hakikatleri tekrar tekrar anlatmak mecburiyetindeyiz.
Şeyh Edebali’ye atfedilen şu güzel mısralar hissiyatımızı ifade ediyor: ‘Cahil ile dost olma; İlim bilmez, irfan bilmez, söz bilmez, üzülürsün! / Saygısızla dost olma; Usul bilmez, adap bilmez, sınır bilmez, üzülürsün! / Açgözlü ile dost olma; İkram bilmez, kural bilmez, doymak bilmez, üzülürsün! / Görgüsüzle dost olma; Yol bilmez, yordam bilmez, usul bilmez, üzülürsün! / Kibirliyle dost olma; Hâl bilmez, ahval bilmez, gönül bilmez, üzülürsün! / Ukala ile dost olma; Çok konuşur, boş konuşur, kem konuşur, üzülürsün! / Namertle dost olma; / Mertlik bilmez, yürek bilmez, dost bilmez, üzülürsün!’
Evet, biz bu cahillerle, ukala ve namertlerle dost değiliz. Ama cahilliklerini ifşa edene kadar da kendileriyle muhatap olmaya katlanacağız.
“SON DÖNEMDE YAPTIĞIMIZ ALTYAPI YATIRIMLARI SAYESİNDE ÜLKEMİZ ÖNEMLİ BİR GIDA İHRACATÇISI KONUMUNA GELDİ”
Türkiye’nin tarımda nereden nereye geldiğini anlatmadan önce, soframızda eksikliğini hissetmediğimiz ekmeğimizi, aşımızı üreten eli nasırlı, alnı terli, kalbi imanlı, yüreği tertemiz tüm çiftçilerimize şükranlarımı şahsım, milletim adına sunuyorum.
Üreticilerimizin hakkını teslim etmek, emeklerinin karşılığını vermek için 18 yıldır çalışıyoruz. Anadolu toprakları kadim çağlardan beri tarım üretimi yapılan bir yerdir. Türkiye’nin Avrupa’dan Asya’ya uzanan toprakları hamdolsun kendi ihtiyacını karşılayacak tarımsal üretimine imkân sağlıyor.
Bunun yanında özellikle son dönemde yaptığımız altyapı yatırımları sayesinde ülkemiz önemli bir gıda ihracatçısı konumuna da gelmiştir. Endüstriyel gıda üretimi için gereken ürünlerin bir kısmını elbette dışarıdan da alıyoruz. Sadece kendi üretimimize bağlı kalırsak böylesine büyük bir gıda ihracatçısı olamayız.
“TARIMSAL MİLLÎ GELİRİMİZİ 278 MİLYAR LİRAYA YÜKSELTEREK AVRUPA’DA İLK SIRAYA YÜKSELDİK”
Gayet tabi olan bu durumun ülkemizin tarımsal üretiminin geldiği yeri gölgelemek için kullanılması haksızlıktan öte, bir bühtanın ifadesidir.
Türkiye geçtiğimiz 18 yılda tarımsal millî gelirini ekranları başında bizi izleyen milletime özellikle sesleniyorum, millî gelirini 37 milyar liradan, 278 milyar liraya yükselterek Avrupa’da ilk sıraya yükselmiştir.
Geçtiğimiz yıl 193 farklı ülkeye 1827 çeşit tarımsal ürün ihraç ederek 18 milyar dolar gelir elde ettik. Temel gıda ürünleri olan un ihracatında dünyada birinci, makarna ihracatında ikinci sıradayız. Tarım ürünleri ihracatında net dış ticaret fazlamız 5,3 milyar dolardır. Çiftçimize verdiğimiz destekleri bu dönemde 12 kat artırarak bitkisel üretimimizi 124 milyon tonla Cumhuriyet tarihinin en üst seviyesine çıkardık. Sadece 2020 yılında çiftçimize verdiğimiz destek tutarı 22 milyar liradır. Büyükbaş hayvan varlığında 18,6 milyon adetle Avrupa ikincisiyiz. Küçükbaş hayvan varlığında ise 55 milyonun üzerine çıkarak Avrupa’da bir numara olduk.
Tabi tarımsal üretimdeki artış öyle kendi kendine gerçekleşmedi. Bunun için destekler yanında çok büyük sulama projelerini hayata geçirdik. Ülkemizde 2002’ye kadar sulama amaçlı 276 baraj, 228 gölet, 1764 sulama tesisi inşa edilmişti. Biz ise son 18 yılda sulama amaçlı 600 baraj, 423 gölet, 1457 sulama tesisi yaparak milletimizin hizmetine sunduk. Sadece bu yatırımlar için 254 milyar lira kaynak kullandık. Arazi toplulaştırma çalışmalarında 450 bin hektardan, 4,3 milyon hektara çıkan bir başarıya imza attık.
“ÜLKEMİZİ DÜNYANIN EN ÖNEMLİ TARIM ÜRÜNLERİ ÜRETİCİSİ VE İHRACATÇISI YAPANA KADAR YATIRIMLARIMIZI SÜRDÜRECEĞİZ”
Toprak nedir? Çiftçi ne iş yapar? Üretim nasıl yapılır bilmeyenler, ağızlarını her açtıklarında saman ithalatından bahsederek aslında cehaletlerini sergiliyorlar. Ülkemizin geçtiğimiz yıl ürettiği saman miktarı 23,7 milyon ton. Saman ihracatımız 84,5 bin ton, ihracat gelirimiz de 14 milyon dolardır. İthalat dedikleri saman 428 bin dolar karşılığına denk gelen 1953 tondur. Bunun bir kısmı özel amaçlı kuru ot ithalatıyken kalanları da sınır illerimizdeki ticaretten kaynaklanmaktadır.
Çiftçilerimize ‘hükûmete oy verirseniz iki elim yakanızda olur’ diyenlerin bu tablo karşısında ortaya koyabilecek herhangi bir müktesebatlarını, projelerini, politikalarını duymadık, görmedik. Sadece yalan, sadece iftira, sadece çarpıtmayla belki günü kurtarmak mümkündür, ama bu tarzın ne çiftçinin, ne de ülkenin geleceğine bir faydası vardır. Biz Avrupa’da zaten ilk sıraya çıkardığımız ülkemizi dünyanın en önemli tarım ürünleri üreticisi ve ihracatçısı yapana kadar yatırımlarımızı, desteklerimizi sürdüreceğiz.
Karşımızda ülkemize kaynak girişi sağlamak için hayata geçirdiğimiz uygulamaları dahi fuhuş, uyuşturucu, organ kaçakçılığı gelirleriyle irtibatlandıracak kadar hayatta ve izandan noksan bir anlayış var. Devlete bu şekilde elde edileceğini sanan bu zihniyetin ülke yönetimine talip olması en büyük kara mizah örneğidir.
“HAYATIMIZ BOYUNCA SİYASETİ HİZMETTE VE İCRAATTA YARIŞ VESİLESİ OLARAK GÖRDÜK”
Hâlbuki biz hayatımız boyunca siyaseti hizmette ve icraatta yarış vesilesi olarak gördük. Mesela biz bu anlayışla eğitimde ülkemize 324 bin derslik kazandırdık diyoruz. Sporda 3 bin 750 yeni tesis kazandırdık diyoruz. Sağlıkta 3 bin 605 sağlık tesisi kazandırdık diyoruz. Ulaştırmada 22 bin kilometre bölünmüş yol kazandırdık diyoruz. Sanayide 43 bin yeni organize sanayi parseli kazandırdık diyoruz. Enerjide 92 bin megavat yeni kurulu güç kazandırdık diyoruz. Toplu konutta 900 bin yeni konut kazandırdık diyoruz. Orman varlığımızı 1,9 milyon hektar artırdık diyoruz. Savunma sanayinde yerlilik oranını yüzde 70’e çıkardık diyoruz. Velhasıl her konuda Cumhuriyet döneminde yapılanların katbekat üzerinde icraatlar sayıp döküyoruz.
Peki, buna karşılık muhalefet ne diyor? Hadi icraatlarını geçtik, çünkü tek parti devri zulmü dışında sayabilecekleri işleri yok, hiç değilse vizyon olarak, proje olarak, program olarak söyleyebildikleri bir şey var mı? Maalesef hiçbir somut, ayakları yere basan, uygulanabilir, sürdürülebilir, hesabı kitabı yapılmış proje veya politikaları yok, aslında böyle bir dertleri de yok. Kendi içlerindeki taciz, tecavüz, şantaj, hırsızlık işlerinin üzerini örtmekten bu konulara sıra gelmediği anlaşılıyor.
Haklarını yemeyelim, Türkiye aleyhine alınan her kararın, söylenen her sözün, yapılan her saldırının yılmaz savunuculuğunu üstlenme görevini de bihakkın ifa ediyorlar. Mesela, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ülkemizle ilgili bir davada kendi hukuki süreçlerine İspanya ve İtalya gibi ülkelerdeki benzer yargılamalarda verdiği kararlara aykırı bir tavır sergiledi. Biz de bunun üzerine çıktık, ‘bu çiftçe standartlı, hukuki değil siyasi saiklerle verilen kararı uygulamayız’ dedik. Vay efendim, sen nasıl böyle bir şey söylersin? Demek ki kendileri bu işlerde yetki sahibi olsalar elinde onlarca insanın kanı bulunan bu terörist destekçisini hemen serbest bırakacaklar.
Arkasında durdukları kişi kim? Hakkındaki iddianameye göre, 37 nitelikli adam öldürme, 29 adam öldürmeye teşebbüs, 3 bin 777 mala zarar verme, 25 alıkoyma, 395 hırsızlık, 15 yağma, 308 iş yeri ve konut dokunulmazlığını ihlal, 13 Türk Bayrağı’nı yakma, yedi Atatürk’ü Koruma Kanunu’na muhalefet suçunun işlendiği, ayrıca 326 güvenlik görevlisiyle 435 vatandaşın yararlandığı 6-8 Ekim 2014 olaylarının baş sorumlusu. Üstelik bu kişinin burada sayılmayan teröre destek mahiyetinde daha pek çok sözü ve eylemi var.
Lafa gelince her fırsatta ‘Atatürk’ün partisiyiz’ diye bu övünen bu kişiler, aynı partinin kendilerine ‘Mustafa Kemal’in askerleri değil it sürüleriniz’ diyen yöneticisine bile ses çıkaramamışlardır. Çukurcu teröristlere arkadaş, Suriye’den ülkemize saldıran teröristlere vatanlarını savunanlar, şehirlerimizi yakıp yıkan vandallara aydınlanmacılar, darbecilere mağdurlar diyenler yine bunlar. Türkiye böyle bir muhalefet anlayışını hak etmiyor. Önümüzdeki dönemde ülkemizin bu partilere oy verenlerin feraseti ve iradesiyle köklü bir muhalefet reformunu hayata geçireceğine inanıyorum. İnanıyorum ki, Cumhur İttifakı inşallah bunlar karşısında çok daha güçlü bir şekilde yoluna devam edecektir.
Koronavirüs salgını mutasyonların yol açtığı belirsizliklerle ağırlaşarak devam ediyor. Türkiye sağlık başta olmak üzere her alanda salgın sürecini başarıyla yöneten ülkelerin arasında yer alıyor. Salgının yükselişinin önüne geçmek için aldığımız kararların yol açtığı sıkıntıları, doğrudan bireylere yönelik desteklerle hafifletmeye çalışıyoruz.
“MİLLETİMİZE AKTARDIĞIMIZ NAKDİ DESTEK MİKTARI 45,5 MİLYAR LİRAYA YAKLAŞTI”
Son Kabine toplantımızda 1 milyon 240 bin esnafımıza yönelik 5 milyar liralık bir destek paketini daha kamuoyuyla paylaşmıştık. Ayrıca, kısa çalışma ödeneğini de kapsayan sosyal koruma kalkanımızdaki tüm destek ödemelerini devam ettiriyoruz. Sosyal koruma kalkanı çerçevesinde milletimize aktardığımız nakdi destek miktarı 45,5 milyar liraya yaklaştı.
Ayrıca, 2021 yılı asgari ücret rakamı da bugün biliyorsunuz belli olmuştur. Asgari ücret 2021 yılı Ocak ayı itibarıyla yüzde 21,5 artışla bekâr ve çocuksuz çalışan için net 2826 lira, evli ve 3 çocuklu çalışan için 3014 lira olarak uygulanacaktır. Salgın döneminde işverenlerimize 75 lira asgari ücret desteği vermeye başlamıştık, bu desteği önümüzdeki yıl da devam ettireceğiz. Böylece işverenlerimize ve çalışanlarımıza toplamda 6,5 milyar liralık ilave bir kaynak aktarmış olacağız.
Kısa çalışma ödeneğinin süresini Şubat ayı sonuna, nakdi ücret desteğinin süresini ise 17 Mart tarihine kadar uzattık.
Geçtiğimiz hafta 397 şehit yakını ve gazi yakınımızın atamasını yaparak bu kategorideki toplam istihdamı 44 bin 781’e çıkarttık.
“ÜRETİM VE YATIRIM TALEBİ GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE DEVAM EDİYOR”
Tüm sıkıntılara rağmen reel sektör ülkemizin yüz akı olmayı sürdürüyor, üretim ve yatırım talebi oldukça güçlü bir şekilde devam ediyor. Bu konuda önemli bir gösterge olan organize sanayi bölgelerindeki elektrik tüketimi artıyor, hatta salgın öncesi dönemin dahi üzerine çıkıldı. Yılın ilk 11 ayındaki yatırım talebi geçen seneye göre yüzde 30 artış gösterdi. Ocak-Kasım bu dönemde 277 bin istihdam öngören 215 milyar liralık sabit yatırım için teşvik belgesi düzenledik. Ülkemizin köklü otomotiv firmalarından biri 20 milyar liranın üzerinde yatırımla 3 bin istihdamı sağlayacak bir projeye başladı.
Türkiye’nin otomobilinin üretileceği fabrikanın temelini Temmuz’da atmıştık. Batarya üretimi için de uluslararası bir iş birliği anlaşması imzalandı. Birkaç gün önce açılışını yaptığımız lityum fabrikası da batarya teknolojileri için kritik bir yatırımdır.
Sermaye yatırımlarında da gözle görünür bir hareketlenme yaşanıyor. Hazinemizin ihraç ettiği kâğıtlara ve borsamızda işlem gören hisse senetlerine büyük talep var. Uluslararası doğrudan yatırımlarda da ülkemize yönelik bir iştah görüyoruz. Akıllı telefon üretimi için küresel markalar ülkemize geliyor. Teknoloji transferi, yurt içi tedarikçilerin gelişimi ve ihracat imkânlarını içeren bu tür yatırımlar ülkemizde önemli bir kapasite oluşumunu sağlıyor. Benzer gelişmelere endüstriyel altyapıdan siber güvenliğe, enerjiden raylı sistemlere kadar daha pek çok alanda da şahit oluyoruz. İşte bu tür yüksek katma değerli yatırımlarla cari açığımızı kapatıyor, dış finansman ihtiyacımızı azaltıyoruz. Rekabetçi, öngörülebilir ve piyasa dostu adımlarla makroekonomik istikrarı sağlama yolunda ilerliyoruz.
“İHRACATIMIZ HEDEFLERİMİZİN ÜZERİNE ÇIKARAK 166 MİLYAR DOLARI BULDU”
İhracatımız 25 Aralık itibariyle 2020 yılının tamamındaki hedeflerimizin üzerine çıkarak 166 milyar doları buldu. Bu vesileyle dış ticaretimiz açısından büyük önem taşıyan bir gelişmenin müjdesini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bilindiği gibi, en önemli ticaret ortaklarımızdan biri olan İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılma kararı çerçevesinde başlayan takvim Perşembe günü tamamlanıyor. Ticari ilişkilerimizin bu ayrılıktan zarar görmemesi için en başından itibaren iş dünyamızın da katılımıyla süreci yakından takip ettik. Yapılan uzun müzakereler sonunda İngiltere ile serbest ticaret anlaşması imzalama aşamasına geldik. Yarın inşallah bu anlaşmanın imzaları atılıyor.
Bu Gümrük Birliği Anlaşması’ndan sonraki en önemli ticari anlaşmamız olacaktır. İnşallah 2021 yılından itibaren hem Türkiye’nin, hem İngiltere’nin kazanacağı yeni bir dönem başlıyor. Serbest Ticaret Anlaşması’nın bu safhaya gelmesinde emeği geçen Ticaret Bakanlığımızı ve iş dünyamızı tebrik ediyorum. Bir kez daha Türkiye’nin üretimle, istihdamla, ihracatla kurduğu ekonomik sistemi sayesinde hedeflerine ulaşacağının altını çizmek istiyorum.
Hiç şüphesiz salgın döneminde dünyanın geri kalanı gibi ülkemizdeki vatandaşlarımızın da en büyük umudu aşı çalışmalarıdır. Türkiye’nin tüm dünya ile beraber normalleşme sürecini yürütebilmesi için aşı tedarik ve geliştirme çalışmalarının gerisinde kalmamız kesinlikle mümkün değil. Bunun için menşeine bakmaksızın tüm aşı çalışmalarını yakından takip ediyor, gereken incelemeleri yapıyor, neticelere göre de anlaşmaları imzalıyoruz.
Yaşanan aksaklıkları aşmak için tüm alternatifleri değerlendiriyoruz. Çin’den sipariş verdiğimiz aşının ilk partilerinin yılbaşından önce ülkemize teslim edilmelerini bekliyoruz. Almanya’dan gelecek aşının da Ocak’ta ülkemize ulaşacağını ümit ediyoruz.
“EN KISA SÜREDE KENDİ ÜRETİMİMİZ OLAN BİRDEN FAZLA AŞIYI MİLLETİMİZİN HİZMETİNE SUNMAKTA KARARLIYIZ”
Gelişmeler salgının daha uzunca bir süre dünya gündeminden düşmeyeceğine işaret ediyor. Bunun için asıl önemi ve önceliği hem gelenekçi hem yenilikçi yöntemlerle geliştirdiğimiz kendi aşılarımıza veriyoruz. Son 18 yılda kurduğumuz yüksek teknolojiye dayalı altyapılar ve bilim insanlarımızın gayreti sayesinde şu an sekiz ayrı aşı çalışmasını başarıyla yürütüyoruz.
Bunlardan birinde son aşamaya geçildi, diğerlerinin bir kısmında da aynı safhaya gelinmek üzeredir. Konunun her gündeme gelişinde ilgili bakanlıklarımıza aşı geliştirme çalışmalarını yakından takip etmeleri ve gereken iş birliğini en üst düzeyde göstermeleri hususunda kesin talimat veriyorum. İnşallah en kısa sürede kendi üretimimiz olan birden fazla aşıyı milletimizin hizmetine sunmakta kararlıyız.
Diğer yandan, vaka sayısındaki düzenli düşüşe uygun olarak kısıtlama tedbirlerini dikkatle gözden geçiriyoruz. Vatandaşlarımdan kısıtlama tedbirlerinin yeniden arttırılmasına ihtiyaç duymayacak şekilde tamam diye ifade ettiğimiz temizlik, maske, mesafe kurallarına sıkı bir şekilde riayet etmelerine bekliyorum.
Bugünkü toplantımızda salgınla mücadelede geldiğimiz yeri tekrar değerlendirdik, gelişmelerin ümit var olduğunu gördük. Bu çerçevede okullarımızdaki yüz-yüze eğitime verdiğimiz arayı 15 Şubat 2021’e kadar uzatıyoruz. Allah’ın yardımı ve milletimizin desteğiyle bu musibetin üstesinden tez zamanda gelebilmeyi ümit ediyoruz.
Salgında hayatına kaybeden vatandaşlarıma Allah rahmet, yakınlarına baş sağlığı, hâlen tedavileri sürenlere acil şifalar diliyorum. Hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum.”







Ülkemizin kalkınmasına haber çizgimizle destek olma azmindeyiz Her Şey 'Güçlü Türkiye' İçin

SİZİN İÇİN SEÇTİKLERİMİZ
-
BAKAN ERSOY, BEYOĞLU KÜLTÜR YOLU FESTİVALİ’NİN TANITIMINI GERÇEKLEŞTİRDİ
-
Ticaret Bakanı Bolat, Afrika Ülkelerinin Ankara’daki Büyükelçileriyle Bir Araya Geldi
-
“Türkiye’yi savunma sanayii başta olmak üzere, her alanda başarıdan başarıya koşturduk”
-
İZMİR’DE TEKNOFEST COŞKUSU
-
TCDD’NİN 167’NCİ KURULUŞ YILDÖNÜMÜ.
-
70’İ AŞKIN ASTRONOT BURSA’DA
DÜNYA
Türk Hava Yolları, Türkiye ve Japonya Arasındaki Kültürel İş Birliğini Güçlendiriyor
Türkiye’nin en değerli markası Türk Hava Yolları

Haber Burada
2 gün önceTarih
Eylül 29, 2023İsim
Genç Gazeteciler

Türkiye’nin en değerli markası Türk Hava Yolları, Prens Mikasa Vakfı ile birlikte Türkiye’de kültürel mirasın korunmasına yönelik yürütülen arkeolojik çalışmalara ve tanıtım projelerine destek veriyor.
Bayrak taşıyıcı, kültürel mirasın korunması ve Kırşehir Kaman’daki Kalehöyük’ün tanıtımının teşvik edilmesi amacıyla Prens Mikasa Vakfı ile bir ortaklık anlaşması imzaladı. Kültürel iş birliği anlaşması, Japonya’nın başkenti Tokyo’daki Türk Büyükelçiliği’nde Prenses Akiko, Prens Mikasa Vakfı Başkanı Sachihiro Omura ve Türk Hava Yolları Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi Fatmanur Altun’un katılımlarıyla düzenlenen törenle imzalandı. Bu iş birliği ile Türk Hava Yolları, Prens Mikasa’nın öncülüğünde tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan Kırşehir Kaman’da 1986 yılında başlayan kazı çalışmalarına destek olacak.
Türk Hava Yolları Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi Fatmanur Altun ; ‘’ Ülkemizin bayrak taşıyıcısı olarak, dünyada en fazla uluslararası noktasına uçuyor ve ülkemizin tanıtımına katkı sağlayacak iş birliklerine imza atıyoruz. Japonya devleti ile yıllardır süregelen özel dostluğumuzu bu çalışmayla pekiştiriyoruz. Prens Mikasa Vakfı tarafından yürütülen bu projenin eserlerini görmek için herkesi Kırşehir Kaman’daki Kalehöyük Arkeoloji Müzesi’ne davet ediyoruz. ’’ dedi.
Prens Mikasa Vakfı, Tarihi İpekyolu üzerinde bulunan Kırşehir Kaman’da 38 yıldır arkeolojik kazı çalışmalar yürütüyor ve bugüne kadar 10 binden fazla eserin ortaya çıkarılmasını sağladı. Prens Mikasa Vakfı tarafından desteklenen Japon Anadolu Arkeoloji Enstitüsü, Türk arkeolojisi ve tarihi üzerine araştırmalar yapıyor, genç arkeologları yetiştiriyor ve kültürel mirasın korunması için çalışmalar geliştiriyor.
DÜNYA
Bakan Ersoy, ‘Atatürk Vizyonuyla Gelecek Yüzyıla Bakış Konferansı’nda konuştu
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, ‘Atatürk Vizyonuyla Gelecek Yüzyıla Bakış Konferansı’nda konuştu

Haber Burada
2 gün önceTarih
Eylül 29, 2023İsim
Genç Gazeteciler


Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Türkiye İş Bankası tarafından düzenlenen “Cumhuriyetimizin 100. Yılında Atatürk Vizyonuyla Gelecek Yüzyıla Bakış Konferansı”nın açılışında yaptığı konuşmada, “Mustafa Kemal Atatürk’ten miras, ‘ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarma ülküsü’ her zaman aklımızdadır, gönlümüzdedir. Bu ülkü etrafında 85 milyon tek yürek, tek bileğiz. Allah’ın izniyle yarınımız bugünümüzden çok daha güzel olacak.” dedi.
Yurt içi ve yurt dışından konuşmacılar, İş Kuleleri Salonu’nda 2 gün sürecek konferansta, tarihten ekonomiye, bilimden kültür ve spora, Türkiye’nin gelecek vizyonunu ele alacak.
Bakan Ersoy, Cumhuriyetin kurulduğu 1923 yılının hem öncesi hem de sonrasıyla sembol bir tarih olduğuna dikkati çekerek, Lozan Barış Antlaşması ile İzmir İktisat Kongresi’nin, Türkiye’nin milli egemenliğini ve iktisadi bağımsızlığını gelecek vizyonuyla şekillendirdiğini söyledi.
Gerçek hürriyetin iktisadi bağımsızlıktan geçtiğine işaret eden Ersoy, “Ekonomi o kadar önemliydi ki, daha Lozan sonuçlanmadan, İzmir’de bir iktisat kongresi toplanacaktı. İzmir’de toplanan Türkiye İktisat Kongresi, yeni bir dönemin başlangıcıydı. Burada bağımsız bir iktisadi yapıya kavuşmasının ilkeleri belirlenmiş, yol haritası çıkartılmıştı. İzmir’de alınan kararlar, benimsenen ilkeler doğrultusunda, 20 Ağustos 1924’te Mustafa Kemal Atatürk’ün direktifleriyle kurulan Türkiye İş Bankası, Cumhuriyet döneminin ilk ulusal bankasıdır. Zamanın zor şartlarında 1 milyon lira sermayeyle 26 Ağustos’ta Ankara’da kurulan Türkiye İş Bankası, Atatürk’ün yakın çalışma arkadaşlarından Celal Bayar’ın kurucu genel müdürlüğünde 10 personel ile mütevazı bir şekilde çalışmaya başlamıştı.” ifadelerini kullandı.
Bakan Ersoy, Atatürk’ün Hindistan Hilafet Komitesi tarafından Milli Mücadele’ye yardım amacıyla gönderilen parayı en uygun şekilde kullanmanın yollarını ararken Türkiye İş Bankasını kurma fikrinin ortaya çıktığını aktardı.
Atatürk’ün bankanın kuruluşunda yaptığı konuşmaya da değinen Ersoy, konuşmanın şu bölümünü aktardı:
“Halkımızın bugünkü mütevazı imkanlarına tasarruf mefhumunu getirecek ve faaliyetini halk için genişletecek bir müesseseye ihtiyacımız vardı. Sermayenin azlığına bakarak cesaretiniz kırılmasın. En kuvvetli sermaye, zeka, dikkat, iffettir; teknik ve metodik çalışmaktır. Bu inançla işe sarılınız, mutlaka başarırsınız. Başarı kazanmayı eğer milli bir onur meselesi yaparsanız, muhtaç olduğunuz enerjiyi bol bol yüreklerinizde bulacaksınız.”
“Cumhuriyet’in Kurucu Kadrolarının Işığı Daima Önümüzü Aydınlatmaktadır”
Mehmet Nuri Ersoy, Türkiye İş Bankasının faaliyet alanının sadece finansla sınırlı olmadığına da vurgu yaparak, “Kültür alanında da önemli çalışmalara imza atılmaktadır. İş Bankası özellikle de kitap yayıncılığında çok uzun yıllardır bir marka değerdir. 1956 yılından bu yana Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, ülkemizin kültürel birikimine katkılar yapmaktadır. Öte yandan banka, elde ettiği kazancın bir bölümünü kültür sanat alanına tahsis etmektedir.” şeklinde konuştu.
- Uluslararası Atatürk Kongresi’nin 29-31 Ekim’de Türkiye İş Bankası katkılarıyla gerçekleştirileceğinin altını çizen Ersoy, Türkiye’nin iktisat tarihiyle ilgili bildirilerin sunulacağı toplantıya tüm ilgilileri davet etti.
Ersoy, kongrede Türkiye’nin yeni yüzyılına yönelik önemli açılımlar olacağına işaret ederek, şunları söyledi:
“Burada, ülkenin 100 yıl önceki kurucu iradesinden, Mustafa Kemal Atatürk ve yönetim ekibinin, çalışma ve fikir arkadaşlarının ortaya koyduklarından alınan ilhamın, bugünün değerleriyle buluşturulmasıyla dile getirilecek olanların Türkiye’nin yeni yüzyılına yönelik önemli açılımlar sağlayacağına inancım tamdır. Cumhuriyet’in kurucu kadrolarının ışığı daima önümüzü aydınlatmaktadır. O manevi destekle bugünü yaşanır kılar, geleceği inşa ederken eğitimden kültüre, sağlıktan bayındırlığa, dış politikadan savunmaya, teknolojiden bilişime, spordan çevreye her alanda aziz milletimizin hak ettiği bütün gelişmeleri kat edeceğiz. Türkiye Yüzyılı’nı, milli ve manevi değerlerimizle temellendirip, çağdaş normlarla iç içe kılacağız. Atatürk ve arkadaşlarının, 1920’lerin zor şartlarında ortaya koydukları daha gelişmiş, daha büyük, daha güzel Türkiye ideali yolundaki gayretlerinin iradesiyle ilk yerli otomobil TOGG’u imal eden, Atatürk Kültür Merkezi’ni yeniden inşayla seçkin bir kültür sanat merkezi haline getiren irade aynıdır.
Millete hizmet etmenin ve vatana eser kazandırmanın önemine dikkati çeken Ersoy, “Tıpkı 1923 Türkiye’sindeki kıymetli kadro gibi, 2023 Türkiye’sinde bizim de amacımız, hedefimiz, ilkemiz budur, bunlardır. Seçimler sonucunda milletimizden bir kez daha aldığımız onayla, bize duyulan güvenle, önümüzdeki dönemde yine birçok yeni adımla, ülkemizi her gün eskisinden biraz daha ileriye giden bir ülke haline getirme yürüyüşümüzü hep birlikte sürdüreceğiz. Mustafa Kemal Atatürk’ten miras, ‘ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarma ülküsü’ her zaman aklımızdadır, gönlümüzdedir. ‘Durmak yok, yola devam’ mottomuz, muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkma ülkümüzün bir başka şekilde ifadesidir. Bu ülkü etrafında 85 milyon tek yürek, tek bileğiz. Allah’ın izniyle yarınımız bugünümüzden çok daha güzel olacak.” dedi.
DÜNYA
BAKAN ERSOY, BEYOĞLU KÜLTÜR YOLU FESTİVALİ’NİN TANITIMINI GERÇEKLEŞTİRDİ

Haber Burada
2 gün önceTarih
Eylül 29, 2023İsim
Genç Gazeteciler


Bu yıl dördüncüsü düzenlenen Beyoğlu Kültür Yolu Festivali, yarın İstanbul’da başlayacak.
Festivale ilişkin Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 2 yıl önce açılan AKM’nin bugüne kadar 2 bin 556 etkinliğe ev sahipliği yaptığını ve 2 milyon 300 bine yakın ziyaretçiyi ağırladığını aktardı.
Ersoy, Beyoğlu Kültür Yolu Festivali kapsamında AKM’nin 1 milyon ziyaretçiyi konuk edeceğine işaret ederek, sene sonunda bu yılki ziyaretçi sayısının 2 milyona ulaşacağını öngördüklerini söyledi.
AKM’nin ses, ışık ve sahne sistemleriyle tasarımdan işlevselliğe pek çok özelliğiyle övgüyü hak ettiğini kaydeden Ersoy, “Son teknolojiyle donatılan bir sahnede, yurt içi ve yurt dışından bu sahnenin bir parçası olmak isteyen sanatçı ve toplulukları ağırlamaktan, halkımızı da dünya standartlarındaki gösterilerle buluşturmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde yaptığımız çalışmalarla önemli kültür merkezlerini halkımıza kazandırdık. Yeniden inşa ve restore ettiğimiz bu binaları da kültür ve sanatla dopdolu yerler haline getirdik. Festivallerimizde de kültür-sanatı ülkemizin dört bir yanına yaydık.” ifadelerini kullandı.
“Beyoğlu Kültür Yolu Festivali Birbirinden Eğlenceli, Renkli Kültür ve Sanat Etkinliklerine Sahne Olacak”
Türkiye Kültür Yolu Festivalleri’nin ilkinin “Kapadokya Balon ve Kültür Yolu Festivali” ile başladığını ve 40 ayrı noktada 300’den fazla etkinlik düzenlediklerini vurgulayan Bakan Ersoy, şu bilgileri verdi:
“Kapadokya’nın ardından 2 festivalimizi eş zamanlı olarak başlattık. Sümela ve Palandöken’de 19-27 Ağustos’ta gerçekleştirdiğimiz bu festivallerimiz halkımızın yoğun teveccühüyle karşılaştı. Sümela Kültür Yolu Festivali’nde 500’den fazla etkinliğe, bin civarında sanatçımız katılırken Palandöken Festivali’mizde ise 400’den fazla etkinliğe bin civarında sanatçımız eşlik etti. İç Anadolu, Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgemizin ardından bu kez Marmara bölgemize geldik ve 9-17 Eylül arasında Troya Kültür Yolu Festivali’ni gerçekleştirdik. Troya’da da 40’tan fazla mekanda 500’den fazla etkinlik düzenledik. Ardından da Güneydoğu Anadolu Bölgemize geçerek 16-24 Eylül’de GastroAntep Festivalini düzenledik. Antep görkemli ve leziz buluşmalara ev sahipliği yaparken, 40’a yakın noktada 400’den fazla etkinlik yaptık. Tamamlanan 5 festivalimizde başarılı sonuçlara ulaştık.”
Mehmet Nuri Ersoy, 1 Ekim’de sona erecek Başkent Kültür Yolu Festivali’nin 50’den fazla noktada, 700’ü aşkın etkinliğe ev sahipliği yaptığını, dünyanın çeşitli bölgelerinden mistik müziklerin buluştuğu Konya Mistik Müzik Festivalinin de yarın sona ereceğini dile getirdi.
“Unutulmaz Bale Eserlerinden Çarpıcı Seçkiler Sergilenecek”
Beyoğlu Kültür Yolu Festivali’ne değinen Ersoy, “Beyoğlu Kültür Yolu Festivali de 16 gün boyunca birbirinden eğlenceli, renkli kültür ve sanat etkinliklerine sahne olacak. Festival İstanbulluları 50’den fazla noktada binden fazla etkinlikle buluşturacak.” ifadelerine yer verdi.
Mehmet Nuri Ersoy, Beyoğlu Kültür Yolu Festivali’nin açılışında İDOB’un hazırladığı “Açılış Gecesi” konserinin sahneleneceğini belirterek, “Bu özel gecede solistleri, solist dansçıları, orkestrası, korosu ve ‘Modern Dans Topluluğu İstanbul’ dansçılarıyla sanatseverlerin karşısına çıkacak. Festivalde ayrıca Beethoven, Mozart, Bellini, Verdi, Çaykovski, Donizetti, Mascagni, Puccini ve Bizet gibi bestecilerin dünya opera repertuvarındaki başyapıtlarından seçkiler, Minkus ve Adam’ın unutulmaz bale eserlerinden çarpıcı seçkiler sergilenecek. Orkestra şefliğini İbrahim Yazıcı’nın, koro şefliğini Volkan Akkoç’un yapacağı konserde dünyaca ünlü bale gösterileri izlenebilecek.” diye konuştu.
Sevilen müzikallerden “Damdaki Kemancı”nın yanı sıra “La Bayadere”, “Rigoletto” operası ve “Faust” operalarıyla “Carmen” balesinin de festivalde izleyiciyle buluşacağını aktaran Ersoy, Devlet Tiyatrolarının “Binbir Gece Masalları” oyununun perdelerini festivalde açacağını söyledi.
Bakan Ersoy, özel tiyatroların “Tamamla Bizi Ey Aşk”, “Şıngır Şıngır Beyoğlu”, “Küheylan”, “Vişne Bahçesi” ile “Çeko ve Pepo” adlı oyunlarının da festivalde gösterileceğini aktararak, “Fans Of The Galaxy Star Wars”, “Yüz’de Yüz Birlikte Var Olmak”, “Cumhuriyetle Büyüyen Türkiye”, “Artı 700”, “Hat ve Kaligrafik Eğilimler” ile “Andy Warhol Pop Art İstanbul”, “Birvaktile”, “Kesişen Dünyalar: Elçiler ve Ressamlar”, “Kahve Molası: Kütahya Çini ve Seramiklerinde Kahvenin Serüveni”, “Dance Of Colors”, ve “Eskizden Piksele Dijital Sanat”ın da aralarında bulunduğu birçok serginin festival ziyaretçileriyle buluşacağını kaydetti.
“14 Ekim’de Diyarbakır Sur Kültür Yolu Festivali Başlayacak”
Anadolu Ateşi’nin festivalde 2 gösterileri yapacağına dikkati çeken Ersoy, şöyle devam etti:
“Gilbert Varga yönetimindeki İzmir Devlet Senfoni Orkestrası, ‘Onno Şarkıları’ ile Duygu Soylu ve Dino Merlin konserlerinin sesi AKM’den yükselecek. Sosyal medyada söylediği barış şarkılarıyla dünyaca ünlü Tunus asıllı Emel Mathlouthi, 10 Ekim akşamı AKM Türk Telekom Sahnesi’nde festivalin önemli konserlerinden birini icra edecek. Afrika’nın divası olarak bilinen Benin asıllı Anqelique Kidjo, festivalde yer alan diğer isim. Eşsiz ve güçlü yorumu ile Kidjo, 11 Ekim akşamı AKM’de sahneye çıkacak. Folk müzik alanında başarılı şarkılara imza atan Riff Cohen, 12 Ekim’de festivalin üçüncü gününde AKM Türk Telekom Sahnesi’nde olacak. İbranice, Arapça ve Fransızca söylediği şarkılarla tanıdığımız Riff Cohen unutulmaz bir konser verecek. Ayıca Genç Ses II. Türk Müziği Ses Yarışması finali de Beyoğlu Kültür Yolu Festivali kapsamında yapılacak.”
Mehmet Nuri Ersoy, Diyarbakır Sur Kültür Yolu Festivali’nin 14 Ekim’de, restorasyonu tamamlanan Tarihi Tekel Binası’nın odak noktası olacağı Efes Kültür Yolu Festivali’nin ise 28 Ekim başlayacağını sözlerine ekleyerek, “11 duraklık festival maratonumuzu 4-12 Kasım’da gerçekleştireceğimiz Antalya Kültür Yolu Festivali ile bu sene için sonlandıracağız. Festivalleri bitirdik diye dinlenmek yok. Hemen gelecek sene için hazırlıklara başlayacağız. 2024 için hedefimiz 15 ilde festivallerimizi gerçekleştirmek. 2028 yılında ise festival coşkumuzu 35 ile yayacağız.” dedi.
Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde yer alan “Kurak Günler” filmiyle ilgili tartışmalara da değinen Ersoy, “Bu konuyla ilgili en başından beri Bakanlığımızın tavrı çok net. Bakanlık olarak kültür ve sanatın her daim destekçisiyiz. Ancak sanatın gücü kullanılarak, terör örgütü propagandası yapılmasına, sanatın provokasyon unsuru olarak kullanılmasına da karşıyız.” değerlendirmesinde bulundu.
- İstanbul İlk 8 Ayda 11 Milyon 524 Bin 246 Yabancı Ziyaretçiyi Ağırladı
İstanbul’un bu yılın ilk 8 ayında önemli bir rekora imza attığını söyleyen Ersoy, “İstanbul 11 milyon 524 bin 246 yabancı ziyaretçiyi ağırladı. İstanbul’a gelen yabancı sayısı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 13,20 artış gösterdi. İstanbul’u ziyaret eden yabancı ziyaretçiler sırasıyla Rusya, Almanya ve İran oldu. İran’ı ABD ve Suudi Arabistan izledi.” ifadelerini kullandı.
Ersoy, Michelin seçkisinin de Türkiye’de ağırlığını arttırmak için adımlar attıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Geçtiğimiz sene İstanbul’daki 53 restoran Michelin Rehberi’nde yerini aldı. Restoranlar arasında bir tanesi iki Michelin Yıldızı, dört tanesi bir Michelin Yıldızı, bir tanesi ise sürdürülebilirlik değerlerinde de ön plana çıkarak bir yıldızın yanı sıra Yeşil Michelin Yıldızı almaya hak kazandı. Yıldızlı restoranlar dışında 10 restoran ‘Bib Gourmand’ kategorisinde, geri kalan 38 restoran da tavsiye kategorisinde seçkiye dahil oldu. Dünyada gastronomi turizminde önde gelen rakip şehirlere baktığımızda, Tokyo’da 201, Paris’te 118, New York’ta 73 ve Londra’da 69 restoranın yıldız aldığını görüyoruz. Şu an itibarıyla hak ettiğimiz noktada değiliz ama büyük hedeflerimiz var.”
Bu yıl imzalanan ek protokol ile Michelin Rehberi’ne İzmir ve Bodrum’un da dahil olduğuna işaret eden Ersoy, “Ben ve ekibim Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde, ülkemizin 100. yaşına yaraşır projelere imza atmak için gece gündüz demeden çalışıyoruz. Bahane bulmak, yorulmak, başladığın işi neticelendirmemek bizim lügatimizde yer almıyor. Bu çerçevede kültür yolu festivallerimizde emeği geçen tüm arkadaşlarıma gönülden teşekkür ediyorum.” diye konuştu.
YENİ NESİL MEDYA | TÜRKİYE
TAKVİM
HER ŞEY GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN
TOGG | Türkiye’nin Otomobili
TANAP Avrupa Bağlantısı Açılış Töreni #TANAPtamam
GENÇ GAZETECİLER BURADA
TÜRK AKIM PROJESİ AÇILIŞ TÖRENİ
TÜRKİYE YÜZYILI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale 1915 Köprüsü Kule Tamamlama Töreni
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fatih sondaj gemisini #MilliEnerjideYeniMüjde
ENERJİ PETROL MEDYA GRUP – YENİ NESİL MEDYA | TÜRKİYE

Türk Hava Yolları, Türkiye ve Japonya Arasındaki Kültürel İş Birliğini Güçlendiriyor

Bakan Ersoy, ‘Atatürk Vizyonuyla Gelecek Yüzyıla Bakış Konferansı’nda konuştu

BAKAN ERSOY, BEYOĞLU KÜLTÜR YOLU FESTİVALİ’NİN TANITIMINI GERÇEKLEŞTİRDİ

Ticaret Bakanı Bolat, Afrika Ülkelerinin Ankara’daki Büyükelçileriyle Bir Araya Geldi

“Türkiye’yi savunma sanayii başta olmak üzere, her alanda başarıdan başarıya koşturduk”

Nejla AYKAÇ, Başarı Onu O BAŞARMAYI Seviyor

Turkish Airlines World Golf Cup Turnuvası’nın İstanbul Ayağının Kazananları Belli Oldu

WIDECT, E-Ticaret Ekosistemini Büyütmek için Yola Çıkıyor

SANAYİ VE TEKNOLOJİ İŞ BİRLİKLERİ GÖRÜŞÜLDÜ

İZMİR’DE TEKNOFEST COŞKUSU

TCDD’NİN 167’NCİ KURULUŞ YILDÖNÜMÜ.

70’İ AŞKIN ASTRONOT BURSA’DA

“Nahçıvan, Azerbaycan’la ilişkilerimizde özel bir yere sahiptir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nde resmî törenle karşılandı

Cumhurbaşkanı Erdoğan Nahçıvan’da

DÜNYACA ÜNLÜ ASTRONOTLAR TÜRKİYE’DE BULUŞUYOR

Türk Hava Yolları, Üçüncü Kez “World Class” Ödülüne Layık Görüldü

Emine Erdoğan, New York’ta “Dünyaya Yön Veren Kadınlar” etkinliğine katıldı

Emine Erdoğan, ABD Başkanı’nın eşi Jill Biden’ın ev sahipliğinde lider eşleri ile bir araya geldi

Emine Erdoğan: “Varisi olduğu köklü miras çerçevesinde devletimiz, bugün de dünyanın vicdanı olmayı sürdürmektedir”

“Amerika’yla ilişkilerimizi siyasi düzlemde ilerletirken, ekonomik alandaki iş birliğimizi de çeşitlendirmemiz gerekiyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malezya Başbakanı İbrahim ile bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerikan Yahudi Toplumu Çatı Kuruluşları Temsilcilerini kabul etti

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güney Afrika Devlet Başkanı Ramaphosa ile bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile görüştü

Emine Erdoğan, Türkevi’ndeki sergide Anadolu tekstilini devlet başkanlarının eşlerine tanıttı

Emine Erdoğan, New York’ta “Şiddetin Önlenmesi ve İyileşme Günü”nü anma programına katıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail Başbakanı Netanyahu ile bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İtalya Başbakanı Meloni ile görüştü

Emine Erdoğan, BM Sıfır Atık Danışma Kurulu üyeleriyle bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Polonya Cumhurbaşkanı Duda ile görüştü

Emine Erdoğan, New York’ta Kolombiya Cumhurbaşkanı’nın eşi Garcia ile bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ile görüştü

Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York’ta Ahıska Türkleri ile bir araya geldi

Emine Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Al Sani’nin annesi Şeyha Moza’yla görüştü

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gürcistan Başbakanı Garibashvili ile görüştü

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tesla ve SpaceX’in kurucusu Musk’ı kabul etti

Emine Erdoğan, New York’ta “Küresel Sıfır Atık Hareketine Doğru” programına katıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun ile bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York’ta Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı’na ilk imzayı attı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti mesajı

Metin Aslım : İş ve Cemiyet Hayatının Sevilen Siması

İyi ki varsın Emel USLU ATİK ;

İyi ki varsın Aysu YAVUZ

İyi ki varsın ZEHRA KARAKAŞ BEGEN

İyi ki varsın Nurten ÖZTÜRK

İyi ki varsın Nuray ÖZÇELİK;

İyi ki varsın Hüseyin ÇEŞMECİOĞLU :

İyi ki varsın Beril ÇAVUŞOĞLU

Ankara-Yerköy-Kayseri Hızlı Tren Hattı temeli atıldı

İyi ki varsın Nalan Gazezoğlu

Sektöre Yön verenler ; Eda DEMİRHAN

Sektöre Yön Verenler Berfu GÜVEN

İyi ki varsın Gül ALCANSOY;

İyi ki varsın AYSUN ŞAHANOĞLU KABA ;

İyi ki varsın Prof. Dr. Başak SOLMAZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB Konseyi Başkanı Michel ile görüştü

İyi ki varsın Nazlıhan ALKAN

İyi ki varsın Semra Aman Akyürek

İyi ki varsın Yusuf Burak ASLANPINAR;

Tekfen Holding “Kadınlarla Güçlendirilmiş Yönetim Kurulu” ödülünü üçüncü kez aldı!

İyi ki varsın Hande ORTAY

TEKNE KİRALAMA | İZMİR ÇEŞME ALAÇATI

Başarımız, Başarınız olacak HANTEK KALIP

İyi ki varsın Doç. Dr. Esin Yalçınkaya

İyi ki varsın Semra İĞTAÇ

İyi ki varsın Hüseyin ÇALIŞKAN

Sektöre Yön Verenler Esra KANDEMİR

Türkiye’nin En Etkin 50 CFO’su belli oldu
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile ortak basın toplantısı düzenledi

İyi ki varsın Özgür AKIN

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Turizm Yatırım Forumu’na katıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kyoto’da Ara Güler Fotoğraf Sergisi’ni açtı

İyi ki varsın Sadık KUTANOĞLU

İyi ki varsın Sibel Şeref KANCAOĞLU ;

MAN TÜRKİYE’den Ankara’ya dev yatırım

Sektöre yön verenler, Ahmet ÇALLI

İyi ki varsın Ebru Milat Sezgin

Yatlar Burada | Türkiye

İyi ki Varsın Mehmet Gültekin

“Türkiye, son 19 yılda, diğer pek çok alan gibi savunma sanayiinde de âdeta bir devrim gerçekleştirmiştir”

HATAY’ ın Güçlü Kadınları

ELMADAĞ MOBİLYACILAR İHTİSAS OSB’NİN TEMELİ ATILDI

Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye Genç İş Adamları heyetini kabulünde açıklamalarda bulundu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “OECD İstanbul Merkezi Açılış Töreni”ne Video Mesaj Gönderdi

Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri sahiplerini buldu

Dev yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, ETİ Maden Lityum Üretim Tesisi Açılış Töreni’nde konuştu

Dev Yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sarıkamış-Karakurt-Horasan yolu açılış töreninde konuştu

Dev Yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan milli helikopter motoru teslim töreninde önemli açıklamalar

“EVLATLARIMIZA MİRAS KALACAK BİR GÖNÜL KÖPRÜSÜ KURDUĞUMUZA İNANIYORUM”

“G-20 platformu, küresel meselelerin çözümünde daha etkin ve güçlü bir mecra olmalı”

“TÜRKİYE VE JAPONYA’NIN DOSTLUĞU; KÖKLÜ, DERİN VE SAMİMİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kyoto’da Ara Güler Fotoğraf Sergisi’ni açtı

“TÜRKİYE İLE JAPONYA ARASINDAKİ İŞ BİRLİĞİNİN DEĞERİ DAHA DA YÜKSELMİŞTİR”

“TÜRKİYE İLE JAPONYA ARASINDAKİ DOSTLUK VE YAKIN İŞ BİRLİĞİ TAKDİRLE KARŞILANIYOR”
www.teknetuccari.com
YENİ NESİL MEDYA | TÜRKİYE
GENÇ İŞ DÜNYASI
-
DÜNYA2 hafta önce
İyi ki Varsın Nejla AYKAÇ
-
DÜNYA2 gün önce
Nejla AYKAÇ, Başarı Onu O BAŞARMAYI Seviyor
-
DÜNYA3 hafta önce
Türk Devletleri Teşkilatı Lojistik Forumu İstanbul’da başladı
-
DÜNYA2 hafta önce
Ticaret Bakanı Bolat: ” İpek Yolu Yüzyıllar Önce Vardı, Yine Var Olmaya Devam Edecek”
-
DÜNYA2 hafta önce
TÜRKİYE-BULGARİSTAN 4. TURİZM KARMA KOMİSYONU İSTANBUL’DA BAŞLADI
-
DÜNYA1 hafta önce
Türk Hava Yolları, Üçüncü Kez “World Class” Ödülüne Layık Görüldü
-
DÜNYA3 hafta önce
Ticaret Bakanı Bolat: “Tekstil ve konfeksiyon sektörleri büyümelerini sürdürecek”
-
DÜNYA2 hafta önce
Türk devletlerinin ticaret ve ekonomiden sorumlu bakanları İstanbul’da buluştu