“Artan vaka ve yoğun bakım sayısına rağmen, sağlık sistemimiz dimdik ayaktadır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Göztepe Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi açılışında yaptığı konuşmada, “Kurduğumuz güçlü sağlık altyapısı sayesinde, gelişmiş ülkeler dâhil pek çok yerde adeta ayyuka çıkan tıkanıklıkların önüne geçilmiştir. Son dönemde artan vaka ve yoğun bakım sayısına rağmen, sağlık sistemimiz dimdik ayaktadır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Göztepe Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi açılışına katılarak, bir konuşma gerçekleştirdi.
Hastanenin inşasında emeği geçenleri tebrik eden ve hastanede hizmet verecek sağlık personeline başarı dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Göztepe’de hizmete açılan bu hastaneye ismi verilen Prof. Dr. Süleyman Yalçın’ı rahmetle yâd ettiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Prof. Dr. Süleyman Yalçın’ın hem tıp alanında çok önemli bir bilim insanı ve ülkenin fikir hayatına değerli katkılar sağlamış bir dava adamı olduğunu belirterek, şunları kaydetti: “Hocamız 1950’li yıllardan hayatının son dönemine kadar ülkesi, milleti, davası için çalışmış, fikri yazılar yazmış, konferanslar vermiş, sivil toplum kuruluşlarında görevler üstlenmiştir. Hocamızın düşüncelerinden feyz alarak hayata atılan on binlerce gencimiz, bu ülkeye çok büyük hizmetler yapmıştır. Türkiye’yi, milletimizin değerlerini tahrip ederek, tarihiyle bağlarını kopararak, kültürünü bozarak yıkmaya çalışanlara karşı verdiği mücadele, hocamızın gönüllerde daima yaşamasını sağlayacaktır. Dört sene önce son yolculuğuna uğurladığımız hocamıza vefamızı ismini böyle bir eserde yaşatarak göstermeye çalıştık.”
“TÜRKİYE’NİN SAĞLIKTA GERÇEKLEŞTİRDİĞİ ATILIMLARIN ANLAMI SALGIN DÖNEMİNDE ÇOK DAHA İYİ ANLAŞILDI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlık yatırımlarından bahsederek, “Türkiye’nin diğer alanlarla birlikte sağlıkta gerçekleştirdiği atılımların anlamı Koronavirüs salgını döneminde çok daha iyi anlaşılmıştır. Aynı şekilde ülkemizdeki kimi kesimlerin yere göğe sığdıramadıkları bazı devletlerin bu konuda ne kadar sıkıntılı oldukları salgın vesilesiyle ortaya çıkmıştır” diye konuştu.
Maddi zenginliğin, sosyal adalet ve eşitliği temin etmeye yetmediğinin bu süreçte çok acı bir şekilde görüldüğünü vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye salgını 40 bin yoğun bakım yatağı, 246 bin yatak kapasitesi, 1213 bilgisayarlı tomografi cihazı, 4 binin üzerinde tedavi kurumu, hepsinden önemlisi 1 milyon 100 bin sağlık ordusuyla karşılamıştır. Bunların üzerine ilave olarak salgın döneminde de çok sayıda sağlık kurumunu faaliyete geçirdik. Bu eserler arasında İstanbul’un her iki yakasında her biri 1006’şar yataklı Prof. Dr. Murat Dilmener ve Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastaneleri, yatak kapasitesi 2 bin 682 olan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, yatak kapasitesi 535 olan Okmeydanı Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi, hizmete giren ilk etabının yatak kapasitesi 1105 olan Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi, yatak kapasitesi 600 olan Marmara Üniversitesi Prof. Dr. Asaf Ataseven Hastanesi, hizmete giren ilk etabının yatak kapasitesi 838 olan, toplamda ise 1250 yatağa sahip Konya Şehir Hastanesi, yatak kapasitesi 1300 olan Erzurum Şehir Hastanesi, restore ederek yeniden hizmete sunduğumuz Sultan Abdülhamid’in yadigârı Hadımköy Dr. Niyazi Kurtulmuş Hastanesi de bulunuyor. Bugün hizmete açtığımız 758 yatak kapasiteli Göztepe Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi ile ülke genelinde 16 şehir hastanesini faaliyete almış bulunuyoruz. Hastanemizin inşa edilecek ikinci kısmı da 352 yatak kapasitesiyle hizmet verecektir.”
Depreme karşı özel olarak inşa edilen bu hastanelerin tamamının da ülkenin gelecekte karşılaşabileceği her türlü tehlikede dimdik ayakta kalacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunların yanında çeşitli il ve ilçelerimizde daha pek çok sağlık kurumu milletimize hizmet vermek üzere devreye alınmıştır” şeklinde konuştu.
“Son dönemde artan vaka ve yoğun bakım sayısına rağmen sağlık sistemimiz dimdik ayaktadır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu vesileyle vatandaşları “TMM” olarak ifade edilen “temizlik”, “maske” ve “mesafe” kurallarına daha titiz bir şekilde uymaya davet etti.
“BU HASTALIKTAN KORUNMANIN ÇARESİ BULUNANA KADAR HER VATANDAŞIMIZ KENDİ TEDBİRİNİ KENDİSİ UYGULAMALI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, maalesef virüsün yayılmasının önüne geçmek için bilimin henüz kesin bir çare üretemediğini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Aşı çalışmalarından en kısa sürede somut bir netice alınmasını temenni ediyoruz. Gerek Bakanımız gerek bu alandaki ilgili hocalarımız, arkadaşlarımız sürekli söylemelerine rağmen, şahsım sürekli söylememize rağmen maalesef her yerde, Türkiye’nin dört bir yanında bu tavsiyelere uyulmuyor. Düğünlerde ‘dikkat’ diyoruz, maalesef uyulmuyor. ‘Mesafe’ diyoruz, uyulmuyor. ‘Maske’ diyoruz, uyulmuyor. Değerli kardeşlerim biz vatandaşımızı hassasiyetle uyarmak ve onların sağlığından endişeli olduğumuzu hatırlatmak zorundayız. Eğer bunu yapmazsak işte görüyorsunuz çok değerli insanlarımızı, hocalarımız bu süreçte kaybettik. Birçok dostlarımızı kaybettik. Bu hastalıktan korunmanın çaresi bulunana kadar her vatandaşımız kendi tedbirini kendisi uygulayacaktır.”
“MİLLETİMİZİN HER BİR FERDİNİ, TEDBİRLERE UYARAK SALGIN TEHDİDİNİ BİR AN ÖNCE ORTADAN KALDIRMA SEFERBERLİĞİNE DAVET EDİYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplu olarak bulunulan yerlerde ve etkinliklerde mutlaka Sağlık ve İçişleri Bakanlıklarının belirlediği kurallara uygun hareket edilmesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: “Kapalı alanlarda maalesef cayır cayır sigara içilmeye devam ediliyor. İnsanımız adeta kendisinin katili. Bunu söylediğimiz zaman vatandaşımızın ağrına gidiyor. Biz halkımızı seviyoruz ve onların sağlığını çok ama çok önemsiyoruz. Buna lütfen dikkat edin. Maskesiz dolaşmayalım, diyoruz. Aksi takdirde hem kendimiz hem sevdiklerimiz için sonu ölüme kadar varan bir tehdidin kapısını açmış oluruz. Türkiye’nin bu süreci en az hasarla atlatması, sağlığımızı koruma yanında hedeflerimize ulaşmamız bakımından da önemlidir. Ülkemizin denizi geçip derede boğulmaması için hep birlikte salgın musibetinin üstesinden gelmeliyiz. Bunu hep birlikte başarmalıyız.”
Sağlık memurlarının, hemşirelerin, herkesin canı pahasına gece gündüz demeden çalıştığını ancak onların bu gayretlerine vatandaşların da uyması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere fedakârca görev yapan insanlarımızın hakkını ancak sorumlu davranarak ödeyebiliriz. Kendimizin ve evlatlarımızın geleceği için milletimizin her bir ferdini, tedbirlere uyarak salgın tehdidini bir an önce ortadan kaldırma seferberliğine özellikle davet ediyorum. Bu seferberlik en az içeride ve dışarıda verdiğimiz diğer mücadeleler kadar önemlidir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada uzun süredir hâkim olan siyasi ve ekonomik statükonun tüm yönleriyle çatırdamakta olduğunu belirterek, tüm ülkeler ve toplumlar için yeni bir dönemin ayak seslerinin giderek daha yüksek şekilde duyulduğunu anlattı. Türkiye olarak bu yeni dönemde ülkeyi hak ettiği yere çıkarmakta kararlı olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 18 yılda eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma, savunmadan sosyal desteklere kadar her alanda ülkeye kazandırdıklarının yeni dönemin altyapısı olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Ankara-Niğde arası 178 kilometrelik otoyolun açılışını yaptıklarını hatırlatarak, durmadan devam ettiklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunları başaracağız, çünkü bu millet en güzeline layık. İnşallah bu güçlü altyapı üzerinde önce 2023 hedeflerimize ulaşacak, ardından yeni nesillere 2053 ve 2071 vizyonlarını hayata geçirebilecekleri bir Türkiye bırakacağız” dedi.
“DEVLETİMİZİN HER ALANDA HEDEFLERİMİZE VE HAYALLERİMİZE UYGUN GÜCE KAVUŞMASI İÇİN GECE GÜNDÜZ ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişte siyasi istikrarsızlar, toplumsal huzursuzluklar, iç ve dış nice sinsi saldırılar sebebiyle vaktini ve enerjisini heba eden Türkiye’nin bir daha aynı tuzağa düşmesine izin vermeyeceklerini belirterek, şunları kaydetti: “Milletimizin birliğini, beraberliğini, kardeşliğini korumak suretiyle güçlendirilmesi için elimizden gelen her türlü çabayı göstermeyi sürdüreceğiz. Devletimizin her alanda hedeflerimize ve hayallerimize uygun güce kavuşması için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz. Kendi vatandaşlarıyla birlikte tüm dostlarının ve kardeşlerinin de ümidi hâline dönüşen bu ülkenin siyasi, ekonomik, askerî her alanda daha da büyümesi ve güçlenmesi için daha çok gayret göstereceğiz. Ülkemize karşı husumetlerini maalesef kamuoyu önünde dahi ifade etmekten çekinmeyenlerin ifşa ettikleri darbe, siyasi entrika senaryolarını birer birer yırtıp çöpe atacağız. Allah’ın yardımı ve milletimizin desteğiyle ülkemizi getirdiğimiz seviyenin de üstüne çıkartıp dünyanın en büyük 10 devletinden biri hâline dönüştürmekte kararlıyız.”
“TÜRKİYE, ADİL OLMASI ŞARTIYLA HER TÜRLÜ PAYLAŞIMA HAZIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, maruz kalınan her saldırının, karşılaşılan her krizin Türkiye’nin üretimde, ticarette, teknolojide, ihracatta, savunma sanayisinde, temel hizmet alanlarında geldiği yerin manasını daha iyi anlattığını söyledi. Artık kendine güvenen, potansiyelini bilen, karşısındakilerin gerçek gücünü ve hareket alanını gören, arkasındaki desteği fiili neticelere dönüştürebilen bir Türkiye olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tabii bu hakikatleri karşımızdakiler de gayet iyi görüyor. Ülkemize karşı kurulan akıl almaz ittifakların ve sergilenen hak, hukuk, tahammül tanımaz davranışların gerisinde bunun verdiği telaş ve korku bulunuyor. Hâlbuki biz her platformda, her görüşmede, her mesajımızda Türkiye’nin, adil olması şartıyla her türlü paylaşıma hazır olduğunu ifade ediyoruz. Bu sözümüzde samimiyiz. Sorun karşımızdakilerin bizim haklarımızı yok sayması. Kendilerini bizim üstümüzde konumlandırmaya çalışmasıdır. Ama bunun böyle olmadığını, Türkiye’nin kendisine dayatılan ahlaksız haritaları ve belgeleri yırtıp atacak siyasi, ekonomik ve askerî güce sahip olduğunu anlayacaklar. Ya siyasetin ve diplomasinin diliyle anlayacaklar ya da sahada yaşayacakları acı tecrübelerle anlayacaklar. Mücadeleyi ve onun sonundaki muhtemel şehadeti en büyük paye olarak gören bir milletin karşısında durabilecek hiçbir gücün olmadığını fark ettiklerinde umarız iş işten geçmiş olmaz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Milleti’nin her türlü saldırı, her türlü bedel konusunda adeta şerbetlenmiş bir millet olduğunu belirterek, “İçinden geçtiğimiz sürecin sonunda olabilecekleri asıl bunca zamandır sahte bir refah ve demokrasi sırça köşkünde yaşayanlar düşünsün. Türkiye ve Türk Milleti olarak biz her ihtimale ve her sonuca hazırlıklıyız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışta yaptığı konuşmada, Göztepe Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi’nin ülkeye, millete ve vatana hayırlı olmasını dileyerek, hastanenin İstanbul’a kazandırılmasında emeği geçen herkesi tebrik etti.
Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı olarak hastanenin çocuk cerrahisi kliniğine bağlandı ve yetkililerden hastane hakkında bilgi aldı. Klinikte tedavi gören 8 yaşındaki Atlas Çakır’a şifalar dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı ikinci canlı bağlantıda 10 yaşındaki Ünal Çalışkan’ın tedavi gördüğü yatan hasta servisindeki Prof. Dr. Oğuz Şükrü Poyanlı, Prof. Dr. Korhan Özkan, Doç. Dr. Mehmet Fatih Korkmaz’dan hastaneye, burada yürüttükleri operasyon ve eğitimlere ilişkin bilgi aldı. Daha sonra hasta Ünal Çalışkan ile sohbet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer canlı bağlantıda Üroloji Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Asıf Yıldırım ve Genel Cerrahi Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Orhan Alimoğlu’ndan bilgi aldı.
Konuşmasının ardından kurdele keserek hastanenin açılışını gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, hastanede görev yapan sağlık personeli ile günün anısına hatıra fotoğrafı çektirdi ve programın devamında hastanenin bölümlerini ziyaret ederek incelemelerde bulundu.
FETÖ; dini istismar ederek İslam diniyle alakası olmayan yeni bir siyasi, ekonomik ve toplumsal düzen kurmayı amaçlayan yasadışı bir yapılanmadır. Baskı, şantaj, tehdit, suikast, kumpas, casusluk, kara para aklama, yargı gücünü çıkarı için kullanma gibi pek çok suç teşkil eden faaliyet yürüten FETÖ, 15 Temmuz hain darbe girişiminde daha da ileri giderek milletimizin egemenlik haklarına, demokrasimize ve Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerine doğrudan ve açıktan bir saldırı gerçekleştirmiştir.
15 TEMMUZ
15 Temmuz, milletimizin kararlılığıyla yazılan onurlu bir direnişin ve ölümsüz bir zaferin adıdır. Ve o zaferin adı, hiç şüphesiz Türkiye’dir. Cesaret timsali yürekler o gece, tanklara karşı dimdik durmuş, kurşunlara yürümüş, bölünmez bir bütün olarak karanlığa geçit vermemiştir.
Canı pahasına istiklâlini savunan bu yüce duruş, vatan toprağına imanla kazınmış bir iradenin ifadesidir.
Bu büyük birlik ve beraberliğin ilelebet sürmesini diliyor, aziz şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyoruz.
GENÇ GAZETECİLER TÜRKİYE
“Bir FETÖ’cü nasıl anlaşılır? “
Yalan söylemekte, Kumpas kurmakta, Dikizlemekte, Devlet imkanlarını örgüt için kullanmakta, Kamu ve insanların malına konmakta, adam öldürmekte uzmandır bunlar! merhamet ve vicdanları yoktur Makam mevki ve para için her şeyi yaparlar Hak yediler Soru çaldılar, insanlara kumpas kurdular, özellerini teşhir ettiler, o görüntülerle tüm istediklerini aldılar. İşyerlerine Kamu kurumlarına sitelere evlere kameralar kurdular hem insanları izlediler hem dinlediler insanların özel hayatlarına girdiler evlerine gizli kameralar kurdular bu yolla insanları ,şirketleri ,tehdit ettiler .her türlü yolsuzluğu yaptılar Bunlar ne kadar insanlık suçu varsa işledi hala işlemeye devam ediyorlar 40 yıl boyunca sinsi sinsi örgütlendiler. Suçsuz insanları kumpas kurup hapse attırdılar merhametsizler Türkiye’nin ve şirketlerin sırlarını sattılar Casusluk yaptılar. Devleti ele geçirmek için her şeyi yaptılar. Kaç masum insanın yuvasını yıktılar kim bilir? Nice esnafı iflas ettirdiler kurdukları kumpaslarla Mallarını ele geçirdiler Paravan holding ler kurdular insanların Mallarına el kondular. Karşı çıkanı da ölüme yolladılar… Vicdandan yoksun, gaddar, zalim merhamet yoksunudur bunlar Her türlü iftirayı atabilecek, her yalanı söyleyebilecek kadar zalimdirler. FETÖ terör örgütü kadar zalim, başka bir çete ne duyduk ne gördük! “FETÖ’ye bağlı Takım elbiseli Ticari teröristler”
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Zaferin Adı Türkiye” temalı “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” Treni’nin 68 gün boyunca 90 bin kilometre yol kat edeceğini ve 100 binden fazla yolcuyu taşıyacağını bildirdi. Bakan Uraloğlu, “Bu tren, sadece yolcu taşımayacak; aynı zamanda birliği, dirliği, vatan sevgisini ve millet iradesini taşıyacak. Trenlerimizde gösterilecek videolar ve asılacak afişler, bu büyük zaferi ve alınacak dersleri nesilden nesle aktaracak.” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Zaferin Adı Türkiye” temalı “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” Treni’nin uğurlama töreninde konuştu. Bakan Uraloğlu, milletin tarihine altın harflerle kazınmış bir destanı, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nü anmak ve bu şuuru gelecek nesillere taşımak için bir araya geldiklerini kaydetti.
15 Temmuz 2016 gecesinin, bu toprakların gördüğü en karanlık gecelerden biri olduğunu ifade eden Bakan Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Hain FETÖ mensupları, bu aziz milletin iradesine, bağımsızlığına ve geleceğine kastettiler. Tanklarla, uçaklarla, helikopterlerle, milletin silahını millete doğrulttular. Millet Meclisi’mizi bombaladılar, sokaklarda masum canlara kıydılar. Ama unuttukları bir şey vardı: Bu millet, söz konusu vatan olduğunda, canını bir an bile düşünmeden feda eder! O gece, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘Milletimizi meydanlara davet ediyorum!’ çağrısıyla, milyonlar sokağa döküldü. Kadın, erkek, genç, yaşlı demeden, ellerinde bayrakları, yüreklerinde imanları, tek bir ses oldular: Ya istiklal ya ölüm!”
“Bu Millet, Tankların Gücüne Değil, İmanının Gücüne İnandı”
TÜRKSAT’ta Ahmet Özsoy ve Ali Karslı gibi kahramanların, hainlerin yayınları kesme girişimini canları pahasına engellediğini dile getiren Bakan Uraloğlu, “Cumhurbaşkanımızın sesi milletimize ulaştı, milletimiz iradesine sahip çıktı. Sayın Cumhurbaşkanımızın o tarihi gecede söylediği gibi: ‘Bu millet, tankların gücüne değil, imanının gücüne inandı!’ İşte o iman, o kararlılık, 40 yıllık hain planları bir gecede yerle bir etti. 15 Temmuz, milletimizin yeniden diriliş destanıdır. Bu destan, ‘Zaferin adı Türkiye’ diye yazılmıştır!” dedi.
68 Gün Boyunca 90 Bin Kilometre Yol Kat Edecek
Bu destanı yaşatmak, o geceki ruhu yeniden hissettirmek için, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve TCDD Taşımacılık Genel Müdürlüğü eliyle giydirilen 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Treni’ni uğurladıklarını belirten Bakan Uraloğlu, trenin 68 gün boyunca, Ankara-İstanbul, Ankara-Konya, Ankara-Eskişehir, Konya-İstanbul, Eskişehir-İstanbul ve Ankara-Karaman hatlarında, tam 90 bin kilometre yol kat edeceğini söyledi. Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“100 binden fazla yolcuyu taşıyarak, geçtiği her istasyonda, her şehirde, her yürekte 15 Temmuz’un ruhunu yeniden canlandıracak. Bu tren, sadece yolcu taşımayacak; aynı zamanda birliği, dirliği, vatan sevgisini ve millet iradesini taşıyacak.”
Güzergâhında; Ankara, Eskişehir, Konya, Karaman, Bilecik, İzmit ve İstanbul’da milyonlarca vatandaşın, trenin üzerindeki mesajlarla o kahramanlık destanını bir kez daha yâd edeceğini dile getiren Bakan Uraloğlu, “Trenlerimizde gösterilecek videolar ve asılacak afişler, bu büyük zaferi ve alınacak dersleri nesilden nesle aktaracak.” açıklamasında bulundu.
“Milletimizin Yolunu Açmanın Gururunu Yaşıyoruz”
15 Temmuz’un, ikinci Kurtuluş Savaşı olduğunu söyleyen Bakan Uraloğlu, o gece, milletin bir kahramanlık destanı yazarak; 251 vatan evladının şehadet şerbeti içtiğini 2 bin 740 gazinin ise bu büyük zaferin simgesi olduğunu kaydett. Bakan Uraloğlu, “Onlar, bu vatanın istiklalini, çocuklarımızın geleceğini, milletimizin onurunu korudu. Bizler de demiryollarımızın 168 yıllık köklü mirasıyla bu aziz vatanın her karışına hizmet etmenin, milletimizin yolunu açmanın gururunu yaşıyoruz.” ifadelerini kullandı.
15 Temmuz’un adsız kahramanlarını, vatan için can veren tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anan ve gazilere şükranlarını sunan Uraloğlu, “Cenab-ı Allah bu millete bir daha böyle acılar yaşatmasın. Birliğimiz, dirliğimiz, kardeşliğimiz daim olsun. ‘Zaferin Adı Türkiye!’ diyerek, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Trenimizin yolunun açık olmasını diliyor, tüm yolcularımıza hayırlı yolculuklar diliyorum. Yolumuz ve bahtımız açık olsun.” dedi.
FETÖ’cüler Makam mevki ve para için her şeyi yaparlar
FETÖ’nün bilişim militanları | İnsanlara kumpas kurarak adli sicil kayıtlarını kirletmek için her türlü yolsuzlukları yapıyorlar kurdukları tuzaklarda sınır tanımıyorlar
Bir FETÖ’cü nasıl anlaşılır?
Yalan söylemekte, Kumpas kurmakta, Dikizlemekte, Devlet imkanlarını örgüt için kullanmakta, Kamu ve insanların malına konmakta, adam öldürmekte uzmandır bunlar! merhamet ve vicdanları yoktur Makam mevki ve para için her şeyi yaparlar Hak yediler Soru çaldılar, insanlara kumpas kurdular, özellerini teşhir ettiler, o görüntülerle tüm istediklerini aldılar. İşyerlerine Kamu kurumlarına sitelere evlere kameralar kurdular hem insanları izlediler hem dinlediler insanların özel hayatlarına girdiler evlerine gizli kameralar kurdular bu yolla insanları ,şirketleri ,tehdit ettiler .her türlü yolsuzluğu yaptılar Bunlar ne kadar insanlık suçu varsa işledi hala işlemeye devam ediyorlar 40 yıl boyunca sinsi sinsi örgütlendiler. Suçsuz insanları kumpas kurup hapse attırdılar merhametsizler Türkiye’nin ve şirketlerin sırlarını sattılar Casusluk yaptılar. Devleti ele geçirmek için her şeyi yaptılar. Kaç masum insanın yuvasını yıktılar kim bilir? Nice esnafı iflas ettirdiler kurdukları kumpaslarla Mallarını ele geçirdiler Paravan holding ler kurdular insanların Mallarına el kondular. Karşı çıkanı da ölüme yolladılar… Vicdandan yoksun, gaddar, zalim merhamet yoksunudur bunlar Her türlü iftirayı atabilecek, her yalanı söyleyebilecek kadar zalimdirler.
Marka & Patent çetesi | Devletin imkanlarını kullanıp Milletimize TUZAK kuruyorlar | FETÖ’cülere Kimler yardım ediyor?
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.