TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Ankara’da Stratejik Düşünce Enstitüsü tarafından düzenlenen “Yıllık Diplomatik Akşam Yemeği” etkinliğinde konuk büyükelçilere hitap etti.
TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Stratejik Düşünce Enstitüsü tarafından Ankara’da bir otelde düzenlenen yıllık diplomatik akşam yemeğinde “Pandemi sonrası uluslararası sistemin geleceği” konulu toplantıda konuştu.
Şentop, konuşmasında, Çin’de ortaya çıkan ve tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle her kıtadan, her ırktan, her dilden, her dinden 10 milyonu aşkın kişinin enfekte olduğunu ve 500 binden fazla insan hayatını kaybettiğini söyledi.
Dünya olarak bu salgına ortak çözüm bulunması gerektiğine dikkati çeken Şentop, “Virüsle mücadele için en ön safta görevlerine fedakarca devam eden bütün sağlık çalışanlarına şükranlarımı sunuyorum. Ümit ederim ki aşı ve ilaç çalışmaları en kısa zamanda başarılı sonuçlara ulaşır. Yüce Allah’tan tüm insanlığı bu musibetten bir an evvel kurtarmasını niyaz ediyorum.” diye konuştu.
Mustafa Şentop, şimdiye kadar böyle büyük bir salgının yaşanmadığını ancak insanlık tarihinin veba salgını gibi önemli tecrübeler geçirdiğini hatırlatarak, şunları kaydetti:
“Salgının tepe noktasına ulaşılıp ulaşılmadığını veya ne zaman son bulacağını şimdiden kesin olarak söylemek mümkün değil ancak şurası açıktır ki koronavirüs salgını bundan böyle hayatın her alanında az veya çok etkilerini gösterecektir. Salgının psikolojik, sosyolojik, siyasi, ekonomik, ticari, kültürel ve diğer birçok alanda etkilerini önümüzdeki dönemde yaşayarak göreceğiz.”
“Mevcut durumu, kontrolden tamamen çıkmış bir kriz, tarihi kökten değiştirecek bir dönüm noktası olarak görenlerden değilim.” diyen Mustafa Şentop, şöyle devam etti:
“Biz, karşı karşıya olduğumuz vaka ve bu vakanın etkilerini aklıselim ve sabırla yönetme kabiliyet ve iradesine sahibiz. Salgın sonrası radikal değişiklikler beklemesem de, pek tabii uluslararası ilişkiler ortaya çıkan etkilerden tamamen vareste kalmayacak. Korona salgınının uluslararası ilişkilerde nasıl bir etkisi olacağına dair tartışmalar her mecrada devam ediyor. Bu tartışmalarda, terazinin bir kefesine ‘korumacı ve güçlü ulus devlet’ koyulurken, diğer kefeye ‘güçlü küreselleşme ve daha etkili uluslararası ve uluslar üstü örgütler’ anlayışı yerleştiriliyor. Bazıları birinin, bazıları da diğerinin ağır bastığını savunuyor. Bir tarafta salgının başlangıcından itibaren, esas görevlerinden biri bu tür salgın süreçlerini yönetmek olan Dünya Sağlık Örgütüne yöneltilen eleştiriler var. Avrupa Birliği üyeleri arasında yaşanan çekişmeler ve varoluş gayesine aykırı olarak tekrar yükselen sınırlar var. Dünyanın en gelişmiş ve zengin addedilen ülkeleri arasında yaşanan tırnak içinde ‘maske savaşları’ var. Medeni dediğimiz bir ülkenin bir diğerinin tıbbi malzemelerine korsanvari bir şekilde el koyduğu bir ortamdan bahsediyoruz. Kendi vatandaşlarına tedavi imkanı sunamayan, yıllardır topladığı sosyal kesintilerin karşılığını veremeyen ve hatta maalesef vatandaşlarının yaşamlarını tercih konusu yapmak zorunda kalan devletlerden bahsediyoruz. Bunları bir devlet adamının başka bir devleti eleştirisi olarak değil, insan olarak duyduğum derin üzüntüyü paylaşmak için dile getiriyorum.”
Bu süreçte uluslararası ve uluslar üstü örgütlerin hayal kırıklığı yarattığını vurgulayan TBMM Başkanı Şentop, “İnsanların vatandaşı oldukları devletin güçlü bir ulus devlet olmasını beklemesini ve talep etmesini anlayışla karşılamamak mümkün değil. Doğal olarak siyasiler de bu seslere kulak tıkamayacaklardır. Malumunuz güçlü ulus devlet, yükselen duvarlar, korumacılık gibi kavramlar salgın öncesinde de rağbet gören, yükselişte olan kavramlardı. Şimdi daha da güçlü bir şekilde dile getiriliyorlar.” diye konuştu.
Şentop, bu dönemde hiçbir ülkenin her ihtiyacını kendi başına karşılayamadığı ve başka ülkelerin yardımına ihtiyaç duyduğu gerçeğini hatırlatarak, şunları ifade etti:
“Bir tedavi ya da aşı üretildiğinde tüm insanlığın bunlara erişimini koordine edecek, başka bir salgın çıktığında bilgi akışını yönetecek uluslararası bir örgütün aslında ne kadar elzem olduğunu da müşahede ettik. Aşırı korumacı ve güçlü ulus devlet anlayışının uluslararası sistemde yol açabileceği arızaları tahmin edebiliyoruz. Giderek derinleşen ve yayılan bölgesel ve küresel sorunlara ancak güçlü birçok taraflılık ve iş birliği ile mukabele edilebileceğini göz ardı edemeyiz.”
TBMM Başkanı Şentop “güçlü ulus devlet” ile “güçlü küreselleşme ve daha etkili uluslararası ve uluslar üstü örgütlerin” birbirinin ikamesi değil, mütemmim cüzü olduğunu kaydetti.
“Yaşananlardan derslerimizi çıkarmak, her iki alanda da eksiklerimizi gidermek ve çok daha güçlü bir şekilde vatandaşlarımıza hizmet etmek zorundayız.” diyen Şentop, şunları vurguladı:
“Biz Türkiye olarak her zaman bu anlayışla hareket ettik. Bir yandan milletinin hadimi, kendine sığınanların hamisi, güçlü bir devlet inşası için çalışırken diğer taraftan başka devletlerle ikili ilişkilerimizi geliştirmek, uluslararası örgütleri güçlendirmek için gayret gösterdik. Elimizdeki terazinin dengesini kurmanın yollarını aradık.”
Şentop, Birleşmiş Milletlerin, kuruluş amaçlarında öngörülen misyonu yerine getirmekten çok uzakta olduğuna dikkati çekerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da bu durumu, “Dünya beşten büyüktür” sözleriyle dile getirdiğini hatırlattı.
Şentop, yaşananların Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin yapısında bir reforma ihtiyaç olduğu gerçeğini aşikar hale getirdiğini vurguladı.
Konuşmasında Birleşmiş Milletler 75. Genel Kurul Başkanlığına TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Volkan Bozkır’ın seçilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Şentop, “Kendisini destekleyen tüm ülkelere teşekkür etmek istiyorum. Kıymetli ve çok tecrübeli bir devlet adamı olan Sayın Bozkır’ın bahsettiğim reform taleplerinin yükseldiği bir dönemde başkanlığa seçilmiş olmasının büyük anlam taşıdığına inanıyorum.” ifadesini kullandı.
Mustafa Şentop Türkiye’nin hem güçlü bir ülke hem de uluslararası sistemin etkili bir paydaşı olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Türkiye, bu salgın dönemini en az hasarla atlatan ülkelerin başında yer alıyor. Hastane koridorlarında çaresizce çırpınan insan görüntüleri, üst üste yığılan cenaze fotoğrafları, iş yükünün altında yıkılıp kalan sağlık personeli manzaralarıyla karşılaşmadık. Her bir vatandaşımız en yüksek kalitede sağlık hizmetinden en hızlı, en kapsamlı ve ücretsiz şekilde faydalanma imkanı buldu.”
Türkiye’nin aynı zamanda kapsamlı ekonomik ve sosyal destek paketleriyle zor bir sınavı başarıyla verdiğinin altını çizen Şentop, “Bu başarıda Türkiye’nin altyapı ve temel hizmetler alanında son yıllarda kat ettiği mesafenin değeri çok büyük.” dedi.
Şentop, Türkiye’nin bu süreçte aynı zamanda tüm insanlığa omuz vermeye çalıştığını belirterek, şu bilgileri paylaştı:
“Bu zorlu süreçte pek çok ülkeye dostluk elimizi uzatarak yakın coğrafyamızdan okyanus ötesine kadar 125 ülkeyle kaynaklarımızı paylaştık. Tarihimizin en büyük tahliye operasyonlarından birine imza atarak yaklaşık 131 ülkeden 85 bini aşkın vatandaşımızın ülkemize geri dönüşünü sağladık. Sadece kendi vatandaşlarımızın değil, 90 ülkeden 36 bini aşkın başka ülke vatandaşının da güvenli bir şekilde tahliye olmalarına, ailelerine kavuşmalarına destek verdik. Henüz dünyanın en zengin ülkesi olmayabiliriz ancak dünyanın en cömert ülkesi olmakla gurur duyuyoruz.”
Türkiye’nin pandemi döneminde uluslararası örgütlerle de iş birliğini sürdürdüğünü vurgulayan Şentop, “Uluslararası örgütlerin kapasitelerinin insani gayretler için nasıl kullanabileceğinin örneklerini gösterdik. NATO çerçevesinde askeri uçuşların tek sefer numarası kullanarak operasyonlarında vakit kaybetmemesi imkanından faydalanarak ABD ve Birleşik Krallığa tıbbi malzeme ve kişisel koruma eşyası gönderdik. Burada altını çizeceğim husus, bu operasyonla tek sefer numarası uygulaması ilk kez kullanılmış oldu.” ifadelerini kullandı.
TBMM Başkanı Pro. Dr. Mustafa Şentop, bu salgın tecrübesinin ardından dünyanın ne yöne evrileceği konusunun tartışıldığını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Türkiye, yeni dünyada da söz ve iddia sahibi olacaktır. Bu denli emin olmamızın iki esaslı sebebi vardır: Evvela, dünya artık bu çarpık ve adaletsiz düzenle daha fazla idare edilemez. İkinci olarak da Türkiye büyük ve diri bir hamle olarak insanlığın ufkunda parlamaktadır. Türkiye birçok ülkenin acz içine düştüğü bu son dönemde hastalıkla mücadelede gösterdiği üstün performansı, devlet ve milletiyle el ele sergilediği güçlü duruşu ve tüm dünyaya karşı gösterdiği kucaklayıcı tavır ile bu iddiasını ispatlamıştır. Türkiye, tüm diplomasi masalarında her sorunda ve krizde çözüme katkısı aranan bir aktör olarak bulunmaya devam edecektir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Tanzanya, ülkemizin Doğu Afrika’daki en önemli ortaklarından biridir. İlişkilerimiz karşılıklı saygı ve kazan kazan ilkesi çerçevesinde her geçen gün daha da gelişiyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Samia Suluhu Hassan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki baş başa ve heyetler arası görüşmeler ile anlaşmaların imza töreninin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Konuşmasında, Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan’ı Türkiye’de misafir etmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tanzanya’da 14 Nisan’da meydana gelen sel ve heyelan felaketiyle, Arusha’da yaşanan trafik kazasında 8 ilkokul öğrencisinin hayatını kaybetmesinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi ve hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diledi.
Tanzanya’dan Türkiye’ye cumhurbaşkanı düzeyinde 14 yıl sonra yapılan ilk ziyaretin yeni bir dönüm noktası olacağına inandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2017 yılında ziyaret ettiği Tanzanya’nın Türkiye’nin Doğu Afrika’daki en önemli ortaklarından biri olduğunu vurguladı.
“TİCARET HACMİMİZİ BİR MİLYAR DOLARA ÇIKARMAYI HEDEFLİYORUZ”
İlişkilerin karşılıklı saygı ve kazan kazan ilkesi çerçevesinde her geçen gün daha da geliştiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugünkü görüşmelerimizde iş birliğimizi kapsamlı bir şekilde gözden geçirdik. Karşılıklı ticaret ve yatırımların artırılması noktasında atılabilecek adımları ele aldık. İkili ticaret hacmimiz 2003 yılında 11 milyon dolardan geçen sene 345 milyon dolar seviyesine ulaştı. Artışa rağmen mevcut rakamlar da gerçek potansiyelimizi yansıtmıyor. Ticaret hacmimizi ilk etapta bir milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz Önümüzdeki dönemde çabalarımızı bu yönde yoğunlaştıracağız. Sayın Cumhurbaşkanının katılımıyla yarın İstanbul’da düzenlenecek Türkiye Tanzanya İş Forumu, bu açıdan önemli bir adım olacaktır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk firmalarının Tanzanya’da bugüne kadar 6,4 milyar dolar değerinde 14 projeyi başarıyla üstlendiğini belirtti.
Tanzanya’nın Türk müteahhitlerince üstlenilen toplam proje bakımından Afrika’da üçüncü, Sahraaltı Afrika’da ise birinci ülke konumunda olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Firmalarımız Tanzanya’da demiryolu inşaatı ve modernizasyonu, tersane ve gemi inşaatı, yol yapımı gibi alanlarda önemli yatırımlara imza atmıştır. Ülkeyi baştan başa saracak standart aralıklı demiryolu projesinin büyük bir kısmının bir Türk şirketi tarafından inşa ediliyor olması bizler için bir iftihar vesilesidir” diye konuştu.
“FETÖ İLE MÜCADELE KAPSAMINDA TANZANYA’DAN BEKLENTİLERİMİZİ PAYLAŞTIM”
İstişarelerinde terörle mücadele konusunu da ele aldıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Terör örgütleri arasında hiçbir ayrım yapmayan Türkiye, bu alandaki tecrübelerini dostlarıyla paylaşmaya da önem vermiştir. Tanzanya’nın kendi güvenliğini sağlamada atacağı adımlara yardımcı olmaktan da memnuniyet duyacağımızı belirttim. FETÖ ile mücadele kapsamında Tanzanya’dan beklentilerimizi paylaştım. Tanzanya’da Maarif Vakfımızın üstlenebileceği eğitim projeleri hakkında bilgi verdim. İnşallah bu ziyaret sonrasında Tanzanya tarafından da etkili ve somut adımlar göreceğiz. Bu minvalde iki ülke kurumları arasındaki eşgüdümün daha da geliştirilmesi gerektiği aşikardır. Dışişleri bakanlarımız düzenli siyasi istişarelerin yürütülmesi noktasında yüksek düzeyli diyalog mekanizmasını başlatacak adımları atmaya karar vermişlerdir.”
Afrika kıtasının gönlünde müstesna bir yerinin olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı döneminde kıtaya 50’den fazla ziyaret gerçekleştirdiğini hatırlattı.
Türkiye’nin, Afrika açılımının kıta ülkeleri tarafından muhabbetle karşılandığını görmenin kendilerini sevindirdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ticaretten eğitime, tarımdan sağlığa her alanda kıta ile ilişkilerimizi geliştirme kararlılığımız bakidir. Uluslararası platformlarda Afrika’nın sesinin daha çok duyulmasına katkıda bulunmaya devam edeceğiz. ‘Dünya beşten büyüktür’ şiarımızın Afrikalı kardeşlerimiz ve dostlarımız nezdinde yankı bulması, doğru yolda olduğumuzun işaretidir. Tesis ettiğimiz bu samimi ilişkiler, Gazze başta olmak üzere dünyada yaşanan adaletsizliklere karşı mücadele azmimizi güçlendiriyor. Afrikalı kardeşlerimizin Filistin davasına ve adaletsizlere karşı hassasiyeti tüm dünyanın malumudur. Sayın Cumhurbaşkanı ile görüşmelerimizde işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan vahşet karşısında atılabilecek adımları da ele aldık. 7 Ekim’den bu yana çoğu çocuk, kadın, yaşlı ve sivil 34 bin Filistinli, İsrail güçleri tarafından şehit edildi, 75 bin kardeşimiz yaralandı. 195 gündür son asrın en büyük katliamlarından biri Gazze’de yaşanıyor. Gazze’deki katliamları durdurmak için daha fazla çaba harcamalıyız.”
“GAZZE’DE KALICI ATEŞKES SAĞLANMALI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir an önce acil ve kalıcı ateşkesin sağlanması, sonrasında ise iki devletli çözümün hayata geçirilmesine dönük adımların hemen atılması gerektiğinin altını çizerek, “Bu hafta Batılı ülkelerin İran’ın misillemeleri karşısında tek bir ses olarak tepki verebildiklerini gördük. Aynı aktörlerin şimdi de tek ses olarak İsrail’e ‘dur’ demeleri gerekiyor. İsrail’in gündemi çarpıtma, Gazze’deki vahşeti gizleme, gündemden düşürme teşebbüslerine fırsat verilmemelidir” dedi.
Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan’a ziyaretleri için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünkü görüşmelerin ve imzalanan 6 anlaşmanın hayırlı olmasını diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, başta Tanzanya olmak üzere kardeş Afrika’ya selamlarını gönderdiğini belirtti.
Türkiye’de mükemmel karşılandığını kaydeden Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan, bu konuda Türkiye’ye ve Türk halkına teşekkür etti.
Tanzanya’nın iki ülke arasındaki faydalı ilişkileri geliştirme taahhüdünü yinelediğini belirten Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan, “Türkiye, gerçekten de çok değerli bir ortaktır ve benim buraya yaptığım ziyaret bu ortaklığı ne kadar değerli gördüğümüzü teyit etmektedir. İkili görüşmemizde çok büyük memnuniyetle farklı sektörlerdeki kaydedilen ilerlemeye değindik” dedi.
Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la iki ülke arasındaki diplomatik, ekonomik iş birliğini, özellikle de üretim ve sosyal sektörlerdeki iş birliğini artırmaya değindiklerini söyledi.
Bu ilişkilerle iki ülke ekonomisinin büyümesine katkıda bulunacaklarının altını çizen Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan, “İkili iş birliği açısından ben Türkiye’ye teşekkürlerimi ilettim. Kalkınma desteğinden dolayı ve ülkemizdeki eğitim ve sağlık sektörlerine olan desteklerinden dolayı teşekkür ettim. Özellikle de altyapıya ve beşeri sermayenin gelişmesine yönelik kritik desteklerinden dolayı teşekkürlerimi ilettim” ifadelerini kullandı.
Türkiye ziyaretinde 6 mutabakat zaptı imzaladıklarını aktaran Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan, şöyle devam etti: “Türkiye’deki uzmanlık ve bilgi, Tanzanya’ya şu anda aktarılıyor ve bunlara bizim en önemli projelerimiz de dahil. Bu projeler arasında demir yolları projesi var, standart aralıklı demir yolları projesi var ve Tanzanya’nın da bu projelerin başarılmasına yönelik desteğini yineledim ve bunların da gerçekleştirilmesiyle birlikte kalkınma hedeflerimize doğru ilerleyeceğiz. Bakanlarımız ve uzmanlar ile ekiplerimiz bir araya gelerek çerçeve oluşturacaklar ve üzerinde hemfikir olunan iş birliği alanlarındaki çerçeveyi ortaya koyacaklar.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile önemli bölgesel ve küresel hususlarda da görüş alışverişi yaptıklarını kaydeden Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan, “Tanzanya, Türkiye’nin uluslararası anlaşmazlıklara barışçıl çözümlerin bulunması konusundaki gayretlerini desteklemektedir. Gazzelilerin zararına olan durumlar için acil ateşkes çağrısına biz de destek sunuyoruz. Ayrıca insani yardımların da engelsiz bir şekilde ulaşması konusunu destekliyoruz” diye konuştu.
TÜRKİYE İLE TANZANYA ARASINDA 6 ANLAŞMA İMZALANDI
Türkiye Cumhuriyeti ile Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Arasında Yatırımların Teşviki ve Kolaylaştırılmasına İlişkin İşbirliği Mutabakat Zaptına, Yatırım Ofisi Başkan Yardımcısı Zeynel Kılınç ile Tanzanya Yatırım Merkezi Genel Müdürü Gilead Teri imza attı.
Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ile Zanzibar Eğitim ve Mesleki Terbiye Bakanlığı Arasında Yükseköğretim Bursları Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptını ise Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Abdullah Eren ile Zanzibar Eğitim ve Mesleki Terbiye Bakanı Lela Muhamed Mussa imzaladı.
Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ile Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Milli Eğitim, Bilim ve Teknoloji Bakanlığı Arasında Yükseköğretim Bursları Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptına, Eren ile Tanzanya Dışişleri ve Doğu Afrika İşbirliği Bakanı January Yusuf Makamba imza attı.
Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ile Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Dışişleri ve Doğu Afrika İşbirliği Bakanlığı Arasında Diaspora Siyasası Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptı da Eren ve Bakan Makamba tarafından imzalandı.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı ile Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Evrak ve Arşiv Yönetimi Dairesi Arasında İşbirliği Protokolünü ise Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal ile Bakan Makamba imzaladı.
Türkiye Cumhuriyeti Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı ve Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Eğitim, Bilim ve Teknoloji Bakanlığı Arasında Yükseköğretim Alanında İşbirliğine Yönelik Mutabakat Zaptı, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ile Bakan Makamba tarafından imzalandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Samia Suluhu Hassan’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan’ın tören alanındaki yerlerini almalarının ardından iki ülkenin millî marşları çalındı. Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan’ın tören kıtasını selamlamasından sonra iki lider heyetlerini birbirlerine takdim etti.
Türkiye ve Tanzanya bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan, daha sonra baş başa ve heyetler arası görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Bu hain örgütle mücadele bizim 249 şehidimize, 2 bin 193 gazimize ve 15 Temmuz destanını yazan tüm milletimize ve ülkemize karşı boynumuzun borcudur”
Marka patent Adı altında büyük vurgun…Bu soyguna kimler yardım ediyorlar . FETÖ’cülerin Para Toplama Yöntemleri nasıl değişti pensilvanya’ya nasıl para gönderiyorlar kimleri nasıl soyuyorlar ,Bu soyguna kimler yardım ediyorlar .
FETÖ’nün bilişim militanları | İnsanlara kumpas kurarak adli sicil kayıtlarını kirletmek için her türlü yolsuzlukları yapıyorlar Tuzağa Düşürdükleri insanları Hapis’e Attırırız diyerek dava açıyorlar
“Kripto FETÖ’cüler durmuyor” “FETÖ’cüleri ihbar etti hapis cezası aldı” Marka patent Adı altında büyük vurgun… Paralar nereye gidiyor ? Türk halkı bu Kumpasçı Fetoculardan Bıktı Artık insanların midesi bulanıyor Para için her türlü yolsuzluğu yapıyorlar KAÇ İNSANIN HAYATINI MAHVETTİNİZ KAÇ İNSANIN YUVASINI DAĞITTINIZ ? MERHAMETSİZLER Şeytanın bile aklına gelmeyecek yöntemle dolandırıcılık! TÜRK MİLLETİNİ VE DEVLETİNİ NASIL SOYUYORLAR BU GÜCÜ NERDEN ALIYORLAR ? FETÖ’ye bağlı Takım elbiseli teröristler” Kesinlikle Alınamayacak isimler Marka alarak o isimlerde şirketler kurarak vatandaşları tuzağa düşürüyorlar ve Hapisse girersin diyerek insanları tehdit edip 200.000.00 TL istiyorlar Marka Patent çetesi en güvendikleri çete Üyesi Bilirkişiler oluşturmaktadır çetenin tuzağına düşen kişiler kıskaca alıp Türk vatandaşlarını ve devletini soyuyorlar birilerde bu soyguna göz yumuyorlar Bu bilirkişilerin Mal varlıklarının Araştırılması Türk Milleti adına çok önem taşımaktadır Marka Patent çeteleri vatandaşı soymak için her türlü kumpası kuruyor ve durmuyorlar Fettullah gülen cemati ve kiripto fetocuların durmuyor Türkiye devleti ve milletinin düşmanları durmuyorlar “Bu Çete Nasıl Çökertilir “ FETÖ’ye bağlı Takım elbiseli teröristler” Kesinlikle Alınamayacak isimlere Marka veren ve bu isimleri onaylayanlar araştırılırsa üst hiyerarşi ve bu çete çökertilir” FETÖ’nün bilişim militanları ,Hosting ,Domail, Marka Ve Patent işlerine neden önem veriyorlar? KAÇ İNSANIN HAYATINI MAHVETTİNİZ KAÇ İNSANIN YUVASINI DAĞITTINIZ ? MERHAMETSİZLER
Bir FETÖ’cü nasıl anlaşılır? Yalan söylemekte, Kumpas kurmakta, Dikizlemekte, Devlet imkanlarını örgüt için kullanmakta, Kamu ve insanların malına konmakta, adam öldürmekte uzmandır bunlar! merhamet ve vicdanları yoktur Makam mevki ve para için her şeyi yaparlar Hak yediler Soru çaldılar, insanlara kumpas kurdular, özellerini teşhir ettiler, o görüntülerle tüm istediklerini aldılar.
İşyerlerine Kamu kurumlarına sitelere evlere kameralar kurdular hem insanları izlediler hem dinlediler insanların özel hayatlarına girdiler evlerine gizli kameralar kurdular bu yolla insanları ,şirketleri ,tehdit ettiler .her türlü yolsuzluğu yaptılar
Bunlar ne kadar insanlık suçu varsa işledi hala işlemeye devam ediyorlar
40 yıl boyunca sinsi sinsi örgütlendiler.
Suçsuz insanları kumpas kurup hapse attırdılar merhametsizler
Türkiye’nin ve şirketlerin sırlarını sattılar Casusluk yaptılar.
Devleti ele geçirmek için her şeyi yaptılar.
Kaç masum insanın yuvasını yıktılar kim bilir?
Nice esnafı iflas ettirdiler kurdukları kumpaslarla Mallarını ele geçirdiler
Paravan holding ler kurdular insanların Mallarına el kondular.
Karşı çıkanı da ölüme yolladılar…
Vicdandan yoksun, gaddar, zalim merhamet yoksunudur bunlar
Her türlü iftirayı atabilecek, her yalanı söyleyebilecek kadar zalimdirler.
FETÖ terör örgütü kadar zalim, başka bir çete ne duyduk ne gördük!
“FETÖ’ye bağlı Takım elbiseli teröristler” TÜRK MİLLETİNİ VE DEVLETİNİ NASIL SOYUYORLAR | MERHAMETSİZLER | TAKİPTEYİZ | GENÇ GAZETECİLER
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.