Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Türkiye ile Finlandiya arasındaki ikili ticaret hacminin gerçek potansiyeli yansıtmadığını belirterek, “İkili ticaret ilişkilerimizin çok daha yüksek bir hacme ulaşması için gerekli önlemleri almamız gerektiğine inanıyorum.” ifadelerini kullandı.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle ticaret diplomasisi kapsamında ülkelerin muhatap bakanlarıyla görüşmelerine hız kesmeden sanal ortamda devam eden Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Finlandiya Kalkınma İşbirliği ve Dış Ticaret Bakanı Ville Skinnari ile video konferans yöntemiyle görüşme gerçekleştirdi.
Yaklaşık bir saat süren görüşmede, ikili ticari ilişkiler, Ortak Ekonomi ve Ticaret Komitesi (JETCO) toplantısı, Gümrük Birliğinin güncellenmesi, Avrupa Birliği’nin (AB) çelik önlemleri gibi konular ele alındı.
Pekcan görüşmede, dünyanın Kovid-19 salgını nedeniyle eşi benzeri görülmemiş bir dönemden geçtiğini, bunun, iş ve ticaret ortamını da ciddi bir şekilde etkilediğini belirterek, krizin ancak iş birliği ve dayanışmayla aşılabileceğini, bunun için de iletişim kanallarını her zamankinden daha açık tutmak gerektiğini ifade etti.
Alınan önlemlerin ekonomi ve ticaret üzerinde kaçınılmaz etkisi bulunduğuna dikkati çeken Pekcan, Türkiye’nin bu dönemde sağlık alanı başta olmak üzere salgınla mücadelede önemli bir başarı kaydettiğini, aynı zamanda ticaret akışının devamına odaklandığını, 1 Haziran’dan itibaren de normalleşme sürecine geçtiğini dile getirdi.
– “Rakamlar gerçek potansiyeli yansıtmıyor”
Pekcan, Türkiye ile Finlandiya arasındaki ikili ticaret hacminin 2020 yılının ilk 5 ayında bir önceki yıla göre yüzde 8 artarak 542 milyon dolar olarak gerçekleştiğini belirtti.
Bu rakamların gerçek ticaret potansiyelini yansıtmadığına işaret eden Pekcan, şunları kaydetti:
“İkili ticaret ilişkilerimizin çok daha yüksek bir hacme ulaşması için gerekli önlemleri almamız gerektiğine inanıyorum. Bu nedenle özel sektör kuruluşlarımızı ve iş adamlarımızı, ülkelerimizdeki iş birliği olanaklarını keşfetmek için birbirleriyle daha yakın temas kurmaya teşvik etmeliyiz.”
Pekcan, iki ülke arasında ticaret potansiyeli olan ürünlere daha fazla odaklanılması gerektiğini belirterek, bu kapsamda otomotiv parçaları ve yan sanayi ürünleri, demir çelik, bazı tarım ürünlerinin potansiyel ürünler arasında yer aldığını ifade etti.
Finlandiya’dan Türkiye’ye doğrudan yatırımın da 373 milyon dolara ulaştığını bildiren Pekcan, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Türkiye ile Finlandiya arasında özellikle turizm, sağlık turizmi, bankacılık ve finans, sigorta, yenilenebilir enerji, ulaştırma, çevre, teknoloji, bilişim ve iletişim teknolojileri, atık yönetimi, makine sanayi ve müteahhitlik ve teknik danışmanlık hizmetleri gibi sektörlerde önemli yatırım potansiyeli olduğuna inanıyoruz. Ülkelerimiz arasında, Afrika ve Orta Doğu başta olmak üzere yatırım ve müteahhitlik hizmetleri alanında üçüncü ülkelerde ortak projeler yürütme ve gerçekleştirme konusunda büyük bir fırsat olduğuna inanıyorum.”
– “İhracat kısıtlamaları kaldırılmalı”
Pekcan, Finlandiya’nın Ekim 2019’dan bu yana savunma sanayi alanında Türkiye’ye uyguladığı ihracat kısıtlamalarının bir an önce kaldırılmasını talep ederek, “Bu kısıtlamaların kaldırılması ülkelerimiz ve firmalarımızın teknoloji alanında da yeni projeler ve iş birliklerinin artırılmasına katkı sağlayacaktır.” ifadelerini kullandı.
AB’nin çelik koruma önlemlerine de değinen Pekcan, Türkiye’yi olumsuz etkileyen bu önlemlerin ortaklık ruhu, STA ve Gümrük Birliği hedefleriyle açıkça çeliştiğinin altını çizdi. Bakan Pekcan, serbest ve adil, ticaretin sürdürülmesini sağlayacak karşılıklı olarak kabul edilebilir bir çözüm üzerinde çalışılması gerektiğini vurgulayarak, bu noktada Finlandiya hükümetinin vereceği desteklerin kendileri için önemli olduğunu belirtti.
– Gümrük Birliğinin güncellenmesi
Pekcan, Gümrük Birliği güncellemesinin Türkiye ve Avrupa Birliği için önemli ekonomik faydalar sağlayacağına dikkati çekti.
Salgınla e-ticaret, tarım, hizmet sektörlerinin öneminin bir kez daha anlaşıldığına işaret eden Pekcan, Gümrük Birliği anlaşmasında taraflar arasında tercihli ticaret ve ekonomik ilişkilerin kapsamını genişleterek tarım, hizmetler, kamu alımları ve e-ticaret alanlarındaki karşılıklı pazar genişlemelerini amaçladıklarını ifade etti.
Pekcan, sürece ilişkin resmi müzakerelerin gecikmeksizin başlaması gerektiğini vurgulayarak, Finlandiya tarafından sağlanacak desteğin bu süreci sorunsuz bir şekilde tamamlamak için çok önemli olduğunu kaydetti. Pekcan, “Bu konuda bazı ülkeler politik gerekçelerle engeller çıkartıyor. Politik gerekçeleri bir kenara bırakarak, tamamen ekonomi ve ticarete, iş insanlarımızın karşılıklı menfaatlerine odaklanmalıyız.” görüşüne yer verdi.
– “JETCO Anlaşmasını ilk fırsatta gerçekleştirmek istiyoruz”
Bakan Skinnari de salgın sürecinde Türkiye’nin aldığı tedbirleri yakından takip ettiklerini belirterek, ülkenin bu süreçteki etkin mücadelesini tebrik etti.
Türkiye ile Finlandiya arasında ticaret alanında birçok imkan ve fırsatın bulunduğunu vurgulayan Skinnari, nükleer enerji, biyokimya teknolojisi, yenilenebilir enerji alanların da iş birliği anlamında önemli potansiyel arz ettiğini kaydetti.
Skinnari, Finlandiya’nın Türkiye ile beraber özellikle Afrika, Körfez ülkelerinde ortaklaşa projeler yürütmesinin önemine işaret etti.
Salgının durumuna göre, Finlandiyalı iş insanlarıyla beraber İstanbul’daki Busineess Finland koordinasyonunda Türkiye’ye geniş bir ticaret heyeti planladıklarını aktaran Skinnari, ayrıca iki ülke arasında JETCO toplantısını da en kısa sürede gerçekleştirmeyi istediklerini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Metin Kıratlı’nın yemin törenine katıldı.
Anayasa Mahkemesi (AYM) Yüce Divan Salonu’nda gerçekleştirilen törene gelişinde Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra törenin düzenlendiği salona geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Kıratlı’nın üyelik yeminini ve kisvesinin giydirilmesi töreni ile Anayasa Mahkemesi Başkanı Özkaya’nın konuşmasını takip etti.
BAKAN TUNÇ: TÜRK DÜNYASI OLARAK DAİMA HAKKI, HAKKANİYETİ VE ADALETİ SAVUNACAĞIZ
Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Adalet Bakanları Konseyi toplantısında konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Türk dünyası olarak nerede olursa olsun daima hakkı, hakkaniyeti ve adaleti savunacağız.” dedi.
Kazakistan’ın başkenti Astana’da Bağımsızlık Sarayı’nda düzenlenen toplantıya katılan Bakan Tunç, ‘Birliğimiz gücümüzdür’ şiarıyla Türk dünyasını her alanda kuvvetli kılmayı, daha dirençli ve dayanıklı hale getirmeyi hedefliyoruz.” diye konuştu.
İNSANLIK İÇİN BARIŞ VE HUZURA KATKI VEREN ADIMLARI ATMAKTA KARARLIYIZ
Asya’nın parlayan yıldızı Astana’da bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğunu dile getiren Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Bu güzel birlikteliğin devamını sağlayacak istişarelerin, ülkelerimizin yargı kurulları arasındaki iletişim bağlarını daha da güçlendireceğine yürekten inanıyorum.” İfadelerini kullandı.
Bakan Tunç, “Geçmişte olduğu gibi bugün de tam bir kardeşlik içerisinde yan yana ve omuz omuzayız. Cumhurbaşkanı’mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Daha adil bir dünya mümkün’ düsturuyla insanlık için barış ve huzura katkı veren adımları atmakta kararlıyız.” dedi.
Bu amaçla kardeş ülkeler olarak birlikteliği ve dayanışmayı güçlendirmeye devam edeceklerini vurgulayan Adalet Bakanı Tunç, “Bizler, aynı kökten gelen ulu bir çınarın geniş bir coğrafyaya yayılan kollarıyız. Bu temeli unutmadan birliğimizi pekiştirdiğimiz takdirde dünyadaki gücümüzü hiç şüphesiz daha da artıracağız.” değerlendirmesinde bulundu.
Adalet Bakanı Tunç, TDT üyesi ülkeler arasında siyasi, kültürel, ekonomik, ticari ve askeri alanların yanında, adalet ve yargı konularındaki işbirliğinin de derinleştirilmesine ve geliştirilmesine önem verdiklerini vurguladı.
İŞBİRLİĞİMİZİ ARTIRACAK ÖNEMLİ ÇALIŞMALAR YAPTIK
İstanbul’da 2021 yılında düzenlenen ve Türk devletlerinin bağımsızlığının 30. yıl dönümünün kutlandığı TDT 8. Zirvesi’nde “Türk Dünyası-2040 Vizyon Belgesi”ni birlikte kabul ettiklerini hatırlatan Bakan Tunç, “Bu vizyon doğrultusunda son 10 yılda Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde yüksek yargı kurullarına, yüksek mahkemelere, başsavcılara, adalet akademilerine, avukatlara ve noterlere ilişkin işbirliğimizi artıracak önemli çalışmalar yaptık.” diye konuştu.
Türk dünyası olarak uluslararası adli işbirliğini daha da ilerletmelerinin gerektiğine dikkati çeken Adalet Bakanı Tunç, “Birazdan imzalayacağımız ortak bildiriyle adli işbirliğimizin daha da ileriye taşınacağına yürekten inanıyorum.” dedi.
Terörle mücadeleye de değinen Bakan Tunç, FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ve milletin onurlu direnişiyle başarısızlığa uğratıldığını anımsattı.
TERÖR İNSANLIK SUÇUDUR
Terör konusuna da değinen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, konuşmasını şu şekilde sürdürdü;
“Terör, insanlık suçudur. Terörle mücadelenin hukuk zeminindeki önemli bir boyutunu da hiç şüphesiz ülkeler arasındaki iade talepleri yani adli yardımlaşma oluşturmaktadır. Biz, adli işbirliği konusunda uluslararası hukuktan doğan yükümlülüklerimize şimdiye kadar samimiyetle uyduk. Bundan sonra da aynı ciddiyet ve kararlılıkla bu yükümlülüğümüze uymaya devam edeceğiz fakat aynı bakış açısını tüm dünyadan beklediğimiz gibi, tarihi, kültürel birçok ortak ve akrabalık bağımızın olduğu Türk dünyası ülkelerinden özellikle beklediğimizi altını çizerek vurgulamak istiyorum.”
ULUSLARARASI İNSANCIL HUKUKUN, YA HİÇE SAYILDIĞINI YA DA ÇİFTE STANDARDA TABİ TUTULARAK İŞLETİLDİĞİNİ GÖRÜYORUZ
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Gazze’deki insanlık felaketine dikkati çekerek, “1917’ye kadar özenle korunan, her dinden insanın barış ve esenlik içerisinde yaşadığı Filistin, maalesef günümüzde kanla, gözyaşıyla, zulümle yıkanmaktadır. İşgalci İsrail, hastaneleri, okulları, camileri, kiliseleri, mülteci kamplarını bombalayarak tarihte eşi benzeri görülmemiş bir katliam, soykırım gerçekleştiriyor.” ifadelerini kullandı.
İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği saldırılarda 40 binden fazla kardeşlerinin şehit olduğunu anlatan Bakan Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunların en az 16 bini çocuk, 10 bini kadın. Maalesef geçmişte olduğu gibi bugün de uluslararası insancıl hukukun, güç sahipleri tarafından ya hiçe sayıldığını ya da çifte standarda tabi tutularak işletildiğini görüyoruz. Türkiye olarak Cumhurbaşkanı’mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Filistin’de akan kanın durması için yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyoruz. Gecikmeli de olsa Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı harekete geçmiş, İsrail Başbakanı (Binyamin) Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı (Yoav Gallant) için işledikleri savaş ve insanlık suçları nedeniyle ‘yakalama kararı başvurusunda’ bulunmuştur. Bir an önce yakalama kararının icra edilmesini bekliyoruz. Bu davanın yanında, Güney Afrika’nın soykırım suçlamasıyla Uluslararası Adalet Divanında açtığı davayı ayrıca çok değerli buluyor ve destekliyoruz.
İSRAİLLİ YETKİLİLER HAK ETTİKLERİ CEZAYI ALANA KADAR MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ
“Türkiye olarak bu soykırım davasına müdahil olmak için 7 Ağustos 2024 tarihinde resmi başvuruda bulunduk. Türkiye olarak, İsrailli yetkililer hak ettikleri cezayı alana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” diyen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, ‘Türk dünyası olarak nerede olursa olsun daima hakkı, hakkaniyeti ve adaleti savunacağız.” diye konuştu.
Bakan Tunç, Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı olarak yargıyı ilgilendiren tüm alanlarda her türlü işbirliğine hazır olduklarını dile getirerek “‘Birliğimiz gücümüzdür’ şiarıyla Türk dünyasını her alanda kuvvetli kılmayı, daha dirençli ve dayanıklı hale getirmeyi hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Kazakistan Adalet Bakanı Azamat Yeskarayev’in ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Azerbaycan Adalet Bakanı Farid Ahmedov, Kırgızistan Adalet Bakanı Ayaz Baetov, Özbekistan Adalet Bakanı Akbar Taşkulov ile TDT Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev katıldı.
TDT Adalet Bakanlıkları arasında işbirliğinin geliştirilmesi için perspektiflerin belirlenmesi ve sistemlerinin dijitalleştirilmesi konularının masaya yatırıldığı toplantıda bakanlar, TDT Adalet Bakanları 1. Konseyinin Astana Bildirisi’ni imzaladı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.