Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tunus Cumhurbaşkanı Said ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Tunus’u bölgede istikrar unsuru olarak görüyoruz. Libya’da istikrarın sağlanması yönündeki çabalara Tunus’un çok değerli ve yapıcı katkıları olacağı şüphesizdir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said ile birlikte, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda gerçekleştirdikleri baş başa ve heyetler arası görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Tunus Cumhurbaşkanı Said’in göreve başlamasından bu yana Tunus’u ziyaret eden ilk cumhurbaşkanı olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tunus Cumhurbaşkanı Said’i bu göreve yüzde 70 oy alarak seçilmesinden dolayı kutladı, başarılar diledi.
“TÜRKİYE İLE TUNUS ARASINDAKİ İŞ BİRLİĞİ HER ALANDA GÜÇLENİYOR”
Türkiye ile Tunus arasındaki iş birliğinin her alanda, gerek siyasi gerek askerî, ekonomik, kültürel alanlarda, turizm alanında dayanışmanın güçlenerek, artarak devamından yana olduğunu yaptıkları görüşmede ifade ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Tunus’un yanında olmayı sürdüreceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendisiyle ikili ilişkilerimizi ele alırken bölgesel anlamda da konuları etraflıca ele aldık. Fakat şu an itibariyle malum 1 milyar 100 milyon dolar gibi bir ticaret hacminin yeterli olmadığını, bunu çok daha yukarılara taşımamızın gereği üzerinde özellikle duruyorum hele hele inşallah şöyle hükûmetin de kısa bir zamanda kurulmasından sonra gerek en üst düzeyde cumhurbaşkanları olarak gerekse hükûmetler olarak yapacağımız çalışmalarla bu süreci hızlandırmanın faydalı olacağına inanıyorum” diye konuştu.
Libya’nın istikrarının başta Tunus gibi komşu ülkeler olmak üzere tüm bölge açısından taşıdığı önem üzerinde durduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Zira biz bu acıyı çok çektik. İşte Suriye’den şu anda bize yaklaşık 4 milyona yakın mülteci geldi. Bütün bu mültecilerin 8 yıldır her şeyiyle ilgileniyoruz. Aynı şekilde Libya’dan da malum Tunus’un güneyine doğru bu bölgede 500 bine yakın bir mültecinin olması tabi kime yüktür? O da Tunus’a ciddi bir yüktür. Bu yükün altından bir an önce kalkmak gerekiyor. Tabi bunlar daha sonra öyle bir hâl alıyor ki, terörize bir durum ortaya çıkıyor ve bu terörize durum da tabi oradaki halkları ciddi manada rahatsız ediyor. Bu bakımdan Libya’daki bu olumsuz gelişmeler sadece Libya’da kalmıyor, aynı zamanda komşu ülkeler ki başta Tunus buradan ciddi manada rahatsız oluyor. Bunları da değerlendirme fırsatımız oldu. Tabi bizim Libya’da bir an evvel ateşkesin sağlanarak siyasi sürece dönülebilmesi amacıyla atabileceğimiz adımlarla bu çerçevede yürütebileceğimiz iş birliği neler olabilir, bunların üzerinde durma fırsatımız oldu.”
“TUNUS BÖLGESİNDE İSTİKRAR UNSURU”
Tunus’u bu bölgede istikrarın bir unsuru olarak gördüklerini ve birlikte atılacak adımları konuştuklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Libya’da istikrarın sağlanması yönündeki çabalara Tunus’un çok değerli ve yapıcı katkıları olacağı inancındayım ve bu düşüncelerle bugünkü istişareleri ele aldık ve bu değerlendirmeleri yaptık” ifadelerini kullandı.
Bunun yanında TİKA’nın Tunus’ta inşa edeceği hastane konusunda bir mutabakat sağlandığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “İnşallah en kıza zamanda bunun protokolünü de imzalamak suretiyle bunun adımlarını atacağız. Bunun yanında bir diğer konu da yine değerli kardeşimle görüştüğümüz o da tabii şu anda ihracına yönelik adımlar atılabilecek, biz de çünkü zeytinde önemli bir ülkeyiz. Fakat tabii Tunus’un da ihraç ürünlerinin başında şu anda hasadın bol olması sebebiyle zeytin var. Bu konuyu da gerek Ticaret Bakanlığımız, gerek Gıda Tarım Bakanlığımız onlarla ele almak suretiyle bizim için gerekli olanı, biz de ihraca yönelik üçüncü ülkelere ne gibi adımlar atabiliriz bunları değerlendirip inşallah bunun adımını da tabii atmanın faydalı olacağına özellikle inanıyorum. Bu çalışmaları yapacağız. Tabii bir de malum hurma konumuz var. Daha önce biz Tunus’tan bayağı hurma aldık. Şimdi Ramazan geliyor artık, yılı deviriyoruz, bundan sonra tabi Ramazan’da özellikle hurma tüketimi bizde iyidir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir soru üzerine, Berlin sürecinde Cezayir, Tunus ve Katar’ın olmayışını eksiklik olarak gördüğünü belirterek, “Bu eksikliği Sayın Merkel’e ifade ettim, giderilmesinin doğru olacağını söyledim. Kendileri de bu konuda bir değerlendirme yapmamda fayda var dediler. Sayın Putin ile de görüştüm. Bu düşünceme aynen kendisinin de katıldığını söyledi. Dün Boris Johnson ile de görüştüm, ona da yine bu ülkelerin sosyopolitik olarak bu bölgenin yani Libya’nın yapısını en iyi bunların bildiğini söyledim, dolayısıyla onların böyle bir sürecin içinde olmasının çok çok faydalı olacağını ifade edince Johnson aynen bu düşünceyi benimsiyorum, Merkel ile de paylaşacağım dedi. Kanaatimiz bu” değerlendirmesinde bulundu.
Bir başka soru üzerine de “Bu ara bildiğiniz gibi Türkiye’nin veya Türkiye’ye karşı yaptırım heveslilerinin sayısı artmaya başladı. Tabii Yunanistan’ın Libya’yla ne alakası var onu anlamakta ben zorlanıyorum” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir defa şu anda Yunanistan’ın ne kıta sahanlığıyla bu işin alakası var, ne de aramızdaki özellikle Libya ve Türkiye arasındaki şu anda mevcut bantla bunun bir alakası var. Kıta sahanlığıyla alakası yok, münhasır ekonomik bölgeyle ilgi ve alakası yok. Münhasır ekonomik bölgede malum sadece Kuzey Kıbrıs ve Güney Kıbrıs’ın orada belli lotları var. Bunun dışındaki diğer alanda ise bizim Libya ile Türkiye arasındaki bağlantı bellidir ve bu konuda da yetki sahibi olan iki ülke vardır o da Libya’dır, Türkiye’dir. Libya’nın şu anda biliyorsunuz resmî olarak bir Başbakanı var o da Sayın Sarraj’dır. Ve bizler de Sayın Sarraj’la bu görüşmeyi heyetiyle beraber İstanbul’da kendilerini ağırladık, kendileriyle beraber yetkili arkadaşlarımızla oturduk, müzakeresini, değerlendirmelerini yaparak imzalar atıldı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden de biz bu mutabakat metnini de anlaşmayı da geçirmiş bulunuyoruz. Bundan sonraki süreci de bu istikamette devam ettireceğiz. Yunanistan’ın burada herhangi bir söz sahibi olması diye bir şey söz konusu değildir. Tabii şunu da bunların bilmesi lazım artık devir o geçmiş devir değildir. Geçmişte birçok anlaşmaları bunlar farklı şekilde yapmış olabilirler ama şu anda böyle bir Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti de yoktur, bunu da bilmeleri lazım.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Libya’ya asker gönderebileceği konusundaki açıklamaların hatırlatılması üzerine “Biz hiçbir yere bir defa bugüne kadar davetsiz misafir olmadık. Herhangi bir davet olursa tabi ki bunu değerlendiririz, adımlarımızı da buna göre atarız. Aslında şu andaki münhasır ekonomik bölgeyle ilgili atılan adım, bunun yanında özellikle de mutabakat metninin içerisinde yer alan maddelerin hepsi aslında bir adımın ön sesleridir ve bu konuyla ilgili olarak da bazı görüşmeleri yapmış bulunuyoruz” diye konuştu.
“GENERAL HAFTER MEŞRU DEĞİLDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Fakat sormak lazım, acaba şu anda Libya’da bulunan ve bunun 5 bini Sudan’dan, 2 bini Rusya’dan Wagner diye gelenler oraya hangi sıfatla geldiler, orada ne işleri var, hangi bağlantıları var? Bunları medya olarak sizin sormanız lazım. Türkiye ise böyle bir daveti aldığı zaman davete icabet de eder. Niye? Aramızda en azından bir mutabakat metni var, bir münhasır ekonomik bölgeyle ilgili anlaşmamız var, yani birbirimizle böyle bir bağımız var ama bunların hiçbir bağı yok. Hiçbir bağı olmadığı hâlde bunların orada ne işi var? Bunları sormak lazım. Bir diğer olay, Hafter meşru değildir, gayrimeşrudur. Gayrimeşru olarak Hafter durumdan vazife çıkarıyor. Sarraj orada biliyorsunuz bir Mutabakat Hükümetinin Başbakanıdır, böyle bir durumu var ve uluslararası alanda karşılığı olan odur ama diğerinin böyle bir karşılığı da yoktur. Dolayısıyla, biz uluslararası karşılığı olan bir Sarraj’ın attığı adımlarla biz de beraber adım atıyoruz, ama Hafter’in böyle bir vasfı, böyle bir sıfatı yok. Onlar durumdan vazife çıkararak yine bazı ülkelerle parası bol olan, silahları, imkânları bol olan ülkelerle bu tür adımları atıyorlar. Lütfen bunları da görelim ve ona göre Libya’daki kardeşlerimizi bunlara ezdirmeyelim, yedirtmeyelim.”
TİKA’NIN TUNUS’TA İNŞA EDECEĞİ HASTANE
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TİKA’nın Tunus’ta inşa edeceği hastane konusunda bir mutabakatın sağlandığını söylediğini ve en kısa zamanda da bir protokolün imzalanacağını ifade ettiğini anımsattı. Tunus için en önemli ihraç ürünü olan hurma konusunda yaklaşan Ramazan ayı öncesi tüccarlar, ithalat-ihracat, bu işlerle uğraşanların bu konuya eğileceğine inandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Bir diğeri de tabi zeytin noktasında Tunus’ta bu yıl bolluk var, hasat bol, tabi bizde de bolluk var. Fakat biz buna rağmen Ticaret Bakanlığımızla bu konuyu ele alarak Tunus’tan zeytin ithali söz konusu olabilir mi veya üçüncü ülkelere zeytin ihracında Tunus’la bir dayanışma içerisinde olabilir miyiz, bunların bir değerlendirmesini yapacağız. Tabi bunun dışında birçok konular var, özellikle fosforik asit konusunda bazı adımlar atmamız, bunun yanında yine kimyasal gübre konusunda bazı adımlar atabiliriz, dökme demir konusu, hurda konusu, bunların ithaliyle ilgili de biz çalışmalarımızı yapacağız, bunlarla ilgili olan sanayicilerimizi de uyaracağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra, Tunus Cumhurbaşkanı Said’in tarafından onuruna verdiği yemeğe katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Bağımsızlığının ilanından bu yana Türkiye olarak Bosna Hersek’in her daim yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Bosna Hersek’in toprak bütünlüğü ve egemenliğine yönelik güçlü desteğimizi de kararlılıkla sürdürmekteyiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Denis Becirovic, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’ndeki görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic’i İstanbul’da ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu kaydetti.
Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic ile çok verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özel bir niteliğe sahip Türkiye-Bosna Hersek ilişkilerini ayrıntılı şekilde ele aldık. Balkanlar odağında bölgesel gelişmeler hakkında fikir alışverişinde bulunduk. Gazze’de yaşanan soykırım ve İsrail karşısında Birleşmiş Milletler nezdinde atılacak adımlar üzerinde durduk” dedi.
“HEM BOSNA HERSEK’İN HEM DE BÖLGENİN BARIŞ VE İSTİKRARINA KATKI SAĞLIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bağımsızlığının ilanından bu yana Türkiye olarak Bosna Hersek’in her daim yanında olduklarını ve olmaya devam edeceklerini belirterek, “Bosna Hersek’in toprak bütünlüğü ve egemenliğine yönelik güçlü desteğimizi de kararlılıkla sürdürmekteyiz. Barışı Uygulama Konseyi Yönlendirme Kurulu üyeliğimiz ve EUFOR-Althea Harekatı’ndaki mevcudiyetimizle hem Bosna Hersek’in hem de bölgenin barış ve istikrarına katkı sağlıyoruz” diye konuştu.
Bosna Hersek’te tüm kesimlerin katılımıyla, geniş tabanlı bir toplumsal uzlaşının ve barış içinde bir arada yaşama anlayışının hâkim kılınmasının önemi ve değerinin açık olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçmiş tecrübeler ışığında Bosna Hersek’te yaşanabilecek herhangi bir menfi gelişmenin tüm Balkanlar’ın istikrarına tehdit oluşturacağı gerçeğini unutmamamız gerekiyor. Dost ve kardeş Bosna Hersek’e yaklaşımımızın temelinde tarihi ve kültürel bağlarımızın yanı sıra bu anlayış yatmaktadır” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu çerçevede Bosna Hersek’te 6 Ekim’de düzenlenecek yerel seçimlerin huzur içinde tamamlanarak hayırlara vesile olmasını diledi.
“ASKERÎ VE GÜVENLİK ALANLARINDAKİ İŞ BİRLİĞİ DE GÜNDEMİMİZDE YER ALDI”
Görüşmelerinde, Bosna Hersek ile ikili ilişkilerini derinleştirmek amacıyla atılacak adımlar üzerinde de durduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İkili ticaret hacminin bu senenin sonunda 1 milyar dolara ulaşacağını tahmin ediyoruz. Tabii bu rakamı yeterli bulmuyoruz. Bu minvalde karşılıklı ticareti artırma noktasında yapılabilecekler hakkında fikir teatisinde bulunduk. Saraybosna-Belgrad Otoyolu’nun yapımına ilişkin çalışmaları da bu kapsamda ele aldık. Projenin bir an evvel tamamlanmasına dair temennimi Sayın Başkan ile paylaştım. Enerji ve altyapı başta olmak üzere Bosna Hersek’in kalkınmasına yönelik projelere destek vermeye devam edeceğimizi de bu vesileyle kıymetli kardeşime aktardım.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yılın yedi ayında Bosna Hersek’i ziyaret eden turistler arasında Türk vatandaşlarının, komşu ülkeleri de geride bırakıp ilk sırada yer almasının sevindirici olduğunu vurgulayarak, “Ülkelerimiz arasında kimlikle seyahati mümkün kılacak anlaşmayı yakın zamanda imzalayarak, halklarımız arasındaki beşerî münasebetleri daha da geliştirmeyi hedefliyoruz. Askerî ve güvenlik alanlarındaki iş birliği de gündemimizde yer aldı. Özellikle savunma sanayisine yönelik iş birliğimizi nasıl ve ne denli geliştireceğimizi değerli kardeşimle ele aldık. FETÖ ile ortak mücadele bağlamındaki beklentilerimiz üzerinde durduk” diye konuştu.
“GAZZE’DE YAŞANANLARIN FAİLLERİ ULUSLARARASI HUKUK KARŞISINDA HESAP VERECEK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda, 11 Temmuz 1995 Srebrenitsa Soykırımını Uluslararası Düşünme ve Anma Günü ilan edildiğini, Türkiye’nin alınan bu kararı eş sunucu olarak desteklediğini söyledi.
Bu temelde Türkiye’nin 11 Temmuz’u “Srebrenitsa Soykırımını Düşünme ve Anma Uluslararası Günü” olarak kabul ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bosna Hersek’in ilk Cumhurbaşkanı merhum Aliya İzzetbegoviç’in ‘Unutulan soykırım tekrarlanır’ sözünden ilhamla, soykırımın gelecek nesillere anlatılmasına yönelik gayretlerimizi sürdüreceğiz. 1990’lı yıllarda Bosna Hersek’te dünyanın gözleri önünde gerçekleştirilen katliamın bir benzerini maalesef bugün Gazze’de ve işgal altındaki Filistin topraklarında yaşıyoruz. Srebrenitsa Soykırımı’nın failleri uluslararası mahkemelerde nasıl hüküm giydilerse, Gazze’de yaşananların failleri de uluslararası hukuk karşısında hesap vereceklerdir. 41 bini aşkın Gazzeli kardeşlerimizle birlikte İsrail işgal güçleri tarafından öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi evladımızın da hesabını adalet önünde mutlaka verecektir, hesabını da mutlaka soracağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic’e ziyaretleri için teşekkür ederek, kardeş Bosna Hersek halkına selam gönderdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantının ardından heyeti yolcu ettikten sonra basın mensuplarına kandil simidi ikram ederek, Mevlit kandillerini kutladı.
BOSNA HERSEK DEVLET BAŞKANLIĞI KONSEYİ BAŞKANI BECİROVİC: “TİCARİ İLİŞKİLERİMİZİN DAHA DA ARTACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ”
Gazze’deki soykırım ve orada yaşananları, çocuklara ve kadınlara yapılanlarla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan ile konuştuklarını aktaran Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic, “Gazze (soykırımı) aslında bu dünyanın en büyük ayıbıdır” dedi. Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic, Gazze’de bir an önce sivillerin öldürülmesinin durdurulması ve bir an önce barış ve hak sağlanması gerektiğini vurguladı.
İki dost ülkenin iyi ilişkilerine işaret eden Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic, “İkili ilişkilerin, iktisadi ve turizm, eğitim, sağlık ve diğer alanlarda gelişebileceğini düşünüyorum. Önümüzdeki dönemlerde daha da ilişkilerimizi güçlendireceğimizi düşünüyorum ve Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir kez daha samimiyete bize yardım ettikleri için teşekkür etmek istiyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Bosna Hersek’e verdiği destek için teşekkür eden Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic, “Bildiğiniz gibi Sayın Erdoğan dünya çapında bir lider ve o bizim Bosna Hersek’imizin de büyük bir dostu olarak bilinmekte” dedi.
İki ülkenin güçlü tarihî, kültürel ve ekonomik ilişkilerinin olduğunu belirten Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic, bunun iki ülkeyi daha da güçlü hâle getirdiğini söyledi.
Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic, Türkiye-Bosna Hersek arasındaki ticari ilişkilerin daha da güçlenmesini dileyerek, “İki ülke ticaret hacmi, zamanında 100 milyon avrodan bugün 1 milyar dolara gelmiştir ve önümüzdeki yıllarda bu ticari ilişkilerimizin daha da artacağını düşünüyoruz” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Ukrayna’nın başkenti Kiev’de, bu yıl 4’üncüsü, “çocuk güvenliği” başlığıyla düzenlenen, Lider Eşleri Zirvesi’ne video mesaj gönderdi.
Video mesajında bu seneki zirvenin ana temasının “çocuk güvenliği” olduğuna işaret eden Emine Erdoğan, “Ne acı ki bugün yaşadığımız dünyada, çocukların yaşam hakkını korumak, güvenli ve huzurlu bir ortamda büyümelerini sağlamak küresel bir sınava dönüşmüş durumda. Hâlbuki insanlığın geleceği çocukla filizlenir” dedi.
“Çocuklar bugünkü nüfusumuzun üçte birini, geleceğimizin ise tamamını oluşturur” sözünün bu gerçeği güzel bir şekilde ifade ettiğini belirten Emine Erdoğan, şöyle devam etti: “Bir toplumun ruhunu yansıtan şeyin çocuklara davranışında gizli olduğunu söyleyen Nelson Mandela da bu gerçeği vurgular. Ben bu cümleyi insanlık adına yeniden kurmak istiyorum ve diyorum ki insanlık olarak ruhumuzun yansımasını görmek istiyorsak dünya çocuklarının mevcut durumuna bakmalıyız. Bebeklerin nüfusa bile kaydedilmeden kefene sarılması, çocuk ölümlerinin savaş zayiatı sayılması, bugünkü insanlığın ruhunun ne denli karanlıkta olduğunu ortaya koyuyor.”
“TÜM ÇATIŞMA BÖLGELERİNİN ÇOCUKLARINA İNSAN ONURUNA YAKIŞIR BİR GELECEK BORÇLUYUZ”
Emine Erdoğan, Ukrayna’daki ve Suriye’deki çocukların yaraları sarılamamışken, Gazze’de eşi benzeri görülmemiş bir vahşete tanıklık edildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: “Her 10 dakikada bir çocuğun öldürüldüğü, yaşayan 10 çocuktan 9’unun ise açlık ve susuzluktan ölüm ile karşı karşıya kaldığı bir çatışma bölgesi düşünün. Savaş ortasındaki bir çocuğun ‘çok yoruldum, ölüp dinlenmek istiyorum’ dediği, ölmeyi yaşamaya tercih ettiği bir dünyayı nasıl içimize sindirebiliriz. Ukrayna’nın, Suriye’nin, Gazze’nin ve diğer tüm çatışma bölgelerinin çocuklarına savaşmak veya ölmek haricinde insan onuruna yakışır bir gelecek borçluyuz. Bu bilinçle bir araya gelmiş olan bizler, herkes için adil ve yaşanabilir bir dünya hayaline inanıyoruz.”
Böyle bir yeryüzünü çocuklar aşkına kurmaya yönelik atılan her adımın çok değerli olduğuna dikkati çeken Emine Erdoğan, “Evlatlarımızın, savaşın karanlık gölgesiyle dünyalarından eksilen her rengi yeniden yerine koyma sorumluluğunu yüreğimizde hissediyoruz” dedi.
Bu bakış açısıyla Olena Zelenska’nın özellikle Ukraynalı çocukları korumaya yönelik çalışmalarını kıymetli bulduğunu belirten Emine Erdoğan, “2022 yılında, savaş mağduru Ukraynalı çocukları Türkiye’de misafir etme girişimi de bunlardan bir tanesi. Bugün hâlâ bin 500’e yakın Ukraynalı çocuk ve refakatçisine ülkemizde ev sahipliği yapıyoruz” bilgisini verdi.
“SAVAŞIN ADİL VE KALICI BİR BARIŞLA BİR AN ÖNCE SONA ERMESİNİ YÜREKTEN DİLİYORUM”
Emine Erdoğan, vatanını savunan Ukrayna halkıyla dayanışma içinde olduklarını bir kez daha vurgulayarak, “Savaşın adil ve kalıcı bir barışla bir an önce sona ermesini yürekten diliyorum” dedi.
Çocukları koruma amacıyla düzenlenen zirvenin hayırlara vesile olması temennisinde bulunan Emine Erdoğan, “Dünyanın dört bir yanında yaşanan silahlı çatışmalarda hayatını kaybedenleri rahmetle yâd ediyorum. Başta değerli dostum Sayın Zelenska olmak üzere, tüm katılımcıları saygı, sevgi ve muhabbetle selamlıyorum” ifadelerini kullandı.
LİDER EŞLERİ ZİRVESİ
Zirve, Olena Zelenska tarafından 2021’de insani sorunların çözümüne yardımcı olacak uluslararası bir diyalog platformu oluşturmak ve insanların refahı için ortak projeler uygulamak amacıyla başlatıldı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.