Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde düzenlenen, “Toprağa İz Bırakan Kadınlar” programına katıldı.
Programda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin dört bir yanından kadın çiftçilerle bir arada olmaktan duyduğu mutluluğu dile getiren Emine Erdoğan, Anadolu topraklarının bereketine dikkati çekti.
Avrupa kıtasının tamamında 13 bin çeşit bitki türü varken, Türkiye’de 12 bin çeşit bitki yetiştiğine işaret eden Emine Erdoğan, “Coğrafyamızın bu zenginliği bir ayrıcalık olduğu kadar, onu korumak, hepimiz için mühim bir sorumluluk” dedi.
Kadınla toprak arasında, emeğe dayalı uzun bir geçmiş olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, “Anadolu toprağı nasıl bereketliyse, Anadolu kadını da çalışkandır, üretkendir. Tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de gıda üretiminin yarıdan fazlası kadınların ellerinde gerçekleşiyor. Sizler, bir yandan vatanınızı doyurarak milletimize analık yapıyor diğer yandan henüz doğmamış evlatlarımızın hakkını gözetiyorsunuz” diye konuştu.
“1537 ÇEŞİT ATA TOHUMUNU GEN BANKALARIMIZDA KORUMA ALTINA ALDIK”
Emine Erdoğan, Ata Tohumu Projesi’nde de kadın çiftçilerin önemine değinerek, “Sandıklarınızda, kilerlerinizde, yıllarca sakladığınız ata tohumları sahip olduğunuz ferasetin, deneyimin ve ileri görüşlülüğün bir ispatıdır. Sizlerle birlikte 2017’den beri 1537 çeşit ata tohumunu gen bankalarımızda koruma altına aldık. 37 yerel çeşit coğrafi işaretle tescillendi” bilgisini verdi.
Sürdürülebilir tarımın yerel çeşitlerin üretimine bağlı olduğuna da dikkati çeken Emine Erdoğan, “Böylelikle, yerel tarım kadar, yerel mutfak ve yerel kültür de ayakta kalır. Biyoçeşitlilik korunur. Yerel tarımın iklim değişikliği ile mücadelede çok önemli bir yeri var. O nedenle tarım faaliyetlerimizi iklim değişikliğine uyumlu hale getirmemiz çok acil bir meseledir” ifadelerini kullandı.
Kuraklığın, dünyanın en önemli sorunlarından biriyken tatlı suyun yüzde 70’inden fazlasının tarımsal sulamada kullanıldığına dikkati çeken Emine Erdoğan, “Hızlı bir şekilde su tüketimini azaltan sulama sistemlerine geçmeli ve doğanın tüm kaynaklarını koruma gayretinde olmalıyız” değerlendirmesini yaptı.
Emine Erdoğan, gıda kaybının da dünyanın çözüm bekleyen başka bir ortak konusu olduğunu belirterek, israf edilen her gıdanın onu üretmek için harcanan enerji, su ve iş gücünün de israfı demek olduğunu vurguladı.
Mahsulün büyük emekle sofraya geldiğini ifade eden Emine Erdoğan, şunları söyledi: “O yüzden, tarlada, hasatta, nakliyede ve depolamada gıda kaybını önleyecek kalıcı çözümler üreteceğiniz kanaatindeyim. Bu noktada, aile çiftçiliği de hem iklim değişikliği ile mücadelede hem de sürdürülebilir tarımda önemli bir güçtür, tarımsal bilgi ve deneyimin hafıza merkezidir. Bilhassa gençlerimizi bu mirasa sahip çıkmaya teşvik edelim. Tarımın en büyük zenginlik olduğu dünyamızda el birliğiyle kırsalı gençler için fırsatlarla dolu bir alana dönüştürelim. İnanıyorum ki biz yerel ve bölgesel üretime sahip çıktıkça hem geleceğimizi koruyacağız hem de kırsalımızı kalkındıracağız. Doğru tarım uygulamalarıyla tabiata ihtiyaç duyduğu şifayı vereceğiz.”
Emine Erdoğan, Hazreti Muhammed’in, “Kimin tarlası varsa onu eksin. Kendisi ekmezse din kardeşine ektirsin” hadisini anımsatarak, kadın çiftçilere şöyle seslendi: “Bir verip bin aldığımız toprağın, üzerimizde hakkı vardır. Bu hakkı, onu ekerek, koruyarak, zehirli maddelerden uzak tutarak teslim edebiliriz. Bu hususta sizlerden çok şey beklediğimi ifade etmek istiyorum. Gelin sizler bu konuda öncü olun. Ekilmemiş tek bir karış toprağımız kalmasın. İmece kültürümüzü burada da yürürlüğe koyalım. El birliğiyle ekelim, el birliğiyle toplayalım.”
Toprağa yalnızca karın doyuracak ürünü değil, geleceğin de ekildiğinin unutulmaması gerektiğini dile getiren Emine Erdoğan, özellikle kompost gübreye önem verilmesini istedi.
Emine Erdoğan, “Kompost gübre toprağı zenginleştirir, su tutma kapasitesini artırır, üzerinde yetişen bitkiler için de şifadır. Oysa kimyasal gübreler, zirai ilaçlar, toprağı yorar, küstürür. Mesela, biz Külliyede oluşan organik atıklarımızı kompost gübreye dönüştürüyor ve park-bahçe faaliyetlerimizde kullanıyoruz. Bahçede gördüğünüz bütün bitkiler kompost gübre ile beslenip serpiliyor. Böylece kimyasal gübrenin toprakta birikmesini, derinlere sızarak yeraltı sularına karışmasını ve gaz hâlinde havayı kirletmesini de engellemiş oluyoruz” ifadelerini kullandı.
Tarım uygulamaları ve toprak kalitesinin toplum sağlığını doğrudan etkilediğinin altını çizen Emine Erdoğan, şunları kaydetti: “Soframıza koyduğumuz ürünler, sağlıklı bir topraktan gelmezse, nesillerimizin sağlığını da bozuluyor. Kimyasal ilaç ve gübrelere alternatif doğal yöntemleri kullanmazsak, biyoçeşitliliğimiz de tehlike altına giriyor. Oysa bu topraklar, Yaradan’ın yeryüzüne nakşettiği muhteşem bir eserdir. Attığımız her adımda, toprağa ve tabiata muamelemizde, bu gerçeği hiç unutmayalım.”
Emine Erdoğan, kadın çiftçilerin tüm sorunlarının çözümünde ve projelerinde destekçileri olacağını vurgulayarak, Tarım ve Orman Bakanlığı ile programda emeği geçenlere şükranlarını sundu.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı tarafından Emine Erdoğan’a, üzümlerin bağ bozumunun hikâyesinin anlatıldığı hediye tablo takdim edilmesinin ardından, aile fotoğrafı çektirildi.
Emine Erdoğan, Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı ile 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü dolayısıyla Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden 18 kadın kooperatifince fuaye alanında açılan stantları gezdi.
Fuaye alanında kadın çiftçilerin, pamuk dallarından yapılan buketle karşılanan Emine Erdoğan, daha sonra stantlarda kadın çiftçilerin AB Tescilli Coğrafi İşaretli Ürünler ile Ankara Sofu kumaşından ürünler başta olmak üzere tarhana, erişte, marmelat, reçel, sabun, kolonya, gül yağı, dokuma ve çeşitli el sanatları ürünlerini inceledi.
Kadın çiftçilerden kooperatifleri ve ürettikleri ürünlere ilişkin bilgi alan Emine Erdoğan, başarılarından dolayı kadınları tebrik edip, fotoğraf çektirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı (COP29) Dünya Liderleri İklim Zirvesi nedeniyle bulunduğu Azerbaycan’ın başkenti Bakü’deki temasları kapsamında, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev ile bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı (COP29) Dünya Liderleri İklim Zirvesi nedeniyle bulunduğu Azerbaycan’ın başkenti Bakü’deki temasları kapsamında, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile görüştü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM COP29 Konferansı Devlet ve Hükûmet Başkanları Yüksek Düzeyli Oturumu’nda yaptığı konuşmada, “2024-2030 yıllarını kapsayan iklim değişikliği azaltım ve uyum strateji eylem planlarımızı uygulamaya aldık. Toplam kurulu güç içerisinde yenilenebilir enerjinin payını yüzde 59’a yükselttik. Bu oranla Avrupa’da beşinci, dünyada 11’inci sıradayız. 2053 net sıfır emisyon hedeflerimiz için temel önceliklerimiz; yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve nükleer enerjidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bakü’de düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı Dünya Liderleri İklim Zirvesi Devlet ve Hükûmet Başkanları Yüksek Düzeyli Oturumu’nda bir konuşma yaptı.
Zirveye ev sahipliği yapmasından dolayı Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’i tebrik ederek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin iklim krizinin menfi etkilerinin en yoğun hissedildiği ülkeler arasında olduğuna işaret ederek, “2053 yılı için net sıfır emisyona ulaşma ve yeşil kalkınma vizyonumuz ekseninde kilit sektörlerimizi dönüştürüyoruz. Yeşil finans stratejisini uygulama ve ulusal yeşil taksonomi oluşturma gayretlerimiz devam ediyor” dedi.
Emisyon ticaret sistemini de içeren eden İklim Kanunu’nu çok yakında Meclis’e sunacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “COP-29 öncesinde iki yıllık şeffaflık raporumuzu ve uzun dönemli iklim stratejimizi yazmanlığa ilettik. 2024-2030 yıllarını kapsayan iklim değişikliği azaltım ve uyum strateji eylem planlarımızı uygulamaya aldık. Toplam kurulu güç içerisinde yenilenebilir enerjinin payını yüzde 59’a yükselttik. Bu oranla Avrupa’da beşinci, dünyada 11’inci sıradayız. 2053 net sıfır emisyon hedeflerimiz için temel önceliklerimiz; yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve nükleer enerjidir.”
“SIFIR ATIK PROJESİ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİYLE MÜCADELEMİZE İLAVE GÜÇ KATIYOR”
31 bin megavat olan rüzgâr ve güneş enerjisi kurulu gücünü 2035 yılında 120 bin megavata çıkaracaklarını ve nükleer enerjide ise 2050 senesinde 20 bin megavatlık bir kapasiteye ulaşmayı hedeflediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2024-2030 yıllarını kapsayan Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planımızla 100 milyon ton karbondioksit eşdeğeri emisyon azaltımı öngörüyoruz. Elektrikli millî otomobilimiz TOGG’u yaygınlaştırmaya devam ediyoruz. Eşim Emine Erdoğan’ın himayesinde başlatılan ve küresel düzeye taşınan Sıfır Atık Projesi iklim değişikliğiyle mücadelemize ilave güç katıyor. Bu sayede projenin başlangıcından bu yana 5,9 milyon ton sera gazı emisyonunun önüne geçtik” dedi.
Su kaynaklarımızın etkin kullanımı için su verimliliği seferberliği ilan ettiklerini ve Millî Ağaçlandırma Günü olarak belirledikleri her 11 Kasım’da milyonlarca fidanı toprakla buluşturduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tabii tüm bu gayretlerin ekonomik maliyeti çok yüksektir. Küresel mücadelemizi daha güçlü ve etkili kılmak bakımından bilhassa gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaçlarına cevap verecek bir iklim finansmanı hedefinin bu zirvede belirleneceğine inanıyorum” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hitabını şöyle sürdürdü: “Gelecek nesiller için adil, sürdürülebilir ve doğaya saygılı bir dünyayı inşa etmek için Birleşmiş Milletler 79. Genel Kurulunda gelecek paktını kabul ettik. Bugün burada gelecek nesillere daha adil bir dünya bırakmayı konuşurken, İsrail’in Filistin ve Lübnan’ı hedef alan hukuk, ahlak ve vicdan dışı saldırıları devam ediyor. Mevcut hükûmet maalesef çocuk, kadın ve yaşlı demeden insanları katletmeyi, büyük bir çevre kıyımına yol açmayı sürdürüyor. İsrail saldırıları nedeniyle toprağa ve yeraltı sularına sızan kimyasallar Gazzeli çocukların geleceğini şimdiden karanlığa bürümüştür. Bu ağır insani ve çevre felaketine sebep olanların uluslararası mahkemelerde bunun hesabını vermeleri gerektiğini düşünüyoruz.”
2026 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği 31. Taraflar Konferansı’na ev sahipliği yapmak için adaylıklarını açıkladıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin adaylığına destek veren ülkelere teşekkür ederek, değerlendirmeleri sürenlerin de desteklerini beklediklerini söyledi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.