Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malazgirt Zaferi’nin 953. Yıl Dönümü Kutlama Programı’nda yaptığı konuşmada, “Farklılıklarımız üzerinden bizleri ayırmaya çalışanlara, aramıza nifak tohumları ekmeye çalışan fitne odaklarına geçit vermedik, vermeyeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malazgirt Millî Park Alanı’nda düzenlenen Malazgirt Zaferi’nin 953. Yıl Dönümü Kutlama Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Bitlis ve Ahlat’taki programlara katıldıklarını, ilk otağın kurulduğu, ilk okun atıldığı Ahlat’ta gençlerle kucaklaştıklarını anımsattı.
Dün Ahlat Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde tarihî kabine toplantısına katılarak önemli mesajlar verildiğine de işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantının ardından bölge valileri ve belediye başkanlarıyla bir araya geldiklerini aktardı.
Malazgirt Zaferi’nin, tarihî, istikameti ve ebedî ikameti belirlediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Anadolu’nun kapılarının bir daha kapanmamak üzere ardına kadar açıldığı bu topraklarda Malazgirt Zaferi’nin 953. seneidevriyesine ulaşmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. Bugün 85 milyon olarak hep beraber şanlı zaferin yıl dönümünü gururla, minnetle tam 953 yıldır değişmeyen heyecanla kutluyoruz” şeklinde konuştu.
“MALAZGİRT, VAHDETİN VE ZULME KARŞI KENETLENMENİN ZAFERİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir cuma sabahı, semaya karşı, Malazgirt’te 54 bin er, bestelediler en güzel marşı: Allahu ekber, Allahu ekber” dizelerine atıfta bulunarak, “Bu mısralara ilham veren o günkü imanla, o günkü cesaretle, o günkü adanmışlıkla bugün yine Malazgirt’teyiz” dedi.
Sultan Alparslan’ı ve askerlerini rahmet ve minnetle yâd eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İlk fetih hareketlerinden bugüne kadar ezan susmasın, bayrak inmesin, ocak sönmesin diye, milletimiz huzur içinde alnı ak yaşasın diye, üzerimize yabancı gölgeler düşmesin, istiklalimize halel gelmesin diye şehit olan, gazi olan tüm kahramanlarımızı şükranla anıyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malazgirt Zaferi’nin, milletin binlerce yıllık birlik ve dirlik şuurunun, zulme ve zalime karşı duruşunun destanlarından biri olduğuna vurgu yaparak, “Malazgirt, vahdetin ve zulme karşı kenetlenmenin zaferidir. Bundan tam 953 yıl önce Sultan Alparslan atının üzerindeyken askerine şöyle seslenmişti; ‘Eğer şehit olursam bu beyaz elbise kefenim olsun. Ben nefsimi Allah’a adadım. Benim için şehadet de muzaffer olmak da bir saadettir. Zaferi kazanırsak istikbal bizimdir’ O büyük sultan, 953 sene önce Malazgirt Zaferi ile istikbalin bizim olacağını müjdelemişti” diye konuştu.
Allah’ın, Sultan Alparslan’a ve ordusuna kendilerinden dört kat daha fazla düşmana karşı 26 Ağustos 1071 tarihinde muhteşem bir zafer nasip ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Zaferden sadece 4 sene sonra İznik’te bu topraklardaki ilk devletimiz olan Anadolu Selçuklu devletimizi kurduk. Yaklaşık bin yıldır da Anadolu’yu vatan eylemeye, vatanımız olarak tutmaya devam ediyoruz. Üzerinden geçen 953 yıla rağmen Malazgirt ruhu, Türkiye’yle birlikte Türk ve İslam dünyasında bir iman çağlayanı olarak gürül gürül akıyor. Allah’ın izniyle üstte mavi gök çökmedikçe, alttan yağız yer yarılmadıkça, kıyamete kadar bu ruh gönüllerimizi kuşatmaya devam edecek. Bu milletin her bir ferdi Malazgirt meydanında bulunan gazilerle, şehitlerle aynı inancı, aynı aşkı, aynı ideali, aynı hassasiyeti taşımayı sürdürecek. Rabb’im bizleri kahraman şehitlerimizin yolundan ayırmasın.”
“İSTANBUL’UN FETHİNE GİDEN SÜRECİN EN KRİTİK ADIMI MALAZGİRT’TE ATILMIŞTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malazgirt’in bir zaferden öte yurt doğuran, medeniyet doğuran bir inşa ve ihya hareketinin de başlangıcı olduğunu vurgulayarak, “Bu toprağı, taşı, coğrafyayı vatan yapmak için ruh gerekir, kültür gerekir, bilinç gerekir, inanç gerekir. Tüm bunlarla birlikte o toprakların hamurunu kanla karmak, imanla yoğurmak, terle sulamak gerekir. Millet olarak Malazgirt sonrasında Anadolu’yu işte böyle vatan yaptık. Bu toprakları aşkla, sevgiyle, ilim ve hikmetle ilmek ilmek dokuduk” şeklinde konuştu.
Fethedilen her yerin camilerle, kütüphanelerle, medreselerle donatıldığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Anadolu’nun ezelî ve ebedî Türk yurdu olduğunu tüm cihana ilan ettik. İstanbul’un fethine giden sürecin en kritik adımı Malazgirt’te atılmıştır. Malazgirt Zaferi, ayrıca Kudüs’ün fethinin önünü açan stratejik bir dönüm noktası olmuştur. Burada şunun özellikle vurgulanması gerekiyor; Malazgirt, Türklerle birlikte tüm Müslümanların zaferidir. Alparslan’ın ordusunda Kürtler, Araplar ve İslam’la müşerref olan diğer kavimlerden Müslümanlar düşmana karşı omuz omuza savaşmış, mübarek kanları işte bu topraklarda birbirine karışmıştır. Sultan Alparslan’ın sancağı altında kurulan güçlü ittifak, 953 yıldır kutladığımız şanlı zaferi bizlere armağan etmiştir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sultan Alparslan’ın bıraktığı mirası sadece Anadolu’nun fethinden ibaret görmenin, onu hakkıyla anlamamanın mümkün olmadığını söyledi.
Sultan Alparslan’ın Anadolu ile birlikte kutlu bir davayı da emanet ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Davamız, güneşin doğup battığı her yere ilahi kelimetullahı götürmek davasıdır. Davamız, mazluma umut olmak, kanayan yaralara merhem olmak, nesillere ve çağlara ışık olmaktır. Davamız, hak ile batılın kıyamete kadar sürecek kavgasında her zaman hakkın yanında durmaktır. Davamız, toprağı vatan, vatanı aziz kılmaktır” ifadelerini kullandı.
“BİZİM YÜRÜYÜŞÜMÜZ TÜRKİYE YÜZYILI’NADIR”
Zamanın, asırların değişeceğini ancak ruhun değişmeyeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Nesiller değişse de kan aynı kandır, karakter aynı karakterdir. Malazgirt’te beyaz kefenini giyerek, ‘Allah’ım İslam’ın sancaklarını yükselt ve hayatlarını sana kulluk için esirgemeyen mücahitlerini yalnız bırakma’ niyazıyla düşmana atılanların ruhu, şuuru ve karakteri bugün de ayaktadır. Ne diyor şair? ‘Milletimin her bir ferdi, Alparslan’ın neferidir. Bin yıllık yürüyüşümüz Kızıl Elma seferidir. Arzı titretir imanımız, şahit olsun ezanımız, devletimiz, vatanımız Malazgirt’in eseridir’ Evet, bizim de yürüyüşümüz Türkiye Yüzyılı’nadır. Malazgirt Zaferi’nin rehberliğinde, aydınlığında inşallah bu yolu yürüyeceğiz. Yürümeye var mıyız? Hazır mıyız? Sultan Alparslan’ın emanetlerine layıkıyla sahip çıkacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malazgirt ruhunu yaşatacaklarını, ömürlerinin son nefesine kadar taşıyacaklarını, bayrağı devralacak yeni nesillere bir emanet gibi şanla, şerefle teslim edeceklerini vurguladı.
“TARİH, YENİ ZAFERLERE BAŞLAMAK İÇİN VAR”
“Tarihi öğrenmeyenler onu tekrar yaşamak mecburiyetinde kalırlar” gerçeğini hiçbir zaman unutmayacaklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tarih ezberlenmek için değil, ders ve öğüt alınıp medeniyet dünyamızın üzerine yeni tuğlalar eklemek, yeni zaferlere başlamak için vardır. Malazgirt’i sadece şanlı tarihimize ait altın bir halka olarak değil, 2071 Türkiye’sine giden yolda yolumuzu aydınlatan bir fener olarak da görmemiz gerekiyor. Malazgirt’e sahip çıkmak ise coşkulu programlarla birlikte Türkiye’yi kökleriyle, tarihiyle, değerleriyle en önemlisi de istikbaliyle buluşturmak suretiyle olur. Hamdolsun bu yönüyle de Malazgirt’i idrak ve ihya ediyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dün, Ahlat’ta bunun işaretlerini gördüm. Şu an Malazgirt Meydanı’nda bunun müjdesini görüyorum. Geçen yıla göre bugün Malazgirt bir başka. İlhamını Malazgirt’ten alan, Sultan Alparslan’ı örnek alan TEKNOFEST gençliği bin yılın mirasçısı olarak Allah’a hamdolsun umutlarımızı yeşertiyor. İnşallah bu iklimi genç yüreklerde ve zihinlerde kökleşen bu tarih şuurunu daha da güçlendireceğiz” diye ekledi.
“MİLLETÇE ZORLUKLARIN ÜSTESİNDEN ANCAK BİR OLURSAK GELİRİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malazgirt Zaferi’nin, inancın ve imanın yanı sıra birliğin ve beraberliğin meyvesi olduğuna işaret ederek, “Milletçe zorlukların üstesinden ancak bir olursak geliriz. Vatanımıza yönelik saldırıları ancak beraber olursak püskürtürüz. Küfrün karanlığını özellikle ancak tek yürek olursak parçalarız” dedi.
Türk, Kürt, Arap, Sünni, Alevi demeden 85 milyon olarak nazlı hilalin gölgesinde buluşacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “1071’den 2071’in Türkiye’sine uzanan ufuk çizgisindeki hedefleri bir olarak, iri olarak, kardeşlik hukukumuzu bozmak isteyenlerle özellikle yapacağımız mücadeleyle gerçekleştireceğiz. Farklılıklarımız üzerinden bizleri ayırmaya çalışanlara, aramıza nifak tohumları ekmeye çalışan fitne odaklarına geçit vermedik, vermeyeceğiz. Rabb’im muhabbetimizi, kardeşliğimizi daim eylesin diyorum. Malazgirt Zaferi’nin 953. yıl dönümünde bu toprakları vatan yapan atalarımızı rahmet ve minnetle yâd ediyorum.”
Sözlerini, Yahya Kemal’in “Şu kopan fırtına, Türk ordusudur ya Rabbi. Senin uğrunda ölen ordu budur ya Rabbi. Ta ki yükselsin Ezanlarla müeyyed namın. Galip et, çünkü bu son ordusudur İslam’ın” dizeleriyle tamamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm vatandaşları selamladı.
Fethedilen her yerin camilerle, kütüphanelerle, medreselerle donatıldığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Anadolu’nun ezelî ve ebedî Türk yurdu olduğunu tüm cihana ilan ettik. İstanbul’un fethine giden sürecin en kritik adımı Malazgirt’te atılmıştır. Malazgirt Zaferi, ayrıca Kudüs’ün fethinin önünü açan stratejik bir dönüm noktası olmuştur. Burada şunun özellikle vurgulanması gerekiyor; Malazgirt, Türklerle birlikte tüm Müslümanların zaferidir. Alparslan’ın ordusunda Kürtler, Araplar ve İslam’la müşerref olan diğer kavimlerden Müslümanlar düşmana karşı omuz omuza savaşmış, mübarek kanları işte bu topraklarda birbirine karışmıştır. Sultan Alparslan’ın sancağı altında kurulan güçlü ittifak, 953 yıldır kutladığımız şanlı zaferi bizlere armağan etmiştir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sultan Alparslan’ın bıraktığı mirası sadece Anadolu’nun fethinden ibaret görmenin, onu hakkıyla anlamamanın mümkün olmadığını söyledi.
Sultan Alparslan’ın Anadolu ile birlikte kutlu bir davayı da emanet ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Davamız, güneşin doğup battığı her yere ilahi kelimetullahı götürmek davasıdır. Davamız, mazluma umut olmak, kanayan yaralara merhem olmak, nesillere ve çağlara ışık olmaktır. Davamız, hak ile batılın kıyamete kadar sürecek kavgasında her zaman hakkın yanında durmaktır. Davamız, toprağı vatan, vatanı aziz kılmaktır” ifadelerini kullandı.
“BİZİM YÜRÜYÜŞÜMÜZ TÜRKİYE YÜZYILI’NADIR”
Zamanın, asırların değişeceğini ancak ruhun değişmeyeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Nesiller değişse de kan aynı kandır, karakter aynı karakterdir. Malazgirt’te beyaz kefenini giyerek, ‘Allah’ım İslam’ın sancaklarını yükselt ve hayatlarını sana kulluk için esirgemeyen mücahitlerini yalnız bırakma’ niyazıyla düşmana atılanların ruhu, şuuru ve karakteri bugün de ayaktadır. Ne diyor şair? ‘Milletimin her bir ferdi, Alparslan’ın neferidir. Bin yıllık yürüyüşümüz Kızıl Elma seferidir. Arzı titretir imanımız, şahit olsun ezanımız, devletimiz, vatanımız Malazgirt’in eseridir’ Evet, bizim de yürüyüşümüz Türkiye Yüzyılı’nadır. Malazgirt Zaferi’nin rehberliğinde, aydınlığında inşallah bu yolu yürüyeceğiz. Yürümeye var mıyız? Hazır mıyız? Sultan Alparslan’ın emanetlerine layıkıyla sahip çıkacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malazgirt ruhunu yaşatacaklarını, ömürlerinin son nefesine kadar taşıyacaklarını, bayrağı devralacak yeni nesillere bir emanet gibi şanla, şerefle teslim edeceklerini vurguladı.
“TARİH, YENİ ZAFERLERE BAŞLAMAK İÇİN VAR”
“Tarihi öğrenmeyenler onu tekrar yaşamak mecburiyetinde kalırlar” gerçeğini hiçbir zaman unutmayacaklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tarih ezberlenmek için değil, ders ve öğüt alınıp medeniyet dünyamızın üzerine yeni tuğlalar eklemek, yeni zaferlere başlamak için vardır. Malazgirt’i sadece şanlı tarihimize ait altın bir halka olarak değil, 2071 Türkiye’sine giden yolda yolumuzu aydınlatan bir fener olarak da görmemiz gerekiyor. Malazgirt’e sahip çıkmak ise coşkulu programlarla birlikte Türkiye’yi kökleriyle, tarihiyle, değerleriyle en önemlisi de istikbaliyle buluşturmak suretiyle olur. Hamdolsun bu yönüyle de Malazgirt’i idrak ve ihya ediyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dün, Ahlat’ta bunun işaretlerini gördüm. Şu an Malazgirt Meydanı’nda bunun müjdesini görüyorum. Geçen yıla göre bugün Malazgirt bir başka. İlhamını Malazgirt’ten alan, Sultan Alparslan’ı örnek alan TEKNOFEST gençliği bin yılın mirasçısı olarak Allah’a hamdolsun umutlarımızı yeşertiyor. İnşallah bu iklimi genç yüreklerde ve zihinlerde kökleşen bu tarih şuurunu daha da güçlendireceğiz” diye ekledi.
“MİLLETÇE ZORLUKLARIN ÜSTESİNDEN ANCAK BİR OLURSAK GELİRİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malazgirt Zaferi’nin, inancın ve imanın yanı sıra birliğin ve beraberliğin meyvesi olduğuna işaret ederek, “Milletçe zorlukların üstesinden ancak bir olursak geliriz. Vatanımıza yönelik saldırıları ancak beraber olursak püskürtürüz. Küfrün karanlığını özellikle ancak tek yürek olursak parçalarız” dedi.
Türk, Kürt, Arap, Sünni, Alevi demeden 85 milyon olarak nazlı hilalin gölgesinde buluşacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “1071’den 2071’in Türkiye’sine uzanan ufuk çizgisindeki hedefleri bir olarak, iri olarak, kardeşlik hukukumuzu bozmak isteyenlerle özellikle yapacağımız mücadeleyle gerçekleştireceğiz. Farklılıklarımız üzerinden bizleri ayırmaya çalışanlara, aramıza nifak tohumları ekmeye çalışan fitne odaklarına geçit vermedik, vermeyeceğiz. Rabb’im muhabbetimizi, kardeşliğimizi daim eylesin diyorum. Malazgirt Zaferi’nin 953. yıl dönümünde bu toprakları vatan yapan atalarımızı rahmet ve minnetle yâd ediyorum.”
Sözlerini, Yahya Kemal’in “Şu kopan fırtına, Türk ordusudur ya Rabbi. Senin uğrunda ölen ordu budur ya Rabbi. Ta ki yükselsin Ezanlarla müeyyed namın. Galip et, çünkü bu son ordusudur İslam’ın” dizeleriyle tamamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm vatandaşları selamladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Metin Kıratlı’nın yemin törenine katıldı.
Anayasa Mahkemesi (AYM) Yüce Divan Salonu’nda gerçekleştirilen törene gelişinde Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra törenin düzenlendiği salona geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Kıratlı’nın üyelik yeminini ve kisvesinin giydirilmesi töreni ile Anayasa Mahkemesi Başkanı Özkaya’nın konuşmasını takip etti.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Yerel Kalkınma Hamlesi ile de şehirlerin yerel potansiyelinin tamamını harekete geçirerek ülke sathına yaydıklarını belirterek, “Yakın dönemde kamuoyuyla detaylarını paylaşacağımız Yerel Kalkınma Hamlesi Programımızla şehirlerimizin potansiyelini, yetkinliklerini ve ihtiyaçlarını dikkate alan yatırım projelerini destekleyeceğiz.” dedi.
Bakan Kacır, Isparta Süleyman Demirel OSB’deki fabrikaların açılışını yaptı. Halı dokumacılığında marka şehrin mirasını dünyayla buluşturacak, mermer kaynaklarını katma değere dönüştürecek, yenilenebilir ve çevre dostu enerji üretim altyapısına güç kazandıracak, yatırım büyüklüğü 1,8 milyara yaklaşan ve 160 istihdam sağlayacak 3 tesisin Isparta’ya hayırlı olmasını dileyen Kacır, şunları söyledi:
AR-GE VE İNOVASYON: Millî Teknoloji Hamlesi vizyonumuz doğrultusunda; Türkiye’yi üretimde, yatırımda, Ar-Ge ve inovasyonda öncü ülkeler arasına dahil edebilmek için gayretlerimizi sürdürüyoruz. Sanayide ve teknolojide son 22 yılda büyük kazanımlar elde ettik. Ar-Ge harcamalarını 1,2 milyar dolardan, 12 milyar dolara, Ar-Ge personeli sayısını 29 binden 272 bine çıkardık.
OSB SAYISINDA ARTIŞ: Sanayide çalışan sayımız 3 milyon 900 binden, 6 milyon 700 bine yükseldi. Sayıları 191’den 360’a yükselen organize sanayi bölgeleri ve kurduğumuz 45 endüstri bölgesi, Türkiye’nin üretim üsleri hâline geldi. Otomotiv üretimimiz yıllık 357 binden, 1,5 milyona yükseldi. Türkiye, Avrupa’nın üçüncü büyük otomobil üreticisi oldu. Beyaz eşya üretimimiz 6,7 milyon adetten, 32,3 milyon adete yükseldi. Türkiye, Avrupa’nın en büyük, dünyanın ikinci büyük beyaz eşya üreticisi oldu. Demir-çelik üretimimiz 16 milyon tondan, 34 milyon tona çıktı.
MİLLİ TEKNOLOJİ HAMLESİ: Millî Teknoloji Hamlemizin işaret fişeğini yakan savunma sanayimizin millî ve özgün ürünleri bugün dünyada savaş paradigmasını değiştiren ve jeopolitik dengeleri belirleyen unsurlar hâline geldi. Uydu teknolojilerinde gerçekleştirdiğimiz yatırımlarla ülkemizi kendi haberleşme ve görüntüleme uydularını geliştirebilen, test edebilen, üretebilen az sayıda ülkeden biri kıldık.
GÜVEN VE İSTİKRAR: Milletimizin 60 yıllık yerli ve millî otomobil hayalini Togg ile gerçeğe dönüştürdük. Bölgesinde güvenin ve istikrarın adresi ülkemiz, küresel ve bölgesel sınamalara rağmen yatırım, istihdam, üretim, icat ve ihracat rotasında kalkınma yolculuğuna emin adımlarla ilerliyor. Sadece 22 yıla sığdırdığımız asra bedel kazanımlarla Türkiye Yüzyılı’nda yenilerini ekleyecek, Türk sanayisinin rekabetçiliği güçlendirecek destek enstrümanlarını adım adım devreye almaya devam edeceğiz.
KATMA DEĞER VE YÜKSEK TEKNOLOJİ: Katma değerli ve yüksek teknolojili üretimi önceleyerek, sanayimizin yeşil ve dijital dönüşümünü gerçekleştirecek, nitelikli insan kaynağımızı en üst düzeyde harekete geçirerek ülkemizin küresel üretim ve teknoloji geliştirme üssü rolünü perçinleyecek projeleri hayata geçirmeyi sürdüreceğiz.
YTAK PROGRAMI: Hızla hayata geçirdiğimiz Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi (YTAK) programıyla; ekonomimizin yükselişine katkı verecek teknolojik ve stratejik yatırımların gerçekleştirilmesi için uzun vadeli ve uygun koşullarda finansmana erişim imkânı sunuyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı ile Türkiye’yi yüksek teknoloji yatırımlarının odağı hâline getirecek tarihimizin en büyük ölçekli teşvik programını geçtiğimiz ay devreye aldık.
YEŞİL VE DİJİTAL DÖNÜŞÜM: Yeşil ve dijital dönüşüm destek programlarıyla işletmelerin ikiz dönüşümde kısa, orta ve uzun vadeli ihtiyaçlarına cevap verecek destek mekanizmalarını onlara sunuyoruz. Başlattığımız Yerel Kalkınma Hamlesi ile de şehirlerimizin yerel potansiyelinin tamamını harekete geçirerek ülke sathına yayıyoruz. “Halka hizmet Hakk’a hizmettir” anlayışıyla; yatırım teşvikleriyle, sanayi alanlarıyla, KOBİ’lerimize sağladığımız imkânlarla ve bölgesel kalkınma projelerimizle Isparta için, Ispartalılar için çalışmaya devam edeceğiz.
3 BİN 150 İLAVE İSTİHDAM: Son 22 yılda OSB’lerimiz için sağladığımız 550 milyon lira finansmanla 3 bin 150 ilave istihdamı Isparta’da oluşturduk. Şehrimize yapılacak yeni ya da ilave yatırımlar için verdiğimiz 850 yatırım teşvik belgesi düzenledik, 55 milyar lira sabit yatırımın ve 11 bin 500 nitelikli istihdamın önünü açtık.
205 PROJE, 791 MİLYONLUK DESTEK: Gülleri kadar güzel gönüllü insanlarıyla maruf Isparta’nın sahip olduğu potansiyeli kalkınma ajanslarımız ile de harekete geçiriyoruz. Batı Akdeniz Kalkınma Ajansımız eliyle şehrimizde; kamu kurumlarımızın, mahalli idarelerimizin, üniversitelerimizin, özel sektörümüzün ve sivil toplum kuruluşlarımızın 205 projesine 791 milyon lira destek olduk.
KOBİ’LERE DESTEK: Yerel kalkınmanın sac ayağı, başat aktörü olan KOBİ’lerimizi desteklemeyi sürdürüyoruz. 22 yıl öncesine kadar şehrimizde KOSGEB desteklerinden bir elin parmağı kadar KOBİ yararlanmışken son 22 yılda 10 bin 400’den fazla KOBİ’mize 1,2 milyar lira destek sağladık. Şehrimizin araştırma ve inovasyon altyapısını güçlendirecek teknoparkımızı ve Ar-Ge merkezimizi Isparta’ya kazandırdık. TÜBİTAK akademik, bilim insanı ve özel sektör Ar-Ge destek programları kapsamında 728 projeye ve 2 bin 300 bilim insanımıza 1,7 milyar liranın üzerinde destek olduk.
ÖNCÜ ŞEHİR: Şehrimizin bereketli topraklarıyla yoğurulmuş eşsiz lezzetleriyle beraber yerel ve geleneksel değerlerinin de yer aldığı 20 ürünü coğrafi işaretle tescilledik. Tarihinde nice medeniyetlere, beyliklere, imparatorluklara yoldaş olmuş Isparta’mızı Türkiye Yüzyılı’nın da öncü şehri yapmak için gayretimizi sürdüreceğiz. Toroslar’ın yiğidi bol şehri Isparta, yeni yatırımlarla beraber sadece turizmin, kültürün değil sanayinin de öncüsü olacak.
GÜCÜNE GÜÇ KATACAK: Şehirlerimizin gücüne güç katacak, üretime, kalkınmaya, istihdama, büyümeye katkı koyacak tüm yatırımcılarımızın her daim destekçisi olacağız. Önümüzdeki dönemde de ilgili tüm kurumlarımızla yakın iş birliği yürüterek 81 şehrimizde sanayimizin katma değer, yüksek teknoloji rekabet ve verimlilik odaklı dönüşümünü daha da hızlandıracağız.
YERELDEN GENELE: Yakın dönemde kamuoyuyla detaylarını paylaşacağımız Yerel Kalkınma Hamlesi Programımızla şehirlerimizin potansiyelini, yetkinliklerini ve ihtiyaçlarını dikkate alan yatırım projelerini destekleyeceğiz. Türkiye Yüzyılı’nda Isparta’mız Yerel Kalkınma Hamlemiz ile üreten, katma değerini artıran, daha da büyüyen güçlü şehirler için başlattığımız seferberlikten güçlü şekilde nasibini alacak. Isparta’mızı yeni yatırımlarla buluşturarak inşallah yerelden genele yükselen bir güç merkezi hâline getireceğiz. Isparta’ya ektiğimiz bu fideler meşhur gülleri gibi şehrimizin yarınlarına kök salacak, çiçek açacak.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.