Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Kooperatif Akıllı Ulaşım Sistemlerine Yönelik Merkezi Yazılım Platformu Geliştirilmesi Projesi’nin KGM, TÜRKSAT ve Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Araştırmaları Merkezi ile yapılan bir AR-GE projesi olduğunu belirterek pilot projenin Karayolları Genel Müdürlüğü, İstanbul ve Antalya Bölge Müdürlüklerinde gerçekleştirileceğini bildirdi. Bakan Uraloğlu, “İstanbul Bölge Müdürlüğündeki Hasdal-İstanbul Havalimanı arasında 30 kilometrelik kesimde Kooperatif Akıllı Ulaşım Sistemleri Test ve Uygulama Koridoru tesis edilecektir. Antalya Bölge Müdürlüğü’nde de yaklaşık 30 kilometrelik koridorda da değişken mesaj ve trafik işaretleri ve kamera sistemleri gibi akıllı ulaşım sistemleri tesis ederek tüm bu sistemler fiber optik kablo üzerinden Bölge Müdürlüğümüze ve genel müdürlüğümüze bağlanacak. Ayrıca GLOSA yani yeşil ışık optimum hız tavsiyesi servisini Antalya-Sandıklı hattında seçilen bazı sinyalize kavşaklarda da uygulayacağız.” dedi. Uraloğlu, Akıllı Ulaşım Sistemlerinin ve Kooperatif Akıllı Ulaşım Sistemlerini tek bir merkezi IoT yazılım çatısı altında toplayarak AUS standardizasyonunu sağlayacaklarını bildirerek, “Proje hizmete alındığında akıllı ulaşım sistemi mimarisi, Türksat uyduları ile desteklenerek kesintisiz hale gelecek.” diye konuştu. Proje yazılım altyapısının tamamlanmasını ve saha kurulumunu 23 Kasım 2025 tarihinde bitirmeyi planladıklarını belirten Uraloğlu, “12 aylık bakım süresinin ardında da projemizi 23 Kasım 2026 tarihinde tamamlamayı hedefliyoruz.” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Bakanlığa bağlı Karayolları Genel Müdürlüğü, TÜRKSAT ve Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Araştırmaları Merkezi’nin ortak çalışmasıyla hayata geçirilen; “Kooperatif Akıllı Ulaşım Sistemlerine Yönelik Merkezi Yazılım Platformu Geliştirilmesi Projesi”nin imza törenine katıldı. Bakan Uraloğlu burada yaptığı açıklamada, Akıllı Ulaşım Sistemleri’nin ulaşımın daha güvenli, konforlu, enerji verimliliği sağlayan, ulaşım ağlarını etkin bir şekilde yöneten, bilgi ve haberleşme teknolojilerine dayanan sistemler bütünü olduğunun altını çizdi.
Bakan Uraloğlu, Akıllı Ulaşım Sistemleri’nin ulaşım altyapısının optimizasyonuna, kullanıcılar için ulaşım hizmetlerinin kalitesinin iyileştirilmesine, seyahat güvenliğinin artmasına ve çevre dostu ulaşım seçenekleri sunulmasına katkı sağladığını vurgulayarak, “Bu noktada Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak tüm ulaşım modlarında olduğu gibi Karayolları ağımızda da; seyahat sürelerini azaltmak, trafik güvenliğini arttırmak, mevcut yol kapasitelerini etkin kullanmak ve enerji verimliliği sağlayarak ülke ekonomisine katkı sağlamak için akıllı ulaşım sistemlerini yaygınlaştırmaya devam ediyoruz. Karayolu altyapımızı akıllı ve otonom teknolojilerle donatarak, hızlı ve emniyetli yollar tesis etme çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” dedi.
Uraloğlu, “Kooperatif Akıllı Ulaşım Sistemlerine Yönelik Merkezi Yazılım Platformu Geliştirilmesi Projesi”nin önemine işaret ederek, “Özellikle yüksek teknoloji kullanan sistemlerin yazılımlarının yerli ve milli olması ülkemizin menfaati açısından çok önemlidir.” ifadelerini kullandı.
“Artık Hepimiz İçin En Önemli Şey Zaman; Hiçbir Yerde Beklemek İstemiyoruz”
Türkiye’nin Akıllı Ulaşım Sistemleriyle tanışmasının ilk defa elektronik ücret ödeme sistemleriyle başladığını hatırlatan Uraloğlu, “Türkiye karayolu ağında, otoyol ve köprülerde ilk olarak 1999 yılında OGS uygulanmaya başladı. Daha sonra ise sürücülerin yanlarında taşıyabilecekleri elektronik kartlar ile ödeme yapılması sağlanan Kartlı Geçiş Sistemi devreye alındı.1 Şubat 2013 tarihinden itibaren ise KGS tamamen kaldırılarak HGS yeni Hızlı Geçiş Sistemi uygulaması başladı. Artık hepimiz için en önemli şey zaman; hiçbir yerde beklemek istemiyoruz.” şeklinde konuştu.
Otoyollardaki gişe alanlarındaki kulvarların trafikle ilgili bir risk alanı olduğunu söyleyen Uraloğlu, bu sebeple serbest geçiş sistemini geliştirdiklerini ve ülke genelinde yaygınlaştıracaklarını ifade ederek, “Ama bu alandaki en önemli adımlar Karayolları Genel Müdürlüğümüzün bünyesinde Akıllı Ulaşım Sistemleri Merkezlerinin kurulmasıyla atıldı. Bu merkezleri kısaca; belli noktalara yerleştirilen meteorolojik algılayıcılar, değişken mesaj işaretleri ve kamera gibi cihazlar eliyle tüm verilerin toplandığı ve yol kullanıcılarının anlık olarak bilgilendirilmesinin sağlandığı merkezler olarak düşünülebiliriz.” dedi.
“Van’da Bulunan Merkezin Ses, Görüntüleme ve Otomasyon Sistemi Tesisi Çalışmalarını Da Bu Yıl Bitirmeyi Hedefliyoruz”
Uraloğlu, ilk olarak Karayolları Genel Müdürlüğünün her bölge müdürlüğünde 1 adet Akıllı Ulaşım Sistemleri Merkezi olmak üzere toplam 17 merkez ve bu merkezlerin bağlanacağı Ana Merkezin de Genel Müdürlük yerleşkesinde kurulmasını planladıklarını aktararak, “Ana Akıllı Ulaşım Sistemleri Merkezi’nin ses görüntüleme ve Otomasyon Sistemin 2020 yılında, Antalya’da bulunan Karayolları 13. Bölge Müdürlüğündeki merkezin sistemlerini ise 2022 yılında tamamladık. Van’da bulunan Karayolları 11. Bölge Müdürlüğü yerleşkesindeki merkezin ses, görüntüleme ve otomasyon sistemi tesisi çalışmalarını da bu yıl bitirmeyi hedefliyoruz. İstanbul, İzmir, Konya, Ankara, Mersin, Kayseri, Samsun, Diyarbakır, Trabzon, Erzurum, Bursa, Kastamonu, Sivas ve Kars Bölge Müdürlüklerindeki merkezlerin proje hazırlama çalışmaları sürüyor. Elazığ’daki 8. Bölge Müdürlüğü’nün de AUS Merkezi proje çalışmaları da devam ediyor.” diye konuştu.
Uraloğlu, Ana Akıllı Ulaşım Sistemleri Merkezinde görüntü entegrasyon çalışmaları kapsamında; İstanbul-İzmir Otoyolu, Kuzey Marmara Otoyolu, Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyolu, Ankara-Niğde Otoyolu, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü ve 1915 Çanakkale Köprüsü’ne ait kamera görüntüleri ile kurum ağına bağlı Karla Mücadele, Karayolları Denetim İstasyonları ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ile 15 Temmuz Şehitler Köprüsü görüntüleri Ana Akıllı Ulaşım Sistemleri Merkezindeki ekranlar üzerinden izlenebildiğini kaydetti.
Akıllı Ulaşım Sistemleri bileşenleri olan meteorolojik bilgi istasyonları, kameralar ve olay algılama uygulamalarımız sayesinde hava olayları, çevre şartları ve olası kazalar gibi değişkenlerin etkilerini anında tespit ettiklerini belirten Uraloğlu, “Sinyalizasyon sistemleri, değişken mesaj işaretleri, radyo yayınları ve mobil bilgi uygulamaları ile tüm sürücülerimizi yol durumlarına dair anlık bilgilendirebiliyoruz. Bu kapsamda ülke genelindeki otoyol, devlet ve il yolları üzerinde; 2 bin 990 adet sinyalizasyon, 5 bin 152 adet kamera, 149 adet Meteoroloji İstasyonu, 710 adet Değişken Mesaj İşareti, bin 120 adet Değişken Trafik İşareti, 209 adet hız tespit ve uyarı radarı ve bin 723 adet ışıklı uyarı ve güvenlik cihazı bulunmaktadır. Bu cihazların aktif ve verimli kullanılması için internet alt yapısı da çok önemlidir.” dedi.
“Karayollarında Bulunan Fiber Optik Kablo Haberleşme Altyapısı Uzunluğu 7 Bin 629 Kilometreye Ulaştı”
Uraloğlu, bugün itibarıyla devlet ve il yollarında haberleşme altyapısı tesisi tamamlanan toplam 3 bin kilometre yol ve otoyol ağında mevcut 4 bin 629 kilometrelik haberleşme altyapısı olduğunu belirterek, “Ülkemizdeki karayollarında bulunan fiber optik kablo haberleşme altyapısı uzunluğu 7 bin 629 kilometreye ulaşmıştır. Bu kapsamda yollarımıza toplam 15 bin kilometre karayolu ağına fiber kablo tesis edilmesi planlanmakta ve çalışmalarda aşama aşama devam etmektedir.” ifadelerini kullandı.
“AUS Vasıtasıyla Yollardaki Güvenliği Maksimum Düzeye Çıkarken Gereksiz Zaman ve Maddi Kayıpları Da Önleyeceğiz”
Sinyalizasyon, kamera, değişken mesaj ve trafik işaretleri gibi akıllı ulaşım sistemi cihazları insani olarak geldiği anlama da değinen Uraloğlu, “Bakın; yolda aniden meydana gelen bir kaza, herhangi bir nedenle durmak zorunda olan bir araç, gizli buzlanma, yola düşen bir nesne gibi planlanmamış durumlarda sürücüler bazen bu ani gelişmeleri fark edemeyebiliyor. Maalesef hiç istemediğimiz sonuçlarla yüzleşebiliyoruz. İşte bahsettiğim bu cihazlar sayesinde yol kullanıcılarına anlık bilgilendirme sağladığımızda bu tür istenmeyen sonuçları minimize edeceğiz. Akıllı ulaşım sistemleri vasıtasıyla yollardaki güvenliği maksimum düzeye çıkarken gereksiz zaman ve maddi kayıpları da önleyeceğiz.” dedi.
Büyük Şehirlerdeki Trafik Sıkışıklığının Sosyal Yaşama Olumsuz Etkisi En Aza İnecek
Büyük şehirlerdeki trafik sıkışıklığının sosyal yaşama olumsuz etkisi en aza ineceğini, insanların stresten uzak, huzurlu bir şekilde yolculuk etmelerini sağlayacaklarını söyleyerek, “Ehliyetini yeni almış acemi sürücülerimizi düşünün…Hepimiz yola ilk çıktığımızda bu acemilik sürecini yaşıyor ve az önce bahsettiğim durumlarla karşılaşabiliyoruz. Ya da araç kullanan hanımefendilerin bir anda ortaya çıkan bu tür durumlarda ya da sıkışık bir gişe geçişinde yaşadığı tedirginliği düşünün. İşte Akıllı Ulaşım Sistemleri yaygınlaştıkça yollarda stresten ve tedirginlikten uzak çok daha güvenli ve konforlu bir seyahat imkanına kavuşacağız ve artık bunu yerli yazılımlarımızla sağlayacağız.” şeklinde konuştu.
Bakan Uraloğlu, “Kooperatif Akıllı Ulaşım Sistemlerine Yönelik Merkezi Yazılım Platformu Geliştirilmesi Projesi” KGM, TÜRKSAT ve Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Araştırmaları Merkezi ile yapılan 3’lü protokol eliyle geliştirilen bir AR-GE projesi olduğunu vurgulayarak, “Proje; saha ve merkez donanımları ile merkezi yazılım platformu olmak üzere 3 ana başlıktan oluşmaktadır. Pilot proje; Karayolları Genel Müdürlüğü, 1. İstanbul Bölge Müdürlüğü ve 13. Antalya Bölge Müdürlüğünde gerçekleştirilecektir. Proje kapsamında oluşturulacak Merkezi Yazılım tamamlandıktan sonra tüm Bölge Müdürlüklerinde kullanılacaktır.” dedi.
Hasdal-İstanbul Havalimanı Arasına Kooperatif Akıllı Ulaşım Sistemleri Test ve Uygulama Koridoru Tesis Edilecek
Proje çalışmaları kapsamında pilot bölgelerden biri olan Karayolları İstanbul Bölge Müdürlüğündeki Hasdal-İstanbul Havalimanı arasındaki 30 kilometrelik kesimde Kooperatif Akıllı Ulaşım Sistemleri (K-AUS) Test ve Uygulama Koridoru tesis edileceğini bildirerek, “AUS Sistemlerinden elde edilen veriler araç içi ünitelere iletilecek, araç-araç, araç-altyapı haberleşmesi sağlanarak trafiğin etkin ve verimli kullanılması, kazaların azaltılması sağlanacak. Yol durumu hakkında elde edilen güncel bilgiler ile Akıllı Ulaşım Sistemleri Merkezleri üzerinden sürücülerin anlık olarak uyarılması ve bilgilendirilmesi sağlanacak. Ayrıca gelişen teknolojilerle birlikte 5G gibi yeni haberleşme altyapılarının da testlerinin bu koridorda yapılmasını öngörüyoruz.” diye konuştu.
“Yeşil Işık Optimum Hız Tavsiyesi Servisini Antalya-Sandıklı Hattında Seçilen Bazı Sinyalize Kavşaklarda Uygulayacağız”
Uraloğlu, araç algılayıcı sistemleri, katılım kontrol sistemleri, hız tespiti için plaka tanıma sistemleri, kamera sistemleri, değişken mesaj işaretleri, fiber optik kablo haberleşme altyapısı bileşenleri, meteoroloji istasyonları gibi sistemleri temin ve tesis edeceklerinin de altını çizerek, “İkinci pilot bölge olan Karayolları Antalya Bölge Müdürlüğü’nde de yaklaşık 30 kilometrelik koridorda da değişken mesaj ve trafik işaretleri ve kamera sistemleri gibi akıllı ulaşım sistemleri tesis ederek tüm bu sistemler fiber optik kablo üzerinden Bölge Müdürlüğümüze ve genel müdürlüğümüze bağlanacaktır. Ayrıca GLOSA yani yeşil ışık optimum hız tavsiyesi servisini Antalya-Sandıklı hattında seçilen bazı sinyalize kavşaklarda da uygulayacağız.” dedi.
Uraloğlu, buradaki Ana AUS Merkezinde ise sahadaki tüm sistemlerin ortak bir çatı yazılımla kontrol ve yönetimi sağlanacağını belirterek, “Bu çatı yazılım kapsamında mobil uygulama da hazırlanarak hizmete sunulacaktır. Merkezi Yazılım Platformunun hizmet vereceği bilgi işlem tabanlı donanımlar Genel Müdürlüğümüzde yer alan sistem odasında konuşlandırılacaktır.” dedi.
“Kooperatif Akıllı Ulaşım Sistemlerini Tek Bir Merkezi IoT Yazılım Çatısı Altında Toplayarak AUS Standardizasyonunu Sağlayacağız”
Uraloğlu, bir ulusal AUS mimarisi ve yazılımı geliştirdiklerini belirterek, “Akıllı Ulaşım Sistemlerinin ve Kooperatif Akıllı Ulaşım Sistemlerini tek bir merkezi IoT yazılım çatısı altında toplayarak AUS standardizasyonunu sağlayacağız. Proje hizmete alındığında akıllı ulaşım sistemi mimarisi, Türksat uyduları ile desteklenerek kesintisiz hale gelecek. Bu sayede sistemler arası bütünlük ve birlikte çalışabilirliği tesis ederek operasyonel kabiliyetin arttırılmasını hedefliyoruz. Ayrıca proje kapsamında K-AUS ve AUS Sistemlerin kurulacağı Antalya ile İstanbul’da Fiber ve Enerji altyapı kurulumlarını da gerçekleştireceğiz.” dedi.
Proje yazılım altyapısının tamamlanmasını ve saha kurulumunu 23 Kasım 2025 tarihinde bitirmeyi planladıklarını belirten Uraloğlu, “12 aylık bakım süresinin ardında da projemizi 23 Kasım 2026 tarihinde tamamlamayı hedefliyoruz. Şimdiden hayırlı uğurlu olsun.” ifadelerini kullandı.
Bakan Uraloğlu sözlerine şu şekilde devam etti:
“Yollarımızı Ulaşımda Aklın Yolu dediğimiz akıllı ulaşım sistemleri ile donatmaya devam edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Bu proje vesilesiyle Bakanlığımızın üç önemli kuruluşu arasında ulaşım sistemlerimizin gelişmesi adına oluşan diyalog ve işbirliğinin de örnek teşkil etmesini ve devamını diliyorum. Çalışmalarınızda her zaman yanınızda ve destekçiniz olduğumuzu yinelemek istiyorum. 2 yıllık sürede ulaşım noktasında birçok projeye imza attık, bize bu anlamda hedefleri gösteren Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ediyorum. Bu düşüncelerle Karayolları Genel Müdürlüğü, TÜRKSAT ve Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Araştırmaları Merkezi kurumlarımız arasında imzalanan iş birliği protokolünün şimdiden başta tüm paydaşları olmak üzere Karayolları sektörümüze ve ülkemize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Metin Kıratlı’nın yemin törenine katıldı.
Anayasa Mahkemesi (AYM) Yüce Divan Salonu’nda gerçekleştirilen törene gelişinde Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra törenin düzenlendiği salona geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Kıratlı’nın üyelik yeminini ve kisvesinin giydirilmesi töreni ile Anayasa Mahkemesi Başkanı Özkaya’nın konuşmasını takip etti.
BAKAN TUNÇ: TÜRK DÜNYASI OLARAK DAİMA HAKKI, HAKKANİYETİ VE ADALETİ SAVUNACAĞIZ
Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Adalet Bakanları Konseyi toplantısında konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Türk dünyası olarak nerede olursa olsun daima hakkı, hakkaniyeti ve adaleti savunacağız.” dedi.
Kazakistan’ın başkenti Astana’da Bağımsızlık Sarayı’nda düzenlenen toplantıya katılan Bakan Tunç, ‘Birliğimiz gücümüzdür’ şiarıyla Türk dünyasını her alanda kuvvetli kılmayı, daha dirençli ve dayanıklı hale getirmeyi hedefliyoruz.” diye konuştu.
İNSANLIK İÇİN BARIŞ VE HUZURA KATKI VEREN ADIMLARI ATMAKTA KARARLIYIZ
Asya’nın parlayan yıldızı Astana’da bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğunu dile getiren Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Bu güzel birlikteliğin devamını sağlayacak istişarelerin, ülkelerimizin yargı kurulları arasındaki iletişim bağlarını daha da güçlendireceğine yürekten inanıyorum.” İfadelerini kullandı.
Bakan Tunç, “Geçmişte olduğu gibi bugün de tam bir kardeşlik içerisinde yan yana ve omuz omuzayız. Cumhurbaşkanı’mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Daha adil bir dünya mümkün’ düsturuyla insanlık için barış ve huzura katkı veren adımları atmakta kararlıyız.” dedi.
Bu amaçla kardeş ülkeler olarak birlikteliği ve dayanışmayı güçlendirmeye devam edeceklerini vurgulayan Adalet Bakanı Tunç, “Bizler, aynı kökten gelen ulu bir çınarın geniş bir coğrafyaya yayılan kollarıyız. Bu temeli unutmadan birliğimizi pekiştirdiğimiz takdirde dünyadaki gücümüzü hiç şüphesiz daha da artıracağız.” değerlendirmesinde bulundu.
Adalet Bakanı Tunç, TDT üyesi ülkeler arasında siyasi, kültürel, ekonomik, ticari ve askeri alanların yanında, adalet ve yargı konularındaki işbirliğinin de derinleştirilmesine ve geliştirilmesine önem verdiklerini vurguladı.
İŞBİRLİĞİMİZİ ARTIRACAK ÖNEMLİ ÇALIŞMALAR YAPTIK
İstanbul’da 2021 yılında düzenlenen ve Türk devletlerinin bağımsızlığının 30. yıl dönümünün kutlandığı TDT 8. Zirvesi’nde “Türk Dünyası-2040 Vizyon Belgesi”ni birlikte kabul ettiklerini hatırlatan Bakan Tunç, “Bu vizyon doğrultusunda son 10 yılda Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde yüksek yargı kurullarına, yüksek mahkemelere, başsavcılara, adalet akademilerine, avukatlara ve noterlere ilişkin işbirliğimizi artıracak önemli çalışmalar yaptık.” diye konuştu.
Türk dünyası olarak uluslararası adli işbirliğini daha da ilerletmelerinin gerektiğine dikkati çeken Adalet Bakanı Tunç, “Birazdan imzalayacağımız ortak bildiriyle adli işbirliğimizin daha da ileriye taşınacağına yürekten inanıyorum.” dedi.
Terörle mücadeleye de değinen Bakan Tunç, FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ve milletin onurlu direnişiyle başarısızlığa uğratıldığını anımsattı.
TERÖR İNSANLIK SUÇUDUR
Terör konusuna da değinen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, konuşmasını şu şekilde sürdürdü;
“Terör, insanlık suçudur. Terörle mücadelenin hukuk zeminindeki önemli bir boyutunu da hiç şüphesiz ülkeler arasındaki iade talepleri yani adli yardımlaşma oluşturmaktadır. Biz, adli işbirliği konusunda uluslararası hukuktan doğan yükümlülüklerimize şimdiye kadar samimiyetle uyduk. Bundan sonra da aynı ciddiyet ve kararlılıkla bu yükümlülüğümüze uymaya devam edeceğiz fakat aynı bakış açısını tüm dünyadan beklediğimiz gibi, tarihi, kültürel birçok ortak ve akrabalık bağımızın olduğu Türk dünyası ülkelerinden özellikle beklediğimizi altını çizerek vurgulamak istiyorum.”
ULUSLARARASI İNSANCIL HUKUKUN, YA HİÇE SAYILDIĞINI YA DA ÇİFTE STANDARDA TABİ TUTULARAK İŞLETİLDİĞİNİ GÖRÜYORUZ
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Gazze’deki insanlık felaketine dikkati çekerek, “1917’ye kadar özenle korunan, her dinden insanın barış ve esenlik içerisinde yaşadığı Filistin, maalesef günümüzde kanla, gözyaşıyla, zulümle yıkanmaktadır. İşgalci İsrail, hastaneleri, okulları, camileri, kiliseleri, mülteci kamplarını bombalayarak tarihte eşi benzeri görülmemiş bir katliam, soykırım gerçekleştiriyor.” ifadelerini kullandı.
İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği saldırılarda 40 binden fazla kardeşlerinin şehit olduğunu anlatan Bakan Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunların en az 16 bini çocuk, 10 bini kadın. Maalesef geçmişte olduğu gibi bugün de uluslararası insancıl hukukun, güç sahipleri tarafından ya hiçe sayıldığını ya da çifte standarda tabi tutularak işletildiğini görüyoruz. Türkiye olarak Cumhurbaşkanı’mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Filistin’de akan kanın durması için yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyoruz. Gecikmeli de olsa Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı harekete geçmiş, İsrail Başbakanı (Binyamin) Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı (Yoav Gallant) için işledikleri savaş ve insanlık suçları nedeniyle ‘yakalama kararı başvurusunda’ bulunmuştur. Bir an önce yakalama kararının icra edilmesini bekliyoruz. Bu davanın yanında, Güney Afrika’nın soykırım suçlamasıyla Uluslararası Adalet Divanında açtığı davayı ayrıca çok değerli buluyor ve destekliyoruz.
İSRAİLLİ YETKİLİLER HAK ETTİKLERİ CEZAYI ALANA KADAR MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ
“Türkiye olarak bu soykırım davasına müdahil olmak için 7 Ağustos 2024 tarihinde resmi başvuruda bulunduk. Türkiye olarak, İsrailli yetkililer hak ettikleri cezayı alana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” diyen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, ‘Türk dünyası olarak nerede olursa olsun daima hakkı, hakkaniyeti ve adaleti savunacağız.” diye konuştu.
Bakan Tunç, Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı olarak yargıyı ilgilendiren tüm alanlarda her türlü işbirliğine hazır olduklarını dile getirerek “‘Birliğimiz gücümüzdür’ şiarıyla Türk dünyasını her alanda kuvvetli kılmayı, daha dirençli ve dayanıklı hale getirmeyi hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Kazakistan Adalet Bakanı Azamat Yeskarayev’in ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Azerbaycan Adalet Bakanı Farid Ahmedov, Kırgızistan Adalet Bakanı Ayaz Baetov, Özbekistan Adalet Bakanı Akbar Taşkulov ile TDT Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev katıldı.
TDT Adalet Bakanlıkları arasında işbirliğinin geliştirilmesi için perspektiflerin belirlenmesi ve sistemlerinin dijitalleştirilmesi konularının masaya yatırıldığı toplantıda bakanlar, TDT Adalet Bakanları 1. Konseyinin Astana Bildirisi’ni imzaladı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.