Türk İş Dünyası - 2008

DÜNYA

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye bu büyük afetin de üstesinden gelerek, hedeflerine doğru ilerlemeye devam edecektir”

Genç Gazeteciler

Haber Burada

Tarih

Kilis’te depremzedelerle iftar sofrasında bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, iftar yemeği sonrası yaptığı konuşmada, “Ümidimiz ve beklentimiz odur ki; Türkiye bu büyük felaketin de üstesinden gelerek, hedeflerine doğru ilerlemeye devam edecektir. Sadece bu topraklardaki bin yıllık mazisinde nice saldırıyı savuşturan, nice yıkımın altından kalkan milletimiz, bu sancılı günleri de geride bırakacaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan ile Kilis Cumhuriyet Meydanı’nda şehit aileleri, gaziler ve depremzedelerle iftar yaptı.

Konuşmasına alandakileri selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu gönül sofrasında bizleri buluşturan, hasret gidermemize, hasbihal etmemize, kucaklaşmamıza vesile olan herkese teşekkür ediyorum. Bir kelam-ı kibar olarak, ‘Muhabbetten Muhammed oldu hasıl, Muhammed’siz muhabbetten ne hasıl?’ der. Dolayısıyla bu iftar sofrasını, bir muhabbet sofrası olarak görüyorum. Bugün bir kez daha sizlerle beraber olmanın bahtiyarlığı içindeyiz. Cumhur İttifakı olarak, gerek Devlet Bey, gerek Fatih Bey, tüm heyetimizle birlikte sizlerle bir arada olmak bizlere ayrı bir güç, ayrı bir mutluluk veriyor” ifadelerini kullandı.

Programda, şehit ve gazi aileleri olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hep beraber bir arada olmanın kendilerine farklı bir güç kattığını belirterek, konuşmasına şöyle devam etti: “Her birinize iftar soframızı onurlandırdığınız için şükranlarımı sunuyorum. Ramazanın en güzel yanlarından birisi, zengin, fakir ayrımı olmaksızın bir araya gelmek, işte bu ayrımların ortadan kalktığı iftar sofralarıdır. Bugün aynı masanın etrafında oturan insanlar olarak sadece iftarımızı ve iftarlıklarımızı paylaşmıyoruz. Aynı zamanda bizler ortak bir kaderi, ortak bir geleceği de paylaşıyoruz. Rabbim dayanışmamızı, yol arkadaşlığımızı daim eylesin diyorum. Diğerleri ne yaparsa yapsın, hangi sahte gündemlerin peşinde koşarsa koşsun, biz her günümüzü deprem öncelikli meselelerle geçiriyoruz. İçinde bulunduğumuz mübarek günlerin feyzinden ve bereketinden de istifade ederek, yaralı gönüllere şifa olmaya çalışıyoruz.”

“DEVLET KURUMLARIMIZ VE BELEDİYELERİMİZ SİZLERİ YALNIZ BIRAKMAYACAK”

Geçen hafta Hatay ve Kahramanmaraş’ta, bu hafta önce Adıyaman’ı, ardından da Gaziantep’i ziyaret ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi de bir kez daha hem acınıza hem ramazan sevincinize ortak olmak hem de sizlere yalnız olmadığınızı hissettirmek için Kilis’teyiz. 11 vilayetimizin, 11’ini de tamamlayacağız. Diğer kalan 6 vilayetimizi de dolaşarak bütün depremzede kardeşlerimizle bir arada olacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kilislilere, insanlık tarihinin en büyük tabii afetlerinden 6 Şubat depremleri dolayısıyla bir kez daha geçmiş olsun dileklerini ileterek, depremde vefat edenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır, yaralılara acil şifalar niyaz ettiğini belirtti.

Depremde, Kilis’te 5 bin 41 bağımsız bölümden oluşan 3 bin 40 binanın yıkık, ağır ve orta hasarlı olarak kullanılamaz hâle geldiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremden 3 gün sonra Kilis’e yaptıkları ziyarette, depremin yol açtığı tahribatı bizzat yerinde gördüklerini söyledi.

Devletin tüm kurumlarını seferber ederek, arama-kurtarmadan acil barınma ihtiyaçlarının giderilmesine her alanda Kilislilerin yanında olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bakan arkadaşlarımızı süratle ilimize görevlendirmek suretiyle ilk günden itibaren çalışmaların koordinasyonunu Kilis’te de Ticaret Bakanımla yürüttük. Belediyelerimizin imkânlarını ve personellerini bölgeye toplayarak, altyapı ve üstyapı sorunlarının çözülmesini temin ettik. AFAD ve Kızılay ile iş birliği içinde belediyelerimiz çalışmalarına kesintisiz devam ediyor. Kilis’te hayat tekrar eski düzenine kavuşuncaya kadar devlet kurumlarımız ve belediyelerimiz sizleri yalnız bırakmayacak. Vakıf ve derneklerimizin de sahada fedakârca koşturduklarını görüyor, Allah hepsinden razı olsun diyoruz.”

Devlet-millet-sivil toplum sırt sırta vererek yaraları en kısa sürede hep birlikte saracaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sadece yıkılanı yapmakla yetinmeyecek, Kilis’i eskisinden çok daha güçlü ve bayındır bir şekilde yeniden ayağa kaldıracağız. Bununla ilgili adımları atmaya zaten başladık. Kilis dahil birçok ilimizde hasar tespit faaliyetlerinden enkaz kaldırmaya tüm çalışmalar hızla yürüyor. Deprem konutlarımızın inşası noktasında, zemin etütleri biten yerlerde temelleri atıyoruz. Depremzedelerimizi bir an önce içinde huzurla yaşayacakları, kendilerini emniyette hissedecekleri kalıcı konutlara kavuşturmak istiyoruz.” dedi.

“KÖY EVLERİNİN BİR KISMINI BAYRAMA KADAR YETİŞTİRME DURUMUMUZ OLABİLİR”

Kilis’te 1643 afet konutu ve 2 bin 628 köy evi inşa edeceklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehrimizde yapılacak toplam mesken sayısı 4 bin 271’i buluyor. Bunlardan 649 konutun temelini bugün attık, 486 köy evimizin ihalesini de yaptık. Böylece afet bölgesinde toplam 67 bin 50 konut ve köy evinin yapım süreci başlamış oldu.” bilgisini verdi.

Kilis ile depremden etkilenen 11 şehirde 319 bin konut, toplamda ise 650 bin konut inşa edeceklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İnşallah bu konutların 319 binini bir sene içerisinde bitirip, hak sahiplerine teslim edeceğiz. Köy evlerinin bir kısmını belki de bayrama kadar inşallah yetiştirme durumumuz olabilir. Bu konuda Bakanımız çok kararlı, işi takip ediyor. Milletimize sözümüzü tutabilmek için deprem bölgesinde ülke tarihimizin en büyük inşa ve ihya seferberliğini başlattık. İş makinalarımız, kamyonlarımız, kepçelerimiz, beton mikserlerimizin yanı sıra mühendislerimiz, mimarlarımız, şehircilik uzmanlarımız, ustalarımız, işçilerimiz canla-başla çalışıyor.”

Her geçen gün ve saat, enkazlar kaldırılıp inşaatlar başladıkça, umutların da yeniden filizlendiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çalışmalarımızı, şehirlerin demografisini, sosyolojisini, tarihini, sanatını, kültürünü, sanayisini, mimari yapısını koruyacak bir anlayışla yürütüyoruz. Özellikle bu süreçte yatay mimari ilkemizden asla taviz vermiyoruz, vermeyeceğiz. Konutlarımız, zemin artı 3 veya 4 katı kesinlikle geçmeyecektir” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önce başlattıkları sosyal konutların yapımının da aynı şekilde hızla devam ettiğini söyleyerek, “Kilis’te bugüne kadar 1929 sosyal konut inşa ettik. ‘İlk Evim İlk İş Yerim’ kampanyası kapsamında Kilis’te 550 konut ve 3 bin konut amaçlı arsayı milletimizin hizmetine sunuyoruz. Her bir depremzede kardeşimizi yuva sahibi yapana kadar inşaatlarımızı hız kesmeden sürdüreceğiz.” diye konuştu.

“KİLİS’İ HER TÜRLÜ AFETE KARŞI DAHA DİRENÇLİ HÂLE GETİRECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişte maruz kaldığı onca haksız eleştiriye rağmen depremden alnının akıyla çıkan TOKİ’nin, inşaat projelerinin lokomotif kurumu olacağını vurgulayarak, “TOKİ’mizin de katkısıyla Kilis’i, inşallah hep birlikte her türlü afete karşı daha dirençli hâle getireceğiz” dedi.

Kur’an-ı Kerim’de “her zorlukla beraber muhakkak bir kolaylığın olduğunun” müjdelendiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Deprem felaketi sebebiyle yaşadığımız zor günlerin, Allah’ın takdiriyle ülkemiz ve milletimiz için hayra tebdil olacağına inanıyorum. Ümidimiz ve beklentimiz odur ki Türkiye bu büyük afetin de üstesinden gelerek, hedeflerine doğru ilerlemeye kararlılıkla devam edecektir” diye konuştu.

Hazreti Mevlana’nın veciz ifadelerinde dile getirdiği “kadim hakikatin” bir kez daha tecelli edeceğinden şüphe duymadıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ne diyordu Mevlana, ‘Ümitsizliğin ardında nice ümitler var/Karanlığın ardında nice güneşler var.’ Allah’ın izniyle karanlığın ardındaki güneşler çok yakında doğacaktır. Sadece bu topraklardaki bin yıllık mazisinde nice saldırıyı savuşturan, nice yıkımın altından kalkan milletimiz, bu sancılı günleri de geride bırakacaktır. Milletin sıkıntısını ikbal kapısı gören kifayetsizlere aldırmadan, biz tedbire sarılıp takdire teslim olarak, afetle mücadelemizi yürüteceğiz. Bu süreçte ülkemizin hızlı karar alan, bunları başarıyla uygulayan dirayetli ve güçlü bir yönetime ihtiyacı bulunuyor. Daha bir masa etrafına toplanmış 7-8 kişiyi idare edemeyenlerin, 85 milyon vatandaşıyla tüm Türkiye’yi idare etmesi beklenemez. Hele hele teröristlerle el ele, omuz omuza, kucak kucağa dolaşanların benim ülkeme, Kilisime verebileceği hiçbir şey yoktur. Bunları nasıl Cudi’de nasıl Gabar’da nasıl Tendürek’te nasıl Besler Deresi’nde gömdüysek, Allah’ın izniyle 14 Mayıs’ta da siz, biliyorum ki sandığa gömeceksiniz.”

“TERÖR YANDAŞLARIYLA MÜCADELEMİZİ SONUNA KADAR SÜRDÜRECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ne fuzuli tartışmalarla boşa harcayacak vakti ne de birilerinin keyfini bekleyecek sabrı olduğuna işaret ederek, “Bilhassa depremin yıktığı şehirlerimizin konutuyla sanayisiyle tarımıyla turizmiyle altyapısı ve üstyapısıyla yeniden ayağa kaldırılması gerekiyor. Türkiye’yi ve deprem bölgesindeki şehirlerimizi sürekli kavga eden, sürekli birbirlerinin kuyusunu kazan, ruhsuz, ufuksuz, vizyonsuz bir kumar masasının kaprislerine terk edemeyiz. Sizlerden 14 Mayıs’ta iradenize ve geleceğinize sahip çıkmanızı özellikle istirham ediyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kilis’in bugüne kadar olduğu gibi 14 Mayıs’ta da Türkiye, Türkiye’nin aydınlık yarınları, huzur, kalkınma ve refah için yine en doğru kararı vereceğine olan inancını da dile getirdi.

Bugün şehadetinin 8’inci yıl dönümü olan Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ı bir kez daha rahmetle yâd ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Rabbim kahraman savcımızın mekânını cennet, makamını ali eylesin. Şehit savcımızı alçakça katleden zihniyetle bu zihniyetin destekçileriyle ve eli kanlı katilleri meşrulaştırmaya çalışan terör yandaşlarıyla mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Mevla yar ve yardımcımız olsun diyorum. Rabbim bizleri bir daha böyle musibetlerle karşı karşıya bırakmasın.”

DÜNYA

“Günü kurtarmak yerine, enflasyonu düşürerek kalıcı refah artışını sağlayacağız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı

Genç Gazeteciler

Haber Burada

Tarih

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “Emeklilerimiz başta olmak üzere enflasyonun ücretli kesimde yol açtığı sıkıntıları yakinen biliyoruz. Bu konuda tavrımız palyatif tedbirlerle günü kurtarmak yerine enflasyonu düşürerek kalıcı refah artışını sağlamaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.

Toplantıda ele alınan konulara ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ebedi azaptan kurtuluş olan bir Ramazan-ı Şerifi, bayramı geride bıraktık. Rahmet, bereket ve yardımlaşma ayı olan Ramazan-ı Şerifin manevi iklimini en güzel şekilde teneffüs etmek için hep birlikte gayret gösterdik. Ramazan Bayramı’nı da ruhuna uygun şekilde kırgınlıkları giderdiğimiz, birlik ve beraberliğimizi perçinlediğimiz bir kardeşlik şölenine dönüştürdük.

Rabbimden bizleri sağlık ve huzur içinde daha nice Ramazan-ı Şeriflere ve bayramlara ulaştırmasını niyaz ediyorum.

İdari izinle birlikte dokuz güne çıkardığımız bayram tatili boyunca tüm Türkiye genelinde ciddi bir insan ve araç trafiği yaşandı, kara, hava ve demir yollarımızı kullanan kişi sayısı 120 milyonu geçti. Gerek yollarımızın kalitesi, gerekse emniyet birimlerimizin aldığı tedbirler sayesinde bu yoğun süreci geçmiş yıllara göre az bir kayıpla atlattık. Muhalefetten gelen eleştirilere rağmen hizmete aldığımız köprülerin ve otoyollarımızın trafiği ne kadar rahatlattığını bir kez daha görmüş olduk. Sadece Osman Gazi Köprümüzden 5 Nisan-14 Nisan arasında geçen araç sayısı 941 bini aştı. İstanbul Havalimanı’nda 2 milyon 213 bin yolcuya hizmet verildi. Antalya Havalimanımız 14 Nisan Pazar günü 11 bin 260 yolcuyla 2024’ün en yüksek rakamına ulaştı. Yüksek hızlı trenlerle 1 milyon insanımız seyahat etti. Benzer rakamlar diğer ulaştırma projelerimiz için de geçerlidir.

Kamu-özel iş birliğiyle devletin kasasından tek kuruş çıkmadan hayata geçirdiğimiz projelerimizin milletimizin hayatını kolaylaştırma yanında ülkemiz ekonomisine de katkı sağlamasından memnuniyet duyuyoruz.

ANTALYA’DAKİ TELEFERİK FACİASI

Bayramın üçüncü günü Antalya’da meydana gelen teleferik faciasıyla hepimizin yürekleri dağlanmıştır. Bir vatandaşımızın hayatını kaybettiği, 17 vatandaşımızın yaralandığı bu elim kazada 174 insanımız da kabinlerde saatlerce mahsur kaldı. AFAD ve Silahlı Kuvvetlerimiz başta olmak üzere devletimizin birimlerinin yoğun gayretleri neticesinde 23 saat süren bir tahliye operasyonuyla 174 vatandaşımızın tamamını burunları kanamadan kurtardık.

Kurtarma çalışmalarını gece-gündüz demeden büyük bir titizlikle sürdüren 2 bin 200’den fazla personelimizin her birine buradan teşekkür ediyorum.

Kurtarılan vatandaşlarımıza tekrar geçmiş olsun diyor, yaralılarımıza Rabbimden acil şifalar diliyorum.

“ANTALYA VE BEŞİKTAŞ’TAKİ CİNAYETLERİN FAİLLERİNİN YARGIYA HESAP VERMESİ İÇİN ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPACAĞIZ”

Yaşanan olayla ilgili ihmali, kusuru ve sorumluluğu olanlara dair yargımız süratle harekete geçmiş, bilirkişi oluşturarak bir ön rapor hazırlanmıştır. Soruşturma kapsamında özellikle bu hattı işleten firma ile bakımdan sorumlu firma yetkililerinin aralarında yer aldığı beş kişi tutuklanmış, sekiz şüpheli hakkında adli kontrol kararı verilmiştir.

Ana muhalefet partisi yöneticilerinin ve medya organlarının daha olayın ilk anından itibaren hadiseyi sulandırma, devletin diğer kurumlarını töhmet altında bırakarak asıl sorumluları koruma çabaları gözlerden kaçmamıştır. Maalesef aynı vicdansızlığın bayramdan hemen önce Beşiktaş’ta yaşanan yangın faciasıyla ilgili de sergilendiğini gördük. İhmaller ve skandallar zincirinin bir sonucu olarak rızkının peşindeki 29 emekçi kardeşimiz İstanbul’un göbeğinde hayatını kaybetti. Ancak, ne sendikalardan, ne basın yayın kuruluşlarından, ne de muhalefet cephesinden kayda değer hiçbir tepki gelmedi. Güya hak, hukuk ve adalet adına Van’a koşanlar, Beşiktaş’ta göz göre göre can veren işçiler için tek bir adım dahi atmadılar. Bunun adı sadece vicdansızlık değil, aynı zamanda ikiyüzlülüktür. Hiç kimse siyasi kimliğini öne sürerek sorumluları adaletten kaçıramaz. Hem Antalya’daki, hem de Beşiktaş’taki cinayetlerin faillerinin yargıya hesap vermesi için üzerimize düşeni yapacağımızın bilinmesini özellikle istiyorum.

Birilerinin ihmali veya sorumluluğu dolayısıyla benzer acıların tekrar yaşanmaması için Çalışma, Turizm ve İçişleri bakanlıklarımız vasıtasıyla tedbirlerimizi ve denetimlerimizi daha da yoğunlaştıracağız.

Bu vesileyle, trafik kazalarında ve her iki faciada hayatını kaybeden insanlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.

“TÜRKİYE, BİR SEÇİMİ DAHA ANLININ AKIYLA DÜNYAYA ÖRNEK OLACAK BİR OLGUNLUKLA GERÇEKLEŞTİRMİŞTİR”

Yüksek Seçim Kurulu’nun 2 Ocak tarihli açıklamasıyla başlayan 31 Mart mahallî idareler seçim maratonunu hamdolsun suhuletle tamamladık. Seçimlerin huzur içerisinde en ufak bir şaibeye mahal vermeden neticelenmesi, demokrasimizin kazanç hanesine yazılmıştır.

Bu başarı tablosunun oluşmasında hizmeti geçen her kademedeki kamu görevlilerini ve siyasi partilerimizi tekrar tebrik ediyorum.

Milletin takdiriyle göreve gelen belediye başkanlarına, meclis üyelerine ve muhtarlarımıza muvaffakiyetler temenni ediyorum.

Seçimler sonrasında muhalefet partilerinin bir kısmının sergilediği sorumlu ve ağırbaşlı tavrı takdirle karşıladığımızı ifade etmek isterim. Yarınki grup toplantımızda seçim sonuçlarını tüm yönleriyle kapsamlı bir şekilde değerlendireceğiz.

Burada bir hususa değinmekte fayda görüyorum. Bir süredir istisnasız her seçim öncesinde tedavüle konulan son seçim propagandasının 31 Mart’la beraber tamamen safsatadan ibaret olduğu anlaşılmıştır. Türkiye, tüm menfi kampanyalara rağmen bir seçimi daha anlının akıyla dünyaya örnek olacak bir olgunlukla gerçekleştirmiştir. 31 Mart seçimleri son 22 yıldaki 18. demokrasi bayramı olarak siyasi tarihimize geçmiştir. 31 Mart seçimlerinin ilk kazanını sandıktır, sandığın namusu ve itibarıdır. Rüştünü, gücünü ve yetkinliğini tartışmasız bir şekilde tekrar ispat eden Türk demokrasisi bu seçim sürecinin en büyük galibidir. Bunu ülkemiz, milletimiz ve gelecek kuşaklar adına kıymetli bir kazanım olarak görüyorum. Muhalefetin de artık bu konuda gerekli dersi çıkaracağını, bir daha böyle temelsiz, basit ve demokrasimize faydadan çok zarar veren argümanların arkasına sığınmayacağını ümit ediyorum.

“14-28 MAYIS SEÇİMLERİYLE PARLAMENTER SİSTEME GERİ DÖNÜŞ TARTIŞMALARI KAPATILMIŞTIR”

Hükûmet ve siyaset kurumu olarak son 21 yıldır olduğu gibi gelecekte de demokrasimizin standartlarını yükseltmeye devam edeceğiz. Bu irademizin yakın zamandaki en net tezahürü bugün yedinci yıl dönümünü idrak ettiğimiz 16 Nisan halk oylamasıdır. Türkiye, 16 Nisan halk oylamasıyla yaklaşık 200 yıllık bir tartışmaya nihai noktayı koymuş, yönetim modeli tercihi Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nden yana olmuştur. 16 Nisan halk oylaması modern dönem siyasi tarihimizin en büyük millî irade devrimlerinden biri olarak demokrasi mücadelemizde yerini almıştır.

14-28 Mayıs seçimleriyle de parlamenter sisteme geri dönüş tartışmaları bir daha açılmamak üzere yine milletimiz tarafından kapatılmıştır. Siyaset kurumunun eskiye dönüş tartışmalarıyla vakit kaybetmek yerine, mevcut sistemin daha da iyileştirilmesine mesai harcamasının Türkiye için çok daha faydalı olacağına inanıyorum. Böyle bir adım atılması halinde uygulamadaki altı yıllık tecrübeler ışığında biz de bu sürece gerekli katkıyı sunmaktan memnuniyet duyarız.

“EKONOMİ, DEPREM, TERÖRLE MÜCADELE BAŞTA OLMAK ÜZERE ACİL SORUNLARIMIZA ODAKLANDIK”

Ülkemizin son 10 ayına damga vuran seçim gündeminin geride kalmasıyla birlikte tüm -özellikle bunu söylüyorum- seçim tarihi boyunca gidiş-gelişler artık asıl meselelere son verilme dönemidir. Ekonomi, güvenlik, deprem, hak ve özgürlükler ile terörle mücadele başta olmak üzere acil sorunlarımıza odaklanmış bulunuyoruz. Kovid-19 salgınıyla başlayan, sonrasındaki gelişmelerle derinleşen küresel ekonomik kriz özellikle enflasyon boyutuyla halen devam ediyor. Üretim, istihdam, yatırım ve enflasyonu kontrol altına alma konusunda gelişmiş ekonomiler dâhil hemen herkes ciddi sıkıntılar yaşıyor. Türkiye olarak yakın çevremizdeki gerilimlerin ve çatışmaların da etkisiyle bu olumsuzlukların yansımalarını maalesef biz de hissediyoruz. Bir taraftan her gün bir yenisi patlak veren bölgesel krizleri yönetirken, diğer taraftan da ekonomideki yol haritamıza sıkı sıkıya bağlı kalıyoruz.

Geçen sene uygulamaya koyduğumuz Orta Vadeli Programın müspet sonuçlarını görmeye başladık. 2023 yılını yüzde 4,5’luk büyüme oranıyla kapattık. Tarihimize ilk kez millî gelirde 1,1 trilyon doları, kişi başına düşen gelirse ise 13 bin doları aşmış olduk. Satın alma gücü paritesine göre dünyanın en büyük 11’inci ekonomisiyiz. 2024’ün ilk çeyreğine ait veriler net ihracatın büyümemize önemli katkı sağladığını ortaya koyuyor. 2024 yılının Ocak-Mart arasında ihracat bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 3,6 oranında artışla 63,7 milyar dolara yükseldi. Mart ayı ihracatımız ise 22 milyar 578 milyon doları buldu. Bu rakamla en yüksek üçüncü Mart ayı ihracat değerine ulaştık. İthalatta Ağustos ayından bu yana aylık azalış trendi devam ediyor. İhracatın ithalatı karşılama oranı bir önceki yılın aynı ayına göre 1,3 puan artışla yüzde 75’i yakaladı. İhracatın da pozitif etkisiyle büyüme oranımızın yılsonunda yüzde dörde yaklaşacağına inanıyoruz. Özellikle istihdam piyasamız güçlü bir ivme gösteriyor. Dün açıklanan Şubat ayı rakamlarına göre istihdam mevsim etkilerinden arındırıldığında yıllık bazda 1 milyon 156 bin artışla 32,4 milyona ulaştı. İşsizlik oranı ise, yüzde 8,7 olarak gerçekleşti. Tüm dünya gibi bizim de temel sorunumuz, hayat pahalılığıyla katmerleşen enflasyon baskısıdır.

ENFLASYONLA MÜCADELE

Emeklilerimiz başta olmak üzere enflasyonun ücretli kesimde yol açtığı sıkıntıları yakinen biliyoruz. Bu konuda tavrımız palyatif tedbirlerle günü kurtarmak yerine, enflasyonu düşürerek, kalıcı refah artışını sağlamaktır. Kendimiz bedel ödesek dahi ülkemize, milletimize ve gelecek nesillere bedel ödetecek her türlü popülist adımdan uzak durduk, duracağız. Abuk sabuk vaatlerin adeta havada uçuştuğu 31 Mart seçim sürecinde maruz kaldığımız onca baskıya rağmen, seçim ekonomisi uygulamayarak milletimize karşı sorumluluğumuzu yerine getirdik. Bu kararlı duruşumuzun Türkiye ve Türk ekonomisi için ne kadar kıymetli olduğunu inşallah zamanla hep birlikte daha da iyi göreceğiz. Yıllık enflasyonun senenin ikinci yarısından itibaren piyasa beklentileriyle de uyumlu bir şekilde düşüşe geçmesini bekliyoruz. Uyguladığımız politikaların etkisiyle cari açıkta daralma başladı. Ocak ayında yıllık cari açık geçen seneye kıyasla 15 milyar dolar azalarak 37,5 milyar dolara geriledi. Altın ve enerji hariç tutulduğunda 34,6 milyar dolarlık cari fazla gerçekleşti. Olağanüstü bir durum olmaması halinde sene sonunda cari açığın millî gelire oranla yüzde 2,5 seviyesinde gerçekleşmesini öngörüyoruz. Kendi enerji kaynaklarımızı devreye aldıkça inşallah bu oranlar daha da iyileşecek.

Gabar petrolü ve Karadeniz doğal gazı keşiflerimizle uzun yıllar sonra bu sektörde ilk defa özgüven kazandık. Bayramın ikinci günü Gabar’daki petrol üretiminde günlük 40 bin varilin üzerine çıkmayı başardık. 2024 sonu hedefimiz günlük 100 bin varile ulaşmak, bunun için de gece-gündüz demeden çalışıyoruz. Van ve Hakkâri’deki yeni kuyularımızda yapacağımız keşiflerle üretim rakamlarını çok daha yukarılara taşıyacağız. Yeni dönemde Orta Vadeli Programımızı güçlendirecek adımlar atacağız. Ekonomi ekibimiz bununla ilgili hazırlıklarını yaptı, inşallah çok yakında bunları kamuoyuyla paylaşacağız. Orta Vadeli Programın güçlendirilmesinde üç temel önceliğimiz bulunuyor. Bunlar kamuda tasarrufları arttırmak, yatırımların öncelik haline getirmek, yapısal reformlara hız kazandırmaktır. Türkiye’nin geleceği hep vurguladığım gibi; yatırım, üretim, istihdam ve ihracatla şekillenecektir. Büyüme potansiyelimizi güçlendirmenin yolu verimliliği ve rekabeti arttırmaktan, yüksek katma değere odaklanmaktan geçiyor. Savunma sanayinde yakaladığımız ivmeyi diğer alanlara da teşmil ederek inşallah hedeflerimize ulaşacağız.

Dünya savaşların, çatışmaların, siyasi ve ekonomik krizlerin, sosyal çalkantıların kıskacında adeta kıvranırken hamdolsun Türkiye bölgesinin istikrar adası olma vasfını korumaktadır. Bunun gerisinde ise dış politikada takip ettiğimiz dengeli ve ilkeli siyaset ile savunma sanayii alanında elde ettiğimiz tarihî başarılar vardır. Gazze krizinin ilk gününden itibaren ateşin bölgeye yayılma riskine dikkat ettik. Bir taraftan akan kanın durması, diğer taraftan bölgeye insani yardımların ulaştırılması için çabalarken gerilimin daha fazla tırmanmaması için de her seviyede yoğun gayret gösterdik. Türkiye, bugün yola çıkan 3 bin 774 tonluk dokuzuncu iyilik gemisiyle birlikte Gazze’ye en fazla insani yardım yapan ülke konumunu perçinlemiştir. 7 Ekim’den sonra İsrail’e yönelik ihracat kısıtlamasına öncülük eden ülke Türkiye’dir. Bu hakikate rağmen hükûmetimiz maalesef çok haksız, insafsız, buram-buram fırsatçılık kokan ithamlara maruz kalmıştır. Özellikle böyle olmadığını bal gibi bildikleri halde jet yakıtı konusunda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne iftira atanları asla ve asla unutmayacağız. Türkiye, katliamların çok öncesinde İsrail’e askerî amaçla kullanılabilecek hiçbir malzemenin satışına izin vermemiştir. Zaman geçtikçe bu ahlaksız kampanyaların arkasında hangi hesapların ve odakların bulunduğu elbette ortaya çıkacaktır. Biz doğru bildiğimiz, hak bildiğimiz, ülkemiz ve bölgemiz için en hayırlı olan yolda yürümekten geri durmayacağız. 13 sene önce çatışmalar ilk başladığında Suriyeli komşularımıza nasıl kucak açtıysak, Ukrayna’daki savaştan kaçanlara nasıl sırtımızı dönmediysek, Irak’ta DEAŞ terörü estirdiğinde nasıl imkânlarımızı seferber ettiysek, Sudan’daki kardeş kavgasını bitirmek için nasıl kendimizi paraladıysak, Gazze krizinde de kardeşlik vazifemizi hakkıyla yerine getirmeye devam edeceğiz.

“İRAN’LA YAŞANAN GERİLİMİN MÜSEBBİBİ NETANYAHU VE GÖZÜNÜ KAN BÜRÜMÜŞ YÖNETİMİDİR”

Son yedi aydır önüne geçmek için uğraştığımız tehlikelerin peyderpey gerçekleşmeye başladığını görüyoruz. Hafta sonu yaşanan hadiseler hem Batının çifte standartlı tutumunu, hem de tüm bölgeyi sarabilecek bir savaş ihtimalinin çok uzak olmadığını göstermiştir. Son olayda problemin kaynağı doğru tespit edilmelidir. Sadece 13 Nisan gecesine bakarak bir değerlendirmede bulunmak hakkaniyetli, adaleti ve ilkeli bir tavır olmayacaktır. 7 Ekim’den bu yana İsrail Hükûmeti ateşi bölgeye yaymak için provokatif adımlar atmaktadır. İsrail’in uluslararası hukuku ve Viyana Sözleşmesi’ni çiğneyerek Şam’daki İran Büyükelçiliği’ni hedef alması bardağı taşıran son damla oldu. İsrail yönetiminin uluslararası teamülleri ayaklar altına alan hoyratlığına birkaç ülke dışında tepki veren çıkmadı. Aylardır İsrail’in saldırgan tutumuna ses çıkartmayanlar, İran’ın cevabı karşısında hemen kınama yarışına girdiler. Oysa burada öncelikle kınanması, telin edilmesi gereken Netanyahu’nun ta kendisidir. Gazze’de kadın, çocuk, bebek, sivil demeden 34 binden fazla masumu katleden, haber yapma dışında hiçbir gayesi olmayan basın mensuplarını öldüren, okulları, kiliseleri, camileri, mülteci kamplarını hatta yardım malzemesi almak için sıra bekleyen insanları bombalayan tam 193 gündür tüm dünyanın gözleri önünde soykırım uygulayan tüm bunlarla birlikte kamuoyu baskısını azaltmak için her türlü şımarıklığı sergileyen Netanyahu’dan başkası değildir. Netanyahu siyasi ömrünü uzatmak adına hem kendi vatandaşlarının hem de tüm bölge halklarının canını tehlikeye atmaktadır. Şurası tartışmasız bir gerçektir: 13 Nisan gecesi yüreklerimizi ağzımıza getiren gerilimin birinci müsebbibi Netanyahu ve gözünü kan bürümüş yönetimidir. Bu gerçeği kabullenmeden yapılan açıklamaların tansiyonu düşürmek adına hiçbir fayda geçirmeyeceği kanaatindeyiz. Türkiye olarak özellikle son iki gündür Gazze’deki katliamların geri plana itilmemesi için temaslarımızı daha da artırdık.

Dışişleri Bakanımız Amerikalı, İranlı, İngiliz, Ürdünlü muhataplarıyla ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’yle görüştü. Bizim de dün Katar Emiri Şeyh Temim’le bir telefon görüşmemiz oldu. İnşallah telefon diplomasimize bu hafta boyunca devam edeceğiz. Tüm tarafların şu hakikatin idrakinde olması gerekiyor: Gerilimde sürekli el yükselterek hiçbir yere varılmaz. Ateşe körükle gitmenin de, Netanyahu yönetimini sürekli şımartmanın da hiç kimseye hayrı dokunmaz. Tüm aktörleri artık saldırılara son vermeye ve sorumluluk içinde hareket etmeye davet ediyoruz. Gazze’de zulüm ve soykırım durmadıkça bölgemizin yeni gerilimlere gebe olduğu açıktır. 193 gündür ortada tek bir mağdur vardır o da mazlum Gazze halkıdır. İslam âlemi ve Arap Ligi başta olmak üzere sorumluluk sahibi herkes artık seslerini daha fazla yükseltmelidir. Biz bu amaçla tüm kapıları zorlamaya, elimizden gelen her şeyi yapmaya devam edeceğiz.

“SAVUNMA SANAYİNDE TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE HEDEFİNE ULAŞINCAYA KADAR DURMADAN MÜCADELE EDECEĞİZ”

Son hadiselerde insansız hava araçları başta olmak üzere savunma sanayii alanındaki atılımlarımızın önemini bir kez daha gördük. Göreve geldiğimizde yüzde 80’ler düzeyinde olan dışa bağımlılığımızı bugün yüzde 20’lere indirmiş bulunuyoruz. Bundan yaklaşık 16-17 sene önce İsrail’den hangi zor şartlarda insansız hava araçları temin ettiğimizi o günleri hatırlayanlar çok iyi biliyor. Ciddi rakamlar ödeyerek bin bir nazla ülkemize satılan heronlar sürekli arızalanmaları sebebiyle tam manasıyla bize bir fayda sağlamadı. Sadece insansız hava araçlarında değil, tabanca dâhil her türlü silah ve mühimmatta başkalarına bağımlı olmanın sıkıntısını çok çektik. Öyle günler oldu ki ücretini peşin ödediğimiz silahlar bile teslim edilmedi. Suriye’ye yönelik harekâtlarımızda müttefiklerimizin ambargosuna maruz kaldık.

Burada şunu açık ve net ifade etmek isterim: Şayet biz kendi göbeğimizi kendimiz kesme iradesi göstermeseydik bugün aynı sorunları hâlen yaşıyor olurduk. 850’i aşkın savunma sanayii projesi ve 90 milyar dolarlık proje hacmiyle bu alanda kendi kendine yeten bir ülke konumuna ulaştık. TB-2 AKINCI, ANKA ve AKSUNGUR Silahlı İnsansız Hava Araçlarımız ile SİHA teknolojisinde dünyada ilk üç ülke arasındayız. Yakın çevremizdeki savaşların vazgeçilmez unsuru olan kamikaze İHA’lar da savunma sanayii şirketlerimiz tarafından üretiliyor. Savunma sanayii ürünlerimizi ihraç ettiğimiz ülke siyası 185’e çıktı. İHA ve SİHA’lar kara araçları, deniz platformları başta olmak üzere ihraç edilen ürün çeşidi ise 230’u buldu. 2012’den bugüne kadar toplam 50 ülkeyle 770 adet insansız hava aracı için sözleşme imzaladık. Sadece 2023 yılı İHA ihracatımızın toplam tutarı 1,8 milyar dolara ulaştı. Bir dönem tabanca dahi verilmeyen ülkemiz 110’dan fazla ülkeye yüksek kaliteli hafif silahlar ve tabanca ihraç ediyor.

Geçtiğimiz Şubat ayında beşinci nesil savaş uçağımız KAAN ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi. KIZILELMA ve ANKA-3 ile artık bu alanda farklı bir lige yükseliyoruz. Bundan on sene, on beş sene, yirmi sene önce tohumlarını serptiğimiz projelerin hamdolsun bugün meyvelerini toplamaya başladık. Türkiye’nin gurur kaynağı olan savunma şirketlerini ahlaksızca hedef alınmasının gerisinde işte bu eşsiz başarı hikâyesi vardır. Zihni sömürge hâline getirilmiş beşinci kol elemanları yerli ve millî firmalarımıza ülkemizin yüz akı teknoloji projelerine saldırarak iplerini ellerinde tutanlara karşı diyet borçlarını ödemeye çalışıyor. Maalesef ülkemizde muhalefet aktörleri de bunlara destek veriyor, sahip çıkıyor, müfterilerin gönüllü avukatlığını üstleniyor. Savunma şirketlerimize yönelik bu hayâsız akınlar karşısında elbette biz teslim olmayacak, asla geri adım atmayacağız. Terör örgütlerine nefes aldırmayan, güvenlik güçlerimizin eli, kolu, gözü olan, Türkiye’nin itibarını ve nüfuz alanını artıran, Türk ekonomisine katma değer üreten, hâsılı her alanda iftihar vesilemiz olan şirketlerimizin yanında olmayı kararlılıkla sürdüreceğiz. Savunma sanayinde tam bağımsız Türkiye hedefine ulaşıncaya kadar durmadan, dinlenmeden mücadele edeceğiz.”

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

Yenilenebilir Enerji, Enerjide Tam Bağımsızlığımızın Anahtarı Olacak

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar

Genç Gazeteciler

Haber Burada

Tarih

Türkiye, bayramın üçüncü günü elektrik üretiminde yeni bir rekor kırdı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “12 Nisan’da günlük elektrik üretiminin yüzde 78,5’ini yenilebilir kaynaklardan sağladık” dedi. Bakan Bayraktar, yenilenebilir enerjinin Türkiye’nin cari açık ve iklim değişikliğiyle mücadelesinde kilit rol üstlendiğinin altını çizdi.

Yeni Rekor Geldi

Özellikle yılın ilk 3 ayında yaşanan etkili yağışlar, barajlardaki doluluk oranlarını yükseltince elektrik üretiminde hidrolik kaynakların payı arttı. Tüm yurtta güneşli geçen bayram tatilinde bazı bölgelerde rüzgarın da etkili olması, elektrik üretiminde yeni bir rekoru getirdi.

Yenilenebilir enerjiden sağlanan elektrik üretiminin 12 Nisan günü tüm zamanların en yüksek düzeyine ulaştığını belirten Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar şunları söyledi:

İlk Sırada Barajlar Var

Bayramın üçüncü günü günlük elektrik üretiminin yüzde 78,5’ini yenilenebilir kaynaklardan sağladık. Üretimde barajlar, yüzde 24,52 ile ilk sırayı alırken onu rüzgar (yüzde 20,93) akarsu (yüzde 12,80) ve güneş (yüzde 11,27) takip etti.

Yatırımlar Artacak

Yenilenebilir enerji, Türkiye’nin cari açık ve iklim değişikliği ile mücadelesinde kilit bir role sahip. Yakaladığımız bu üretim seviyesi, ülkemizin arz güvenliğinin sağlaması, dışa bağımlılığının azaltması ve karbon nötr hedefimize ulaşmak açısından oldukça önemli. Yenilenebilir enerji, enerjide tam bağımsızlığımızın anahtarı olacak. Önümüzdeki dönemde yenilenebilir enerji alanındaki yatırımları daha yoğun bir şekilde göreceğiz.

Süreçler Hızlanacak

Bu alandaki yatırım süreçlerini hızlandırmak ve kolaylaştırmak için çalışıyoruz. Finansman imkanlarını daha da iyileştireceğiz. 2024 yılı başında lisanssız yenilenebilir yatırımları için 7 bin 500 megavatlık bir ilave kapasiteyi ilan etmiştik. Özellikle sanayicilerimizin bu yeni kapasite imkanlarından yararlanmasını bekliyoruz.

2035 Hedefi Yüzde 55

Bakan Bayraktar, konuya ilişkin sosyal medyada bir paylaşımda bulunarak “Önümüzdeki 12 yıl boyunca her yıl 3,5 GW güneş ve 1,5 GW rüzgar santralini devreye alacağız. 2035 yılı hedefimiz yenilenebilir enerjinin üretim içindeki payını %55’e yükseltmek.” ifadelerini kullandı.

Üretilen Elektriğin 4’te 3’e Yenilenebilirden

Sadece 12 Nisan günü değil bayram tatili haftası boyunca yenilenebilir kaynakların elektrik üretimindeki payı rekor seviyelerde gerçekleşti. Bir haftalık süreçte üretilen elektriğin %74,8’ini yani 4’te 3’ünü yenilenebilir kaynaklar sağladı.

ÜRETİM (%)

AKARSU 12,80

ATIK ISI 0,41

BARAJLI 24,52

BİYOKÜTLE 3,92

DOĞAL GAZ 2,15

FUEL OİL 0,36

GÜNEŞ 11,27

İTHAL KÖMÜR 9,81

JEOTERMAL 4,68

LİNYİT 7,78

RÜZGAR 20,93

TAŞ KÖMÜRÜ 1,37

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

Kripto FETÖ’cüler durmuyor Marka patent Adı altında büyük vurgun…Bu soyguna kimler yardım ediyorlar .

Marka patent Adı altında büyük vurgun…

Genç Gazeteciler

Haber Burada

Tarih

Marka patent Adı altında büyük vurgun…Bu soyguna kimler yardım ediyorlar .
FETÖ’cülerin Para Toplama Yöntemleri nasıl değişti
pensilvanya’ya nasıl para gönderiyorlar kimleri nasıl soyuyorlar ,Bu soyguna kimler yardım ediyorlar
.

FETÖ’nün bilişim militanları | İnsanlara kumpas kurarak adli sicil kayıtlarını kirletmek için her türlü yolsuzlukları yapıyorlar
Tuzağa Düşürdükleri insanları Hapis’e Attırırız diyerek dava açıyorlar

“Kripto FETÖ’cüler durmuyor”
“FETÖ’cüleri ihbar etti hapis cezası aldı”
Marka patent Adı altında büyük vurgun…
Paralar nereye gidiyor ?

Türk halkı bu Kumpasçı Fetoculardan Bıktı Artık insanların midesi bulanıyor Para için her türlü yolsuzluğu yapıyorlar
KAÇ İNSANIN HAYATINI MAHVETTİNİZ KAÇ İNSANIN YUVASINI DAĞITTINIZ ? MERHAMETSİZLER
Şeytanın bile aklına gelmeyecek yöntemle dolandırıcılık!
TÜRK MİLLETİNİ VE DEVLETİNİ NASIL SOYUYORLAR BU GÜCÜ NERDEN ALIYORLAR ?
FETÖ’ye bağlı Takım elbiseli teröristler” Kesinlikle Alınamayacak isimler Marka alarak o isimlerde şirketler kurarak vatandaşları tuzağa düşürüyorlar ve Hapisse girersin diyerek insanları tehdit edip 200.000.00 TL istiyorlar Marka Patent çetesi en güvendikleri çete Üyesi Bilirkişiler oluşturmaktadır çetenin tuzağına düşen kişiler kıskaca alıp Türk vatandaşlarını ve devletini soyuyorlar birilerde bu soyguna göz yumuyorlar
Bu bilirkişilerin Mal varlıklarının Araştırılması Türk Milleti adına çok önem taşımaktadır
Marka Patent çeteleri vatandaşı soymak için her türlü kumpası kuruyor ve durmuyorlar
Fettullah gülen cemati ve kiripto fetocuların durmuyor Türkiye devleti ve milletinin düşmanları durmuyorlar
“Bu Çete Nasıl Çökertilir “
FETÖ’ye bağlı Takım elbiseli teröristler” Kesinlikle Alınamayacak isimlere Marka veren ve bu isimleri onaylayanlar araştırılırsa üst hiyerarşi ve bu çete çökertilir”
FETÖ’nün bilişim militanları ,Hosting ,Domail, Marka Ve Patent işlerine neden önem veriyorlar?
KAÇ İNSANIN HAYATINI MAHVETTİNİZ KAÇ İNSANIN YUVASINI DAĞITTINIZ ? MERHAMETSİZLER

Bir FETÖ’cü nasıl anlaşılır?
Yalan söylemekte, Kumpas kurmakta, Dikizlemekte, Devlet imkanlarını örgüt için kullanmakta, Kamu ve insanların malına konmakta, adam öldürmekte uzmandır bunlar! merhamet ve vicdanları yoktur Makam mevki ve para için her şeyi yaparlar
Hak yediler Soru çaldılar, insanlara kumpas kurdular, özellerini teşhir ettiler, o görüntülerle tüm istediklerini aldılar.

İşyerlerine Kamu kurumlarına sitelere evlere kameralar kurdular hem insanları izlediler hem dinlediler insanların özel hayatlarına girdiler evlerine gizli kameralar kurdular bu yolla insanları ,şirketleri ,tehdit ettiler .her türlü yolsuzluğu yaptılar

Bunlar ne kadar insanlık suçu varsa işledi hala işlemeye devam ediyorlar

40 yıl boyunca sinsi sinsi örgütlendiler.

Suçsuz insanları kumpas kurup hapse attırdılar merhametsizler

Türkiye’nin ve şirketlerin sırlarını sattılar Casusluk yaptılar.

Devleti ele geçirmek için her şeyi yaptılar.

Kaç masum insanın yuvasını yıktılar kim bilir?

Nice esnafı iflas ettirdiler kurdukları kumpaslarla Mallarını ele geçirdiler

Paravan holding ler kurdular insanların Mallarına el kondular.

Karşı çıkanı da ölüme yolladılar…

Vicdandan yoksun, gaddar, zalim merhamet yoksunudur bunlar

Her türlü iftirayı atabilecek, her yalanı söyleyebilecek kadar zalimdirler.

FETÖ terör örgütü kadar zalim, başka bir çete ne duyduk ne gördük!

“FETÖ’ye bağlı Takım elbiseli teröristler”
TÜRK MİLLETİNİ VE DEVLETİNİ NASIL SOYUYORLAR | MERHAMETSİZLER | TAKİPTEYİZ | GENÇ GAZETECİLER

OKUMAYA DEVAM ET

YENİ NESİL MEDYA | TÜRKİYE

TAKVİM

Nisan 2023
P S Ç P C C P
 12
3456789
10111213141516
17181920212223
24252627282930

HER ŞEY GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN

TOGG | Türkiye’nin Otomobili

TANAP Avrupa Bağlantısı Açılış Töreni #TANAPtamam

GENÇ GAZETECİLER BURADA

GÜÇLÜ TÜRKİYE

TÜRK AKIM PROJESİ AÇILIŞ TÖRENİ

TÜRKİYE YÜZYILI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale 1915 Köprüsü Kule Tamamlama Töreni

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fatih sondaj gemisini #MilliEnerjideYeniMüjde

ENERJİ PETROL MEDYA GRUP – YENİ NESİL MEDYA | TÜRKİYE

DÜNYA4 saat önce

“Günü kurtarmak yerine, enflasyonu düşürerek kalıcı refah artışını sağlayacağız”

DÜNYA9 saat önce

Yenilenebilir Enerji, Enerjide Tam Bağımsızlığımızın Anahtarı Olacak

DÜNYA1 gün önce

Kripto FETÖ’cüler durmuyor Marka patent Adı altında büyük vurgun…Bu soyguna kimler yardım ediyorlar .

DÜNYA1 gün önce

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Günlük 40 Bin Varil Üretime Geçtik

DÜNYA1 gün önce

BAYRAM TATİLİ TRAFİĞİ: BAYRAMDA OTOYOLLARDAN 11,2 MİLYON ARAÇ GEÇTİ

DÜNYA3 gün önce

TÜRKİYE KÜLTÜR YOLU FESTİVALLERİ ADANA’DA BAŞLADI

DÜNYA4 gün önce

Yürüyen Evler | Setencioğlu Tiny House

DÜNYA5 gün önce

FETÖ’nün bilişim militanları Marka Ve Patent işlerine neden önem veriyorlar ?

DÜNYA1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ramazan Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı

DÜNYA1 hafta önce

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, “Müzelerin kapıları bayramda da açık.”

DÜNYA1 hafta önce

Sağlık Turizminde Küresel Merkez Türkiye

DÜNYA1 hafta önce

Muhammed Kaçar Webx | “KAMUYA MAL OLMUŞ İSİMLERE MARKA ALAMAZSINIZ!

DÜNYA1 hafta önce

Türk patent ve marka Kurumundan Kamuoyuna uyarı

DÜNYA1 hafta önce

KOSGEB DESTEKLERİ DEPREM BÖLGESİNE CAN SUYU OLUYOR

DÜNYA1 hafta önce

Ticaret Bakanı Bolat, Yılın İkinci Çeyreğine İlişkin Dış Ticaret Beklenti Anketi’ni Değerlendirdi

DÜNYA1 hafta önce

 Kendilerini Devletten, Hukuktan üstün gören Kripto FETÖ’cüler Durmuyor

GÜNCEL2 hafta önce

Marka patent Adı altında büyük vurgun…

DÜNYA2 hafta önce

“Kimsenin bizim öz güvenimizi örselemesine, hayallerimizle aramıza set çekmesine müsaade etmeyeceğiz”

DÜNYA2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cuma namazını Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nde kıldı

DÜNYA2 hafta önce

Soruyoruz | Muhammed Kaçar webx onlinemarkatescil.com web sitesi size mi ait

DÜNYA2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hükûmet ve devlet olarak teröre karşı çok etkin ve başarılı bir mücadele yürütüyoruz”

DÜNYA2 hafta önce

LİMANLARDA YENİ REKOR!

DÜNYA2 hafta önce

FETÖ’ye bağlı Takım elbiseli teröristler “Akaryakıt istasyonu sahiplerine nasıl kumpas kuruyorlar”

DÜNYA2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iftarda milletvekilleriyle bir araya geldi

DÜNYA2 hafta önce

Enerjide Dışa Bağımlılığı Bitirdiğimizde Türkiye Daha Güçlü Olacak

DÜNYA2 hafta önce

Muhammed Kaçar Webx | Paravan Holding ve şirketler kurarak insanları kandırıyorsun Amacınız ne ?

DÜNYA2 hafta önce

TBMM BAŞKANI NUMAN KURTULMUŞ, MECLİS’TE GÖREV YAPAN PERSONELLE İFTARDA BİR ARAYA GELDİ

DÜNYA2 hafta önce

FETÖ’nün bilişim militanları | İnsanlara kumpas kurarak adli sicil kayıtlarını kirletmek için her türlü yolsuzlukları yapıyorlar

DÜNYA2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu seçimin galibi demokrasimizdir, millî iradedir”

DÜNYA3 hafta önce

FETÖ’nün bilişim militanları Marka Ve Patent işlerine neden önem veriyorlar ?

DÜNYA3 hafta önce

“Devletimizin bekasına, milletimizin canına kasteden tüm terör örgütlerine karşı başarılı bir mücadele yürüttük”

DÜNYA3 hafta önce

“Altyapısı ve üstyapısıyla Diyarbakır’ı bölgesinin yıldızı hâline getirmek için uğraştık”

DÜNYA3 hafta önce

ELMADAĞ’A BANLİYÖ SEFERLERİ BAŞLADI

DÜNYA3 hafta önce

“Tüm renkleriyle, tüm farklılıklarıyla Türkiye’yi kucaklayan bir anlayışla 85 milyona aşkla hizmet ediyoruz”

DÜNYA3 hafta önce

“Uluslararası kurum ve kuruluşlar İsrail yönetiminin barbarlığını seyrediyor”

DÜNYA3 hafta önce

“Ankara, sanayisiyle, ticaretiyle, tarımıyla, kültür ve sanatıyla ülkemizin parlayan yıldızıdır”

DÜNYA3 hafta önce

FETÖ’ye bağlı Takım elbiseli teröristler “Akaryakıt istasyonu sahiplerine nasıl kumpas kuruyorlar”

DÜNYA4 hafta önce

“Savunma sanayinde her gün yeni bir başarıya imza atıyoruz”

DÜNYA4 hafta önce

“Türkiye’yi, Cumhuriyet tarihinin en güçlü siyasi, ekonomik, askerî, sosyal seviyesine çıkardık”

DÜNYA4 hafta önce

Emine Erdoğan, huzurevi sakinleriyle iftarda bir araya geldi

DÜNYA5 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti mesajı

DÜNYA4 yıl önce

Metin Aslım : İş ve Cemiyet Hayatının Sevilen Siması

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Emel USLU ATİK ;

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Aysu YAVUZ

İYİ Kİ VARSIN3 yıl önce

İyi ki varsın Nurten ÖZTÜRK

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın ZEHRA KARAKAŞ BEGEN

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Beril ÇAVUŞOĞLU

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Nuray ÖZÇELİK;

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Hüseyin ÇEŞMECİOĞLU :

DÜNYA2 yıl önce

Ankara-Yerköy-Kayseri Hızlı Tren Hattı temeli atıldı

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Nalan Gazezoğlu

DÜNYA3 yıl önce

Sektöre Yön verenler ; Eda DEMİRHAN

GÜNCEL3 yıl önce

Sektöre Yön Verenler Berfu GÜVEN

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Gül ALCANSOY;

DÜNYA3 yıl önce

İyi ki varsın Prof. Dr. Başak SOLMAZ

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın AYSUN ŞAHANOĞLU KABA ;

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Nazlıhan ALKAN

DÜNYA2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB Konseyi Başkanı Michel ile görüştü

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Hüseyin ÇALIŞKAN

DÜNYA3 yıl önce

İyi ki varsın Hande ORTAY

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Yusuf Burak ASLANPINAR;

İYİ Kİ VARSIN3 yıl önce

İyi ki varsın Semra Aman Akyürek

ENERJİ3 yıl önce

Tekfen Holding “Kadınlarla Güçlendirilmiş Yönetim Kurulu” ödülünü üçüncü kez aldı!

ENERJİ3 yıl önce

İyi ki Varsın Mehmet Gültekin

Enerji petrol Medya Ceo -Mehmet Ali Setencioğlu ,
MAVİ YOLCULUK5 yıl önce

TEKNE KİRALAMA | İZMİR ÇEŞME ALAÇATI

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Doç. Dr. Esin Yalçınkaya

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Semra İĞTAÇ

GÜNCEL3 yıl önce

Başarımız, Başarınız olacak HANTEK KALIP

DÜNYA1 yıl önce

İyi ki varsın, Haşim İzol

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Sadık KUTANOĞLU

DÜNYA2 yıl önce

İyi ki varsın Özgür AKIN

DÜNYA4 yıl önce

Sektöre Yön Verenler Esra KANDEMİR

DÜNYA3 yıl önce

Türkiye’nin En Etkin 50 CFO’su belli oldu

DÜNYA2 yıl önce

İyi ki varsın Ebru Milat Sezgin

DÜNYA5 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile ortak basın toplantısı düzenledi

DÜNYA2 yıl önce

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Turizm Yatırım Forumu’na katıldı

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Sibel Şeref KANCAOĞLU ;

DÜNYA3 yıl önce

Sektöre yön verenler, Ahmet ÇALLI

DÜNYA5 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kyoto’da Ara Güler Fotoğraf Sergisi’ni açtı

DÜNYA3 yıl önce

İyi ki varsın Vahide Ayşit

YENİ NESİL MEDYA | TÜRKİYE

GÜÇLÜ TÜRKİYE
GÜÇLÜ TÜRKİYE

GENÇ İŞ DÜNYASI

seers cmp badge