Türk İş Dünyası - 2008

DÜNYA

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’na katıldı.

Genç Gazeteciler

Haber Burada

Tarih

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Küresel ekonomik işleyişi bozmanın ötesinde, barışı da tehdit eden Rusya-Ukrayna savaşında izlediğimiz dengeli ve hakkaniyetli siyasetle bölgedeki ateşin genişlemesini engelledik” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’na katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm milletin büyük umutlar ve heyecanlarla girdiği 2023’ün, hayırlara vesile olmasını temenni etti.

Kuruluşlarının 21,5 yılını ve iktidara gelişlerinin 20 yılını geride bıraktıkları şu günlerde yeni bir imtihanın daha eşiğinde olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mevsim şartlarını dikkate alarak belki birazcık öne çekerek tarihini güncelleyeceğimiz 2023 seçimlerinin önemini en iyi sizler biliyorsunuz. Milletin kurduğu, iktidara getirdiği ve her mücadelesinde yanında yer aldığı bir siyasi teşekkül olarak tarif ettiğimiz AK Parti’nin, bu imtihanı da başarıyla geçmesini sağlamak öncelikle bizlerin, buradaki heyetin sorumluluğundadır” diye konuştu.

AK Parti’nin, resmen kurulduğu 14 Ağustos 2001 tarihinden bugüne kadar sadece girdiği her seçimi kazanmakla kalmadığının, milletin gönlündeki yerini de sürekli güçlendirdiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu gücün en müşahhas tezahürlerinden birini AK Parti’nin üye sayısında görmenin mümkün olduğunu aktardı.

“2023 YILINA 11 MİLYON 241 BİN ÜYEYLE GİRDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kuruluşumuzun ardından girdiğimiz ilk seçim yılı olan 2002’de üye sayımız 400 binler seviyesindeydi. Bir sonraki seçim yılı olan 2007’de üye sayımız 1 milyon 350 bine yükseldi. Ardından 2011’de üye sayımız 4,4 milyonu buldu. 2015 yılında üye sayımız 9 milyonun üzerine, 2018 yılında 10 milyon sınırına çıktı. Yargıtay Başsavcılığı tarafından açıklanan kayıtlara göre, 2023 yılına 11 milyon 241 bin üyeyle girdik. Bu eser hepinizin. Aslında parti kayıtlarımızda bu rakam 11 milyon 393 bine yaklaşıyor. Eksikleri tamamlayarak kısa sürede kayıtlarımızla Yargıtay Başsavcılığı rakamlarını birleştireceğiz.”

Diğer partilerin üye sayılarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunların hepsini üst üste koyun, sonra ikiyle çarpın, yetmedi üçle çarpın; yine de AK Parti’nin üye sayısına yetişemiyor. AK Parti’nin üye sayısı, artık ilk 100 yılını devirmek üzere olduğumuz Cumhuriyet tarihimiz boyunca bir siyasi partinin erişebildiği en yüksek üye rakamıdır” dedi.

Türkiye gibi siyasi rekabetin oldukça sert yaşandığı bir ülkede, rekor üye sayısına ulaşmanın kolay olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, aradan geçen 21 yıla rağmen ilk günkü heyecanla, inançla, azimle, kararlılıkla çalışarak bu başarıyı elde ettiklerini kaydetti.

“Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” diyerek çıktıkları bu eser ve hizmet yolculuğunda gerçekleştirdikleri demokrasi ve kalkınma devrimleriyle millete verdikleri sözü tutmuş olmanın gönül huzuru içinde olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Hatırlarsanız, ülkeyi yönetme emanetini teslim aldığımızda, karşımızda yorgun ve kırgın ama aynı zamanda ‘Türkiye biziz’ iradesine sahip bir millet bulmuştuk. Her inançtan, her kökenden, her kesimden insanımızla topyekun milletimizi tüm alanlarda kendine ve devletine güvenen bir dünya gücü hâline getirmek en büyük şeref payemizdir.

AK Parti’yi kuruluşundan bugüne üye sayısı ve seçim sonuçları itibarıyla hep zirvede tutan sır, işte budur. Akif diyor ya, ‘Allah’a dayan, saye sarıl, hikmete ram ol / Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol’. Bizler sadece Allah’a güvenerek, sadece millete dayanarak, sadece eser ve hizmet için çalışarak bugünlere geldik.”

“HER YENİ ÜYE, TÜRKİYE YÜZYILI VİZYONUMUZUN HAYATA GEÇMESİNE VERİLMİŞ İLAVE BİR OMUZDU”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hâlihazırda, 81 vilayetin tamamında partiye yeni üye kazandırmak için gece gündüz gayret sarf eden teşkilat üyelerinin motivasyon kaynağının da bu olduğunu gayet iyi bildiklerini söyledi.

“Bizim için her yeni üye, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun hayata geçmesine verilmiş ilave bir omuzdur, ilave bir heyecandır, ekstra bir güçtür” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, üye sayısını oluşturan her bir rakamı; ayrı bir dünya, ayrı bir birey olarak gönüllerinde yer edilen dava ve yol arkadaşlarıyla ahitlerinin yeniden seslendirilmesi olarak gördüklerini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sesin de karşısında durabilecek hiçbir fani güç, hiçbir engel, hiçbir tuzak tanımadıklarının altını çizdi.

“Niyet hayır, akıbet hayır” diyerek çıktıkları bu kutlu yolda, girdikleri her mücadeleyi zaferle taçlandırmalarını, milletle aralarındaki bu güçlü bağa borçlu olduklarına inandıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları paylaştı: “Genel merkezimizden il ve ilçe teşkilatlarıma, üye sayımızın sürekli artırılması için canla başla çalışan tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. AK Parti saflarına katılarak Türkiye Yüzyılı ve ahdimize ortak olan her bir üyemize şükranlarımı sunuyorum. Üye çalışmalarımızı ilk günkü heyecanla sürdürerek bu rakamı sürekli daha yukarıya taşımakta kararlıyız.”

Dünyadaki ve bölgedeki her bir gelişmenin ister istemez Türkiye’yi de etkilediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin, diğer ülkelerden farkı, hem bu etkinin olumsuzluklarını en az seviyeye indirecek altyapıya hem de krizleri avantaja çevirecek iradeye sahip olmasıdır” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin makroekonomik görünümüne bakıldığında 2012, 2013 ve 2014 yıllarında hedeflerine uygun bir zirve yaptığının görüldüğünü belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Demokraside sessiz devrimlerle milletimizin her kesiminin hak ve özgürlük taleplerini karşıladığımız, yaptığımız yatırımlarla asırlık ihmalleri giderdiğimiz, sergilediğimiz başarılı yönetimle ülkemizi hızla kalkındırdığımız bir dönemden söz ediyoruz. Millî gelirimizden enflasyona, faiz oranlarından büyük projelerin ritmine kadar her alanda tarihî bir yükseliş yakalamıştık. Dünyanın en büyük 10 ekonomisi hedefimize emin adımlarla ilerlediğimiz bu süreçte, bir anda önümüze akılla, izanla, mantıkla, siyasi ve sosyal gerekçelerle açıklanamayacak hadiseler çıkmaya başladı” diye konuştu.

Gezi olayları bahanesiyle önlerine konulan taleplerin bile tek başına alenen ve resmen Türkiye’ye “Dur” ikazı niteliğinde olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Biz bu resti görüp, yolumuza devam edince 17-25 Aralık yargı-emniyet darbe girişimiyle ülkenin meşru yönetimini devirmeye yönelik kumpas devreye sokuldu. Milletimizle birlikte bu kumpası da akamete uğratınca, çukur eylemleriyle vatan topraklarının bütünlüğüne saldırdılar. Kahraman güvenlik güçlerimizle, teröristleri açtıkları çukurlara gömünce sınırlarımızı ve şehirlerimizi hedef aldılar. Tehditleri kaynağında yok etme stratejisiyle yeni güvenlik konseptimizi hayata geçirerek, ardı ardına yaptığımız harekâtlarla bu oyunu da bozduk. Ordu içine sızdırdıkları hainler vasıtasıyla başlattıkları 15 Temmuz darbe girişimi de milletimizin sinesine çarpıp, akamete uğradı.”

“RUSYA, AFRİKA ÜLKELERİNE BİLABEDEL TAHIL VERMEYE HAZIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yönetim sistemini değiştirip mücadeleyi bir üst seviyeye çıkartmaları üzerine Türkiye ekonomisini çökertme tehdidine maruz kaldıklarını belirterek, şöyle devam etti: “Aldığımız tedbirler ve hayata geçirdiğimiz mekanizmalarla bu meseleyi de hâl yoluna koyarken, bu defa tüm dünyayı etkileyen krizlerin rüzgârı esmeye başladı. Kovid-19 salgını ile başlayan süreç, uzunca bir süredir bizi köşeye sıkıştırmaya, sinsi yol ve yöntemlerle diz çöktürmeye çalışanların aslında ne kadar kırılgan bir siyasi, sosyal, ekonomik, güvenlik mimarisine sahip olduğunu gösterdi. Rusya-Ukrayna Savaşı ile genişleyen kriz, gelişmiş diye tabir edilen ülkelerin kendi güvenlik ve refahları dışında hiçbir şeyi umursamadıklarını, bunu korumak için her yola başvuracaklarını bir kez daha ispatladı.”

Bu sabah Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir görüşme gerçekleştirdiğini duyuran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu bilgileri paylaştı: “Etraflıca Rusya-Ukrayna Savaşını ele aldık. Bunun yanında bölgede neler yapabileceğimizi konuştuk. Türkiye-Rusya ilişkilerini değerlendirdik. Suriye’deki gelişmeler. Rusya-Türkiye-Suriye olarak istihbarat, savunma bakanlarımızın Moskova’da bir araya gelişleriyle bir süreç başlattık. Ardından inşallah dışişleri bakanlarımızı yine üçlü olarak bir araya getireceğiz. Daha sonra da gelişmelere göre liderler olarak bir araya geleceğiz. Derdimiz bölgedeki sükûneti, suhuleti sağlamak, bölgede barışı egemen kılmak. Bugün yine biraz sonra izninizi alacağım, Zelenskiy ile bir görüşmem olacak. Bu görüşmede de aynı şekilde Sayın Putin ile yaptığımız görüşmeler ve Rusya-Ukrayna ilişkilerini daha yumuşak zemine nasıl oturtabiliriz, bunları görüşeceğiz. Tahıl koridorunu görüşeceğiz. Amonyak olayını görüşeceğiz, gübre olayını görüşeceğiz ve fakir Afrika ülkelerine bilabedel Rusya, tahıl verme noktasında hazır olduğunu Sayın Putin yine söyledi. Biz de bu tahılı alıp, bunları fabrikalarımızda öğüterek una çevirmek suretiyle bu az gelişmiş Afrika ülkelerine bunları göndermenin gayreti içerisinde olacağız.”

“MÜCADELEYİ HİÇ BIRAKMADIK, DURUŞUMUZDAN HİÇ TAVİZ VERMEDİK”

Küresel üretim ve tedarik zincirlerindeki aksamanın ortaya çıkardığı boşluğu, yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyümeyi sağlayan bir Türkiye için kullanacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Küresel ekonomik işleyişi bozmanın ötesinde barışı da tehdit eden Rusya-Ukrayna Savaşında izlediğimiz dengeli ve hakkaniyetli siyasetle bölgedeki ateşin genişlemesini engelledik” dedi.

Kuruluşunu ve işleyişini temin ettikleri tahıl koridoru sayesinde tüm dünyayı büyük bir açlık tehdidinin pençesinden kurtardıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Esir değişimine de vesile olan aracılık faaliyetlerimizle hem insani bir görevi yerine getirdik hem de barış umutlarının canlı kalmasını sağladık” ifadelerini kullandı.

Bu arada faiz ve kur sistemindeki dengesizliğin faturasını, yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı olarak ödedikleri bir dönemi de yaşadıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir yandan ülkemizin büyüme, kalkınma, gelişme seyrini kesintisiz sürdürecek politikaları, diğer yandan da insanımızı hayat pahalılığına ezdirmeyecek tedbirleri uyguladığımız bir yılı geride bıraktık. Tüm bu çalışmaları yürütürken, elbette sancıların, sıkıntıların, belirsizliklerin üzerimize kara bulut gibi çöktüğü günler de oldu ama mücadeleyi hiç bırakmadık, duruşumuzdan hiç taviz vermedik. Maruz kaldığımız tüm telkinlere ve hatta baskılara rağmen kendi özgün politikalarımızı hayata geçirmekte kararlı davrandık. Tercihimizi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütme yönünde yapmış olmaktan çok çok memnunuz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, istihdamdan ihracata her başlıkta aldıkları başarılı sonuçların yaptıkları fedakârlıkların ve verdikleri emeklerin boşa gitmediğinin göstergesi olduğunu söyledi.

Pazartesi günü yapılacak kabine toplantısının ardından bu sürecin ekonomik boyutunu tekrar millete anlatacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti il başkanlarından, AK Parti’nin “cesaret edilemez” denilen her şeye cesaretle girişen, “yapamaz” denilen her şeyi yapan, “başaramaz” denilen her şeyi başaran velhasıl millete verdiği her sözü tutan bir parti olduğu gerçeğini bıkmadan, usanmadan anlatmayı sürdürmelerini istedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefet partilerinin temsilcilerinin, yapılamayacağını iddia ettiği bazı yatırım ve düzenlemelerin hayata geçirildiğini gösteren bir video izletti.

“BİZİM GÖREVİMİZ, YALAN DEĞİL İCRAATTIR”

Videonun ardından “Evet, AK Parti budur” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “(Togg için) Nerede diyor? Adres Gemlik. Bay Kemal, lütfeder de Gemlik’e gidersen sana rehberlik edecek kişiler de görevlendirebiliriz ama Sanayi ve Teknoloji Bakanı’mı da göndermem lazım. Fakat ondan da çok korktu mu ne yaptı, ‘O gelirse gelmem.’ demiş. Öbürü ‘Oraya (Büyük Çamlıca Camisi) 60 bin kişi gelirse.’ diyor, ‘Bir kere doldursunlar elini öperim.’ diyor. Biz öyle herkese el öptürmeyiz ama Büyük Çamlıca Camimiz nice defalar 60 binleri ağırladı. Hamdolsun. Bu zattan bu ifadeyi duymamız bizi çok üzmüştür. Yani bunu o masanın etrafında birileri söyleyebilir ama onun söylemesine akıl kar erdiremedik, yazıklar olsun. Öbürü de çıkmış, ‘Erdoğan Ayasofya’yı açamaz’ diyor. Açtık, ne yapacaksın şimdi? Aslında Meral Hanım bizi gayet iyi tanır, iyi bilir de bu lafı nasıl etti ben onu anlamadım. Meral Hanım, şu anda cami, müze değil. Şöyle bir teşrif edersen isabetli olur ve Ayasofya’yı bu hâliyle de görmüş olursun. Bizim görevimiz, yalan değil bizim görevimiz, icraattır, dürüstlüktür ve yapılamayanları Allah’ın izniyle yapmaktır.”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Bir tane eserleri yok” dediğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Sen İzmir milletvekili değil misin? İzmir’in yollarını kim yaptı? Hiç olmazsa Türkiye’yi dolaşmıyorsun, İzmir’e de mi gitmiyorsun? Yani 7-7,5 saatte gidilen İzmir’e şu anda 3 saat 15 dakikada arabayla gidiliyor. Bundan da mı haberin yok. Sabuncubeli Tüneli’ni açtık, o tünelden de mi geçmedin? Bunlarda yalan yenilir yutulur gibi değil. Ne derse desinler, şimdi ben İzmir milletvekillerime sesleniyorum, arkadaş daha çok çalışacaksınız, daha çok çalışacaksınız ve bunu tüm İzmirli kardeşlerimize anlatacaksınız. Bunların yalanlarına İzmirli, Manisalı vatandaşların artık daha fazla esir olmamaları gerekir. Bunları bölgenin milletvekilleri olarak anlatmak durumundayız. Bunlarla bu yolculukta biz evelallah öyle bir yarışa gireriz ki bizi yakalayamazlar. Bizler yapıyoruz, yaparız, onlar ya seyreder ya konuşur ya iftira atar. ‘Ayasofya’yı açacağız’ dedik, açtık, ‘Savunma sanayimizde ülkemizi dışa bağımlılıktan kurtaracağız’ dedik, kurtardık, İHA’ları, SİHA’ları, Akıncı’yı, Kızılelma’yı yaptık mı, yaptık. Dünya medyası bunları yazıyor, çiziyor, her yönüyle ortaya koyuyor ama bizdekilerde göz var görmüyor, kulak var duymuyor çünkü kalpleri mühürlü. Onun için bunları anlatmak durumundayız.”

KAMU-ÖZEL İŞ BİRLİĞİ YATIRIMLARI

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun, şehir hastanelerinin bütçeye getireceğini iddia ettiği yükle ilgili eleştirilerine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP liderinin bütçe tekniğinden haberinin olmadığını ve her şeyin bütçeyle yapıldığını zannettiğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bay Kemal, parayı, finansmanı yönetmenin yolları var. Onun için işte PPP diyoruz. Ne demek o? Kamu-özel iş birliği. Bunu biz yaptık mı? Yaptık. Millî bütçeden ortaya para koymadan bu yatırımları gerçekleştirdik mi? Gerçekleştirdik. Bu şehir hastanelerini yapan firmalar yatırımı kendileri yaptılar, biz kendilerine yaptıkları iş karşılığında ne yapıyoruz, ödeme yapıyoruz. Eğer bunları biz millî bütçeden yapmaya kalksaydık şöyle bir faiz hesaplaması yapmaya kalkın bunun faizini bile ödeyemezsin. Biz hiç o yollara başvurmadık. Sadece şehir hastanelerinde değil tüm yollarda, viyadüklerde, havalimanlarında aynı uygulamayı yaptık. Onun için de ülkemizi ne yaptık, adeta bir uçuşa kaldırdık. Enerjide, ne diyor adam, konuşuyor. Sen zaten anlamazsın bu işlerden, senden sirk cambazı da olmaz. Yalan üzerine yalan. Açtığım davalardan bir tanesini de işte bu Sakarya’ya da hakaret oluyor ya bu adamdan da 50’yi aldık ama artık bu paralar bana gelmiyor onu da söyleyeyim. Bunları iftira attıkları o vakıflar var ya o vakıflara gönderiyorum. Bay Kemal Amerika’ya gitti malum. Orada tost, most filan falan bu işleri yaparken bir de oradaki vakfın binasını şöyle videoya çekim yapmış. İşte oradaki o iki vakfa, bunlardan kazandığımız parayı da veriyoruz. Hayırları dokunsun çünkü onların bu tür bir niyeti yok, böyle bir derdi de yok. Hiç olmazsa biz onları bu şekilde böyle bir hayra teşvik etmiş oluruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin dört bir tarafını fabrikalarla, işletmelerle, turizm tesisleriyle donatarak, üretimi ve hizmet sektörünü büyüteceklerini söylediklerini anımsattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Büyüttük mü? Büyüttük. Ne diyor beyefendi? ‘Hiçbir şeyleri olmadı, yapmadılar, bir hayırları yok’. Şimdi cumartesi günü biz Antalya’ya gideceğiz. Antalya’da Kumluca Belediyesi senin, Büyükşehir Belediyesi senin, peki sel afeti aldı Kumluca’yı götürdü. Senin belediyelerin orada ne yaptı? Bay Kemal, en ufak bir gayretin olmadı” diye konuştu.

“KUMLUCA’YI O SEL AFETİNDEN HAMDOLSUN DEVLET OLARAK BİZ KURTARDIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakanları anında Kumluca’ya gönderdiğini belirterek, “Kumluca’yı o sel afetinden hamdolsun devlet olarak biz kurtardık” dedi.

Manavgat’ın da büyük bir afetle karşı karşıya kaldığını ve cumartesi günü oraya uğrayacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Manavgat’ta çıkan yangında her yerin, bütün evlerin yandığını, o evlerin şu anda modern villalar, köy evleri olarak yapıldığını anlattı.

Evlerin teslim edildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama buna rağmen oradaki bütün vatandaşlarımızı, kardeşlerimizi yerinde görmek istiyoruz. Onlarla bir hemhal olalım istiyoruz.” dedi.

Şu anda bambaşka bir Manavgat olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Şu anda muhteşem bir Manavgat var. Aynı durum tabii Muğla tarafında da yine… Buralarda da düşünün yani hep bunlar CHP’li büyükşehir belediyeleri ama onlardan bir şey çıkmadı. Zavallı ağlıyor, ‘benim traktörüm ne olacak Başkanım?’ diyor. ‘Bir hafta içinde traktörün gelecek’ dedim ve haftasında biz traktörünü gönderdik. Biz buyuz. Utanmadan zaman zaman şunu söylüyorlar, ‘Kenar-ı Dicle’de bir kurt aşırsa bir koyunu, gelir de adl-i ilahi sorar Ömer’den onu diyorsunuz. Hani nerede?’ İşte burada, bu. Dicle kenarında bir kurt bir koyunu aşırdığı zaman biz onu yalnız bırakmadık. İşte bunlar o demektir, çünkü bunlar bu işin tefsirinden de mealinden de anlamazlar. Bu şiirde Akif ne demek istedi? Bunlar anlamazlar. Bunların bu işin rahle-i tedrisine girmeleri çok zaman alır. Şimdi Manavgat’ta, oradan zaten bunlara gereken dersi vereceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kumluca’da Zülfiye Abla’ya gideceğiz. Onun fırınından herhâlde bir şeyler yeriz. Kadir kıymet bilen biliyor. Bay Kemal bilmese de benim vatandaşım, benim halkım, onlar biliyor” ifadelerini kullandı.

“TERÖR ÖRGÜTLERİNİN BAŞLARINI İNLERİNDE EZECEĞİZ DEDİK, EZDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi yeni bir adım, ‘taşerondan sözleşmeliye, emeklilikten asgari ücrete çalışanlarımızın tüm meselelerini çözeceğiz’ dedik, çözdük mü? Çözdük” dedi.

“Terör örgütlerinin başlarını inlerinde ezeceğiz” dediklerini ve ezdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul Havalimanı’ndan Yavuz Sultan Selim ve 1915 Çanakkale köprülerine ülkemizi dünya çapında altyapı yatırımlarına kavuşturacağız’ dedik, kavuşturduk mu? Kavuşturduk. ‘Vatandaşlarımızı güvenli ve konforlu konutlara kavuşturarak, depreme dayanıksız yapıları yenileyerek, şehirlerimizi ayağa kaldıracağız’ dedik, kaldırdık mı? Kaldırdık. Bizden önceki nesillerden beri tartışma konusu olan ‘üniversite harçlarını kaldıracağız, başvuran herkese burs, kredi sağlayacağız, yurt sıkıntısını halledeceğiz’ dedik, halettik mi? Hallettik” diye konuştu.

“Ülkemizde Kürt kardeşlerimizden Alevi kardeşlerimize bütün bunlara, milletimizin ayrılmaz bir parçası olan her kesimin hak taleplerini karşılayacağız” dediklerini ve karşıladıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bu örnekleri daha saatlerce sayabiliriz. Biz bunları yaparken muhalefet ne ile uğraşıyor dersiniz? Bakınız aylardır 6 kişi bir masa etrafında toplanıp duruyor, konuşuyor, tartışıyor değil mi? Peki ortaya ülkenin hayrına, milletin hayrına, hadi hepsini geçtim masa etrafında oturanlardan herhangi birinin hayrına bir şey çıktı mı? Çıkmadı. Kavga, dövüş, kumpas, arkadan dolanma, önden kaçma, rol çalma her şey var, sadece vizyon yok, program yok, proje yok. Tabii bu arada aday da yok. Seçim tarihi geldi çattı. Biz hâlâ sandıkta kiminle yarışacağımızı bilmiyoruz. Milletimiz, önüne aday diye kim ve kimler çıkartılacak hâlâ bilmiyor. Dikkat ederseniz çıkacak demiyorum, çıkartılacak diyorum. Çünkü masada kimsenin kendi kararı ve iradesiyle ortaya çıkma imkanı olmadığı, bir yerlerden alınacak işaretin beklendiği çok açık ve net bir şekilde anlaşılıyor. Dünyayı dört dolandılar ama herhâlde işareti henüz alamadılar. Dolayısıyla güya adayı belirleyecek olan masanın etrafındakiler de henüz bunun kim olacağını bilmiyor. Malum olduğu üzere daha önceki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP’nin başındaki zat kendisi karşımıza çıkmaya cesaret edemediği için hep birilerini öne sürmüştü. Bu defa bakıyorsunuz bazen cesaretini toplayacak gibi oluyor sonra yeniden geri çekiliyor, ardından tekrar adaylığa niyetli gibi davranıyor. Çekincelerini giderme, korkularını yenme konusunda kendisine verdiğimiz tüm teminatlara rağmen henüz açık bir beyanda bulunmadı. Kendileri bilir, bizim için fark etmez. Şu anda biz arazideyiz, çalışıyoruz, ‘durmak yok yola devam’ diyoruz.”

Her zaman olduğu gibi millete hizmet için vizyon, program, müktesebat, teşkilat ve her şeyleriyle hazır olduklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin son 20 yılına asırlık eser ve hizmetleriyle damga vurmuş AK Parti olarak Türkiye Yüzyılı’nın inşası için milletimiz bir kez daha bu dönem içerisinde bizlere inanıyorum ki sandıkta görevlendirmeyi cumhurbaşkanlığında yapacaktır, parlamentoda da kahir ekseriyetle Cumhur İttifakı’nı iş başına getirecektir. Cumhuriyet’imizin yeni yüzyılını, 2023 seçimlerindeki zaferimizle birlikte Türkiye Yüzyılı hâline dönüştüreceğiz. Bu hedefe ulaşana kadar hiçbirimize durmak yok, dinlenmek yok.” değerlendirmesini yaptı.

AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı öncesinde AK Parti Mobil Uygulama Tanıtım Toplantısı’na iştirak eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada partililere hitap etti.

Bir yıldır yürütülen yoğun ve titiz bir çalışmanın ürünü olan önemli projenin hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, projenin hayata geçirilmesinde emeği olan başta AK Parti Bilgi ve İletişim Teknolojileri Başkanlığı olmak üzere herkese teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’M Mobil Uygulaması’nın devreye girmesiyle teşkilat faaliyetlerini daha etkin, hızlı ve verimli şekilde yürüteceklerini söyledi.

Uygulama sayesinde, teşkilat mensuplarının kendi aralarındaki iletişimi geliştirerek koordinasyonu güçlendireceklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, genel merkez ile taşra birimlerinin karşılıklı veri akışını hızlı ve güvenli bir şekilde sağlayacak uygulamanın özellikle sahadaki çalışmaları rahatlatacağını belirtti.

Sistemin teşkilat mensuplarının kendi aralarındaki iletişim ve iş birliğini kolaylaştırma yanında vatandaşların sorularını en doğru bilgiyle cevaplandırabilme imkânı da vereceğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “AK Parti’M Mobil Uygulaması ve Dijital Platformu’nun bilhassa kritik bir seçim arifesinde partimizin saha hâkimiyetini korumasına ciddi katkı sağlayacağına inanıyorum. AK Parti Bilgi ve İletişim Teknolojileri Başkanlığımızı, geliştirdiği ve uygulamaya geçirdiği bu güzel proje için bir kez daha tebrik ediyorum. Her alanda ve konuda olduğu gibi siyasette dijitalleşmenin öncüsü de AK Parti’dir. Teşkilatımızın tüm mensuplarını AK Parti’M Mobil Uygulama ve Dijital Platformu’nu aktif bir şekilde kullanmaya davet ediyorum.”

“HİZMET YOLCULUĞUMUZU KESİNTİSİZ BİR ŞEKİLDE SÜRDÜRÜYORUZ”

Diğer partilerin vatandaşı sadece seçimden seçime hatırlarken günün 24 saati, yılın 365 günü insanların kapısını çaldıklarını, hâl ve hatırlarını sorduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Milletimizin tamamıyla tesis ettiğimiz gönül bağının yara almasına hiçbir zaman müsaade etmedik. Bugün de teşkilat olarak sahada en çok görünür olan, en fazla koşturan, en fazla faaliyet yürüten siyasi hareket biziz. Bakanlarımızla milletvekillerimizle il ve ilçe başkanlarımızla mahalle temsilcilerimizle partimize ve davamıza gönül vermiş tüm kardeşlerimizle yarın seçim olacakmış gibi gece gündüz demeden çalışıyoruz. Altılı masanın bileşenleri ve bileşmek isteyip bileşemeyenleri, ziyaret namına kendi genel merkezleri arasında mekik dokurken, biz her hafta bir ilimizde vatandaşlarımızla kucaklaşıyor, hasbihal ediyoruz. Onlar, vizyon ve proje olarak vatandaşın karşısına sadece boş lafla sosyal medya şovlarıyla çıkarken, biz yeni müjdelerle hizmet yolculuğumuzu kesintisiz bir şekilde sürdürüyoruz.”

“KARA, KIŞA, SOĞUĞA, YAĞMURA ALDIRMADAN 85 MİLYONUN HER BİR FERDİNE ULAŞIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, pazartesi günü 254,2 milyar dolarla Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat rakamını açıkladıklarını, salı günü sözleşmeliden kadroya geçen yaklaşık 500 bin kişinin sevincine ortak olduklarını vurguladı.

Dünkü AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda memur ve emekli maaşlarına yaptıkları yeni zam oranlarını tüm memur ve emeklilerle paylaştıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Aynı gün, orta gelir grubuna yönelik Yeni Evim Kampanyası’nın detayları açıklandı. Yarın Ziraat Bankamızın düzenleyeceği programda çiftçilerimiz ve gıda sanayicilerimizle bir araya geleceğiz. Cumartesi günü Antalya’ya gidecek, Antalyalı kardeşlerimizin misafiri olacağız. Bir taraftan sel afetiyle karşı karşıya kalan Kumluca’yı ziyaret edeceğiz, ardından Manavgat’ı ziyaret edeceğiz. Orada da hanım kardeşlerimizle ayrıca bir toplantıyı gerçekleştireceğiz. Ertesi gün üniversiteli AK Gençlikle buluşacağız. Yani birileri kavgadan, gürültüden başlarını kaldıramazken biz kara, kışa, soğuğa, yağmura aldırmadan 85 milyonun her bir ferdine ulaşıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “kapısı çalınmadık kimse bırakmama” anlayışla çalışmalara devam ettirdiklerine işaret ederek şu değerlendirmelerde bulundu: “Her geçen gün, AK Parti ve Cumhur İttifakı ile altılı masa denilen derme çatma yapı arasındaki derin vizyon farkı ortaya çıkıyor. İnsanımız, daha kendi iç meselelerini bile çözmekten aciz bu ekipten hiçbir fayda gelmeyeceğini çok iyi görüyor. Bilhassa gençlerimiz, sadece hizmet ve icraat olarak değil teknolojiyi takip etme, teknolojiden faydalanma, yeni teknolojiyi kullanma noktasında da bunların umutsuz vaka olduğunu anlamıştır. Vizyon toplantılarına gelmeye tenezzül dahi etmeyen yabancı ekonomi komiseri ile görüntülü konuşmayı ileri teknoloji sananlar, aslında teknoloji özürlü olduklarını ortaya koymuşlardır. 25-30 yıl öncesinin teknolojisini, ‘İnsanımız teknoloji görsün’ diye millete yutturmaya çalışmak, kibrin ve cehaletin dik alasıdır. Dünyaya ve kendi insanına böyle çarpık bakan bir zihniyetin millî teknoloji hamlemizi, yani Togg’u, Kızılelma’yı, Anka’yı, Atak’ı, Gökbey’i, Millî Muharip Uçağımızı, MİLGEM projemizi idrak etmesi elbette mümkün değildir. Bunların teknoloji bilgisi meşhur bir filmimizde ki ‘Zeki Müren de bizi görecek mi?’ sahnesi ile anlatılan o seviyeyi henüz geçememiştir. Siyaset gibi teknolojiyi de çeyrek asır geriden takip eden bu arkaik ekibe, gençlerimize daha fazla mahcup olmadan kendilerine şöyle kapsamlı bir format atmalarını tavsiye ediyorum. Yakında, uzay programımızla yerli yazılımlarımızın küresel başarılarıyla yüksek teknolojili nice ürünümüzle bunların zihin dünyalarını altüst etmeyi sürdüreceğiz. Şayet, başlarını kendi aralarındaki kavgadan, dövüşten, çekişmeden kaldırıp bakabilirlerse bu başarılarımız belki onlara da ilham kaynağı olabilir. Tabii herkesin alacağı, nasibi kadardır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kimsenin ne dediğine, ne yaptığına bakmadan sözlerini millete söylemeye, hizmetlerini anlatmaya, sunmaya devam edeceklerini ifade etti.

“Her zaman söylediğimiz gibi AK Parti olarak bizim icraatlarımızın yetiştiği yere vizontele muhalefetin hayalleri bile yetişemez” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, teknoloji dâhil her alanda günü kurtarmayı değil, istikbali inşa etmeyi hedeflediklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, planlarını yaparken de çeyrek asır, yarım asır sonrasını düşünerek hareket ettiklerine dikkati çekerek “Bu anlayışla son 20 yılda Türkiye’yi yüksek teknoloji alanında takip eden değil takip edilen ülke hâline getirmek için çok büyük emek verdik. Kurumsal altyapıyı oluşturarak, stratejik yol haritalarını belirleyerek, araştırma-geliştirme ekosistemini canlandıracak teşvik mekanizmalarını kurarak, insan kaynağımızı güçlendirerek, tarihî nitelikte adımlar attık. Araştırma-geliştirme merkezlerimizin sayısını sıfırdan aldık 1249’a yükselttik” dedi.

“TEKNOLOJİDE DIŞA BAĞIMLI BİR ÜLKEYİ, HER ALANDA SÖZ SAHİBİ BİR ÜLKE KONUMUNA GETİRDİK”

Teknopark sayısını 2’den 96’ya, teknoparkı olan il sayısını ise beşten 54’e çıkardıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Teknolojide, çok büyük oranda dışa bağımlı bir ülkeyi, her alanda söz sahibi bir ülke konumuna getirdik. Teknoparklarımızda 8 bin 528 firma şu anda faaliyet gösteriyor. Personel sayısı ne biliyor musunuz? 88 bin 512 personel çalışıyor. Değeri 1 milyar doların üzerinde olan teknoloji şirketi sayımız altıyı buldu. Toplam 64 milyondan fazla vatandaşımızın 6 bin 750 hizmete bir tıkla ulaşabildiği elektronik devlet kapısı tüm dünyada örnek gösteriliyor” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin kendi savaş gemisini tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen 10 ülke arasında yer aldığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İHA, SİHA, TİHA üretiminde ise artık dünyanın ilk 3 ülkesi içindeyiz. TEKNOFEST gençliğinin yetişmesi için ülkemizin dört bir yanında bilim merkezleri, dene yap teknoloji atölyeleri açıyoruz. Dijital becerilerin geliştirilmesi için kodlama okulları, açık kaynak programları ve teknoloji atölyeleri ile toplumun her kesimini destekliyoruz. Dijital Dönüşüm Ofisi’miz vasıtasıyla siber güvenlikten verilerimizin korunmasına, geniş bir yelpazede stratejik çalışmalara imza atıyoruz. TEKNOFEST’e gösterilen yoğun ilgiyi, ülkemizdeki teknoloji ekosisteminin ulaştığı seviyenin bir nişanesi olarak görüyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de tüm bu kritik hamleleri yaparken parti olarak kendilerini de ihmal etmediklerini belirterek “AK Parti’M Mobil Uygulaması ve Dijital Platformu rakiplerimize göre partimizin bu alandaki lider rolünü ortaya koyan çok iyi bir örnektir. Bu uygulamayla genel merkez ile il, ilçe, mahalle teşkilatları arasında dijital bir köprü de kurulmuş olacaktır. Seçim çalışmalarında bizlere ciddi avantajlar sağlayacağına inandığım bu uygulamanın tekrar teşkilatımıza hayırlı olmasını diliyorum. Türkiye Yüzyılı’nı aynı zamanda dijitalin yüzyılı yapmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’M uygulamasının geliştirilmesi ve kullanıma hazır hâle gelmesinde emeği geçenleri şahsı ve tüm AK Parti Genel Merkezi adına tebrik etti.

DÜNYA

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 Mart Şehitleri Anma Günü Töreni’ne katıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şehitler Abidesi’nde düzenlenen 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 109. Yıl Dönümü Töreni’ne katıldı.

Genç Gazeteciler

Haber Burada

Tarih

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şehitler Abidesi’nde düzenlenen 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 109. Yıl Dönümü Töreni’ne katıldı.

Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada katılımcıları selamlayarak, dünya tarihinde eşine nadir rastlanır bir destanla Çanakkale’yi geçilmez kılan kahramanları rahmetle, şükranla yâd ettiklerini kaydetti.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere kahraman orduya önderlik etme şerefine nail olan komutanları saygıyla anan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bin yıllık vatanımız Anadolu’nun müdafaası için, ülkemizin ve gönül coğrafyamızın dört bir yanından gelerek gözlerini kırpmadan canlarını veren yiğitlerin her bir ferdine Allah’tan rahmet diliyoruz. Bugün de vatan topraklarında, sınırlarımızda ve sınırlarımız ötesinde ülkemizin güvenliği, milletimizin huzuru, devletimizin bekası için gece gündüz faaliyet hâlinde olan askerlerimize Mevla’dan kolaylıklar diliyoruz. Türkiye ve Türk milleti olarak, Çanakkale’de hangi mücadeleyi verdiysek bugün de farklı görünümler ve araçlar altındaki sinsi saldırılara karşı benzer bir duruş sergiliyoruz” diye konuştu.

Millî şair Mehmet Akif Ersoy’un Çanakkale şehitlerini destanlaştıran şiirinde yer alan “Eski dünya, yenidünya, bütün akvam-ı beşer/ Kaynıyor kum gibi mahşer mi hakikat mahşer/ Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk; Sadece bir hadise var ortada, vahşetler denk” dizelerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ülkemizin bilhassa geçtiğimiz 10 yılda maruz kaldığı her hadisenin gerisine bakıp maskeleri kaldırdığımızda aynı yüzleri görüyoruz. Terör örgütlerini sınırlarımıza yığıp, bizi istiklalimizle sınayanlar bunlardır. Çeşit çeşit yöntemlerle egemenliğimize göz diken darbecileri üzerimize salanlar bunlardır. Her biri, milletimizin zenginliği olan farklılıklarını kırılmaya yatkın fay hatları hâline dönüştürmeye çalışanlar yine bunlardı. Kalkınma hamlelerimizi boşa çıkarmak için üretimimizi ve istikrarımızı sabote edenler bunlardı. Demokrasi atılımlarımızı, vesayetin çarkları arasında parçalayarak milletimize zulmedenler bunlardı.”

“GELECEĞİMİZE GÜVENLE YÜRÜMEMİZİ SAĞLAYACAK İRADEYE SAHİBİZ”

Çanakkale’de bu milletin erkeğiyle, kadınıyla, genciyle, yaşlısıyla, öğrencisiyle, hocasıyla, çalışanıyla, işvereniyle, tek vücut olup düşmana geçit vermediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Milletimiz son dönemde yaşadığımız sınamaların her birinde de bedeni ve kalbiyle aynı vakur iradeyi ortaya koymuştur. Asırlarca yürüttükleri maddi ve manevi yıkım çabaları sonunda Türkün fıtratının değişeceğini sananlar, ruhun aynı ruh olduğunu gördüler, anladılar. Dün, Çanakkale’de yakılan ateş millî mücadeleyle ve Cumhuriyetimizin ilanıyla neticelenmişti. Şimdi de eser ve hizmetlerimizle, 2023 hedefleriyle, ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonuyla yaktığımız ateş, inşallah ülkemizi dünyada hak ettiği yere çıkarmamızla gayesine ulaşacaktır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale Zaferi’ni ve ardından gelen başarıları tarihlerinin en büyük yokluklarını, kuşatmalarını, ihanetlerini yaşadıkları bir dönemde elde ettiklerini, bugünkü Türkiye’nin altyapısıyla, siyasi ve teknolojik gücüyle, ekonomisiyle, hedeflerini hayata geçirme konusunda çok daha büyük imkânları olduğunu söyledi.

“ÇANAKKALE’DE YAZILAN DESTANDAN ALACAĞIMIZ ÇOK ÖNEMLİ DERSLER VAR”

Çanakkale’den ve sonrasında yaşanılan hadiselerin her birinden alınan dersler ışığında geleceğe güvenle yürümelerini sağlayacak iradeye sahip olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl 53 bin vatandaşın şehit olmasına, 11 şehirde yüz binlerce binanın yıkılmasına yol açan 6 Şubat depremlerinin ardından yaşananların bunun ispatı olduğunu kaydetti.

Gelişmiş ülkelerin bile yıllarca baş edemeyeceği enkaz yığınlarını kısa sürede kaldırdıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni konutları inşa edip teslimine başladıklarını aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Asrın Felaketi”nin ardından milletin gösterdiği örnek dayanışmanın ayrıca takdire şayan olduğuna dikkati çekerek, “Türkiye Yüzyılı’nın inşasında Çanakkale’de yazılan destandan alacağımız çok önemli dersler olduğuna inanıyoruz. Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize, sıkı sıkıya sahip çıktığımızda yedi düvel üzerimize gelse yıkılmayacağımızın ispatı olan Çanakkale ruhu, yolumuzu aydınlatmaya hep devam edecek. Rabbimden ülkemizi ve milletimizi gizli ve aşikâr her türlü beladan, afetten, tehditten muhafaza etmesini diliyorum” ifadelerini kullandı.

Çanakkale Deniz Zaferi’nin 109. yıl dönümünü bir kez daha tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 Mart Şehitleri Anma Günü’nde, Çanakkale Destanı’nda imzası olan erinden komutanına, kahraman Mehmetçiklerden her birini, şehit ve gazilerin tamamını rahmetle yâd ettiğini sözlerine ekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tören programı kapsamında Çanakkale Savaşları kahramanlarının rölyefinin yer aldığı Atatürk Anıtı’na çelenk bıraktı. Saygı duruşunda bulunulan, saygı atışının yapıldığı ve İstiklal Marşı’nın okunduğu törende, Kur’an-ı Kerim tilaveti gerçekleştirildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şehitlik Anı Defteri’ni imzaladıktan sonra beraberindekilerle şehitliklere karanfil bıraktı. Şehit yakınlarını selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir süre onlarla sohbet etti.

SOLOTÜRK’ün gösteri uçuşunun yer aldığı törende, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından denizden gemi geçişi yapıldı.

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, STK temsilcileriyle iftarda buluştu

“Sivil toplum, demokrasinin nişanelerinden birisidir”

Genç Gazeteciler

Haber Burada

Tarih

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Meclis’te, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldiği iftar programında yaptığı konuşmada, sivil toplumun, demokrasinin olmazsa olmaz ana direklerinden birisi olduğunu; bireyin, sivil toplumun güçlü olmasının demokratik toplumlarda, güçlü devleti doğurduğunu belirtti.

Devletin, bireyin ve sivil toplumun gücünün birbirinden ayrılmaz bütünün parçaları olduğuna yürekten inandıklarını vurgulayan Kurtulmuş, Türk-İslam medeniyetinde sivil toplumun, Batı’yla kıyaslandığında farklı saiklerle ortaya çıktığını ve çok köklü bir geleneğe sahip olduğunu ifade etti.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, devletle mücadele etmek ve kavga etmek üzerine gelişen Batı’daki sivil toplum anlayışının aksine, Türk-İslam medeniyetinde devletin eksik bıraktığı alanları doldurabilmek için ya da toplumdaki başka fonksiyonları yerine getirmek için gönüllü çalışmalar ortaya konulduğunu söyledi.

Kurtulmuş, tarihsel olarak, çok sayıda sivil toplum kuruluşu denilebilecek geleneksel kurumlara sahip olunduğunu aktararak, bunlardan birisinin iş hayatını örgütleyen loncalar olduğunu belirtti. Bir diğerinin de toplumda, kanadı kırık kuşlardan evlenecek kızlara kadar herkese yardım etmeyi bir sorumluluk olarak kabul eden vakıflar olduğunu dile getiren Kurtulmuş, şöyle devam etti:

“Anadolu kentlerimizin hemen tamamında ecdadın bıraktığı varlıkların eserleri yerinde duruyor, bir kısmı yeniden onarılıyor, yeniden o günkü fonksiyonlarına benzer şekilde hayata kazandırılmaya çalışılıyor. Dolayısıyla çok köklü bir sivil toplum tecrübesine, geleneğine sahip olan bir milletiz. Bugün modern usullerle konuştuğumuz zaman sadece vakıflar, dernekler değil, bunun ötesinde aramızda temsilcileri bulunan platformları, sendikaları, sosyal ağları, hatta kooperatifleri içine koyduğumuz zaman Türkiye’de yaklaşık 150 bin sivil toplum kuruluşumuz var. Bu sivil toplum kuruluşlarımızın giderek daha güçlenmesi hem sayısal olarak sivil topluma destek olan vatandaşlarımızın sayısının artması hem de sivil toplum kuruluşlarımızın yönetsel kabiliyetlerinin artması önümüzdeki dönemde önemli vazifelerimizden birisi olmalıdır. Bu çerçevede emeği geçen bütün arkadaşlarımıza yürekten teşekkür ediyorum.”

  • “Türkiye’de sivil toplum kuruluşlarının önemli kabiliyetler kazandıklarını görmek memnuniyet verici”

Kurtulmuş, Türkiye’nin sivil toplum kuruluşlarının dünyanın her bir yerinde faaliyetinin olduğunu; binlerce, on binlerce kilometre ötedeki insanlara sadece insan olmak dolayısıyla yardım elini uzattıklarını, toplumsal dayanışmanın bütün imkanlarını oradaki insanlara tahsis etmek için seferber olduklarını gördüklerini ve bundan memnuniyet duyduklarını söyledi.

Dünyanın birçok yerinde Türk sivil toplum kuruluşlarının gösterdiği bu hamiyetperver davranış dolayısıyla gittikleri her ülkenin yöneticilerinin kendilerine teşekkür ve takdirlerini ifade ettiklerini aktaran Kurtulmuş, bunun Türkiye için fevkalade önemli bir kazanç olduğunu vurguladı.

Kurtulmuş, “Türkiye’de sivil toplum kuruluşlarının becerilerinin zaman içerisinde arttığını ve çok hızlı bir şekilde sorunların, krizlerin çözülmesi konusunda önemli kabiliyetler kazandıklarını görmek memnuniyet vericidir.” dedi.

6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde sivil toplum kuruluşlarının önemli bir kısmının birkaç saat içerisinde depremden etkilenen illere ulaşmayı başardığını dile getiren Kurtulmuş, “Başta tüm Kızılay’ı olmak üzere bütün yardım kuruluşlarımızın, ayrıca özel olarak yardım kuruluşlarının, derneklerin, vakıfların depremden sonra büyük bir dayanışma örneği gösterdiğini hepimiz iftiharla izledik. Allah bir daha böyle bir acı göstermesin. Türkiye’deki sivil toplum kuruluşları her alandaki kabiliyetlerini özellikle yardımlaşma ve dayanışma alanında en üst seviyeye çıkarmış bulunuyorlar.” değerlendirmesinde bulundu.

  • Sivil toplum, demokrasinin nişanelerinden birisidir”

Kadın haklarından çevrenin korunmasına, çocuk haklarından yeşil doğanın oluşturulmasına kadar hemen her alanda Türkiye’deki sivil toplum kuruluşlarının gerçekten fevkalade büyük bir birikim sahibi olduğunu ve önemli adımlar attıklarını gördüklerini ifade eden Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kitlesel olarak iş adamları derneklerimizin, odalarımızın, borsalarımızın, sendikalarımızın, işveren derneklerimizin memur sendikalarımızın, işçi sendikalarımızın büyük bir beceri kazandığını, büyük bir kurumsal kabiliyet kazandığını da görüyoruz. Bunları artırarak yolumuza devam etmemiz lazım.

Bu şu açıdan önemlidir. Sivil toplum, hiç söylemeye gerek yok ki demokrasinin nişanelerinden birisidir. Sivil toplumu güçlü olmayan bir toplumun demokrasisinin de güçlü olması mümkün değildir. Çünkü demokrasi, sadece beş yıldan beş yıla oy verme işi değildir. Demokrasi bu süre içerisinde toplumun farklı alanlarında çalışmalar yaparak; teklifleri, projeleri, karar vericilere yansıtabilmek ve memleketin hayrına olacak işlerin yapılması için elimizdeki bütün imkanları seferber edebilmek işidir. Bunun için sivil toplum kuruluşlarının kendi aralarında da farklı bir rekabet içerisinde olmasını arzu ederiz. Bu çerçevede devlet her yeri, her alanı kendi imkanlarıyla doldurabilecek, kuşatabilecek tabii ki bir güce sahiptir ama aslolan devletin boş bıraktığı alanları ya da devletin desteklenmesi gereken alanlarda da sivil toplumun projeleriyle ortaya çıkabilmesini temenni etmektir.”

  • “Türkiye’de sivil toplum kuruluşları son yıllarda ciddi bir uluslararasılaşma sürecindedir”

Özellikle kriz alanlarında, toplumun bütün kesimlerine kuşatıcı hizmet verebilecek en önemli alanın, sivil toplum kuruluşları olduğunun altını çizen Kurtulmuş, “Yardımlaşmanın, dayanışmanın, fikir üretmenin, proje üretmenin, farklı fikirleri bağırmadan, çağırmadan karşılıklı müzakere edebilmenin, farklı fikirlerden de millet hayrına, vatanımızın hayrına sonuçlar çıkarılabilmenin pratik unsurları sivil toplum kuruluşlarımızdır. Bu çerçevede şunu da özellikle ifade etmek isterim ki Türkiye’de sivil toplum kuruluşları son yıllarda ciddi bir uluslararasılaşma sürecindedir. Bunu da iftiharla takip ediyoruz. Sadece içeriye dönük sözler değil, insanlığa dönük, dünyaya dönük sözlerin ve hizmetlerin ortaya konulması da fevkalade önemlidir. Bu anlamda yurt dışında Türk kültürünün yaygınlaştırılması için hizmet veren kuruluşlarımızı, onların ortaya koymuş olduğu sivil çabaları, yardım kuruluşlarından yararlı olarak Türkiye’nin kültürel diplomasi alanındaki mekanizmalarına da katkı sunan sivil toplum kuruluşlarını tebrik ediyorum.”

  • “İtici gücü, Batı toplumlarında da var olan insaflı, vicdanlı sivil toplum kuruluşları”

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Gazze’deki devam eden olayların, sivil toplumun ne kadar önemli olduğunu bir kere daha çok net bir şekilde ortaya koyduğuna işaret ederek, 5 ayı aşkın süredir devam eden, bütün dünyanın izlediği ve İslam ülkelerinin de yeterince tepki gösteremediği Gazze’deki soykırım boyutlarına varmış olan bu büyük katliam karşısında dünyanın dört bir tarafında sivil toplum kuruluşlarının fevkalade ciddi bir hassasiyet ortaya koyduklarını söyledi.

Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu anlamda her tarafta binaların yıkıldığı, insanların gölgesine sığınacağı bir duvarın dahi kalmadığı Gazze Şeridi’nde, hayatlarını hiçe sayarak, oradaki insanlara yardım etmek için Siyonist rejimin çizdiği işgal sınırlarını tanımayan, Sınır Tanımayan Doktorlar’ı saygıyla, minnetle yad ediyoruz. O doktorların içerisinde; o sivil toplumdan gelen, gönüllülük esasıyla çalışan, hayatını hiçe sayan o insanlar, büyük bir insanlık destanı, büyük bir kahramanlık destanı yazıyorlar. Ne yazık ki aralarında onlarcasının da o saldırılar sırasında öldüğünü biliyoruz. Aynı şekilde bırakın bir duvarı, doğru dürüst yemek pişirecek bir tencerenin bile kalmadığı Gazze’de, ellerindeki imkanları seferber ederek, dünyanın dört bir tarafından zor şartlarla getirdikleri malzemeleri kararak orada Filistinli aç muhtaç insanlara iftar sofraları hazırlayan sivil toplumun gönüllülerini de saygıyla, şükranla, minnetle yad ediyorum.”

Kurtulmuş, Batılı ülkelerin bu süreçte hükümetler nezdinde ne kadar duyarsız kaldıklarına da işaret ederek, şunları kaydetti:

“Şimdi şimdi bir şeyler söylemeye başlıyorlar. Eskilerin güzel bir tabiri var; Basra yıkıldıktan sonra ne yaparsanız bunun bir faydası yok. Hükümetlerine rağmen Batıda sokaklara yüzbinlerce, hatta bazı ülkelerde milyonlarca insanın çıkabilmiş olmasının arkasındaki en temel güç, o ülkelerdeki sivil toplumun oluşturduğu güçtür. Sivil toplum, büyük bir Filistin duyarlılığı; Gazze’deki katliama, soykırıma karşı büyük bir insanlık destanı yazdı. Sevinerek ifade ediyoruz ki, birçok yerde insanlık cephesi diyebileceğimiz cepheyi kurdular. Bu cephenin kuruluşunun itici gücü, motive eden ana gücü, Batı toplumlarında da var olan insaflı, vicdanlı sivil toplum kuruluşlarıdır. Böylece hükümetlerin üzerine baskı kurmayı başarabildiler ve hükümetlerine rağmen meydanlara çıkarak bu katliamı lanetleyerek insanlığa karşı vazifelerini yerine getirmeye çalıştılar.”

  • “Uluslararası camiadaki yardım kuruluşlarına da pratik ve görünür bir çağrı olarak kabul edilmeli”

TBMM Başkanı Kurtulmuş, sivil toplumun bu baskıları nedeniyle dünyanın dört bir tarafında yardım organizasyonlarının yeniden gözden geçirilmesi, özellikle ramazan ayı dolayısıyla insanların iftar sofralarının şenlendirilmesi için insanlığın harekete geçtiğini anlattı.

“Türkiye’nin, şu anda isimlerini tek tek saymayacağım, çok sayıda sivil toplum kuruluşunun Gazze’ye bir lokma ekmeği fazla ulaştırmak için nasıl sabahlara kadar çalıştıklarını biliyorum.” diyen Kurtulmuş, Mersin’den Gazze’ye bir iyilik gemisini organize eden Türk Kızılay’ını bu öncülüğünden dolayı tebrik etti.

Kurtulmuş, “Türk Kızılay’ının bu çıkışı, Özgür Gazze Hareketi’nin 2010 yılında başlatmış olduğu Gazze’ye ablukayı kırma faaliyetlerinin bir devamı olarak görülmeli ve bu anlamda da uluslararası camiadaki yardım kuruluşlarına da pratik ve görünür bir çağrı olarak kabul edilmelidir.” diye konuştu.

Bir yandan yardım çalışmaları devam ederken diğer taraftan sivil toplum kuruluşlarının oluşturduğu fevkalade müspet bu rüzgarın, dünyanın bir çok yerinde aslında siyasetin dışındaki alanları da kaplayan, Siyonizm’in bu pervasızlığına “Dur. Biz de insanız, yeter artık.” diyen çığlıkların dünyanın her tarafında duyulmasına vesile olduğunu dile getiren Kurtulmuş, şöyle devam etti:

“En son Berlin Film Festivali ve Oscar Ödül Töreni’nde ortaya konulan o protestolar, o sözler, hepimiz adına, vicdanı olan milyarlarca insan adına söylenmiş sözlerdir. Ramy Youssef’un ödül töreninde söylediği, ‘Siz Gazze deki bu insanları nasıl böyle öldürüyorsunuz, lanetliyoruz.’ manasındaki sözleri, kimsenin hafızasından çıkmamıştır. Aynı şekilde Jonathan Glazer’in söylediği, en önemli holokost filminin yönetmeni, kendisi de bir Yahudi, İsrail’e, ‘Sizin yaptığınızın, size yapılan holokosttan hiç farkı yoktur.’ diyerek, meydan okuyan bir konuşma yapabilmiştir. Kırmızı halılar üstünde, ödül törenlerinde, dünya en steril alanları olarak kabul edilen o alanlarda, insanlar gönüllerinden gelenleri söylemiş ve bu zulmün durdurulabilmesi için feryat etmiştir.”

Kurtulmuş, bu etkinliklerde yakalarına rozetler takarak protesto edenlerin de bulunduğuna işaret ederek, “Eğer sivil toplumun canlı, güçlü, fedakar çalışmaları, çabaları olmasaydı; ne bugün İsrail’e dönüp ‘Şunu şöyle yanlış yapıyorsunuz.’ diyebilirdi ne bu protestolar olabilirdi ne de oraya bir koli erzak gönderilebilirdi.” dedi.

  • “Sivil toplum kuruluşları zalimin karşısında, mazlumun yanında yer almaya gayret etti”

Kurtulmuş, Türkiye’nin, milletçe ve devletçe başından itibaren bu süreçte yek vücut olarak durduğunu görmenin, kendisine ayrı bir bahtiyarlık verdiğini ifade ederek, “Dünyada az millet vardır. Hatta şunu söyleyebiliriz ki, bu seviyede Gazze’deki insanlık suçlarının karşısında duran ve Filistin davasına sahip çıkan neredeyse dünyadaki tek ülke Türkiye’dir. Hem devlet olarak başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere hem millet olarak hem TBMM olarak.” diye konuştu.

TBMM’nin, İsrail’in 7 Ekim’de Gazze’ye yönelik saldırılarının başlamasının ardından 9 Ekim’de bütün siyasi partilerin ortak imzasıyla İsrail’in saldırganlığını kınayan ortak bir bildiri yayımladığını hatırlatan Kurtulmuş, bir holokosta benzeyen El-Ehli Baptist Hastanesi’ni bombalanmasının da bütün siyasi partilerin imzasıyla TBMM tarafından telin edildiğini anlattı.

Numan Kurtulmuş, “Türkiye’de hemen hemen bütün siyasi partiler ortak bir noktada durdu. Sivil toplum kuruluşları tereddütsüz bir şekilde zalimin karşısında, mazlumun yanında yer almaya gayret etti. Bu tarihsel süreç içerisinde Türkiye’nin devletiyle, milletiyle, sivil toplumuyla vermiş olduğu bu örnek mücadele tarihe altın harflerle düşülmüştür, kaydedilmiştir.” değerlendirmesinde bulundu.

  • ABD’li aktivist Rachel Corrie’nin vefatının yıl dönümü

ABD’li aktivist Rachel Corrie’nin vefatının seneyi devriyesinin yarın olduğunu dile getiren Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“20’li yaşlarının ortalarında, Gazze’de, Refah Sınır Kapısı’na birkaç kilometre uzaklıkta, oradaki Müslümanların evleri yıkılırken ‘Yıkamazsınız, bu bir insanlık suçudur, buna müsaade etmem.’ diyerek buldozerin karşısına geçti. Ne yazık ki Siyonist rejimin buldozeri, gencecik bu kadını ezerek, kemiklerini kırarak orada öldürdü. Hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz. Rachel Corrie’nin cesareti insanlık adına ortak bir mücadelenin de fitilini ateşlemiştir. Kimileri İsrail’in adını duyduğu zaman ayakları titrerken, İsrail’in zalim, katil ordularını karşısında görmesine rağmen dimdik ayakta duran bu hanımefendiyi şükranla, minnetle yad ediyoruz. Ve insanlık tarihinin altın sayfalarında yer aldığına inanıyoruz. O da bir sivil toplum hareketinin mensubuydu. Bizim eskilerin güzel bir duası var, Allah dinince dinlendirsin. Gerçekten bu kadar büyük bir fazileti ortaya koymak çok az insana nasip olur. Bu anlamda hem Filistin davasının hem mazlum milletlerin verdiği mücadelenin unutulmaz kahramanlarından birisi olmuştur.”

  • “Egemen bir Filistin Devleti’nin kurulduğunu görmek, inşallah bütün insanlığa nasip olacak”

TBMM Başkanı Kurtulmuş, ramazan gününde bunları konuşmanın ıstırap verici olduğunu dile getirerek, İsrail ile Netanyahu ve çetesinin, yaptığı bu soykırıma varan katliamlarda sonu olmayan bir yola girdiğini belirtti.

Kurtulmuş, “Güney Afrika Cumhuriyeti’nin ortaya koyduğu Uluslararası Adalet Divanındaki bu davanın sonunda, öyle görünüyor ki İsrail yönetimi ve Filistin davası için yeni bir dönemin başlangıcı olacaktır. İnşallah 67 sınırlarında, başkenti Kudüs olan, bütünüyle toprak bütünlüğü sağlanmış, o sokaktan öteki sokağa geçmek için İsrail makamlarından izin alınan ya da İsrail polisinin insafına terk edilen bir Filistin değil, tam manasıyla toprak bütünlüğüne sahip çıkan egemen bir Filistin Devleti’nin kurulduğunu görmek, inşallah hepimize ve bütün insanlığa nasip olacaktır.” ifadelerini kullandı.

Sivil toplum kuruluşlarına çalışmaları dolayısıyla minnettarlığını dile getiren Kurtulmuş, Meclisin, devletin ve milletin hayrına yapacağı çalışmalarda, sivil toplum kuruluşlarının emrinde olduğunu da söyledi.

Programda, Ankara Valisi Vasip Şahin, AK Parti Ankara Milletvekilleri Fuat Oktay, Kurtcan Çelebi, Vedat Bilgin, Zeynep Yıldız, Ahmet Fethan Baykoç, Jülide Sarıeroğlu, Murat Alparslan, Lütfiye Selva Çam, TBMM İdare Amiri ve MHP Gaziantep Milletvekili Sermet Atay, İYİ Parti Sözcüsü ve Ankara Milletvekili Kürşad Zorlu, DEVA Partisi Ankara Milletvekili Sadullah Ergin, TBMM Genel Sekreteri Talip Uzun, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, SETA Direktörü Burhanettin Duran, Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Türk Kızılay Derneği Genel Başkanı Fatma Meriç Yılmaz, Şehit Aileleri Federasyonu Başkanı Hamit Köse, Mehmetçik Vakfı Başkanı İsmail Şanlı ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi yer aldı.

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

Kripto FETÖ’cüler  ; “KİRLİ ELLERİNİZİ İNSANLARIN ÜZERİNDEN ÇEKİN MERHAMETSİZLER”

FETÖ’nün bilişim militanları | İnsanlara kumpas kurarak adli sicil kayıtlarını kirletmek için her türlü yolsuzlukları yapıyorlar

Genç Gazeteciler

Haber Burada

Tarih

Bir FETÖ’cü nasıl anlaşılır?

FETÖ’nün bilişim militanları | İnsanlara kumpas kurarak adli sicil kayıtlarını kirletmek için her türlü yolsuzlukları yapıyorlar

Yalan söylemekte, Kumpas kurmakta, Dikizlemekte, Devlet imkanlarını örgüt için kullanmakta, Kamu ve insanların malına konmakta, adam öldürmekte uzmandır bunlar! merhamet ve vicdanları yoktur Makam mevki ve para için her şeyi yaparlar

Hak yediler Soru çaldılar, insanlara kumpas kurdular, özellerini teşhir ettiler, o görüntülerle tüm istediklerini aldılar.

İşyerlerine Kamu kurumlarına sitelere evlere kameralar kurdular hem insanları izlediler hem dinlediler insanların özel hayatlarına girdiler evlerine gizli kameralar kurdular bu yolla insanları ,şirketleri ,tehdit ettiler .her türlü yolsuzluğu yaptılar

Bunlar ne kadar insanlık suçu varsa işledi hala işlemeye devam ediyorlar

40 yıl boyunca sinsi sinsi örgütlendiler.

Suçsuz insanları kumpas kurup hapse attırdılar merhametsizler

Türkiye’nin ve şirketlerin sırlarını sattılar Casusluk yaptılar.

Devleti ele geçirmek için her şeyi yaptılar.

Kaç masum insanın yuvasını yıktılar kim bilir?

Nice esnafı iflas ettirdiler kurdukları kumpaslarla Mallarını ele geçirdiler

Paravan holding ler kurdular insanların Mallarına el kondular.

Karşı çıkanı da ölüme yolladılar…

Vicdandan yoksun, gaddar, zalim merhamet yoksunudur bunlar

Her türlü iftirayı atabilecek, her yalanı söyleyebilecek kadar zalimdirler.

FETÖ terör örgütü kadar zalim, başka bir çete ne duyduk ne gördük!

OKUMAYA DEVAM ET

YENİ NESİL MEDYA | TÜRKİYE

TAKVİM

Ocak 2023
P S Ç P C C P
 1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031  

HER ŞEY GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN

TOGG | Türkiye’nin Otomobili

TANAP Avrupa Bağlantısı Açılış Töreni #TANAPtamam

GENÇ GAZETECİLER BURADA

GÜÇLÜ TÜRKİYE

TÜRK AKIM PROJESİ AÇILIŞ TÖRENİ

TÜRKİYE YÜZYILI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale 1915 Köprüsü Kule Tamamlama Töreni

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fatih sondaj gemisini #MilliEnerjideYeniMüjde

ENERJİ PETROL MEDYA GRUP – YENİ NESİL MEDYA | TÜRKİYE

DÜNYA12 saat önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 Mart Şehitleri Anma Günü Töreni’ne katıldı

DÜNYA3 gün önce

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, STK temsilcileriyle iftarda buluştu

GÜNCEL4 gün önce

“Türkiye’yi, dünyanın en etkin sağlık hizmetlerinin sunulduğu ülke konumuna getirdik”

DÜNYA5 gün önce

Kripto FETÖ’cüler  ; “KİRLİ ELLERİNİZİ İNSANLARIN ÜZERİNDEN ÇEKİN MERHAMETSİZLER”

DÜNYA6 gün önce

“Türkiye Yüzyılı güneşinin doğuşuna kimse mani olamayacaktır”

DÜNYA6 gün önce

“Gazze’deki katliamların tekrar etmemesi ve bölgenin ihyası için garantör olarak sorumluluk üstlenmeye hazırız”

DÜNYA6 gün önce

TBMM BAŞKANI KURTULMUŞ, GAZETECİLERLE İFTAR PROGRAMINDA BİR ARAYA GELDİ

DÜNYA7 gün önce

“FETÖ’nün Bilişim Militanları akıl sınırlarını da zorlayan kurdukları tuzaklarla örgüte maddi kaynak yaratmaya devam ediyorlar

DÜNYA7 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehit aileleri ile iftarda bir araya geldi

DÜNYA1 hafta önce

FETÖ’nün bilişim militanları | İnsanlara kumpas kurarak adli sicil kayıtlarını kirletmek için her türlü yolsuzlukları yapıyorlar

DÜNYA1 hafta önce

“İstanbul’un giderek ağırlaşan trafik ve ulaşım sorununu hafifleteceğiz”

DÜNYA1 hafta önce

“İzmir’in yatırım eksiklerini tamamlayarak, şehrimizin kayıp yıllarını hep birlikte telafi edeceğiz”

DÜNYA1 hafta önce

FETÖ’nün bilişim militanları Marka Ve Patent işlerine neden önem veriyorlar ?

DÜNYA1 hafta önce

Türk Hava Yolları, “İz Bırakanlar” Serisinin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Özel Bölümünü Yayınladı

DÜNYA1 hafta önce

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Geleceğe Miras Myra ve Limanı Andriake Projesi”ni tanıttı.

GÜNCEL1 hafta önce

BAKIRKÖY-BAĞCILAR KİRAZLI METRO HATTI YARIN AÇILIYOR

DÜNYA1 hafta önce

GİRESUN YATIRIMLARLA BÜYÜYOR

DÜNYA1 hafta önce

“Her kesimden insanımızın sıkıntılarını çözecek programa ve kararlılığa sahibiz”

DÜNYA1 hafta önce

“Gazze’de yaşananlar tahammül sınırlarını aşmıştır”

DÜNYA1 hafta önce

“Rusya’nın da dâhil olacağı bir barış zirvesine ev sahipliği yapmaya hazırız”

DÜNYA1 hafta önce

“Hedefimiz, ülkemize kazandırdığımız hizmetlerin zirvesi olarak gördüğümüz Türkiye Yüzyılı hedefini başarıya ulaştırmaktır”

DÜNYA2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her açıdan daha huzurlu, daha aydınlık, daha müreffeh bir geleceği inşa etmenin çabasındayız”

DÜNYA2 hafta önce

FETÖ’nün bilişim militanları ; “KİRLİ ELLERİNİZİ İNSANLARIN ÜZERİNDEN ÇEKİN MERHAMETSİZLER”

DÜNYA2 hafta önce

Emine Erdoğan, “Tarımda Kadın Emeği Zirvesi” programına katıldı

DÜNYA2 hafta önce

“Depremle sarsılan şehirlerimizi bir an önce ayağa kaldırmak için ne gerekiyorsa yapıyoruz”

DÜNYA2 hafta önce

YASED 43. OLAĞAN GENEL KURULU

DÜNYA2 hafta önce

“Hak ve özgürlüklerden yatırımlara, savunma sanayinden dış politikaya kadar her alanda tarih yazdık”

DÜNYA2 hafta önce

Bir FETÖ’cü nasıl anlaşılır?

DÜNYA2 hafta önce

CERMODERN 7 Zamansız GÜNAH Sergisi’ne ev sahipliği yapıyor.

DÜNYA2 hafta önce

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Suudi Arabistan’da Gerçekleştirilen LEAP Fuarı’na Katıldı

DÜNYA2 hafta önce

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Suudi Arabistanlı Mevkidaşı El-Kasabi ile Görüştü

DÜNYA2 hafta önce

ULUSAL ANTARKTİKA BİLİM SEFERİ TAMAMLANDI

DÜNYA2 hafta önce

Türk Hava Yolları, Dünya’nın 6. Kıtası Avustralya’ya Uçuşlara Başladı.

DÜNYA2 hafta önce

FETÖ’nün bilişim militanları ; Marka Ve Patent işlerine neden önem veriyorlar ?

DÜNYA2 hafta önce

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Suudi Arabistan Kırsal İşler ve Konut Bakanı el-Hukayl ile Görüştü

DÜNYA2 hafta önce

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Suudi Arabistan Yatırım Bakanı El-Falih ile Görüştü

DÜNYA2 hafta önce

ŞULE YÜKSEL ŞENLER BİLİM MERKEZİ VE KÜTÜPHANESİ AÇILDI

DÜNYA2 hafta önce

TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Meclis Üyeleri ile buluştu

DÜNYA2 hafta önce

TOBB Türkiye Sektörel Ekonomi Şurası toplandı

DÜNYA2 hafta önce

Antalya | “Şehir hastanelerini, eşi-benzeri olmayan birer şifa merkezi olarak milletimizin hizmetine sunmaya devam edeceğiz”

DÜNYA5 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti mesajı

DÜNYA4 yıl önce

Metin Aslım : İş ve Cemiyet Hayatının Sevilen Siması

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Emel USLU ATİK ;

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Aysu YAVUZ

İYİ Kİ VARSIN3 yıl önce

İyi ki varsın Nurten ÖZTÜRK

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın ZEHRA KARAKAŞ BEGEN

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Beril ÇAVUŞOĞLU

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Nuray ÖZÇELİK;

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Hüseyin ÇEŞMECİOĞLU :

DÜNYA2 yıl önce

Ankara-Yerköy-Kayseri Hızlı Tren Hattı temeli atıldı

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Nalan Gazezoğlu

DÜNYA3 yıl önce

Sektöre Yön verenler ; Eda DEMİRHAN

GÜNCEL3 yıl önce

Sektöre Yön Verenler Berfu GÜVEN

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Gül ALCANSOY;

DÜNYA3 yıl önce

İyi ki varsın Prof. Dr. Başak SOLMAZ

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın AYSUN ŞAHANOĞLU KABA ;

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Nazlıhan ALKAN

DÜNYA2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB Konseyi Başkanı Michel ile görüştü

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Hüseyin ÇALIŞKAN

DÜNYA3 yıl önce

İyi ki varsın Hande ORTAY

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Yusuf Burak ASLANPINAR;

İYİ Kİ VARSIN3 yıl önce

İyi ki varsın Semra Aman Akyürek

ENERJİ3 yıl önce

Tekfen Holding “Kadınlarla Güçlendirilmiş Yönetim Kurulu” ödülünü üçüncü kez aldı!

ENERJİ3 yıl önce

İyi ki Varsın Mehmet Gültekin

Enerji petrol Medya Ceo -Mehmet Ali Setencioğlu ,
MAVİ YOLCULUK5 yıl önce

TEKNE KİRALAMA | İZMİR ÇEŞME ALAÇATI

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Doç. Dr. Esin Yalçınkaya

DÜNYA3 yıl önce

İyi ki varsın Semra İĞTAÇ

GÜNCEL3 yıl önce

Başarımız, Başarınız olacak HANTEK KALIP

DÜNYA2 yıl önce

İyi ki varsın Özgür AKIN

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Sadık KUTANOĞLU

DÜNYA12 ay önce

İyi ki varsın, Haşim İzol

DÜNYA4 yıl önce

Sektöre Yön Verenler Esra KANDEMİR

DÜNYA3 yıl önce

Türkiye’nin En Etkin 50 CFO’su belli oldu

DÜNYA5 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile ortak basın toplantısı düzenledi

DÜNYA2 yıl önce

İyi ki varsın Ebru Milat Sezgin

DÜNYA2 yıl önce

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Turizm Yatırım Forumu’na katıldı

DÜNYA3 yıl önce

Sektöre yön verenler, Ahmet ÇALLI

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Sibel Şeref KANCAOĞLU ;

DÜNYA5 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kyoto’da Ara Güler Fotoğraf Sergisi’ni açtı

DÜNYA3 yıl önce

İyi ki varsın Vahide Ayşit

YENİ NESİL MEDYA | TÜRKİYE

GÜÇLÜ TÜRKİYE
GÜÇLÜ TÜRKİYE

GENÇ İŞ DÜNYASI

seers cmp badge