Türk İş Dünyası - 2008

DÜNYA

Emine Erdoğan, “Türk Mutfağı Haftası” kapsamında Balıkesir Gastronomi Festivali’ne katıldı

Genç Gazeteciler

Haber Burada

Tarih

Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle organize edilen 21-27 Mayıs Türk Mutfağı Haftası, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un katıldığı Balıkesir Gastronomi Festivali ile başladı.

Türk Mutfağı Haftası her yıl belirlenen bir tema ile 81 ilde ve Türkiye Cumhuriyeti büyükelçiliklerinde, konsolosluklarda, yurt dışı müşavirlikler ve temsilcilikler aracılığıyla tüm dünyada tanıtım etkinlikleriyle kutlanacak.

Hafta kapsamında Emine Erdoğan öncülüğünde Cumhurbaşkanlığı himayesinde Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle hazırlanan ve Türk mutfağını uluslararası alanda tanıtmayı amaçlayan “Asırlık Tariflerle Türk Mutfağı” kitabının lansmanı yapılacak.

Türk Mutfağı Haftası boyunca düzenlenecek etkinliklerle Türk mutfağı sadece geçmişe ve geleneğe değil, geleceğe iz bırakan yaklaşımı ve tarifleriyle uluslararası ölçekte tanıtılacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, haftanın açılış programı çerçevesinde Edremit ilçesinde düzenlenen Balıkesir Gastronomi Festivali’nde yaptığı konuşmada, Balıkesir’in güzelliklerinin saymakla bitirilemediğini söyledi.

“TÜRK MUTFAĞI HÂLİHAZIRDA TÜM DÜNYADA BİLİNİYOR”

Topraktan fışkıran bereket, sofraların lezzetleri, köklü bir tarih, mavi bayraklı plajlar, şifalı sular derken listenin uzayıp gittiğini anlatan Emine Erdoğan, “Balıkesir’imiz, Türkiye potansiyelinin adeta bir özeti gibi” dedi.

Emine Erdoğan, “Asırlık Tariflerle Türk Mutfağı” kitabını literatüre kazandırdıklarını ve eş zamanlı olarak her yıl 21-27 Mayıs’ın Türk Mutfağı Haftası olarak kutlanacağını duyurduklarını hatırlattı.

Emine Erdoğan, Türk mutfağının tüm yönleriyle tanıtılması ve dünya sıralamasında hak ettiği yere kavuşmasını amaçladıklarını belirterek, “Elbette Türk mutfağı hâlihazırda tüm dünyada biliniyor. Hatta en iyi mutfaklar arasında yer alıyor ancak biliyoruz ki bu şöhretin ana hatlarını, belli başlı birkaç yemeğimiz oluşturuyor. Hâlbuki Türk mutfağının kapısı, sınırları çok geniş bir tarihe ve birikime açılıyor. Anadolu’da binlerce yıllık bir geçmiş ve farklı medeniyetlerden damıtılmış bir özden bahsediyoruz” diye konuştu.

“TÜRK MUTFAĞI GENİŞ YELPAZESİYLE DÜNYANIN LİDER MUTFAĞI”

Gastronominin her gün etki alanını genişlettiğini dile getiren Emine Erdoğan, “Gastro-kültür, gastro-turizm, gastro-diplomasi gibi birçok yeni terim, mutfağın başlı başına bir güç hâline geldiğinin kanıtı. Bilhassa gastro-diplomasi, devletlerin yumuşak güç unsurları içinde baş sıralarda. O yüzden, metropollerde art arda açılan etnik restoranlar, alelade bir yeme-içme mekânından ziyade, dalgalanan ülke bayraklarıdır. Etnik bir restoranın kapısından girdiğimizde, karşılaştıklarımız, masa, sandalye ya da iç dekorasyondan çok daha fazlası. O kapı, bir coğrafyaya, medeniyete, ekolojiye, gelenek, görenek ve inanca da açılıyor” ifadesini kullandı.

Emine Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Günümüzde etnik restoranlar, önyargıların en hızlı eridiği, kaynaşma mekânları olarak hizmet ediyor. Dolayısıyla, tabağın üzerinde yalnızca lezzet değil, başlı başına bir kültür dünyası sunuyoruz. Tüm bunları göz önüne aldığımızda, Türk mutfağının, geniş yelpazesiyle dünyanın lider mutfağı olma potansiyeli çok net görülüyor. Sahip olduğumuz miras, ülke imajımızı güçlendirmek ve kendimizi en doğru şekilde anlatmak için eşsiz bir vasıta. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın öncülüğünde Türk Mutfağı Haftası’nı ilan ederek, hep beraber güzel bir yola çıktığımıza inanıyorum. Umarım, bu vesileyle mutfağımızı layıkıyla tanıtır ve birçok uluslararası markanın doğumuna şahit oluruz.”

“YEMEĞİN ETRAFINDA OLUŞAN KÜLTÜR BAŞLI BAŞINA BİR LİSANDIR”

Emine Erdoğan, ulusal mutfağın toplumun aynası olduğunu belirterek, şunları kaydetti: “Şöyle bir düşünecek olursak, bir yabancıya ‘nimet’ kelimesinin manasını anlatmak ne kadar zor, değil mi? Oysa yere düşen ekmeği öpüp başına koyan birini görene başka tarif gerekmez. Yani, yemeğin etrafında oluşan kültür başlı başına bir lisandır. Dostumuzu sofrada başköşeye oturtmak, ona olan sevgimizi sessizce anlatır. Büyüklerimize hürmetimizi, onlar yemeye başlayana kadar açlığımızı bekletmekle gösteririz. Yani bir sofrada başkalarıyla oturup kalkmak, aile değerlerimizden inanç dünyamıza kadar birçok bilgi verir.”

Gastronominin çok boyutlu bir konu olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, şöyle devam etti: “Bildiğiniz gibi bugünün dünyasında, turizm bir kitle hareketi olmaktan çıktı. Turistler, gidilen yerin tarihini, kültürünü, yaşantısını tanımak istiyorlar, daha bireysel hareket ediyorlar. Yöresel tecrübeleri kendilerine katmak istiyorlar. Otantik olanın hızla değer kazanması elbette çok sevindirici. Gastronomi artık bizatihi bir seyahat motivasyonu. Dünyada gastronomi şehri diye anılan şehirler hızla artıyor. Gaziantep’imiz, Hatay’ımız ve Afyon’umuz da UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı içerisinde yer alıyor. Ülkemizin her köşesi bir gastronomi cennetidir. Gelin, daha birçok şehrimize bu unvanı el birliğiyle kazandıralım. Malumunuz, UNESCO tarafından koruma altına alınan yemeklerimiz var. Abugannuş, oruk, künefe, lokum, kaymak, sucuk ve pöçten oluşan bu listeye daha birçok yemek eklenebilir ancak coğrafi işaret alabilecek daha nice yemeğimiz var. Bize düşen, bu mirasımızı ihya etmek için çalışmak ve araştırılmadık hiçbir yönünü bırakmamak. Bu vesileyle, bu alanda yapılacak özgün projelerin her zaman destekçisi olduğumu ifade etmek istiyorum.”

“İNSANLAR, SAĞLIKLI VE YÖRESEL OLANIN PEŞİNDELER”

Emine Erdoğan, endüstrileşmenin her şeyde olduğu gibi sofraların da çehresini değiştirdiğini vurgulayarak, “Hibrit tohumlar, GDO, karbon ayak izi, fast food kültürü derken, sofranın özünden uzaklaştık. Nitekim bugün önlenebilir hastalıkların kökenine baktığımızda, çoğunun yiyip içtiklerimizden kaynaklandığını görüyoruz” dedi.

Bugün fast food kültürünün albenisinin azaldığını ve dünyanın her yerinde karşılaşılan standart mekânların gücünü kaybettiğini ifade eden Emine Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm dünyada bir uyanış var. İnsanlar, sağlıklı ve yöresel olanın peşindeler. Helal, vejetaryen, organik gibi seçenekler en çok tercih edilenler arasında. Bu arayışa en iyi cevabın Türk mutfağında saklı olduğunu düşünüyorum. Anadolu mutfağına baktığınızda, birçok reçetenin hekimler eşliğinde hazırlandığını görürsünüz. Ruha ve bedene şifa veren tarifler vardır. Birbirimize ‘şifa olsun’ diyerek oturduğumuz sofralar başlı başına sağlık merkezleridir.”

SIFIR ATIK VURGUSU

Emine Erdoğan, sıfır atık kültürünün bugün hızla yayıldığına değinerek, şunları kaydetti: “Mutfağımızın en önemli karakteristiği olan, kalan ürünlerin bambaşka yemeklere dönüşebilmesi de global gıda kaybı sorunu için önemli bir çözüm. Çünkü bir mutfağı atıksız kılan, ardındaki zihniyet ve öğretidir. İnsanlar doğa dostu olmanın yöntemlerini arıyorlar. Oysa bizim mutfağımızın doğa dostu kimliği yeni bir icat değil, binlerce yıllık tecrübedir. Bu tecrübeyi, doğru bir iletişim planıyla gün yüzüne çıkarmanın, bizi uluslararası kulvarda en öne taşıyacağına yürekten inanıyorum. Türk mutfağının layıkıyla tanıtılması el birliğiyle mümkün.”

Emine Erdoğan, Türk mutfağının inceliklerine vakıf herkesin, birer gastro-diplomasi elçisi olabileceğini vurgulayarak, Türk mutfağının layıkıyla tanıtılmasının el birliğiyle mümkün olacağı çağrısı yaptı.

Konuşmanın ardından Balıkesir Üniversitesi Burhaniye Uygulamalı Bilimler Fakültesi, Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü 1. sınıf öğrencilerinin önlük giyme töreni gerçekleştirildi.

Emine Erdoğan, öğrenci temsilcisi Melisa Selen’e önlüğünü giydirdi, daha sonra öğrencilerle ve katılımcılarla fotoğraf çektirdi.

Emine Erdoğan, açılış töreninin ardından eski zeytinyağı fabrikasının bahçesinde hazırlanan mutfak bölümüne geçerek, ünlü şefler ve yöre kadınlarıyla sağlıklı, geleneksel ve atıksız tariflerle yemek yaptı.

Emine Erdoğan, buradaki kurulan ilk mutfakta şef Ömür Akkor ve fırıncı Fatma Erdil ile Savaştepe’nin “seferberlik çöreği”nin hazırlanmasına eşlik etti. Erdil’e mikrofon uzatan Emine Erdoğan, geçmişi savaş dönemine dayanan ve uzun süre bayatlamama özelliğine sahip çöreğin tarifini aldı, hikâyesini dinledi.

Hazırlanan çöreğin helva ve salçayla tadına bakan Emine Erdoğan, bu lezzetin gelecek kuşaklara aktarılması gerektiği çağrısında bulundu.

EMİNE ERDOĞAN, “HIRÇİKLİ BULGUR KÖFTESİ” YAPTI

Daha sonra Emine Erdoğan, yan mutfakta şef Asuman Kerkez ve çiftçi Nuray Bozdağ’la, Malatya yöresine ait kurutulmuş salata kabuklarıyla yapılan “hırçikli bulgur köftesi”ni yuvarladı.

Emine Erdoğan’ın köfteyi kendi usulüne göre yuvarlaması, şef Asuman Kerkez’in ilgisini çekerken, Emine Erdoğan da yemeğin yapımı sırasında “atıksız mutfak” konusuna değindi.

Buradaki etkinlik sırasında şef Kerkez, Türkiye’nin buğday çeşitleri hakkında Emine Erdoğan’a bilgi verdi.

Yemek etkinliğinin son bölümünde ise şef Mehmet Yalçınkaya ve market sahibi Emine Keskin’in mutfağına geçen Emine Erdoğan “kök sebze böreği”ni sardı. Yapımı oldukça zahmetli olan böreği, tarifine uygun şekilde yapan Emine Erdoğan, Emine Keskin’den tam not aldı. Emine Keskin, Kepsut Belediye Başkanı İsmail Cankul tarafından gönderilen “Kepsut kilimi”ni Emine Erdoğan’a hediye etti.

Şeflere eşlik eden kadınların yöresel kıyafetleriyle katıldığı Türk mutfağı atölyesi renkli görüntülerle tamamlandı. Buradaki programın ardından Emine Erdoğan, yakındaki bir site sakininin kahve teklifini geri çevirmedi. Evin bahçesinde kendisine ikram edilen kahveyi içen Erdoğan, site sakinleriyle bir süre sohbet etti.

TÜRK MUTFAĞI STANTLARI GEZİLDİ

Emine Erdoğan, daha sonra Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve beraberindekilerle Güre Sahili’ndeki Türk mutfağı stantlarını gezdi.

Yöresel ve geleneksel yemeklerin yanı sıra sokak lezzetlerinin de tanıtıldığı stantları tek tek gezen, bazı ürünlerin tadına bakan Emine Erdoğan, stant görevlilerinden yemeklerin yapımına ilişkin bilgi edindi. Balıkesir’in meşhur zeytinyağı, peynir, bal gibi coğrafi işaretli ürünlerinin de yer aldığı stantlarda program boyunca davetlilere ikramlıklar verildi.

“Atıksız mutfak” ve yöresel kıyafetler ile Kaz Dağları’nın bitkileriyle yapılan sabun, sirke, çay, şampuan gibi ürünlerin bulunduğu stantlar da davetlilerden ilgi gördü. Stant gezisi sırasında Emine Erdoğan, festival alanında bulunan vatandaşlarla bol bol fotoğraf çektirdi.

Bu arada programlar kapsamında Cumhurbaşkanlığı himayesinde Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle hazırlanan ve Türk mutfağını uluslararası alanda tanıtmayı amaçlayan “Asırlık Tariflerle Türk Mutfağı” kitabının da tanıtımı gerçekleştirildi.

DÜNYA

“İslam coğrafyası pek çok saldırının, böl, parçala, yönet planının hedefi yapıldı”

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

Genç Gazeteciler

Haber Burada

Tarih

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uluslararası Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması programında yaptığı konuşmada, “İslam coğrafyası, bilhassa son iki asırdır, pek çok saldırının, böl, parçala, yönet anlayışı etrafında kurgulanan sinsi planların hedefi yapıldı. Kimi zaman etnik ve mezhebi kimi zaman da kültürel farklılıklarımız bu hain planların tam merkezine yerleştirildi” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Konferans Salonu’nda düzenlenen “Türkiye 10. Uluslararası Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması Birinciler Birinciliği Ödül Töreni”ne katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına Taha Suresi’nin 114. ayetini okuyarak başladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeryüzünün dört bir yanında İslam’ın nuruyla tenevvür ederek din-i mübini İslam’ın izzetini gayesini, haşmetini bir zırh gibi giyinen, nazil olan ilk ayetten kutlu vahyin son cümlesine Kitabullah’ın hikmet ve hakkıyla idrak eden, hem veladeti hem de uhuvvetiyle beşeriyete şeref veren Fahr-i Kâinat Efendimizin kutlu mirasına sıdk ile sarılanlara selam ve saygılarını iletti.

Ömürlerini İslam’a, ümmete, insanlığa hizmetle geçiren tüm büyükleri ve hocaları rahmet ve tazimle yâd eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kalplerimizi böylesine güzel bir ruh ikliminde tekrar buluşturan Diyanet İşleri Başkanlığımıza teşekkür ediyor, İslam’a ve insanlığa hizmet yolunda kendilerine hayırlı ve bereketli çalışmalar diliyorum” ifadesini kullandı.

Ödül alacakları da ayrı ayrı tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Yarışmaya ülkemizin yanı sıra Bahreyn, Endonezya, Fas, İran, Malezya, Mısır ve Tanzanya’dan katılan 15 yarışmacımızın her birini canıgönülden tebrik ediyoruz. Rabb’im sayılarını artırsın, hepsine ilimle, irfanla, güzel ahlakla süsledikleri uzun ve bereketli ömürler ihsan etsin. Rabb’imiz, Müzzemmil Suresi’nin 4. ayetinde şöyle emretmiştir: ‘Kur’an’ı ağır ağır, tane okuyun.’ Peygamber Efendimiz ise bir hadisi şerifinde, ‘Kur’an’ı sesinizle güzelleştiriniz, çünkü güzel ses, Kur’an’ın güzelliğini daha da artırır.’ buyurmuştur. Üstat Necip Fazıl’ın tabiriyle her harfinin gerisinde bir cihan gizli olan, Kur’an-ı Kerim’in berrak ve zarif bir sesle okunması, ondan aldığımız feyzi, bereketi, şüphesiz daha da derinleştiriyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Lafzı ve manası kadar güzelliğiyle de eşsiz olan mukaddes kitabımızın bu özelliği İsra Suresi’nin 88. ayetinde şu şekilde ifade ediliyor: ‘De ki, ant olsun, insanlar ve cinler bu Kur’an’ın bir benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine de destek olsalar yine onun benzerini getiremezler.’ Rahmet ve hidayet rehberi Kelamullah’ı dupduru bir tertil ile huşu içinde okuyan siz Kur’an bülbüllerini bir kez daha tebrik ediyorum. Rabb’im sizleri vesile kılarak, Kur’an’ın çizdiği istikamet üstü olmayı, Hatem’ül Enbiya Efendimizin sünnetinden ayrılmamayı, fikirlerimizle, yaşantımızla, eserlerimizle bu dünyada iz bırakmayı hepimize nasip eylesin. Rabb’im bu fani dünyada Mekke-i Mükerreme’den intişar eden o ilahi mesajı, Medine-i Münevvere’den yayılan o kutlu müjdeyi yeryüzünün dört bir yanına teşmil etmeye bizi, hepimizi müyesser kılsın” diye ekledi.

“TAM 200 YILDIR ARAMIZA ÖRÜLEN DUVARLAR BİZLERİ MAALESEF GÜNDEN GÜNE BİRBİRİMİZDEN UZAKLAŞTIRDI”

Sözlerinin devamında Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İslam coğrafyası, bilhassa son iki asırdır, pek çok saldırının, böl, parçala, yönet anlayışı etrafında kurgulanan sinsi planların hedefi yapıldı. Kimi zaman etnik ve mezhebi kimi zaman da kültürel farklılıklarımız bu hain planların tam merkezine yerleştirildi. Tam 200 yıldır aramıza örülen duvarlar bizleri maalesef günden güne birbirimizden uzaklaştırdı” değerlendirmesinde bulundu.

Bu duvarların harcının emperyalist bir zihniyetle karıldığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu duvarların tuğlaları nifakla, nefretle, husumetle yükseltildi. Bu duvarların çizdiği sınırlar önümüze daima bir engel olarak çıkartıldı. Çok yakın bir geçmişe kadar dünyaya nizam veren, iyiliğin, adaletin ve erdemin merkezi olan İslam beldeleri bugün ne yazık ki eski gücünde değil. Aramızdaki vahdet, uhuvvet ve muhabbet şuuru üzülerek söylüyorum arzu ettiğimiz seviyelere bir türlü erişemiyor” ifadesini kullandı.

“BİRLİĞİMİZİ, DAYANIŞMAMIZI, KARDEŞLİĞİMİZİ YÜCELTMEK MECBURİYETİNDEYİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün dünyanın çok radikal bir değişimin doğum sancılarını çektiğini belirterek, şunları kaydetti: “Bir türlü çözüme kavuşturamadığımız savaşlar, çatışmalar ve istikrarsız süreçler bu hadiselerin kaçınılmaz olduğunu tekrar tekrar ortaya koyuyor. Eğer bu kötü gidişi tersine çevirmek, tarihin akışına yeniden yön vermek istiyorsak evvel emirde birliğimizi, dayanışmamızı, kardeşliğimizi yüceltmek mecburiyetindeyiz. Kısır gündemler ve suni tartışmalar eliyle bizi yolumuzdan alıkoymayı amaçlayan küresel güçlere geçit vermeden üzerimizdeki ölü toprağını bir an evvel atmak zorundayız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir kere şu soruları kendimize çok samimi bir şekilde sormamız gerekiyor: Bu hazin tablonun ortaya çıkmasında İslam coğrafyası olarak bizim hiç payımız yok mu? Yaşadığımız zorluklar, sınamalar, ihtilaflar karşısında birbirimize daha sıkı kenetlenemez miydik? El ele verip daha adil, daha müreffeh bir dünyayı hep birlikte inşa edemez miydik? İ’la-yı kelimetullahı mihver kabul ederek barışı, huzuru, güvenliği yeryüzünde hâkim kılamaz mıydık? Geçmişten gerekli dersleri çıkarıp, geleceğe çok daha sağlam adımlarla yürüyemez miydik? Filistin’de, Suriye’de, Yemen’de, Somali’de, Sudan’da, Lübnan’da, daha pek çok yerde çekilen acıları dindiremez miydik? Ecdadın mirasına sahip çıkarak medeniyetimizi yeniden dünyanın en yüksek seviyesine getiremez miydik?”

“KENDİ İÇİMİZDE VE ULUSLARARASI PLATFORMLARDA TAM BİR BİRLİK ŞUURUYLA HAREKET ETMEKTEN BAŞKA YOLUMUZ YOKTUR”

Bu soruların hiç şüphesiz çoğaltılabileceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ancak sorular farklı olsa da cevapların hep aynı olduğunu görüyoruz. Bununla birlikte zararın neresinden dönsek bizim için kârdır. Onun için küfre giden yollardan biri olan ümitsizliğe asla düşmememiz gerekiyor. Aramızdaki bağları güçlendirmemiz, Allah’ın ipine sımsıkı sarılmamız, ruh ve gönül birliğimizi yeni baştan tesis ve tahkim etmemiz şarttır. Bunu başardığımız takdirde Allah’ın izniyle hiçbir güç önümüzde duramayacaktır” dedi.

“Gelinen noktada önümüzde çok fazla alternatif bulunmuyor. Ya aslımıza dönecek, köklerimize sarılacak, bize güç veren asli değerlerimizle aramızdaki duvarları kaldıracağız ya da yapamadıklarımız için nedamet getirmeye devam edeceğiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizi ve bölgemizi sürükledikleri girdaptan, inanın başka türlü çıkamayız. Bu bakımdan hem kendi içimizde hem de uluslararası platformlarda tam bir birlik şuuruyla hareket etmekten başka yolumuz yoktur. Bize giydirilen bu gömleği artık yırtıp atmak mecburiyetindeyiz. Bunu da er ya da geç yapacağımıza, bu suskunluk sarmalını aşacağımıza bütün kalbimle inanıyorum” ifadesini kullandı.

“ÇOK DAHA HUZURLU YARINLARI EL BİRLİĞİYLE ADIM ADIM İNŞA EDECEĞİZ”

Bunu hamaset olsun diye söylemediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, salonda bulunan katılımcılara, “Karşımızdaki şu tablo geleceğe dair umutlarımızı yeniden yeşertiyor. Sizlere baktıkça inancımız artıyor, mücadele azmimiz güçleniyor” diye seslendi.

“Unutmayın, ‘Men sabera zafera’. Sefer bizden, zafer Allah’tandır. İnancımız her geçen gün daha da kökleşiyor” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Zor günler yaşıyoruz. İslam dünyası olarak sancılı dönemlerden geçiyoruz. Bölgemizdeki çatışma ve savaşların ardı arkası kesilmiyor, mazlumların çığlıkları hepimizin yüreğini kor ateş gibi dağlıyor. Ama bütün bunlara rağmen umudumuzu asla kaybetmiyoruz. Unutmayın, iman varsa imkânın da olduğunu gayet iyi biliyoruz. İşte bu salondaki muhteşem ve muazzam atmosfer bunun müjdecisidir. Sabredecek, sabırla Allah’tan yardım dileyecek, hedeflerimizden asla kopmayacağız. İnşallah çok daha güvenli çok daha huzurlu yarınları el birliğiyle adım adım inşa edeceğiz.”

Uluslararası Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması Ödül Töreni’nin hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ödül sahiplerini yürekten tebrik ederek, programa iştirak eden tüm misafirlere şükranlarını sundu.

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

“İstanbul başta olmak üzere 81 vilayetimizin hepsini depreme karşı dayanıklı hâle getirmek için canla başla çalışıyoruz”

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

Genç Gazeteciler

Haber Burada

Tarih

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “İstanbul başta olmak üzere 81 vilayetimizin hepsini depreme karşı güvenli ve dayanıklı hâle getirmek için canla başla çalışıyoruz. Bu amaçla son 23 yılda, TOKİ vasıtasıyla, 1 milyon 547 bin konut ürettik. Türkiye genelinde toplamda 3 milyon 700 bin dönüşüm konutu ve sosyal konut inşa ettik. 15 milyon vatandaşımıza yeni yuva kazandırdık” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) AK Parti Grup Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM’nin 105. kuruluş yıl dönümü ile 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın geçen hafta kutlandığını anımsattı.

23 Nisan 1920’den bugüne Türkiye’nin istiklali, istikbali ve hürriyeti için emek vermiş, ter dökmüş, bu yüce çatı altında millet için mücadele etmiş tüm milletvekillerine şükranlarını sunduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyetin banisi, Meclis’in ilk Başkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yanı sıra Kurtuluş Savaşı’nı sevk ve idare eden ilk Meclis’teki tüm milletvekillerini rahmetle yâd etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kut’ül Amare Zaferi’nin 109. yıl dönümünü de tebrik ederek, tüm şehitlere Allah’tan rahmet niyaz ettiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 27 Nisan’ın, Cumhurbaşkanlığı seçimi bahane edilerek millî iradeye yapılan hadsizliğin 18. seneidevriyesi olduğunu dile getirerek, “Meclis iradesini ve hukuku hiçe sayma girişimi karşısında çok net bir duruş sergileyerek milletin emanetine ve Türk demokrasisine cesaretle sahip çıktık. Daha sonra görüldüğü üzere o gün aslında tarihin akışını da değiştirdik. 7 Şubat MİT krizi, Gezi olayları, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz’un başarısız olmasının gerisinde 27 Nisan gecesi aldığımız yürekli tavır vardır. Bundan sonra da demokrasimize vesayetin gölgesinin düşmesine izin vermeyeceğiz” diye konuştu.

AK Parti’nin, milletin kurduğu, milletin büyüttüğü, girdiği her mücadeleden milletin desteğiyle galip çıkan bir parti olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “AK Parti’nin bir sahibi varsa o da milletimizin ta kendisidir. Her kim bu açık hakikati unutursa ve önemsemezse karşısında önce bizi, sonra da milletimizi bulur. Yaşadığımız sıkıntıları, kayıpları, hedeflerimiz ile aramızdaki mesafeyi bu açıdan okumak zorundayız. Yani kabahati asla millette aramayacak, hep kendimize bakacağız. Neyi eksik yaptığımıza, neyi yanlış yaptığımıza, neyi yarım yamalak yaptığımıza odaklanacağız. Buradan çıkardığımız dersler ışığında yeniden milletimize yönelecek, milletimizle daha güçlü bir şekilde kucaklaşacak, milletimizle yeniden yekvücut olacağız. Allah korusun, aksi takdirde Türk siyasi hayatında sayısız örneği olan, mum gibi eriyip giden partilerden bir parti hâline dönüşürüz.”

“GELECEĞE ÇOK DAHA GÜVENLE, UMUTLA VE HEYECANLA BAKIYORUZ”

AK Parti olarak bundan 15 yıl önce “2023 vizyonu” dediklerini ve bu hedefe ulaştıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi ‘2053’ diyoruz. Siz bakmayın 2053’ün uzak bir tarih gibi göründüğüne. AK Parti iktidara geldiğinde 2025 de çok uzak bir tarih gibiydi. Gazete manşetlerinden bize ve partimize ömür biçenler olmuştu. Kehanette bulunanlar, nefesimizin kesileceğini iddia edenler çıkmıştı. Elhamdülillah her defasında onları hayal kırıklığına uğrattık. Üstadın ifadesiyle pekleşe pekleşe yolumuza devam ettik ve ediyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2025’in neredeyse yarısına gelindiğine işaret ederek, 23 yıllık iktidarlarından aldıkları ilham, kuvvet ve cesaretle geleceğe çok daha güvenle, umutla ve heyecanla baktıklarını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bunun için günlük olayların hercümerci sizi aldatmasın kardeşlerim. Unutmayın, sel gider kum kalır. Aslolan milletimizle aramızdaki bağdır. Aslolan 86 milyona kazandırdığımız eşsiz hizmetlerdir. Aslolan 81 vilayetin her karışına yaptığımız yatırımlardır, eserlerdir. Aslolan hizmetkârı olmaktan daima şeref duyduğumuz necip milletimizin hayır duasıdır. Eskiler ‘lisan-ı hâl, lisan-ı kalden entaktır’ derler. Yani bir insanın davranışları, amelleri, fiilleri, hayat tarzı, sözünden, konuşmasından daha mühimdir; daha tesirlidir. Biz, lisanıhâlimizi doğru, düzgün, sağlam tutarsak evvelallah bir şeyi söylememize zaten hacet kalmaz.

Böyle bir durumda karşımızdakilerin ne dediğinin, ne ettiğinin, hangi yalanları savurduğunun da önemi yoktur. Buna mukabil lisanıhâlimizi, unutmayın, eğer bozulursa insanların karşısına istediğimiz kadar güzel sözle, vaatle çıkalım; beyhudedir. Ne diyor Gönül Sultanı; ‘Geçme namert köprüsünden ko aparsın su seni/Yatma tilki gölgesinde ko yesin aslan seni/Dest-i a’dadan soğuk su içme, kandırmaz seni/Korkma düşmandan ki ateş olsa yakmaz seni/Müstakim ol ki Hazreti Allah utandırmaz seni’. Biz, müstakim olduğumuzda Hazreti Allah’ın yardımını, inayetini, sonunda da nusretini hep yanımızda bulacağız. Biz, dosdoğru oldukça önümüzde daha nice kapıların açıldığını göreceğiz. Biz samimi oldukça AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak daha nice başarı hikâyeleri yazacak, inşallah daha nice zafer türküleri söyleyeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kur’an-ı Kerim’de, Necm Suresi’nde geçen “İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır” ayetini anımsatarak, “Biz, hiçbir vakit muhalefetin yaptığı gibi karşımızdakilerin tökezlemesini bekleyip, ortaya çıkan hasılanın üzerine konmaya çalışan beleşçilerden olmadık” ifadelerini kullandı.

Her zaman bilek gücüne, alın terine güvendiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dolayısıyla her ne murat ediyorsak çalışarak, emek vererek, fedakârlık yaparak, bitip tükenmeyen bir mücadeleyle elde edeceğiz. 86 milyonun tamamına ulaşmanın derdini ve gayesini taşıyacağız” diye konuştu.

“BİZ SÜRÜKLENEN DEĞİL, İNŞA EDEN, KURAN, YÖNLENDİREN TARAFTAYIZ”

Düşünce tarzlarında “armut piş, ağzıma düş” anlayışının yerinin olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Lise çağlarımızdan beri içinde olduğumuz kutlu davamızı yaşatma ve yüceltme uğraşında gördüğümüz hakikat budur. Elbette şartları değerlendirmek başka şeydir, suyun önünde sürüklenen bir kütük gibi şartlara teslim olmak başka şeydir. Biz sürüklenen değil, inşa eden, kuran, yönlendiren taraftayız. Hep öyle kalacağız. Siyasi beleşçilik ülkemizdeki muhalefetin tarzıdır, işidir, hevesidir. Bunlar, ülkeleri, milletleri, şehirleri için hiçbir hayalleri, vizyonları, programları, projeleri olmadığı hâlde her seçimde iktidara gelme hevesine kapılırlar. Son örneğini 2023 seçimlerinin ardından gördüğümüz üzere, sandıkta seçmenden tokadı yiyince de başlarlar millete hakaret etmeye, milleti aşağılamaya, milleti suçlamaya. Kendilerinin içinde hiçbir şey olmayan, boş çuval gibi ayakta durmalarının mümkün olmadığını görmek, kabullenmek istemezler.”

“Türk demokrasisinin kalitesini düşüren temel sorunlardan biri toksik muhalefet anlayışıdır” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’nin, Meclis’teki sandalye sayısına göre ülkenin en büyük muhalefet partisi olduğunu hatırlattı.

Toplumun siyaset kurumuna güveninin artırılmasında muhalefetin de en az iktidar partisi kadar sorumlu olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ama CHP’nin başındaki zata bakıyorsunuz, FETÖ’cülerin üfürükleri ve üçüncü sınıf sokak dedikodularıyla siyaset yaptığını sanıyor. Liseli gençlerimizi kullandırtmadığı için Millî Eğitim Bakanımıza, ekonomimize yönelik oyunlarını bozduğu için Hazine ve Maliye Bakanımıza, yalanlarını yüzlerine vurduğu için İçişleri Bakanı’mıza, yolsuzluk iddialarının üzerine korkusuzca gittikleri için yargı mensuplarımıza, sokak terörüne izin vermedikleri için emniyet güçlerimize saldırarak ucuz yollardan gündeme gelmeye çalışıyorlar. Batı’daki hırsızlık, yolsuzluk, usulsüzlük operasyonlarına alkış tutarken kendi partisini ahtapot gibi saran rüşvetçileri, arsızları, sahtekârları demokrasi kahramanı ilan ediyor. Yalancı medya kuruluşlarına salya sümük ağlayarak sadece kendisini değil, partisini ve ülkesini de utandırıyor.”

“NE KİMSEYE HÜRMETSİZLİK EDERİZ NE DE DAVA ARKADAŞLARIMIZA EDEPSİZLİK YAPILMASINA SESSİZ KALIRIZ”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açıklamaları için “içi tamamen boş” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Nezaket deseniz hak getire. Üslup deseniz neye benzetsek ona haksızlık edeceğimiz derecede berbat. Buradan şahsımız, kabine üyelerimiz ve çalışma arkadaşlarımıza yaptığı hakaretleri, kullandığı çirkin ve seviyesiz ifadeleri CHP Genel Başkanı ve şürekâsına misliyle iade ediyorum. Kusura bakmasın biz ne kimseye hürmetsizlik ederiz ne de yol ve dava arkadaşlarımıza edepsizlik yapılmasına sessiz kalırız. Tabii bir de Sayın Özel aklına her estiğinde kendince bize meydan okuyor. Yahu insan önce bir aynaya bakar. İnsan önce kendini bir ölçer, tartar, sigaya çeker. Senin siyaset seviyen bırakınız bizi, bırakınız buradaki heyeti, herhangi bir şehrimizin, herhangi bir mahallesindeki parti temsilcilerimizin bile fersah fersah gerisindedir. Bir de kalkmış bu perişan hâliyle cumhurbaşkanlığı adaylığı peşinde koşmaya başlamış. Ondan önceki de aynı hevesle kurmadık masa, çalmadık kapı, basmadık düğme, önünde eğilip bükülmedik terör örgütü bırakmamıştı. Ama sonuç ortada. Cumhurbaşkanı olacaktı, şaibeli bir şekilde tarih oldu. Şimdi ne kapısını çalan ne de hâlini hatırını soran var. Bunun nefesi 2028’e kadar yetecek mi hep birlikte izleyip göreceğiz.”

“Keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur” atasözünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bakalım, cumhurbaşkanlığı hevesi yolunda daha kaç CHP’li siyaset girdabında telef olup gidecek? Bizim milletimize kazandırdığımız binlerce hizmetten herhangi birinin zekâtı, bu kişinin ömrü boyunca yaptığı siyasetle elde ettiği neticeleri ona katlar, yüze katlar, bine katlar. CHP Genel Başkanı, önce bir mahalle temsilcimizin siyaset kalibresine çıksın ondan sonra ‘Ne diyor?’ diye kulak kabartırız. Girdiği bu yanlış yolda ısrar ederse kendisini muhatap almayız. Hatalarından dönene, kendisine biraz çekidüzen verene kadar bu şahsı, kendi partisindeki ayak oyunlarıyla oyalanmaya, edep ve adap yoksunu üslubunun içinde debelenmeye mahkûm ediyoruz” sözlerini sarf etti.

“İzahı olmayanın, mizahı olur” sözünü anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’de olup bitenleri başka türlü anlamlandırmanın mümkün olmadığını söyledi.

“Güya her işlerinde şeffaf olacaklardı ama gördük ki bantçı olup çıkmışlar” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Şunun da bilinmesini isterim; biz, siyasi rakibimiz olarak giderek dibe batan CHP’den şikâyetçi değiliz. Bugün dediğini yarın tevil eden, sürekli tekzip yiyen, sürekli yalanlanan bir CHP Genel Başkanı bizim işimize gelir. Biz, sadece CHP’ye umut bağlamış insanlarımız adına üzülüyoruz. Karşımızda demokratik bir ülkeye yakışır üsluba, ahlaka sahip muhalefet olmadığı için sözümüzü doğrudan milletimize söylüyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülke, millet ve gençlerin aydınlık geleceği için yapmaları gereken daha çok işlerinin olduğunu belirterek, Türkiye Yüzyılı hedefiyle 2053’e doğru ilerlerken sadece eğitim, sağlık, ulaştırma, enerji, güvenlik, altyapı gibi temel hizmet alanlarındaki eksikleri tamamlamakla kalmayacaklarını, diplomasiden savunma sanayine, teknolojiden sosyal dokuyu güçlendirmeye kadar pek çok alanda kat edilecek gelişmelerle Türkiye Yüzyılı vizyonunu kuvveden fiile çıkaracaklarını söyledi.

Memlekete kazandırdıkları eser ve hizmetleri usanmadan anlatırken, Türkiye Yüzyılı’nda neler yapacaklarının müjdelerini de paylaşacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bunları Allah’ın yardımı, sonra da milletin desteğiyle gerçekleştireceklerini belirtti.

En büyük görevin AK Parti’nin her kademesinde görev yapan partililere düştüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunus Emre’nin “Her dem yeniden doğarız, bizden kim usanası” sözünü hatırlattı.

Her gün azimle, sabırla, sebatla millete gideceklerini, milletle hemhâl olacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Muhalefet için seçim demek, beş yılda bir masaya konan sandık demek olabilir. AK Parti açısından seçim, her gün seher vaktiyle yeniden başlayan, asla bitmeyecek olan bir imtihandır. Biz unutmayın maraton koşucusuyuz. Sizlerden nefesinizi, sesinizi, işinizi, gücünüzü, her şeyinizi buna göre ayarlamanızı istiyorum. Sizlerden yılın her günü, günün her saati sokakta, iş yerlerinde, evlerde, insanın bulunduğu her yerde AK Parti’nin rüzgârını hissettirmenizi bekliyorum. Bıraktığımız her boşluğun, karşımızdakilerin yalanlarıyla, çarpıtmalarıyla, iftiralarıyla, hezeyanlarıyla dolacağını asla aklımızdan çıkarmamalıyız. Her ne kadar birçok cephede mücadele yürütüyor olsak da Allah’ın izniyle hepsinin üstesinden gelecek inanca, güce, iradeye sahibiz” değerlendirmesinde bulundu.

AK Parti’nin yaklaşık 11,5 milyon üyesiyle sadece Türkiye’nin değil, dünyanın en fazla kitleye sahip partilerinden biri olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylesine önemli bir vazifenin sorumluluğunu üstlenmeyi yük olarak değil, göğsünde gururla taşıdıkları bir şeref madalyası olarak gördüklerini söyledi.

AK Parti’nin her bir üyesinin de bu şuurla hareket ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben sizlere, bu kadroya sonsuz derecede inanıyor ve güveniyorum. Rabbim bizi, ülkemize ve milletimize hizmet yolundan ayırmasın” dedi.

“Dünya gömlek değiştireceği zaman hadiseler sakınılmaz olur” sözünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün küresel siyasette karşı karşıya olduğumuz tablo tam da budur. Kuzeyimizde ve güneyimizde yaşanan sıcak çatışmaları, tırmanan gerilimleri oynanan sinsi oyunları hep birlikte takip ediyoruz” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze başta olmak üzere dünyanın farklı bölgelerindeki olayların ve katliamların, Batı’nın, 2. Dünya Savaşı sonrasında dünyaya dayattığı sözde değerlerin illüzyondan, aldatmacadan ibaret olduğunu hatırlattığını belirtti.

Kendi güvenlik ve refahları için tüm insanlığı bu illüzyona inandıranların, “şapka düştü kel göründü” misali asıl yüzlerinin deşifre olmasının şaşkınlığı içinde olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, millî iradenin üstünlüğü, hukuk, adalet ve özgürlük gibi Batı’nın istismar ettiği kavramların özüyle hiçbir sorunlarının, itirazlarının bulunmadığını vurguladı.

“ASKERÎ VE SİYASİ KONUMUMUZU SAĞLAMLAŞTIRMAYA KADAR HER ALANDA KENDİ ROTAMIZDA İLERLEDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kavramları, medeniyetin mirasları olarak görerek sahip çıktıklarını söyledi. Batı’nın, başta Türkiye olmak üzere kendinden görmediği herkese karşı sergilediği çifte standarda, riyakârlığa ve sahte gülücüğe itiraz ettiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu tezgâhın farkında olduğumuz için üretim ve hizmet altyapımızı 23 yıl boyunca güçlendirmekten, askerî ve siyasi konumumuzu sağlamlaştırmaya kadar her alanda kendi rotamızda ilerledik” diye konuştu.

Kovid-19 salgınıyla başlayan süreçteki gelişmelerin, stratejilerinin ne kadar isabetli olduğunu ortaya koyduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, dünyanın en istikrarsız bölgesinin ortasında, her şeye rağmen güven, huzur ve umut adası olarak yükseldiğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, günlük sıkıntıların kargaşası içerisinde bu kazanımın gözden kaçırılmaması gerektiğine dikkati çekti.

“TÜRKİYE’NİN İSTİKBALİNİ İNŞA ETMENİN DERDİNDEYİZ”

Doğrudan veya dolaylı, Türkiye’yi ilgilendiren hiçbir meseleye bigâne kalmadıklarını, hassas dokunuşlarla gelişmelere yön verdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk sıraya Türkiye’nin güvenliğini, milletin huzurunu, vatandaşların ihtiyaç ve beklentilerinin karşılanmasını koyduklarını aktardı.

Attıkları adımları, verdikleri kararları, anı değil, geleceği gözeterek planladıklarını, hayata geçirdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Cumhur İttifakı olarak günü kurtarmanın değil, Türkiye’nin istikbalini inşa etmenin derdindeyiz. Büyük bir sabırla yürüttüğümüz Terörsüz Türkiye projesini de dikkatle takip ettiğimiz Suriye’deki gelişmeleri de Akdeniz’de giderek kızışan çekişmeleri de ekonomideki hassasiyetleri de böyle bir projeksiyonla yönetiyoruz. Yine deprem meselesi başta olmak üzere insanımızı ilgilendiren her hususta aynı şekilde hareket ediyoruz. Kendilerine emanet edilen ve üzerinde yetim hakkı olan kaynakları yağmalayanların adalete hesap vermesi de ülkemizde hukuk devletinin işlediğinin en somut işaretidir. Hırsızlığın, yolsuzluğun, rüşvetin, sahtekârlığın, ahlaksızlığın partisi, pırtısı, kimliği olmaz. İster İstanbul’da, ister başka yerde olsun, ortada bir Deli Dumrul düzeni varsa yargıdan buna göz yummasını kimse bekleyemez.”

Milletin hakkını, hukukunu, çıkarlarını savunmanın herkesin görevi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her kim haramilik yapıyorsa, her kim beytülmale el uzatıyorsa, her kim ondan bundan haraç kesiyorsa kimliğine bakmadan hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde hesap sorulmasını sağlamak boynumuzun borcudur” ifadesini kullandı.

“İSTANBUL’UN ÜZERİNE KARABASAN GİBİ ÇÖKEN BECERİKSİZLİĞİN DEVAM ETMESİNE GÖNLÜMÜZ RAZI DEĞİL”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi kısır siyasetlerini karıştıranlara laf yetiştirerek kaybedecek vakitlerinin olmadığını vurgulayarak, onların yapmadığı görevleri de kendilerinin omuzlayarak icraata dönüştürdüklerini anlattı.

“Son İstanbul depremiyle önemi bir kez daha idrak edilen kentsel dönüşüm konusunda da benzer bir hazırlık içerisindeyiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İstanbullu vatandaşlarımızın canlarını, mallarını, akıbetlerini, kifayetsiz muhterislerin kaprislerine, bir İstanbullu olarak bırakamayız. 23 Nisan’dan bu yana verdiğimiz mücadeleyle bunu bir kere daha ortaya koyduk. Burada ilginç olan şudur: İstanbul’u ağzından düşürmeyen CHP Genel Başkanı, depremden ancak beş gün sonra şehrin yolunu hatırlamıştır. Onda da milletle dertleşmeye değil, koltuğunu borçlu olduğu patronundan talimat almaya gitmiştir. İstanbul’un gerçek gündeminden işte bu derece kopuklar. İstanbul’un üzerine karabasan gibi çöken beceriksizliğin, gevşekliğin, umursamazlığın devam etmesine asla gönlümüz razı değildir. Şuraya da özellikle dikkatinizi çekiyorum, şayet kesintiye uğratılmasa bizim daha önce İstanbul’da başlattığımız kentsel dönüşüm çalışmalarıyla acilen yenilenmesi gereken 600 bin konut çoktan bitip sahiplerine teslim edilecekti. Hatta bu dönemde hedeflediğimiz 1,5 milyon konutun yenilenmesine doğru ilerliyor olacaktık.”

Deprem bölgesinde iki yılda 201 bin konutu teslim ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yılsonuna kadar 453 bin konutu bitirmeyi planlayarak bu konudaki rüştümüzü zaten ispatladık ama iş yapmak yerine sadece şov yapanlar yüzünden her depremde İstanbul için yüreğimiz ağzımıza geliyor. Deprem riski olan başka şehirlerimizde kentsel dönüşüm çalışmalarını engelleyenler varsa onlar da aynı vebalin ortağıdır” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul başta olmak üzere 81 şehri depreme karşı güvenli ve dayanıklı hâle getirmek için canla başla çalıştıklarını söyledi.

Son 23 yılda TOKİ vasıtasıyla 1 milyon 547 bin konut ürettiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin genelinde toplamda 3 milyon 700 bin dönüşüm konutu ve sosyal konut inşa ettik. 15 milyon vatandaşımıza yeni yuva kazandırdık. Sahada 1 milyona yakın konutun dönüşümü hâlen devam ediyor. Sadece bununla kalmadık. İstanbul depreminde değeri daha iyi anlaşılan yeni yollar, otoyollar ve köprülerle ulaşım altyapımızı her sene güçlendirdik. Muhalefetin dudak büktüğü millet bahçelerimizin deprem anında ne kadar hayati rol oynadığı geçen hafta bir kez daha anlaşılmıştır” diye konuştu.

“DAR GELİRLİ KARDEŞLERİMİZİ BİR YUVAYA KAVUŞTURACAK PROJELERE AĞIRLIK VERDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 Nisan’da İstanbul’da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından AFAD’ı ziyaret ettiğini anımsatarak, şöyle devam etti: “Oradaki toplantıyı yaptıktan sonra Kâğıthane Hasbahçe’ye indik. Kâğıthane Hasbahçe’de tüm vatandaşlarımız oraya gelmiş, çadırlarını kurmuş, orada çocuklarıyla beraber sabahlamaya hazırlanırlarken, biz de orada belediyemizin restoranında onlarla beraber çay içtik. Burası millet bahçesiydi. Bu millet bahçelerini sağ olsun başta Murat Kurum kardeşim olmak üzere süratle, yoğun bir şekilde ilçe belediye başkanlarımız da kendi ilçelerinde yaptılar, yapıyorlar. CHP’nin belediyelerinde bu tür millet bahçelerini bulamazsınız. Onların böyle bir derdi yok. Ama biz dertliyiz, dertli. Onun için de bu tür millet bahçelerini yaparak yola devam ediyoruz.”

Hizmete açtıkları 291 millet bahçesinden her gün 20 milyon kişinin faydalandığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İstanbul’da da gördük ki afet anlarında vatandaşımızın büyük çoğunluğu millet bahçelerine koşuyor, bu alanı toplanma alanı olarak kullanıyor. Dar gelirli kardeşlerimizi bir yuvaya kavuşturacak projelere ağırlık verdik. 8 milyonun üzerinde başvuru alan 250 bin sosyal konut kampanyasına devam ediyoruz. Proje kapsamında İstanbul’da 50 bin sosyal konutun inşası ile ilgili çalışmalar sürüyor. TOKİ geçen yıl aralık ayında ihaleleri tamamladı, Arnavutköy Baklalı mevkisinde 28 bin 100 konutun inşasını başlattı. Yaklaşık beş aylık süreçte 3 bin 900 konutun inşası bitme aşamasına geldi. Bu konutlar yılsonuna kadar teslim edilecek. Kalan 24 bin 100 konutun inşası ise hızla devam ediyor. 50 bin konutun tamamlanmasıyla 200 bin kişi deprem riskinden kurtarılıp güvenli barınma imkânına kavuşacak.”

“İŞ YERLERİNİN DÖNÜŞÜMÜ İÇİN DESTEK MİKTARIMIZ 1 MİLYON LİRAYA ULAŞIYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem hazırlıklarının kentsel dönüşüm çalışmaları ve sosyal konut projeleriyle sınırlı olmadığının altını çizerek, şunları kaydetti: “İstanbul’un birçok ilçesine parmakla gösterilen projeler kazandırdık. Gaziosmanpaşa’daki projelerimizle, Tozkoparan’daki yatırımlarımızla, Esenler’deki 60 bin konutluk dev dönüşüm hamlemizle, Zeytinburnu, Telsiz ve Beştelsiz projelerimizle, Fatih’te, Bağcılar’da, Tuzla’da, Kartal’da, Pendik’te ve İstanbul’un 39 ilçesinin 963 mahallesinin tamamındaki projelerimizle bu alanda büyük bir başarıya imza attık. İstanbul’umuza toplam 141 milyar lira tutarında ‘dönüşüm’, ‘sosyal konut’ ve ‘depreme hazırlık’ başlığında yatırım yaptık. 2012 yılından bu yana İstanbul’da 923 bin konut ve iş yerinin dönüşümü tamamlandı. 208 bin 915 konut ve iş yerinin dönüşüm süreci devam ediyor. Bu 209 bin konut ve iş yeri birilerini zengin eden, abartılı reklamlara gerek duymadan milletimize karşı sorumluluğumuzun bir gereği olarak sessizce ilerliyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızla, TOKİ’mizle, Emlak Konut’umuzla ve belediyelerimizle İstanbul’un hizmetindeyiz, emrindeyiz.”

“Yarısı Bizden Kampanyası” kapsamında vatandaşlara 700 bin lira hibe, 700 bin lira faizsiz kredi ve 100 bin lira taşınma yardımı sağladıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Şimdi yeni bir kararı devreye alıyoruz. Yarısı Bizden Kampanyası’ndaki destek tutarlarımızı artırıyoruz. Daha önce 700 bin lira olan hibemizi 875 bin liraya, yine 700 bin lira olan kredi tutarımızı 875 bin liraya, taşınma desteğimizi ise 100 bin liradan 125 bin liraya çıkarıyoruz. İstanbul’daki bir evin dönüşümü için verilen toplam destek miktarımızı 1 milyon 500 bin liradan 1 milyon 875 bin liraya getiriyoruz. Yine iş yerleri için 350 bin lira olan hibe desteğini, 437 bin 500 liraya, kredi desteğini de 350 bin liradan 437 bin 500 liraya yükseltiyoruz. Taşınma yardımı ise 125 bin lirayı buluyor. Böylece bir iş yerinin dönüşümü için destek miktarımız 1 milyon liraya ulaşmış oluyor. İstanbul’umuzun yarınları için hayırlı, uğurlu olsun diyorum. Kredi, hibe ve taşınma desteğinin yanı sıra inşaatta TOKİ ile Emlak Konut güvencesi de devrede.”

“KENTSEL DÖNÜŞÜM KONUSUNDA KİMSENİN İDEOLOJİK TAKINTILARIYLA UĞRAŞACAK VAKTİMİZ YOK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’da 41 bin konutu dönüşüm kapsamına aldıklarını söyleyerek, Türkiye genelinde 292 adet riski alan, 9 bin 868 adet rezerv yapı alanları ve riskli yapılar üzerinde dönüşüm çalışmalarının sürdüğünü belirtti.

Kentsel dönüşüm alanlarında yaklaşık 2 milyon 285 bin adet bağımsız birimi dönüştürdüklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 38 ilde 186 adet kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı ilan ettiklerini anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 11 ilde 20 yenileme alanı belirlediklerini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yani hiçbir hususu göz ardı etmeden tam bir seferberlik ruhuyla İstanbul’u ve diğer şehirlerimizi depreme hazır hâle getiriyoruz. Şu gerçeğin artık hepimiz farkındayız, kentsel dönüşüm konusunda kimsenin ideolojik takıntılarıyla uğraşacak vaktimiz yok. Yapı stokumuzun yenilenmesi bizim için vazgeçilmez, ertelenemez, ihmal edilemez bir meseledir. Kendileri lüks villalarda oturup ‘rantsal dönüşüm’ diyerek halkımızın başını sokacağı, evlatlarıyla huzur içinde oturacağı güvenli bir yuvaya kavuşmasını engelleyenlerin şımarıklıklarına daha fazla katlanamayız. Bu çalışmaların hızlanması için ne yapılması gerekiyorsa yapacağız. Sadece binaların dönüşümüyle şehirlerin dönüşmeyeceği malumdur. Kentsel dönüşümü aynı zamanda kentsel gelişim mantığıyla ele almamız gerekiyor. Kadim şehir anlayışımızın temelini oluşturan estetik, ekonomik, erişilebilir ve emniyetli konutlar inşa etmek mecburiyetindeyiz. Daha büyük acılar yaşamadan, daha ağır bedeller ödemeden 86 milyon olarak el ele verecek, inşallah bütüncül bir planlamayla süreci yöneteceğiz. Milletin kürsüsünden tüm siyasi partileri, tüm kurum ve kuruluşları, tüm yerel yönetimleri, tüm bilim insanlarını bu mücadeleye destek olmaya davet ediyorum. Depremin ilk anından itibaren İstanbul halkının yanında olan bakanlarımızı, bürokratlarımızı, belediyelerimizi, AK Parti teşkilatlarının fedakâr mensuplarını canı gönülden tebrik ediyorum. Hiç beklemeden çevre illerden İstanbul’un yardımına koşan yerel yönetimlerimizi özellikle kutluyorum. Rabbim ülkemizi ve milletimizi her türlü afetten emin eylesin diyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2025 yılı Teşkilat Akademisi’nin başladığı bilgisini de paylaştı.

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

“Bölgemizde ve dünyada etkili iktisadi ve ticari ortaklıklar kurmaya büyük önem atfediyoruz”

GENÇ GAZETECİLER İTALYA

Genç Gazeteciler

Haber Burada

Tarih

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Roma’da düzenlenen Türkiye-İtalya İş Forumu’nda yaptığı konuşmada, “Batı ile doğuyu, kuzey ile güneyi birbirine bağlayan coğrafi konumumuzun gereği olarak bölgemizde ve dünyada etkili iktisadi ve ticari ortaklıklar kurmaya büyük önem atfediyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İtalya’nın başkenti Roma’da, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile Türkiye-İtalya İş Forumu’na katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, forumda bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ticaret Bakanlığı, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), İtalya Dışişleri Bakanlığı ve İtalyan Ticaret Ajansı tarafından düzenlenen Türkiye-İtalya İş Forumu’nda yaptığı konuşmada, İtalya Başbakanı Meloni’ye nazik misafirperverliği için teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, birincisini 2008’de Türkiye’de icra ettikleri hükûmetlerarası zirve mekanizmasının aradan geçen sürede ülkeler arasındaki çok boyutlu siyasi ilişkilerin yanı sıra ekonomide de önemli ilerleme kaydedilmesine katkı sağladığını belirtti.

İş insanlarının girişimlerinin bu başarıda büyük rolü olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecek dönemde bu ortaklığın daha ileri seviyelere taşınacağına gönülden inandıklarını söyledi.

“TÜRK EKONOMİSİNE GÜVENİYORUZ”

Ekonomide daha fazla korumacılığın ve sınırlar içerisine kapanmanın konuşulduğu bir dönemden geçtiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gümrük tarifeleri üzerinden yaşanan karşılıklı restleşmeleri hep beraber takip ediyoruz. Bu dinamik atmosferi, ülkemiz ekonomisi açısından başarıyla yönetmenin, hatta fırsata çevirmenin gayretindeyiz. Koronavirüs salgını başta olmak üzere, geçmişte benzer süreçlerden yara almadan çıktık. Bugün de aynı başarıyı sergileyeceğimize inanıyor, Türk ekonomisine güveniyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Batı ile doğuyu, kuzey ile güneyi birbirine bağlayan coğrafi konumumuzun gereği olarak bölgemizde ve dünyada etkili iktisadi ve ticari ortaklıklar kurmaya büyük önem atfediyoruz. Şunu bugün büyük bir memnuniyetle ifade etmek isterim, Türkiye ekonomisi, bölgemizdeki çatışmalara, savaşlara ve 2023 yılında yaşadığımız asrın felaketi olan depreme rağmen büyümeyi sürdürüyor. Depremin Türk ekonomisine doğrudan maliyeti 104 milyar doları, dolaylı maliyeti 150 milyar doları buluyor. Buna rağmen yaralarımızı süratle sarıyoruz” açıklamasında bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomide, üretimde, istihdamda, yatırımda, turizm ve savunma sanayii alanında hedeflere doğru emin adımlarla ilerlediklerini dile getirdi.

Depremden bu yana geçen sürede 201 binden fazla konutun anahtarlarını evi yıkılan vatandaşlara teslim ettiklerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıl sonuna kadar 252 bin konutun daha yapılacağını bildirdi.

“EKONOMİ PROGRAMIMIZI KARARLILIKLA UYGULUYORUZ”

Bir yandan asrın felaketinin izlerini silerken, diğer yandan ekonomideki atılımlara hız kesmeden devam ettiklerine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “2024 yılında ihracatta 262 milyar dolarla son 100 yılın rekorunu kırdık. Ülkemizin en güçlü sektörlerinden biri olan savunma sanayii ihracatımız 7 milyar 154 milyon dolarla tarihin en yüksek seviyesine çıktı. Son 20 senede yıllık ortalama yüzde 5 dolaylarındaki büyüme oranını yakalayabilen az sayıdaki ülkelerdeniz. Yine son 20 yılda altyapıya 300 milyar dolara yakın yatırım yaptık.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İhracatımız 20 yılda 20 kattan fazla arttı. Dünya ihracatından aldığımız payı ikiye katladık. Son 20 yılda 270 milyar dolara yakın uluslararası doğrudan yatırım çektik. Türkiye’deki yabancı sermayeli şirket sayısı 6 binden 80 binin üzerine çıktı. Tüm dünyayı etkileyen enflasyonda kalıcı ve belirgin bir düşüş sürecine girdik. Ekonomi programımızı kararlılıkla uyguluyoruz. Bundan da inşallah geri adım atmayacağız. Gerek yatırım ortamının iyileştirilmesi gerekse yeni yapısal reformların hayata geçirilmesi noktasında kararlıyız” diye ekledi.

“YENİ TİCARET HACMİ HEDEFİMİZİ 40 MİLYAR DOLAR OLARAK TESPİT ETTİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İtalya özelinde baktıklarında, tüm küresel sınamalara rağmen ikili ticaretin Kovid-19 salgınından bu yana sürekli artış eğiliminde olduğunu gördüklerini ifade etti.

2020 yılında 17,3 milyar dolar seviyesinde olan ticaret hacminin 2024’te neredeyse ikiye katlanarak 32 milyar doları aştığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Bugün Türkiye’deki İtalyan sermayesi dolaylı yollardan gelenlerle birlikte 5 milyar dolara, İtalya’daki Türk sermayesi ise son yıllarda önemli atılım göstererek 1 milyar dolara yaklaştı. Türk firmaları nasıl İtalya’yı Avrupa pazarına açılan bir kapı olarak görüyorsa, biz isteriz ki İtalyan firmaları da Türkiye’yi Asya’ya, Orta Doğu’ya ve Afrika’ya açılan bir kapı olarak değerlendirsinler.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İstanbul’dan sadece birkaç saatlik uçuş mesafesinde 2 milyar nüfusa erişilebiliyor. Türk Hava Yollarımız da İtalya’nın 9 şehrini İstanbul’a bağlıyor. Ticaret, yatırım ve ulaşım imkânlarının barındırdığı bu muazzam potansiyel, bizleri büyük ve iddialı hedefler belirlemeye teşvik ediyor. Bu düşünceyle bugünkü zirvede Sayın Meloni ile yeni ticaret hacmi hedefimizi 40 milyar dolar olarak tespit ettik. İş çevrelerimizin bugünkü görüşmeleri ve kuracakları yeni ortaklıklar kısa sürede yeni ticaret hedefimize ulaşılmasına katkı sağlayacaktır. Tabii karşılıklı yatırımların artırılması da bir diğer öncelikli hedefimiz olmayı sürdürüyor.”

Bölgesinde ve dünyada cazibe merkezi hâline gelen Türkiye’de mevcut bin 500 İtalyan şirketine ilave olarak daha fazla yatırımcıyı görmek istediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bilhassa Avrupa’da güvenlik ve savunma sektöründeki beklenen genişlemeden payımızı almak için ortak çalışmalarımızı artırmamızın menfaatimize olacağı kanaatindeyiz” diye konuştu.

“HER ZAMAN TEŞVİK EDİCİ OLDUK, OLMAYI DA SÜRDÜRECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeşil enerji, dijital teknolojiler, akıllı şehirler ve uzay gibi alanlarda stratejik ortaklıklar geliştirilmesi gerektiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti: “Saygıdeğer dostlar, hükûmetler olarak ticaret ve yatırım ilişkilerimizin daha yüksek seviyelere ulaşması amacıyla firmalarımızı desteklemeye devam edeceğiz. Ancak sizler de takdir edersiniz ki ekonomik iş birliği, salt hükûmetlerin çabasıyla gelişmez. İş dünyamızın bu noktada elini taşın altına koyması lazım. İş birliğini gerçek anlamda geliştirecek olanlar öncelikle sizlersiniz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz engelleri kaldırdık, kaldırmaya devam ediyoruz. Her zaman teşvik edici olduk, olmayı da sürdüreceğiz. İş çevrelerimizden bizim açtığımız yollarda kararlılıkla ilerlemelerini arzu ediyoruz. Başbakan Sayın Meloni nezdinde iş adamlarımıza yönelik bu teşvik ve ilgiden dolayı İtalyan hükûmetine tekrar şükranlarımı sunuyorum. Şunu bilmenizi isterim. Her türlü sorun karşısında gerek benim, gerek Bakan arkadaşlarımın kapısı ardına kadar açık olacaktır. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisimiz de her zaman sizlerin hizmetindedir. Aynı kolaylığı değerli dostum, Meloni’nin de göstereceğinden hiç şüphe duymuyorum.”

“İŞ FORUMUNUN YENİ GİRİŞİMLERE VE GÜÇLÜ ORTAKLIKLARA VESİLE OLACAĞINA İNANIYORUM”

2025 yılı sona ermeden gerçekleştirilecek Türkiye-İtalya Ekonomi ve Ticaret Ortak Komitesi Üçüncü Dönem Toplantısı’nın önemini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticari ve ekonomik ilişkilerimizin potansiyeline ulaşmasında Avrupa Birliği ile Gümrük Birliğimizin değişen küresel ekonomik koşullara uygun şekilde güncellenmesi ihtiyacını hissediyoruz” dedi.

Kazan kazan yaklaşımıyla her iki taraf içinde fayda sağlayacak bir güncellemeye İtalyan hükûmetinin ve iş çevrelerinin desteğini beklediklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öte yandan iş dünyamızın vize konusunda yaşadıkları güçlüklerin ekonomik ilişkilerimize ket vurduğunu görüyoruz. İtalyan iş çevrelerinin Avrupa Birliği kurumları nezdinde bu konuyu gündeme getirmelerinin iki tarafın da yararına olacağını düşünüyorum. Sözlerime son verirken bugünkü iş forumunun yeni girişimlere ve güçlü ortaklıklara vesile olacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.

GENÇ GAZETECİLER İTALYA

OKUMAYA DEVAM ET

GENÇ GAZETECİLER | TÜRKİYE

YENİ NESİL MEDYA | TÜRKİYE

Her Şey Güçlü Bir Türkiye İçin | Genç Gazeteciler

TAKVİM

Mayıs 2022
P S Ç P C C P
 1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031  

HER ŞEY GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN

TOGG | Türkiye’nin Otomobili

TANAP Avrupa Bağlantısı Açılış Töreni #TANAPtamam

GENÇ GAZETECİLER BURADA

GÜÇLÜ TÜRKİYE

TÜRK AKIM PROJESİ AÇILIŞ TÖRENİ

TÜRKİYE YÜZYILI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale 1915 Köprüsü Kule Tamamlama Töreni

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fatih sondaj gemisini #MilliEnerjideYeniMüjde

ENERJİ PETROL MEDYA GRUP – YENİ NESİL MEDYA | TÜRKİYE

DÜNYA12 saat önce

“İslam coğrafyası pek çok saldırının, böl, parçala, yönet planının hedefi yapıldı”

DÜNYA13 saat önce

“İstanbul başta olmak üzere 81 vilayetimizin hepsini depreme karşı dayanıklı hâle getirmek için canla başla çalışıyoruz”

DÜNYA13 saat önce

“Bölgemizde ve dünyada etkili iktisadi ve ticari ortaklıklar kurmaya büyük önem atfediyoruz”

DÜNYA20 saat önce

“İtalya ile savunma sanayii alanındaki iş birliğimizi güçlendirmeye devam edeceğiz”

DÜNYA2 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İtalya Cumhurbaşkanı Mattarella ile bir araya geldi

DÜNYA2 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İtalya’da resmî törenle karşılandı

DÜNYA2 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan İtalya’da

DÜNYA2 gün önce

“Bizim vazifemiz, afet kapımızı çalmadan İstanbul’u bir an önce depreme hazır hâle getirmektir”

DÜNYA3 gün önce

“Ülkemizin güvenliğinden ve demografik yapımızın korunmasından ödün vermeyeceğiz”

DÜNYA5 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeni Zelanda Başbakanı Luxon ile bir araya geldi

DÜNYA6 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa Mahkemesinin 63. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni’ne katıldı

DÜNYA7 gün önce

“Olimpiyatlar dahil her türlü uluslararası spor etkinliğinin altından kalkacak kapasiteye sahibiz”

DÜNYA1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul AFAD kriz merkezinde depreme ilişkin brifing aldı

DÜNYA1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Konseri’ni dinledi

DÜNYA1 hafta önce

TBMM BAŞKANI KURTULMUŞ BAŞKANLIĞINDAKİ DEVLET ERKANI, ANITKABİR’İ ZİYARET ETTİ

DÜNYA1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TRT 47. Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği’ne katıldı

DÜNYA1 hafta önce

“Çocuklar bu ülkenin temeli, yarının umududur. Onlara göstereceğimiz sevgi, geleceğe yapılmış en değerli yatırımdır.” 23 Nisan bayramınız kutlu olsun!

DÜNYA1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pakistan Başbakanı Şerif ile görüştü

DÜNYA1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avustralya Genel Valisi Mostyn ile görüştü

DÜNYA1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Berset’i kabul etti

DÜNYA1 hafta önce

“TÜRKSAT 6A ile Türkiye, kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri konumuna yükseldi”

DÜNYA2 hafta önce

Dev Yatırımlar | “Son 23 yılda sağlık alanında büyük bir dönüşüme imza attık”

DÜNYA2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, KADEM 5. Olağan Genel Kurulu’nda konuştu

DÜNYA2 hafta önce

“Filistin’i savunmak; insanlığı, barışı ve adaleti savunmaktır”

DÜNYA2 hafta önce

Türk Hava Yolları’nın hava kargo markası Turkish Cargo, Türkiye’nin ihracatına katkı sağlamaya devam ediyor.

DÜNYA2 hafta önce

Emine Erdoğan, BM Genel Sekreteri Çocuklara Yönelik Şiddet Özel Temsilcisi M’jid ile görüştü

DÜNYA2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Koç’u kabul etti

DÜNYA2 hafta önce

“Su kaynaklarımızı verimli kullanmak ve doğru yönetmek bir tercih değil, millî güvenlik meselesidir”

DÜNYA2 hafta önce

“Türkiye Cumhuriyeti barışın, istikrarın tarafındadır”

DÜNYA2 hafta önce

Türk Devletler Dünyasında Bir İlk: “Pazarlama, Reklam ve Medya Birliği” “TÜREK” Kuruldu

DÜNYA2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “60. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu”nun tanıtımına katıldı

DÜNYA2 hafta önce

TİM Bursa’da İhracatçılarla Buluştu

DÜNYA2 hafta önce

ULAŞIMIN BAŞKENTİ ANKARA

GÜNCEL3 hafta önce

“Ülkemizi, dünyanın en geniş uçuş ağına sahip ülkelerinden birine dönüştürdük”

DÜNYA3 hafta önce

Emine Erdoğan, ADF’ye katılan lider eşleriyle “Anadolu” sergisini ziyaret etti

DÜNYA3 hafta önce

Emine Erdoğan, ADF’de “Ayrışan Dünyada Geleceği İnşa Etmek: Eğitimin Dönüştürücü Gücü Paneli”ne katıldı

DÜNYA3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan 4. Antalya Diplomasi Forumu’nda konuştu

DÜNYA3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto ile ortak basın toplantısında konuştu

DÜNYA3 hafta önce

TÜRKİYE – ŞİLİ İŞ FORUMU İKİ ÜLKE İŞ DÜNYASINI İSTANBUL’DA BULUŞTURDU

DÜNYA3 hafta önce

Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

DÜNYA6 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti mesajı

DÜNYA5 yıl önce

Metin Aslım : İş ve Cemiyet Hayatının Sevilen Siması

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Emel USLU ATİK ;

İYİ Kİ VARSIN4 yıl önce

İyi ki varsın Nurten ÖZTÜRK

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Hüseyin ÇEŞMECİOĞLU :

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Aysu YAVUZ

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Beril ÇAVUŞOĞLU

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın ZEHRA KARAKAŞ BEGEN

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Nuray ÖZÇELİK;

GÜNCEL4 yıl önce

Sektöre Yön Verenler Berfu GÜVEN

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Nalan Gazezoğlu

DÜNYA3 yıl önce

Ankara-Yerköy-Kayseri Hızlı Tren Hattı temeli atıldı

DÜNYA5 yıl önce

Sektöre Yön verenler ; Eda DEMİRHAN

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Gül ALCANSOY;

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın AYSUN ŞAHANOĞLU KABA ;

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Prof. Dr. Başak SOLMAZ

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Nazlıhan ALKAN

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Hüseyin ÇALIŞKAN

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Hande ORTAY

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Yusuf Burak ASLANPINAR;

DÜNYA3 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB Konseyi Başkanı Michel ile görüştü

DÜNYA3 yıl önce

İyi ki varsın Özgür AKIN

ENERJİ4 yıl önce

İyi ki Varsın Mehmet Gültekin

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Sadık KUTANOĞLU

DÜNYA2 yıl önce

İyi ki varsın, Haşim İzol

İYİ Kİ VARSIN4 yıl önce

İyi ki varsın Semra Aman Akyürek

ENERJİ4 yıl önce

Tekfen Holding “Kadınlarla Güçlendirilmiş Yönetim Kurulu” ödülünü üçüncü kez aldı!

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Doç. Dr. Esin Yalçınkaya

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Semra İĞTAÇ

DÜNYA3 yıl önce

İyi ki varsın Ebru Milat Sezgin

GÜNCEL4 yıl önce

Başarımız, Başarınız olacak HANTEK KALIP

Enerji petrol Medya Ceo -Mehmet Ali Setencioğlu ,
MAVİ YOLCULUK6 yıl önce

TEKNE KİRALAMA | İZMİR ÇEŞME ALAÇATI

DÜNYA3 yıl önce

İyi ki Varsın Sibel Kılıçarslan Metin

DÜNYA4 yıl önce

Sektöre Yön Verenler Nurullah DOĞAN

DÜNYA5 yıl önce

Sektöre Yön Verenler Esra KANDEMİR

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Sibel Şeref KANCAOĞLU ;

DÜNYA4 yıl önce

Türkiye’nin En Etkin 50 CFO’su belli oldu

DÜNYA6 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile ortak basın toplantısı düzenledi

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Vahide Ayşit

DÜNYA3 yıl önce

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Turizm Yatırım Forumu’na katıldı

YENİ NESİL MEDYA | TÜRKİYE

GÜÇLÜ TÜRKİYE
GÜÇLÜ TÜRKİYE

GENÇ GAZETECİLER | TÜRKİYE

GENÇ İŞ DÜNYASI

seers cmp badge