Bakan Pekcan, mart ayı dış ticaret rakamlarını açıkladı
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, martta tüm zamanların en yüksek aylık ve ilk çeyrek ihracat rakamlarına ulaşıldığını belirterek, “Bu ihracatçılarımızın bir zaferidir.” dedi.
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, martta tüm zamanların en yüksek aylık ve ilk çeyrek ihracat rakamlarına ulaşıldığını belirterek, “Bu ihracatçılarımızın bir zaferidir.” dedi.
Pekcan, Ticaret Bakanlığı Konferans Salonu’nda, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle’nin de katıldığı basın toplantısında, mart ayı ve ilk çeyrek dış ticaret rakamlarını açıkladı.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında tüm dünyada görülen yeni dalga ve vaka artışları tedirginliğe sebep olurken, aşılama çalışmalarının 2021 yılına daha pozitif bakmayı sağladığını dile getiren Pekcan, tüm dünyada pandemiyle mücadelede kesin sonuca en kısa sürede ulaşılmasını umduklarını söyledi.
Pekcan, daha önce 2020’nin Aralık ayında 17 milyar 847 milyon dolarla en yüksek aylık ihracat rekorunun kırıldığına işaret ederek, “Şimdi bu rekorumuzu da geçerek aylık ihracat tutarları bakımından çok önemli yeni bir rekor elde etmiş bulunuyoruz. Mart ayında ihracatımız, geçen sene mart ayına göre yüzde 42,2 artışla 18 milyar 985 milyon dolara ulaşmıştır. Bu, tüm zamanların en yüksek aylık ihracat rakamıdır. 18 milyar doları bile gerçekleştirememiştik, 19 milyar doları yakaladık çok şükür. Bu ihracatçılarımızın bir zaferidir. ” diye konuştu.
Bakan Pekcan, salgının etkisiyle geçen yıl azalan ihracattaki baz etkisini göz önünde bulundurarak, en yüksek yıllık ihracatın gerçekleştiği 2019 yılının mart ayıyla bir karşılaştırma yapıldığında ihracatta yüzde 16,2 gibi oldukça yüksek bir artış sağlandığının ortaya çıktığını belirterek şöyle devam etti:
“İthalatımız ise mart ayında geçen senenin aynı ayına göre yüzde 25,8 artarak 23 milyar 679 milyon dolar olmuştur. Mart ayı dış ticaret açığımız, 2020’nin mart ayına göre yüzde 14,2 gibi önemli bir düşüş göstererek 5,5 milyar dolardan 4,7 milyar dolara gerilemiştir. Enerji hariç dış ticaret açığımız ise 1,9 milyar dolardır. Bu da enerji hariç dış ticaret açığında geçen seneye göre yüzde 39,2’lik bir düşüşe karşılık gelmektedir. İhracatın ithalatı karşılama oranı mart ayında geçen seneye göre 9,2 puan yükselerek yüzde 80,2 olmuştur. Enerji hariç karşılama oranı ise 10,2 puan artışla yüzde 90,6 olarak gerçekleşmiştir.
“İki çeyrek üst üste 50 milyar doları aşmış bulunmaktayız”
Bakan Pekcan, 2021 yılı ilk çeyrek dış ticaret rakamlarına ilişkin olarak da şunları söyledi:
“İlk çeyrekte ihracatımız geçen sene ilk çeyreğe göre yüzde 17,3 artışla 50 milyar 23 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu değer, bugüne kadarki en yüksek ilk çeyrek ihracat değeridir. Bu şekilde, 2020 son çeyreğinde olduğu gibi ilk çeyrekte de 50 milyar doların üzerinde bir ihracat yapma başarısını gösterdik. İki çeyrek üst üste 50 milyar doları aşmış bulunmaktayız. 2021 yılı ilk çeyrekteki ithalatımız geçen sene ilk çeyreğe göre yüzde 9,7 artışla 61 milyar dolar olmuştur. Yılın ilk çeyreğinde dış ticaret açığı geçen sene ilk çeyreğe göre yüzde 15,2 oranında kayda değer bir düşüş göstererek 13 milyar dolardan 11 milyar dolara gerilemiştir. Enerji hariç dış ticaret açığımız ise 3 milyar 925 milyon dolar olup, bu da geçen sene aynı döneme göre yüzde 15,3’lük bir düşüşe karşılık gelmektedir. Yılın ilk çeyreğinde ihracatın ithalatı karşılama oranı geçen sene ilk çeyreğe göre 5,3 puan artarak yüzde 81,9’a yükselmiştir. Enerji hariç karşılama oranı ise 2,6 puan artışla yüzde 92,5 olmuştur.”
“İhracatçılarımız, Türk ürünlerini dünyanın dört bir noktasına ulaştırmaya devam ediyor”
Salgının yarattığı tüm olumsuzluklara rağmen dış ticarette oldukça olumlu bir tabloya sahip olduklarını ifade eden Pekcan, ihracatçıların her zamanki gibi dirençli, dinamik ve dirayetli bir şekilde Türk ürünlerini dünyanın dört bir noktasına ulaştırmaya devam ettiklerini dile getirdi.
Pekcan, salgının başından beri özel sektörle koordinasyon içinde attıkları adımlarla, aldıkları tedbirlerle, bu olağanüstü süreci etkin bir şekilde yönettiklerini vurgulayarak, “Bakanlığımızın, İhracatçılar Meclisimizin, sanayicilerimizin, kamu ve özel sektörümüzün ortak çabaları ve iş birliğiyle ihracatımızda ciddi bir hasara, gerilemeye izin vermeden, hızlı bir toparlanma ve artış yaşadığımızı görmekten memnuniyet duyuyoruz.” ifadesini kullandı.
Süveyş Kanalı’nda yaşanan kazanın dünyanın tedarik sitemine etkisine dikkati çeken Pekcan, bu tür kriz durumlarıyla baş etmek ve hızlı reaksiyon gösterebilmenin hazırlık ve beceri gerektirdiğini ifade etti.
Pekcan, Kovid-19 salgınının başında uluslararası taşımacılıkta yaşanabilecek aksaklıkları görerek, hızlı biçimde temassız ticaret tedbirlerini devreye aldıklarını söyledi.
Kapıkule, Habur ve Kapıköy’de alınan tedbirlerle sevkiyatların akışının mümkün olan en üst seviyede devamını temin ettiklerini aktaran Pekcan, “Kovid-19 pandemisi, lojistik alanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Ülkemizin lojistik imkanlarını geliştirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Orta Koridor’un etkinleştirilmesi için çalışmalarımızı sürdüreceğiz”
Pekcan, Kovid-19 salgını esnasında daha etkin şekilde kullanılan Bakü-Tiflis-Kars hattı başta olmak üzere, Hazar geçişi ve Asya’ya kara ve demir yolu taşımacılığı ile ilgili muhatap ülkelerle ortak çalışmaları ve temasları artırdıklarını anlattı.
Toplantıdan sonra iş dünyası sivil toplum kuruluşlarının başkanları ile Azerbaycan’a hareket edeceklerini dile getiren Pekcan, “Oradaki resmi temaslarımız kapsamında bu konuları ve ‘Orta Koridor’ olarak tabir edilen rotayla ilgili stratejilerimizi kapsamlı biçimde ele alacağız. Önümüzdeki süreçte Orta Koridor’un etkinleştirilmesi için tüm kurumlarımızla, özel sektörümüzle ve güzergah üzerindeki muhatap ülkelerle çalışmalarımızı sürdüreceğimizin altını çizmek isterim.” diye konuştu.
“Kolay İhracat Platformumuz dünyada ileri teknolojiden en fazla beslenen platformlardan”
Pekcan, sanal ticaret heyetleri ve sanal fuarlarla ilgili faaliyetlerinden de bahsederek, salgın döneminde devreye alınan bu ve benzeri çalışmaların rekor düzeydeki aylık ihracat rakamına önemli katkı sağladığını ifade etti.
Geçen günlerde Kolay İhracat Platformunun ikinci fazını da devreye almanın memnuniyetini yaşadıklarını aktaran Pekcan, platformu ihracatçıya profesyonel bir danışmanlık hizmeti vermek, ihracatçı tabanını genişletmek, ihracatçı sayısını artırmak ve KOBİ’leri ihracatçı yapmak adına çok değerli bir enstrüman olarak gördüklerini anlattı.
Pekcan, “Kolay İhracat Platformumuz, rahatlıkla söyleyebiliriz ki bugün dünya üzerinde ileri teknolojiden en fazla beslenen, en kapsamlı dijital ihracat destek platformlarından birisidir. Hatta muhtemelen en iyisidir. Çünkü biz platformu hayata geçirirken dünyadaki farklı modelleri de inceledik.” diye konuştu
Akıllı İhracat Robotu’nun bugüne kadar ihracatçıların 30 bine yakın sorgusuna yönelik pazar önerisi sunduğunu aktaran Pekcan, şunları kaydetti:
“Yeni fazda makine öğrenmesi kullanarak ürün çeşitlendirmesi önerileri de sunabilen alternatif ürün robotunu devreye aldık. Yabancı ülkelerde yerleşik 18 milyon alıcıya ilişkin bilgileri ve iletişim kanallarını platformumuza eklemiş bulunmaktayız. 190’ın üzerinde ülke, 5 binin üzerinde farklı ürünle ilgili muhtemel alıcı önerilerini sağlayabiliyoruz. Yabancı ülkelerde açılan ihalelerle ilgili bilgileri aktarıyoruz. Halihazırda 70 binin üzerine yurt dışı ihale bilgisine de platform üzerinden firmalarımız erişilebilmekte. Bunların yanında, ‘adım adım ihracat rehberi’ gibi kaynakları ve daha pek çok bilgiyi de platformda bulmak mümkün.”
Pekcan, 2020 Ağustos’tan bu yana platformun 100 binin üzerinde anonim ve 14 bin kayıtlı kullanıcıya ulaştığı bilgisini paylaştı.
Salgın sürecinde Bakanlığın, dijital enstrümanları devreye alarak ihracatçıya destek olduğunu anımsatan Pekcan, “Gerek bu destek enstrümanlarının katkısı gerekse ihracatçımızın azim ve başarısıyla bugün elde ettiğimiz rekor düzeydeki ihracat seviyesine ulaşmış bulunmaktayız.” değerlendirmesinde bulundu.
“ABD’ye ihracat ilk 3 ayda yüzde 32 gibi oldukça önemli bir artış gerçekleştirdi”
Pekcan, salgının getirdiği zorlu süreçte dış ekonomik ilişkileri ihmal etmeden yabancı ülkelerden muhataplarla görüşmelere devam ettiklerini belirterek, “Birleşik Krallık ile Serbest Tercihli Anlaşmamızı sorunsuz bir şekilde ve zamanında imzaladık. 2021 yılında şu ana kadar sadece kendim 22 uluslararası üst düzey görüşme gerçekleştirme imkanım oldu.” bilgisini paylaştı.
ABD Başkanı Joe Biden’ın yönetiminde 18 Mart’ta Ticaret Temsilcisi olarak göreve gelen Katherine Tai ile ilk görüşmelerini dün gerçekleştirdiklerini hatırlatan Pekcan, “Oldukça olumlu bir görüşme oldu. Bundan sonraki süreçte de Sayın Tai ile bir araya gelerek, görüşerek, Türkiye ve ABD ticari ilişkilerinde gündemde olan pek çok konuda birlikte çalışmaya yönelik yapıcı bir zeminde hareket etmeye de birlikte karar verdik.” diye konuştu.
Pekcan, ABD’ye ihracatın ilk 3 ayda yüzde 32 gibi oldukça önemli bir artış gerçekleştirdiğini dile getirerek, “ABD önem verdiğimiz stratejik bir pazar. Bu anlamda, ABD’li muhataplarımızla da yakın bir iş birliği halinde çalışarak, ikili ticari ve ekonomik ilişkilerimizi daha da ileri noktalara taşıyacağımızı değerlendiriyorum.” dedi.
“Gümrük Birliğinin güncellenmesi her iki tarafa da ekonomik fayda sağlayacak”
Salgının başından beri Avrupa Birliği (AB) ülkeleriyle yoğun temaslar gerçekleştirdiklerine işaret eden Pekcan, son 3 ayda 3 farklı AB Komiseri ile bizzat görüştüğünü ifade etti.
Pekcan, Gümrük Birliğinin güncellenmesi konusu başta olmak üzere, AB ile ticari ve ekonomik ilişkilerdeki gündem konularını kapsamlı ve detaylı bir biçimde ele aldıklarına değinerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Geçtiğimiz günlerde yapılan AB Liderler Zirvesi’nde, ülkemizle pozitif bir gündem oluşturulması üzerinde durulmuştur. Bu gelişmeyi önemli ve doğru bir adım olarak görüyoruz. Türkiye ve AB ekonomileri birbirlerini tamamlayan ekonomilerdir. Zaman, ortaklık ilişkimizi her iki taraf için de mümkün olan en yüksek faydaya dönüştürme zamanıdır. Gümrük Birliği’nin güncellenmesi her iki tarafa da ekonomik fayda sağlayacak güzel bir açılım olacaktır. Daha önce de dile getirdiğimiz üzere, Türkiye olarak biz hazırız.”
Pekcan, zirvenin ardından AB makamlarının en kısa sürede nihai adımı atarak, Gümrük Birliği’ni güncelleme ve yeni açılımlar sağlanma noktasında süreci başlatacağını umut ettiğini söyledi.
Süreç başladığında Avrupalı muhataplarla her zaman olduğu gibi yapıcı bir yaklaşımla istişare ve müzakereleri gerçekleştirmeyi, Türkiye-AB ilişkilerinde çok önemli yeni ve somut bir kazanımı sağlamayı arzu ettiklerini vurgulayan Pekcan, “Yolumuza yenilenmiş bir Gümrük Birliği ile devam etmek, Türkiye-AB ekonomik ilişkilerini yeni bir boyuta taşımak istiyoruz.” diye konuştu.
“İhracatta elde ettiğimiz başarı gelecek başarıların da müjdecisi”
Pekcan, “İhracatta mart ayında ve yılın ilk çeyreğinde elde ettiğimiz başarı gelecek dönemdeki başarıların da müjdecisi, göstergesi ve teminatıdır.” diyerek, savunma sanayisinde, otomotivde, makinede, kimyada ve daha birçok sektörde yerli üretim ve yerli teknolojiyi ihracata dönüştürme hedefiyle çalışmaları sürdüreceklerini söyledi.
“Sayın Cumhurbaşkanımızca açıklanan Ekonomi Reform Paketi’nde öngörüldüğü üzere, yatırım, istihdam, üretim, ihracat zincirini en güçlü biçimde oluşturarak, hep birlikte ulusal hedeflerimize doğru kararlılıkla yürüyeceğiz.” diyen Pekcan, bu bağlamda tüm bakanlıklar ile tam bir uyum ve eş güdüm halinde çalışmaları sürdürdüklerinin altını çizdi.
Pekcan, geçen hafta kamuoyu ile paylaşılan Reform Paketi Uygulama Takvimi’nin hükümet için oldukça net ve somut bir yol haritasını teşkil ettiğini aktararak, şöyle devam etti:
“Eylem ve çalışmalarımızı zamanlıca ve etkinlikle tamamlayarak, ülkemiz için en hayırlı, en güzel sonuçları alacağımızı biliyoruz. Bu çerçevede, ülke olarak pandemi gibi küresel güçlüklere rağmen yüksek büyüme ve katma değerli ihracat hedeflerimiz doğrultusunda durmadan ilerleyişimizi sürdüreceğiz. Bunu 83 milyon el ele, birliktelik ve dayanışma içinde, millet olarak, bir bütün olarak başaracağız.”
“İlk çeyrek itibarıyla yakaladığımız bu ivmeyi sürdüreceğiz”
Türkiye’de ve tüm dünyada salgının tamamıyla kontrol altına alındığı günlere kısa sürede erişmeyi temenni ettiklerini dile getiren Pekcan, ihracatta yakalanan olumlu tablo ve tarihi rekor nedeniyle Türk ürünlerinin dünyaya ulaşmasını temin eden tüm çalışanlara ve ihracat ailesine teşekkür etti.
Pekcan, “Bugün, sene sonundaki 184 milyar dolarlık hedefimizi aşmaya bir adım daha yaklaştık. İlk çeyrek itibarıyla yakaladığımız bu ivmeyi sürdürerek sene sonunda oldukça güzel, ülkemizin gerçek ihracat potansiyelini yansıtan, güçlü bir ihracat rakamını hep birlikte göreceğiz.” diyerek sözlerini tamamladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü Anma Programı’nda yaptığı konuşmada, “Bu destan kökü bu topraklarda olan cesur insanların ruhuyla birlikte vatanını da satan mankurtlara galip gelişidir. Bu destan milletçe bir ve beraber olduğumuzda ne denli iri, diri, güçlü ve yenilmez olduğumuzun en son örneğidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’de “Zaferin Adı Türkiye” temasıyla düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü Anma Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz destanının 9. yıl dönümünde Gazi Meclis’te olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.
Ateşten gömlek giydikleri o imtihan gecesinde olduğu gibi yine güçlü bir şekilde omuz omuza vermiş, birbirlerine sıkıca kenetlenmiş durumda olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, seyrettikleri videoda o meşum geceyi bir kez daha hatırladıklarını, acıyla, hüzünle öfkeyle birlikte dayanışmayı cesareti ve direnişi de tekrar gözlerinin önünden geçirdiklerini ifade etti.
İstiklal ve istikbale sahip çıkan, bu uğurda canlarını feda eden aziz şehitlerin ruhları için Fatiha Suresi okuduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Rabbim dualarımızı, kahraman şehitlerimizin ruhlarına nail eylesin. 15 Temmuz gecesi cesur ve vakur bir tavırla hainlere karşı duran, gövdesini siper edip o hayâsız akını durduran, baş verip ama işgalcilere baş eğmeyen tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Yine o gece canlarını ortaya koyarak vatanına, devletine, ezanına bayrağına sahip çıkan tüm gazilerimize teşekkürlerimi sunuyorum. Darbe girişiminin ilk anlarından itibaren sokakları, caddeleri, meydanları dolduran, havalimanlarına akın eden, geleceğine ve iradesine sahip çıkan; zilleti esaret, şehadeti nimet bilen tüm vatandaşlarıma aynı şekilde şükran duygularımı ifade ediyorum. O gece eli yüreğinde bizler için dua eden, nerede olursa olsun tepkisini güçlü bir şekilde ortaya koyan yurt dışındaki 7 milyon vatandaşımıza, gönül coğrafyamızın dört bir tarafında bize destek olan, Türkiye ve Türk milleti için kaygılanan dost ve kardeşlerimize de minnettarlığımı iletiyorum.”
“TÜRKİYE’NİN TÜRKİYE’DEN BÜYÜK OLDUĞU HAKİKATİ, 15 TEMMUZ GECESİ BİR KEZ DAHA ANLAŞILMIŞTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, o gece İstanbul’da okunan ezanların, Bursa’da yükselen salaların, Üsküp’te, Bakü’de Kahire’de yankılandığını dile getirdi.
Pakistan’dan Endonezya’ya, Bosna’dan Somali’ye binlerce kilometre ötede ellerin Türkiye için, Türkiye’nin selameti, kurtuluşu için semaya kalktığını, duaların Türkiye için edildiğini, Kur’anların Türkiye için okunduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Dost ve kardeşlerimiz, dualarıyla direnişlerimize, gözyaşlarıyla zaferimize ortak oldular. Ufku ve vicdanı dünyanın dört bir yanına uzanan bu mübarek toprakların ışığı, yeryüzünün farklı köşelerini de aydınlattı. O gece millet olmanın şuuruna bir kez daha erdik. O gece ümmet olmanın ne manaya geldiğini bir kez daha gördük. O gece cihanşümul kardeşliğimizin sırrına bir kez daha vakıf olduk. Türkiye’nin Türkiye’den büyük olduğu hakikati, 15 Temmuz gecesi bir kez daha hem de çok güçlü bir şekilde anlaşılmıştır. Asırlardır şehit kanlarıyla sulanan bu topraklar, tarihe yön veren destanların yazıldığı topraklardır. Engin birikimiyle, müstesna seciyesiyle, taşıdığı güçlü imanla bu millet, tam bin yıldır mazlumlara umut, düşmanlara korku veren bir millettir. İşte o millet Çanakkale ve Millî Mücadele’den sonra 15 Temmuz gecesi canıyla, kanıyla, bütün varlığıyla kıyamete kadar iftiharla anılacak şanlı bir destan yazmıştır.”
Bu destanın, çıplak ellerin tanklara, uçaklara, bombalara karşı zaferi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu destan kökü bu topraklarda olan cesur insanların, ruhuyla birlikte vatanını da satan mankurtlara galip gelişidir. Bu destan milletçe bir ve beraber olduğumuzda ne denli iri, diri, güçlü ve yenilmez olduğumuzun en son örneğidir. Son nefesini 10 bin kilometre ötede vatansız olarak verdikten sonra tam da cibilliyetine yakışır şekilde bir çukura atılan FETÖ elebaşının kurduğu tuzak, 15 Temmuz gecesi milletimizin dik duruşuyla, cesur duruşuyla, kahramanca direnişiyle darmadağın olmuştur. FETÖ’cülerin ülkemizi sürüklemek istediği kirli bataklık, o gece sabaha kadar verilen kararlı mücadeleyle ebediyen kurutulmuştur. Milletimiz, göğsünü kurşunlara siper ederek sadece hain darbeyi boşa çıkarmakla kalmamış, aynı zamanda bir işgal girişimini de püskürtmüştür” diye konuştu.
“O GECE AKI DA KARASI DA GEÇİTTE BELLİ OLMUŞTUR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “15 Temmuz gecesi, hem devlet hem de millet olarak alnımızın akıyla verdiğimiz zorlu sınav, tarihimizin en kritik dönemeçlerinden biri oldu” ifadesini kullandı.
O gece uğranılan büyük ihanetin tarihte eşinin benzerinin olmadığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “15 Temmuz milletimiz için bir turnusol kâğıdı vazifesi gördü. Atalarımızın sözüyle ifade edersek, o gece akı da karası da geçitte belli olmuştur. Bir yanda milletimiz tanklara, uçaklara, mermilere karşı kahramanca direnirken, diğer yanda birileri ‘geç bile kalınmıştı’ diyordu. Şehitlerimiz, gazilerimiz, bu milletin öz evlatları, asker üniforması giymiş teröristlere geçit vermezken kimileri bu kutlu direnişe ‘tiyatro’ diyor, ‘oyun’ diyor, ‘senaryo’ diyor; ahlaksızca ‘kontrollü darbe’ iftirası atıyordu. Birileri de güvenli evlerde, önlerine koyulan keyif kahvelerini yudumlayarak bekle gör stratejisi izliyordu. Bunları ve çok daha fazlasını o gece hep beraber yaşadık. Üstat Necip Fazıl’ın ‘Oluklar çift; birinden nur akar, birinden kir’ mısralarında anlamını bulan o derin tenakuza birlikte şahitlik ettik. Meydanlara koşanlar ile bankamatiklere koşanları, çıplak elleriyle darbeye direnenler ile darbecileri elleri patlayıncaya kadar alkışlayanları, gün vatana sahip çıkma günüdür diye öne atılanlar ile pusuya yatıp kimin kazanacağının hesabını yapanları gördük, yaşadık, bizzat tecrübe ettik. Şundan kimsenin şüphesi olmasın. Tüm bunlar, milletimizin hafızasında silinmemek üzere yerlerini almıştır. Darbeye alkış tutanlar, 15 Temmuz’da yazılan şanlı destana gölge düşürmeye çalışanlar, milletin zaferine çamur atanlar ve gidişata göre pozisyon alanlar emin olun daima utançla anılacaklardır. O gece burada bu yüce çatı altında millî iradeye sahip çıkanların isimleri de aynı şekilde milletimizin kalbine altın harflerle nakşedilmiştir.”
“EZELİ VE EBEDİ KARDEŞLİĞİMİZE GÜVENİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin sokakta kahramanca istiklalini savunurken milletvekillerinin de Meclis’te demokrasiye, milletin muazzez iradesine canları pahasına sahip çıktığını söyledi.
“Gazi Meclis’in şanına yaraşır bir şekilde tıpkı Millî Mücadele günlerinde olduğu gibi milletin emanetine gölge düşürmediniz. Siyasi parti ayırmaksızın o gece milletin istiklal ve istikbal mücadelesine destek olan tüm milletvekillerimize şahsım, milletim adına teşekkür ediyor, Cenabı Allah hepinizden razı olsun, diyorum” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Şunu da çok açık ve net ifade etmek durumundayım; şehitlerimizin fedakârlıkları asla boşa gitmedi ve gitmeyecek. Gazilerimizin mücadeleleri asla boşa gitmedi ve gitmeyecek. Adım adım inşa ettiğimiz Terörsüz Türkiye inşallah onların eseri olacaktır. Ülkemiz yarım asırlık terör boyunduruğundan kurtuldukça her alanda şahlanışa geçecek; ekonomide, savunmada, kalkınmada, güvenlikte, iç ve dış politikada yepyeni bir dönem başlayacak. Terörsüz Türkiye, terörsüz bölgeye giden sürecin kilidini açacak. Türkiye Yüzyılı’nın inşası daha da hızlanacak. Çok kutuplu dünyada Türkiye’miz yeni bir kutup başı olarak inşallah hak ettiği yeri alacaktır. Bundan asla ve asla şüphe duymuyoruz. Çünkü biz milletimize güveniyoruz. Ezeli ve ebedi kardeşliğimize güveniyoruz. Demokrasimizin sorun çözme kapasitesine sonuna kadar güveniyoruz. TBMM’nin tıpkı 15 Temmuz gecesi olduğu gibi tüm farklılıkları bir yana bırakıp dayanışma içinde ülkemizin terörden kurtulma mücadelesine de güçlü destek vereceğine yürekten inanıyorum.”
15 Temmuz şehitleriyle birlikte tüm şehitleri yâd eden ve gazilere hayırlı ömür temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstiklaline aşık, böyle asil, aziz ve cesur bir millete hizmetkarlık yapmayı bizlere nasip eden Rabbime sonsuz hamdediyorum” dedi.
Törenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, Meclis Başkanvekili Celal Adan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ve eski Başbakan Tansu Çiller ile bir süre sohbet etti.
FETÖ; dini istismar ederek İslam diniyle alakası olmayan yeni bir siyasi, ekonomik ve toplumsal düzen kurmayı amaçlayan yasadışı bir yapılanmadır. Baskı, şantaj, tehdit, suikast, kumpas, casusluk, kara para aklama, yargı gücünü çıkarı için kullanma gibi pek çok suç teşkil eden faaliyet yürüten FETÖ, 15 Temmuz hain darbe girişiminde daha da ileri giderek milletimizin egemenlik haklarına, demokrasimize ve Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerine doğrudan ve açıktan bir saldırı gerçekleştirmiştir.
15 TEMMUZ
15 Temmuz, milletimizin kararlılığıyla yazılan onurlu bir direnişin ve ölümsüz bir zaferin adıdır. Ve o zaferin adı, hiç şüphesiz Türkiye’dir. Cesaret timsali yürekler o gece, tanklara karşı dimdik durmuş, kurşunlara yürümüş, bölünmez bir bütün olarak karanlığa geçit vermemiştir.
Canı pahasına istiklâlini savunan bu yüce duruş, vatan toprağına imanla kazınmış bir iradenin ifadesidir.
Bu büyük birlik ve beraberliğin ilelebet sürmesini diliyor, aziz şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyoruz.
GENÇ GAZETECİLER TÜRKİYE
“Bir FETÖ’cü nasıl anlaşılır? “
Yalan söylemekte, Kumpas kurmakta, Dikizlemekte, Devlet imkanlarını örgüt için kullanmakta, Kamu ve insanların malına konmakta, adam öldürmekte uzmandır bunlar! merhamet ve vicdanları yoktur Makam mevki ve para için her şeyi yaparlar Hak yediler Soru çaldılar, insanlara kumpas kurdular, özellerini teşhir ettiler, o görüntülerle tüm istediklerini aldılar. İşyerlerine Kamu kurumlarına sitelere evlere kameralar kurdular hem insanları izlediler hem dinlediler insanların özel hayatlarına girdiler evlerine gizli kameralar kurdular bu yolla insanları ,şirketleri ,tehdit ettiler .her türlü yolsuzluğu yaptılar Bunlar ne kadar insanlık suçu varsa işledi hala işlemeye devam ediyorlar 40 yıl boyunca sinsi sinsi örgütlendiler. Suçsuz insanları kumpas kurup hapse attırdılar merhametsizler Türkiye’nin ve şirketlerin sırlarını sattılar Casusluk yaptılar. Devleti ele geçirmek için her şeyi yaptılar. Kaç masum insanın yuvasını yıktılar kim bilir? Nice esnafı iflas ettirdiler kurdukları kumpaslarla Mallarını ele geçirdiler Paravan holding ler kurdular insanların Mallarına el kondular. Karşı çıkanı da ölüme yolladılar… Vicdandan yoksun, gaddar, zalim merhamet yoksunudur bunlar Her türlü iftirayı atabilecek, her yalanı söyleyebilecek kadar zalimdirler. FETÖ terör örgütü kadar zalim, başka bir çete ne duyduk ne gördük! “FETÖ’ye bağlı Takım elbiseli Ticari teröristler”
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Zaferin Adı Türkiye” temalı “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” Treni’nin 68 gün boyunca 90 bin kilometre yol kat edeceğini ve 100 binden fazla yolcuyu taşıyacağını bildirdi. Bakan Uraloğlu, “Bu tren, sadece yolcu taşımayacak; aynı zamanda birliği, dirliği, vatan sevgisini ve millet iradesini taşıyacak. Trenlerimizde gösterilecek videolar ve asılacak afişler, bu büyük zaferi ve alınacak dersleri nesilden nesle aktaracak.” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Zaferin Adı Türkiye” temalı “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” Treni’nin uğurlama töreninde konuştu. Bakan Uraloğlu, milletin tarihine altın harflerle kazınmış bir destanı, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nü anmak ve bu şuuru gelecek nesillere taşımak için bir araya geldiklerini kaydetti.
15 Temmuz 2016 gecesinin, bu toprakların gördüğü en karanlık gecelerden biri olduğunu ifade eden Bakan Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Hain FETÖ mensupları, bu aziz milletin iradesine, bağımsızlığına ve geleceğine kastettiler. Tanklarla, uçaklarla, helikopterlerle, milletin silahını millete doğrulttular. Millet Meclisi’mizi bombaladılar, sokaklarda masum canlara kıydılar. Ama unuttukları bir şey vardı: Bu millet, söz konusu vatan olduğunda, canını bir an bile düşünmeden feda eder! O gece, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘Milletimizi meydanlara davet ediyorum!’ çağrısıyla, milyonlar sokağa döküldü. Kadın, erkek, genç, yaşlı demeden, ellerinde bayrakları, yüreklerinde imanları, tek bir ses oldular: Ya istiklal ya ölüm!”
“Bu Millet, Tankların Gücüne Değil, İmanının Gücüne İnandı”
TÜRKSAT’ta Ahmet Özsoy ve Ali Karslı gibi kahramanların, hainlerin yayınları kesme girişimini canları pahasına engellediğini dile getiren Bakan Uraloğlu, “Cumhurbaşkanımızın sesi milletimize ulaştı, milletimiz iradesine sahip çıktı. Sayın Cumhurbaşkanımızın o tarihi gecede söylediği gibi: ‘Bu millet, tankların gücüne değil, imanının gücüne inandı!’ İşte o iman, o kararlılık, 40 yıllık hain planları bir gecede yerle bir etti. 15 Temmuz, milletimizin yeniden diriliş destanıdır. Bu destan, ‘Zaferin adı Türkiye’ diye yazılmıştır!” dedi.
68 Gün Boyunca 90 Bin Kilometre Yol Kat Edecek
Bu destanı yaşatmak, o geceki ruhu yeniden hissettirmek için, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve TCDD Taşımacılık Genel Müdürlüğü eliyle giydirilen 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Treni’ni uğurladıklarını belirten Bakan Uraloğlu, trenin 68 gün boyunca, Ankara-İstanbul, Ankara-Konya, Ankara-Eskişehir, Konya-İstanbul, Eskişehir-İstanbul ve Ankara-Karaman hatlarında, tam 90 bin kilometre yol kat edeceğini söyledi. Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“100 binden fazla yolcuyu taşıyarak, geçtiği her istasyonda, her şehirde, her yürekte 15 Temmuz’un ruhunu yeniden canlandıracak. Bu tren, sadece yolcu taşımayacak; aynı zamanda birliği, dirliği, vatan sevgisini ve millet iradesini taşıyacak.”
Güzergâhında; Ankara, Eskişehir, Konya, Karaman, Bilecik, İzmit ve İstanbul’da milyonlarca vatandaşın, trenin üzerindeki mesajlarla o kahramanlık destanını bir kez daha yâd edeceğini dile getiren Bakan Uraloğlu, “Trenlerimizde gösterilecek videolar ve asılacak afişler, bu büyük zaferi ve alınacak dersleri nesilden nesle aktaracak.” açıklamasında bulundu.
“Milletimizin Yolunu Açmanın Gururunu Yaşıyoruz”
15 Temmuz’un, ikinci Kurtuluş Savaşı olduğunu söyleyen Bakan Uraloğlu, o gece, milletin bir kahramanlık destanı yazarak; 251 vatan evladının şehadet şerbeti içtiğini 2 bin 740 gazinin ise bu büyük zaferin simgesi olduğunu kaydett. Bakan Uraloğlu, “Onlar, bu vatanın istiklalini, çocuklarımızın geleceğini, milletimizin onurunu korudu. Bizler de demiryollarımızın 168 yıllık köklü mirasıyla bu aziz vatanın her karışına hizmet etmenin, milletimizin yolunu açmanın gururunu yaşıyoruz.” ifadelerini kullandı.
15 Temmuz’un adsız kahramanlarını, vatan için can veren tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anan ve gazilere şükranlarını sunan Uraloğlu, “Cenab-ı Allah bu millete bir daha böyle acılar yaşatmasın. Birliğimiz, dirliğimiz, kardeşliğimiz daim olsun. ‘Zaferin Adı Türkiye!’ diyerek, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Trenimizin yolunun açık olmasını diliyor, tüm yolcularımıza hayırlı yolculuklar diliyorum. Yolumuz ve bahtımız açık olsun.” dedi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.