Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBBUYUM Arabuluculuk ve Uyuşmazlık Çözüm Merkezi’nin açılış töreninde yaptığı konuşmada hukuk sisteminin sadece devletin değil ekonominin de temel direği olduğuna değinerek, “Adalet ve güven duygusu bir ülkede güçlüyse, o ülkenin ekonomisi de güçlü olur. ‘Adalet, kutup yıldızı gibidir, yerinde durur. Geri kalan her şey onun etrafında döner.’ İşte bu yüzden, adalet terazisinin dengesini korumalıyız“ dedi.
Hisarcıklıoğlu, arabuluculuğun yurtdışında da geçerli olmasını sağlayacak Singapur Sözleşmesi’nin yasalaşmasından büyük memnuniyet duyduğunu vurguladı.
TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün de katıldığı TOBBUYUM Arabuluculuk ve Uyuşmazlık Çözüm Merkezi açılış törenine katıldı. Hisarcıklıoğlu, açılış töreninde yaptığı konuşmasında dosya yükü artmış yargı sisteminin yavaş işleyişine ve açılışı yapılan Arabuluculuk ve Uyuşmazlık Merkezi’nin önemine değindi.
-“Hukuk dünyası ile iş dünyasını bir araya getirdik”
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, iş dünyası olarak, her zaman şikayet edilen konuların başında aşırı dosya yükü sebebiyle yargı sisteminin yavaş işlemesi geldiğini belirterek, “Adalet Bakanımız Gül, burada önemli yapısal reformlara imza attı. Alternatif çözüm yollarının devreye girmesini sağladı. 2013’ten bu yana ihtiyari olarak uygulanmakta olan arabuluculuk sistemi, iş uyuşmazlıklarında zorunlu olarak uygulamaya başladı. Daha sonra ticari ve tüketici uyuşmazlıklarında da arabuluculuk zorunlu hale geldi. Bu süreçte Bakanımızla birlikte Ankara’da, İstanbul’da, Antalya’da ve İzmir’de pek çok etkinlik düzenledik. Hukuk dünyası ile iş dünyasını bir araya getirdik, birbirimizi daha iyi anlamaya başladık” dedi.
-“Arabuluculuk bir kazan-kazan yöntemidir”
Söz konusu bu birliktelik sayesinde arabuluculuk sisteminin kullanımının her geçen gün arttığını aktaran Hisarcıklıoğlu, “7 yılda buraya gelen dosya sayısı yaklaşık 1,6 milyon oldu. İş dünyamız için önem taşıyan, çalışma hayatına ilişkin konulardaki başvuru sayısıysa 1 milyona yaklaştı. Ve bunların %69’u, anlaşmayla sonuçlandı. Eskiden yıllar süren davalar, günler-haftalar içinde bitti. Yani adalete erişim hızlandı. Hep söylediğim gibi; ‘Arabuluculuk bir kazan-kazan yöntemidir, toplumsal barışa da katkı sağlar’ Zira insanlar, zaman kaybından ve maddi anlamda kendilerini yıpratan uzun süreçten, yargı sistemimiz ise önemli bir iş yükünden kurtuldu. Böylece mağduriyetler azaldı, adalet duygusu güçlendi. Uygulamadaki tüm bu güzel sonuçlar, yapılan reformun doğru ve yerinde bir adım olduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı.
-“Sonra biz bunu unuttuk, Avrupa bizden alıp geliştirdi”
Türk halkının arabuluculuk konusuna yabancı olmadığının altını çizen Hisarcıklıoğlu, “Asırlar önce bizim ecdadımız, bunu uygulamaya başlamıştı. Oda-Borsa camiamızın temelini oluşturan Ahilikte, ticari ihtilafları Ahiler çözerdi. Sonra biz bunu unuttuk, Avrupa bizden alıp geliştirdi. Sağ olsun Adalet Bakanımız, bu işe sahip çıktı. Bu işin mimarı olan Adalet Bakanımız Gül’e, Bakan Yardımcılarımıza, ilgili Genel Müdürlerimize ve Daire Başkanımıza, bu vesileyle teşekkürlerimi sunuyorum. Başta arabuluculuk olmak üzere, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin ülkemizde gelişmesi için, TOBB ve Oda-Borsa camiası olarak biz her türlü desteği veriyoruz. Arabuluculuğun iş dünyasında yaygınlaşması için büyük bir gayret sarf ediyoruz. İşte bu kapsamda, üyelerimize arabuluculuk alanında hizmet sunmak ve eğitimler vermek amacıyla TOBBUYUM’u kurduk. Bugün de sizin katılımınızla açılışını gerçekleştiriyoruz. TOBBUYUM’da Cemil Çiçek Başkanımızın da bilgi ve tecrübelerinden orada istifade edeceğiz. Bu işe inandığı, liderlik ettiği için huzurlarınızda kendisine de teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
-“Med-Arb sistemini de hayata geçirdik”
TOBBUYUM ile TOBB’A bağlı 29 odanın da Arabuluculuk ve Tahkim Merkezleri ile TOBB üyelerine hizmet verdiğini hatırlatan Hisarcıklıoğlu, “Gün geçtikçe daha çok Odamızın da bu hizmeti vermeye başlayacağına inanıyorum. Üyelerimize bu hizmetleri verirken de hukuk camiasının kıymetli arabulucuları ile çalışacağız. Buradan hem TOBBUYUM’un, hem de Odalarımızdaki Arabuluculuk ve Tahkim Merkezlerinin kapısının, tüm arabuluculara açık olduğunu da söylemek istiyorum. Ticari uyuşmazlıkta arabuluculukla anlaşamayan üyelerimizin, mahkeme yerine tahkime giderek, en geç 5 ayda çözüme kavuşması için, Med-Arb sistemini de hayata geçirdik. Böylece iş dünyamız, hem daha hızlı, hem de daha ucuza, anlaşmazlıklarını çözmüş olacak. Burada da 1991’den bu yana TOBB Tahkim Divanı ile üyelerimize hizmet sunuyoruz. Ayrıca İstanbul’un tüm bu coğrafyanın tahkim merkezi olması vizyonuyla kurduğumuz İstanbul Tahkim Merkezinin de önemli bir misyonu yerine getireceğine de inanıyoruz. Özetle; TOBBUYUM, TOBB Tahkim, İstanbul Tahkim Merkezi ve 29 Odamızdaki Arabuluculuk ve Tahkim Merkezleri ile arabulucularımızın desteğiyle her zaman üyelerimizin hizmetinde olmaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.
Hukukun yalnızca devletin değil ekonominin de temel direği olduğunu belirten TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “Hukuk güçlü olursa, insanların birbirine, kurumlara ve sisteme olan güveni artar. Adalet ve güven duygusu bir ülkede güçlüyse, o ülkenin ekonomisi de güçlü olur. Esasında bizim kültürümüzde de, inancımızda da, hukukun yeri zaten çok çok önemli. Mülkün temelinde adaletin olduğuna inanan bir milletiz. Ayrıca çok beğendiğim bir söz var: ‘Adalet, kutup yıldızı gibidir, yerinde durur. Geri kalan her şey onun etrafında döner’ İşte bu yüzden, adalet terazisinin dengesini korumalıyız. Etkin, hızlı ve sağlıklı çalışması için gereken her adımı atmalıyız. Hukuk sistemimizi daha sağlıklı ve daha iyi işler hale getirme konusunda ne kadar başarılı olursak, ülkemiz ve ekonomimiz de o kadar güçlü olur. Mevcut arabulucuların belirli konularda uzmanlaşmaları amacıyla uygulamaya aldığınız uzmanlık eğitimlerini önemli görüyoruz. Yine arabuluculuk müessesinin kalitesinin korunması, arabuluculuk merkezlerinin kurumsallaşması açısından şuan hazırlığı devam eden Arabuluculuk yasa tasarının kanunlaşması bekliyoruz. Uluslararası yatırımcılar için arabuluculuk ve tahkim imkânları, ülkemizin yatırım cazibesini artıracak unsurlardır.”
-Adalet Bakanı Gül
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ise konuşmasında, “Özünde milletin iradesi olan yeni bir anayasa yarınlarımıza, çocuklarımıza bırakacağımız en değerli miras olacaktır” ifadesini kullandı.
Gül, konuşmasında, 2002’den bu yana Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde her alanda reformlar yapıldığını dile getirdi.
Cumhuriyet’in 100. yılına girerken demokrasi, barış, hak ve özgürlükler ile insanların ekmeğinin artması, güven ve istikrarın daha da çoğalması için reformların devam edeceğine işaret eden Gül, Yargı Reformu Strateji Belgesi ve İnsan Hakları Eylem Planı’na ilişkin, “Daha güçlü bir demokrasi, daha adil bir yargı sistemi ve özgür birey, güçlü toplum, daha demokratik bir Türkiye inancı amacını gerçekleştirmektedir.” dedi.
Bakan Gül, çalışma hayatını ilgilendiren faaliyetleri hatırlatarak kamu ihalelerinde rekabetin ve şeffaflığın sağlanması kapsamında kamu ihale mevzuatının gözden geçirileceğini, Avrupa Birliği’nin doğrudan yabancı yatırımları izlemesi çerçeve kararına uyumlu düzenlemeler yapılacağını dile getirdi. Sözleşme ve teşebbüs hürriyetine ilişkin mevzuat ve uygulamaların öngörülebilirlik, kazanmış hakların korunması ve şeffaflık ilkelerinin temelinde gözden geçirileceğini ifade eden Gül, ilkelere aykırılığı tespit edilen hükümlerin iptal edileceğini aktardı.
Gayrimenkul satış sözleşmelerinin noterler vasıtasıyla gerçekleştirilebileceğini, vatandaşların işlerini kolaylaştırmayı amaçladıklarını bildiren Gül, “Tüm amacımız, ekonomi çarkları daha iyi dönsün. Vatandaşımızın refah düzeyi artsın. Hukuk kolaylaştırıcı olsun. İşte bu çerçevede yine çalışmalarımızda ayrıca sürdüreceğiz.” diye konuştu.
Bakan Gül, vergi suçunun ayrı ayrı işlenmiş suç olarak kabul edilmesinin de mağduriyetler oluşturabildiğini belirterek bunu tek bir suç olarak kabul edileceğini ayrıca etkin pişmanlık hükümlerinin vergi suçlarında da uygulanacağını söyledi.
Arabuluculuğun çağdaş bir çözüm yöntemi olduğunu anlatan Gül, işçi ve işveren arasındaki arabuluculuk gibi vatandaşla devlet arasında da arabuluculuk sistemini kuracaklarını bildirdi.
– “Yeni bir anayasa yarınlarımıza çocuklarımıza bırakacağımız en değerli miras olacaktır”
Adalete erişimin kolaylaştırılmasının temel hedef olduğuna işaret eden Bakan Gül, “Özellikle hukuk devleti niteliğinin, hukukun üstünlüğünün daha da geliştirilmesi reform anlayışımızın temelinde yer almaktadır. Geleceğin Türkiyesi’nde hukukun, adaletin, özgürlüklerin çıtasının hep daha yükseğe taşınması ve bu anlamda tam demokrasiye çıkması hukukun üstünlüğüne güven veren adalete bağlılığımızın esasıdır.” dedi.
Hukuk ve ekonominin birbirini tamamlayan iki önemli çalışma alanı olduğuna dikkati çeken Gül, “Yatırımların sürdürülebilir olması, ön görülebilir ve sonuçları önceden kestirilebilir bir hukuk pratiğine ihtiyaç duymaktadır.” ifadelerini kullandı.TOBBUYUM Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Çiçek de tüm dünyada özellikle gelişmiş ekonomilerde klasik ihtilaf çözme yöntemleri dışında yeni arayışların olduğunu söyledi. Diğer ülkelerde de davaların uzun ve masraflı olması nedeniyle alternatif uyuşmazlık çözümleri adı altında fikri çalışma ve gayretlerin olduğunu ifade eden Çiçek, arabuluculuk müessesesinin iyi, gerçekçi, adil ve toplum barışına da katkı sağlayacak bir yöntem olduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Metin Kıratlı’nın yemin törenine katıldı.
Anayasa Mahkemesi (AYM) Yüce Divan Salonu’nda gerçekleştirilen törene gelişinde Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra törenin düzenlendiği salona geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Kıratlı’nın üyelik yeminini ve kisvesinin giydirilmesi töreni ile Anayasa Mahkemesi Başkanı Özkaya’nın konuşmasını takip etti.
BAKAN TUNÇ: TÜRK DÜNYASI OLARAK DAİMA HAKKI, HAKKANİYETİ VE ADALETİ SAVUNACAĞIZ
Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Adalet Bakanları Konseyi toplantısında konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Türk dünyası olarak nerede olursa olsun daima hakkı, hakkaniyeti ve adaleti savunacağız.” dedi.
Kazakistan’ın başkenti Astana’da Bağımsızlık Sarayı’nda düzenlenen toplantıya katılan Bakan Tunç, ‘Birliğimiz gücümüzdür’ şiarıyla Türk dünyasını her alanda kuvvetli kılmayı, daha dirençli ve dayanıklı hale getirmeyi hedefliyoruz.” diye konuştu.
İNSANLIK İÇİN BARIŞ VE HUZURA KATKI VEREN ADIMLARI ATMAKTA KARARLIYIZ
Asya’nın parlayan yıldızı Astana’da bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğunu dile getiren Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Bu güzel birlikteliğin devamını sağlayacak istişarelerin, ülkelerimizin yargı kurulları arasındaki iletişim bağlarını daha da güçlendireceğine yürekten inanıyorum.” İfadelerini kullandı.
Bakan Tunç, “Geçmişte olduğu gibi bugün de tam bir kardeşlik içerisinde yan yana ve omuz omuzayız. Cumhurbaşkanı’mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Daha adil bir dünya mümkün’ düsturuyla insanlık için barış ve huzura katkı veren adımları atmakta kararlıyız.” dedi.
Bu amaçla kardeş ülkeler olarak birlikteliği ve dayanışmayı güçlendirmeye devam edeceklerini vurgulayan Adalet Bakanı Tunç, “Bizler, aynı kökten gelen ulu bir çınarın geniş bir coğrafyaya yayılan kollarıyız. Bu temeli unutmadan birliğimizi pekiştirdiğimiz takdirde dünyadaki gücümüzü hiç şüphesiz daha da artıracağız.” değerlendirmesinde bulundu.
Adalet Bakanı Tunç, TDT üyesi ülkeler arasında siyasi, kültürel, ekonomik, ticari ve askeri alanların yanında, adalet ve yargı konularındaki işbirliğinin de derinleştirilmesine ve geliştirilmesine önem verdiklerini vurguladı.
İŞBİRLİĞİMİZİ ARTIRACAK ÖNEMLİ ÇALIŞMALAR YAPTIK
İstanbul’da 2021 yılında düzenlenen ve Türk devletlerinin bağımsızlığının 30. yıl dönümünün kutlandığı TDT 8. Zirvesi’nde “Türk Dünyası-2040 Vizyon Belgesi”ni birlikte kabul ettiklerini hatırlatan Bakan Tunç, “Bu vizyon doğrultusunda son 10 yılda Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde yüksek yargı kurullarına, yüksek mahkemelere, başsavcılara, adalet akademilerine, avukatlara ve noterlere ilişkin işbirliğimizi artıracak önemli çalışmalar yaptık.” diye konuştu.
Türk dünyası olarak uluslararası adli işbirliğini daha da ilerletmelerinin gerektiğine dikkati çeken Adalet Bakanı Tunç, “Birazdan imzalayacağımız ortak bildiriyle adli işbirliğimizin daha da ileriye taşınacağına yürekten inanıyorum.” dedi.
Terörle mücadeleye de değinen Bakan Tunç, FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ve milletin onurlu direnişiyle başarısızlığa uğratıldığını anımsattı.
TERÖR İNSANLIK SUÇUDUR
Terör konusuna da değinen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, konuşmasını şu şekilde sürdürdü;
“Terör, insanlık suçudur. Terörle mücadelenin hukuk zeminindeki önemli bir boyutunu da hiç şüphesiz ülkeler arasındaki iade talepleri yani adli yardımlaşma oluşturmaktadır. Biz, adli işbirliği konusunda uluslararası hukuktan doğan yükümlülüklerimize şimdiye kadar samimiyetle uyduk. Bundan sonra da aynı ciddiyet ve kararlılıkla bu yükümlülüğümüze uymaya devam edeceğiz fakat aynı bakış açısını tüm dünyadan beklediğimiz gibi, tarihi, kültürel birçok ortak ve akrabalık bağımızın olduğu Türk dünyası ülkelerinden özellikle beklediğimizi altını çizerek vurgulamak istiyorum.”
ULUSLARARASI İNSANCIL HUKUKUN, YA HİÇE SAYILDIĞINI YA DA ÇİFTE STANDARDA TABİ TUTULARAK İŞLETİLDİĞİNİ GÖRÜYORUZ
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Gazze’deki insanlık felaketine dikkati çekerek, “1917’ye kadar özenle korunan, her dinden insanın barış ve esenlik içerisinde yaşadığı Filistin, maalesef günümüzde kanla, gözyaşıyla, zulümle yıkanmaktadır. İşgalci İsrail, hastaneleri, okulları, camileri, kiliseleri, mülteci kamplarını bombalayarak tarihte eşi benzeri görülmemiş bir katliam, soykırım gerçekleştiriyor.” ifadelerini kullandı.
İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği saldırılarda 40 binden fazla kardeşlerinin şehit olduğunu anlatan Bakan Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunların en az 16 bini çocuk, 10 bini kadın. Maalesef geçmişte olduğu gibi bugün de uluslararası insancıl hukukun, güç sahipleri tarafından ya hiçe sayıldığını ya da çifte standarda tabi tutularak işletildiğini görüyoruz. Türkiye olarak Cumhurbaşkanı’mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Filistin’de akan kanın durması için yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyoruz. Gecikmeli de olsa Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı harekete geçmiş, İsrail Başbakanı (Binyamin) Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı (Yoav Gallant) için işledikleri savaş ve insanlık suçları nedeniyle ‘yakalama kararı başvurusunda’ bulunmuştur. Bir an önce yakalama kararının icra edilmesini bekliyoruz. Bu davanın yanında, Güney Afrika’nın soykırım suçlamasıyla Uluslararası Adalet Divanında açtığı davayı ayrıca çok değerli buluyor ve destekliyoruz.
İSRAİLLİ YETKİLİLER HAK ETTİKLERİ CEZAYI ALANA KADAR MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ
“Türkiye olarak bu soykırım davasına müdahil olmak için 7 Ağustos 2024 tarihinde resmi başvuruda bulunduk. Türkiye olarak, İsrailli yetkililer hak ettikleri cezayı alana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” diyen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, ‘Türk dünyası olarak nerede olursa olsun daima hakkı, hakkaniyeti ve adaleti savunacağız.” diye konuştu.
Bakan Tunç, Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı olarak yargıyı ilgilendiren tüm alanlarda her türlü işbirliğine hazır olduklarını dile getirerek “‘Birliğimiz gücümüzdür’ şiarıyla Türk dünyasını her alanda kuvvetli kılmayı, daha dirençli ve dayanıklı hale getirmeyi hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Kazakistan Adalet Bakanı Azamat Yeskarayev’in ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Azerbaycan Adalet Bakanı Farid Ahmedov, Kırgızistan Adalet Bakanı Ayaz Baetov, Özbekistan Adalet Bakanı Akbar Taşkulov ile TDT Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev katıldı.
TDT Adalet Bakanlıkları arasında işbirliğinin geliştirilmesi için perspektiflerin belirlenmesi ve sistemlerinin dijitalleştirilmesi konularının masaya yatırıldığı toplantıda bakanlar, TDT Adalet Bakanları 1. Konseyinin Astana Bildirisi’ni imzaladı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.