Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin Üçüncü Ünitesinin Temel Atma Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Enerjiye yapılan yatırım geleceğe yapılan yatırımdır anlayışıyla bu alandaki projelerimizi çeşitlendirmeye çalışıyoruz. Bu süreçte özellikle enerji verimliliği ve yenilenebilir enerjiye büyük önem veriyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin Üçüncü Ünitesinin Temel Atma Töreni’ne Cumhurbaşkanlığı Külliyesinden canlı bağlantıyla katıldı.
Tören katılımcılarına hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, temel atma törenine iştirak eden Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e teşekkür ederek bugün Türkiye’ye yeni bir eseri kazandırmanın haklı gururunu yaşadıklarını söyledi.
Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin temelini üç yıl önce Rusya Devlet Başkanı Putin ile attıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün de üçüncü reaktörün inşasına başlandığını, gelecek yıl da dördüncü reaktörün temelinin atılacağını kaydetti.
“EKONOMİK BÜYÜMEMİZE BAĞLI OLARAK ENERJİYE GÜVENİLİR, KESİNTİSİZ VE UYGUN FİYATLI ERİŞİM İHTİYACIMIZ DA ARTIYOR”
Türkiye’nin millî enerji altyapısına nükleer gücü dâhil etme kararının, enerji tedarik güvenliği yönünde atılan stratejik bir adım olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hamle ile enerjide Türkiye’nin yarınlarını garanti altına almayı hedeflediklerinin altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, koronavirüs salgınının yıkıcı etkilerine rağmen, ekonominin, istikrarlı biçimde büyümeyi sürdürdüğünü, 2020 yılında dünyada birçok ülkenin ciddi ekonomik daralmalar yaşarken, Türkiye’nin yüzde 1,8’lik bir büyüme oranına ulaştığını anlattı.
Bu sene büyümenin çok daha yüksek olacağına inandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Ekonomik büyümemize bağlı olarak enerjiye güvenilir, kesintisiz ve uygun fiyatlı erişim ihtiyacımız da artıyor. Enerjiye yapılan yatırım geleceğe yapılan yatırımdır anlayışıyla bu alandaki projelerimizi çeşitlendirmeye çalışıyoruz. Bu süreçte özellikle enerji verimliliği ve yenilenebilir enerjiye büyük önem veriyoruz. Nitekim kurulu gücümüz içerisindeki yerli ve yenilenebilir enerjinin payı yüzde 63,7 seviyesine ulaştı. Geçen yıl neredeyse tamamı yenilenebilir kaynaklı 4 bin 900 megavatlık ilave kurulu gücü devreye aldık. Karadeniz’deki 405 milyar metreküplük doğal gaz keşfimiz, ‘Bağımsız Enerji, Güçlü Türkiye’ kararlılığımızın en önemli adımlarından biri oldu. Doğu Akdeniz’deki sondaj ve sismik arama çalışmalarımızdan da müjdeli haberler almayı ümit ediyoruz.”
“CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINDA TÜRKİYE’Yİ NÜKLEER ENERJİ SAHİBİ ÜLKELER LİGİNE KATACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, nükleer enerjinin Türkiye’nin enerji politikası bakımından özel bir yere sahip olduğuna vurgu yaparak hedefin enerji üretirken sıfır emisyonla çalışan ve çevreye hiçbir zararı olmayan nükleer enerjiyi Türkiye’nin enerji sepetine eklemek olduğunu söyledi.
Nükleer santralin, oluşturacağı ekonomik ivmeyle birçok yan sektöre de katkı yapacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tesisimiz, yapım esnasında en yoğun dönemde 16 bin, üretim dönemindeyse 4 bin kişilik istihdam sağlayacaktır. Nitekim proje kapsamında yetiştirilmek üzere seçilen öğrencilerimizden 186’sı 6,5 yıllık zorlu eğitimlerini tamamlayarak ülkemize döndü. Bu gençlerimiz, mühendislikten yöneticiliğe kadar nükleer güç santralimizin tüm süreçlerinde görev alacaktır. Böylece Türkiye’nin nükleer enerjide beyin takımı oluşacak, millî enerji seferberliğimiz yeni neferler kazanacaktır” açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin ilk reaktörünü 2023 yılında devreye almayı hedeflediklerini belirterek toplam dört reaktörden oluşacak bu santralin diğer reaktörlerinin de peyderpey üretime geçmesi için gece gündüz çalışacaklarını vurguladı.
“Cumhuriyetimizin 100. yılında Türkiye’yi nükleer enerji sahibi ülkeler ligine katacağız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Toplam 4 bin 800 megavat kurulu güce sahip olacak Akkuyu, yıllık 35 milyar kilovat saat elektrik üreterek ihtiyacımızın yaklaşık yüzde 10’unu karşılayacaktır. Dünyada sayılı ülkenin sahip olduğu bir teknolojiyle inşa ettiğimiz bu santralin her aşaması dikkat ve mükemmel planlama gerektiriyor. Biz de her türlü tedbiri alarak emin adımlarla ilerlemeye çalışıyoruz. Bilhassa emniyetten kesinlikle taviz vermiyoruz. Yaklaşık 550 bin parçadan oluşan Akkuyu Nükleer Güç Santralimizi, en ileri düzeyde güvenlik sistemleriyle donatıyor, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı standartlarına uygunluğuna mutlaka dikkat ediyoruz.”
“BİRÇOK ALANDA TÜRK-RUS DİYALOĞUNUN NETİCELERİNİ SAHADA GÖRME FIRSATI BULDUK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ni Türk-Rus iş birliğinin sembollerinden biri olarak gördüklerini kaydederek, “İş birliğimizi yeni projelerle derinleştirme noktasında Sayın Putin ile aynı güçlü iradeyi paylaşıyoruz. Değerli Dostumla tesis ettiğimiz yakın diyalog, sadece ikili ilişkilerde değil, bölgesel barış ve istikrarın korunmasında da kilit rol oynuyor. Libya’dan Dağlık Karabağ’a, Suriye’den diğer meselelere kadar birçok alanda Türk-Rus diyaloğunun neticelerini sahada görme fırsatı bulduk. Önümüzdeki dönemde bu iş birliğini ilerletmekte kararlıyız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen sene koronavirüs sebebiyle ekonomi, turizm, yatırımlar ve dış ticarette yaşanılan ivme kaybını inşallah bu yıl telafi edeceklerini belirterek, “Sağlık altyapımız sayesinde oluşturduğumuz engelsiz ve güvenli turizm anlayışıyla bu sene de Rus misafirlerimizi ağırlamaya hazırız” dedi.
Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin kurulmasına giden yolda gösterdiği gayret dolayısıyla başta Rusya Devlet Başkanı Putin olmak üzere emeği geçenlere teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, projeyi mümkün kılan tüm kurumların yönetici ve personellerini de tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu muhteşem eserin, Türk Milletine hayırlı olmasını diliyorum” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından Rusya Devlet Başkanı Putin ile birlikte, tören alanında hazır bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile Rosatom Genel Müdürü Alexey Likhachev’e temel atmak için talimat verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesinin (AYM) 62. kuruluş yıl dönümü ve Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Prof. Dr. Ömer Çınar’ın yemin töreni vesilesiyle düzenlenen programa katıldı.
Anayasa Mahkemesi Yüce Divan Salonu’nda gerçekleştirilen törene gelişinde Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra törenin düzenlendiği salona geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Çınar’ın üyelik yeminini ve kisvesinin giydirilmesi töreni ile Anayasa Mahkemesi Başkanı Özkaya’nın konuşmasını takip etti.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “2021-2027 yıllarını kapsayan Ufuk Avrupa Programı’nda, 2021 yılından bu yana 1107 Türk yürütücünün dahil olduğu 486 proje aracılığıyla 243 milyon avro hibe desteğini Türkiye’ye kazandırdık.” dedi.
Bakan Kacır ve Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun Yenilik, Araştırma, Kültür, Eğitim ve Gençlikten Sorumlu Üyesi Iliana Ivanova, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde basına kapalı düzenlenen Türkiye-Avrupa Birliği, Bilim, Araştırma, Teknoloji ve Yenilik Yüksek Düzeyli Diyalog 2. Toplantısı’na katıldı. Toplantının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Kacır, Yüksek Düzeyli Diyalog Toplantısı’nın, ikili ilişkileri daha odaklı bir şekilde, en üst mercilerden ele almayı amaçlayan bir mekanizma olduğuna işaret ederek, toplantı çerçevesinde AB ile ikili ilişkileri en üst seviyede ele alarak önemli ve kapsamlı bir gündem etrafında verimli görüşmeler gerçekleştirdiklerini söyledi.
BİLİM VE TEKNOLOJİ POLİTİKALARI
Kacır, bilim ve teknoloji politikaları, sanayinin yeşil ve dijital dönüşümü, Türkiye’nin AB fonlarından daha etkin yararlanması, bilim ve AR-GE ile ilgili AB yapılarına katılımının artmasının da aralarında yer aldığı konularda önemli istişarelerde bulunduklarını belirterek, “Ülkemizin Avrupa Araştırma Alanı’na entegrasyonunu artırabilmek amacıyla önerilerimizi ve iyi uygulama örneklerimizi karşılıklı olarak paylaştık. Bilim, teknoloji ve inovasyon politikalarımızdaki önceliklerimizi ortaya koyduk. Yeşil ve dijital dönüşüm alanında son dönemde kaydettiğimiz ilerlemeleri paylaştık. İkiz dönüşümde ortak hedeflerimizin gerçekleştirilmesi için ‘Ufuk Avrupa’ ve ‘Dijital Avrupa’ başta olmak üzere ‘Birlik’ programları ile ‘Katılım Öncesi Yardım Aracı’ arasındaki sinerjinin artırılması gerekliliğini ele aldık. Son olarak inovasyon eko-sistemlerimizin entegrasyonunu sağlamak amacıyla teknoloji transferi ve girişimcilik alanında iş birliği fırsatlarını değerlendirdik.” ifadelerini kullandı.
243 MİLYON AVRO HİBE DESTEĞİ
Araştırma ve inovasyon alanında, Avrupalı ortaklarımızla somut iş birliğinin örnekleri arasında dünyanın en büyük sivil AR-GE programı Ufuk Avrupa’da ülkemizin başarı grafiğinin yer aldığını belirten Kacır, “2021-2027 yıllarını kapsayan Ufuk Avrupa Programı’nda, 2021 yılından bu yana 1107 Türk yürütücünün dahil olduğu 486 proje aracılığıyla 243 milyon avro hibe desteğini Türkiye’ye kazandırdık. Buna ilave olarak, çok ortaklı projelerde koordinatör olarak yer alan kuruluş sayısını da 40’a yükselttik. 700 milyon avroyu aşan fon büyüklüğüyle yeşil ve dijital dönüşüm başta olmak üzere, AR-GE, teknoloji transferi ve ticarileştirme projelerini destekleyen Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA), AB-Türkiye arasındaki bilim, teknoloji ve inovasyon iş birliğini kuvvetlendirmede kilit rol üstlenmekte.” diye konuştu.
DİJİTAL VE YEŞİL DÖNÜŞÜM
Geçen yıl Türkiye’nin Dijital Avrupa programına katıldığını belirten Kacır, “AB’nin dijitalleşme ve inovasyon alanında inşa ettiği altyapılardan yararlanılmasına imkan tanıyacak, ülkedeki KOBİ’lerin dijital ve yeşil dönüşümüne katkı sunacak, beşeri sermayenin yeni dijital beceriler kazanmasını sağlayacak programda da Türkiye’nin aktif olarak yer alması için çalışmaları sürdürdüklerini anlattı.
YOL HARİTAMIZI HAZIRLADIK
“AB ile ihracatımızın yüzde 12,7’sine karşılık gelen, alüminyum, çelik, gübre ve çimento sektörlerinin sera gazı salımının azaltılması için Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasının desteği ve ilgili paydaşlarımızla birlikte yol haritalarımızı hazırladık.” diyen Kacır, “TÜBİTAK tarafından tasarlanan ‘Sektörel Yeşil Büyüme Teknoloji Yol Haritaları’ ile ekonomimiz için hayati öneme sahip, birçok sektöre temel girdi sağlayan ve karbon emisyonu açısından öne çıkan demir-çelik, alüminyum, çimento, gübre, plastik ve kimya sektörlerindeki sanayi kuruluşlarımızın teknolojik ihtiyaçlarını tespit ettik.” şeklinde konuştu.
FİNANSMAN ALTYAPISI
Bakan Kacır, diğer yandan yeşil dönüşümü başarı ile gerçekleştirmelerine imkan sağlayacak finansman altyapısını da oluşturduklarını vurgulayarak, “Dünya Bankasıyla işbirliği içerisinde hayata geçirdiğimiz ‘Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri Projesi’ ve ‘Türkiye Yeşil Sanayi Projesi’yle sanayimizin yeşil dönüşüm odaklı gerçekleştireceği yatırımlar ve teknoloji geliştirme çalışmaları için 750 milyon dolarlık bir finansmanı harekete geçirdik.” diye konuştu.
GÜMRÜK BİRLİĞİ
Bakan Kacır, “Gümrük Birliğinin mevcutta yaşanan sıkıntılar ve küresel ticarette yaşanan gelişmeler dikkate alınarak revizyonu, Türkiye ile AB arasında karşılıklı ticaretin ortak fayda temelinde daha ileriye taşınması için bir tercihten öte zorunluluk halini almıştır. Bu kapsamda Avrupalı ortaklarımızla karşılıklı somut girişimlerimiz ve çalışmalarımız devam edecektir. Türkiye’nin AB ile sürdürülebilir, güçlü, tam üyelik hedefiyle uyum içinde olan, bilimsel ve teknolojik iş birliğine dayalı taahhüdü, karşılıklı ilerleme ve ortak refah elde etmeye yönelik gösterdiği özverinin bir kanıtıdır.” şeklinde konuştu.
TÜRK ARAŞTIRMACILARA DESTEK
AB Komisyonu’nun Yenilik, Araştırma, Kültür, Eğitim ve Gençlikten Sorumlu Üyesi Iliana Ivanova da bugün özellikle yeşil dönüşümün desteklenmesinde eğitim, araştırma ve inovasyonun oynadığı önemli rolün altını çizmek üzere buluştuklarını dile getiren Ivanova, AB ile Türkiye arasında bilim araştırma, teknoloji ve inovasyon alanındaki işbirliklerine değindi. Ivanova, “Geçtiğimiz 20 yılda Türkiye’den araştırmacılar, bilim insanları ve inovasyoncular programlarımızdan 743 milyon avro kazandı. Türkiye’de bir Avrupa İnovasyon Konseyi ve Teknoloji Topluluğu Merkezi kuracağız.” dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Bilim ve teknolojiye olan güçlü tutkumuz ve genç ve dinamik iş gücümüzle Türkiye, uzay teknolojilerinde önemli ilerlemeler kaydetmeye kararlıdır.” dedi.
Türkiye Uzay Ajansının (TUA) ev sahipliğinde düzenlenen Space Technology Conference (STC) 2024 Orta Avrasya Uzay Teknolojileri Konferansı Ankara JW Marriott Otel’de başladı. Bakan Kacır, açılış için gönderdiği video mesajda, etkinlik kapsamında uzay sektörünün büyüyüp geliştiği bir dönemde dünyanın dört bir yanındaki uzay topluluklarını bir araya getirmenin önemine işaret etti. Kacır, uzayın daha erişilebilir hale geldikçe ve uzay yarışına yeni katılımcılar dahil oldukça, küresel uzay sektörünün hızlı bir ilerleme kaydettiğini, bu büyümenin evreni kavrayış açısından önemli bir gelişmeye yol açtığını anlattı.
TÜRKİYE FIRSATLARDAN YARARLANMAYA HAZIR Bakan Kacır, uzay sektörünün artık her yerde insanların günlük yaşamlarını etkilediğini ve küresel ekonominin tüm sektörlerinde değer yaratma kapasitesine sahip olduğunu belirterek, “Uzay ekonomisinin 2035’e kadar 1,8 trilyon dolar büyüklüğünde bir pazara ulaşması ve önümüzdeki 12 yıl boyunca küresel ekonominin 2 katı büyüyeceği öngörülüyor. Türkiye, son 22 yılda geliştirdiği sağlam altyapı sayesinde uzayın sunduğu sınırsız fırsatlardan yararlanmaya fazlasıyla hazır. Uzaya dair yeteneklerimiz artık kendi uydularımızı geliştirmemize, test etmemize ve üretmemize olanak sağlıyor.” dedi.
BİLSAT, RASAT, GÖKTÜRK ve İMECE uydularıyla görüntüleme uydularının üretiminde önemli kabiliyetler kazandıklarının altını çizerek, yakında ilk milli haberleşme uydusu TÜRKSAT 6A’yı fırlatarak, bu alanda yetkin 11 ülkeden biri olacaklarını belirten Kacır, “Uzaydaki varlığımızı sürdürmeyi ve onu barış içinde tüm insanlığın yararına kullanmayı hedefliyoruz. Kaynaklarımızı, yeteneklerimizi, insan sermayemizi ve altyapımızı istikrarlı bir şekilde geliştiriyoruz. Türkiye Milli Uzay Programı, keşif ve inovasyonun sınırlarını zorlama kararlılığımızı örnekleyen 10 yıllık cesur girişimleri, stratejileri ve hedefleri özetleyen vizyoner bir yol haritası belirliyor. Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde Milli Uzay Programı’mızın kilometre taşlarından biri de insanlı ilk uzay bilim misyonumuz oldu. Küresel uzay yarışında önemli bir oyuncu olarak ortaya çıktığımızı ve keşif, yenilik ve ilerlemeye olan sarsılmaz bağlılığımızı göstererek, bu tarihi görevi başarıyla tamamladık.” ifadesini kullandı.
“YERLİ VE MİLLİ HİBRİT ROKETLE AYA ULAŞACAĞIZ” Kacır, Türk Astronot ve Bilim Misyonu’nun, uzayda yeni yetenekler arayışlarında büyük önem taşıdığını belirterek şöyle devam etti: “Uluslararası Uzay İstasyonu’nda daha fazla bilimsel araştırma yapılması, uzay teknolojilerinde AR-GE ve üretim kapasitelerinin güçlendirilmesi için programlar başlatacağız. Yeni nesil uydu geliştirmede küresel bir oyuncu olmayı, bölgesel konumlandırma ve zamanlama sistemimizi geliştirmeyi ve uzay limanı kurarak uzaya erişimi güvence altına almayı hedefliyoruz. Yerli ve milli özgün hibrit roketle aya ulaşacağız.”
“UZAY TEKNOLOJİSİNDE İLERME KAYDETMEYE KARARLIYIZ” Kacır, her yaştan ve kesimden binlerce kişinin katılımıyla düzenlenen Gökyüzü Gözlem Şenlikleri’nin de uzay ile toplumu buluşturduğunu vurgulayarak, “Uzay bilimi ve teknolojisinde insan kaynağımızı güçlendirmeye yönelik adımlar atmaya devam edeceğiz. Bilim ve teknolojiye olan güçlü tutkumuz ve genç ve dinamik iş gücümüzle Türkiye, uzay teknolojilerinde önemli ilerlemeler kaydetmeye kararlıdır.” dedi.
TÜM KATILIMCILARI 2026 ULUSLARARASI UZAY KONGRESİ’NE DAVET ETTİ Milli Uzay Programı’nın başarısında uluslararası işbirliğinin kritik rolünün bilinciyle, uzay çalışmalarında Türk devletleri arasında işbirliği ve dayanışmayı artırmaya odaklandıklarını belirten Kacır, bu yıl Türk Devletleri Teşkilatı Bilim, Teknoloji, Yenilik ve Sanayi Bakanları Açılış Toplantısı’na İstanbul’da ev sahipliği yapmaktan onur duyduğunu söyledi. Kacır, bu tarihi buluşmanın sonuçlarının, ülkeler arasında bilim ve teknoloji alanında işbirliğinin geliştirilmesinde son derece faydalı olacağına inandığını belirterek, “Ortak hedeflerimizin birleşik ve stratejik ilerlemesini daha da sağlamak için Uzay Ajansı toplantısının tutanaklarını Bilim, Teknoloji, Sanayi ve Yenilik Bakanları Toplantısı tarafından sağlanan işbirlikçi çerçeveye entegre etmenin önemini kabul ediyoruz. Uluslararası işbirliğini destekleyen, birlikte iddialı projelere imza atma yeteneğimizi artıran girişimler geliştirmeye ve uygulamaya devam edeceğiz. Bu önemli etkinliğe ev sahipliği yapmak, kaynakları bu amaç için harekete geçirme kararlılığımızın bir kanıtıdır. Ayrıca, her birinizi Antalya’daki 2026 Uluslararası Uzay Kongresi’ne katılmaya içtenlikle davet ediyorum. Bu, uluslararası işbirliğini geliştirmek ve Türkiye’nin uzay teknolojisindeki ilerlemelerini küresel sahnede sergilemek için paha biçilmez bir fırsat olacak.” diye konuştu.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.