HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, 6 Mart 2021 tarihinde konfederasyonumuza bağlı Hizmet-İş Sendikası tarafından Ankara Emek Konukevi’nde “Sendikacı Kadınlardan Sendikacı Lider Kadınlara” temasıyla düzenlenen toplantıya katıldı.
Toplantıya Genel Başkan Mahmut Arslan, Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Öz, HAK-İŞ Kadın Komitesi Başkanı Fatma Zengin, konfederasyonuna bağlı sendikaların Kadın Komite başkan ve üyeleri ile basın mensupları katıldı.
Program saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması ile başladı. Tatvan’da Helikopter kazasında Şehit olan Kahraman Mehmetçiklerimiz ile tüm Şehitlerimiz için Kur’an-ı Kerim okundu. Ardından HİZMET-İŞ Kadın Komitesinin çalışmalarını içeren kısa film izlendi.
Genel Başkanı Mahmut Arslan konuşmasında, Hizmet-İş Sendikamızın Kadın Komitesinin kadın emekçilerin sorunlarına çözüm bulmak ve iş hayatında kadınlar lehine adaleti sağlamak için 14 yıl önce kurulduğu anımsatarak, “Kadın Komitemiz sendikamızın en birleştirici, en aidiyet geliştirici yapılarındandır. 2007 yılında bir elin parmak sayısını geçmeyen kadın emekçimizle çıktığımız bu yolda bugün, 34 bin 744 kadın üyemiz var. Amacımız bu kısa sürede on binlere ulaşan Kadın Komitemizi gelecekte, yüzbinlerle ifade edilen konuma getirmektir.
Emekçi kadınlarımız Konfederasyonumuzun ve Sendikamızın değişik kademelerinde görevler aldılar ve bu görevleriyle yeni hedeflere doğru yürüyorlar. Biz sendikacı lider kadınlar istiyoruz. Kadın ve erkek sendikacı liderlerle HAK-İŞ ve HİZMET-İŞ’i geleceğe taşıyacağız” dedi.
SENDİKACI LİDER KADINLAR YETİŞTİRİYORUZ
HİZMET-İŞ kadın komitesinin 2007 yılında kurulduğunu belirten Arslan, kadınların hak ve hukuklarının korunması noktasında 15 yılda büyük mesafe kaydedildiğini söyledi.
HAK-İŞ ve HİZMET-İŞ’li kadınların liderlik potansiyeline sahip olduğunu belirten Arslan,” Sendikal mücadelede kadınların daha etkin daha güçlü bir şekilde yer alması konusundaki samimiyetimizi devam ettirirsek, bir gün hem HAK-İŞ’te hem de HİZMET-İŞ’te kadın sendika başkanının olacağının işaretlerini görüyoruz. Bu imkân, fırsat ve potansiyel var” dedi.
Arslan, HAK-İŞ’in öncülüğü ve liderliğinde kadın konusundaki duyarlılıklarımızı, ortaya koyduğumuz hedeflerimizi tüm HAK-İŞ üyesi sendikaların sahiplenmesini istiyoruz” dedi.
ILO’NUN “İŞYERİNDE KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE SÖZLEŞMESİ”NİN İMZALANMASINI İSTİYORUZ
Birleşmiş Milletler Uluslararası Çalışma Örgütü ILO’nun 2019 yılında kabul edilen İşyerinde Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Sözleşmesi’nin Türkiye tarafından bir an evvel imzalanmasını istediklerini belirten Arslan, “Çünkü bizler çalışan kadınları temsil ediyoruz ve üyelerimizin iş yerinde uğradığı her türlü şiddete karşı bu sözleşmenin bir an evvel Türkiye tarafından imzalanmasını ve bunun gereğinin yapılmasını istiyoruz” diye konuştu.
Arslan, İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin de şu değerlendirmelerde bulundu: “İstanbul Sözleşmesi etrafında kopartılan fırtınaları ve bunun bugüne yansıyan sonuçlarının ötesinde HAK-İŞ meseleye büyük fotoğraftan bakıyor. Bu sözleşmenin bütün yönleri tartışılabilir ama bu sözleşmeyle ilgili değerlendirme yapılırken bu süreçleri doğru analiz etmemiz gerekiyor. Bütün bu süreçleri makul, objektif ve Türkiye’nin şartlarını dikkate alarak yapılan değerlendirmeleri esas almalıyız. Yoksa günlük politik gündemin bir parçası olarak sadece salt sözleşmenin bazı maddelerini, bazı hükümlerini esas alarak yapacağımız değerlendirmelerin bizi yanlış bir istikamete götüreceği noktasında endişelerimiz var. Hiçbir sözleşme, vahiy değildir, eleştirilebilir, değiştirilebilir, karşı çıkılabilir. Elbette ki herkesin hakkıdır ve bu haklarını kimse bir başkasına devredemez, buna saygı gösteriyorum. Sözleşmeyi eleştirenler kadar sözleşmeye sahip çıkanlar için de aynı şeyleri değerlendiriyoruz. Ama HAK-İŞ bütün buralarda daha objektif, daha yukardan büyük fotoğrafa bakarak, Türkiye’de neyin değiştiğini, sözleşmenin imzalanmasından önce ve sonrasında neler değiştiği noktasını iyi analiz etmemiz gerekiyor.”
Arslan, İstanbul Sözleşmesi etrafında yapılan tartışmaların objektif olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade ederek, “HAK-İŞ, bunu yapıyor. Her konuda olduğu gibi bu konuda da olduğu gibi aslında Türkiye hassasiyetidir. Bu ülkenin kadınları, erkekleri içindir. O nedenle biz bir adım atarken meseleyi kamuoyunun gündemine getirirken bir sorunu ortaya koyarken bu hassasiyetle bakıyoruz” görüşünü dile getirdi.
“KADIN İSTERSE HER ŞEYİ BAŞARABİLİR VE YAPABİLİR”
Kadının çalışma hayatında yerine ilişkin gelinen noktanın hala yeterli olmadığına işaret eden Arslan, şube ve genel merkez yönetim kurullarında kadın üye oranında temsilin sağlanabilmesi için teşkilatın cesaretlendirilmesi gerektiğini, bunun için de en büyük görevin kadınlara düştüğünü belirtti.
“KADIN TEMSİLCİLERİMİZİN YAYGINLAŞTIĞI BİR HİZMET-İŞ MODELİNİ HAYATA GEÇİRECEĞİZ”
15 yıl önce hayal edilen pek çok çalışmayı başarıyla gerçekleştirdiklerini kaydeden Arslan, “Gerçekleştireceğimiz rüyalarımız, hayallerimiz var. Bunları adım adım hayata geçireceğiz ve bu mücadeleyi ileriye taşıyacağız. Şubelerimizde kadın yöneticilerimizin, kadın şube başkanlarımızın, kadın temsilcilerimizin yaygınlaştığı bir HİZMET-İŞ modelini hayata geçireceğiz. Sendikamızın geleceğinde ciddi şekilde katkı verecek sendikacı kadınlardan sendikacı lider kadınlara ihtiyacımız var” dedi.
“TERÖRLE MÜCADELE KONUSUNDA TARİHİN EN GÜÇLÜ ADIMINI BU KADINLAR ATTI”
Sendika Genel Başkanı Arslan, geçen hafta Diyarbakır Anneleri’ni ziyaret ettiklerini anımsattı.
Farklı sivil toplum örgütlerinin de Diyarbakır Anneleri’ni ziyareti için çaba harcadıklarını anlatan Arslan, “23 Şubat’ta Diyarbakır’daydık. Her bir annenin, her bir babanın hikayelerini dinledik. Bu analar, sadece evlatlarını aramıyorlar, aynı zamanda bu ülkenin normalleşmesini, bu ülkenin terörden arındırılmasını, bu ülkeyi bölmek ve parçalamak isteyen, bu ülkenin insanlarına gerçekten insanlığa yakışmayacak şekilde saldıran teröristlere karşı da büyük bir mücadele içerisindeler” diye konuştu.
Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü: “HDP İl Başkanlığı önündeki eylem başladığı andan itibaren bugün 549. gün. O kadar gündür o eylemler sadece oraya katılanların sayısını artırmadı, 20 civarında anne ve baba evladına kavuştu, teröristlerin elinden kaçıp devletin güvenlik güçlerine sığındı, 243 evlat da yine bu çağırıya uyarak ailelerine kavuşuyor. Bu yeterli değil, daha çok evlatlarımızı teröristlerinden elinden kurtarmamız gerekiyor. Bu analar sadece evlatlarını değil, aynı zamanda bu ülkenin normalleşmesinin ve terörden arındırılmasını, bu ülkeyi bölmek isteyen, parçalamak isteyen bu ülkenin insanlarına gerçekten insanlığa yakışmayacak şekilde saldıran teröristlere karşı büyük bir mücadele içerisindeler. Diyarbakır Anneleri sadece kendi çocukları için değil, bu ülkenin bütün çocukları için orada mücadele ediyorlar. Demokrasimiz için, Türkiye’nin güvenliği için mücadele ediyorlar. Terörün ortadan kaldırılması için terörle mücadele konusunda tarihin en güçlü adımını bu kadınlar attı.”
“HAK-İŞ OLARAK KADIN STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI HAZIRLADIK”
HAK-İŞ Kadın Komitesi Başkanı Fatma Zengin de “Fıtratta farklılık haklarda eşitlik ilkesiyle biz kadın ve erkeğin ailede, sosyal hayatta ve iş hayatının içinde hem adil bir rol paylaşımını hem de eşit fırsatlara erişeceği bir yaklaşımı benimsiyoruz. ‘Fıtratta farklılık haklarda eşitlik’ anlayışını çalışma hayatında sürdürülebilir kılmak amacıyla yenilikçi eğitim politikalarının geliştirilmesi ve farkındalık arttırılması da önem taşımakta” dedi.
Kadınları, çalışma hayatı başta olmak üzere siyasette, ekonomik ve sosyal hayatta daha da güçlendirmek için çalıştıklarını ifade eden Zengin, HAK-İŞ olarak Kadın Stratejisi ve Eylem Planı hazırladıklarını ve belirlenen hedefler doğrultusunda kadınlara yönelik faaliyetleri gerçekleştirdiklerini kaydetti.
“DEMOKRATİK, İLERİ BİR TOPLUM İÇİN KADINLARIN GÜÇLENDİRİLMELERİ ÖNEMLİ”
Genel Merkez Kadın Komite Başkanı Hatice Ayhan da kadının toplumun en etkili, yönlendirici, birleştirici ve koruyucu unsuru olduğunu belirterek, “Demokratik, ileri bir toplum için, kadınların güçlendirilmeleri, etkinlik alanlarının genişletilmesi, eşit fırsat ve olanaklardan faydalanabiliyor olmaları dolayısı ile büyük önem taşımaktadır” dedi.
Genel işler işkolunda çalışan kadınların sendikal harekette temsilinin olmaması sebebiyle HİZMET-İŞ Kadın Komitesi’nin 2007 yılında kurulduğunu belirten Ayhan, “Kadın Komitemiz kısa zamanda büyüdü. Kadınların sendikal hayata aktif katılımını sağlamaya, çalışma hayatındaki kadınların sorunlarına çözüm üretmeye, bilgi ve birikimlerini verime dönüştürebilecekleri uygun zeminler hazırlamaya, ulusal ve uluslararası sendikal hareket içinde öncü olmaya, kadınlarımızın aile hayatı yanında, sosyal, kültürel, siyasal ve ekonomik hayatta da aktif olmasını sağlamaya, büyük bir azimle devam etmektedir” dedi.
Programda HİZMET-İŞ Genel Merkez Disiplin Kurulu üyesi Nevir Er, HİZMET-İŞ Genel Merkez Denetim Kurulu üyesi Ayşe Usta, HİZMET-İŞ Dış İlişkiler Daire Başkanı Yusra Erilli Kurumlu ve misafir konuşmacı Zehra Shab da birer konuşma yaptılar.
Ayrıca Doç. Dr. Mehmet Merve Aydın, “696 sayılı KHK ve Yerel Yönetimlerde Kadın”, Davranış Bilimleri ve İletişim Uzmanı Ceren Cebeci, “Mutlu Kadın, Bilinçli Gelecek” konulu sunumlarını gerçekleştirdiler.
ARSLAN, FİDAN SERTİFİKASI VERDİ
Genel Başkan Mahmut Arslan ve HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Av. Hüseyin Öz, katılımcılara, Hatay Ormanları Ağaçlandırma Arazisine adlarına yapılan Fidan Bağış Sertifikalarını verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yeni Zelanda Başbakanı Christopher Luxon ile Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’nde akşam yemeğinde bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, UEFA İstanbul Temsilciliği Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Türkiye olarak olimpiyatlar dahil her türlü uluslararası spor etkinliğinin altından kalkacak kapasiteye ziyadesiyle sahibiz. Spor yatırımları noktasında Türkiye’yi çok farklı bir lige taşıdık” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA) İstanbul Temsilciliği Açılış Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, UEFA İstanbul temsilciliğin Türk futbolu için hayırlara vesile olmasını temenni ettiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm misafirlere, medeniyetlerin, barışın, hoşgörünün, tarihin, kültürün ve bütün bunlarla birlikte bir spor ile futbol şehri olan güzel İstanbul’a gelmelerinden dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Farklı inançları asırlardır bağrında misafir eden İstanbul’un, bugünkü açılışla birlikte çok kültürlü kimliğini daha da güçlendireceğine inandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, UEFA Başkanı Aleksander Ceferin’in şahsında tüm UEFA yönetimine, Türkiye Futbol Federasyonu’na (TFF) ve Gençlik ve Spor Bakanlığı’na emekleri, destekleri, gayretleri için teşekkür ettiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TFF’nin 1962 yılından beri UEFA’ya tam üye olduğunu anımsatarak, “Tam 63 yıldır UEFA’yla yakın koordinasyon içinde beraberce çalışıyoruz. Sadece 20 senede, 2005 ve 2023 yıllarında UEFA Şampiyonlar Ligi finallerine, 2009’da UEFA Kupası Finali’ne, 2013 yılında FİFA U20 Dünya Kupası’na, 2019’da ise UEFA Süper Kupa Finali’ne başarıyla ev sahipliği yaptık” diye konuştu.
“SPOR YATIRIMLARI NOKTASINDA TÜRKİYE’Yİ ÇOK FARKLI BİR LİGE TAŞIDIK”
Türk takımlarının UEFA’nın organizasyonlarında her sene boy gösterdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “A Millî Futbol Takımımız 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda çeyrek final oynarken, oynadığı futbolla futbolseverlerin gönüllerini fethetti. 2025 yılında A Millî Futbol Takımı tarihinde ilk kez Uluslar ligi A Ligi’nde yer alma hakkını elde etti. 2026 UEFA Avrupa Ligi ve 2027 UEFA Avrupa Konferans Ligi finallerine inşallah ev sahipliği yapacağız. 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası’nı ise İtalya’yla birlikte ülkemizde düzenleyeceğiz” ifadesini kulandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Şunu bugün bir kez daha çok net söylemek isterim. Türkiye olarak olimpiyatlar dahil her türlü uluslararası spor etkinliğinin altından kalkacak kapasiteye ziyadesiyle sahibiz. Böylesine iddialı konuşmamızın arkasında hamaset değil ülkemize son 23 yılda kazandırdığımız eserler ve projeler vardır. Spor yatırımları noktasında Türkiye’yi çok farklı bir lige taşıdık. İllerimizin ihtiyaçlarına göre yeni spor tesislerini hizmete açtık. Toplam spor tesisi sayısını 1575’ten 4470’e yükselttik.”
Sentetik futbol, basketbol ve voleybol sahalarını mahallelere kadar yaydıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Futbol sahası sayımız 595’ten, iki kattan fazla artışla 1365’e çıktı. Türkiye’nin her köşesine stadyumlar, yüzme havuzları, futbol sahaları, gençlik merkezleri, spor salonları, atletizm pistleri inşa ettik” bilgisini paylaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, spor salonlarının sayısını 372’den 904’e ulaştırdıklarını, futbolda çoğu ömrünü tamamlamış olan stadyumları yıkıp yerlerine uluslararası standartlara sahip yüksek kapasiteli yeni tesisler inşa ettiklerini, ülke genelinde yaptıkları stadyumlardan 38’inin hizmete girdiğini, 4 tanesinin yapımının, 4 tanesinin de proje ve ihale çalışmalarının devam ettiğini aktardı.
Levent’teki UEFA İstanbul Temsilciliğinin açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sporu etkileyen altyapı eksikliklerini önemli ölçüde tamamladıklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle hızlı tren, havalimanları, otoyolları, bölünmüş yollar, köprüler ve diğer projelerle ulaştırma altyapısını tahkim ettiklerini, 26 olan havalimanı sayısının Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın da hizmete alınmasıyla 58’e çıktığını söyledi.
“İSTANBUL’UN ÇEHRESİNİ DEĞİŞTİRDİK”
Türkiye’nin lokomotif şehri İstanbul’da da çok önemli projelere imza attıklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Asrın projesi Marmaray’dan Avrasya Tüneli’ne, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden dün önemi daha iyi anlaşılan Kuzey Marmara Otoyolu’na, üç pistin aynı anda kullanıldığı İstanbul Havalimanı’ndan toplam uzunluğu 362 kilometreyi bulan raylı sistem projelerine ve daha burada saymaya kalksak akşamı yapacağımız nice eser, yatırım ve hizmetle İstanbul’un çehresini değiştirdik” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin sporda hak ettiği seviyeye gelmesi ve bu alandaki altyapısının dünya standartlarına kavuşması için 23 yıl boyunca seferberlik ruhuyla çalıştıklarını ifade ederek, “Şimdi bütün bu çabaları UEFA İstanbul Temsilciliğinin açılmasıyla birlikte bir üst aşamaya taşımış oluyoruz. UEFA Londra ve Brüksel’den sonra ilk kez Türkiye’de temsilcilik açıyor. Bu temsilcilik vasıtasıyla Türk futbolumuzun gelişimi adına UEFA’yla daha fazla temas kuracak ve birlikte ortak projelere imza atacağız. Temsilcilik aynı zamanda UEFA’nın bölge federasyonlarıyla daha hızlı iletişim ve koordinasyon sağlamasını kolaylaştıracaktır. Temsilciliğin bilhassa önümüzdeki yıllarda düzenleyeceğimiz çeşitli futbol organizasyonlarında da önemli roller üstleneceğine inanıyorum” şeklinde konuştu.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.