Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecini ve sonrasındaki dönemi değerlendirmek için düzenlenen Global Turizm Forumu’na katılan GENÇLİK ve SPOR BAKANI Dr.Muharrem KASAPOĞLU, “Zorlu süreçler birtakım etkileriyle sona ererler ama bizim amacımız bu zorlu süreci hem sporumuz hem de gençliğimiz açısından bir fırsata dönüştürmek” dedi.
İstanbul Çırağan Palace Kempinski’de gerçekleştirilen Global Turizm Forumu’nun bir bölümü salgın tedbirleri kapsamında çevrim içi düzenlendi. Forumda, Kovid-19’un turizme etkilerinin ve çıkış yolları ile ülkeler arası iş birliği de görüşüldü.
Dr.Muharrem KASAPOĞLU organizasyonda yaptığı konuşmada, Kovid-19’un ardından gelişme stratejilerinde gençlik ve sporun rolünü anlattı.
Yaşanan zorlu süreci fırsata dönüştürmek adına daha çok çalışılması gerektiğini vurgulayan Dr.Muharrem KASAPOĞLU “Pandemi tüm dünyayı etkiledi. Birçok sektör etkilendi, turizm bunlardan biri. Temennimiz bu sürecin tüm insanlar için son bulması. Özellikle spor, ciddi anlamda etkilendi çünkü sporun en önemli aktörü insan. İnsanın olduğu ve fiziksel anlamda eforun gerektiği yer spor. Dolayısıyla spor faaliyetleri yerel ve uluslararası anlamda önemli bir etki alanında salgının. Zorlu süreçler birtakım etkileriyle sona ererler ama bizim amacımız bu zorlu süreci hem sporumuz hem de gençliğimiz açısından bir fırsata dönüştürmek” ifadelerini kullandı.
Süreç sona erdiğinde Türkiye’nin çok daha farklı bir konum ve heyecanla yoluna devam edeceğine inandığını aktaran Dr.Muharrem KASAPOĞLU , şöyle devam etti:
“Spor çok önemli bir olgu ve etkileşimi açısından küresel bir güce sahip. Ülkemizin sahip olduğu imkanlar ve inanılmaz genç nüfus potansiyelimiz var. Tesisleşme her yönüyle iyi. Bizim inci gibi işlenmiş bir tesisleşmemiz var. Bunu spor turizmiyle güçlendirmemiz gerekiyor. Türkiye’nin ilk 3-5 hedefini ortaya koyup yürümemiz lazım. Her türlü gayret var. Bu manada Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sonrası var olan birimler arası güçlü koordinasyon var ve bunu bu noktaya kadar getirdik. Halka halka bu vizyonu geliştirip, büyüteceğiz.”
Dr.Muharrem KASAPOĞLU spor turizminde var olan olguyu daha güçlü hale getireceklerini dile getirerek, “İklimimiz, tesisimiz var. Sıcak Türk insanının misafirperverliği var. Bunu hiçbir gücün hiçbir sermayeyle oluşturması mümkün değil. Bu bir miras. Bu mirası durduk yere kimse kazanamaz. Böyle bir coğrafyada böyle asil bir milletin torunlarıyız. Umarım spor turizminde çok başarılı olacağız. Çünkü geçtiğimiz süreçte pandemiye rağmen faaliyetler devam ediyor. Türkiye organizasyonlar için talep eden ülke konumunda değil, talep edilen ülke konumunda” şeklinde konuştu.
Sporun geniş bir yelpazeye sahip olduğunu da aktaran Dr.Muharrem KASAPOĞLU , şunları kaydetti:
“Ülkenin dört bir yanında faaliyetler devam ediyor. Çıtayı, kaliteyi yükseltme adına çalışacağız. Var olanla yetinmek yok. Bizim kalite ve standartlar noktasında her gün bir adım ileri gitme hedefimiz var. Ülkenin dört bir yanı oksijeniyle, toprağıyla, güneşiyle cennet. ‘Cennet Vatan’ gerçekten doğru bir ifade ve güçlü bir kavram. Bu vatan için daha çok çalışarak, alın teri dökerek ifa etmemiz lazım. Sporu gündelik yaşamın bir parçası haline getirirsek bunlarda başarılı oluruz. Bizim her ilçemizin ayrı zenginliği var. Her birinin ayrı değeri var. Kaybedecek bir salisemiz yok. Spor birlik, beraberlik, dayanışma demek. Öyle olduktan sonra hiçbir engel önümüzde duramayacak.”
Sporun sağlık açısından önemine de değinen Dr.Muharrem KASAPOĞLU , “Spor bir sağlık olgusu. Spor yapan insanlar daha az hasta oluyor. Zihnen daha rahat. Spor, ruhsal sağlık demek. Bununla birlikte sosyal anlamda sağlık. Tıpçılar tam iyilik halini ruhsal, fiziksel ve sosyal sağlık olarak tanımlıyor. Sağlıklı toplum olma yolunda aslında ilk aşamamız spor. Spor, bir dayanışma ve beraberlik sembolü. Tribünde taraftarların birlikte sevindikleri, üzüldükleri bunlar çok anlamlı konular. Biz bu ortamı tüm alanlara yayabildiğimizde çok daha güçlü oluruz. Spor aynı zamanda centilmenlik, rakibi alkışlayabilmek demek. Spor ruhunu o yüzden birlikte güçlendirmeliyiz” diye konuştu.
Yeni koşullara kendilerini her daim hazırladıklarının da altını çizen Dr.Muharrem KASAPOĞLU , sözlerini şöyle tamamladı:
“Kurumlar arası iş birliği ve bunun güçlenmesi konusunda ciddi mesafe katettik. Şartlar değişse dahi bu şartları fırsata dönüştüreceğimize inanıyorum. Hem sektörler hem de spor camiasının aktörleri açısından. Pandemi dalgası zaman zaman duruluyor zaman zaman yükseliyor. Biz hazırlığımızı tüm paydaşlar için hazır olacak şekilde yapıyoruz. Turizm camiasının da heyecanını görüyorum. Bir defa bizim dünyamızda moral bozmak yok. Moralimiz güçlü yürüyeceğiz. Heyecanımızdan, inancımızdan taviz vermeyeceğiz. Cumhurbaşkanımız lider olarak bu anlamda bize ilham kaynağı hakikaten. Bu memleketin imkanlarını bu güzel insanları için ortaya koyma adına yarınlara umutla, inançla, ciddi ve güçlü bakabilmek mühim. Turizm sektörü bu konuda ciddi bir etkilenme sürecini yaşıyor. Türkiye’ye yaz kış gelip giden milyonlar var. Onların da özlemini görüyorum. Yeter ki biz hazır olalım. Biz Bakanlık olarak frene basmadık. Tesisleşmelerimiz, inşaatlarımız tüm hızıyla devam ediyor. Turizmcilere bundan daha güçlü bir mesaj olamaz.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Metin Kıratlı’nın yemin törenine katıldı.
Anayasa Mahkemesi (AYM) Yüce Divan Salonu’nda gerçekleştirilen törene gelişinde Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra törenin düzenlendiği salona geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Kıratlı’nın üyelik yeminini ve kisvesinin giydirilmesi töreni ile Anayasa Mahkemesi Başkanı Özkaya’nın konuşmasını takip etti.
BAKAN TUNÇ: TÜRK DÜNYASI OLARAK DAİMA HAKKI, HAKKANİYETİ VE ADALETİ SAVUNACAĞIZ
Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Adalet Bakanları Konseyi toplantısında konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Türk dünyası olarak nerede olursa olsun daima hakkı, hakkaniyeti ve adaleti savunacağız.” dedi.
Kazakistan’ın başkenti Astana’da Bağımsızlık Sarayı’nda düzenlenen toplantıya katılan Bakan Tunç, ‘Birliğimiz gücümüzdür’ şiarıyla Türk dünyasını her alanda kuvvetli kılmayı, daha dirençli ve dayanıklı hale getirmeyi hedefliyoruz.” diye konuştu.
İNSANLIK İÇİN BARIŞ VE HUZURA KATKI VEREN ADIMLARI ATMAKTA KARARLIYIZ
Asya’nın parlayan yıldızı Astana’da bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğunu dile getiren Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Bu güzel birlikteliğin devamını sağlayacak istişarelerin, ülkelerimizin yargı kurulları arasındaki iletişim bağlarını daha da güçlendireceğine yürekten inanıyorum.” İfadelerini kullandı.
Bakan Tunç, “Geçmişte olduğu gibi bugün de tam bir kardeşlik içerisinde yan yana ve omuz omuzayız. Cumhurbaşkanı’mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Daha adil bir dünya mümkün’ düsturuyla insanlık için barış ve huzura katkı veren adımları atmakta kararlıyız.” dedi.
Bu amaçla kardeş ülkeler olarak birlikteliği ve dayanışmayı güçlendirmeye devam edeceklerini vurgulayan Adalet Bakanı Tunç, “Bizler, aynı kökten gelen ulu bir çınarın geniş bir coğrafyaya yayılan kollarıyız. Bu temeli unutmadan birliğimizi pekiştirdiğimiz takdirde dünyadaki gücümüzü hiç şüphesiz daha da artıracağız.” değerlendirmesinde bulundu.
Adalet Bakanı Tunç, TDT üyesi ülkeler arasında siyasi, kültürel, ekonomik, ticari ve askeri alanların yanında, adalet ve yargı konularındaki işbirliğinin de derinleştirilmesine ve geliştirilmesine önem verdiklerini vurguladı.
İŞBİRLİĞİMİZİ ARTIRACAK ÖNEMLİ ÇALIŞMALAR YAPTIK
İstanbul’da 2021 yılında düzenlenen ve Türk devletlerinin bağımsızlığının 30. yıl dönümünün kutlandığı TDT 8. Zirvesi’nde “Türk Dünyası-2040 Vizyon Belgesi”ni birlikte kabul ettiklerini hatırlatan Bakan Tunç, “Bu vizyon doğrultusunda son 10 yılda Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde yüksek yargı kurullarına, yüksek mahkemelere, başsavcılara, adalet akademilerine, avukatlara ve noterlere ilişkin işbirliğimizi artıracak önemli çalışmalar yaptık.” diye konuştu.
Türk dünyası olarak uluslararası adli işbirliğini daha da ilerletmelerinin gerektiğine dikkati çeken Adalet Bakanı Tunç, “Birazdan imzalayacağımız ortak bildiriyle adli işbirliğimizin daha da ileriye taşınacağına yürekten inanıyorum.” dedi.
Terörle mücadeleye de değinen Bakan Tunç, FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ve milletin onurlu direnişiyle başarısızlığa uğratıldığını anımsattı.
TERÖR İNSANLIK SUÇUDUR
Terör konusuna da değinen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, konuşmasını şu şekilde sürdürdü;
“Terör, insanlık suçudur. Terörle mücadelenin hukuk zeminindeki önemli bir boyutunu da hiç şüphesiz ülkeler arasındaki iade talepleri yani adli yardımlaşma oluşturmaktadır. Biz, adli işbirliği konusunda uluslararası hukuktan doğan yükümlülüklerimize şimdiye kadar samimiyetle uyduk. Bundan sonra da aynı ciddiyet ve kararlılıkla bu yükümlülüğümüze uymaya devam edeceğiz fakat aynı bakış açısını tüm dünyadan beklediğimiz gibi, tarihi, kültürel birçok ortak ve akrabalık bağımızın olduğu Türk dünyası ülkelerinden özellikle beklediğimizi altını çizerek vurgulamak istiyorum.”
ULUSLARARASI İNSANCIL HUKUKUN, YA HİÇE SAYILDIĞINI YA DA ÇİFTE STANDARDA TABİ TUTULARAK İŞLETİLDİĞİNİ GÖRÜYORUZ
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Gazze’deki insanlık felaketine dikkati çekerek, “1917’ye kadar özenle korunan, her dinden insanın barış ve esenlik içerisinde yaşadığı Filistin, maalesef günümüzde kanla, gözyaşıyla, zulümle yıkanmaktadır. İşgalci İsrail, hastaneleri, okulları, camileri, kiliseleri, mülteci kamplarını bombalayarak tarihte eşi benzeri görülmemiş bir katliam, soykırım gerçekleştiriyor.” ifadelerini kullandı.
İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği saldırılarda 40 binden fazla kardeşlerinin şehit olduğunu anlatan Bakan Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunların en az 16 bini çocuk, 10 bini kadın. Maalesef geçmişte olduğu gibi bugün de uluslararası insancıl hukukun, güç sahipleri tarafından ya hiçe sayıldığını ya da çifte standarda tabi tutularak işletildiğini görüyoruz. Türkiye olarak Cumhurbaşkanı’mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Filistin’de akan kanın durması için yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyoruz. Gecikmeli de olsa Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı harekete geçmiş, İsrail Başbakanı (Binyamin) Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı (Yoav Gallant) için işledikleri savaş ve insanlık suçları nedeniyle ‘yakalama kararı başvurusunda’ bulunmuştur. Bir an önce yakalama kararının icra edilmesini bekliyoruz. Bu davanın yanında, Güney Afrika’nın soykırım suçlamasıyla Uluslararası Adalet Divanında açtığı davayı ayrıca çok değerli buluyor ve destekliyoruz.
İSRAİLLİ YETKİLİLER HAK ETTİKLERİ CEZAYI ALANA KADAR MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ
“Türkiye olarak bu soykırım davasına müdahil olmak için 7 Ağustos 2024 tarihinde resmi başvuruda bulunduk. Türkiye olarak, İsrailli yetkililer hak ettikleri cezayı alana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” diyen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, ‘Türk dünyası olarak nerede olursa olsun daima hakkı, hakkaniyeti ve adaleti savunacağız.” diye konuştu.
Bakan Tunç, Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı olarak yargıyı ilgilendiren tüm alanlarda her türlü işbirliğine hazır olduklarını dile getirerek “‘Birliğimiz gücümüzdür’ şiarıyla Türk dünyasını her alanda kuvvetli kılmayı, daha dirençli ve dayanıklı hale getirmeyi hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Kazakistan Adalet Bakanı Azamat Yeskarayev’in ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Azerbaycan Adalet Bakanı Farid Ahmedov, Kırgızistan Adalet Bakanı Ayaz Baetov, Özbekistan Adalet Bakanı Akbar Taşkulov ile TDT Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev katıldı.
TDT Adalet Bakanlıkları arasında işbirliğinin geliştirilmesi için perspektiflerin belirlenmesi ve sistemlerinin dijitalleştirilmesi konularının masaya yatırıldığı toplantıda bakanlar, TDT Adalet Bakanları 1. Konseyinin Astana Bildirisi’ni imzaladı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.