Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kayseri Kentsel Dönüşüm Anahtar Teslim Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Hedefimiz depreme dayanıksızlığı tescillenmiş 6,7 milyon bağımsız bölümün dönüşümünü mümkün olan en kısa sürede tamamlamaktır. İlk etapta 1,5 milyon öncelikle yapı için hızlı ve kararlı bir çalışma içindeyiz. İnşallah, ülkemizi afetlere dayanıksız yapıların tamamından kurtaracağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Talas Paraşüt Alanında düzenlenen Kayseri Kentsel Dönüşüm Anahtar Teslim Töreni’ne katıldı.
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık bir yıllık aranın ardından Kayseri’de bulunmaktan büyük bahtiyarlık duyduğunu ifade etti.
“KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİNİN HER AŞAMASI UZLAŞMAYI ESAS ALACAK ŞEKİLDE YÜRÜTÜLMÜŞTÜR”
Sahabiye ve Seyrani Kentsel Dönüşüm Projeleri kapsamında tamamlanan konutların ve sosyal donatıların resmî açılışlarının yapılacağını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kayseri’nin kentsel dönüşüm projelerinin hem en eski hem en kapsamlı hem de en başarılı örneklerinin hayata geçirildiği bir yer olduğunu söyledi.
Pek çok şehrin olduğu gibi gecekondu kuşatması altında bulunan Kayseri’nin bugün Türkiye’nin en güzel şehircilik örneklerinden birinin hâline geldiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar şehir de yaklaşık 100 bin konutun dönüşümün gerçekleştirildiğini, âdeta Kayseri’nin mahallelerinin önemli bir bölümü yıkılıp yeniden inşa edildiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sahabiye ve Seyrani Kentsel Dönüşüm Projeleri ile 9 bin yeni konutu daha tüm yaşam alanları ile birlikte Kayseri’ye kazandırdıklarına işaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sahabiye Kentsel Dönüşüm Projesi’nin 510 bin metrekarelik bir alanda toplam 5 bin 820 bağımsız bölümden oluştuğunu, projenin 3 bin 800 konut ile bin 620’si iş yeri, 400 çeşitli amaçlarla kullanılacak yapıdan müteşekkil olduğunu anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün projenin ilk etabını oluşturan 622 konut ve 55 işyeri ile 40.000 metrekare yeşil alanı ve 950 araçlık otoparkı hizmete açıldığını bildirdi.
Kentsel dönüşüm projesinin her aşamasının şeffaf, hakkaniyete uygun ve uzlaşmayı esas alacak şekilde yürütüldüğünü bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni hâliyle bu bölgenin cazibesini artıracağını ve dolayısıyla hak sahibi vatandaşların mülklerinin değer kazanacağını belirtti.
“BUGÜN 168 KONUTLUK İLK ETABIN AÇILIŞINI YAPIYORUZ”
Seyrani Kentsel Dönüşüm Projesi’nin de 440 bin metrekare alanda, 3 bin 472 konut ve iş yerini kapsadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün 168 konutluk ilk etabın açılışını yapıyoruz. Tüm bu konutların, iş yerlerinin, yeşil alanların ve diğer eserlerin şehrimize ve hak sahiplerine hayırlı olmasını diliyorum. Bu konutlarda hayatlarını sürdürecek vatandaşlarımıza Rabbimden huzur, sağlık ve afiyet dolu bir ömür temenni ediyorum” dedi.
Türkiye’nin hem Osmanlı’nın son döneminde hem de Cumhuriyet döneminde yaşadığı sıkıntılar sebebiyle pek çok hususla birlikte şehircilikte de geri kaldığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Özellikle İkinci Dünya Savaşı’nın ardından Demokrat Parti’nin başlattığı kalkınma hamlesi ile köylerden şehirlere yaşanan büyük göç iyi yönetilememiştir. Daha iyi bir hayat ve gelecek umuduyla şehirlere gelen vatandaşlarımıza alt yapısı ve üst yapısıyla insanca yaşayabilecekleri yerleşim alanları gösterilmemiştir. Vatandaşımız da çareyi şehrin çeperinde herhangi bir yere kendi imkânlarıyla derme çatma da olsa başını sokabileceği gecekondular inşa etmekte bulmuştur. Önce gecekonduları yapılmış sonra buralara yol, su, elektrik, kanalizasyon gibi altyapı hizmetleri getirilmeye çalışılmıştır. Tabii bu çarpık görünüm içinde sağlıklı bir alt yapının tesisi hiçbir zaman mümkün olmamıştır. Bu tür yerlerde kamu hizmetleri için gereken alanlar ile yeşil alan gibi insan ihtiyaçlara yönelik yeterli büyüklükte bölgeler zaten yoktu.”
“KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARINDA ÇOK BÜYÜK MESAFE KATETTİK”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçildiği dönemde önündeki en büyük meselelerden birinin gecekondu kuşatması olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gecekondu deyince illa tek katlı küçük bahçeli bir yer aklınıza gelmesin. İstanbul’da, Ankara’da ve daha pek çok ilimizde beş katlı, 10 katlı, 15 katlı gecekondular inşa edilmişti. Yani bunlar ‘kaçak yapılaşma’ diyeceğimiz binalar. Ortada bir plan, proje olmadığı için nasıl yapıldığı, dahi belli olmayan bu tür binalar deprem, sel, heyelan, yangın gibi afetlerde âdeta birer tabuta dönüşüyordu” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin iktidara gelmesinin ardından TOKİ’yi yeniden yapılandırarak 81 vilayet ve 973 ilçesinin tamamında bir konut seferberliği başlattıklarına işaret ederek, sadece konutla yetinmediklerini, park ve bahçeden kamu hizmet binalarına kadar geniş bir alanda büyük bir seferberlik yürüttüklerini anlattı.
Bugüne kadar 975 bin konutun inşaatına başlandığını ve bunların 773 bininin hak sahiplerine teslim edildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu bilgileri paylaştı: “Ayrıca19 üniversitemizin külliyesini, bin 116 okulu, 993 spor salonunu, 194 yurt binası, 267 hastaneyi, 96 sağlık ocağını, bin 745 ticari işyerini, 791 camiyi, 241 kamu hizmet binasını, 19 stadyumu, 54 millet bahçesini TOKİ sistemi içinde ülkemize kazandırdık. Diğer işlerle birlikte TOKİ’nin 18 yılda yürüttüğü projelerin sayısı 15 bin 600’ü buluyor. Kentsel dönüşüm çalışmalarında da çok büyük mesafe katettik. Şu ana kadar 58 ayrı şehrimizde 1 milyon 400 bine yakın bağımsız bölümü kapsayan 258 projeyi başlatmış durumdayız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kira yardımı, proje ve faiz desteği gibi başlıklar altında kentsel dönüşüm çalışmalarında kullanılan kaynağın 14,5 milyar lirayı geçtiğinin altını çizerek, “Hedefimiz depreme dayanıksızlığı tescillenmiş 6,7 milyon bağımsız bölümün dönüşümünü mümkün olan en kısa sürede tamamlamaktır. İlk etapta 1,5 milyon öncelikle yapı için hızlı ve kararlı bir çalışma içindeyiz. İnşallah, ülkemizi afetlere dayanıksız yapıların tamamından kurtaracağız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kayseri’de yürütülen projeyi bu çerçevede önemli ve örnek bir adım olarak gördüğünü belirterek teslim edilen konutların ve iş yerlerinin hak sahiplerine hayırlı olmasını diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından bazı hak sahiplerine ev ve iş yerlerinin anahtarını takdim etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kayseri Kentsel Dönüşüm Anahtar Teslim Töreni öncesinde Kadir Has Stadyumu’nda düzenlenen AK Parti Kayseri 7. Olağan İl Kongresi’ne de katıldı.
Kongrede bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile telefon görüşmesini anlattı.
Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklara doğru yürüdüğünü anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Oraları geri almayı hamdolsun başladılar. Azmin, imanın elinden hiçbir şey kurtulmaz. Azmettin mi tevekkül et gerisi Allah kerim. İşte bu büyük millet de böyle canlandı, böyle canlanıyor” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, bir yandan bölgesinde ve dünyada yaşanan büyük değişimin tam merkezinde yer aldığı bir mücadeleyi sürdürürken diğer yandan da kalkınma hedeflerine doğru kararlılıkla yürüdüğünü belirtti.
Çarpık küresel yönetim düzeninin siyasi, insani ve ekonomik krizlerle yalpaladığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla yaşanan gelişmelerin bu sürecin daha açık bir şekilde görülmesine ve hızlanmasına vesile olduğuna dikkati çekti.
Gelişmiş denilen devletlerin, bırakın dünyayı yönetmeyi, kendi vatandaşlarına bile faydalarının olmadığının hep birlikte müşahede edildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buna karşılık, asırlardır geri kalmış diye yaftalanarak sömürülen bölgelerin yıldızlarının hızla parladığını görüyoruz. Türkiye, işte bu hercümerç içinde hak ettiği yeri almanın mücadelesini veriyor. Bölgemizdeki her krizin içinde kendimizi bulmamızın sebebi tamahkârlığımız değil asırlardır gasp edilen haklarımıza sahip çıkma kararlılığımızdır” dedi.
“Binlerce kilometre öteden gelip sınırlarımız dibinde terör koridoru kurmaya çalışanları elbette seyredecek değiliz” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, birkaç gün önce, Aralık 2016’da Kayseri’de bombalı araç kullanılarak şehit edilen 15 askere yapılan saldırının faillerinden birinin yakalanıp Türkiye’ye getirildiğini anımsattı.
“TÜRKİYE, SINIRLARININ DİBİNDE TERÖR DEVLETİ KURULMASINA ASLA İZİN VERMEYECEKTİR”
“Bunları yapmayıp da şehitlerimizin kanını yerde mi bırakalım?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Suriye’de ve Irak’ta, bize yönelik tehditlerin önüne geçmek, oralardaki kardeşlerimizin huzurunu gözetmek dışında hiçbir amacımız yoktur. Son dönemde, Suriye’nin Irak sınırı tarafında yeni bir terör oluşumu gayretlerine hız verildiğini görüyoruz. Daha açık söyleyeyim, yani bakıyorsunuz, orada bir terör devleti kurma gayreti var. Hiç eğip bükmeden açıkça söylüyorum: Türkiye, sınırlarının dibinde böyle bir terör bataklığı, böyle bir terör devleti kurulmasına asla izin vermeyecektir. Ne gerekiyorsa onu yapacak ve bu terör bataklığını kurutacağız. Bugüne kadar söylediğimiz her şeyi yaptığımızın da unutulmamasını istiyorum. Bu konunun müttefiklikle, dostlukla, diğer alanlardaki iş birliğiyle hiçbir ilgisi bulunmuyor. Şayet karşımızdakiler gerçekten müttefikimizseler, onlardan her meseleyi kendi mecrasında değerlendirmelerini ve bunun tabii neticelerine saygı duymalarını bekleriz. Aynı şekilde Doğu Akdeniz’de, Yunanistan’ın ve Rum kesiminin şımarıklıklarına teslim olunması yerine, hakkın ve hukukun yanında yer alınması gerekiyor. Doğu Akdeniz haritasına şöyle bir göz ucuyla bakmak dahi Türkiye’nin haklılığını anlamak için yeterlidir. Bu konuda da karşımızdakiler hakka ve hukuka uygun hareket edene kadar, kendi planlarımızı hayata geçirmekte kararlıyız.”
Libya’da, ülkenin meşru yönetimi yerine darbecilerin yanında yer alan herkesin, demokrasi sicilinin bozulduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fransa başta olmak üzere, darbecilere destek veren hiçbir ülkenin, artık dünyanın diğer yerlerindeki demokrasi mücadeleleri konusunda tek kelime söz etme hakları kalmadığını kaydetti.
“Macron denilen zatın İslam ile derdi nedir, Müslümanlarla derdi nedir?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Macron’un zihinsel noktada bir tedaviye ihtiyacı var. İnanç hürriyetinden, inanç özgürlüğünden anlamayan, kendi ülkesinde yaşayan milyonlarca farklı inanç mensubu insanlara bu şekilde davranan bir devlet başkanına başka ne denilebilir, öncelikle akli noktadan kontrol” değerlendirmesinde bulundu.
TBMM’de 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla ilk tören, 15 Temmuz Şehitler Anıtı’nda yapıldı.
Törene, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, TBMM Başkanvekili ve DEM Parti Van Milletvekili Pervin Buldan, TBMM Başkanvekili ve MHP İstanbul Milletvekili Celal Adan ile Meclis’te grubu bulunan siyasi partilerin grup başkanvekilleri ve milletvekilleri katıldı.
Kurtulmuş ve beraberindekiler, 15 Temmuz gecesi FETÖ mensuplarınca TBMM’ye atılan ilk bombanın düştüğü alanda yer alan anıta karanfil bıraktı.
15 Temmuz Şehitler Anıtı’ndaki törenin ardından ikinci bombanın düştüğü Şeref Holü’nde anma gerçekleştirildi.
Numan Kurtulmuş ve beraberindekiler, bombanın düştüğü noktada bulunan 15 Temmuz Anı Taşı’na karanfil bıraktı.
Meclis Başkanı Kurtulmuş, anma töreniyle ilgili şu ifadeleri kullandı:
“15 Temmuz’da millî iradeye kasteden hain darbecilerin hedef aldığı millî iradenin tecelligahı Meclisimizde ilk bombanın düştüğü noktada bulunan 15 Temmuz Şehitler Anıtı’na ve Şeref Holü’ne karanfil bırakarak, bu toprakların bağımsızlığı uğruna canlarını feda eden aziz şehidlerimizi bir kez daha rahmetle ve saygıyla andık. Aziz milletimizin yazdığı bu destanı unutmadık, unutturmayacağız. Ruhları şad olsun.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü Anma Programı’nda yaptığı konuşmada, “Bu destan kökü bu topraklarda olan cesur insanların ruhuyla birlikte vatanını da satan mankurtlara galip gelişidir. Bu destan milletçe bir ve beraber olduğumuzda ne denli iri, diri, güçlü ve yenilmez olduğumuzun en son örneğidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’de “Zaferin Adı Türkiye” temasıyla düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü Anma Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz destanının 9. yıl dönümünde Gazi Meclis’te olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.
Ateşten gömlek giydikleri o imtihan gecesinde olduğu gibi yine güçlü bir şekilde omuz omuza vermiş, birbirlerine sıkıca kenetlenmiş durumda olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, seyrettikleri videoda o meşum geceyi bir kez daha hatırladıklarını, acıyla, hüzünle öfkeyle birlikte dayanışmayı cesareti ve direnişi de tekrar gözlerinin önünden geçirdiklerini ifade etti.
İstiklal ve istikbale sahip çıkan, bu uğurda canlarını feda eden aziz şehitlerin ruhları için Fatiha Suresi okuduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Rabbim dualarımızı, kahraman şehitlerimizin ruhlarına nail eylesin. 15 Temmuz gecesi cesur ve vakur bir tavırla hainlere karşı duran, gövdesini siper edip o hayâsız akını durduran, baş verip ama işgalcilere baş eğmeyen tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Yine o gece canlarını ortaya koyarak vatanına, devletine, ezanına bayrağına sahip çıkan tüm gazilerimize teşekkürlerimi sunuyorum. Darbe girişiminin ilk anlarından itibaren sokakları, caddeleri, meydanları dolduran, havalimanlarına akın eden, geleceğine ve iradesine sahip çıkan; zilleti esaret, şehadeti nimet bilen tüm vatandaşlarıma aynı şekilde şükran duygularımı ifade ediyorum. O gece eli yüreğinde bizler için dua eden, nerede olursa olsun tepkisini güçlü bir şekilde ortaya koyan yurt dışındaki 7 milyon vatandaşımıza, gönül coğrafyamızın dört bir tarafında bize destek olan, Türkiye ve Türk milleti için kaygılanan dost ve kardeşlerimize de minnettarlığımı iletiyorum.”
“TÜRKİYE’NİN TÜRKİYE’DEN BÜYÜK OLDUĞU HAKİKATİ, 15 TEMMUZ GECESİ BİR KEZ DAHA ANLAŞILMIŞTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, o gece İstanbul’da okunan ezanların, Bursa’da yükselen salaların, Üsküp’te, Bakü’de Kahire’de yankılandığını dile getirdi.
Pakistan’dan Endonezya’ya, Bosna’dan Somali’ye binlerce kilometre ötede ellerin Türkiye için, Türkiye’nin selameti, kurtuluşu için semaya kalktığını, duaların Türkiye için edildiğini, Kur’anların Türkiye için okunduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Dost ve kardeşlerimiz, dualarıyla direnişlerimize, gözyaşlarıyla zaferimize ortak oldular. Ufku ve vicdanı dünyanın dört bir yanına uzanan bu mübarek toprakların ışığı, yeryüzünün farklı köşelerini de aydınlattı. O gece millet olmanın şuuruna bir kez daha erdik. O gece ümmet olmanın ne manaya geldiğini bir kez daha gördük. O gece cihanşümul kardeşliğimizin sırrına bir kez daha vakıf olduk. Türkiye’nin Türkiye’den büyük olduğu hakikati, 15 Temmuz gecesi bir kez daha hem de çok güçlü bir şekilde anlaşılmıştır. Asırlardır şehit kanlarıyla sulanan bu topraklar, tarihe yön veren destanların yazıldığı topraklardır. Engin birikimiyle, müstesna seciyesiyle, taşıdığı güçlü imanla bu millet, tam bin yıldır mazlumlara umut, düşmanlara korku veren bir millettir. İşte o millet Çanakkale ve Millî Mücadele’den sonra 15 Temmuz gecesi canıyla, kanıyla, bütün varlığıyla kıyamete kadar iftiharla anılacak şanlı bir destan yazmıştır.”
Bu destanın, çıplak ellerin tanklara, uçaklara, bombalara karşı zaferi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu destan kökü bu topraklarda olan cesur insanların, ruhuyla birlikte vatanını da satan mankurtlara galip gelişidir. Bu destan milletçe bir ve beraber olduğumuzda ne denli iri, diri, güçlü ve yenilmez olduğumuzun en son örneğidir. Son nefesini 10 bin kilometre ötede vatansız olarak verdikten sonra tam da cibilliyetine yakışır şekilde bir çukura atılan FETÖ elebaşının kurduğu tuzak, 15 Temmuz gecesi milletimizin dik duruşuyla, cesur duruşuyla, kahramanca direnişiyle darmadağın olmuştur. FETÖ’cülerin ülkemizi sürüklemek istediği kirli bataklık, o gece sabaha kadar verilen kararlı mücadeleyle ebediyen kurutulmuştur. Milletimiz, göğsünü kurşunlara siper ederek sadece hain darbeyi boşa çıkarmakla kalmamış, aynı zamanda bir işgal girişimini de püskürtmüştür” diye konuştu.
“O GECE AKI DA KARASI DA GEÇİTTE BELLİ OLMUŞTUR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “15 Temmuz gecesi, hem devlet hem de millet olarak alnımızın akıyla verdiğimiz zorlu sınav, tarihimizin en kritik dönemeçlerinden biri oldu” ifadesini kullandı.
O gece uğranılan büyük ihanetin tarihte eşinin benzerinin olmadığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “15 Temmuz milletimiz için bir turnusol kâğıdı vazifesi gördü. Atalarımızın sözüyle ifade edersek, o gece akı da karası da geçitte belli olmuştur. Bir yanda milletimiz tanklara, uçaklara, mermilere karşı kahramanca direnirken, diğer yanda birileri ‘geç bile kalınmıştı’ diyordu. Şehitlerimiz, gazilerimiz, bu milletin öz evlatları, asker üniforması giymiş teröristlere geçit vermezken kimileri bu kutlu direnişe ‘tiyatro’ diyor, ‘oyun’ diyor, ‘senaryo’ diyor; ahlaksızca ‘kontrollü darbe’ iftirası atıyordu. Birileri de güvenli evlerde, önlerine koyulan keyif kahvelerini yudumlayarak bekle gör stratejisi izliyordu. Bunları ve çok daha fazlasını o gece hep beraber yaşadık. Üstat Necip Fazıl’ın ‘Oluklar çift; birinden nur akar, birinden kir’ mısralarında anlamını bulan o derin tenakuza birlikte şahitlik ettik. Meydanlara koşanlar ile bankamatiklere koşanları, çıplak elleriyle darbeye direnenler ile darbecileri elleri patlayıncaya kadar alkışlayanları, gün vatana sahip çıkma günüdür diye öne atılanlar ile pusuya yatıp kimin kazanacağının hesabını yapanları gördük, yaşadık, bizzat tecrübe ettik. Şundan kimsenin şüphesi olmasın. Tüm bunlar, milletimizin hafızasında silinmemek üzere yerlerini almıştır. Darbeye alkış tutanlar, 15 Temmuz’da yazılan şanlı destana gölge düşürmeye çalışanlar, milletin zaferine çamur atanlar ve gidişata göre pozisyon alanlar emin olun daima utançla anılacaklardır. O gece burada bu yüce çatı altında millî iradeye sahip çıkanların isimleri de aynı şekilde milletimizin kalbine altın harflerle nakşedilmiştir.”
“EZELİ VE EBEDİ KARDEŞLİĞİMİZE GÜVENİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin sokakta kahramanca istiklalini savunurken milletvekillerinin de Meclis’te demokrasiye, milletin muazzez iradesine canları pahasına sahip çıktığını söyledi.
“Gazi Meclis’in şanına yaraşır bir şekilde tıpkı Millî Mücadele günlerinde olduğu gibi milletin emanetine gölge düşürmediniz. Siyasi parti ayırmaksızın o gece milletin istiklal ve istikbal mücadelesine destek olan tüm milletvekillerimize şahsım, milletim adına teşekkür ediyor, Cenabı Allah hepinizden razı olsun, diyorum” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Şunu da çok açık ve net ifade etmek durumundayım; şehitlerimizin fedakârlıkları asla boşa gitmedi ve gitmeyecek. Gazilerimizin mücadeleleri asla boşa gitmedi ve gitmeyecek. Adım adım inşa ettiğimiz Terörsüz Türkiye inşallah onların eseri olacaktır. Ülkemiz yarım asırlık terör boyunduruğundan kurtuldukça her alanda şahlanışa geçecek; ekonomide, savunmada, kalkınmada, güvenlikte, iç ve dış politikada yepyeni bir dönem başlayacak. Terörsüz Türkiye, terörsüz bölgeye giden sürecin kilidini açacak. Türkiye Yüzyılı’nın inşası daha da hızlanacak. Çok kutuplu dünyada Türkiye’miz yeni bir kutup başı olarak inşallah hak ettiği yeri alacaktır. Bundan asla ve asla şüphe duymuyoruz. Çünkü biz milletimize güveniyoruz. Ezeli ve ebedi kardeşliğimize güveniyoruz. Demokrasimizin sorun çözme kapasitesine sonuna kadar güveniyoruz. TBMM’nin tıpkı 15 Temmuz gecesi olduğu gibi tüm farklılıkları bir yana bırakıp dayanışma içinde ülkemizin terörden kurtulma mücadelesine de güçlü destek vereceğine yürekten inanıyorum.”
15 Temmuz şehitleriyle birlikte tüm şehitleri yâd eden ve gazilere hayırlı ömür temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstiklaline aşık, böyle asil, aziz ve cesur bir millete hizmetkarlık yapmayı bizlere nasip eden Rabbime sonsuz hamdediyorum” dedi.
Törenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, Meclis Başkanvekili Celal Adan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ve eski Başbakan Tansu Çiller ile bir süre sohbet etti.
FETÖ; dini istismar ederek İslam diniyle alakası olmayan yeni bir siyasi, ekonomik ve toplumsal düzen kurmayı amaçlayan yasadışı bir yapılanmadır. Baskı, şantaj, tehdit, suikast, kumpas, casusluk, kara para aklama, yargı gücünü çıkarı için kullanma gibi pek çok suç teşkil eden faaliyet yürüten FETÖ, 15 Temmuz hain darbe girişiminde daha da ileri giderek milletimizin egemenlik haklarına, demokrasimize ve Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerine doğrudan ve açıktan bir saldırı gerçekleştirmiştir.
15 TEMMUZ
15 Temmuz, milletimizin kararlılığıyla yazılan onurlu bir direnişin ve ölümsüz bir zaferin adıdır. Ve o zaferin adı, hiç şüphesiz Türkiye’dir. Cesaret timsali yürekler o gece, tanklara karşı dimdik durmuş, kurşunlara yürümüş, bölünmez bir bütün olarak karanlığa geçit vermemiştir.
Canı pahasına istiklâlini savunan bu yüce duruş, vatan toprağına imanla kazınmış bir iradenin ifadesidir.
Bu büyük birlik ve beraberliğin ilelebet sürmesini diliyor, aziz şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyoruz.
GENÇ GAZETECİLER TÜRKİYE
“Bir FETÖ’cü nasıl anlaşılır? “
Yalan söylemekte, Kumpas kurmakta, Dikizlemekte, Devlet imkanlarını örgüt için kullanmakta, Kamu ve insanların malına konmakta, adam öldürmekte uzmandır bunlar! merhamet ve vicdanları yoktur Makam mevki ve para için her şeyi yaparlar Hak yediler Soru çaldılar, insanlara kumpas kurdular, özellerini teşhir ettiler, o görüntülerle tüm istediklerini aldılar. İşyerlerine Kamu kurumlarına sitelere evlere kameralar kurdular hem insanları izlediler hem dinlediler insanların özel hayatlarına girdiler evlerine gizli kameralar kurdular bu yolla insanları ,şirketleri ,tehdit ettiler .her türlü yolsuzluğu yaptılar Bunlar ne kadar insanlık suçu varsa işledi hala işlemeye devam ediyorlar 40 yıl boyunca sinsi sinsi örgütlendiler. Suçsuz insanları kumpas kurup hapse attırdılar merhametsizler Türkiye’nin ve şirketlerin sırlarını sattılar Casusluk yaptılar. Devleti ele geçirmek için her şeyi yaptılar. Kaç masum insanın yuvasını yıktılar kim bilir? Nice esnafı iflas ettirdiler kurdukları kumpaslarla Mallarını ele geçirdiler Paravan holding ler kurdular insanların Mallarına el kondular. Karşı çıkanı da ölüme yolladılar… Vicdandan yoksun, gaddar, zalim merhamet yoksunudur bunlar Her türlü iftirayı atabilecek, her yalanı söyleyebilecek kadar zalimdirler. FETÖ terör örgütü kadar zalim, başka bir çete ne duyduk ne gördük! “FETÖ’ye bağlı Takım elbiseli Ticari teröristler”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.