Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Toplum Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan da Türkiye’nin en önemli sivil toplum kuruluşlarından birisi olan HAK-İŞ’in Koronavirüs konusundaki hassasiyetlerinden dolayı teşekkür ederek, “Ben esasen iş sağlığı profesörüyüm, halk sağlığı içerisinde çalışan sağlığı ile ilgileniyorum. Sizlerle beraber olmaktan, sendikanın bu konuda bu kadar işin içine girmiş olmasından da ziyadesiyle memnunuz. Bunu burada özellikle ifade etmek istiyorum” dedi.
Türkiye’nin Koronavirüsle mücadelesinde dünyaya örnek olduğunu hatırlatan İlhan, “Zor bir süreç yaşıyoruz, sırf biz yaşamıyoruz, dünya yaşıyor. Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurul Üyesi olarak söylemem gerekirse çok iyi bir noktadayız. Ve bunu hep beraber aşacağız. Kimileri insanların gözünün içine baka baka gerçekler dışında farklı şeyler söylüyorlar. Geçen hafta biliyorsunuz bir vaka sayısı tartışması oldu. Vakanın 10 bin ya da bin olması bizim maske takmamız, fiziksel mesafeye uymamız ya da kurallara uymamız konusunda bir engel değil. Bizim bunlara uymamız, bu süreci en erken atlatmamız gerekiyor” dedi.
Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, ilk günden itibaren alınan tedbirler doğrultusunda önemli bir aşamaya geldiklerini ve bundan sonraki süreçte de önlemler sayesinde virüsün yayılma hızının kesileceğine dikkat çekerek, “Türkiye Cumhuriyeti olarak, herkesin günlük işlerine devam etmesi ama bu süreç içerisinde kurallara uymasının uygun olacağı bir yaklaşım sergiledik. Burada sosyal destekleri, iş göremezlik ödeneklerinin çok önemli olduğunu bir kez daha vurgulamak gerekiyor. HAK-İŞ Konfederasyonu’nu buradan bir kez daha kutlamak istiyorum” dedi.
“İşgücüne Çok İhtiyaç Var”
İlhan, Ankara’nın bir memur kenti olduğunu ve virüsün yaz aylarında memleketine giden insanların döndüklerinde vakaları da birlikte getirip enfeksiyonları artırdıklarına dikkat çekti. İlhan, filyasyon ekiplerinin sahada olduklarını ve virüsün yayılmasını önlemek için çalışmalar yürüttüğüne belirterek, “Biz salgının üstesinden filyasyon ile sahada hastalıkların takibi ile gelebiliriz. Tedavide de iyi bir noktadayız. Bunda daha iyi bir noktaya gelmek bizim elimizde. Bizler kurallara uydukça, devlet te gerekli önlemleri alıyor. Biliyorsunuz esnek çalışma, kademeli çalışma ciddi uygulamalar. Önümüzdeki hafta yerli aşının ilk uygulaması başlayacak. Yerli bir aşı olursa, iyi bir üretim kapasitesi var. Virüsün en önemli boyutu da çalışma hayatına olan etkisi. Çünkü çalışma biçimleri, yöntemleri değişiyor. Aslında çok zor bir dönem. Daha açıkçası işgücüne çok ihtiyaç var. Devlet, sendikalar, üniversiteler çalışanlar işbirliği ile umarım üstesinden gelebiliriz. Bu süreci kısa zamanda atlatırız” şeklinde açıklamalarda bulundu.
“Türkiye Kararlı ve Güçlü Bir Duruş Sergiliyor”
HAKİŞ Genel Başkan Yardımcısı Dr. Osman Yıldız, Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan’ın programa katılımından dolayı memnuniyetlerini dile getirerek, “Bugün eğitimin ikinci gününde sizlerle beraberiz. Bugün saygıdeğer dekanımız da aramızda, bizlerle beraber. Ben kendisine Genel Başkanımız Mahmut Arslan’ın hoş geldiniz dileklerini buradan bir kez daha iletmek istiyorum” dedi.
Yıldız, Türkiye’nin salgının ilk gününden itibaren önlemler almaya başladığını ve salgını kontrol altında tutabilmek için bütün bakanlıkların ve kamu kuruluşlarının seferber olduğunu dile getirdi. Yıldız, “Türkiye, Koronavirüse karşı çok güçlü ve kararlı bir duruş sergiliyor. Koronavirüs bütün dünyayı etkisi altına aldı. Türkiye’nin buradaki en önemli farkı bu sorunu kararlılıkla ele almasıdır. O yüzden Türkiye’nin bu konudaki kararlı duruşu, dünya ülkelerinden farklı oluyor. Bu anlamda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, bakanlarımıza, üniversitelerimize, sağlık çalışanlarımıza, hocalarımıza, doktorlarımıza ve sağlık çalışanlarımızın hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyoruz. Gerçekten çok kararlı, iddialı, özverili bir çalışma gerçekleştiriyorlar” diye konuştu.
“İlk Önlemleri Alan Kurumlardanız”
HAK-İŞ Konfederasyonunun, salgınla mücadelede Türkiye’de ilk önlemleri alan kurumlardan birisi olduğunu ve virüsün yayılmasını önleyici her türlü önlemlerin acilen alındığını hatırlatan Yıldız, “HAK-İŞ Konfederasyonu olarak daha ilk günden itibaren aynı kararlı duruşu biz de sergilemeye çalıştık. Hem genel merkezimiz de, hem sendikalarımızda gerekli önlemleri aldık ve bugüne kadar uyguladık. Bu konuda alınması gereken hiçbir önlemden kaçınmadık. Bütün yenilikçi önlemleri almaya ve aldırmaya devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
“Türkiye’de Ekonomi Kapatılamaz”
Bazı kesimlerin pandemi döneminde Türkiye’nin kapanmasını istediklerini hatırlatan Yıldız, HAK-İŞ Konfederasyonu olarak Türkiye’nin kapanması yerine, gerekli bütün önlemleri alarak, üretime ve çalışmaya devam etmesi yönünde irade ortaya koyduklarını belirtti. Yıldız, “Türkiye’nin bu anlamda OHAL’e dönüşmesine karşı çıktığımızı belirtmek istiyoruz. Bu virüs çok tehlikeli, çok öldürücü fakat bu virüse karşı önlem alınabiliyor. Dolayısıyla önlem almak hepimizin elinde. İşyerlerinde geleneksel çalışma yöntemlerimizi değiştirip, önlemler altında yeni ortamlara hazırlanmamız lazım” dedi.
“Sanayideki Üretim Artışı Ümit Verici”
Türkiye’nin pandemi sürecini iyi değerlendirip, gerekli önlemler alındıktan sonra üretime geçmesinin, hem çalışanlar hem de işverenler açısından büyük önem arz ettiğine dikkat çeken Yıldız, yayınlanan sanayi üretimindeki artışın ekonomiye olumlu yönde ivme kazandırdığına dikkat çekti. Yıldız, “HAK-İŞ Konfederasyonu olarak Türkiye’nin üretimi ve hizmetleri artırarak yoluna devam etmesini istiyoruz. Hem işyerlerimiz hem sendikalarımız bu konuda bütün önlemleri alarak çalışıyorlar. Bütün emekçi arkadaşlarımızdan, üyelerimizden hem çalışma hayatımıza, hem işimize, hem de sosyal hayatımıza dikkat etmelerini istiyorum. Olağanüstü bir süreçten geçtiğimiz doğrudur ama biz buna olağanüstü halle cevap vermeyeceğiz. Biz buna sıkı, dikkatli önlemlerle ve yenilenen ilişkilerle karşılık vereceğiz” dedi. Yıldız, HAK-İŞ Konfederasyonunun, Avrupa’da olduğu gibi çalışma hayatının durdurulup OHAL sürecine girmeden, Türkiye’nin bu dönemi atlatması gerektiğine vurgu yaptı. Yıldız, “20 işkolumuzun hepsinde üretimini, istihdamını koruyarak yollarına devam etmesini istiyoruz. Çünkü istihdamı korumanın en önemli yöntemi üretimden geçmektedir” şeklinde konuştu.
HAK-İŞ Kadın Komitesi tarafından hayata geçirilen “Yeterlilik Odaklı Sendikalı Kadın Takım Kaptanları Yetiştirilmesi Projesi İlk Düzey Eğitim Programı”nın ikinci ayağı olan “Sendikalı Kadın Takım Kaptanları Yetiştirme Eğitim Programı” 14 Ekim 2020 tarihinde HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Dr. Osman Yıldız ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Toplum Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan’ın katılımı ile devam etti
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Bağımsızlığının ilanından bu yana Türkiye olarak Bosna Hersek’in her daim yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Bosna Hersek’in toprak bütünlüğü ve egemenliğine yönelik güçlü desteğimizi de kararlılıkla sürdürmekteyiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Denis Becirovic, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’ndeki görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic’i İstanbul’da ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu kaydetti.
Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic ile çok verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özel bir niteliğe sahip Türkiye-Bosna Hersek ilişkilerini ayrıntılı şekilde ele aldık. Balkanlar odağında bölgesel gelişmeler hakkında fikir alışverişinde bulunduk. Gazze’de yaşanan soykırım ve İsrail karşısında Birleşmiş Milletler nezdinde atılacak adımlar üzerinde durduk” dedi.
“HEM BOSNA HERSEK’İN HEM DE BÖLGENİN BARIŞ VE İSTİKRARINA KATKI SAĞLIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bağımsızlığının ilanından bu yana Türkiye olarak Bosna Hersek’in her daim yanında olduklarını ve olmaya devam edeceklerini belirterek, “Bosna Hersek’in toprak bütünlüğü ve egemenliğine yönelik güçlü desteğimizi de kararlılıkla sürdürmekteyiz. Barışı Uygulama Konseyi Yönlendirme Kurulu üyeliğimiz ve EUFOR-Althea Harekatı’ndaki mevcudiyetimizle hem Bosna Hersek’in hem de bölgenin barış ve istikrarına katkı sağlıyoruz” diye konuştu.
Bosna Hersek’te tüm kesimlerin katılımıyla, geniş tabanlı bir toplumsal uzlaşının ve barış içinde bir arada yaşama anlayışının hâkim kılınmasının önemi ve değerinin açık olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçmiş tecrübeler ışığında Bosna Hersek’te yaşanabilecek herhangi bir menfi gelişmenin tüm Balkanlar’ın istikrarına tehdit oluşturacağı gerçeğini unutmamamız gerekiyor. Dost ve kardeş Bosna Hersek’e yaklaşımımızın temelinde tarihi ve kültürel bağlarımızın yanı sıra bu anlayış yatmaktadır” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu çerçevede Bosna Hersek’te 6 Ekim’de düzenlenecek yerel seçimlerin huzur içinde tamamlanarak hayırlara vesile olmasını diledi.
“ASKERÎ VE GÜVENLİK ALANLARINDAKİ İŞ BİRLİĞİ DE GÜNDEMİMİZDE YER ALDI”
Görüşmelerinde, Bosna Hersek ile ikili ilişkilerini derinleştirmek amacıyla atılacak adımlar üzerinde de durduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İkili ticaret hacminin bu senenin sonunda 1 milyar dolara ulaşacağını tahmin ediyoruz. Tabii bu rakamı yeterli bulmuyoruz. Bu minvalde karşılıklı ticareti artırma noktasında yapılabilecekler hakkında fikir teatisinde bulunduk. Saraybosna-Belgrad Otoyolu’nun yapımına ilişkin çalışmaları da bu kapsamda ele aldık. Projenin bir an evvel tamamlanmasına dair temennimi Sayın Başkan ile paylaştım. Enerji ve altyapı başta olmak üzere Bosna Hersek’in kalkınmasına yönelik projelere destek vermeye devam edeceğimizi de bu vesileyle kıymetli kardeşime aktardım.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yılın yedi ayında Bosna Hersek’i ziyaret eden turistler arasında Türk vatandaşlarının, komşu ülkeleri de geride bırakıp ilk sırada yer almasının sevindirici olduğunu vurgulayarak, “Ülkelerimiz arasında kimlikle seyahati mümkün kılacak anlaşmayı yakın zamanda imzalayarak, halklarımız arasındaki beşerî münasebetleri daha da geliştirmeyi hedefliyoruz. Askerî ve güvenlik alanlarındaki iş birliği de gündemimizde yer aldı. Özellikle savunma sanayisine yönelik iş birliğimizi nasıl ve ne denli geliştireceğimizi değerli kardeşimle ele aldık. FETÖ ile ortak mücadele bağlamındaki beklentilerimiz üzerinde durduk” diye konuştu.
“GAZZE’DE YAŞANANLARIN FAİLLERİ ULUSLARARASI HUKUK KARŞISINDA HESAP VERECEK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda, 11 Temmuz 1995 Srebrenitsa Soykırımını Uluslararası Düşünme ve Anma Günü ilan edildiğini, Türkiye’nin alınan bu kararı eş sunucu olarak desteklediğini söyledi.
Bu temelde Türkiye’nin 11 Temmuz’u “Srebrenitsa Soykırımını Düşünme ve Anma Uluslararası Günü” olarak kabul ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bosna Hersek’in ilk Cumhurbaşkanı merhum Aliya İzzetbegoviç’in ‘Unutulan soykırım tekrarlanır’ sözünden ilhamla, soykırımın gelecek nesillere anlatılmasına yönelik gayretlerimizi sürdüreceğiz. 1990’lı yıllarda Bosna Hersek’te dünyanın gözleri önünde gerçekleştirilen katliamın bir benzerini maalesef bugün Gazze’de ve işgal altındaki Filistin topraklarında yaşıyoruz. Srebrenitsa Soykırımı’nın failleri uluslararası mahkemelerde nasıl hüküm giydilerse, Gazze’de yaşananların failleri de uluslararası hukuk karşısında hesap vereceklerdir. 41 bini aşkın Gazzeli kardeşlerimizle birlikte İsrail işgal güçleri tarafından öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi evladımızın da hesabını adalet önünde mutlaka verecektir, hesabını da mutlaka soracağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic’e ziyaretleri için teşekkür ederek, kardeş Bosna Hersek halkına selam gönderdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantının ardından heyeti yolcu ettikten sonra basın mensuplarına kandil simidi ikram ederek, Mevlit kandillerini kutladı.
BOSNA HERSEK DEVLET BAŞKANLIĞI KONSEYİ BAŞKANI BECİROVİC: “TİCARİ İLİŞKİLERİMİZİN DAHA DA ARTACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ”
Gazze’deki soykırım ve orada yaşananları, çocuklara ve kadınlara yapılanlarla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan ile konuştuklarını aktaran Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic, “Gazze (soykırımı) aslında bu dünyanın en büyük ayıbıdır” dedi. Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic, Gazze’de bir an önce sivillerin öldürülmesinin durdurulması ve bir an önce barış ve hak sağlanması gerektiğini vurguladı.
İki dost ülkenin iyi ilişkilerine işaret eden Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic, “İkili ilişkilerin, iktisadi ve turizm, eğitim, sağlık ve diğer alanlarda gelişebileceğini düşünüyorum. Önümüzdeki dönemlerde daha da ilişkilerimizi güçlendireceğimizi düşünüyorum ve Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir kez daha samimiyete bize yardım ettikleri için teşekkür etmek istiyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Bosna Hersek’e verdiği destek için teşekkür eden Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic, “Bildiğiniz gibi Sayın Erdoğan dünya çapında bir lider ve o bizim Bosna Hersek’imizin de büyük bir dostu olarak bilinmekte” dedi.
İki ülkenin güçlü tarihî, kültürel ve ekonomik ilişkilerinin olduğunu belirten Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic, bunun iki ülkeyi daha da güçlü hâle getirdiğini söyledi.
Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic, Türkiye-Bosna Hersek arasındaki ticari ilişkilerin daha da güçlenmesini dileyerek, “İki ülke ticaret hacmi, zamanında 100 milyon avrodan bugün 1 milyar dolara gelmiştir ve önümüzdeki yıllarda bu ticari ilişkilerimizin daha da artacağını düşünüyoruz” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Ukrayna’nın başkenti Kiev’de, bu yıl 4’üncüsü, “çocuk güvenliği” başlığıyla düzenlenen, Lider Eşleri Zirvesi’ne video mesaj gönderdi.
Video mesajında bu seneki zirvenin ana temasının “çocuk güvenliği” olduğuna işaret eden Emine Erdoğan, “Ne acı ki bugün yaşadığımız dünyada, çocukların yaşam hakkını korumak, güvenli ve huzurlu bir ortamda büyümelerini sağlamak küresel bir sınava dönüşmüş durumda. Hâlbuki insanlığın geleceği çocukla filizlenir” dedi.
“Çocuklar bugünkü nüfusumuzun üçte birini, geleceğimizin ise tamamını oluşturur” sözünün bu gerçeği güzel bir şekilde ifade ettiğini belirten Emine Erdoğan, şöyle devam etti: “Bir toplumun ruhunu yansıtan şeyin çocuklara davranışında gizli olduğunu söyleyen Nelson Mandela da bu gerçeği vurgular. Ben bu cümleyi insanlık adına yeniden kurmak istiyorum ve diyorum ki insanlık olarak ruhumuzun yansımasını görmek istiyorsak dünya çocuklarının mevcut durumuna bakmalıyız. Bebeklerin nüfusa bile kaydedilmeden kefene sarılması, çocuk ölümlerinin savaş zayiatı sayılması, bugünkü insanlığın ruhunun ne denli karanlıkta olduğunu ortaya koyuyor.”
“TÜM ÇATIŞMA BÖLGELERİNİN ÇOCUKLARINA İNSAN ONURUNA YAKIŞIR BİR GELECEK BORÇLUYUZ”
Emine Erdoğan, Ukrayna’daki ve Suriye’deki çocukların yaraları sarılamamışken, Gazze’de eşi benzeri görülmemiş bir vahşete tanıklık edildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: “Her 10 dakikada bir çocuğun öldürüldüğü, yaşayan 10 çocuktan 9’unun ise açlık ve susuzluktan ölüm ile karşı karşıya kaldığı bir çatışma bölgesi düşünün. Savaş ortasındaki bir çocuğun ‘çok yoruldum, ölüp dinlenmek istiyorum’ dediği, ölmeyi yaşamaya tercih ettiği bir dünyayı nasıl içimize sindirebiliriz. Ukrayna’nın, Suriye’nin, Gazze’nin ve diğer tüm çatışma bölgelerinin çocuklarına savaşmak veya ölmek haricinde insan onuruna yakışır bir gelecek borçluyuz. Bu bilinçle bir araya gelmiş olan bizler, herkes için adil ve yaşanabilir bir dünya hayaline inanıyoruz.”
Böyle bir yeryüzünü çocuklar aşkına kurmaya yönelik atılan her adımın çok değerli olduğuna dikkati çeken Emine Erdoğan, “Evlatlarımızın, savaşın karanlık gölgesiyle dünyalarından eksilen her rengi yeniden yerine koyma sorumluluğunu yüreğimizde hissediyoruz” dedi.
Bu bakış açısıyla Olena Zelenska’nın özellikle Ukraynalı çocukları korumaya yönelik çalışmalarını kıymetli bulduğunu belirten Emine Erdoğan, “2022 yılında, savaş mağduru Ukraynalı çocukları Türkiye’de misafir etme girişimi de bunlardan bir tanesi. Bugün hâlâ bin 500’e yakın Ukraynalı çocuk ve refakatçisine ülkemizde ev sahipliği yapıyoruz” bilgisini verdi.
“SAVAŞIN ADİL VE KALICI BİR BARIŞLA BİR AN ÖNCE SONA ERMESİNİ YÜREKTEN DİLİYORUM”
Emine Erdoğan, vatanını savunan Ukrayna halkıyla dayanışma içinde olduklarını bir kez daha vurgulayarak, “Savaşın adil ve kalıcı bir barışla bir an önce sona ermesini yürekten diliyorum” dedi.
Çocukları koruma amacıyla düzenlenen zirvenin hayırlara vesile olması temennisinde bulunan Emine Erdoğan, “Dünyanın dört bir yanında yaşanan silahlı çatışmalarda hayatını kaybedenleri rahmetle yâd ediyorum. Başta değerli dostum Sayın Zelenska olmak üzere, tüm katılımcıları saygı, sevgi ve muhabbetle selamlıyorum” ifadelerini kullandı.
LİDER EŞLERİ ZİRVESİ
Zirve, Olena Zelenska tarafından 2021’de insani sorunların çözümüne yardımcı olacak uluslararası bir diyalog platformu oluşturmak ve insanların refahı için ortak projeler uygulamak amacıyla başlatıldı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.