Cumhurbaşkanı Erdoğan, Giresun’da Su Ürünleri Avcılık Sezonu açılışında yaptığı konuşmada, “Akdeniz ve Ege’de korsanlığa, haydutluğa asla eyvallah etmeyiz. Akdeniz’de en uzun kıyı şeridine sahip ülkemizi kimse Antalya sahillerine hapsedemez. Milletimizin ve Kıbrıs Türklerinin denizlerdeki haklarını sonuna kadar savunmakta kararlıyız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Giresun’da 2020-2021 Su Ürünleri Avcılık Sezonu açılışına katılarak, bir konuşma gerçekleştirdi. Etkinliğe katılmadan önce sel felaketi yaşanan yerlerde incelemelerde bulunduklarını ve devletin ilk günden itibaren bölgedeki felaketzedelerin yanında olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan; yaraların sarılması, zararın karşılanması konularında çalışmaların aralıksız sürdüğüne işaret ederek, geçmiş olsun dileklerini yineledi.
AFAD başta olmak üzere devletin tüm kurumlarının felaketin ardından hemen harekete geçtiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilgili bakanların sahadaki çalışmaları koordine etmek, bu zor günlerinde Giresunluların yanında olmak üzere süratle bölgeye intikal ettiklerini dile getirdi.
Tirebolu’da da ailelerle bir araya geldiklerini, dertleriyle hemdert olmak istediklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Felaketin büyüklüğüne rağmen hamdolsun vatandaşımıza ‘devlet nerede’ sorusunu sordurmadık. Temel ihtiyaçların karşılanmasından arama kurtarma çalışmalarına kadar insanımızı asla yalnız bırakmadık. Son Kabine toplantımızda Giresun’daki vergi mükelleflerimizin 30 Kasım 2020 tarihine dek mücbir sebep hâli kapsamına alınmasını kararlaştırdık. Ayrıca diğer bakanlıklarımız Giresunlu kardeşlerimize destek mahiyetinde pek çok çalışma yaptı. Elimizdeki tüm imkânları seferber ederek en kısa sürede felaketin açtığı yaraları saracağız. Bunun yanında bir daha benzer acılar yaşamamak için alınması gereken tedbirleri belirleyecek, birilerini üzme pahasına da olsa gerekeni yapmaktan asla çekinmeyeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir haftadır gecesini gündüzüne katarak fedakârca çalışan tüm arama kurtarma personeline, güvenlik güçlerine ve diğer kamu görevlilerine teşekkür etti.
Ziyaret vesilesiyle 2020-2021 Su Ürünleri Avcılık Sezonu’nun açılışını yapmaktan büyük memnuniyet duyduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm balıkçılara bereketli ve başarılı bir sezon diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu geceden itibaren balıkçılarımız ‘vira bismillah’ diyerek denizlere açılacak, önümüzdeki 7,5 ay boyunca rızıklarını denizde arayacak. Denizde kısmetinizin peşinde geçireceğiniz günler, haftalar, aylar boyunca ağlarınızın hep dolu çıkmasını temenni ediyorum” diye konuştu.
“KARADENİZ’DEKİ DOĞAL GAZ KEŞFİ, ÜLKEMİZİN GERÇEK POTANSİYELİNİ ORTAYA KOYMUŞTUR”
Bu yıl denizlerden müjdeli haberler beklediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karadeniz’de yaptığımız 320 milyar metreküplük doğal gaz keşfi sularının sadece içinin değil altının da bereketli olduğunu göstermiştir. Bu keşif, etrafı enerji kaynaklarıyla çevrili ülkemizin gerçek potansiyelini ortaya koymuştur. Tespit ettiğimiz rezervin çok daha büyük bir kaynağın müjdecisi olduğuna inanıyoruz. Oruç Reis Gemimiz, Doğu Akdeniz’deki sismik araştırma faaliyetlerini kararlılıkla sürdürüyor, inşallah en kısa sürede Akdeniz’den de Karadeniz’deki gibi güzel haberler almayı ümit ediyoruz” şeklinde konuştu.
“Burada bir kez daha şu gerçeğin altını çizmek istiyorum, Türk milleti olarak biz ne hak yeriz ne de hakkımızı yediririz. Akdeniz ve Ege’de korsanlığa, haydutluğa asla eyvallah etmeyiz. Akdeniz’de en uzun kıyı şeridine sahip ülkemizi kimse Antalya sahillerine hapsedemez. Milletimizin ve Kıbrıs Türklerinin denizlerdeki haklarını sonuna kadar savunmakta kararlıyız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu meselede sadece rızkını denizden kazanan balıkçıların değil 83 milyonun tüm fertlerinin yanlarında durduğuna dikkati çekti.
“ÜLKEMİZİN MAVİ VATAN’I 23,2 MİLYON HEKTARLIK BİR BÜYÜKLÜĞE SAHİPTİR”
“Eski sömürgecilerin gazına gelerek Türkiye’ye karşı efelenenlere de yakın tarihlerini yeniden okumalarını tavsiye ediyorum” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin üç tarafı denizlerle çevrili olan, iklim ve coğrafi olarak sayısız imkân bahşedilmiş bir ülke olduğunu anımsattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin Mavi Vatan’ı 23,2 milyon hektarlık bir büyüklüğe sahiptir. Denizlerimizde 550, iç sularımızda 380’e yakın balık türü yaşıyor. Ticari avcılık yapılabilen balık sayımız 100’ün üzerindedir. Su ürünleri sektöründe 18 binden fazla balıkçı gemisi, 2 bin 127 su ürünleri yetiştiricilik tesisi, 255 su ürünleri işleme tesisi faaliyet gösteriyor. Sektör doğrudan veya dolaylı olarak 250 bin vatandaşımıza iş ve istihdam imkânı sağlıyor” dedi.
Ülkede yıllık 600-700 bin ton civarında su ürünleri istihsal edildiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Geçtiğimiz avcılık döneminde üretimimiz önceki seneye göre yüzde 48, yetiştiricilik üretimimiz yüzde 19, toplamda yüzde 33 gibi rekor bir seviyede artış gösterdi. Böylece 2019 senesinde 837 bin ton üretim hacmine ulaştık. Balıkçılık filomuzun Atlas Okyanusu’ndan Hint Okyanusu’na kadar açık sularda avcılık yapabilmeleri için 10 ülkeyle anlaşma imzaladık. Şu an Atlas Okyanusu’nda Moritanya başta olmak üzere birçok yerde 100’e yakın balıkçı gemimiz, 1500’ün üzerinde tayfa ile avcılık yapıyor. Balıkçılarımızın Doğu Akdeniz’de uluslararası sularda 12 ay boyunca avcılık yapmalarını temin ettik. Ülkemizin orkinos kotasını 2010 senesindeki 419 ton seviyesinden 2 bin 305 tona, kılıç balığında 35 ton olan avcılık kotamızı ise 450 tona çıkardık.”
“YASA DIŞI AVCILIK YAPANLARA GÖZ AÇTIRMAYACAĞIZ”
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 12 metre ve üzeri boylardaki bin 650 balıkçı gemisinin avcılık faaliyetlerini uydu aracılığıyla anlık olarak izlediğini de aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeni sezonla birlikte denetimlerde insansız hava araçlarından da yararlanacağız. Böylece yasa dışı avcılık yapanlara göz açtırmayacağız” vurgusu yaptı.
Maliyetleri düşürmek için 2004’ten itibaren balıkçılara ÖTV’si düşük yakıt verildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu uygulama ile balıkçılarımıza toplamda 2 milyar lira, güncel rakamlarla ifade edecek olursak 7 milyar liranın üzerinde bir destek sağladık” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, su ürünleri sektörüne son 18 yılda 2,7 milyar liralık sübvansiyonlu kredi desteği verildiğine işaret ederek, gemisi 12 metreden küçük olan yaklaşık 10 bin kıyı balıkçısının, 2017’de destekleme kapsamına alındığını anımsattı. Kıyı balıkçılarına, bugüne kadar toplam 28 milyon lira, güncel değerle 43 milyon lira ödeme yaptıklarına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, iktidarları döneminde su ürünleri sektörüne verilen destek miktarının 13 milyar lirayı bulduğunu dile getirdi.
“100 ÜLKEYE SU ÜRÜNLERİ İHRAÇ EDİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, su ürünleri ihracat rakamlarının yıldan yıla artış gösterdiğine dikkati çekerek, “Üçte ikisi Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere, şu an 100 ülkeye su ürünleri ihraç ediyoruz. 2023 senesi için belirlediğimiz 1 milyar dolarlık ihracat hedefini hamdolsun planlanandan dört yıl önce yakaladık. Yeni hedefimiz 2 milyar dolardır. Allah’ın yardımı, sizlerin de çabalarıyla bu rakamın üzerine çıkacağımıza inanıyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Geçen yılki sezon açılışında müjdesini verdiği Su Ürünleri Kanunu değişikliğini 1 Ocak 2020 itibarıyla hayata geçirdiklerini hatırlatarak, “Kanun değişikliğinin balıkçılığımız üzerindeki olumlu etkilerini üretimde artış olarak şimdiden görüyoruz. Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten bugüne kadar kaçak av yapan 100’ün üzerinde gemiye el koyduk” ifadelerini kullandı.
Kovid-19 salgını sebebiyle, geçerlilik süresi sona eren ruhsat tezkerelerinin vize ya da yenileme sürelerini uzatarak balıkçıları mağdur etmediklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aynı kapsamda balıkçı barınakları ile iç sularda avcılık hakkı kiralanan alanların kira borçlarını erteliyoruz. Bundan sonra da Cumhurbaşkanlığı olarak bakanlarımızla, ilgili tüm kurumlarımızla birlikte üzerimize düşenleri yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
“KAÇAK VE BİLİNÇSİZ AVCILIK, GELECEK NESİLLERİN HAKKINI GASP ETMEKTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, balıkçılara, çok önem verdiği birkaç hususu hatırlatmak istediğini belirterek, şöyle devam etti: “İnsanoğlu olarak bizler bu dünyanın sahibi değil, emanetçisiyiz. Denizlerimiz, göllerimiz, ormanlarımız ve yeryüzünde bulunan her şey ömrümüz süresince istifade edilmek üzere bize verilmiş emanetlerdir. Rızkımızı kazanırken sadece günü kurtarmanın değil, aynı zamanda yarına daha güzel, daha müreffeh bir ülke bırakmanın peşinde olacağız. Ağımızı denize atarken, o denizde evlatlarımızın ve gelecek kuşakların hakkı olduğunu asla unutmayacağız. Kaçak ve bilinçsiz avcılık, gelecek nesillerin hakkını gasp etmektir. Bilhassa yasa dışı trol avcılığı, denizlerimizi tahrip eden, canlı hayatını yok eden en büyük yanlışlardan biridir. Denizlerimizi ve içindeki canlıları koruma sorumluluğunun herkesten önce rızkını denizden kazanan balıkçılarımızın görevi olduğuna inanıyorum. Hiçbir kanun, hiçbir polisiye tedbir, sizlerin vicdanı ve kendi aranızda kuracağınız otokontrol sistemi kadar etkili olamaz. Sizlerden kaçak, kuralsız bir şekilde avlanarak denizlerimizi tahrip edenlere rıza göstermemenizi rica ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindekiler, daha sonra Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından üretilen kalkan ve mersin balıklarını denize bıraktı. Eyüpoğlu Ahmet Reis Teknesi’ne de binen Cumhurbaşkanı Erdoğan, balıkçılarla telsiz görüşmesi yaparak, başarılı bir av sezonu dileğini yineledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesinin (AYM) 62. kuruluş yıl dönümü ve Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Prof. Dr. Ömer Çınar’ın yemin töreni vesilesiyle düzenlenen programa katıldı.
Anayasa Mahkemesi Yüce Divan Salonu’nda gerçekleştirilen törene gelişinde Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra törenin düzenlendiği salona geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Çınar’ın üyelik yeminini ve kisvesinin giydirilmesi töreni ile Anayasa Mahkemesi Başkanı Özkaya’nın konuşmasını takip etti.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “2021-2027 yıllarını kapsayan Ufuk Avrupa Programı’nda, 2021 yılından bu yana 1107 Türk yürütücünün dahil olduğu 486 proje aracılığıyla 243 milyon avro hibe desteğini Türkiye’ye kazandırdık.” dedi.
Bakan Kacır ve Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun Yenilik, Araştırma, Kültür, Eğitim ve Gençlikten Sorumlu Üyesi Iliana Ivanova, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde basına kapalı düzenlenen Türkiye-Avrupa Birliği, Bilim, Araştırma, Teknoloji ve Yenilik Yüksek Düzeyli Diyalog 2. Toplantısı’na katıldı. Toplantının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Kacır, Yüksek Düzeyli Diyalog Toplantısı’nın, ikili ilişkileri daha odaklı bir şekilde, en üst mercilerden ele almayı amaçlayan bir mekanizma olduğuna işaret ederek, toplantı çerçevesinde AB ile ikili ilişkileri en üst seviyede ele alarak önemli ve kapsamlı bir gündem etrafında verimli görüşmeler gerçekleştirdiklerini söyledi.
BİLİM VE TEKNOLOJİ POLİTİKALARI
Kacır, bilim ve teknoloji politikaları, sanayinin yeşil ve dijital dönüşümü, Türkiye’nin AB fonlarından daha etkin yararlanması, bilim ve AR-GE ile ilgili AB yapılarına katılımının artmasının da aralarında yer aldığı konularda önemli istişarelerde bulunduklarını belirterek, “Ülkemizin Avrupa Araştırma Alanı’na entegrasyonunu artırabilmek amacıyla önerilerimizi ve iyi uygulama örneklerimizi karşılıklı olarak paylaştık. Bilim, teknoloji ve inovasyon politikalarımızdaki önceliklerimizi ortaya koyduk. Yeşil ve dijital dönüşüm alanında son dönemde kaydettiğimiz ilerlemeleri paylaştık. İkiz dönüşümde ortak hedeflerimizin gerçekleştirilmesi için ‘Ufuk Avrupa’ ve ‘Dijital Avrupa’ başta olmak üzere ‘Birlik’ programları ile ‘Katılım Öncesi Yardım Aracı’ arasındaki sinerjinin artırılması gerekliliğini ele aldık. Son olarak inovasyon eko-sistemlerimizin entegrasyonunu sağlamak amacıyla teknoloji transferi ve girişimcilik alanında iş birliği fırsatlarını değerlendirdik.” ifadelerini kullandı.
243 MİLYON AVRO HİBE DESTEĞİ
Araştırma ve inovasyon alanında, Avrupalı ortaklarımızla somut iş birliğinin örnekleri arasında dünyanın en büyük sivil AR-GE programı Ufuk Avrupa’da ülkemizin başarı grafiğinin yer aldığını belirten Kacır, “2021-2027 yıllarını kapsayan Ufuk Avrupa Programı’nda, 2021 yılından bu yana 1107 Türk yürütücünün dahil olduğu 486 proje aracılığıyla 243 milyon avro hibe desteğini Türkiye’ye kazandırdık. Buna ilave olarak, çok ortaklı projelerde koordinatör olarak yer alan kuruluş sayısını da 40’a yükselttik. 700 milyon avroyu aşan fon büyüklüğüyle yeşil ve dijital dönüşüm başta olmak üzere, AR-GE, teknoloji transferi ve ticarileştirme projelerini destekleyen Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA), AB-Türkiye arasındaki bilim, teknoloji ve inovasyon iş birliğini kuvvetlendirmede kilit rol üstlenmekte.” diye konuştu.
DİJİTAL VE YEŞİL DÖNÜŞÜM
Geçen yıl Türkiye’nin Dijital Avrupa programına katıldığını belirten Kacır, “AB’nin dijitalleşme ve inovasyon alanında inşa ettiği altyapılardan yararlanılmasına imkan tanıyacak, ülkedeki KOBİ’lerin dijital ve yeşil dönüşümüne katkı sunacak, beşeri sermayenin yeni dijital beceriler kazanmasını sağlayacak programda da Türkiye’nin aktif olarak yer alması için çalışmaları sürdürdüklerini anlattı.
YOL HARİTAMIZI HAZIRLADIK
“AB ile ihracatımızın yüzde 12,7’sine karşılık gelen, alüminyum, çelik, gübre ve çimento sektörlerinin sera gazı salımının azaltılması için Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasının desteği ve ilgili paydaşlarımızla birlikte yol haritalarımızı hazırladık.” diyen Kacır, “TÜBİTAK tarafından tasarlanan ‘Sektörel Yeşil Büyüme Teknoloji Yol Haritaları’ ile ekonomimiz için hayati öneme sahip, birçok sektöre temel girdi sağlayan ve karbon emisyonu açısından öne çıkan demir-çelik, alüminyum, çimento, gübre, plastik ve kimya sektörlerindeki sanayi kuruluşlarımızın teknolojik ihtiyaçlarını tespit ettik.” şeklinde konuştu.
FİNANSMAN ALTYAPISI
Bakan Kacır, diğer yandan yeşil dönüşümü başarı ile gerçekleştirmelerine imkan sağlayacak finansman altyapısını da oluşturduklarını vurgulayarak, “Dünya Bankasıyla işbirliği içerisinde hayata geçirdiğimiz ‘Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri Projesi’ ve ‘Türkiye Yeşil Sanayi Projesi’yle sanayimizin yeşil dönüşüm odaklı gerçekleştireceği yatırımlar ve teknoloji geliştirme çalışmaları için 750 milyon dolarlık bir finansmanı harekete geçirdik.” diye konuştu.
GÜMRÜK BİRLİĞİ
Bakan Kacır, “Gümrük Birliğinin mevcutta yaşanan sıkıntılar ve küresel ticarette yaşanan gelişmeler dikkate alınarak revizyonu, Türkiye ile AB arasında karşılıklı ticaretin ortak fayda temelinde daha ileriye taşınması için bir tercihten öte zorunluluk halini almıştır. Bu kapsamda Avrupalı ortaklarımızla karşılıklı somut girişimlerimiz ve çalışmalarımız devam edecektir. Türkiye’nin AB ile sürdürülebilir, güçlü, tam üyelik hedefiyle uyum içinde olan, bilimsel ve teknolojik iş birliğine dayalı taahhüdü, karşılıklı ilerleme ve ortak refah elde etmeye yönelik gösterdiği özverinin bir kanıtıdır.” şeklinde konuştu.
TÜRK ARAŞTIRMACILARA DESTEK
AB Komisyonu’nun Yenilik, Araştırma, Kültür, Eğitim ve Gençlikten Sorumlu Üyesi Iliana Ivanova da bugün özellikle yeşil dönüşümün desteklenmesinde eğitim, araştırma ve inovasyonun oynadığı önemli rolün altını çizmek üzere buluştuklarını dile getiren Ivanova, AB ile Türkiye arasında bilim araştırma, teknoloji ve inovasyon alanındaki işbirliklerine değindi. Ivanova, “Geçtiğimiz 20 yılda Türkiye’den araştırmacılar, bilim insanları ve inovasyoncular programlarımızdan 743 milyon avro kazandı. Türkiye’de bir Avrupa İnovasyon Konseyi ve Teknoloji Topluluğu Merkezi kuracağız.” dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Bilim ve teknolojiye olan güçlü tutkumuz ve genç ve dinamik iş gücümüzle Türkiye, uzay teknolojilerinde önemli ilerlemeler kaydetmeye kararlıdır.” dedi.
Türkiye Uzay Ajansının (TUA) ev sahipliğinde düzenlenen Space Technology Conference (STC) 2024 Orta Avrasya Uzay Teknolojileri Konferansı Ankara JW Marriott Otel’de başladı. Bakan Kacır, açılış için gönderdiği video mesajda, etkinlik kapsamında uzay sektörünün büyüyüp geliştiği bir dönemde dünyanın dört bir yanındaki uzay topluluklarını bir araya getirmenin önemine işaret etti. Kacır, uzayın daha erişilebilir hale geldikçe ve uzay yarışına yeni katılımcılar dahil oldukça, küresel uzay sektörünün hızlı bir ilerleme kaydettiğini, bu büyümenin evreni kavrayış açısından önemli bir gelişmeye yol açtığını anlattı.
TÜRKİYE FIRSATLARDAN YARARLANMAYA HAZIR Bakan Kacır, uzay sektörünün artık her yerde insanların günlük yaşamlarını etkilediğini ve küresel ekonominin tüm sektörlerinde değer yaratma kapasitesine sahip olduğunu belirterek, “Uzay ekonomisinin 2035’e kadar 1,8 trilyon dolar büyüklüğünde bir pazara ulaşması ve önümüzdeki 12 yıl boyunca küresel ekonominin 2 katı büyüyeceği öngörülüyor. Türkiye, son 22 yılda geliştirdiği sağlam altyapı sayesinde uzayın sunduğu sınırsız fırsatlardan yararlanmaya fazlasıyla hazır. Uzaya dair yeteneklerimiz artık kendi uydularımızı geliştirmemize, test etmemize ve üretmemize olanak sağlıyor.” dedi.
BİLSAT, RASAT, GÖKTÜRK ve İMECE uydularıyla görüntüleme uydularının üretiminde önemli kabiliyetler kazandıklarının altını çizerek, yakında ilk milli haberleşme uydusu TÜRKSAT 6A’yı fırlatarak, bu alanda yetkin 11 ülkeden biri olacaklarını belirten Kacır, “Uzaydaki varlığımızı sürdürmeyi ve onu barış içinde tüm insanlığın yararına kullanmayı hedefliyoruz. Kaynaklarımızı, yeteneklerimizi, insan sermayemizi ve altyapımızı istikrarlı bir şekilde geliştiriyoruz. Türkiye Milli Uzay Programı, keşif ve inovasyonun sınırlarını zorlama kararlılığımızı örnekleyen 10 yıllık cesur girişimleri, stratejileri ve hedefleri özetleyen vizyoner bir yol haritası belirliyor. Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde Milli Uzay Programı’mızın kilometre taşlarından biri de insanlı ilk uzay bilim misyonumuz oldu. Küresel uzay yarışında önemli bir oyuncu olarak ortaya çıktığımızı ve keşif, yenilik ve ilerlemeye olan sarsılmaz bağlılığımızı göstererek, bu tarihi görevi başarıyla tamamladık.” ifadesini kullandı.
“YERLİ VE MİLLİ HİBRİT ROKETLE AYA ULAŞACAĞIZ” Kacır, Türk Astronot ve Bilim Misyonu’nun, uzayda yeni yetenekler arayışlarında büyük önem taşıdığını belirterek şöyle devam etti: “Uluslararası Uzay İstasyonu’nda daha fazla bilimsel araştırma yapılması, uzay teknolojilerinde AR-GE ve üretim kapasitelerinin güçlendirilmesi için programlar başlatacağız. Yeni nesil uydu geliştirmede küresel bir oyuncu olmayı, bölgesel konumlandırma ve zamanlama sistemimizi geliştirmeyi ve uzay limanı kurarak uzaya erişimi güvence altına almayı hedefliyoruz. Yerli ve milli özgün hibrit roketle aya ulaşacağız.”
“UZAY TEKNOLOJİSİNDE İLERME KAYDETMEYE KARARLIYIZ” Kacır, her yaştan ve kesimden binlerce kişinin katılımıyla düzenlenen Gökyüzü Gözlem Şenlikleri’nin de uzay ile toplumu buluşturduğunu vurgulayarak, “Uzay bilimi ve teknolojisinde insan kaynağımızı güçlendirmeye yönelik adımlar atmaya devam edeceğiz. Bilim ve teknolojiye olan güçlü tutkumuz ve genç ve dinamik iş gücümüzle Türkiye, uzay teknolojilerinde önemli ilerlemeler kaydetmeye kararlıdır.” dedi.
TÜM KATILIMCILARI 2026 ULUSLARARASI UZAY KONGRESİ’NE DAVET ETTİ Milli Uzay Programı’nın başarısında uluslararası işbirliğinin kritik rolünün bilinciyle, uzay çalışmalarında Türk devletleri arasında işbirliği ve dayanışmayı artırmaya odaklandıklarını belirten Kacır, bu yıl Türk Devletleri Teşkilatı Bilim, Teknoloji, Yenilik ve Sanayi Bakanları Açılış Toplantısı’na İstanbul’da ev sahipliği yapmaktan onur duyduğunu söyledi. Kacır, bu tarihi buluşmanın sonuçlarının, ülkeler arasında bilim ve teknoloji alanında işbirliğinin geliştirilmesinde son derece faydalı olacağına inandığını belirterek, “Ortak hedeflerimizin birleşik ve stratejik ilerlemesini daha da sağlamak için Uzay Ajansı toplantısının tutanaklarını Bilim, Teknoloji, Sanayi ve Yenilik Bakanları Toplantısı tarafından sağlanan işbirlikçi çerçeveye entegre etmenin önemini kabul ediyoruz. Uluslararası işbirliğini destekleyen, birlikte iddialı projelere imza atma yeteneğimizi artıran girişimler geliştirmeye ve uygulamaya devam edeceğiz. Bu önemli etkinliğe ev sahipliği yapmak, kaynakları bu amaç için harekete geçirme kararlılığımızın bir kanıtıdır. Ayrıca, her birinizi Antalya’daki 2026 Uluslararası Uzay Kongresi’ne katılmaya içtenlikle davet ediyorum. Bu, uluslararası işbirliğini geliştirmek ve Türkiye’nin uzay teknolojisindeki ilerlemelerini küresel sahnede sergilemek için paha biçilmez bir fırsat olacak.” diye konuştu.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.