Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜBİTAK Mükemmeliyet Merkezleri Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Birileri fildişi kulelerde ahkâm keserken, milletimize karamsarlık yayarken, biz büyük ve güçlü Türkiye hedefimize doğru kararlılıkla yürüyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜBİTAK Mükemmeliyet Merkezleri Açılış Töreni’ne katıldı.
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, koronavirüs salgını ve terör örgütleriyle mücadele sürerken Türkiye’yi kalkındırmaya ve büyütmeye devam ettiklerini söyledi.
“BİZDEN YARDIM TALEP EDEN DOST VE KARDEŞ ÜLKELERİN İMDADINA KOŞTUK”
Hepsi birbirinden önemli açılışları gerçekleştirdiklerini, sağlıkta ve sağlık turizminde Türkiye’yi öne taşıyacak yatırımları hizmete aldıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerjide, tarımda, ulaşımda pek çok yatırımın devreye alındığını anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm dünyanın ihtiyacı olan yoğun bakım solunum cihazını rekor sürede ve dünya standartlarında üretildiğini dile getirerek şöyle devam etti: “Sadece vatandaşlarımıza ulaşmakla kalmadık, bizden yardım talep eden dost ve kardeş ülkelerin de imdadına koştuk. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.’ ilkesiyle durmadan, zorluklar karşısında pes etmeden milletimize hizmet etmeyi sürdürüyoruz. Birileri fildişi kulelerde ahkâm keserken, milletimize karamsarlık yayarken, biz büyük ve güçlü Türkiye hedefimize doğru kararlılıkla yürüyoruz.”
“GEBZE VE ANKARA’DA YEDİ FARKLI ALTYAPIYI TEKNOLOJİ EKOSİSTEMİNE KAZANDIRACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu süreçte yenilikçi projelere imza atan özel sektörümüz, üniversitelerimiz, TÜBİTAK gibi stratejik kuruluşlarımız gerçekten kritik roller üstleniyor. Ülkemizin teknolojik altyapısı ve kabiliyetleri TÜBİTAK’ın araştırma merkezleri ve enstitülerinin katkılarıyla her geçen gün daha da güçleniyor. Bugün yapacağımız açılışlarla inşallah buna yenilerini eklemek suretiyle Gebze ve Ankara’da yedi farklı altyapıyı teknoloji ekosistemine kazandıracağız” diye ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ulusal Enerjetik Malzemeler Laboratuvarı’nın askerî mühimmatlarda kullanılan ve yurt dışından temininde problem yaşanan malzemelerin Türkiye’de üretilmesine katkı yapacağını bildirdi.
Yüksek Sıcaklık Malzemeleri Mükemmeliyet Merkezi’nde süper alaşım malzemelerinin üretimi, tamiri ve bakımının gerçekleştirileceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biyomalzeme, Biyomekanik, Biyoelektronik 3B Mükemmeliyet Merkezi’nde yurt dışında yapılan testleri tek bir elden yürütecek ve biyoteknoloji temelli malzeme ve sistemler geliştireceğiz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Motor Mükemmeliyet Merkezi’nde demiryolu, denizcilik, jeneratör ve özel amaçlı kullanıma uygun motorların yurt içinde test edilebileceğini, bu sayede hem firmaların yurt dışındaki laboratuvarlara para vermekten kurtulacağını hem de büyük bütçeli motor geliştirme projelerinin ülkede yapılacağını aktardı.
Özellikle Fotovoltaik Performans ve Güvenlik Test Merkezi’nde güneş enerjisi uygulamalarında kullanılan cihazların kalibrasyonları ve test ölçümlerinin gerçekleştirileceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece yerli üreticilere zaman ve maliyet avantajı sağlayacaklarını belirtti.
TÜBİTAK SAGE Çevresel Test Merkezi sayesinde silah sistem projeleri başta olmak üzere tüm çevre şart testlerinin, uluslararası standartlarda Türkiye’de icra edileceğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yine SAGE bünyesinde kurdukları yeni araştırma geliştirme hizmet binasıyla millî mühimmatların tasarımı, yazılımı ve simülasyonu alanlarında stratejik çalışmaların yürütüleceğini söyledi.
Bu laboratuvarlar sayesinde Türkiye’nin 57 yıllık çınarı olan TÜBİTAK’ı daha bütüncül ve tamamlayıcı bir fonksiyona kavuşturacaklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Bu vesileyle bilimsel araştırmalara ilgi duyan yetenekli evlatlarımıza bir müjde vermek istiyorum. Türkiye’nin adını bilim olimpiyatlarında daha yükseğe taşıyacak TÜBİTAK Fen Lisemiz inşallah 2021-2022 eğitim-öğretim yılından itibaren öğrenci almaya başlayacak. Gerek hizmete açtığımız laboratuvarlarımızın gerekse lisemizin şimdiden hayırlı olmasını diliyorum. Bu eserlerin ülkemize ve Gebze’mize kazandırılmasında emeği geçen başta Bakanlığımız olmak üzere herkesi gönülden tebrik ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, güçlü ve rekabetçi büyümeye giden yolun üretimden, daha doğrusu katma değerli üretimden geçtiğini herkesin çok iyi bildiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Sanayide dışa bağımlılık, millî güvenlik açısından en az siyasi bağımlılık kadar vahim bir durumdur. Türkiye, uzun yıllar bunun acısını yaşamış bir ülkedir. Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan terörle mücadelemize kadar pek çok alanda tehditlere, baskılara, gizli, açık yaptırımlara maruz kaldık. Bir dönem Ege’de, Akdeniz’de meşru hakkımız olan meselelerde bile yeterince inisiyatif alamadık. Üretimde, ihracatta güçsüzlüğün bedelini maalesef diplomaside, savunmada, terörle mücadelede ödedik.”
“2002 yılında ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimizde Türkiye ekonomisinin ihracat hacmi sadece 36 milyar dolardı” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu ihracatı sürükleyen hepi topu üç, beş sektör varken, sanayi altyapısı da son derece zayıftı. Özel sektörü yeniliğe ve Ar-Ge’ye yönlendiren neredeyse hiçbir mekanizma yoktu. Teslim aldığımız bu ekonomide, üretim ve Ar-Ge altyapıları başta olmak üzere kalkınmayı hızlandıracak özellikle bu yatırımları tek tek hayata geçirdik. Türkiye’nin gururu olan devasa üretim tesislerini, eserleri, yolları, köprüleri, hastaneleri, havalimanlarını insanımızın hizmetine sunduk. Sadece yollar, köprüler, viyadükler, tüneller, havalimanları, sağlık kuruluşları inşa etmedik. Aynı zamanda ülkemiz gelişen teknolojilerin pazarı değil, tasarlayıcısı, üreticisi de olsun istedik. Günü kurtarmaya değil, geleceğe mührümüzü vurmaya odaklandık. Yıllarca örselenmiş hayati projeleri, iç ve dış rant odaklarınca sabote edilmiş ülkemize yeniden özgüven kazandırdık” ifadelerini kullandı.
“GEBZE’Yİ SADECE BÖLGESİNİN DEĞİL TÜM TÜRKİYE’NİN ÇEKİM MERKEZİ HÂLİNE GETİRDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, büyük ve güçlü Türkiye hedefine ulaşma yolunda son 18 yılda sıfırdan bir Ar-ge ve girişimcilik ekosistemi inşa ettiklerini anlatarak, “Ülkemizin yarınlarına yön verecek en büyük teknoloji üssü olan Bilişim Vadisi’ni işte buraya Gebze’ye kurduk. Türkiye’nin otomobilini yine buradan dünyaya tanıttık. Gebze’yi sadece bölgesinin değil tüm Türkiye’nin çekim merkezi hâline getirdik. Bilişim Vadimize özellikle yönelik ilgi, özellikle de otomobil sektöründe hamdolsun günden güne artıyor” dedi.
Teknoparklarda üretilen teknoloji ürünlerinin ihracatının 4,8 milyar dolara yükseldiğini, 2003-2020 arasında yeni ya da ilave yatırımlar için 70 bin 415 yatırım teşvik belgesi düzenlendiğini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu dönemde İŞKUR aracılığıyla 9 milyon 21 bin vatandaşa istihdam imkânı sunulduğunu kaydetti.
“Herkesin ufku denizi kadardır derler. Biz kısa vadeli başarıların değil asırlık hedeflerin peşinde koşuyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devem etti: “Türkiye’yi 21. yüzyılın lider ülkelerinden biri yapmanın hayalini kuruyoruz. Kat ettiğimiz aşamalar elbette önemlidir, değerlidir. Ancak yaptıklarımız hayallerimizin sadece küçük bir parçasıdır, daha gidecek çok yolumuz, yazacak yeni başarı hikâyelerimiz var. Kanal İstanbul gibi daha gerçeğe dönüştürecek muhteşem projelerimiz var. Cumhuriyetimizin 100. yılını 2023 hedeflerimizle taçlandırmak gibi ideallerimiz var. 2053 ve 2071 gibi çağı aşan vizyonlarımız var. Son 18 yılda yaptıklarımız gibi inşallah bu hedefleri, hayalleri, vizyonları da yine birlikte gerçeğe dönüştüreceğiz, hiç şüpheniz olmasın. Başarı hikâyelerimizi ülkemizin sıkıntıya girmesini bekleyen muhterislerle değil yine sizlerle, gayretli bilim adamlarımızla, araştırmacılarımızla, mühendislerimizle, cesur sanayicilerimizle, gençlerimizle, emekçilerimizle, Türkiye’nin potansiyeline inanan yatırımcılarımızla birlikte yazacağız.”
“KOVİD-19’A KARŞI AŞI VE İLAÇ GELİŞTİRME PROJELERİMİZDE ÖNEMLİ MESAFE KATEDİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tören alanına gelirken Hidromek Firması’nın bir ekskavatörünü kullandığını ifade ederek, “Elektrikle, elektrik enerjisiyle işleyen böyle bir gerçekten ekskavatörün ülkemizin bir iftihar vesilesi olması bizi gururlandırmıştır. Bu aynı zamanda çevrecidir, böyle bir güzel özelliği de var. Yani kirleten değil tam aksine çevreci bir ekskavatör olarak bizim iftihar vesilemizdir, kutluyorum” diye konuştu.
Dünyanın ilk elektrikli ve lastik tekerlekli, sıfır emisyonlu yedi tonluk şehir ekskavatörünün Türkiye’de üretildiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özel sektör, üniversite ve devlet iş birliği ile Kovid-19’a karşı aşı ve ilaç geliştirme projelerimizde de önemli mesafe katediyoruz. Dünya Sağlık Örgütü’nün listesinde yerli aşı geliştiren ülkeler arasında Amerika ve Çin’in ardından üçüncü sırada yer alıyoruz. TÜBİTAK öncülüğünde oluşturulan Kovid-19 Türkiye platformu sekiz farklı aşı ve 10 farklı ilaç projesi yürütüyor” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hamdolsun aşı çalışmalarımızda iki aşı adayımız hayvan deneyini başarılı bir şekilde tamamladı. Hatta bunlardan birisi Etik Kurul onayını da alarak insanlar üzerinde klinik çalışma safhasına geldi. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumumuzun onayının ardından inşallah bu çalışmaları süratle başlatacağız. Tabii aşının yanı sıra ilaç geliştirme faaliyetlerimiz de tüm hızıyla devam ediyor. Hekimlerimiz tarafından yoğun biçimde kullanılan favipiravir etkin maddesini baştan sona sekiz basamağı içerecek şekilde sentezledik, ruhsatlı ve ticari bir ürüne dönüştürdük” şeklinde konuştu.
“MİLLÎ TEKNOLOJİ HAMLEMİZİ YENİ YATIRIMLAR, YENİ PROJELERLE MUHAKKAK DEVAM ETTİRECEĞİZ”
TÜBİTAK Gebze Yerleşkesinde uçtan uca aşı ve ilaç geliştirilmesine imkân veren büyük deney hayvanları laboratuvarı da dâhil olmak üzere ileri seviye bir merkez kurulacağını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Millî teknoloji hamlemizi yeni yatırımlar, yeni projelerle muhakkak devam ettireceğiz” vurgusunda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından, beraberindekilerle TÜBİTAK Mükemmeliyet Merkezleri’nin açılış kurdelesini kesti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törene gelişinde Hidromek HICON 7W elektrikli yerli ekskavatörü hakkında bilgi aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekskavatörü kullanarak toprak attı ve konuşma yapacağı alana araçla geçti.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, 2024’ün 9 ayında ihracatın geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 3,2 artışla 193 milyar dolara ulaştığını belirterek, “Böylece ilk 9 ayda mal ihracatında net 5,9 milyar dolar artış sağlandı.” dedi.
Bakan Bolat, Ticaret Bakanlığı Konferans Salonu’nda, eylül ayı dış ticaret rakamlarını açıkladı.
Orta Vadeli Program’ın en önemli omurgalarından birinin dış ticarette sürdürülebilir bir dengeyi sağlamak, dış ticaret ve cari açığı düşürmek olduğunu dile getiren Bolat, bu çabalarla büyümede ihracatın payını artırarak enflasyonla mücadele programına katkı vermenin amaçlandığına dikkati çekti.
Bolat, Türkiye ekonomisinin geçen yıl yüzde 5,1 büyüdüğünü anımsatarak, bu eğilimin 2024’te de devam ettiğini söyledi.
Bu yılın ilk çeyreğinde ülkenin yüzde 5,3 büyüdüğünü kaydeden Bolat, “Bu büyümenin 2,5 puan katkısı net ihracattan gelmektedir. İkinci çeyrekte yüzde 2,5 büyüdük. Onun da 1,3 puanı net ihracatın katkısından gelmektedir. Bu sağlıklı ve istikrarlı bir büyümenin formülüdür.” diye konuştu.
“Son 14 ayında içinde 9 ay, aylık ihracat rekorları kırdık”
Bolat, eylül ayında dış ticarette dengelenmenin devam ettiğini, 2024 Ocak-Eylül verilerinin de olumlu ilerleyişi gösterdiğini ifade ederek, şu bilgileri paylaştı:
“Eylül ayında ihracatımız 22 milyar 7 milyon dolar oldu. Bu rakam geçen yılın rakamına göre yüzde 1,8’lik küçük bir azalışı ifade etmekle beraber, bunun en önemli sebebi takvim etkisi olmaktadır. Altın ihracatında yüzde 66’lık bir gerilememiz söz konusu. Altın ve enerjiyi çıkardığımızda ihracatımızdaki artış eylülde yüzde 3,3, 20,8 milyar dolara ulaşmış oldu. Son 14 ayında içinde 9 ay, aylık ihracat rekorları kırdık.”
Bolat, ithalatta da eylül ayında azalma trendini görmekten memnuniyet duyduklarının altını çizerek, şöyle devam etti:
“İhracattaki 1,8’lik küçük artışın yanında ithalatımızda da eylül ayında yüzde 1,4’lük bir azalış söz konusu oldu. Yani her kesimde de yaklaşık 400 milyon dolar civarında bir azalış söz konusu oldu. Çeyreklik trend burada çok önemli. 2024 yılı 3’üncü çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre ihracatta yüzde 4,4’lük artışımız var, bu 3 milyar dolarlık artışa tekabül ediyor. İthalatta da söz konusu dönemde yaklaşık 6 milyar dolarlık azalma söz konusu. Bu da yüzde 6,8’lik bir azalışa tekabül ediyor.”
“Eylülde dış ticaret açığı 5,1 milyar dolar olarak gerçekleşti”
Bakan Bolat, eylülde, dış ticaret açığının 5,1 milyar dolar olarak gerçekleştiğini belirterek, “Geçen yılın aynı döneminde de 5 milyar 95 milyon dolar dış ticaret açığı kaydedilmişti. Her 2 yılı kıyasladığımızda dış ticaret açığımızda çok sınırlı bir artış gerçekleşmiş.” dedi.
Dış ticaret açığının son 14 ayın 11’inde azaldığına dikkati çeken Bolat, açığın üçüncü çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre 17,4 milyar dolara gerilediğini, ihracatın ithalatı karşılama oranının ise 8,5 yüzde puan artışla yüzde 79,2 seviyesine yükseldiğini bildirdi.
Bolat, eylül ayında ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 81,1 olarak kaydedildiğini anlatarak, şu değerlendirmede bulundu:
“2024’ün 9 ayında ihracat, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 3,2 artışla 193 milyar dolar oldu. Böylece ilk 9 ayda mal ihracatında net 5,9 milyar dolar artış sağlandı. Bu dönemde ithalatta ise yaklaşık yüzde 8’lik azalışla 252,9 milyar dolara geriledi. Böylece ithalatımızda da net 21,6 milyar dolarlık azalış var.”
“Dış ticaret açığı 9 ayda yüzde 31,5 azaldı”
Dış ticaret açığındaki gelişmelere de değinen Bolat, “Dış ticaret açığı yılın 9 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 31,5 azalışla 87,7 milyar dolardan 60,1 milyar dolara geriledi.” ifadesini kullandı. Bolat, böylece 9 ayda dış ticaret açığının 27,6 milyar dolar azaldığını söyledi.
Bolat, 9 ayda hem enflasyon hem de dış ticaret açığında yaşanan düşüşün Türkiye’deki makroekonomik istikrar sürecine büyük katkılar yaptığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“2024’ün eylülünde yıllıklandırılmış ihracatımız yüzde 3,4 artış ile 261,6 milyar dolara ulaşmıştır. Mal ihracatında son 1 yılda 8,6 milyar dolar net artış sağlandı. İthalat düşüşündeki ana eğilim, bu yıl da devam etti. Yıllıklandırılmış ithalatımız geçen yıl 367 milyar dolar iken bu yıl 340,3 milyar dolara geriledi.” Geçen ay yıllıklandırılmış dış ticaret açığının 78,7 milyar dolara gerilediğine işaret eden Bolat, yıl sonunda bu açığın daha da düşeceğini söyledi.
Bolat, ihracatın ithalatı karşılama oranının da eylülde yüzde 76,8 olduğunu aktardı.
Hizmet ihracatının geçen yılı sonunda 106 milyar dolar olduğunu belirten Bolat, Bakanlık olarak 9 ayda hizmetler ihracatını 84 milyar dolar olarak hesapladıklarını söyledi.
Bolat, cari işlemler açığının temmuz itibarıyla 19,1 milyar dolara gerilediğine işaret ederek, “Cari açıkta yıl sonu Orta Vadeli Program tahmini 34,5 milyar dolar. Kesin olarak 20 milyar doların altında cari işlemler açığıyla yılı kapatacağız.” diye konuştu.
Sektörel bazda ihracat rakamları hakkında da bilgi veren Bolat, 9 ayda ihracatın otomotiv sektöründe yüzde 6,7, kimya sektöründe yüzde 5,7, çelik sektöründe yüzde 10,5, tekstil sektöründe yüzde 12 ve mücevher sektöründe yüzde 7,6 arttığını kaydetti.
Bolat, Avrupa Birliğine 9 ayda 80,5 milyar dolar ihracat yapıldığını belirterek, Almanya’da büyük durgunluk yaşandığını ve bu nedenle söz konusu ülkeye yapılan ihracattın 607 milyon dolar azaldığını ifade etti. Bu dönemde İngiltere, ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Hollanda’nın, ihracatın en çok arttığı ülkeler olduğunu aktaran Bolat, ihracatın en fazla azaldığı ülkenin yaklaşık 6 aydır ticaret yapılmayan İsrail olduğunu, bu ülkeyi Rusya, Almaya, Fransa ve İsviçre’nin takip ettiğini söyledi.
“Mal ve hizmet ihracatını ne pahasına olursa olsun artırma hedefimiz var”
Hükümet olarak “Türkiye Yüzyılı”nı ticaret yüzyılı yapma hedefiyle yola çıktıklarını aktaran Bolat, “Mal ve hizmet ihracatını ne pahasına olursa olsun artırma hedefimiz var. Ama takdir edersiniz ki kuzeyimizde büyük bir sıcak savaş, güneyimizde bir soy kırım ve genişlemekte olan sıcak savaş var. Özelliklede Avrupa’da yaşanan büyük bir ekonomik durgunluk söz konusu. Bu olumsuzluklara rağmen ihracat için koşturan ihracatçılarımızı kutluyoruz.” diye konuştu.
Bolat, ihracatçılara yardımcı olmak üzere Eximbank kaynakları artırdıklarına dikkati çekerek, “Hazine ve Maliye Bakanlığımız ve Merkez Bankamız ile çalışıyoruz, bir kaç güne kadar Eximbank ve reeskont kredileriyle ilgili Hazine ve Maliye Bakanlığımız yeni açıklamalar yapacak. Gerek miktar artırımı gerekse de maliyet düşürme noktasında çalışmalar nihayete ermek üzere.” değerlendirmesinde bulundu.
Geçmiş yıllarda yüzde 80 seviyelerinde uygulanan ihracat bedellerinin Merkez Bankasına satış yükümlülüğünün yüzde 30’a indirildiğini anımsatan Bolat, “Ayrıca, kurumlar vergisi oranı ihracatçılarımız için 5 puan aşağı çekilerek yüzde 20 seviyesine getirildi. Ayrıca, hizmet ihracatçısı şirketlerin yabancılara sundukları hizmetlerden elde ettikleri kazançlarını Türkiye’ye getirmeleri durumunda, söz konusu kazançların yüzde 80’ini vergi matrahından düşürmeleri mümkün hale getirildi.” dedi.
“İhracat için bütün imkanlarımızı seferber etmeye devam edeceğiz. İhracat için ‘asla durmak yok, çalışmaya devam’ sloganıyla hedeflerimizi gerçekleştirinceye kadar Bakanlık ve ihracatçılar ailesi olarak çalışacağız.”
“Filistin Devleti’nin tanınması büyük önem ifade ediyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ile düzenledikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Barışı ve güvenliği sağlamakla görevli uluslararası teşkilatların etkisiz kaldığı bu ortamda Filistin Devleti’nin tanınması, daha büyük anlam ve önem ifade ediyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Finlandiya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Alexander Stubb, Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki baş başa ve heyetler arası görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün yaptıkları görüşmelerde Gazze ve Lübnan’a yönelik İsrail saldırganlığının da gündemlerinin odağında yer aldığını belirterek şunları söyledi: “İsrail’in katliamlarıyla ilgili tavrımızı hem Birleşmiş Milletlerde hem de bugün Meclisimizde açık yüreklilikle dile getirdim. İsrail’in hakka, hukuka aykırı işgal ve ilhak arayışına karşı tavrımız, tüm devletlerin ve uluslararası kuruluşların asli görevidir.”
“HÂLÂ BUNU YAPMAYAN ÜLKELERE FİLİSTİN DEVLETİ’Nİ TANIMA ÇAĞRIMIZI TEKRARLIYORUZ”
“Buradan bir kez daha Gazze’de acil kalıcı ateşkesin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması çağrımızı tekrarlıyorum” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu: “Lübnan halkının ve hükûmetinin de bu süreçte yanında olmamız gerekiyor. Güvenlik Konseyi başta olmak üzere barışı ve güvenliği sağlamakla görevli uluslararası teşkilatların etkisiz kaldığı bu ortamda Filistin Devleti’nin tanınması, daha büyük anlam ve önem ifade ediyor. 7 Ekim’den bu yana dokuz ülke Filistin Devleti’ni tanımıştır. Hâlâ bunu yapmayan ülkelere Filistin Devleti’ni tanıma çağrımızı tekrarlıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin, “Birleşmiş Milletler nezdinde Türkiye ve Finlandiya öncülüğünde oluşturulan Arabuluculuk Dostları Grubu, bölgedeki çatışmaların sonlandırılabilmesi adına bir inisiyatif başlatabilir mi?” şeklindeki sorusu üzerine Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ile bunları da görüştüklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, müşterek atılabilecek adımlar konusunda, her iki ülkenin de ara buluculuk noktasında ne denli başarılı olabileceğini zamanın göstereceğini ifade etti.
İsrail’in ara buluculuğa yaklaşması veya kabulünün söz konusu olmadığının görüldüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Atılacak adımlarla, temennim odur ki, bakanlarımızın yapacağı ön çalışmalarla böyle bir netice alabilirsek bu netice üzerinden inşallah, bu ara buluculuk çalışmalarına devam ederiz” değerlendirmesini yaptı.
Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb da görüşmede Orta Doğu’da devam etmekte olan çatışmalar konusunun da ele alındığını belirterek, “İsrail’in kendisini savunma ve koruma hakkı olduğunu kabul ederken, kendi güvenliğini sağlama hakkı olduğunu kabul ederken, aynı zamanda İsrail’in uluslararası hukuka uyması gerektiğini de düşünüyoruz. Çünkü yaşanan insanlık trajedisi Gazze’de çok fazla. Şimdi de Lübnan’da aynı şeyi görmeye başladık. Dolayısıyla biz de Finlandiya olarak acil bir ateşkes çağrısında bulunduk Lübnan’da. Saldırıların durması çağrısında bulunduk. Biz de iki devletli bir çözümden yanayız. Bunu sağlayacak siyasi süreci destekliyoruz. Şu anda devam etmekte olan bu iki savaş yani hem Filistin’de hem Lübnan’da yaşananlar belki de barışla sonuçlanacak, barışçıl bir çözüme ulaşılacak ama henüz bu noktadan çok uzaktayız diyebilirim.”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.