Cumhurbaşkanı Erdoğan, MİLGEM Projesi 4. gemisinin hizmete giriş töreninde yaptığı konuşmada, “Bugün dünyanın en büyük 100 savunma şirketi arasına giren beş firmamız bulunuyor. İnşallah bu sayı sürekli artacaktır. Hedefimiz 2023 yılında savunma sanayinde dışa bağımlılığımızı tamamen ortadan kaldırmaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Tersane Komutanlığı’nda düzenlenen, MİLGEM Projesi kapsamında üretilen 4. ve son Ada sınıfı korvet gemisi olan TCG Kınalıada’nın (F-514) Deniz Kuvvetlerine teslimi töreni ile Pakistan MİLGEM Korvet Projesi 1. Gemi Sac Kesme Töreni’ne katıldı.
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4. millî gemi Kınalıada Korveti’nin, Türkiye’ye, millete ve denizcilere hayırlı olmasını dileyerek sac kesme törenini gerçekleştirecekleri geminin de dost ve kardeş Pakistan devletine hayırlı olmasını temenni etti.
“DENİZ KUVVETLERİMİZ, DEVRALDIĞI MİRASI DAHA DA GÜÇLENDİREREK GELECEĞE TAŞIYOR”
27 Eylül Preveze Deniz Zaferi’nin yıl dönümünü ve Deniz Kuvvetleri Günü’nü de kutlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Preveze zaferinin ardından Osmanlı Devleti’nin, Akdeniz’deki hâkimiyetini perçinlediğini, Türk donanmasının gücünün tüm dünyaya gösterildiğini vurguladı.
Barbaros Hayrettin Paşa’yı ve tüm denizcileri rahmetle yâd eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tarihi şanlı zaferlerle dolu olan Deniz Kuvvetlerimiz, devraldığı bu mirası daha da güçlendirerek geleceğe taşıyor. Deniz Kuvvetlerimiz, birikimi, donanımı, disiplini, nitelikli personeli ve üstlendiği tüm görevlerinde elde ettiği başarılarla bizleri gururlandırıyor” dedi.
“TÜRKİYE SAVAŞ GEMİSİNİ MİLLÎ İMKÂNLARIYLA TASARLAYAN 10 ÜLKEDEN BİRİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-ü salah” diyen ecdada kulak vererek eksikleri sürekli tamamladıklarının altını çizerek, “Son dönemde dünya ve özellikle Akdeniz’de yaşanan hadiseler, bize her alanda olduğu gibi denizlerde de çok daha güçlü olmamız gerektiğini işaret ediyor. Bu sebeple karada ve havada devreye aldığımız nice savunma ve taarruz sistemlerimiz gibi MİLGEM gemilerimizi de kararlılıkla inşa ediyor, denizlere uğurluyoruz” diye konuştu.
Türkiye’nin bugün dünyada savaş gemisini millî imkânlarıyla tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen 10 ülkelerden biri olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kapsamda üretilen Heybeliada’nın 2011’de, Büyükada’nın 2013’te, Burgazada’nın da 2016’da denize indirildiğini hatırlattı.
“DENİZ KUVVETLERİMİZİ GÜÇLENDİRMEYE YÖNELİK PEK ÇOK PROJEMİZ VAR”
MİLGEM Projesi’nde yıllar içinde edinilen tecrübeyle, yerlilik oranının yüzde 70 seviyesine yükseldiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu süreçte ihtiyaç duyulan tasarım, araştırma, geliştirme, tedarik ve hizmet alım işleri, Savunma Sanayi Başkanlığımız tarafından yerli ve millî imkânlarla gerçekleştirildi. Gemimizin platform sistemleri ve dizayn sistemleri, STM, silah ve sensör sistemleri ASELSAN, savaş ve yönetim sistemi HAVELSAN tarafından sağlandı. Bu firmalarımızın altında 50’yi aşkın yerli firma, alt yüklenici olarak görev yaptı” şeklinde konuştu.
MİLGEM Ada sınıfı korvetlerin ilk üçünden farklı olarak Kınalıada’nın ROKETSAN tarafından millî imkânlarla geliştirilen Atmaca füzesini kullanacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, HAVELSAN ve Deniz Kuvvetleri’nin birlikte geliştirdikleri “Advent” adlı savaş yönetim sisteminin de ilk kez Kınalıada gemisinde yer alacağını açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MİLGEM Projesi’nin 5. gemisi ve Ada sınıfı korvetlerin devamı niteliğindeki İ sınıfı firkateynlerin ilkinin inşasına da Savunma Sanayi Başkanlığı ile STM arasındaki sözleşmenin imzalanmasıyla başlandığını duyurdu.
Hizmete giren korvetlerin bugüne kadar çok sayıda millî ve uluslararası tatbikatta yer alarak kendilerine verilen görevleri başarıyla yerine getirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, birçok devletin ilgisini çeken bu korvetlerin görevlerindeki başarılarıyla dünyadaki benzer sınıftaki gemiler arasında en üst sıralarda yer aldığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Deniz Kuvvetlerimizi güçlendirmeye yönelik daha pek çok projemiz vardır. Ülkemiz ile dost ve kardeş devletlerin ihtiyaçlarını karşılayacak olan dizel-elektrikli denizaltı projesiyle ilgili çalışmalar da sürüyor. İzmir tersanesini deniz kuvvetlerimize daha iyi hizmet verebilmesi için altyapı ve yüzer havuzlarla güçlendiriyoruz. Buradaki ilk yüzer havuzu önümüzdeki kasım ayında hizmete alıyoruz” diye konuştu.
“SAVUNMA SANAYİNDE DIŞA BAĞIMLILIĞIMIZ AZALDI”
Türkiye’nin savunma sanayi alanında kat ettiği mesafenin istiklaline ve istikbaline daha güvenli bakmasını sağladığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Geçmişte arzu ettiğimiz, gemileri, uçakları, araç gereçleri paramızla dahi alamadığımızı asla unutmadık, unutmayacağız. Son olarak proje ortağı olduğumuz F-35 uçakları konusunda yaşananlar bizim bu alandaki kararlığımızı daha da arttırmıştır. Nasıl korvetlerimizi kendimiz inşa ettiysek, nasıl Atak helikopterlerimizi kendimiz yapabildiysek, nasıl İHA’larımızı, SİHA’larımızı, uydularımızı geliştirip, uçurduysak inşallah kendi savaş uçağımıza da kavuşacağız. Zaman yakındır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma sanayinde dışa bağımlılığın azaldığına vurgu yaparak, savunma sanayinde dışa bağımlılık oranının yüzde 80’lerden yüzde 30’lara düştüğünü, savunma sanayindeki araştırma, geliştirme harcamalarının bir buçuk milyar dolara yaklaştığını açıkladı.
“TÜRKİYE’DE 700 AYRI SAVUNMA SANAYİ PROJESİ YÜRÜTÜLÜYOR”
Türkiye’de 700 ayrı savunma sanayi projesi yürütüldüğü bilgisini paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, proje hacmi itibarıyla sektörde 60 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşıldığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İhale sürecindekilerle bu rakam 75 milyar dolara çıkacak. Bugün dünyanın en büyük 100 savunma şirketi arasına giren beş firmamız bulunuyor. İnşallah bu sayı sürekli artacaktır. Hedefimiz 2023 yılında savunma sanayinde dışa bağımlılığımızı tamamen ortadan kaldırmaktır” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin savunma sanayi alanında yürüttüğü çalışmaların sonuçlarını, kendi ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra dost ve kardeş ülkelerle de paylaştığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma ve havacılık ihracatının geçen yıl itibariyle yaklaşık 2 buçuk milyar doları bulduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz tüm bu yatırımları, dostlarımızın emin olmasını sağlamak, birliğimize ve bütünlüğümüze göz dikenleri caydırmak için yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Esasen, özellikle son altı yıldır bir biri ardına yaşadığımız sıkıntıların gerisindeki sebeplerden biri de Türkiye’yi işte bu hedeflerine ulaşmaktan alıkoymak olduğu açıktır. Hep söylediğim gibi, başaramayacaklar. Madem uyuyan devi uyandırdılar, sonuçlarına da katlanacaklar” değerlendirmesinde bulundu.
“MAZLUMLARIN YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Pakistan’ın Cammu Keşmir bölgesinde yaşanan hadiseleri anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “8 milyon insan âdeta bir açık hava hapishanesinde şu anda yaşamaya mahkûm ediliyorlar. Her türlü işkenceye maruz bırakılıyorlar. Bakınız, Cammu Keşmir’deki bu olayın bir diğeri nerede yaşanıyor? Filistin’de yaşanıyor. Filistin’de yaşananlar da bunun aynısı. Orada da açık hava cezaevinde yaşıyormuş gibi insanlar ne yazık ki topraklarından çıkıp bir başka yere gidemiyorlar. Şimdi Cammu Keşmir’deki olaylar bunun bir değişik versiyon. Peki insanlık buna karşı ne yapıyor? Dünyadaki bu güçlü ülkelere acaba buna karşı ne diyor? Sesleri çıkıyor mu? Hayır. Sadece biz konuştuk, sadece Malezya konuştu. Kimse konuşmuyor. Niye? Maalesef, herkesin zihinlerinde başka senaryolar var. Ama bizim zihnimizde tek senaryo var. Biz hakkın ve haklının yanında olmaya devam edeceğiz. Mazlumların yanında olmaya devam edeceğiz. Güçlünün yanında değil, çünkü bizim inancımızda güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir dünya var, biz buna inanıyoruz. Ve buna da böylece devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kınalıada gemisinin Türkiye’ye kazandırılmasında emeği geçenleri tekrar tebrik ederek, “Gemimizin yolu açık, denizleri sakin, provası net olsun diyorum” diyerek konuşmasını tamamladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından, Pakistan Deniz Kuvvetleri Komutanı Zafar Mahmood Abbasi ile birlikte Pakistan MİLGEM Korvet Projesi 1. gemisinin ilk kaynağını yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Şeyh Muhammed Bin Zayed Al Nahyan’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.
BAE Devlet Başkanı Al Nahyan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından BAE Devlet Başkanı Al Nahyan tören kıtasını selamladı.
Türkiye ve BAE bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve BAE Devlet Başkanı Al Nahyan daha sonra baş başa görüşmelerini gerçekleştirmek ve iki ülke arasındaki Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey’in ilk toplantısına başkanlık etmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, 15 Temmuz zaferini bir sanat başyapıtı ile ölümsüzleştirmek amacıyla gerçekleştirilen “En Uzun Gece” destanının ilk temsiline katıldı.
“En Uzun Gece” temsilinde, dönemin Terörle Mücadele Daire Başkanı Turgut Aslan’ın, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması süreci ve bunu haber alarak yakalanacaklarını anlayan terör örgütü üyelerinin harekete geçmesi sonucu, gece boyu can pahasına verilen vatan ve bağımsızlık mücadelesi anlatıldı.
15 Temmuz gecesi, Ankara-İstanbul ekseninde, mücadelenin en çetin geçtiği Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Özel Kuvvetler Komutanlığı ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü arka planları kullanılarak sahneye taşındı.
En Uzun Gece destanı için Mehmet Akif Ersoy’dan “Birlik”, “Cenk Marşı”, “Yeis Yok”, “Şehitler Abidesi İçin”, Bahtiyar Vahapzade’den “Allah”, Sezai Karakoç’tan “Sürgün Ülkelerden Başkentler Başkentine”, Nurullah Genç’ten “Uyan Artık Yiğidim”, Abdurrahim Karakoç’tan “Aydınlık” ve “Tut Ellerimden”, Attila İlhan’dan “Ben Sana Mecburum” şiirlerinden bestelenen müziklerle 15 Temmuz’un birlik, beraberlik ve kahramanlık ruhu sahnede büyük bir coşkuyla yeniden canlandırıldı.
253 ŞEHİDİN İSMİ PERDEYE TEK TEK YANSITILDI
Temsilde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın darbe girişimi gecesi vatandaşları meydanlara çağırma anı ve darbe girişiminin başarısızlığa uğratıldığı anlardan görüntüler yer aldı. Sahnede açılan dev Türk bayrağı izleyiciler tarafından uzun süre alkışlandı. Temsilin sonunda 253 şehidin ismi perdeye tek tek yansıtıldı.
Temsilin ardından, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı 15 Temmuz gazisi Turgut Aslan ve eşi Nadire Aslan, FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında Ankara’da Özel Kuvvetler Komutanlığında darbeci generali vurduktan sonra şehit edilen Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömer Halisdemir’in ailesi sahneye davet edildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan projede emeği geçenleri tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü Anma Programı’nda yaptığı konuşmada, “FETÖ ile mücadelemiz hız kesmeden, aynı kararlılıkla devam edecek. Burada toprağa düşen kahramanların kanını asla yerde bırakmayacağız. Devletine ihanet edenler, milletine kurşun sıkanlar, ruhunu 1 dolara satan alçaklar bunun bedelini mutlaka ödeyecekler” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gölbaşı Özel Harekât Başkanlığı’nda düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü Anma Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında hain kalkışmanın 9. yılında 51 vatan evladının şehit edildiği Özel Harekât Başkanlığı’nda bulunduklarını hatırlatarak, “FETÖ’cü hainler 15 Temmuz gecesi bu noktaya F-16 uçaklarıyla iki ayrı saldırı düzenlediler. İlk saldırıda Havacılık Daire Başkanlığımızda görevli yedi kardeşimiz, ikinci saldırıda ise Özel Harekât Daire Başkanlığımızda vazifeli 44 kardeşimiz burada şehit düştü. Çoğu hayatının baharında gözlerini kırpmadan şehadete yürüyen bu kardeşlerimiz hem şahsiyetleri hem de kabiliyetleriyle temayüz eden vatan müdafileriydi” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehitlerin hepsinin ay yıldızlı al bayrağa sevdalı, memleketin her bir karışına aşkla bağlı olduğunu söyledi.
Şehit edilen her bir polisin vakar, merhamet ve cesaret abidesi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Onlar Türkiye’nin akıncı beyleriydi. Selam olsun bu milletin akıncı beylerine, can feda olsun kahraman polisin özel harekât erlerine. Kahraman şehitlerimizin kabirleri pürnur olsun. Rabb’im onları Peygamber Efendimize inşallah komşu eylesin. Malumunuz şehit, ‘şahit olan, hazır bulunan’ demektir. Onlar şu anda bizleri görüyor, bizleri duyuyor. Rabb’imizin lütuf ve keremine de inşallah mazhar oluyorlar. Peygamberlikten sonraki en yüce makamda gönül huzuruyla oturuyorlar” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz 2016’da bu topraklardaki bin yıllık tarihin en ağır ihanetlerinden birine uğradıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gazi Meclisimiz, Cumhurbaşkanlığı Külliyemiz, Genelkurmay Başkanlığımız, Ankara Emniyetimiz, TRT ve TÜRKSAT’ın yanı sıra Gölbaşı’ndaki Özel Harekât Başkanlığımız da saldırıya maruz kaldı. 21. asrın haşhaşileri olan FETÖ’cü alçaklar ülkemize, millî iradeye ve geleceğimize yönelik büyük bir pusu kurdu. Demokrasimizi hedef alan FETÖ’cü hain sürüsünün o geceki saldırılarında tam 253 vatandaşımız şehitlik mertebesine ulaştı. Bıyıkları daha yeni terleyen delikanlılardan, Nene Hatun misali namlulara meydan okuyan hanım kardeşlerimize, bir yıllık hasadını feda etmekten çekinmeyen çiftçilerimizden, ‘Gün vatana sahip çıkma günüdür’ diyerek öne atılan akademisyenlerimize kadar nice kardeşimizi, dostumuzu, yakın mesai arkadaşımızı o gece şehit verdik. 2 bin 740 vatandaşımız ise yaralandı ve gazilikle müşerref oldu. Yurdu yaşatmak için can veren, ama canından aziz bildiği vatanını işgalcilere teslim etmeyen kahramanların haklarını asla ödeyemeyiz.”
“FETÖ’CÜ ALÇAKLAR SONSUZA KADAR NEFRETLE HATIRLANACAK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hain darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz 2016 gecesinde al kanıyla toprağı sulayan şehit polislerden birinin de Komiser Yardımcısı Cennet Yiğit olduğunu hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Adı Cennet, inşallah cennetlik. Komiserimizin aklında, yüreğinde, duasında hep şehadet vardı. Akademideki eğitiminin sonlarına doğru, özel harekâta niçin geçmek istediğini anne ve babasına telefonda şu sözlerle ifade etmişti. ‘Babacığım benim şehit olmamı istemiyor musun? Anneciğim bizler şehit olacağız, sizler evlerinizde rahat edeceksiniz’ Şehit Cennet Yiğit, hepimizin yüreğine dokunan işte bu sözleri söylemişti. Şehadet arzusunu dillendiren Özel Harekât Dairemizin bir diğer şehidi ise Emniyet Müdürü Önder Güzel’di. Merhum şehidimiz, darbe girişiminden bir gün önce yaptığı bir konuşmada yol arkadaşlarına, ‘Özel harekâtı bırakmayın, ölüm Allah’ın emridir’ diyordu. Özel Harekât Daire Başkanlığı’nda görevli şehit Akif Altay eşine, ‘Rabb’im seni çocuklarım için, beni de vatan için yaratmış’ diyen bir memleket aşığıydı. Şüphesiz buradaki her şehidimizin ayrı bir hikâyesi var. Kendilerini vatan uğruna, istiklal ve istikbalimiz uğruna feda eden her kardeşimin bambaşka hayalleri, bambaşka umutları vardı.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şunu herkesin, özellikle de şehit yakınlarımızın bilmesini isterim. Milletin kendilerine emanet ettiği silahlarla, bu kardeşlerimizi ailelerinden ve bizden koparan FETÖ’cü alçaklar ne yaparlarsa yapsınlar, sonsuza kadar lanetle, nefretle hatırlanacaklar. Şehitlerimiz ise daima hayırla yâd edilecek. Bu milletin gönlünde ayrı bir yer tutacak. Duayla, minnetle, rahmetle anılacaklar. Şehit ve gazilerimize olan vefa borcumuzu hiçbir zaman unutmayacak genç nesillerin de daima hatırlamasını sağlayacağız” diye konuştu.
“TEDBİRİ VE TEYAKKUZU ASLA ELDEN BIRAKMAMAMIZ GEREKTİĞİNİN ALTINI TEKRAR ÇİZİYORUM”
“Örgütten gelen en büyük tehditleri, en büyük taarruzları başarıyla atlattık. Önce 17/25 Aralık’ta, ardından 15 Temmuz’da hainleri bozguna uğrattık. Ancak hâlen FETÖ virüsünü bünyeden tamamen söküp atamadık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “FETÖ ile mücadelemiz hız kesmeden, aynı kararlılıkla devam edecek. Burada toprağa düşen kahramanların kanını asla yerde bırakmayacağız. Devletine ihanet edenler, milletine kurşun sıkanlar, ruhunu 1 dolara satan alçaklar bunun bedelini mutlaka ödeyecekler. Gevşemeden, rehavete kapılmadan, hata yapmadan, sulandırmadan, masumla mücrimin tefrikini çok iyi yaparak, bu hain örgütü ülkemiz için bir tehdit unsuru olmaktan inşallah çıkartacağız. Bunun için tedbiri ve teyakkuzu asla elden bırakmamamız gerektiğinin altını tekrar çiziyor, Rabb’im hepimizin yar ve yardımcısı olsun diyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özel Harekât Başkanlığı’ndaki 51 şehitle birlikte 15 Temmuz’da ebediyete uğurlanan 253 şehidin tamamına Allah’tan rahmet dileyerek, Mehmet Akif Ersoy’un “Birlik” şiirinden “Cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz/ Bu yol ki Hak yoludur, dönme bilmeyiz, yürürüz/ Düşer mi tek taşı sandın harim-i namusun/ Meğerki harbe giden son nefer şehit olsun” dizelerini okudu.
Şehit ailelerine ve millete bir kez daha başsağlığı ve sabr-ı cemil dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Zaferin Adı Türkiye” temasıyla düzenlenen anma programına katılan tüm misafirlere şükranlarını sundu, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü’nü tebrik etti.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.