Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin 2028’de 35 kentte gerçekleştirileceğini söyledi.
Bakan Ersoy, festivalin bu yılki ilk durağı olan Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı’nın Adana Müze Kompleksi’nde düzenlenen basın toplantısında, Kültür Yolu’nun Anadolu’nun 7 bölgesine yayıldığını ifade etti.
Festivale dahil edilen şehir sayısının her yıl artırıldığını belirten Bakan Ersoy, “İnşallah 2028’de 35 şehirde Türkiye Kültür Yolu Festivali’ni gerçekleştiriyor olacağız. Geçen sene 11 şehirdeydi, bu sene 16 şehre çıktık. Her sene de artırarak festivallerimizi devam ettiriyoruz.” dedi.
Bakan Ersoy, öncelikli amaçlarının, her yaş grubundan ve kesimden vatandaşın sanatın türlerine rahat erişimini sağlayacak festivaller gerçekleştirmek olduğunu anlattı.
Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin birçok amaca hizmet ettiğini dile getiren Ersoy, şöyle konuştu:
“Festivalin gerçekleştirdiği şehrin, başta Türkiye olmak üzere tüm dünyada bilinirliğini artırmak, markalaşmasını sağlamak da ikinci hedefimiz. Festivalleri gerçekleştirirken kültür ve sanatı desteklemiş oluyoruz. Dolayısıyla da sanatçılarımıza destek oluyoruz ama en önemlisi, şehirlerimizin uluslararası anlamda markalaşması yönünde çok önemli bir adım atmış oluyoruz. Kültür Yolu Festivalleri’ni gerçekleştirirken özellikle şehirlerin mevcut devam eden festivalleriyle de etkileşim içinde olmaya özen gösteriyoruz. Onları da Kültür Yolu Festivali’nin bir parçası haline getiriyoruz. Yine kendi isimleriyle daha zengin, etkili bir şekilde gelişimlerini, devamlılığını sağlamaya özellikle dikkat ediyoruz.”
16 Şehirde Yaklaşık 7 Bin Etkinlik
Bakan Ersoy, Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin bu yıl Adana ile başladığını belirterek, şöyle devam etti:
“Bugün başlayan festival zincirimiz, 8 aya yakın bir süreyle devam edecek. Adana’yı Şanlıurfa izliyor. Şanlıurfa’dan Bursa’ya, daha sonra Samsun’a geçiyoruz. Adana, Şanlıurfa, Bursa ve Samsun özelinde baktığınız zaman bu ilk dört şehir, aslında bu sene Kültür Yolu Festivali’ne ilk kez dahil olan şehirlerimiz. Samsun’u Trabzon izleyecek, sonra Van ile devam edeceğiz. Van da bu sene Kültür Yolu Festivali’ne dahil olan yeni kentlerimiz arasında 5’inci şehir oluyor. Van’dan Nevşehir’e, Erzurum’a, Çanakkale’ye, Ankara’ya, Konya’ya, Diyarbakır’a, Gaziantep’e, İzmir’e geçeceğiz ve Antalya’da son bulacak. İstanbul’u da dahil ettiğimiz zaman 16 şehirde 8 ay boyunca sürecek olan bir festival zincirinden bahsediyoruz.”
Bakan Ersoy, 16 şehirdeki festivallerde yaklaşık 7 bin etkinliğin gerçekleşeceğini açıkladı.
Festivali başlatan Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı’na da birçok sanatçının katılacağını dile getiren Ersoy, Haluk Levent, Fatma Turgut, Emir Can İğrek ve Mert Demir gibi isimlerin sahne alacağını belirtti.
Karnavalın bazı etkinliklerine değinen Bakan Ersoy, şu bilgileri verdi:
“Atatürk Parkı’nda İsmail Altunsaray ve Öykü Gürman, seslendirecekleri Neşet Ertaş türküleriyle sahne alacaklar. Dijital sanata geldiğiniz zaman özellikle Merkez Park’ta Güvenç Özel’in 18 metre yüksekliğinde holoflux gösterisi, dijital ve plastik sanatın birleştiği bir etkinlikle sanatseverlerin karşısına çıkıyoruz. Yine dijital sanat dediğimiz zaman Türkiye’nin dünyaca ünlü bir markası Refik Anadol, Adana’da yeni bir sergisiyle, ‘Makine Halüsinasyonları: Mercan Rüyaları’ performansıyla karşımıza çıkacak. Atatürk olmazsa olmazımız. ‘Atatürk Kültür Yolunda’ dijital performansını da Portakal Çiçeği Karnavalı sırasında sanatseverlerle buluşturmayı planlıyoruz.”
“Şehirlerimizin Uluslararası Bilinirliğini Artırmayı Hedefliyoruz”
Bakan Ersoy, karnaval kapsamında çocuklar için sahne ve etkinlik alanları ile “çocuk köyü” oluşturduklarını belirterek, çocukların bunlardan doyasıya faydalanacağını vurguladı.
Festivalin uluslararası bir marka olması yönünde bu yıl bazı değişikliklere gittiklerini dile getiren Ersoy, şunları kaydetti:
“Bu yıldan itibaren Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak Kültür Yolu Festivalleri’nin uluslararası kimliğinin daha fazla kuvvetlendirdiğimiz, ülkemizin ve şehirlerimizin kültür sanat adına uluslararası marka haline geleceği etkinliklere daha fazla yer vereceğimiz bir Kültür Yolu Projesi’ni hayata geçirmeye karar verdik. Yani hem katılan şehirlerin sayısını artırıyoruz hem de bu şehirlerde uluslararası, yabancı etkinliklere de fazlasıyla yer vererek şehirlerimizin uluslararası bilinirliğini artırmayı hedefliyoruz.”
Bakan Ersoy, vatandaşları 9 gün sürecek Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı’na davet etti.
Toplantıya Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, AK Parti Adana Milletvekilleri Ahmet Zenbilci ve Faruk Aytek de katıldı.
Bakan Ersoy Festivalin Etkinliklerini Ziyaret Etti
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, Adana’da bu yıl 12’ncisi düzenlenen Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı’nın etkinliklerini de ziyaret etti.
Kültür ve Turizm Bakanlığınca organize edilen “Türkiye Kültür Yolu Festivali”nin ilk durağı olan karnaval, çeşitli etkinliklerle başladı.
Adana Müze Kompleksi’nde açılan “Eskizden Piksele Dijital Sanat: Anadolu Edition” adlı sergiyi gezen Bakan Ersoy, çalışmaları inceledi, katılımcılarla sohbet etti.
Bakan Ersoy, daha sonra kompleks bünyesindeki Tarım, Sanayi ve Kent Müzesi’nde inceleme yaptı. Engelliler için geliştirilen uygulamayla film izledi.
Programın devamında Bakan Ersoy, bir alışveriş merkezinin sinema salonunda gerçekleştirilen “Metin Şentürk ile Engelsiz Sinema” konulu söyleşiye katıldı.
Sinema Genel Müdürü Birol Güven, görme engellilerin sosyal hayata daha aktif ve bağımsız katılmaları hedefiyle Turkcell iş birliğinde geliştirilen “Hayal Ortağım” uygulamasını anlattı.
Tanıtımın ardından Ersoy, görme engellilerin sinemaya gittiklerinde görsel içerikleri yardım almadan algılayıp film seyredebilmelerini de sağlayan akıllı telefon uygulamasını deneyimledi.
Uyku bandıyla gözleri kapatılan Ersoy, sesli betimlemesi Bakanlık tarafından yapılan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yıl dönümüne özel hazırlanan ve Anadolu Ajansının global iletişim ortağı olduğu “Son Akşam Yemeği” filmini izledi.
Bakan Ersoy’a programlarında, Adana Valisi Yavuz Selim Köşger de eşlik etti.
Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı, 21 Nisan’a kadar sürecek.
“Hayal Ortağım” Uygulaması
Sinema Genel Müdürlüğü ve Turkcell iş birliğinde geliştirilen ücretsiz cep telefonu uygulaması “Hayal Ortağım”, sinema salonlarına gelen görme engellilerin kulağına sesli betimleme teknolojisiyle sahneyi anlatma işlevi görüyor.
Sinema salonlarında engelliler için “lütfen cep telefonlarınızı açın” anonsları da yapılıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile düzenledikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Yunanistan ile terörle mücadele konusunda anlayış birliğimiz giderek güçleniyor. Terör örgütlerine, bölgemizin geleceğinde yer olmadığına dair mutabıkız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki baş başa ve heyetler arası görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.
Sözlerinin başında Yunanistan Başbakanı Miçotakis ve heyetini Ankara’da misafir etmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyimizin beşinci toplantısı çerçevesinde aralık ayında Atina’yı ziyaret etmiştim. Diyalog kanallarını açık tutma, ilişkilerimizde yaşanan ivmeyi geliştirme noktasında karşılıklı mutabakatımızı teyit etmiştik. Bu müşterek anlayışı, dostane ilişkiler ve iyi komşuluk hakkını Atina Bildirgesi ile de kayıt altına almıştık. Değerli Kiryakos’un beş ay sonra iadeyi ziyarette bulunması, bu mutabakatın bir yansımasıdır. Kendisine ikili münasebetlerimizi ilerletme konusundaki samimiyetleri dolayısıyla teşekkür ediyorum” diye konuştu.
“İKİLİ TİCARETİMİZİ, 10 MİLYAR DOLARA ÇIKARTMA HEDEFİYLE ÇALIŞIYORUZ”
Türkiye ile Yunanistan arasındaki iş birliği ruhunun güçlenmesinin her iki ülke ve tüm bölge için hayırlı olacağına inandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Sayın Başbakan ile biraz önce dar kapsamlı, son derece verimli, samimi ve yapıcı bir görüşme gerçekleştirdik. Görüşmelerimizde ikili gündemimizde yer alan konuları etraflıca gözden geçirdik. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 6 milyar dolar olan ikili ticaretimizi, 10 milyar dolara çıkartma hedefiyle çalışıyoruz. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulumuz ile Yunan Ticaret Odaları Birliği arasında imzalanan Ortak İş Konseyi kurulmasına ilişkin anlaşma, çabalarımıza büyük katkı sağlayacak. Deprem kuşağında yer alan ülkelerimiz, tabii afetler karşısında komşuluk hukukunun gereğini hep yerine getirmiş, birbirlerinin yardımına ilk koşan ülkelerden olmuşlardır. Yine bugün imzalanan afet ve acil durum yönetimi alanındaki mutabakat zaptı, bu kulvardaki ahdî zeminimizi sağlamlaştırmıştır. Ziyaret vesilesiyle imzalanan sağlık ve tıp bilimleri alanlarında iş birliğine dair anlaşmayla da iş birliğimizi tahkim etmiş olduk.”
“TERÖR ÖRGÜTLERİYLE MÜCADELE GÜNDEMİMİZİN ÜST SIRASINDAYDI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmelerde Türkiye ile Yunanistan ilişkilerindeki birbiriyle bağlantılı sorunları da ele aldıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Atina Bildirgesi’nde çerçevesi çizildiği şekilde sorunlarımızı samimi diyalog, iyi komşuluk ve uluslararası hukuk dâhilinde çözme irademize bağlıyız. FETÖ, PKK ve DHKP/C gibi terör örgütleriyle mücadele de gündemimizin üst sırasındaydı. Yunanistan ile terörle mücadele konusunda anlayış birliğimiz giderek güçleniyor. Terör örgütlerine, bölgemizin geleceğinde yer olmadığına dair mutabıkız. Komşumuz ve NATO müttefikimiz Yunanistan’dan beklentilerimizi bugün Sayın Başbakan ile bir kez daha paylaştım. Azınlık konusunu iki ülke arasında beşeri bir dostluk köprüsü olarak görüyoruz. İlişkilerimizdeki olumlu atmosferin, Yunanistan’daki Türk azınlık ve soydaşlarımızın haklarının karşılanmasına katkı sağlamasını bekliyoruz. Kıbrıs sorununun Ada’daki gerçekler temelinde adil ve kalıcı bir çözüme kavuşturulması mühimdir. Böyle bir adımın atılması tüm bölgemizin istikrar ve huzurunu güçlendirecektir.”
Görüşmelerde Gazze’de yaşanan soykırım başta olmak üzere bölgesel gelişmeler konusunda da fikir teatisinde bulunduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “İsrail yönetimi, ateşkes çağrılarına kulak tıkadığı gibi destekçilerine dahi meydan okumaktan geri durmuyor. Vicdan sahibi tüm kesimlerin çağrılarına rağmen, masum sivillerin son sığınağı olan Refah’ı acımasız şekilde hedef almaya devam ediyor. 15 bini çocuk, 35 bini aşan Filistinli masum sivilin katledilmesi karşısında Batılı ülkeler başta olmak üzere uluslararası toplum sesini artık daha gür çıkarmalıdır. Doğudan batıya, ‘bu zulme ortak olmayalım’ çağrısıyla her hafta meydanları dolduran tüm vicdanlı insanları bir kez daha saygıyla selamlıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun Filistin’in tam üyeliği konusunda aldığı karar, kalıcı çözümün anahtarının 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve toprak bütünlüğüne haiz Filistin Devleti’nin tesisi olduğunu göstermiştir. Yunanistan’ın da kararı destekleyen 143 üye ülke arasında yer almasından memnuniyet duyduk. Filistinli kardeşlerimiz adına Sayın Başbakan’a teşekkürlerimi iletiyorum. Türkiye olarak İsrail’i ateşkese zorlamaya ve Filistin devletinin tanınırlığını artırmaya yönelik diplomatik temaslarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz. Komşumuz Yunanistan’ın da Gazze’de katliamların durması amacıyla yürütülen uluslararası çabalara destek olmasını bekliyoruz.”
“GÖRÜŞ AYRILIKLARINA RAĞMEN DİYALOG KANALLARIMIZI AÇIK TUTARAK OLUMLU GÜNDEME ODAKLANIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl aralık ayındaki Atina ziyaretinde, Yunanistan ile Türkiye arasında çözülemeyecek büyüklükte bir sorun olmadığına dair inancını paylaştığını hatırlatarak, “Bu bir süreçtir. Daha fazla netice vermesi için titizlikle ilerletilmesi gerekir. Her görüşmemizde iş birliğimizin geleceğine dair ümitlerimiz daha da artıyor. Görüş ayrılıklarına rağmen diyalog kanallarımızı açık tutarak olumlu gündeme odaklanıyoruz” dedi.
Bir hususu açıklığa kavuşturmakta fayda gördüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin kültürel mirasın korunması noktasında örnek alınan bir ülke olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kariye Camimizi, 2020 yılında aldığımız karar sonrasında titiz bir restorasyon çalışması sonucu yeniden ibadete ve ziyarete açtık. UNESCO Kültür Varlığı olan her bir eserin korunmasına, milletimizle birlikte tüm insanlığın istifadesine sunulmasına büyük önem veriyoruz. Kariye Camii de yeni kimliğiyle herkesin ziyaretine açıktır. Biz pozitif gündeme bu minvalde somut ve yapıcı fikirlere yoğunlaşmakta kararlıyız” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasındaki istişarelerin ve imzalanan anlaşmaların başta Türkiye ve Yunanistan olmak üzere tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını temenni ederek, “Sayın Miçotakis’i bu kez Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyimizin müteakip toplantısını gerçekleştirmek üzere yeniden Ankara’ya bekliyorum” ifadelerini kullandı.
YUNANİSTAN BAŞBAKANI MİÇOTAKİS: “İKİ KOMŞU OLARAK ARAMIZDAKİ ANLAYIŞ VE İLİŞKİ ORTAMI OLUMLU BİR ŞEKİLDE GELİŞİYOR”
Yunanistan Başbakanı Miçotakis de açıklamasında bunun, 10 ay içerisinde yapılan dördüncü görüşme olduğunu belirterek, “Bu görüşmelerin sayısı da şunu gösteriyor; iki komşu olarak aramızdaki anlayış ve ilişki ortamı devamlı daha olumlu bir şekilde gelişiyor. Bu pozitif ilişkiler çok olumlu bir günlük yaşamı gerçekleştirmemize yardımcı oluyor” ifadelerini kullandı.
Yunanistan Başbakanı Miçotakis, Atina’da düzenlenen 5. Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi (YDİK) toplantısı ve imzalanan mutabakat zaptının ardından bu olumlu gelişmeleri devam ettirmeye kararlılıklarını gösterdiklerini dile getirdi.
Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile mutabık kalmadıkları önemli bir konu olduğunu vurguladı.
“HAMAS’A ‘TERÖR ÖRGÜTÜ’ DERSEK BU ACIMASIZ BİR YAKLAŞIM OLUR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Ben Hamas’ı bir terör örgütü olarak görmüyorum. Tam aksine Hamas, 1947’den itibaren toprakları işgal edilmiş ve bu toprakları işgalinden sonra da topraklarını koruma altına alan bir direniş örgütüdür. Bu direniş örgütü ne yazık ki İsrail’in acımasız 45 bini bulan şu andaki insan kaybına karşı oraları koruma mücadelesi veren bir direniş örgütü durumundadır. Bunu görmemiz lazım. Şu an itibarıyla 40 bini aşmış insanını kaybetmiş Hamas’a eğer ‘terör örgütü’ dersek bu acımasız bir yaklaşım olur. Dolayısıyla ben, Hamas’ı bir terör örgütü olarak görmüyorum, tam aksine Hamas’ı kendi topraklarını ve kendi insanını korumanın mücadelesini veren insanlar olarak görüyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Birleşmiş Milletler’de sizler de olumlu oy vermek suretiyle orada bu acımasızlığa katılmadınız, ortak olmadınız, bundan dolayı da sizlere teşekkür ediyorum. Ama şimdi orada bir terör örgütü olmadığını sizler de ortaya koydunuz. Ama burada ‘terör örgütü’ derseniz buna üzülürüz. Ben asla Hamas’ı terör örgütü olarak görmüyorum ve şu an itibarıyla adım adım Hamas’ı takip ediyorum. Ülkemde şu an bini aşkın Hamas’ın mensupları hastanelerimizde hepsi tedavi altında, böyle işi sürdürüyoruz. Ben inanıyorum ki belki burada yanlış yaklaşımınız olabilir, ben bu yaklaşımınıza asla katılmıyorum, katılamam ve bu haksızlık olur. Çünkü bunca Hamaslı öldürülüyor tüm Batı bunlara her türlü silah ve mühimmatla saldırıyor. Bütün bunlar karşısında 1947’den bugüne kadar topraklarından sürekli tecrit edilen, toprakları işgal edilen İsrail tarafından Hamas’a, eğer sizler terör örgütü derseniz buna üzülürüm.”
Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in “İsterseniz bu konuda mutabık kalmadığımız için aramızda mutabık kalalım. Ancak hemen bir ateşkes anlaşmasının imzalanması konusunda mutabık olduğumuzu söyleyebiliriz. Çünkü Filistinli halk bu acımasız politikaların kurbanıdır” sözleri üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu, olabilir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, basın toplantısının ardından Yunanistan Başbakanı Miçotakis onuruna resmî akşam yemeği verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye çalışma ziyaretinde bulunan Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Miçotakis’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin ana giriş kapısında karşıladı.
Türkiye ve Yunanistan bayrakları önünde tokalaşarak basın mensuplarına poz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Miçotakis, daha sonra baş başa ve heyetler arası görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dünya İslam Bilginleri İstişare Zirvesi açılış programında yaptığı konuşmada, “Gazze’de akan kanın durması, İsrail’in saldırılarının engellenmesi için yoğun çaba harcıyoruz. Yaklaşık 54 bin tona ulaşan yardım miktarıyla, Gazze’ye en fazla insani yardım yapan ülkeyiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da Dünya İslam Bilginleri İstişare Zirvesi açılış programına katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında dünyanın farklı köşelerinden gelen âlimleri ve kanaat önderlerini misafir etmekten dolayı memnuniyetini dile getirdi.
Katılımcılara “İstanbul’a hoş geldiniz” diye seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Seçkin bir heyetle bu anlamlı toplantıyı tertip eden Diyanet İşleri Başkanlığımızı tebrik ediyorum. Vereceğiniz katkılar için de sizlere şimdiden şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünün Anneler Günü olduğunu anımsatarak, “Öncelikle buradaki hanım kardeşlerimizle birlikte tüm annelerin Anneler Günü’nü tebrik ediyorum. Dünyanın farklı ülkelerinde anneler mutlu, huzurlu bir şekilde sevdikleriyle birlikte bu özel günü kutluyor. Ancak Filistinli anneler, İsrail’in katlettiği ciğerparelerinin, beyaz kefenlerine sarılarak bugünü geçiriyor. Buradan kaybettikleri evlatlarının acısıyla yürekleri yangın yerine dönmüş Filistinli, Suriyeli, Türkistanlı annelere selamlarımızı gönderiyorum” ifadelerini kullandı.
Başta muhterem annesi olmak üzere rahmeti rahmana kavuşmuş tüm anneleri hayırla yâd ederek mekânlarının cennet olması temennisini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yine bu vesileyle dün Afganistan’ın Bağlan vilayetinde meydana gelen sellerde hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet niyaz ediyor Afgan halkına geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, böyle bir zamanda İslam coğrafyasının değerli temsilcilerinin bir araya gelmesinin Filistinli kardeşlerine ve mazlumlara cesaret aşılayacağını vurgulayarak, “Buradaki mevcudiyetinizle sizler sadece insanlık ve kardeşlik görevinizi yerine getirmiyorsunuz. Aynı zamanda, sergilediğiniz onurlu duruşla Filistinli mazlumların yalnız olmadığını tüm insanlığa haykırıyorsunuz. Alacağınız kararların Müslümanlarla birlikte tüm dünya tarafından dikkatle takip edileceğine inanıyorum. Siz kardeşlerimin nezdinde Gazze ve Filistin için kıyama kalkan tüm âlimlerimize, İslam bilginlerine buradan teşekkürlerimi sunuyorum. Dünya İslam Bilginleri İstişare Toplantısı’nın başarılı geçmesinin, Filistinli kardeşlerimiz başta olmak üzere tüm Müslümanlar ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum” değerlendirmesini yaptı.
“İSRAİL, MASUM KANI DÖKMEYE DEVAM EDİYOR”
Gazze’de, 7 Ekim’den bu yana insanlık tarihinin en vahşi katliamlarından birinin yaşandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Kuruluşundan beri sürekli işgal, zulüm ve haydutlukla topraklarını büyüten İsrail, masum kanı dökmeye devam ediyor. Bugüne kadar 15 bin çocuk acımasızca katledildi. Çoğu kadın ve sivil 35 bin Filistinli kardeşlerimiz şehit edildi, 80 bini yaralandı. Yaklaşık 2 milyon insan evinden, yurdundan göçe zorlandı. 7 Ekim öncesinde zaten bir açık hava hapishanesi olan Gazze, son 219 gündür örneğini sadece Hitler Almanya’sında gördüğümüz bir temerküz ve imha kampına dönüştü. Öyle sahnelere şahit olduk ki anlatmaya kelimeler kifayetsiz kalıyor. Savaşta dahi dokunulmaz olan hastaneler, ibadethaneler, okullar, sivil yerleşim yerlerine bombalar yağdırıldı. İnsan hak ve hürriyetlerine dair ne kadar ilke, kural, çizgi varsa hepsi dünyanın gözleri önünde ayaklar altına alındı.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’de yaşananları, dünyaya duyurmaya çalışan 150 gazetecinin İsrail güçleri tarafından öldürüldüğünü belirtti.
Birleşmiş Milletler personeli ve insani yardım görevlilerinin de kurşunların hedefi olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Toplu mezarlara gömdükleri insanların cenazelerine bile eziyet eden bir barbarlıkla karşı karşıya kaldık. Kimse kusura bakmasın ama şunu çok net ifade etmek durumundayım, insanı insanlığından utandıracak ne kadar işkence, canilik ve ahlaksızlık varsa geride bıraktığımız 219 gün içerisinde Gazze’de ve işgal altındaki Filistin topraklarında işlenmiştir” diye konuştu.
“GAZZE, ON YILLARDIR BİZE PROPAGANDASI YAPILAN DEĞERLER İÇİN BİR TURNUSOL OLMUŞTUR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların öyle gizli saklı yapılmadığını ve tüm dünyaya canlı yayınlarla izlettirildiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gazze, on yıllardır bize propagandası yapılan değerler için bir turnusol olmuştur. Uluslararası sistemin ve kuruluşların gerçek yüzü apaçık ortaya çıkmıştır. Bu arada neler görmedik ki, bize her fırsatta insan hak ve hürriyetlerinden bahseden ülkelerin 35 bin Gazzeli’yi katledenlere aleni destek verdiğini gördük. Uluslararası basın kuruluşlarının, İsrail’in kanını akıttığı 150 gazeteci için tek bir cümle dahi kuramadıklarını gördük. Birleşmiş Milletler’in bırakın Filistinlilerin hayatını, kendi personelini bile korumaktan aciz olduğunu gördük. Daha düne kadar ‘protesto hakkı kutsaldır’ diyenlerin, Filistin’e destek eylemlerine tahammül edemediklerini gördük.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği’nin ateşkes çağrısı yapamayacak kadar İsrail’e karşı teslimiyet içinde olduğunun görüldüğünü dile getirerek, “Sırf İsrail’i eleştirdiği için işinden atılan rektörleri, kariyeri biten siyasetçileri, tehdit edilen sanatçıları, konuşma hakkı verilmeyen öğrencileri gördük. Güya kendilerini ‘özgürlükler ülkesi’ olarak pazarlayanların, İsrail’in çıkarları söz konu olunca birden faşizme dümen kırdıklarını gördük” ifadesini kullandı.
“İSRAİL’İN SALDIRILARININ ENGELLENMESİ İÇİN YOĞUN ÇABA HARCIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Holokost mağdurlarının çocuklarının, Hitleri çırak çıkartacak, Nazileri kıskandıracak katliamlara imza atabildiklerini gördüklerinin altını çizerek, şöyle devam etti: “Antisemitik yaftası yememek için hakikati tahrif edenleri, susanları, yalan söyleyenleri, İsrail propagandası değirmenine su taşıyanları gördük. Karşımızdaki bu vahim tablo karşısında Türkiye olarak, ilk günden beri Filistin halkıyla tam bir dayanışma içindeyiz. Gazze’de akan kanın durması, İsrail’in saldırılarının engellenmesi için yoğun çaba harcıyoruz. Yaklaşık 54 bin tona ulaşan yardım miktarıyla, Gazze’ye en fazla insani yardım yapan ülkeyiz. İsrail’in su kaynaklarını tahrip ettiği Gazze’ye, her hafta 127 ton temiz içme suyu gönderiyoruz. Aralarında kanser hastalarının da olduğu 400’ün üzerinde Gazzeli hasta ve yaralıyı ülkemiz hastanelerinde tedavi ettiriyoruz.”
“İSRAİL İLE TİCARETİ TAMAMEN DURDURDUK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, belli periyotlarla, iyilik gemilerini bölgeye sevk etiklerini, küresel siyonist şebekenin tüm yıldırma girişimlerine rağmen Filistin’e her türlü desteği verdiklerinin altını çizerek, şunları kaydetti: “Hem Filistin hükûmeti hem de Filistin’in Kuvay-i Milliyesi olarak gördüğümüz Hamas’ın liderleriyle çok yakın temas hâlindeyiz. İsrail üzerindeki baskının arttırılması amacıyla insani yardımlara ek olarak, diplomasi, ticaret ve hukuk alanında da pek çok adım attık. İlk etapta 54 ürün grubunda İsrail’e ihracat kısıtlaması getirdik. Ardından İsrail’i ateşkese ve geçişine izin verdiği insani yardım rakamını arttırmaya zorlamak amacıyla İsrail’le ticareti tamamen durdurduk. Aldığımız kararla yaklaşık 9,5 milyar dolarlık ticaret hacminden sarfınazar ettik. Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail’e karşı açılan soykırım davasına müdahil olma kararımızla katillerin hesap vermesini hedefliyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, soykırım destekçilerinin, adalet divanına yönelik baskıları artarken, İslam ülkelerini davaya aktif olarak sahip çıkmaya çağırdıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin gerek ticaret gerekse hukuk alanında attığı adımların, diğer ülkelere de örnek olmasını beklediklerini vurgulayarak, şu ifadelere yer verdi: “Kardeşlerim, Müslümanlar olarak bir defa şunu görmemiz lazım. İsrail, Filistin topraklarına ilk kez saldırmıyor. İsrail, Filistin halkına yönelik ilk kez soykırım uygulamıyor. 1948 yılından beri neredeyse her gün, her an, İsrail saldırılarına şahit oluyoruz. Bundan 76 yıl önce başlayan işgal ve katliam politikası o günden bugüne sürekli artarak devam etti. Siyonist yayılmacılık, Filistin halkının topraklarını gasbetmeyi, gerekirse bunun için masum kanı akıtmayı kendine hak görüyor. Vadedilmiş topraklar hayali, bunların gözünü âdeta kör etmiş durumda. Bu amaca ulaşmak için İsrail yönetimi, hiçbir kural, sınır, ahlak tanımıyor. Uluslararası hukuka bağlı bir devlet gibi değil de eli kanlı bir terör örgütü gibi hareket edenlerden insanlık bekleyemeyiz. Artık bir gerçeği kabullenmemiz gerekiyor, siyonistler ve iş birlikçileri, katliamcı ideolojileri neyi emrediyorsa bugüne kadar hep onu yaptılar, yapmaya da devam edecekler. “
Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyonist lobinin esiri olan Batılı ülkelerin, savundukları değerleri çiğneme pahasına kendilerine verilen talimatları yerine getirdiğini belirterek, “Bu zulme ortak olmayalım” çağrısıyla her hafta meydanları dolduran vatandaşlarına rağmen İsrail’e karşı seslerini asla yükseltemeyeceklerini söyledi.
“KÜRESEL SİSTEMİN EFENDİLERİNİN İSRAİL’E BASKI UYGULAMASINI BEKLEMEK TAMAMEN BEYHUDEDİR”
Batılı ülkelerin Gazze’deki soykırımı görmezden gelerek, Hamas’ı bahane ederek, İsrail’e destek olmayı sürdüreceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Son 219 gündür yaşadıklarımız bize şunu çok net anlatıyor. Vicdan sahibi ülkeler ve toplumlar haricinde küresel sistemin efendilerinin İsrail’e baskı uygulamasını beklemek tamamen beyhudedir. Bunlar, ‘Tavşana kaç, tazıya tut’ diyerek hem uluslararası kamuoyundaki tepkiyi azaltıyor hem de İsrail’e yol veriyorlar. Son ateşkes görüşmelerinde buna bir kez daha şahit olduk. Biliyorsunuz, Pazartesi günü Hamas, Katar, Mısır, Amerika ve Birleşmiş Milletler garantörlüğündeki ateşkes teklifini kabul ettiğini açıkladı. Bizim de tavsiyelerimizle Hamas, kalıcı ateşkese giden yolda gerçekten çok kritik bir adım attı. Netanyahu yönetiminin cevabı ise refahtaki masumlara saldırmak oldu.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kimin barıştan ve diyalogdan kiminde çatışmaların sürmesinden ve daha fazla kan dökülmesinden yana olduğunun bir kez daha ortaya çıktığını vurgulayarak, “Peki, Netanyahu’nun bu şımarıkları karşısında ciddi bir tepki gördün mü? Hayır. Ne Avrupa’dan ne de Amerika’dan İsrail’i ateşkese zorlayacak kayda değer hiçbir tepki gelmedi. Yasak savma kabilinden açıklamalarla süreci geçiştirmeyi seçtiler” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, (İsrail iş birlikçilerinin) Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndaki son oylamada insanlığın ortak vicdanı olmak yerine, yine İsrail’in yanında saf tuttuklarını söyledi.
Öncesinde de Güvenlik Konseyi’nde, Filistin Devleti’nin tam üyeliğini veto ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Oysa evvelsi gün 143 ülkenin ‘evet’ dediği, 25 ülkenin çekimser kaldığı karar, İsrail’in ve iş birlikçilerinin ne kadar yalnız olduğunu göstermiştir. Kararla birlikte Filistinli kardeşlerimiz, Birleşmiş Milletler çalışmalarına artık daha geniş haklar ve ayrıcalıklarla katılabilecekler” diye konuştu.
“BÜTÜN ÜLKELERİ BİR AN ÖNCE FİLİSTİN DEVLETİNİ TANIMAYA DAVET EDİYORUZ”
Türkiye olarak kendilerinin de güçlü destek verdikleri bu kararın çıkmasından memnuniyet duyduklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Henüz Filistin Devleti’ni tanımayan bütün ülkeleri bir an önce Filistin Devleti’ni tanımaya davet ediyoruz” çağrısını yaptı.
Kur’an-ı Kerim’de, “Allah’ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın, dağılıp ayrılmayın” buyurulduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müslümanlar olarak hakkın yanında durmak, gerçek anlamda, samimi anlamda Allah’ın ipine sarılmak, yegâne kurtuluş yolumuzdur” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu an insanlığın büyük bir sınav verdiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti: “Dün bu imtihan Suriye’de veriliyordu. Daha önce Afganistan’da, Irak’ta, Yemen’de, Somali’de, Bosna’da sınandık. Şimdi de Müslümanlar olarak Gazze’de bir imtihana tabi tutuluyoruz. Ya bu imtihandan alnımızın akıyla çıkacağız ya da bir ömür boyu kalbimizde ağır bir pişmanlık yüküyle yaşamak zorunda kalacağız. Şunu çok net ifade etmek isterim, başkalarından medet ummak Müslümanlara yakışmaz. Biz önce kendimizden, kendi hesabımızdan sorumluyuz. Filistin halkına karşı kardeşlik görevimizi yapmakla mükellefiz. Elimizle, dilimizle engelleyerek buna imkânımız olmadığında, en azından kalbimizle buğzederek zulme karşı durmak zorundayız.”
“FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZE, TÜM İMKÂNLARIMIZLA SAHİP ÇIKACAĞIZ”
İnsani değerlerin sınandığı Gazze imtihanında herkesin kendisine yakışanı yapacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Birileri İsrail’e koşulsuz destek verecek, katliamlarını örtecek, vicdanlarını rafa kaldırıp her platformda İsrail’in avukatlığını üstlenecek. Biz de Müslümanlar olarak Rabb’imiz neyi emrediyorsa onu yapacağız. Kimin ne dediğine bakmadan Filistinli kardeşlerimize, tüm imkânlarımızla sahip çıkacağız. İsrail’in katliamlarına karşı tepkimizi, meşru zeminde kalarak her fırsatta açıkça göstereceğiz. İsrail’in her vicdanlı sesi antisemitizm sopasıyla susturmasına fırsat vermeyeceğiz. Soykırımcı katilleri ifşa etmeye, bunların maskelerini indirmeye, katliamlarını yüzlerini haykırmaya devam edeceğiz. Yöneticilerimizi, İsrail üzerinde daha fazla baskı kurmaları, İsrail’i ateşkese icbar edecek ticari, hukuki ve diplomatik adımları atmaları noktasında teşvik edeceğiz. Gazze ve Ramallah’taki mazlumlara gönderdiğimiz yardımları artıracak, Gazze’nin yeniden imarı için şimdiden hazırlıklara başlayacağız.”
Tüm bunları yaparken, üzerinden ne kadar süre geçerse geçsin Gazze’deki soykırımı unutmayacak ve unutturmayacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Yine bu süreçte para, makam ve siyasi ikbali için İsrail mezalimine lojistik destek sağlayanları da unutmayacağız. Sizlerin gayretiyle, samimi dualarıyla zulme karşı verdiğimiz mücadelenin inşallah daha da kuvvetleneceğine inanıyorum. Bu önemli toplantının Gazzeli Müslümanlar için mazlumlar için umuda, kurtuluşa ve barışa vesile olmasını diliyorum. İstişare toplantısının düzenlenmesinde emeği geçenleri tebrik ediyorum. Ülkelerinizdeki tüm kardeşlerime selamlarımı, muhabbetlerimi iletmenizi rica ediyorum.”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.