Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Sarıyer’deki “Mehmet Tabanca Anaokulu”nun açılış törenine katılarak bir konuşma yaptı.
Emine Erdoğan, törende yaptığı konuşmada anaokulu açılışı vesilesiyle bir arada olmanın mutluluğu içinde olduğunu söyledi.
Bu modern okulun, çocuklar için güzel bir geleceğin anahtarı olmasını dileyen Emine Erdoğan, “Bildiğiniz gibi, hayırseverlik, toplumsal karakterimizin en belirgin özelliğidir. Kadim medeniyetimiz, bizlere vakıf kültürüyle birlikte emsalsiz bir iyilik ve dayanışma pratiğini miras bırakmıştır. Tüm topluma fayda sağlayacak hizmetlerin peşinde koşan, bu uğurda büyük emek harcayan insanlar medarı iftiharımızdır” diye konuştu.
Emine Erdoğan, eğitimi desteklemenin, insanın ülkesine verebileceği en güzel hediye olduğuna inandığını ifade ederek, Millî Eğitim Bakanlığı ve Tabanca ailesi ile emeği geçenlere teşekkür etti.
“5 YAŞ OKULLAŞMA ORANI YÜZDE 93 SEVİYESİNE ULAŞTI”
İnsanın yaşamın öznesi olduğuna vurgu yapan Emine Erdoğan, şunları kaydetti: “İnsan geliştikçe, erdemlerle donandıkça, yaşam da doğru orantılı olarak güzelliklerle dolar. Ağacın yaşken eğildiği gibi insanın da en verimli işlenebileceği vakit çocukluğudur. Uzmanlar, 0-6 yaş aralığında, zihinsel, duygusal, sosyal ve bedensel gelişimimizin yüzde 70’ini tamamladığımızı söylüyorlar. Okul öncesi eğitim, çocukların dil gelişiminde, sosyal ve duygusal becerilerinin güçlenmesinde son derece önemli bir yere sahip. Ve bu çocuklar akademik hayatlarında çok daha başarılı oluyorlar. Yaşamlarının sonraki evrelerinde daha başarılı yetişkinler olma ihtimalleri yükseliyor. Diğer bir önemli husus da okul öncesi eğitimin dezavantajlı çocuklar için fırsat eşitliği sağlamasıdır. Dolayısıyla anaokulları, yaşama en iyi başlangıç yerleridir.”
Emine Erdoğan, hükûmetin bu anlayışla erken çocukluk eğitime büyük önem verdiğine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “2002 yılında 5 yaşındaki çocuklarımızın sadece yüzde 11’i bu eğitimden yararlanırken, bugün 5 yaş okullaşma oranımız yüzde 93 seviyesine ulaştı. 2022 yılı sonuna kadar, 5 yaşındaki tüm çocuklarımızın okullaşmasını hedefliyoruz. Bu anlamda, ‘Temel Eğitimde 10 Bin Okul’ Projesi, erken çocukluk eğitimi için çok güzel fırsatların kapısını araladı. Bu projeyle 3 bin anaokulu ve 40 bin ana sınıfı açılması hedeflendi. Büyük bir mutlulukla ifade ediyorum ki bugün itibarıyla bin 409 yeni anaokulu ve 10 bin 200 ana sınıfı açıldı. Köy ve seyrek nüfuslu yerlerde, sınıf açılması için gerekli olan 10 çocuk sayısını beşe düşürdük. Böylelikle 20 bin köy çocuğumuz daha okul öncesi öğretmenleriyle buluştu. Çocuk sayısı üç, dört olan yerlerde ise ‘gezici öğretmen sınıfı modeli’ ile evlatlarımıza ulaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz.”
“GÜNÜMÜZDE EĞİTİM, TOPLUMSAL VE EKONOMİK KALKINMANIN YEGÂNE KOŞULU OLDU”
Değişen dünya ile birlikte eğitim kavramının anlamı ve işlevinin de değiştiğini dile getiren Emine Erdoğan, şunları söyledi: “Geleneksel anlamda eğitim, toplumların değerlerini genç kuşaklara aktarma gayretiydi. Bugün ise eğitimin amacı ve boyutları tamamen değişti. Günümüzde eğitim, toplumsal ve ekonomik kalkınmanın yegâne koşulu oldu. Teknoloji çağını yaşayan dünyamız, her an bilimsel ve teknolojik yeniliklere sahne oluyor. Evrensel bilgi havuzu gittikçe büyüyor. Dolayısıyla eğitim alanında güçlü ve donanımlı ülkeler, bu değişim rüzgârında savrulan değil, yön verenler olarak öne geçiyor. Meşhur bir sözde, ‘Yurt müdafaasının en emin yolu eğitimdir.’ denir.”
Emine Erdoğan, eğitim alanında yapılacak her yatırımın, bir milletin geleceğine yapılmış en kârlı yatırım olduğuna inandığını anlatarak, çocukları yalnızca içinde yaşadıkları çağa göre değil, geleceğe göre yetiştirmekle mükellef olduklarını aktardı.
Çocuklara sağlayacakları iyi başlangıçların, hak ettikleri güzel bir hayatın temeli olacağı gibi memleketi sırtlayarak ileriye taşıyan insanlar olmalarını sağlayacağına dikkati çeken Emine Erdoğan, “Büyük ve Güçlü Türkiye vizyonunun en önemli ayağı, bu vizyona sahip çıkacak iyi yetişmiş çocuklarımızdır” ifadelerini kullandı.
Emine Erdoğan, göçler, iklim krizi, salgınlar gibi bilumum küresel sınamalara, nitelikli insan sermayesi ile göğüs gerilebileceğini aktararak şöyle konuştu: “Şöyle bir dönüp geçmişimize baktığımızda, topraklarımızda, alimler, münevverler, bilim insanları ve nice büyük insanlar yetiştiğini görüyoruz. Medeniyetimiz, eğitim ocaklarında inşa edilmiştir. Bilimle sanatla ilimle yetişmiş insanlar, irfan kaynaklarına dönüşmüştür. İşte bu topraklarda böyle büyük bir insan potansiyeli var. Bu potansiyeli el birliğiyle ihya edeceğimize yürekten inanıyorum. Biliyorum ki, bu ülke hepimizin ortak değeri, emeli, hayali ve sevdası.”
Emine Erdoğan konuşmasının sonunda öğretmen ve öğrencilerin 2022-2023 eğitim öğretim yılını kutlayarak başarı dileklerinde bulundu.
Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer de Bakanlık olarak okul öncesi eğitime büyük önem verdiklerini belirterek, amaçlarının okul öncesi eğitimdeki okullaşma oranlarını OECD ortalamasına ulaştırmak olduğunu kaydetti.
Millî Eğitim Bakanı Özer, bugün itibarıyla 2022-2023 eğitim öğretim yılına bin 450 bağımsız anaokulunu, 10 bin 200 yeni ana sınıfını yetiştirmiş olmaktan büyük mutluluk duyduğunu anlatarak şunları aktardı: “Bin 450 çok kritik çünkü biz bu projeyi saygıdeğer Hanımefendi’nin himayesinde başlattığımız zaman Türkiye’deki bağımsız anaokulu sayısı 2 bin 887 idi. Yani bir yılda bundan daha fazlasını yapmak üzere yola çıktık. İstanbul’da bu projeye başladığımız zaman 147 tane devlet anaokulu vardı ama bin 538 tane bağımsız özel anaokulu vardı. İşte biz bunun için İstanbul’a bin tane devlet anaokulu yapmak için yola çıktık ve bu bin 450 tane yapmış olduğumuz yeni anaokulunun 690 tanesini İstanbul’da yaptık.”
İlçeye anaokulunu kazandıran hayırsever iş insanı Polimeks Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erol Tabanca da rahmetli babası adına bu anaokulunu yaptırdığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Millî eğitim seferberliğiyle ilgili gücü yeten herkesin yapabileceğini yapması gerekir” şeklinde bir açıklamasının olduğunu aktaran Tabanca, bu şiarla yola çıkarak rahmetli babalarının adına bu okulu yaptıklarını anlattı.
Tabanca, bu okulun Sarıyer bölgesindeki ilk devlet anaokulu olduğunu dile getirerek, “Bu da bizim için ayrı bir gurur kaynağı. Babam hayatını dolu dolu yaşadı. Ben sizin huzurunuzda Sayın Bakanıma bir söz vermek istiyorum; Eğer Sayın Bakanım Eskişehir’de bize bir yer gösterirse bu okul gibi bir tane de anaokulu yapacağız” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Millî Eğitim Bakanı Özer, Emine Erdoğan’a hediye takdim etti. Emine Erdoğan da hayırsever Erol Tabanca’ya teşekkür belgesi verdi.
Programda daha sonra Emine Erdoğan, Millî Eğitim Bakanı Özer ve eşi Nebahat Özer, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ve eşi Hatice Nur Yerlikaya, eski bakanlardan Nabi Avcı, Tabanca ailesinin üyeleri ile bazı milletvekillerinin katılımıyla açılış kurdelesi kesildi.
Emine Erdoğan açılışını yaptığı anaokulunu protokol üyeleri ile birlikte gezdi. Anaokulundaki oyun, resim ve etkinlik odalarını gezen Emine Erdoğan, çocuklarla sohbet ederek yakından ilgilendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Federal Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Steinmeier ile düzenledikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “NATO müttefikimiz Almanya ile güvenlikten ekonomiye, kültürden bilime, her alanda yoğun ilişkilere sahibiz. 50 milyar doları bulan ikili ticaret hacmimizi dengeli biçimde, 60 milyar dolar seviyesine ulaştırmayı hedefliyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Almanya Federal Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.
Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ve heyetini Ankara’da misafir etmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretin, Steinmeier’in Cumhurbaşkanı olarak Türkiye’ye yaptığı ilk ziyaret olması ve Türkiye-Almanya Dostluk Anlaşması’nın 100’üncü yılına tekabül etmesi bakımından değerli olduğunu söyledi.
Beşeri bağlarla bugüne kadar hep güçlenen Türk-Alman dostluğunun, kuvvetlenerek gelişmeye devam edeceğine inandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kıymetli dostum Steinmeier’in ilişkilerimizi ilerletme konusunda bizimle hemfikir olduğunu görmekten ayrıca memnuniyet duyuyorum. Bu vesileyle Almanya’ya ve Alman halkına 6 Şubat depremlerinde milletimizle sergiledikleri dayanışma için tekrar teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
“ALMANYA İLE İKİLİ İLİŞKİLERİMİZİN EN MÜSTESNA ORTAK PAYDASI VE TAŞIYICI SÜTUNU GÜÇLÜ, BEŞERİ BAĞLARIMIZDIR”
Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’in Gaziantep’e giderek, Almanya’nın katkısıyla inşa edilen ilkokulu ve Nurdağı konteyner kentini ziyaretinin kendilerini duygulandırdığı ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bugün gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde, ülkelerimiz arasındaki çok boyutlu ilişkileri ikili olarak ele alma fırsatını bulduk. NATO müttefikimiz Almanya ile güvenlikten ekonomiye, kültürden bilime, her alanda yoğun ilişkilere sahibiz. 50 milyar doları bulan ikili ticaret hacmimizi dengeli biçimde, 60 milyar dolar seviyesine ulaştırmayı hedefliyoruz. Karşılıklı yatırımların arttırılmasına bu bakımdan özel önem veriyorum. Savunma sanayii alanındaki iş birliğimizi de ikili ilişkilerimize ve müttefiklik ruhuna uygun şekilde ilerletmek arzusundayız. Savunma sanayinde karşılaştığımız kısıtlamayı artık gündemimizden tamamen çıkartalım istiyorum.
Türkiye ve Almanya’nın bilhassa savunma alanında engelleri değil bundan sonra ortak üretim projelerini konuşacağını ümit ediyoruz. Turizm alanındaki iş birliğimiz de her geçen gün gelişmektedir. 2023’te Almanya’dan 6 milyonu aşkın turisti ülkemizde ağırladık. Bu rakamı daha da yukarılara taşıyacağımıza inanıyorum. Almanya ile ikili ilişkilerimizin en müstesna ortak paydası ve taşıyıcı sütunu güçlü, beşeri bağlarımızdır. Bundan 63 yıl önce Sirkeci Garı’ndan uğurladığımız insanlarımızın sayısı 3,5 milyona ulaştı. 63 yıllık süre zarfında Türk toplumu, gurbetçilikten çıkarak Almanya’nın sosyal, ekonomik, kültürel ve akademik hayatında kritik rolleri üstlenmeye başladı.”
Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’in heyetinde yer alan temsilcilerin de bunun örneği olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vatandaşlarımızın kültürden sanata, siyasetten bilim ve ticarete kadar her alanda önemli başarılarına şahit oluyoruz. Alışılagelmiş kalıpları yıkan, ön yargıları kıran, önlerine çıkan engelleri tek tek aşarak Türkiye-Almanya arasında beşeri bir köprü vazifesi gören tüm vatandaşlarımızla gurur duyuyoruz” dedi.
Görüşmelerde Almanya’daki Türk toplumunu ilgilendiren konuları ele aldıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk toplumunun eşit katılım temelli entegrasyonuna önem verdiklerini ve teşvik ettiklerini dile getirdi.
Çifte vatandaşlığı mümkün kılan yeni Alman vatandaşlık esasını, bu bağlamda atılmış kıymetli bir adım olarak gördüklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ancak Avrupa’yla birlikte Almanya’da yükselen yabancı karşıtı, İslam düşmanı, aşırı sağcı ve ırkçı örgütlere ilişkin endişelerimiz giderek artıyor. Solingen Faciası’ndan 31 yıl sonra benzer bir saldırıda maalesef ikisi çocuk, dört kardeşimizi kurban verdik. 25 Mart’ta yaşanan menfur hadisenin tamamen aydınlatılması ve sorumlularının cezalandırılması noktasında beklentilerimizi paylaştım” değerlendirmesinde bulundu.
“TERÖRLE MÜCADELE HUSUSUNDA ALMAN MAKAMLARINDAN DAHA FAZLA DAYANIŞMA BEKLEDİĞİMİZİ İFADE ETTİK”
Terör örgütleri PKK/PYD ve FETÖ başta olmak üzere Türklerin huzurunu kaçıran ve temsilciliklere saldıran terör örgütleriyle mücadeleye de değindiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müttefiklik hukukumuza zarar veren bu örgütlerle mücadelede daha etkin iş birliğine ihtiyacımız bulunuyor. Terörle mücadele hususunda Alman makamlarından daha fazla destek ve dayanışma beklediğimizi ifade ettik” dedi.
Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin de gündemlerinde yer aldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Gümrük Birliği ve vize serbestisi başta olmak üzere atılması gereken adımları ele aldık. Sayın Cumhurbaşkanı’yla bölgesel ve küresel gelişmeler hakkında görüş alışverişinde de bulunduk. Bu vesileyle Gazze’de 200 gündür yaşanan benzeri görülmemiş zulmün son bulması çağrımızı tekrarladım. Netanyahu, sırf siyasi ömrünü uzatmak adına kendi vatandaşları dâhil tüm bölgemizin güvenliğini tehlikeye atıyor. İsrail yönetiminin, Gazze’de işledikleri insanlık suçlarını ve katliamlarını gündemden düşürme çabalarına prim verilmemesi gerekiyor.
İsrail’in saldırıları devam ettiği müddetçe hem bölgesel hem de küresel barışa yönelik tehditlerin arttığının herkes bilincindedir. İran ile İsrail arasında geçtiğimiz hafta tırmanan gerilim, bunun en son ve en çarpıcı örneğidir. Masumların ölüm, açlık ve sefalete mahkûm edilmesinin ızdırabının, nesiller geçse de unutulmayacağını hepimiz çok iyi biliyoruz. Türkiye olarak bu konuda ilk günden itibaren kararlı, vicdanlı ve cesur bir duruş sergiledik. İnşallah bundan sonra da ateşkesin sağlanması, kesintisiz ve yeterli insani yardımın Filistin halkına ulaştırılmasına yönelik çabalarımızı arttırarak sürdüreceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nın Haziran ayında Almanya’da düzenleneceğini hatırlatarak, “Millî Takımımız da bu turnuvada mücadele edecek. Turnuvada yer alacak tüm milli takımlara ve organizasyonda yer alacak ekiplere şimdiden başarılar ve kolaylıklar diliyorum” dedi.
“İSRAİL İLE YOĞUN TİCARİ İLİŞKİLERİ ARTIK AYAKTA TUTMUYORUZ”
Bir basın mensubunun, “İsrail’e karşı sık sık sesinizi yükseltiyorsunuz, Netanyahu’yu Nazi yöntemleri uygulamakla suçluyorsunuz fakat aynı zamanda yoğun ticari ilişkileri ayakta tutuyorsunuz. Bunu nasıl açıklarsınız?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Yoğun ticari ilişkileri artık ayakta tutmuyoruz. O iş bitti. Bunu da kısa zaman önce Dışişleri Bakanım açıkladı. Fakat şunu bilmenizi istiyorum; şu anda İsrail’in Gazze’ye yaptığı saldırılardaki ölüm sayısı ne yazık ki 45 bini buldu. Bu rakamı bir kenara koymamız söz konusu olamaz. Yaralılar 75 bini buldu ve bu yaralılar içerisinde durumu ağır olanların bir kısmını biz ülkemize aldık. Burada tedavileri devam ediyor. Çocuk, kadın, yaşlı… Burada maalesef ağır manzara var. Bu manzarayı Alman dostlarımızın görmesi lazım. Gazze, Filistin tamamıyla yerle yeksan olmuş, her taraf yıkılmış. Böyle bir durumda. Kaldı ki İsrail’le Gazze’nin silah, mühimmat, araç, gereç bunlar zaten mukayese edilmez. Bunları görerek değerlendirmeyi yapmak lazım. Bütün bunların yanında tüm Batı kimin yanında yer alıyor? İsrail’in yanında yer alıyor. İsrail’in acımasız saldırıları karşısında Gazze’nin böyle bir imkânı var mı? Yok. İmkânsızlıklar içerisinde bütün bunlara rağmen biz şu anda rehinelerin takası noktasında bir gayret ve mücadelenin içerisindeyiz. Temenni ederiz ki bu takasta başarılı oluruz.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Almanya Federal Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’in tören alanındaki yerlerini almalarının ardından iki ülkenin millî marşları çalındı. Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’in tören kıtasını selamlamasından sonra iki lider heyetlerini birbirlerine takdim etti.
Türkiye ve Almanya bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier, daha sonra baş başa ve heyetler arası görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
FETÖ’nün bilişim militanları | İnsanlara kumpas kurarak adli sicil kayıtlarını kirletmek için her türlü yolsuzlukları yapıyorlar
Tuzağa Düşürdükleri insanları Hapis’e Attırırız diyerek dava açıyorlar FETÖ’cülerin Para Toplama Yöntemleri nasıl değişti pensilvanya’ya nasıl para gönderiyorlar kimleri nasıl soyuyorlar ,Bu soyguna kimler yardım ediyorlar . “Kripto FETÖ’cüler durmuyor” “FETÖ’cüleri ihbar etti hapis cezası aldı” Marka patent Adı altında büyük vurgun… Paralar nereye gidiyor ? Türk halkı bu Kumpasçı Fetoculardan Bıktı Artık insanların midesi bulanıyor Para için her türlü yolsuzluğu yapıyorlar KAÇ İNSANIN HAYATINI MAHVETTİNİZ KAÇ İNSANIN YUVASINI DAĞITTINIZ ? MERHAMETSİZLER Şeytanın bile aklına gelmeyecek yöntemle dolandırıcılık! TÜRK MİLLETİNİ VE DEVLETİNİ NASIL SOYUYORLAR BU GÜCÜ NERDEN ALIYORLAR ? FETÖ’ye bağlı Takım elbiseli teröristler” Kesinlikle Alınamayacak isimler Marka alarak o isimlerde şirketler kurarak vatandaşları tuzağa düşürüyorlar ve Hapisse girersin diyerek insanları tehdit edip 200.000.00 TL istiyorlar Marka Patent çetesi en güvendikleri çete Üyesi Bilirkişiler oluşturmaktadır çetenin tuzağına düşen kişiler kıskaca alıp Türk vatandaşlarını ve devletini soyuyorlar birilerde bu soyguna göz yumuyorlar Bu bilirkişilerin Mal varlıklarının Araştırılması Türk Milleti adına çok önem taşımaktadır Marka Patent çeteleri vatandaşı soymak için her türlü kumpası kuruyor ve durmuyorlar Fettullah gülen cemati ve kiripto fetocuların durmuyor Türkiye devleti ve milletinin düşmanları durmuyorlar “Bu Çete Nasıl Çökertilir “ FETÖ’ye bağlı Takım elbiseli teröristler” Kesinlikle Alınamayacak isimlere Marka veren ve bu isimleri onaylayanlar araştırılırsa üst hiyerarşi ve bu çete çökertilir” FETÖ’nün bilişim militanları ,Hosting ,Domail, Marka Ve Patent işlerine neden önem veriyorlar? KAÇ İNSANIN HAYATINI MAHVETTİNİZ KAÇ İNSANIN YUVASINI DAĞITTINIZ ? MERHAMETSİZLER
Bir FETÖ’cü nasıl anlaşılır?
Yalan söylemekte, Kumpas kurmakta, Dikizlemekte, Devlet imkanlarını örgüt için kullanmakta, Kamu ve insanların malına konmakta, adam öldürmekte uzmandır bunlar! merhamet ve vicdanları yoktur Makam mevki ve para için her şeyi yaparlar
Hak yediler Soru çaldılar, insanlara kumpas kurdular, özellerini teşhir ettiler, o görüntülerle tüm istediklerini aldılar.
İşyerlerine Kamu kurumlarına sitelere evlere kameralar kurdular hem insanları izlediler hem dinlediler insanların özel hayatlarına girdiler evlerine gizli kameralar kurdular bu yolla insanları ,şirketleri ,tehdit ettiler .her türlü yolsuzluğu yaptılar
Bunlar ne kadar insanlık suçu varsa işledi hala işlemeye devam ediyorlar
40 yıl boyunca sinsi sinsi örgütlendiler.
Suçsuz insanları kumpas kurup hapse attırdılar merhametsizler
Türkiye’nin ve şirketlerin sırlarını sattılar Casusluk yaptılar.
Devleti ele geçirmek için her şeyi yaptılar.
Kaç masum insanın yuvasını yıktılar kim bilir?
Nice esnafı iflas ettirdiler kurdukları kumpaslarla Mallarını ele geçirdiler
Paravan holding ler kurdular insanların Mallarına el kondular.
Karşı çıkanı da ölüme yolladılar…
Vicdandan yoksun, gaddar, zalim merhamet yoksunudur bunlar
Her türlü iftirayı atabilecek, her yalanı söyleyebilecek kadar zalimdirler.
FETÖ terör örgütü kadar zalim, başka bir çete ne duyduk ne gördük!
“FETÖ’ye bağlı Takım elbiseli teröristler”
TÜRK MİLLETİNİ VE DEVLETİNİ NASIL SOYUYORLAR | MERHAMETSİZLER | TAKİPTEYİZ | GENÇ GAZETECİLER
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.