Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenen Türkiye Erişilebilirlik Ödülleri Töreni’ne katıldı.
Törende konuşan Emine Erdoğan, projeye dokuz farklı kategoride bin 75 başvurunun yapıldığını öğrendiğini belirterek, yoğun ilginin son derece sevindirici olduğunu söyledi.
Ödül alsın veya almasın gelen her başvurunun insanlığın hayrına bir gayret olduğunu ifade eden Emine Erdoğan, ödül sahipleri yanında fikir üreten katılımcıları da gönülden tebrik etti.
Üretilen fikirlerin her birinin günün birinde insanlığın hizmetine sunulacağını anlatan Emine Erdoğan, dünyada 1 milyardan fazla engelli bireyin bulunduğunu, bu sayının neredeyse dünya nüfusunun yüzde 15’ine karşılık geldiğini söyledi.
“ENGELLİLERİN HAYATA EŞİT VE ADİL BİR ŞEKİLDE KATILMASININ ÖNÜNDE ZORLUKLAR VAR”
Türkiye’de yaklaşık 5 milyon kişinin çeşitli sebeplerle engellilik hâli yaşadığını anlatan Emine Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm dünyada engellilerin hayata eşit ve adil bir şekilde katılmasının önünde maalesef çeşitli zorluklar var. Erişilebilirlik küresel bir sorun. Gündelik hayattaki yansımalarını sıklıkla görüyoruz. Bir lokantaya gidiyorsunuz ama masanın dekoratif ayakları yüzünden tekerlekli sandalyenizle masaya rahatlıkla yanaşamıyorsunuz. Yeri geliyor bir konser, tiyatro ya da müze binasının kapısından rampa olmadığı için geri dönüyorsunuz. Turistik bir yerde sembol bir meydan yapılıyor ama Arnavut taşlarıyla döşeli yollarda tekerlekli sandalye kullanmanın nasıl bir deneyim olacağı hesaba katılmıyor. Bunun gibi farkına bile varmadığımız nice detay engelli bireylerin yaşamını iki kat daha zorlaştırıyor. Öte yandan şehir tasarımlarında empati yoksunluğu hayatın pek çok alanında hemen herkese engeller çıkarıyor. Mesela, hamile bir hanımın toplu taşıma araçlarını kullanırken yaşadığı zorluğu düşünün. Ebeveynlerin bebek pusetini yüksek kaldırımlardan indirip çıkarmaya çalıştığı hâlleri hatırlayın. Parkinson hastası birinin hızlı ayarlanmış döner kapıdan geçmeye çalışmasını hayal edin. İşte bu tip hâllerde yaşananlar asıl sorunların sistemler olduğunu anlatıyor.”
Emine Erdoğan, yeni ve kapıları herkese açık bir dünya kurmanın gerekliliğini görmek zorunda olduklarını vurguladı. Böyle bir dünyanın önündeki en büyük engelin tasarım ve mühendislik koltuğunda oturanların sadece kendilerini referans almaları olduğuna işaret eden Emine Erdoğan, “Dördüncü endüstri devrimi bugünlerde kapımızı hızla çalıyor. Bu devrimi herkesin eşit faydalandığı sistemlerle gerçekleştirmeliyiz” ifadelerini kullandı.
“ERİŞİLEBİLİRLİK, DÜNYANIN REFAHINA YAPILAN BİR YATIRIMDIR”
Salgın döneminde birçok işin evlerden yapıldığını anımsatan Emine Erdoğan, teknolojinin insanları birleştiren ve eşitleyen yönünü de bu dönemde tecrübe ettiklerini dile getirdi.
Kazanılan bu bakış açısıyla yeni şeyler öğrendiklerine dikkat çeken Emine Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Dünya çapında 1 milyardan fazla engelli bireyden bahsediyoruz. Bu insanların her biri büyük bir potansiyel demektir. Onların iş hayatına katılımı tüm insanlığa sayısız faydalar sağlayabilir. Hiç bilmediğimiz bakış açılarıyla tanışabiliriz. Her engelli bireyin son derece özgün bir hayat deneyimi var. Engelli kelimesini eksiklikler olarak düşünmeyelim lütfen. Siz hiç Cemil Meriç’in, Âşık Veysel’in, Sümeyye Boyacı’nın, paralimpik süper kahramanların eksikliğinden bahsedebilir misiniz? Yapmamız gereken engelli bireylere gerekli ekipmanları sağlayıp onlar için uygun altyapı sağlamaktır. Erişilebilirlik bir grup insana lütuf değil bilakis dünyanın refahına yapılan bir yatırımdır.”
Emine Erdoğan, 2020 yılının Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Erişilebilirlik Yılı olarak ilan edildiğini hatırlattı.
“ERİŞİLEBİLİRLİK KONUSUNDA YASAL DÜZENLEMELER YAPILIYOR”
Hükûmetin 2002 yılından bu yana engelli vatandaşların durumlarının iyileştirilmesi için var gücüyle çalıştığına dikkati çeken Emine Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Sadece engelli bireylerin değil ailelerinin hayatlarını da kolaylaştıracak çözümler üretiyor. Tüm icraatları tek tek sıralamaya vakit yetmez ama şu rakamlar gerçekten çok dikkat çekici. 2021 yılı itibarıyla evde bakım yardımı kapsamında destek alan kişi sayısı 535 bin 805 kişiye ulaştı. 2020 senesinde 2 bin 647 kişi kurum bakımı için sıra bekliyorken şimdi sıra bekleyen tek bir kişi bile yok. Kamu kurum ve rehabilitasyon merkezleri 2002 yılında sadece 21 iken şimdi sayı 104’e yükseldi. 2002 yılında memur olarak çalışan engelli kişi sayısı 5 bin 777 iken şimdi 60 bin 459 engelli vatandaşımız memuriyete girdi. Belediyelerimiz bünyesinde son derece modern imkânları sahip engelli hizmet birimleri art arda açılıyor. Ulusal düzeyde erişilebilirlik konusunda yasal düzenlemeler yapılıyor. Bugüne kadar 969 bina, açık alan ve toplu taşıma aracına erişilebilirlik belgesi verildi. 2030 Engelsiz Türkiye Vizyon Belgesi’nde belirlenen hedeflerde herkesi kapsayan mutlu bir geleceğe doğru yol alıyoruz. İnsanımızın gerçekten çok özel bir karakteri var. Erişilebilirlik gibi kavramlar gündemimize girmeden önce de hayatı birlikte omuzlamamız gerektiğini zaten biliyorduk. Birbirimize ‘insan insanın emanetidir’ nazarından bakıyorduk. Çok şükür vicdan coğrafyası geniş bir toplumuz.”
“BİR BAŞKASINA ENGEL OLMADIĞIMIZ HER AN ERİŞİLEBİLİR OLMANIN ÖNÜNÜ AÇARIZ”
Medyaya yansıyan son derece üzücü aksaklıkların olduğuna işaret eden Emine Erdoğan, engelli bireyler için tahsis edilmiş park alanlarının işgal edildiğini gördüklerini söyledi.
Araçlarını engelli rampalarına ya da görme engellilerin yolunu bloke edecek şekilde park edenlerin bulunduğuna şahit olduklarını anımsatan Emine Erdoğan, şunları kaydetti: “Engelli bireylerin kendilerine ayrılmış asansörleri kullanabilmek için dakikalarca beklediğini görüyoruz. Unutmayalım ki erişilebilirlik önce davranışlarımızla başlar. Bu noktada en önemli şey, zihinlerin dönüşümüdür. Bir başkasına engel olmadığımız her an erişilebilir olmanın önünü açarız. Erişilebilirliği mümkün kılmak için harcadığımız her çaba ortak mutluluğumuzdur. Hepimiz tüm vatandaşlarımızın engellerden azade bir hayat sürmesi için tek yürek olalım ve birbirimizin ihtiyacını gözetelim. Yapılan her iyiliğin yeni iyilikler doğuracağına inanıyorum. İyilik aradın mı insanda kötülük kalmaz.”
Emine Erdoğan’a konuşmasının ardından, Saray Engelsiz Yaşam ve Bakım Rehabilitasyon Merkezi öğrencileri tarafından yapılan altı aylık bir çalışmanın ürünü olan “Dört Kız Kardeş” isimli akrilik çalışmayla yapılan tablo hediye edildi. Tablo programın ardından Cumhurbaşkanlığı Konutu’nun duvarına asıldı.
Emine Erdoğan ödül töreninde, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, ödül alan Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ile günün anısına hatıra fotoğrafı da çektirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Federal Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Steinmeier ile düzenledikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “NATO müttefikimiz Almanya ile güvenlikten ekonomiye, kültürden bilime, her alanda yoğun ilişkilere sahibiz. 50 milyar doları bulan ikili ticaret hacmimizi dengeli biçimde, 60 milyar dolar seviyesine ulaştırmayı hedefliyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Almanya Federal Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.
Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ve heyetini Ankara’da misafir etmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretin, Steinmeier’in Cumhurbaşkanı olarak Türkiye’ye yaptığı ilk ziyaret olması ve Türkiye-Almanya Dostluk Anlaşması’nın 100’üncü yılına tekabül etmesi bakımından değerli olduğunu söyledi.
Beşeri bağlarla bugüne kadar hep güçlenen Türk-Alman dostluğunun, kuvvetlenerek gelişmeye devam edeceğine inandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kıymetli dostum Steinmeier’in ilişkilerimizi ilerletme konusunda bizimle hemfikir olduğunu görmekten ayrıca memnuniyet duyuyorum. Bu vesileyle Almanya’ya ve Alman halkına 6 Şubat depremlerinde milletimizle sergiledikleri dayanışma için tekrar teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
“ALMANYA İLE İKİLİ İLİŞKİLERİMİZİN EN MÜSTESNA ORTAK PAYDASI VE TAŞIYICI SÜTUNU GÜÇLÜ, BEŞERİ BAĞLARIMIZDIR”
Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’in Gaziantep’e giderek, Almanya’nın katkısıyla inşa edilen ilkokulu ve Nurdağı konteyner kentini ziyaretinin kendilerini duygulandırdığı ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bugün gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde, ülkelerimiz arasındaki çok boyutlu ilişkileri ikili olarak ele alma fırsatını bulduk. NATO müttefikimiz Almanya ile güvenlikten ekonomiye, kültürden bilime, her alanda yoğun ilişkilere sahibiz. 50 milyar doları bulan ikili ticaret hacmimizi dengeli biçimde, 60 milyar dolar seviyesine ulaştırmayı hedefliyoruz. Karşılıklı yatırımların arttırılmasına bu bakımdan özel önem veriyorum. Savunma sanayii alanındaki iş birliğimizi de ikili ilişkilerimize ve müttefiklik ruhuna uygun şekilde ilerletmek arzusundayız. Savunma sanayinde karşılaştığımız kısıtlamayı artık gündemimizden tamamen çıkartalım istiyorum.
Türkiye ve Almanya’nın bilhassa savunma alanında engelleri değil bundan sonra ortak üretim projelerini konuşacağını ümit ediyoruz. Turizm alanındaki iş birliğimiz de her geçen gün gelişmektedir. 2023’te Almanya’dan 6 milyonu aşkın turisti ülkemizde ağırladık. Bu rakamı daha da yukarılara taşıyacağımıza inanıyorum. Almanya ile ikili ilişkilerimizin en müstesna ortak paydası ve taşıyıcı sütunu güçlü, beşeri bağlarımızdır. Bundan 63 yıl önce Sirkeci Garı’ndan uğurladığımız insanlarımızın sayısı 3,5 milyona ulaştı. 63 yıllık süre zarfında Türk toplumu, gurbetçilikten çıkarak Almanya’nın sosyal, ekonomik, kültürel ve akademik hayatında kritik rolleri üstlenmeye başladı.”
Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’in heyetinde yer alan temsilcilerin de bunun örneği olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vatandaşlarımızın kültürden sanata, siyasetten bilim ve ticarete kadar her alanda önemli başarılarına şahit oluyoruz. Alışılagelmiş kalıpları yıkan, ön yargıları kıran, önlerine çıkan engelleri tek tek aşarak Türkiye-Almanya arasında beşeri bir köprü vazifesi gören tüm vatandaşlarımızla gurur duyuyoruz” dedi.
Görüşmelerde Almanya’daki Türk toplumunu ilgilendiren konuları ele aldıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk toplumunun eşit katılım temelli entegrasyonuna önem verdiklerini ve teşvik ettiklerini dile getirdi.
Çifte vatandaşlığı mümkün kılan yeni Alman vatandaşlık esasını, bu bağlamda atılmış kıymetli bir adım olarak gördüklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ancak Avrupa’yla birlikte Almanya’da yükselen yabancı karşıtı, İslam düşmanı, aşırı sağcı ve ırkçı örgütlere ilişkin endişelerimiz giderek artıyor. Solingen Faciası’ndan 31 yıl sonra benzer bir saldırıda maalesef ikisi çocuk, dört kardeşimizi kurban verdik. 25 Mart’ta yaşanan menfur hadisenin tamamen aydınlatılması ve sorumlularının cezalandırılması noktasında beklentilerimizi paylaştım” değerlendirmesinde bulundu.
“TERÖRLE MÜCADELE HUSUSUNDA ALMAN MAKAMLARINDAN DAHA FAZLA DAYANIŞMA BEKLEDİĞİMİZİ İFADE ETTİK”
Terör örgütleri PKK/PYD ve FETÖ başta olmak üzere Türklerin huzurunu kaçıran ve temsilciliklere saldıran terör örgütleriyle mücadeleye de değindiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müttefiklik hukukumuza zarar veren bu örgütlerle mücadelede daha etkin iş birliğine ihtiyacımız bulunuyor. Terörle mücadele hususunda Alman makamlarından daha fazla destek ve dayanışma beklediğimizi ifade ettik” dedi.
Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin de gündemlerinde yer aldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Gümrük Birliği ve vize serbestisi başta olmak üzere atılması gereken adımları ele aldık. Sayın Cumhurbaşkanı’yla bölgesel ve küresel gelişmeler hakkında görüş alışverişinde de bulunduk. Bu vesileyle Gazze’de 200 gündür yaşanan benzeri görülmemiş zulmün son bulması çağrımızı tekrarladım. Netanyahu, sırf siyasi ömrünü uzatmak adına kendi vatandaşları dâhil tüm bölgemizin güvenliğini tehlikeye atıyor. İsrail yönetiminin, Gazze’de işledikleri insanlık suçlarını ve katliamlarını gündemden düşürme çabalarına prim verilmemesi gerekiyor.
İsrail’in saldırıları devam ettiği müddetçe hem bölgesel hem de küresel barışa yönelik tehditlerin arttığının herkes bilincindedir. İran ile İsrail arasında geçtiğimiz hafta tırmanan gerilim, bunun en son ve en çarpıcı örneğidir. Masumların ölüm, açlık ve sefalete mahkûm edilmesinin ızdırabının, nesiller geçse de unutulmayacağını hepimiz çok iyi biliyoruz. Türkiye olarak bu konuda ilk günden itibaren kararlı, vicdanlı ve cesur bir duruş sergiledik. İnşallah bundan sonra da ateşkesin sağlanması, kesintisiz ve yeterli insani yardımın Filistin halkına ulaştırılmasına yönelik çabalarımızı arttırarak sürdüreceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nın Haziran ayında Almanya’da düzenleneceğini hatırlatarak, “Millî Takımımız da bu turnuvada mücadele edecek. Turnuvada yer alacak tüm milli takımlara ve organizasyonda yer alacak ekiplere şimdiden başarılar ve kolaylıklar diliyorum” dedi.
“İSRAİL İLE YOĞUN TİCARİ İLİŞKİLERİ ARTIK AYAKTA TUTMUYORUZ”
Bir basın mensubunun, “İsrail’e karşı sık sık sesinizi yükseltiyorsunuz, Netanyahu’yu Nazi yöntemleri uygulamakla suçluyorsunuz fakat aynı zamanda yoğun ticari ilişkileri ayakta tutuyorsunuz. Bunu nasıl açıklarsınız?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Yoğun ticari ilişkileri artık ayakta tutmuyoruz. O iş bitti. Bunu da kısa zaman önce Dışişleri Bakanım açıkladı. Fakat şunu bilmenizi istiyorum; şu anda İsrail’in Gazze’ye yaptığı saldırılardaki ölüm sayısı ne yazık ki 45 bini buldu. Bu rakamı bir kenara koymamız söz konusu olamaz. Yaralılar 75 bini buldu ve bu yaralılar içerisinde durumu ağır olanların bir kısmını biz ülkemize aldık. Burada tedavileri devam ediyor. Çocuk, kadın, yaşlı… Burada maalesef ağır manzara var. Bu manzarayı Alman dostlarımızın görmesi lazım. Gazze, Filistin tamamıyla yerle yeksan olmuş, her taraf yıkılmış. Böyle bir durumda. Kaldı ki İsrail’le Gazze’nin silah, mühimmat, araç, gereç bunlar zaten mukayese edilmez. Bunları görerek değerlendirmeyi yapmak lazım. Bütün bunların yanında tüm Batı kimin yanında yer alıyor? İsrail’in yanında yer alıyor. İsrail’in acımasız saldırıları karşısında Gazze’nin böyle bir imkânı var mı? Yok. İmkânsızlıklar içerisinde bütün bunlara rağmen biz şu anda rehinelerin takası noktasında bir gayret ve mücadelenin içerisindeyiz. Temenni ederiz ki bu takasta başarılı oluruz.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Almanya Federal Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’in tören alanındaki yerlerini almalarının ardından iki ülkenin millî marşları çalındı. Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’in tören kıtasını selamlamasından sonra iki lider heyetlerini birbirlerine takdim etti.
Türkiye ve Almanya bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier, daha sonra baş başa ve heyetler arası görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
FETÖ’nün bilişim militanları | İnsanlara kumpas kurarak adli sicil kayıtlarını kirletmek için her türlü yolsuzlukları yapıyorlar
Tuzağa Düşürdükleri insanları Hapis’e Attırırız diyerek dava açıyorlar FETÖ’cülerin Para Toplama Yöntemleri nasıl değişti pensilvanya’ya nasıl para gönderiyorlar kimleri nasıl soyuyorlar ,Bu soyguna kimler yardım ediyorlar . “Kripto FETÖ’cüler durmuyor” “FETÖ’cüleri ihbar etti hapis cezası aldı” Marka patent Adı altında büyük vurgun… Paralar nereye gidiyor ? Türk halkı bu Kumpasçı Fetoculardan Bıktı Artık insanların midesi bulanıyor Para için her türlü yolsuzluğu yapıyorlar KAÇ İNSANIN HAYATINI MAHVETTİNİZ KAÇ İNSANIN YUVASINI DAĞITTINIZ ? MERHAMETSİZLER Şeytanın bile aklına gelmeyecek yöntemle dolandırıcılık! TÜRK MİLLETİNİ VE DEVLETİNİ NASIL SOYUYORLAR BU GÜCÜ NERDEN ALIYORLAR ? FETÖ’ye bağlı Takım elbiseli teröristler” Kesinlikle Alınamayacak isimler Marka alarak o isimlerde şirketler kurarak vatandaşları tuzağa düşürüyorlar ve Hapisse girersin diyerek insanları tehdit edip 200.000.00 TL istiyorlar Marka Patent çetesi en güvendikleri çete Üyesi Bilirkişiler oluşturmaktadır çetenin tuzağına düşen kişiler kıskaca alıp Türk vatandaşlarını ve devletini soyuyorlar birilerde bu soyguna göz yumuyorlar Bu bilirkişilerin Mal varlıklarının Araştırılması Türk Milleti adına çok önem taşımaktadır Marka Patent çeteleri vatandaşı soymak için her türlü kumpası kuruyor ve durmuyorlar Fettullah gülen cemati ve kiripto fetocuların durmuyor Türkiye devleti ve milletinin düşmanları durmuyorlar “Bu Çete Nasıl Çökertilir “ FETÖ’ye bağlı Takım elbiseli teröristler” Kesinlikle Alınamayacak isimlere Marka veren ve bu isimleri onaylayanlar araştırılırsa üst hiyerarşi ve bu çete çökertilir” FETÖ’nün bilişim militanları ,Hosting ,Domail, Marka Ve Patent işlerine neden önem veriyorlar? KAÇ İNSANIN HAYATINI MAHVETTİNİZ KAÇ İNSANIN YUVASINI DAĞITTINIZ ? MERHAMETSİZLER
Bir FETÖ’cü nasıl anlaşılır?
Yalan söylemekte, Kumpas kurmakta, Dikizlemekte, Devlet imkanlarını örgüt için kullanmakta, Kamu ve insanların malına konmakta, adam öldürmekte uzmandır bunlar! merhamet ve vicdanları yoktur Makam mevki ve para için her şeyi yaparlar
Hak yediler Soru çaldılar, insanlara kumpas kurdular, özellerini teşhir ettiler, o görüntülerle tüm istediklerini aldılar.
İşyerlerine Kamu kurumlarına sitelere evlere kameralar kurdular hem insanları izlediler hem dinlediler insanların özel hayatlarına girdiler evlerine gizli kameralar kurdular bu yolla insanları ,şirketleri ,tehdit ettiler .her türlü yolsuzluğu yaptılar
Bunlar ne kadar insanlık suçu varsa işledi hala işlemeye devam ediyorlar
40 yıl boyunca sinsi sinsi örgütlendiler.
Suçsuz insanları kumpas kurup hapse attırdılar merhametsizler
Türkiye’nin ve şirketlerin sırlarını sattılar Casusluk yaptılar.
Devleti ele geçirmek için her şeyi yaptılar.
Kaç masum insanın yuvasını yıktılar kim bilir?
Nice esnafı iflas ettirdiler kurdukları kumpaslarla Mallarını ele geçirdiler
Paravan holding ler kurdular insanların Mallarına el kondular.
Karşı çıkanı da ölüme yolladılar…
Vicdandan yoksun, gaddar, zalim merhamet yoksunudur bunlar
Her türlü iftirayı atabilecek, her yalanı söyleyebilecek kadar zalimdirler.
FETÖ terör örgütü kadar zalim, başka bir çete ne duyduk ne gördük!
“FETÖ’ye bağlı Takım elbiseli teröristler”
TÜRK MİLLETİNİ VE DEVLETİNİ NASIL SOYUYORLAR | MERHAMETSİZLER | TAKİPTEYİZ | GENÇ GAZETECİLER
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.