Güçlü esnaf, güçlü ekonomi’ hedefimiz doğrultusunda esnafımızın rekabetçi şartlarda ticaret yapması için bir çok düzenlemeyi hayata geçirdik ve geçirmeye de devam ediyoruz”
“Amacımız, esnaf sanatkarımızın yerel işletme olmaktan çıkarak e-ticaret imkanlarını kullanarak, dünyaya açılmasına, ürünlerini dünyaya tanıtmasına, pazarlamasına ve satışını yapabilmesine destek olmak”
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan TESK Genel Merkezi Toplantı salonunda esnaf birlik ve federasyon başkanlarının katılımıyla düzenlenen Mesleki Eğitim Kurul toplantısına videokonferans yöntemiyle katıldı.
Bakan Pekcan toplantıda yaptığı konuşmada, TESK Başkanı Bendevi Palandöken ile gerek İstişare Kurulu toplantılarında gerek diğer organizasyonlardaki görüşmelerinde, esnafın taleplerini, önerilerini, şikayetlerini aldıklarını belirterek, Ticaret Bakanlığı olarak esnafın taleplerinin takipçisi olduklarını vurguladı.
Pekcan, Bakanlığın görev alanındaki konulara çözüm üretmeye çalıştıklarını, diğer Bakanlıkların görev alanındaki konuları ise ilgili Bakanlıklara ileterek takip ettiklerini söyledi.
Esnafın kendileri için çok değerli olduğunu ifade eden Pekcan, “Esnafımız ülkemizin yapı taşı, Ekonomimizin kılcal damarı, birlik ve beraberliğimizin çimentosu. Bizim gözümüzde esnaf, evimizin bir üyesi, sokağımızın sönmeyen ışığı. Bu doğrultuda her zaman esnafımızdan gelen taleplere açık olduk, istişareye önem verdik, sahada da sizlerin önerilerini, taleplerini dinlemeye çözüm odaklı olmaya gayret ettik ve ediyoruz “ diye konuştu.
Alınan tedbirler ve verilen destekler hakkında bilgi veren Pekcan, Ekonomik İstikrar Kalkanı paketinde esnafa Halkbank üzerinden hem kredi kartı, hem de finansman desteği sağlandığına dikkati çekti.
Esnafın sağlığının hem kendileri, hem aileleri hem de toplum sağlığı için çok önemli olduğunu vurgulayan Pekcan, “Burada alacağımız tedbirler, sizlerin kendinizi korumak için alacağınız tedbirler son derece önemli.” dedi.
1 Haziran itibarıyla normalleşme sürecine girildiğini belirten Pekcan, “Bu kapsamda düğün salonları 1 Temmuz’dan itibaren yeniden hijyen kurallarına, mesafe ve maske kurallarına uyularak açılacak. Marketlerde, toplu taşıma araçlarında, taksilerde, konaklama tesislerinde alınması gereken tedbirlerle ilgili broşürler yayınlandı.” ifadelerini kullandı.
“Güçlü esnaf, güçlü ekonomi” hedefi
Pekcan, Kovid-19 salgını nedeniyle dünyanın zor dönemlerden geçtiğini ifade ederek, IMF’in mart ayı tahminlerinde küresel ekonomide yüzde 3 küçülme öngördüğünü, yeni tahminlerini ise yüzde 4,9 küçülme olarak revize ettiklerini belirtti.
IMF’nin ABD ekonomisindeki beklenen daralmayı yüzde 8, Avro bölgesi için yüzde 10 ,2 olarak öngördüğünü belirten Pekcan, bunların büyük rakamlar olduğunu ve Türkiye’nin öncelikli pazarlarının pandemiden etkilendiğini ifade etti.
Esnafın da salgından en çok etkilenen kesimler arasında olduğunu bildiklerini dile getiren Pekcan, şöyle konuştu:
“Bununla ilgili de tedbirleri, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde diğer bakanlarımız ile tam bir koordinasyon içerisinde mümkün olduğu kadar devletin imkanlarıyla almaya gayret sarfediyoruz. Esnafımız iş yerlerinin yeniden açılması için sabırla bekledi, bir kısmı açıldı, bir kısmı da inşallah yakın zamanda açılacak.
Biz bütün bu sıkıntıların bertarafı için her zaman esnafın hamisi olan Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde, Bilim Kurulu’nun tavsiyelerini de dikkate alarak, önceliği halkın sağlığına ve esnafa vererek, normalleşme ile ilgili bu adımları atmaya devam ediyoruz.
Biz Ticaret Bakanlığı olarak bir taraftan da hem yurtiçi hem de uluslararası ticaretin akışının sağlanmasına gayret ediyoruz.”
Pekcan, aldıkları tedbirlerin hem halk sağlığı için hem de Türkiye ekonomisi için son derece önemli olduğuna dikkati çekerek, “’Güçlü esnaf, güçlü ekonomi’ hedefimiz doğrultusunda ekonomimizin kılcal damarlarını oluşturan esnafımızın rekabetçi şartlarda ticaret yapması için bir çok düzenlemeyi hayata geçirdik ve geçirmeye de devam ediyoruz.” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin yüksek gelirli ülkeler statüsüne erişebilmesi için ihracatın tabana yayılması ve yüksek katma değerli ihracatın artmasının önemli olduğunu belirten Pekcan, daha fazla işletmecinin, esnafın, sanatkarın ihracatçı olabilmesi için hem yeni destek mekanizmaları oluşturduklarını, hem de e-ticaret platformlarında esnafa eğitimler verdiklerini vurguladı.
Pandemi döneminde Sanal Ticaret Akademisi’ni devreye aldıklarını hatırlatan Pekcan, burada esnafa, girişimcilere KOBİ’lere ve profesyonel iş insanlarına yönelik her seviyede eğitimlerin olduğunu söyledi.
Pekcan, bunun dışında Export Akademi portalının bulunduğuna dikkati çekerek, orada da girişimcilik, online ticaret, online ödeme sistemleri ve lojistik üzerine eğitimler verdiklerine dikkati çekti.
Elektronik Ticaret Bilgi Sistemini (ETBİS) de devreye aldıklarını anımsatan Pekcan, “Elektronik Bilgi Platformunu, eticaret.gov.tr sitesini ön plana aldık. Burada da ‘e-ticaret sitesi nasıl kurulur, e-ticaret nasıl yapılır’ bunlarla ilgili gerçekten çok basit ifadelerle anlatımlar, eğitimler var. Hatta danışma hattına size özel, sorularınızı sorabilir, cevaplarınızı alabilirsiniz. İnşallah yakın zamanda esnafın daha fazla ihracatçı olabilmesi ve e-ticaret yapabilmesi için küresel bir firmamızla beraber sadece esnafa yönelik yeni bir program başlatacağız. Esnafımızın bu imkanlardan daha fazla yararlanması e-ticaret alanından daha fazla pay alabilmesi ve e-ihracat yapabilmesi bakanlığımızın hedefleri arasında.” şeklinde konuştu.
“Esnafımızı dünya pazarına açacağız”
Pekcan, “e-Ticaret Olarak KOBİ’lerin Yanındayız” kampanyasının da esnaflara, KOBİ’lere ciddi oranda katkı sağladığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Bu kampanyayla e-ticaret portalları 1,2 milyar liralık ödeme gerçekleştirdiler, 7 bin yeni istihdam oldu. Bu kampanyadan 135 bin KOBİ’miz yararlandı, hiç e-ticaret yapmamış 3 bin küçük işletmemiz de e-ticaret yapmaya başladı.
Amacımız, esnaf sanatkarımızın yerel işletme olmaktan çıkarak e-ticaret imkanlarını kullanarak dünyaya açılmasına, ürünlerini dünyaya tanıtmasına, pazarlamasına ve satışını yapabilmesine destek olmak. Hem esnafımızın işlerini daha büyütmesini hem ekonomimize daha fazla katkı sağlamasını hedefliyoruz, biz bu hedeflerimize ulaşacağımıza inanıyoruz.
Pek çok şekilde esnafımızı dünya pazarına açacağız. Bizim için esnafımızın alın teri göz nuru, bütün dünya markalarından daha öte.“
Bakan Pekcan, Ticaret Bakanlığının esnafın Bakanlığı olduğuna işaret ederek, yaptıkları çalışmaların odak noktasında esnafın ve sanatkarın işinin geliştirilmesi ve büyütmesinin yer aldığını sözlerine ekledi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, İsrail’le ticaretin durdurulması kararına ilişkin, “İsrail, Türkiye’nin bu kararından sonra, gerek enflasyon artışı, gerekse hızlı şekilde mal bulamama gibi ciddi sıkıntılar çekti.” dedi. Bakan Bolat, Turkuvaz Medya Merkezi’nde düzenlenen Türkiye İhracat Seferberliği Zirvesi’ndeki konuşmasında son dönemde ihracatta gerçekleştirilen rakamlar hakkında bilgi verdi.
Mayıs ayı ihracatının iyi geleceğine işaret eden Bolat, Cumhuriyet tarihinin en yüksek aylık rakamını yakalama amacında olduklarını, bunun da işaretlerinin bulunduğunu dile getirdi. Bolat, mayıs ayı ihracatında geçen yılın aynı ayının üzerinde bir rakama ulaşılacağının altını çizerek, ihracat rakamlarının mayısta yüksek olacağını anlattı.
Küresel ölçekte yaşanan ekonomik gelişmelere ve ihracat rakamlarına vurgu yaparak dış ticaret dengesini sağlamak için çalıştıklarını belirten Bolat, şunları kaydetti:
“OVP’de dış ticaret açığı için 106 milyar dolar hedefi vardı ama bizim kendi hedefimiz bunu 80 milyar dolar ve altına indirebilmek. İlk 4 ayda bunun işaretlerini görüyoruz. İthalatımızda yüzde 9’a yakın bir küçülme var ve dış ticaret açığımızda da yüzde 30’luk bir azalma var. İlk 4 ayda 13,2 milyar dolar azalttık, 2023 Mayıs ayından 2024 Mart ayına dek 10 ay içinde dış ticaret açığımızda yaklaşık 29, cari işlemler açığımızda da 26 milyar dolar gerileme söz konusu oldu. Bu da makro ekonomide dengeleme sürecinin başarıyla ilerlemesine yardım ediyor. Bakanlık olarak 38 milyar TL’lik bütçemiz var, bunun yüzde 60’ını ihracatçılarımıza destek olarak harcıyoruz.”
Bolat, Bakanlık bünyesinde bulunan destek modülleri ve ihracatçılar için yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi vererek, çok sayıda kalemde verdikleri desteklerle ihracatçının yanında olduklarını ve olmaya devam edeceklerini anlattı.
“Son 4 senede Türkiye’nin ABD’ye ihracatı yüzde 46, karşılıklı toplam ticaret yüzde 41 arttı”
Türkiye’nin 220 ülkeye 12 bin kalem ürün ihracatı yaptığına dikkati çeken Bolat, “Bazen Türkiye ekonomisini veya iktidarı kötülemek için ‘ekonomik krizde’, ‘sanayi bitti’ falan tezviratlar yapılıyor. Bunlar külliyen yalan, yanlış demeyeceğim, yalan.” ifadesini kullandı.
Bakan Bolat, kısa süre önce yaptığı ABD seyahatine atıfta bulunarak şu değerlendirmelerde bulundu:
“Son 4 senede Türkiye’nin ABD’ye ihracatı yüzde 46, karşılıklı toplam ticaret yüzde 41 oranında arttı. Geçen hafta ABD’deydik, bazılarını korku sarmıştı. Türkiye’yle İsrail arasındaki ilişkilerin gergin olması nedeniyle ve ticaretteki uyguladığımız ‘ticaretin durdurulması’ kararı üzerine işte ‘mahvolduk’ gibi şeyler söylenmişti. Tam tersine ABD’de biz çok sıcak karşılandık. Mesela iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin yürütüldüğü bir komite var; Ticaret ve Yatırım Komitesi. 7 yıl aradan sonra üç hafta önce bu konuda Ankara’da toplantısını yaptık. Geçen hafta perşembe günü Türk-ABD Kongresi, Türk Amerikan iş alemini bir araya getiren yıllık toplantı 5 yıl aradan sonra yine Washington DC’de yapıldı. Türkiye’yle iş yapmak konusunda hem ABD hükümetinde iştah var hem ABD’li iş ve yatırım çevrelerinde o konuda istek var.”
“2 Mayıs itibarıyla Türkiye’den İsrail’e ihracat ve ithalat anlamında herhangi bir ticaret yapılmamaktadır”
Bakan Bolat, İsrail’le ticaretin durdurulması kararına ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.
İsrail’in bölgede vahşice tutumunu, Gazze’deki masum halka yönelik saldırılarını, taş üstünde taş bırakmadığını herkesin gördüğüne dikkati çeken Bolat, şunları söyledi:
“Biz Türkiye olarak bu konuda son derece tutarlı bir politika izledik. Hadisenin başlangıcından itibaren Cumhurbaşkanımız, Dışişleri Bakanımız çatışmaları engellemek, bu katliam düzeyindeki saldırıların engellenmesi için diplomasi, siyasi temas, ikili düzeyde, uluslararası düzeyde her türlü zorlamaları yaptılar. İsrail’in yeni bir katliam boyutuna geldiğini fark ettiğimiz andan itibaren ve Türkiye’den giden yardımları engellemeye başladıklarını ve bunu devam ettirdiklerini görünce Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak bu konuda değerlendirmeleri yaptık. 2 Mayıs itibarıyla Türkiye’den İsrail’e ihracat ve ithalat anlamında herhangi bir ticaret yapılmamaktadır. Filistin’le ticaretimiz açıktır. İsrail, Türkiye’nin bu kararından sonra, gerek enflasyon artışı, gerekse hızlı şekilde mal bulamama gibi ciddi sıkıntılar çekti. Türkiye’den geçmişte malını 1 günde ekonomik olarak alabiliyordu. Türkiye’nin ciddiyetini ve kararlılığını görmüş oldular. Orada bir insanlık dramı, katliam ve vahşet var. Her zaman olduğu gibi Filistinli kardeşlerimizin yanındayız.”
“267 milyar dolar mal ihracatı, 110 milyar dolar hizmet ihracatı hedefimiz geçerliliğini korumakta”
Hedef pazarlar konusunda değerlendirmeler yapan Bolat, “Yılın ikinci yarısına AB pazarlarında talepte bir artış bekliyoruz. Körfez ülkelerine olan ihracatımızda iyi bir artış var. Bizim için her pazar önemli ama iki stratejimiz öncelikli; Uzak Ülkeler Stratejisi ve İslam Ülkelerinde Ticareti Geliştirme Stratejisi. Körfez ülkelerine yönelik ciddi bir ihracat atağımız var, ABD’ye, İngiltere’ye, Romanya’ya, Mısır’a, Türki Cumhuriyetlere yönelik ihracatımızda artış var. 267 milyar dolar mal ihracatı, 110 milyar dolar hizmet ihracatı hedefimiz geçerliliğini korumaktadır, hedeflerimizde revizyon yapmadık.” şeklinde konuştu.
İngiltere ile başlayan serbest ticaret anlaşması (STA) görüşmeleri konusuna değinen Bolat, İngiliz hükümeti ile serbest ticaret anlaşmasını hizmetler sektörüne de genişletmek, yatırımları dahil etmek için görüşmeleri resmen başlattıklarını duyurdu.
Bolat, “10 Haziran’da ilk müzakere heyetimiz Londra’da görüşmelere gidecekler. İngiltere tabii bu yıl seçim sürecinde, mali seçimlerini yeni geride bıraktı, önümüzde genel seçimleri var. Bu ortamda müzakereleri uzun sürecek tabii ama İngilizlerle bu konuda müzakerelerimiz devam edecek. İki taraf anlaşırsa serbest ticaret anlaşmasını genişletmiş olacağız. ” dedi.
“Stokçuluk, fahiş fiyatla ilgili düzenlemelerle cezalarda ciddi artışlar meydana geliyor”
Bakan Bolat, piyasadaki fiyatlar ve enflasyonla mücadelede yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Konut ve otomotiv piyasasında fiyatları düşürmek için yapılan çalışmalara dikkati çeken Bolat, ilgili Bakanlıkların ve kurumlar başta olmak üzere enflasyonla mücadelenin devam ettiğini söyledi.
Bolat, bunun yanında fahiş fiyat, stokçuluk, karaborsacılıkla mücadele gibi alanlarda da Ticaret Bakanlığı olarak ellerinden geleni yaptıklarını dile getirerek şöyle konuştu:
“Elimizdeki kanunlar, yönetmelikler çerçevesinde denetim ekiplerimizle bu mücadeleyi sürdürüyoruz. Görüşme ve ikna yoluyla yapılan çalışmaların yanında denetim yoluyla yapılan çalışmalarımız yoğun geçti. 81 bin işletme ve 580 bin ürün denetlemeleri yapıldı. Geçen yıl İç Ticaret Genel Müdürlüğü üzerinden karaborsa, stokçuluk, fahiş fiyat, haksız fiyat denetlemelerine yaklaşık 850 milyon TL, tüketici korunmasında da zararlı ürünler, aldatıcı reklamlar, sağlığa aykırılık denetimleriyle de 1,2 milyar TL’lik cezamız oldu. Rekabet Kurumu da geçen yıl 2,6 milyar TL ceza kesti. Şimdi Türkiye Büyük Millet Meclisinde, Rekabetin Korunması, Tüketicinin Korunması Kanunu gibi çok önemli bazı kanunlarda değişiklik yapılıyor. Stokçuluk, fahiş fiyatla ilgili düzenlemelerle cezalarda ciddi artışlar meydana geliyor. Amaç caydırıcılık. Türkiye Büyük Millet Meclisinde bugün yarın inşallah bu değişiklikler tamamlanmış olur.”
Tavuk üreticileri ile alakalı bir soruşturmanın tamamlanmak üzere olduğunu bildiren Bolat, firmaların uzlaşma sürecine girmek istediğini aktardı.
Bolat, “Şu anda TBMM’deki değişiklikler kanunlaştığı takdirde, soruşturma süreleri 4-6 ay arasına kadar geriletilecek, hızlandırılacak. Böylece yanlışa sapanlar daha hızlı bir şekilde bu yanlışın bedelini ödeyecekler.” değerlendirmesinde bulundu.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin makro ekonomik göstergelerindeki iyileşmeyi girişim sermayesi fon yöneticileri ile konuştuğunu belirterek, “Türkiye’nin kredi risk priminin hızla düşüyor olması Türk ekonomisinin doğru yolda olduğunun önemli göstergelerinden biri. Bunun sonucunda önümüzdeki dönemde Türkiye’ye yatırımların çok hızlanacağını öngörüyoruz. Türkiye’nin yeni dönemdeki bu sermaye akımlarını hızlı çekmesi, bu kaynağın büyük ölçekte katma değerli üretime, teknolojik dönüşüme ve teknolojik girişimciliğine kazandırılması için çabalarımızı artıracağız. Türkiye yepyeni başarı hikayelerini hayata geçirecek ve bu defa öncekilerden de daha güçlü şekilde, katma değerli, rekabetçi, verimli üretim ve yüksek teknoloji girişimleri hikayede başrol oynayacak.” dedi.
Bakan Kacır, bir dizi programa katılmak için bulunduğu İngiltere’nin başkenti Londra’da girişim sermayesi fonları yöneticileriyle görüşmesinin ardından, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Türkiye’de özellikle girişimcilik ve teknoloji ekosisteminin son 20 yılda muazzam bir mesafe kaydettiğini dile getiren Kacır, teknoloji girişimlerinin ölçeği büyürken sayısının da arttığını söyledi. 10 binden fazla Türk teknoloji şirketinin 100’ün üzerinde teknoparkta inovasyon ve AR-GE odaklı çalışmalarını sürdürdüğünü aktaran Kacır şunları kaydetti:
HEDEFİMİZ: Teknoloji girişimleri, bütün dünyada çoğunlukla girişim sermayesi yatırım fonlarından aldıkları yatırımlarla büyüyor. Biz de Türkiye’de girişim sermayesi yatırım fonlarını büyütmeye gayret ediyoruz. Türkiye’de yeni girişim sermayesi yatırım fonlarının oluşturulması bizim önemli bir hedefimiz. Ayrıca, küresel yatırım fonlarının Türkiye’de teknolojik girişimlerine yatırım yapması da amacımız. Bunun için son yıllarda pek çok adım attık. Kamu kaynaklarının fonların fonu olarak girişim sermayesi fonlarına yatırım yapmasını sağlayan, böylelikle bir kaldıraç oluşturmayı mümkün kılan programlar başlattık.
TURCORNLARI HIZLANDIRDI: 2010-2020 arası Türkiye’de teknoloji şirketlerine ve startuplara yatırım ölçeği yıllık 100 milyon dolar tutarındaydı. Türk teknoloji girişimleri, 2020-2023 döneminde ise 4 milyar dolar yatırım aldı. Bu tabii Türkiye’nin milyar dolar değeri aşan unicornların, yani Turcornların da çıkmasını hızlandırdı.
BAŞARI HİKAYELERİNİ TANITACAĞIZ: 2030’a kadar Türkiye’nin teknoloji ekosistemini, girişimcilik ekosistemini büyütmeye devam edeceğiz. Türkiye’den 100 bin teknoloji girişiminin doğmasını ve aynı dönemde bunların 100’ünün milyar dolar değeri aşarak Turcorn olmasını sağlayacağız. Ama bunu yaparken mutlaka uluslararası iş birliklerimizi güçlendirmemiz, Türkiye’nin teknoloji girişimciliğindeki başarı hikayesini dünyaya çok daha güçlü şekilde anlatmamız, tanıtmamız lazım. Londra’da çok sayıda girişim sermayesi fonu yöneticisiyle çok kapsamlı görüşme gerçekleştirdim. Bazıları geçmiş dönemlerde Türkiye’de yatırım yapmış olmakla birlikte pek çoğu aslında Türkiye’nin yeni bir başarı hikayesinin eşiğinde olduğunu ifade etti ve Türkiye’ye gelme konusundaki istekliliklerini benimle paylaştı.
DÜNYADA ÖNCÜ: Londra özellikle girişim sermayesi fonları ve diğer varlık fonları alanında dünyada öncü merkezlerden biri. Burada 500’den fazla sermaye fonu bulunuyor ve her yıl bu fonlar çok büyük ölçekte kaynak temin etme imkanına sahipler ve bu kaynağı yıldan yıla artan bir ölçekte teknolojiye ve teknoloji girişimciliğine ayırıyor. İnşallah, önümüzdeki dönemde kendileriyle kurduğumuz ilişkileri ve iletişimi çok daha ileri seviyeye getireceğiz. Türkiye’de benzer etkinlikleri onlarla birlikte gerçekleştireceğiz ve Türkiye’nin teknolojik girişimlerinin büyümesini hızlandırmaya devam edeceğiz.
CESARETLENDİRİCİ: Yine yeşil dönüşümün önemli bir unsuru olan yeni nesil mobilite teknolojilerinde Türkiye’de startupların teknoloji girişimlerinin geldiği seviyeyi kendilerine çok detaylı olarak anlattım. Onlar da Türkiye’de daha fazla varlık göstermek arzusunu bizimle paylaştı. Türkiye’de kamunun, özellikle Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak biz ve ilgili kurumlarımızın bu ekosistemi ne kadar güçlü şekilde himaye ettiğimizi de görmeleri, onlar açısından cesaretlendirici oluyor.
ÖNEMLİ GÖSTERGE: Türkiye’nin makro ekonomik göstergelerindeki iyileşmeyi de çok kapsamlı olarak hem girişim sermayesi fon yöneticileriyle hem de dün yine görüştüğüm İngiltere Yatırım Bakanı ile konuştuk. Özellikle Türkiye’nin kredi risk priminin hızla düşüyor olması aslında Türk ekonomisinin doğru yolda olduğunun önemli göstergelerinden biri. Bunun sonucunda önümüzdeki dönemde Türkiye’ye yatırımların çok hızlanacağını öngörüyoruz. Muhataplarımız da aynı fikirdeler ve burada özellikle Türkiye’nin yeni dönemdeki bu sermaye akımlarını hızlı çekmesi, bu kaynağın büyük ölçekte katma değerli üretime, teknolojik dönüşüme ve teknolojik girişimciliğine kazandırılması için çabalarımızı artıracağız. Türkiye yepyeni başarı hikayelerini hayata geçirecek ve bu defa öncekilerden de daha güçlü şekilde, katma değerli, rekabetçi, verimli üretim ve yüksek teknoloji girişimleri bu hikayede başrol oynayacak.”
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Togg’un Türkiye’nin en büyük ihracat sektörü olan otomotiv endüstrisinin dönüşümüne öncülük ettiğini ifade ederek, “Togg, halihazırda 30’dan fazla farklı startup ile çalışarak inovasyonu teşvik etme konusunda kararlılığını ortaya koyuyor. Teknolojideki değişikliklerin yenilik yapmamız ve başarılı olmamız için benzersiz fırsatlar yarattığının farkındayız. Bu nedenle güçlü bir startup ekosistemine sahip olmak Milli Teknoloji Hamlesi’nin önemli bir parçası.” dedi.
Bakan Kacır, İngiltere’nin başkenti Londra’da düzenlenen Tech.EU Zirvesi’nin açılışında yaptığı konuşmada, sosyal kalkınma, sürdürülebilir bir gelecek ve daha adil bir dünya için teknolojiye erişimin kritik önemde olduğunu dile getirdi. Güçlü bir startup ve inovasyon ekosistemine sahip olmanın Türkiye’nin Milli Teknoloji Hamlesi’nin merkezinde yer aldığını söyleyen Kacır, Türkiye ekonomisini daha yüksek teknolojili ve inovasyon odaklı bir yola sokmayı hedeflediklerini attıklarını anlattı.
Kacır, uluslararası teknoloji ve girişim şirketlerini Türkiye’de yatırım yapmaya davet ederek, kısa süre içinde “Techvisa” programıyla bu alanda uluslararası girişimleri ülkeye çekmeyi hedeflediklerini belirtti.
ETKİLEYİCİ GELİŞME TÜRKİYE’NİN DESTEK VE TEŞVİKLERİYLE OLDU
Kacır, son 22 yılda Türkiye’de teknoparkların sayısının 2’den 102’ye çıktığını kaydederek, Türkiye’nin teknoparklarında 10 binin üzerinde şirketin AR-GE ve inovasyona odaklandığını belirtti. Türk özel sektörünün 1600’den fazla AR-GE ve tasarım merkezine ev sahipliği yaptığını, 2000’li yıllarda 29 bin olan AR-GE personeli sayısının 272 bine ulaştığını söyleyen Kacır, “Bu etkileyici gelişme Türkiye’nin sağladığı destekler ve teşviklerle oldu.” dedi.
Kacır, Türkiye’nin insansız hava aracı teknolojilerindeki liderliğinin bu alandaki yaklaşımının en iyi örneklerinden olduğunu vurgulayarak, “Savunma teknolojisindeki başarımız bize cesur vizyonları nasıl gerçeğe dönüştürebileceğimizi ve kayda değer atılımları nasıl başarabileceğimizi gösterdi. Şimdi odak noktamız bu başarı öyküsünü diğer sektörlerde de tekrarlamak.” ifadesini kullandı.
TOGG DÖNÜŞÜMÜN İŞARET FİŞEĞİ
Togg’un, elektrikli ve akıllı bir otomobilden çok daha fazlası olduğunu belirten Kacır, “Togg, bir Türk markası tarafından Türkiye’de üretildi ve Türkiye’nin en büyük ihracat sektörü olan otomotiv endüstrisinin dönüşümüne öncülük ediyor. Bu dönüşüm mobilite girişimleri için de bir destek olacak. Togg, halihazırda 30’dan fazla farklı startup ile çalışarak inovasyonu teşvik etme konusunda kararlılığını ortaya koyuyor. Teknolojideki değişikliklerin yenilik yapmamız ve başarılı olmamız için benzersiz fırsatlar yarattığının farkındayız. Bu nedenle güçlü bir startup ekosistemine sahip olmak Milli Teknoloji Hamlesi’nin önemli bir parçası.” diye konuştu.
TÜRK GİRİŞİM EKOSİSTEMİ AVRUPA TEKNOLOJİSİNİN YILDIZI
Türkiye’nin, unicorn şirket sayısını artırmak için çeşitli destekler sağladığını ve Turcorn100’ün bu kapsamdaki milli vizyon projesi olduğunu dile getiren Kacır, ülkenin genç insan kaynağının küresel alanda en önemli rekabet güçlerinden biri olduğunu ifade etti.
Türk girişim ekosisteminin “Avrupa teknolojisinin yıldızı” olarak tanımlandığına dikkati çeken Kacır, “Türkiye’de 2019 yılında unicorn bulunmuyordu. Şu an 7 Turcorn bulunuyor. Türkiye sadece startup şirketleri için değil, aynı zamanda ‘scale up’ şirketler için de önemli bir merkez haline geldi.” dedi.
YATIRIMCILARI TÜRKİYE’YE DAVET ETTİ
En büyük yatırımı insan kaynağına yapmaya devam edeceklerini belirten Kacır, “Sizleri Türkiye’de büyümeye, Türkiye’deki girişimlerle işbirliği yapmaya ve gelecek vadeden bu girişimlere yatırım yapmaya davet ediyorum.” diyerek yatırımcıları Türkiye’ye davet etti.
Kısa süre içinde “Techvisa” programını duyuracaklarını, böylece teknoloji alanındaki yetenekleri ve girişimleri ülkeye davet edeceklerini belirten Bakan Kacır, konuşmasının ardından, Türkiye’nin ve uluslararası teknoloji ve girişim şirketlerinin stantlarını ziyaret etti.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.