Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G Haberleşme Şebekesi Projesi’nin sonraki fazlarında ürünlerin daha yüksek kapasiteli ve gelişmiş versiyonlarının üretileceğini vurgulayarak, “5G baz istasyonu için ilk fazda 8 katmanlı radyo ünitesi geliştirilmiş iken sonraki fazlarda 64 katmanlı radyo ürünleri geliştireceğiz. Böylece, piyasada bulunan yabancı tedarikçilerin ürünlerine muadil olarak piyasaya, yerli ve milli 5G ürün arz edeceğiz. Ülkemizde 5G’ye azami ölçüde yerli ve millİ şebeke ürünlerini kullanarak geçeceğiz” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi 5G Faz 2 Bilgilendirme Toplantısı’na katıldı. Toplantının ardından basın açıklaması yapan Karaismailoğlu, “Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak, ülkemize ulaşım ve haberleşme altyapısında, kelimenin tam anlamıyla ‘çağ atlatacak’ çok önemli adımlar attık. Atmaya da devam ediyoruz. 20 yılda, asırlık yatırımları hayata geçiren bir ekibin temsilcileri olarak, haberleşme teknolojilerinde nice başarılara hep birlikte imza attık, atmaya devam edeceğiz. Hiç şüphesiz, bugün yaptığımız her işte, attığımız her adımda yolumuz bilgiye ve bilişime çıkıyor. Bilginin üretilmesi, paylaşılması ve bilgiye erişim, baş döndürücü hızlara ulaşırken, oyunun kuralları da değişiyor. Eğer bilgiyi üretmiyorsanız, ürettiğiniz bilgiyi bir ürüne dönüştürmüyor ve bu ürünü dünyaya pazarlayamıyorsanız ne gelişmeniz ne de kalkınmanız mümkün. Başka ülkelerin teknolojilerini kullanmak, artık ülke kaynakları ve çıkarları açısından sürdürülebilir değil. Altyapı projelerinden tüm dünyaya mühendislik ihraç eden konuma ulaşan bizler, aynı başarıyı haberleşme alanında da elde etmek için dur durak bilmiyoruz” ifadelerini kullandı.
Bu çalışmalarla bilgi teknolojileri sektörü geleceğinin yerli üretim, yüksek teknoloji ve küresel marka başlıklarıyla ele alındığını aktaran Karaismailoğlu, bilişim sektörünün bu üç fazda başarıya ulaşmasıyla Türkiye’nin hem cari açığını kapatmada hem de ihracatta büyük bir mesafe kat edeceğini söyledi.
“Elektronik haberleşme sektöründe ‘yerli ve milli üretim ekosistemi’ geliştirmek için 2017 yılında Bakanlığımız ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu koordinasyonunda ‘Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi’ni kurduk” diyen Karaismailoğlu, konuşmasına şöyle devam etti;
“O günden beri sürekli geliştirdiğimiz Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi bugün 160’tan fazla firmayı ve 8 binden fazla çalışanı bünyesinde barındıran büyük bir organizasyona dönüştü. Haberleşme Teknolojileri kümelenmesi yerli üretim ekosistemi için önemli bir pozisyona ulaştı. Biz bilişimle ilgili her türlü yatırımı, stratejik olarak planlıyoruz. Özellikle 5G teknolojilerinin geliştirilmesi, hükümetimizce en üst düzeyde sahiplenildi. Bu kapsamda HTK üyesi firmalarımız ile ‘Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G Haberleşme Şebekesi Projesi’ni geliştirdik. Cumhurbaşkanımızın başlattığı yerli ve milli üretim çalışmalarının en önemli ayaklarından biri. Ülkemizin en önemli teknoloji firmalarının görev aldığı projemizin ilk fazı Mart-2021’de tamamlandı. Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G Haberleşme Şebekesi Projesi ile 5G baz istasyonları, 5G çekirdek şebeke, 5G şebeke yönetim ve operasyonel yazılımları ve 5G sanallaştırma platformu gibi 5G teknolojisine özel, kritik şebeke donanım ve yazılımları geliştirildi. Yerli ve milli ürünler kullanılarak oluşturulan uçtan uca 5G şebekesi üzerinden, ticari 5G telefonlar aracılığıyla çeşitli 5G arama ve veri aktarımı senaryoları test edildi. Mevcut ticari 4.5G mobil şebekelere bağlanabilen yerli ve milli 5G baz istasyonları üzerinden çeşitli demo gösterimleri yapıldı. Projemizde önemli görevleri yürüten 10 firmanın bir araya gelerek Global Telekom ve Entegre Teknolojiler AŞ şirketini kurmaları bu kapsamdaki değerli sonuçlardan biri oldu. Bu şirket, proje kapsamında geliştirilen ürünlerin ticarileştirilmesi ve markalaşma faaliyetlerinin tek elden yürütmesinin yanı sıra sektördeki iş birliğini, güç birliğini de temsil ediyor. Global Telekom ve Entegre Teknolojiler AŞ ile bir Türk firmasının telekomünikasyon alanında Ericsson, Huawei, Nokia gibi firmalar ile küresel ölçekte rekabet etmesini amaçlıyoruz.”
YERLİ VE MİLLİ ÜRÜN PROJELERİNİN DESTEKLENMESİNE BÜYÜK ÖNEM VERİYORUZ
Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G Haberleşme Şebekesi Projesi’nin sonraki fazlarında ürünlerin daha yüksek kapasiteli ve gelişmiş versiyonlarının üretileceğini kaydeden Karaismailoğlu, “5G baz istasyonu için ilk fazda 8 katmanlı radyo ünitesi geliştirilmiş iken sonraki fazlarda 64 katmanlı radyo ürünleri geliştireceğiz. Böylece, piyasada bulunan yabancı tedarikçilerin ürünlerine muadil olarak piyasaya, yerli ve milli 5G ürün arz edeceğiz. Elektronik haberleşme sektörüne yönelik yerli ve milli ürün projelerinin desteklenmesine büyük önem veriyoruz. Bu çerçevede, Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G Haberleşme Şebekesi Projesi’nin sonraki fazlarını desteklemesine yönelik çalışmalara devam ediyoruz. Ülkemizde 5G’ye azami ölçüde yerli ve milli şebeke ürünlerini kullanarak geçeceğiz. Ve bunun yerli ve milli ürünlerimizle yapılabilmesi için üretici firmalarımıza önemli görevler düşüyor. Öte yandan, 5G’ye geçişin başarılı olabilmesi için kullanıcı terminali tarafından da gerekli dönüşüm sağlanmalıdır. Bunu da yakından takip ediyoruz” diye konuştu.
EN ÖNEMLİ İHRACAT SIFIR KİLOGRAMLIK “TEKNOLOJİ” İHRACATIDIR
Ayrıca Türkiye’de yerli ve milli üretim kapsamında yürütülen çalışmaların öncelikli hedeflerinden bir diğerinin de ürünlerle dış pazarlara açılmak olduğunun altını çizen Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, “İç pazarda, 4.5G yetkilendirmesi kapsamında mevcut durumda işletmeciler tarafından yıllık yaklaşık 2 milyar TL’lik donanım ve yazılım yatırımı yapıldığını görüyoruz. 5G ile birlikte bu rakam çok daha yükselecektir. 1995’te küresel mobil operatör standartlarını geliştirmek amacıyla kurulan GSM Birliği tarafından yayımlanan raporlara göre; dünyada 2020-2025 yılları arasında operatörler tarafından mobil şebekelere 1.1 trilyon dolar yatırım yapılacağı ve bunun yaklaşık yüzde 80’ini 5G teknolojisine yönelik olacağı tahmin ediliyor. Bu durum bize hem iç pazar hem de dış pazar açısından büyük bir potansiyelin olduğunu gösteriyor. Bizlerde yerli ve milli üretim çalışmaları ile bu potansiyelden azami ölçüde istifade edilmesini hedefliyoruz. Çünkü biliyoruz ki en önemli ihracat sıfır kilogramlık “teknoloji” ihracatıdır. Böylece, ülkemizin cari açığının azaltılmasına çok ciddi katkı sağlanabileceğini biliyoruz. Projemizin; yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla odaklı büyüme stratejimizi destekleyecek çok önemli bir değer olduğunun da altını çizmek istiyorum. Çünkü bizler, ülkemizin stratejik konumu için stratejik projeler üretiyoruz, Çünkü bizler; inanıp, yola çıkıyor, hayallerimizi gerçeğe dönüştürüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
YERLİLİK ORANI YÜZDE 33’LERİ GEÇTİ
5G’yi sadece bir iletişim teknolojisi olarak değil, Türkiye’nin milli güvenliği açısından da öncelikli konular arasında gördüklerini belirten Karaismailoğlu, Ulaştırma Bakanlığı’nın 4.5G ihalesinde belirlediği ‘yerlilik yükümlülükleri’ ile sektöre yönelik önemli bir vizyon çizildiğini dile getirdi. 4.5G’nin ilk yatırım döneminde yüzde 1 olan yerlilik oranının, 2020-2021 yatırım dönemi itibariyle yüzde 33’leri geçtiğine dikkati çeken Karaismailoğlu, “Ancak bu oranı yeterli bulmuyoruz, öncelikle yüzde 45’lik yerlilik hedefinin işletmecilerce yerine getirilmesini bekliyoruz. 5G ve ötesi teknolojilere yönelik kritik bileşenlerin millileştirilmesi de temel önceliğimizdir. 5G’ye giden yolda yerli ve milli üretim ekosistemini desteklemeye ve korumaya yönelik önemli adımları attık. Bundan sonra da sektör paydaşlarımızın görüşlerini de alarak en uygun çözümleri geliştirmeye devam edeceğiz” dedi.
BİLGİ VE İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİ SEKTÖRÜNÜN HACMİ 189 MİLYAR TL’YE ÇIKTI
Orta yaş ve üstü kuşakların, Türkiye’nin elektronik haberleşme alanında neler yaşadığını, nerelerden geçerek buraya geldiğini gayet iyi bildiğini aktaran Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, 2003 yılında 20 milyar TL seviyesinde olan bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün hacminin 2021 sonu itibarıyla 189 milyar TL seviyesine çıktığını söyledi. Mobil hizmetlerden faydalanan abone sayısının 87 milyona yaklaştığını ifade eden Karaismailoğlu, “2003 yılında neredeyse yok dediğimiz genişbant internet abone sayısı bugün 87,5 milyona ulaştı. Fiber abone sayımız yaklaşık 5 milyona ulaşmış durumda ve hane halkı bağlamında 16 milyondan fazla vatandaşımız fiber internet hizmetinden yararlanıyor. Fiber altyapının ve kablolu internetin ulaştığı hane sayısına baktığımızda iletişim altyapılarımız; mevcut 5 milyon abonenin yaklaşık 3 katına 100 Mbit/sn ve üzerinde hızlarda hizmet verebilir kapasiteye sahip durumda” şeklinde konuştu.
TÜRKSAT 5B İLE YÜKSEK HIZDA GENİŞ BANT İNTERNET HİZMETİ SAĞLAYACAĞIZ
9 gün önce Türkiye’nin en yüksek verimli ve güçlü uydusu olan Türksat 5B’nin hizmete alındığını anımsatan Karaismailoğlu, “Türksat 5B; Ortadoğu’nun tamamı, Basra Körfezi, Kızıldeniz, Akdeniz, Kuzey ve Doğu Afrika, Güney Afrika ve yakın komşu ülkelerini de içine alacak geniş bir kapsama alanına sahip. Yeni uydumuz üzerinden yüksek hızda geniş bant internet hizmeti de sağlayacağız. Mevcuttaki Ka-Bant veri iletim kapasitesini, 15 kattan fazla artıracağız. Yeni uydumuzla, karasal altyapı ile erişilemeyen bölgelerdeki internet altyapımızı genişleteceğiz. Türksat 5B, 55 gigabitten daha fazla veri iletim kapasitesi ile tüketici ve kurumsal uydu internet hizmetinde, çok daha geniş coğrafyalarda etkin olacağız. Son 20 yılda ülkemizin ulaşım ve haberleşme altyapısına 172 milyar doların üzerinde yatırım yaptık. Yatırımlarımızla milli gelirimize, 520 milyar dolardan fazla katkı sunduk. 2053 yılına kadar 198 milyar dolarlık ulaşım ve haberleşme yatırımları yapmayı hedefliyoruz. Bugünden 2053 yılına kadar gerçekleştireceğimiz toplam 198 milyar dolarlık ulaştırma ve haberleşme yatırımıyla üretime 2 trilyon dolar, milli gelire de 1 trilyon dolar katkı sağlayacağız. Bakanlık olarak, ülke menfaatlerimizi gözeterek hem ulaşım hem de iletişim sektörlerinin gelişmesi için gereken her türlü çalışmanın gereğini yapmaya devam edeceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin önde gelen teknoloji üreticileri ve girişimcileri ile bir araya geldi. Bakan Kacır, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığının (KOSGEB) yeni bir adım atacağını belirterek, “İlk kez söylüyorum, KOSGEB Türkiye’deki profesyonellerle birlikte şehir şehir gezecek ve girişimci seçmelerine başlayacak. Anadolu’nun tüm şehirlerinden yeni girişimler çıkması için sahada daha görünür olacak, daha aktif şekilde girişimcilerle buluşacak.” dedi.
Bakan Kacır, İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen SDN Summit 2024 programı kapsamında “Türkiye’nin Teknoloji Yolculuğu” oturumuna katıldı. Teknolojinin kalbinin iki gün boyunca Haliç’te atacağı zirvede konuşan Kacır, Türkiye’nin gündeminde yüksek teknolojinin, dijital teknolojinin bulunmasının en çok arzu ettikleri şeylerden birisi olduğunu kaydetti. Dünyayı artık yenilikçi teknolojilerin dönüştürdüğünü anlatan Kacır, Türkiye’nin de sadece bunların tüketicisi değil geliştiricisi ve üreticisi ülkelerden olmayı hedeflediğini, bu yarışta da önemli mesafe aldığını söyledi. Kacır, yapay zekanın beraberinde getirdiği ve getireceği değişim ile dönüşüme dikkati çekerek, bu teknolojinin insan hayatına olumlu dokunuşları olacağını belirtti.
YAPAY ZEKA
Yapay zekanın, insanlık için yararlı olduğu ölçüde kıymetli olacağını ifade eden Kacır, yapay zeka dahil tüm teknolojilerin insanlığın yararına, etik çerçeve üzerine, ahlaki zemine göre inşa edilmesinin önem taşıdığını, bu kapsamda küresel düzeyde etik bir çerçevenin oluşturulması gerektiğini vurguladı. Yapay zekanın korkulması gereken değil yönetilmesi gereken bir alan olduğunu anlatan Kacır, Türkiye’de başta TÜBİTAK olmak üzere teknoparklar, AR-GE merkezlerinde yapay zeka çalışmaları yapıldığını ve ülkenin yapay zeka teknolojilerini geliştirme kapasitesini yükselttiğini dile getirdi.
VERİ GÜVENLİĞİ
Türkiye’de veri güvenliği konusunda yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Kacır, “Bizim zaten hiper ölçekli veri merkezi yatırımlarına ilişkin birtakım destek ve teşviklerimiz var, bu alanda görüştüğümüz uluslararası yatırımcılar var. İnanıyorum ki önümüzdeki dönemde yaptığımız çalışmalar, onların da Türkiye’de daha fazla varlık göstermesini sağlayacak, Türkiye dijital dönüşümde, teknolojide hızlanmaya devam edecek.” ifadelerini kullandı.
GİRİŞİMCİ DESTEKLERİ
Girişimcilere verilen desteklere değinen Kacır, Türkiye’nin diğer ülkelere göre bu alanda farklı bir yol izlediğini, toplumun tüm kesimlerinin girişimci olabilmesi için fırsat eşitliği konusuna önem verdiğini vurguladı. Kacır, “Bu alanı sadece fonlara, özel sektörün yatırımlarına terk etmiş değiliz. Özellikle fikir aşamasındaki girişimci adaylarının fonlanması, desteklenmesi konusunda kamu olarak çok sayıda program uyguluyoruz.” dedi.
10 BİNDEN FAZLA TEKNOLOJİ GİRİŞİMİ
Kacır, binlerce girişimin doğması için çaba gösterdiklerine dikkati çekerek, “Teknoparklarımızın sayısını muazzam şekilde artırdık. Türkiye’de şu an 102 teknopark var, 10 binden fazla teknoloji girişimi var, bunun 2 bin 500’e yakını da kuluçka girişimler. Yaptığımız tüm çalışmalar girişim sermayesi yapısını çok büyüttü. 2021, 2022, 2023’te girişim sermayesi fon yatırımları muazzam şekilde yükseldi. Sadece bu 3 yılda 4 milyar dolara yakın fon yatırımı yapılmış oldu. Daha önce yıllık yaklaşık 100 milyon dolarken, teknoloji startuplarına girişim sermayesi fonları eliyle 3 yılda 4 milyar dolara yakın bir yatırımın yapılmasını sağlamış olduk. Bu ivmeyi kaybetmek istemiyoruz.” ifadelerini kullandı.
KOSGEB’DEN YENİ ADIM
KOSGEB’in yeni bir adım atacağını duyuran Kacır, “İlk kez söylüyorum, KOSGEB Türkiye’deki profesyonellerle birlikte şehir şehir gezecek ve girişimci seçmelerine başlayacak. Anadolu’nun tüm şehirlerinden yeni girişimler çıkması için sahada daha görünür olacak, daha aktif şekilde girişimcilerle buluşacak.” şeklinde konuştu.
30 BİNE YAKIN TOGG YOLLARDA
Şu an 30 bine yakın Togg’un Türkiye’nin yollarında olduğunu belirten Kacır, “Daha yapacak çok işimiz var. Batarya teknolojisinde güçlenmek durumundayız. Batarya hücrelerini Türkiye’de üretmek zorundayız. Akıllı araç, otonom araç teknolojilerinde iddia sahibi olmak zorundayız. Yerli markaların yanında olmayı sürdüreceğiz.” dedi.
EN YENİ TEKNOLOJİLER SERGİLENECEK
Bakan Kacır, konuşmasının ardından fuaye alanında stantları gezerek, katılımcılarla sohbet etti. İki gün boyunca sürecek zirve kapsamındaki sergide, en yeni teknolojiler ziyaretçiler tarafından yakından incelenebilecek. Teknolojinin kalbi Haliç’te atacak.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türk Hava Yolları (THY), Airbus ve Rolls-Royce işbirliği anlaşmasına yerlileştirme ve sanayileştirme programının dercedilmesinin çok önemli katkılar sağlayacağını belirterek, anlaşmanın sanayiciler için yeni kapılar ve yeni fırsatlar açacağını bildirdi.
THY, Airbus ve Rolls-Royce tarafından THY’nin Aralık 2023’te verdiği 150 adet A321neo ve 80 adet A350 kesin uçak siparişinin kutlanması amacıyla THY Genel Müdürlüğü’nde etkinlik düzenlendi.
Etkinlikte Airbus, THY ve Türkiye’deki havacılık şirketleri tarafından gelecek 15 yıl içinde ekonomik değer yaratacak, Türk havacılık ve uzay endüstrisini THY’nin uzun vadeli stratejik büyüme planı doğrultusunda daha da geliştirecek Stratejik Türkiye İlerleme Programının (Strategic Türkiye Enhanced Programme – STEP) tanıtımı da yapıldı.
Programda konuşan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, milli gurur ve bayrak taşıyıcısı olan THY’nin, Airbus ve Rolls-Royce şirketleri ile yeni uçak ve motor alımları kapsamında yapacağı çok önemli bir yerlileştirme ve endüstrileştirme amaçlı üretim anlaşmasına şahitlik etmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Bu önemli anlaşma vesilesiyle, firmalar arasında ikili görüşmelerin gerçekleştirileceğini belirten Bolat, “İkili görüşmelerin, halihazırda havacılık sektörünün tedarik zincirinde yer alan firmalarımız için olduğu gibi, tedarik zincirinin henüz bir parçası olmayan firmalarımız için de yeni fırsatlar oluşturmasını, yerli üretimimize ve tedarikçilerimizin gelişimine önemli katkılar sağlamasını temenni ediyorum.” diye konuştu.
Türkiye’nin son 21 yılda ulaştırmadan altyapıya, sanayiden tarıma, hizmetlerden uluslararası ticarete ve savunma sanayisinde çok büyük atılımlar gösterdiğini ifade ederek, bunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü liderliğinde istikrarlı ve güçlü bir siyasi yönetimin etkisinin olduğunu söyledi.
Bolat, Türkiye’nin son 21 yılda reel olarak ortalama yüzde 5,4 büyüdüğünü belirterek, dünya ekonomisinin geçen yıl yüzde 3,2 büyüğünü, Türkiye’nin ise yüzde 4,5 reel büyüdüğünü kaydetti.
Dünya ticaretinin geçen yıl yüzde 1,2 küçüldüğüne, Türkiye’nin ise ihracatta rekorlar kırdığına dikkati çeken Bolat, Türkiye’nin 21 yıllık başarısının en önemli göstergesi olan milli gelirde de önemli başarılar elde edildiğini vurguladı.
“Bu bir birlikte büyüme, birlikte gelişme, kazan-kazan ilişkisi olacaktır”
Ticaret Bakanı Bolat, THY’nin hizmetler sektöründeki başarısının herkesi gururlandırdığını dile getirerek, “Dünya liginde ilk 10 içinde olan ve 2033’te dünyada ilk üçün arasında yer almayı hedefleyen dünyadaki en büyük markamızdır. Ticaret bakanı olarak, yabancı mevkidaşlarımla ve iş dünyası temsilcileriyle görüşmelerimizde THY’nin kalitesinden ve başarılı hizmetlerinden bahsedilmesi bizler için iftar vesilesidir.” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin savunma ve havacılık sanayindeki başarısının Türk sanayinin başarısı olarak algılandığını vurgulayan Bolat, şunları kaydetti:
“Türk havacılık ve savunma sanayinde çok büyük bir atılım sağlandı. Şu anda 80 bini aşkın çalışanı, yılda 12 milyar dolarlık üretim hacmi ve 5,5 milyar dolarlık ihracat rakamıyla Türk savunma sanayi, gururumuzdur ve her geçen yıl hızlı adımlarla yükselişini devam ettirmektedir. Türk Hava Yolları, 2033’e kadar olan 10 yıllık programında 800 uçaklık hedefle yola çıktı. Bu programı Türkiye’de havacılık endüstrisinin gelişmesi için önemli görüyorum. Ayrıca, (Airbus ve Rolls-Royce ile) anlaşmaya, böylesine bir yerlileştirme ve sanayileştirme programının dercedilmesi çok önemli katkılar sağlayacaktır. Bu noktada kamu ve özel kesimdeki sanayicilerimiz için inşallah yeni kapılar, yeni fırsatlar açılacaktır.”
THY, Airbus ve Rolls-Royce’nin yeni dönemdeki işbirliğinin hem uluslararası yatırımcılar açısından hem şirketlerin bundan sonraki performansları açısından katkılar sunacağını ifade eden Bolat, “Bu bir al-sat ya da sat-al ilişkisi değildir, bu bir birlikte büyüme, birlikte gelişme, kazan-kazan ilişkisi olacaktır. Taraflar da umut ediyorum ki bundan çok memnun kalacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
Bolat, Ticaret Bakanlığı olarak, Küresel Tedarik Zinciri (KTZ) Yetkinlik Projesi Desteği ile Turquality ve marka destek programlarıyla önemli destekler verdiklerini ifade ederek, Türkiye Yüzyılı vizyonuyla çalışmalarına devam edeceklerini sözlerine ekledi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.