Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Nijerya Devlet Başkanı Bola Ahmed Tinubu’nun eşi Oluremi Tinubu ile görüşme gerçekleştirdi.
Emine Erdoğan, daveti üzerine İstanbul’a gelen Oluremi Tinubu ile Vahdettin Köşkü’nde bir araya geldi. Oluremi Tinubu, görüşmede, Emine Erdoğan’a daveti ve ev sahipliği için teşekkür etti.
Emine Erdoğan, bir yıl önce göreve gelen Nijerya Devlet Başkanı Bola Ahmed Tinubu ile eşini tebrik etti.
Görüşmede, Nijerya’nın kültürüyle ve nüfusuyla çok zengin bir ülke olduğunu ifade eden Emine Erdoğan, Nijerya’nın Türkiye için önemli bir dost ülke olduğunu vurgulayarak, Tinubu’nun döneminde ilişkilerin güçlenerek artacağına inandığını söyledi.
Türkiye’nin Afrikalı dost ve kardeş ülkelerle samimi ilişkiler kurduğunu kaydeden Emine Erdoğan, bu anlayışla Afrika ülkelerine her türlü desteği sağlayacaklarını ve çalışmalarında yanlarında olacaklarını vurguladı.
Oluremi Tinubu ise Emine Erdoğan’ın Afrika’ya olan özel ilgisi ve desteğinin bilindiğini, kendisinin de bunu yakından takip ettiğini dile getirdi.
Emine Erdoğan, Afrika ülkelerindeki kadınların el emeği ürünlerin satışa sunulduğu ve gelirinin Afrikalı kadınlara ulaştırıldığı “Afrika El Sanatları ve Kültür Evi” hakkında Oluremi Tinubu’ya bilgi verdi.
Nijerya’nın sahip olduğu yüzlerce farklı etnik grup ve diliyle büyük bir kültürel zenginlik taşıdığını anlatan Oluremi Tinubu, Afrika El Sanatları ve Kültür Evi projesi üzerinden bu zenginliğin tanıtılmasından memnuniyet duyacağını ifade etti.
Emine Erdoğan, görüşmede, Tinubu’ya Afrika üzerine kaleme alınan, “Afrika’ya Seyahatlerim”, “Afrika Atasözleri” ile hazırlıkları devam eden “Afrika Yemek Kitabı” yayınlarından da bahsetti.
Görüşmede, Emine Erdoğan’ın kıta ülkelerinden birinde doğmasa da yürekten Afrikalı olduğunu vurgulayan Oluremi Tinubu, Emine Erdoğan’ın Afrika’nın zengin kültürüne karşı özel ilgisinden dolayı memnuniyetini ve teşekkürlerini iletti.
Kadınların ve bilhassa gençlerin güçlendirilmesi üzerine hayata geçirilen projelerin karşılıklı anlatıldığı görüşmede iş birliği imkânları da ele alındı.
Oluremi Tinubu, bu kapsamda kadınların güçlendirilmesi ve sosyal yardımlar başta olmak üzere birçok alanda yürüttükleri çeşitli faaliyetlerle ilgili bilgi paylaşımında bulundu.
Eğitimin öneminin vurgulandığı görüşmede Oluremi Tinubu, Emine Erdoğan’ın en son Nijerya ziyaretinde açılışını yaptığı Yunus Emre Enstitüsü’nün bu kapsamda iyi olanaklar sunduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dünya İslam Bilginleri İstişare Zirvesi açılış programında yaptığı konuşmada, “Gazze’de akan kanın durması, İsrail’in saldırılarının engellenmesi için yoğun çaba harcıyoruz. Yaklaşık 54 bin tona ulaşan yardım miktarıyla, Gazze’ye en fazla insani yardım yapan ülkeyiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da Dünya İslam Bilginleri İstişare Zirvesi açılış programına katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında dünyanın farklı köşelerinden gelen âlimleri ve kanaat önderlerini misafir etmekten dolayı memnuniyetini dile getirdi.
Katılımcılara “İstanbul’a hoş geldiniz” diye seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Seçkin bir heyetle bu anlamlı toplantıyı tertip eden Diyanet İşleri Başkanlığımızı tebrik ediyorum. Vereceğiniz katkılar için de sizlere şimdiden şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünün Anneler Günü olduğunu anımsatarak, “Öncelikle buradaki hanım kardeşlerimizle birlikte tüm annelerin Anneler Günü’nü tebrik ediyorum. Dünyanın farklı ülkelerinde anneler mutlu, huzurlu bir şekilde sevdikleriyle birlikte bu özel günü kutluyor. Ancak Filistinli anneler, İsrail’in katlettiği ciğerparelerinin, beyaz kefenlerine sarılarak bugünü geçiriyor. Buradan kaybettikleri evlatlarının acısıyla yürekleri yangın yerine dönmüş Filistinli, Suriyeli, Türkistanlı annelere selamlarımızı gönderiyorum” ifadelerini kullandı.
Başta muhterem annesi olmak üzere rahmeti rahmana kavuşmuş tüm anneleri hayırla yâd ederek mekânlarının cennet olması temennisini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yine bu vesileyle dün Afganistan’ın Bağlan vilayetinde meydana gelen sellerde hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet niyaz ediyor Afgan halkına geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, böyle bir zamanda İslam coğrafyasının değerli temsilcilerinin bir araya gelmesinin Filistinli kardeşlerine ve mazlumlara cesaret aşılayacağını vurgulayarak, “Buradaki mevcudiyetinizle sizler sadece insanlık ve kardeşlik görevinizi yerine getirmiyorsunuz. Aynı zamanda, sergilediğiniz onurlu duruşla Filistinli mazlumların yalnız olmadığını tüm insanlığa haykırıyorsunuz. Alacağınız kararların Müslümanlarla birlikte tüm dünya tarafından dikkatle takip edileceğine inanıyorum. Siz kardeşlerimin nezdinde Gazze ve Filistin için kıyama kalkan tüm âlimlerimize, İslam bilginlerine buradan teşekkürlerimi sunuyorum. Dünya İslam Bilginleri İstişare Toplantısı’nın başarılı geçmesinin, Filistinli kardeşlerimiz başta olmak üzere tüm Müslümanlar ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum” değerlendirmesini yaptı.
“İSRAİL, MASUM KANI DÖKMEYE DEVAM EDİYOR”
Gazze’de, 7 Ekim’den bu yana insanlık tarihinin en vahşi katliamlarından birinin yaşandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Kuruluşundan beri sürekli işgal, zulüm ve haydutlukla topraklarını büyüten İsrail, masum kanı dökmeye devam ediyor. Bugüne kadar 15 bin çocuk acımasızca katledildi. Çoğu kadın ve sivil 35 bin Filistinli kardeşlerimiz şehit edildi, 80 bini yaralandı. Yaklaşık 2 milyon insan evinden, yurdundan göçe zorlandı. 7 Ekim öncesinde zaten bir açık hava hapishanesi olan Gazze, son 219 gündür örneğini sadece Hitler Almanya’sında gördüğümüz bir temerküz ve imha kampına dönüştü. Öyle sahnelere şahit olduk ki anlatmaya kelimeler kifayetsiz kalıyor. Savaşta dahi dokunulmaz olan hastaneler, ibadethaneler, okullar, sivil yerleşim yerlerine bombalar yağdırıldı. İnsan hak ve hürriyetlerine dair ne kadar ilke, kural, çizgi varsa hepsi dünyanın gözleri önünde ayaklar altına alındı.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’de yaşananları, dünyaya duyurmaya çalışan 150 gazetecinin İsrail güçleri tarafından öldürüldüğünü belirtti.
Birleşmiş Milletler personeli ve insani yardım görevlilerinin de kurşunların hedefi olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Toplu mezarlara gömdükleri insanların cenazelerine bile eziyet eden bir barbarlıkla karşı karşıya kaldık. Kimse kusura bakmasın ama şunu çok net ifade etmek durumundayım, insanı insanlığından utandıracak ne kadar işkence, canilik ve ahlaksızlık varsa geride bıraktığımız 219 gün içerisinde Gazze’de ve işgal altındaki Filistin topraklarında işlenmiştir” diye konuştu.
“GAZZE, ON YILLARDIR BİZE PROPAGANDASI YAPILAN DEĞERLER İÇİN BİR TURNUSOL OLMUŞTUR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların öyle gizli saklı yapılmadığını ve tüm dünyaya canlı yayınlarla izlettirildiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gazze, on yıllardır bize propagandası yapılan değerler için bir turnusol olmuştur. Uluslararası sistemin ve kuruluşların gerçek yüzü apaçık ortaya çıkmıştır. Bu arada neler görmedik ki, bize her fırsatta insan hak ve hürriyetlerinden bahseden ülkelerin 35 bin Gazzeli’yi katledenlere aleni destek verdiğini gördük. Uluslararası basın kuruluşlarının, İsrail’in kanını akıttığı 150 gazeteci için tek bir cümle dahi kuramadıklarını gördük. Birleşmiş Milletler’in bırakın Filistinlilerin hayatını, kendi personelini bile korumaktan aciz olduğunu gördük. Daha düne kadar ‘protesto hakkı kutsaldır’ diyenlerin, Filistin’e destek eylemlerine tahammül edemediklerini gördük.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği’nin ateşkes çağrısı yapamayacak kadar İsrail’e karşı teslimiyet içinde olduğunun görüldüğünü dile getirerek, “Sırf İsrail’i eleştirdiği için işinden atılan rektörleri, kariyeri biten siyasetçileri, tehdit edilen sanatçıları, konuşma hakkı verilmeyen öğrencileri gördük. Güya kendilerini ‘özgürlükler ülkesi’ olarak pazarlayanların, İsrail’in çıkarları söz konu olunca birden faşizme dümen kırdıklarını gördük” ifadesini kullandı.
“İSRAİL’İN SALDIRILARININ ENGELLENMESİ İÇİN YOĞUN ÇABA HARCIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Holokost mağdurlarının çocuklarının, Hitleri çırak çıkartacak, Nazileri kıskandıracak katliamlara imza atabildiklerini gördüklerinin altını çizerek, şöyle devam etti: “Antisemitik yaftası yememek için hakikati tahrif edenleri, susanları, yalan söyleyenleri, İsrail propagandası değirmenine su taşıyanları gördük. Karşımızdaki bu vahim tablo karşısında Türkiye olarak, ilk günden beri Filistin halkıyla tam bir dayanışma içindeyiz. Gazze’de akan kanın durması, İsrail’in saldırılarının engellenmesi için yoğun çaba harcıyoruz. Yaklaşık 54 bin tona ulaşan yardım miktarıyla, Gazze’ye en fazla insani yardım yapan ülkeyiz. İsrail’in su kaynaklarını tahrip ettiği Gazze’ye, her hafta 127 ton temiz içme suyu gönderiyoruz. Aralarında kanser hastalarının da olduğu 400’ün üzerinde Gazzeli hasta ve yaralıyı ülkemiz hastanelerinde tedavi ettiriyoruz.”
“İSRAİL İLE TİCARETİ TAMAMEN DURDURDUK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, belli periyotlarla, iyilik gemilerini bölgeye sevk etiklerini, küresel siyonist şebekenin tüm yıldırma girişimlerine rağmen Filistin’e her türlü desteği verdiklerinin altını çizerek, şunları kaydetti: “Hem Filistin hükûmeti hem de Filistin’in Kuvay-i Milliyesi olarak gördüğümüz Hamas’ın liderleriyle çok yakın temas hâlindeyiz. İsrail üzerindeki baskının arttırılması amacıyla insani yardımlara ek olarak, diplomasi, ticaret ve hukuk alanında da pek çok adım attık. İlk etapta 54 ürün grubunda İsrail’e ihracat kısıtlaması getirdik. Ardından İsrail’i ateşkese ve geçişine izin verdiği insani yardım rakamını arttırmaya zorlamak amacıyla İsrail’le ticareti tamamen durdurduk. Aldığımız kararla yaklaşık 9,5 milyar dolarlık ticaret hacminden sarfınazar ettik. Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail’e karşı açılan soykırım davasına müdahil olma kararımızla katillerin hesap vermesini hedefliyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, soykırım destekçilerinin, adalet divanına yönelik baskıları artarken, İslam ülkelerini davaya aktif olarak sahip çıkmaya çağırdıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin gerek ticaret gerekse hukuk alanında attığı adımların, diğer ülkelere de örnek olmasını beklediklerini vurgulayarak, şu ifadelere yer verdi: “Kardeşlerim, Müslümanlar olarak bir defa şunu görmemiz lazım. İsrail, Filistin topraklarına ilk kez saldırmıyor. İsrail, Filistin halkına yönelik ilk kez soykırım uygulamıyor. 1948 yılından beri neredeyse her gün, her an, İsrail saldırılarına şahit oluyoruz. Bundan 76 yıl önce başlayan işgal ve katliam politikası o günden bugüne sürekli artarak devam etti. Siyonist yayılmacılık, Filistin halkının topraklarını gasbetmeyi, gerekirse bunun için masum kanı akıtmayı kendine hak görüyor. Vadedilmiş topraklar hayali, bunların gözünü âdeta kör etmiş durumda. Bu amaca ulaşmak için İsrail yönetimi, hiçbir kural, sınır, ahlak tanımıyor. Uluslararası hukuka bağlı bir devlet gibi değil de eli kanlı bir terör örgütü gibi hareket edenlerden insanlık bekleyemeyiz. Artık bir gerçeği kabullenmemiz gerekiyor, siyonistler ve iş birlikçileri, katliamcı ideolojileri neyi emrediyorsa bugüne kadar hep onu yaptılar, yapmaya da devam edecekler. “
Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyonist lobinin esiri olan Batılı ülkelerin, savundukları değerleri çiğneme pahasına kendilerine verilen talimatları yerine getirdiğini belirterek, “Bu zulme ortak olmayalım” çağrısıyla her hafta meydanları dolduran vatandaşlarına rağmen İsrail’e karşı seslerini asla yükseltemeyeceklerini söyledi.
“KÜRESEL SİSTEMİN EFENDİLERİNİN İSRAİL’E BASKI UYGULAMASINI BEKLEMEK TAMAMEN BEYHUDEDİR”
Batılı ülkelerin Gazze’deki soykırımı görmezden gelerek, Hamas’ı bahane ederek, İsrail’e destek olmayı sürdüreceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Son 219 gündür yaşadıklarımız bize şunu çok net anlatıyor. Vicdan sahibi ülkeler ve toplumlar haricinde küresel sistemin efendilerinin İsrail’e baskı uygulamasını beklemek tamamen beyhudedir. Bunlar, ‘Tavşana kaç, tazıya tut’ diyerek hem uluslararası kamuoyundaki tepkiyi azaltıyor hem de İsrail’e yol veriyorlar. Son ateşkes görüşmelerinde buna bir kez daha şahit olduk. Biliyorsunuz, Pazartesi günü Hamas, Katar, Mısır, Amerika ve Birleşmiş Milletler garantörlüğündeki ateşkes teklifini kabul ettiğini açıkladı. Bizim de tavsiyelerimizle Hamas, kalıcı ateşkese giden yolda gerçekten çok kritik bir adım attı. Netanyahu yönetiminin cevabı ise refahtaki masumlara saldırmak oldu.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kimin barıştan ve diyalogdan kiminde çatışmaların sürmesinden ve daha fazla kan dökülmesinden yana olduğunun bir kez daha ortaya çıktığını vurgulayarak, “Peki, Netanyahu’nun bu şımarıkları karşısında ciddi bir tepki gördün mü? Hayır. Ne Avrupa’dan ne de Amerika’dan İsrail’i ateşkese zorlayacak kayda değer hiçbir tepki gelmedi. Yasak savma kabilinden açıklamalarla süreci geçiştirmeyi seçtiler” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, (İsrail iş birlikçilerinin) Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndaki son oylamada insanlığın ortak vicdanı olmak yerine, yine İsrail’in yanında saf tuttuklarını söyledi.
Öncesinde de Güvenlik Konseyi’nde, Filistin Devleti’nin tam üyeliğini veto ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Oysa evvelsi gün 143 ülkenin ‘evet’ dediği, 25 ülkenin çekimser kaldığı karar, İsrail’in ve iş birlikçilerinin ne kadar yalnız olduğunu göstermiştir. Kararla birlikte Filistinli kardeşlerimiz, Birleşmiş Milletler çalışmalarına artık daha geniş haklar ve ayrıcalıklarla katılabilecekler” diye konuştu.
“BÜTÜN ÜLKELERİ BİR AN ÖNCE FİLİSTİN DEVLETİNİ TANIMAYA DAVET EDİYORUZ”
Türkiye olarak kendilerinin de güçlü destek verdikleri bu kararın çıkmasından memnuniyet duyduklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Henüz Filistin Devleti’ni tanımayan bütün ülkeleri bir an önce Filistin Devleti’ni tanımaya davet ediyoruz” çağrısını yaptı.
Kur’an-ı Kerim’de, “Allah’ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın, dağılıp ayrılmayın” buyurulduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müslümanlar olarak hakkın yanında durmak, gerçek anlamda, samimi anlamda Allah’ın ipine sarılmak, yegâne kurtuluş yolumuzdur” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu an insanlığın büyük bir sınav verdiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti: “Dün bu imtihan Suriye’de veriliyordu. Daha önce Afganistan’da, Irak’ta, Yemen’de, Somali’de, Bosna’da sınandık. Şimdi de Müslümanlar olarak Gazze’de bir imtihana tabi tutuluyoruz. Ya bu imtihandan alnımızın akıyla çıkacağız ya da bir ömür boyu kalbimizde ağır bir pişmanlık yüküyle yaşamak zorunda kalacağız. Şunu çok net ifade etmek isterim, başkalarından medet ummak Müslümanlara yakışmaz. Biz önce kendimizden, kendi hesabımızdan sorumluyuz. Filistin halkına karşı kardeşlik görevimizi yapmakla mükellefiz. Elimizle, dilimizle engelleyerek buna imkânımız olmadığında, en azından kalbimizle buğzederek zulme karşı durmak zorundayız.”
“FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZE, TÜM İMKÂNLARIMIZLA SAHİP ÇIKACAĞIZ”
İnsani değerlerin sınandığı Gazze imtihanında herkesin kendisine yakışanı yapacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Birileri İsrail’e koşulsuz destek verecek, katliamlarını örtecek, vicdanlarını rafa kaldırıp her platformda İsrail’in avukatlığını üstlenecek. Biz de Müslümanlar olarak Rabb’imiz neyi emrediyorsa onu yapacağız. Kimin ne dediğine bakmadan Filistinli kardeşlerimize, tüm imkânlarımızla sahip çıkacağız. İsrail’in katliamlarına karşı tepkimizi, meşru zeminde kalarak her fırsatta açıkça göstereceğiz. İsrail’in her vicdanlı sesi antisemitizm sopasıyla susturmasına fırsat vermeyeceğiz. Soykırımcı katilleri ifşa etmeye, bunların maskelerini indirmeye, katliamlarını yüzlerini haykırmaya devam edeceğiz. Yöneticilerimizi, İsrail üzerinde daha fazla baskı kurmaları, İsrail’i ateşkese icbar edecek ticari, hukuki ve diplomatik adımları atmaları noktasında teşvik edeceğiz. Gazze ve Ramallah’taki mazlumlara gönderdiğimiz yardımları artıracak, Gazze’nin yeniden imarı için şimdiden hazırlıklara başlayacağız.”
Tüm bunları yaparken, üzerinden ne kadar süre geçerse geçsin Gazze’deki soykırımı unutmayacak ve unutturmayacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Yine bu süreçte para, makam ve siyasi ikbali için İsrail mezalimine lojistik destek sağlayanları da unutmayacağız. Sizlerin gayretiyle, samimi dualarıyla zulme karşı verdiğimiz mücadelenin inşallah daha da kuvvetleneceğine inanıyorum. Bu önemli toplantının Gazzeli Müslümanlar için mazlumlar için umuda, kurtuluşa ve barışa vesile olmasını diliyorum. İstişare toplantısının düzenlenmesinde emeği geçenleri tebrik ediyorum. Ülkelerinizdeki tüm kardeşlerime selamlarımı, muhabbetlerimi iletmenizi rica ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Anneler Günü vesilesiyle düzenlenen programda, Türkiye’nin çeşitli illerinden annelerle bir araya geldi.
Emine Erdoğan’ın ev sahipliğinde Devlet Konukevi’nde düzenlenen Anneler Günü programına, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ile Bakanlığın hizmet modellerinden yararlanan şehit ve gazi anneleri, engelli çocuk sahibi anneler, koruyucu anneler, şehit eşi ve yaşlı anneler katıldı.
Emine Erdoğan programda, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş ile Anneler Günü’nü kutladığı annelerin sorun ve taleplerini dinledi.
Programda annelere seslenen Emine Erdoğan, “Asırlardır hiçbir dil, din, ırk ayrımı gözetmeksizin bütün insanlığa kucak açan medeniyetimizi, en çok anne kalbine benzetiyorum” ifadesini kullandı.
Emine Erdoğan, üzerlerinde taşıdıkları sevgiden bir evlat, bir aile, bir medeniyet inşa etmiş her bir annenin, iyiliğe olan inançlarını diri tuttuğunu dile getirerek şunları kaydetti: “İnsanlık elbisesinin annelik tezgâhında dokunduğuna inanıyorum. Öyle ki Filistinli annelerin zalimliğe karşı evlatlarını korumak için gösterdikleri vakur duruş, direnişin ve barışın en somut örneğidir. Yüreği yangın yeri olan Filistin’in güçlü kadınlarının acısını paylaşıyor, savaşın, adaletsizliğin kol gezdiği dünyaya anne kalbi genişliğinde bir merhamet diliyorum.”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş da programın ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, anneler ile sohbet edip, karşılaştıkları konularla ilgili istişarelerde bulunduklarını aktararak “Zor günlerinde devletin yanlarında olduklarını bilmeleri onları çok mutlu ediyor. Bizler her zaman ailelerimizin, özellikle bizim hizmet modellerinden faydalanan ailelerimizin yanındayız ve takipçisiyiz” dedi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, İsrail’in bombardımanı altında hâlâ zorlu süreçlerde yaşayan Filistinli anneler başta olmak üzere; şehit, gazi yakını, engelli ve koruyucu anneler ile tüm annelerin Anneler Günü’nü kutladı.
Kas erimesi hastalığı bulunan ve solunum cihazıyla sınıfta ders anlatan öğretmen Gamze Kılıç’ın annesi Nurcan Kılıç da programa ilişkin memnuniyetini, “Bugün buraya gelmemiz çok özel hissettirdi” sözleriyle dile getirdi.
Emine Erdoğan’ın kendilerini güzel karşıladığını ifade eden Kılıç, “Güzel konuştu, biz de çok rahattık, sorunlarımızı, sevgilerimizi paylaştık” dedi.
Koruyucu anne Gaye Dülger ise “Gerçekten çok düşünceli bir programdı. Ben böyle gerçekleşeceğini tahmin etmedim. Hanımefendi ve Bakanımızla bire bir konuşup kendi sıkıntılarımızı dile getirme, çocuklarımızın durumuyla ilgili gelişmeleri ve yapılabilecekleri değerlendirme imkânı bulduk, bütün aileler olarak” diye konuştu.
Emine Erdoğan’ın kendisi için çok kıymetli olduğunu dile getiren Dülger, “Anneler Günü’nü kutluyorum” ifadesini kullandı.
Şehit polis Ali Demircioğlu’nun eşi ve bir engelli çocuk sahibi Selma Demircioğlu da organizasyon için teşekkür ederek Emine Erdoğan’ın ev sahipliğini, “Çok güzeldi, bizle çok ilgiliydi, bire bir hepimizle ilgilendi. Gerçekten bizleri anlayan biri” sözleriyle anlattı.
Emine Erdoğan ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş’la bütün düşüncelerini ve yaşadıkları zorlukları paylaştığını dile getiren Demircioğlu, “Engelli bir evlat bakmak gerçekten çok zor ve tek başıma mücadele veriyorum. Böyle şeylerden destek alıyoruz” dedi.
EMİNE ERDOĞAN’DAN ANNELER GÜNÜ PROGRAMI PAYLAŞIMI
Emine Erdoğan, programa ilişkin sosyal medya hesabından da paylaşımda bulundu.
Paylaşımında annelerle bir araya geldiği fotoğraflara yer veren Emine Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Annelerin kalbinin evrensel bir ritmi vardır. Tüm acılar, sevinçler ve felaketler karşısında aynı duyguları paylaşırlar. Onların nezdinde gözyaşının, kahkahanın, doğumun ya da ölümün tercümana ihtiyacı yoktur. Anneler Günü münasebetiyle kahraman annelerimizi ‘Milletin Evi’nde ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duydum. Hikâyeleriyle annelik ruhunun ne kadar güçlü ve sınırsız olduğuna bir kez daha şahit olduk. Zulüm ve esaret altında çocukları için direnen, cesaret timsali Filistinli annelerin feryadını ise bir an olsun unutmadık. Savaşın acı yüzünü derinden hisseden tüm anneleri saygıyla anıyor, anne sevgisinin tüm kötülüklere üstün geldiği bir gelecek diliyorum.”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.