Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, araştırmacı ve girişimcilere çağrıda bulunarak, “Avrupa Birliği Ufuk Avrupa ve Dijital Avrupa programları önemli finansman imkanları sunuyor. Alanındaki en iyi araştırmacı ve kurumlarla iş birliği yaparak; geleceğin teknolojilerine yön verecek projelerde sizler de yer alabilirsiniz. Lütfen buralara başvurun.“ dedi.
Bakan Varank, Dijital Sağlık ve Biyoinformatik Derneği (DSBD) tarafından düzenlenen Dijitalist Kongresi’ne katıldı. Buradaki konuşmasında, yeni teknolojiler ve bu teknolojilerin hızla yaygınlaşmasının, tedavi yöntemlerine de benzersiz yenilikler getirdiğini kaydederek, şunları söyledi:
BÜYÜK DÖNÜŞÜM: Özellikle mobil iletişim teknolojileri, giyilebilir elektronikler, biyosensörler, IOT ve robotlar sayesinde sağlıkta büyük bir dönüşüme hep birlikte şahit oluyoruz. Teknolojinin hızlı gelişimi; veriye dayanan ve teknolojiyi odağına alan;öngörücü, önleyici, kişiselleşmiş ve katılımcı sağlık çözüm ve sistemlerinin gelişmesine daha fazla imkân sağlıyor.
GELECEĞE YÖNELİK: Yapay zekâ ve öğrenen makineler, sağlık profesyonellerinin hastalıkları önleme, teşhis, tedavi ve tedavi sonrası hizmetlerinde en büyük yardımcıları konumuna hızla ilerliyor. Online verilen sağlık hizmetlerinin sağladığı avantaj artık herkesin malumu. İşte böylesine başdöndürücü bir teknolojik dönüşümün etkisiyle hızla değişen sağlık sektöründe yeniliklere uyum sağlayabilmek için, biz de geleceğe yönelik çalışmalar yürütüyoruz.
İŞ BİRLİĞİ: Malum, sağlık alanında dijital dönüşüm doğası gereği disiplinler ve sektörler arası iş birliği gerektiren, çok yönlü bir konu. Bu doğrultuda akademisyenlerimizle, uzmanlarımızla, girişimcilerimizle ve STK temsilcilerimizle sık sık bir araya geliyoruz. Bugünkü kongre de aslında sağlık ekosistemini doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyen paydaşları bir araya getirmesi açısından çok kıymetli. İki gün sürecek kongredeki oturumlar sektörde ciddi bir sinerji oluşturacak.
SAĞLIK EKOSİSTEMİ: 2002’den itibaren kurduğumuz sağlık altyapısı sayesinde sosyal devlet olmanın en güzel örneğini ortaya koyduk. Bir taraftan şehir hastaneleri ile en yenilikçi yapıları inşa ederken, diğer taraftan dünyanın belki de en nitelikli sağlık çalışanlarını yetiştirerek ülkemize kazandırdık. Sağlık çalışanlarımızın yaşam standartlarını yükseltecek adımlar attık. Tüm bu atılımlar sayesinde teknolojisi ve insanı kucaklayan yapısıyla dünyada örnek gösterilen bir sağlık ekosistemini inşa ettik.
AR-GE VE İNOVASYON: Küresel rekabet gücümüzü artıracak, teknolojik bağımsızlığımızı güçlendirecek bir Ar-Ge ve inovasyon ekosistemi oluşturmaya odaklanmış durumdayız. Böylece sağlık ürün ve teknolojilerinin geliştirilmesinde de Türkiye’yi öncü ülkelerden birisini yapmak istiyoruz. Bu bilinçle, Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuyla hazırladığımız 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejimizde sağlık sektörünü odak sektörler arasına dahil ettik.
HER TÜRLÜ İMKAN: Kurduğumuz teknoparklar, kuluçka merkezleri ve girişim sermayesi fonları ile girişimcilerimize her türlü imkânı sağlıyoruz. Stratejik ürünlerin milli imkanlarla üretilmesi için başlattığımız Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programıyla sağlık sektörünü de destekliyoruz.
PROJE VE YATIRIMLARA DESTEK: TÜBİTAK, Kalkınma Ajansları ve KOSGEB aracılığıyla sağlık bilimleri alanında akademinin, sanayinin, kamunun Ar-Ge projelerine ve sağlık yatırımlarına destek oluyoruz. Yine özellikle araştırmacılarımızın uluslararası fon imkanlarından daha etkin biçimde faydalanmalarını teşvik ediyoruz.
ÇAĞRIDA BULUNDU: Araştırmacılara ve girişimcilere bir çağrıda bulunmak istiyorum. Avrupa Birliği Ufuk Avrupa ve Dijital Avrupa programları önemli finansman imkanları sunuyor. Alanındaki en iyi araştırmacı ve kurumlarla iş birliği yaparak; geleceğin teknolojilerine yön verecek projelerde sizler de yer alabilirsiniz. Lütfen buralara başvurun. TÜBİTAK’ın düzenlediği proje yazma ve ortak bulma etkinliklerine mutlaka katılın. Böylece, en gelişmiş araştırma altyapılarında alanındaki en yetkin aktörler ile çalışarak çığır açıcı işlere imza atın.
SESSİZ DEVRİM: Büyük boyutlarda veri setine sahip sağlık sektöründe arka planda çalışan yapay zekâ algoritmaları; bu verilerin artık gerçek zamanlı operasyonel olarak kullanılmasına imkan sağlıyor. Öyle ki, büyük veri ve yapay zeka sağlıkta adeta sessiz bir devrime imza atmaya başladı.
ROL MODEL: Ancak bir yapay zekanın kendini eğitebilmesi ve daha isabetli kararlar verebilmesi, kullanacağı veri setlerine bir başka deyişle örnek alacağı rol modellerin sayısına bağlı. Yani veri artıkça yapay zekanın öğrenme kapasitesi de artıyor.
ULUSAL YAPAY ZEKA STRATEJİSİ: Türkiye olarak ekonomimizin küresel rekabet gücünü artırmak için tüm sektörlerde veriye dayalı yenilikçiliği geliştirmemiz gerektiğinin farkındaydık. Bu doğrultuda, veriden değer üretmek için Ulusal Yapay Zekâ Stratejimizi oluşturduk.
YOL HARİTASI: Sağlık ekosisteminin tüm paydaşlarıyla Akıllı Yaşam ve Sağlık Ürün ve Teknolojileri Yol Haritamızı hazırladık. Yol haritamızla, kritik ve stratejik olarak belirlediğimiz ilaç, tıbbi cihaz ve sağlık bilişimi alanlarında yerli ve milli üretime ivme kazandıracağız.
YATIRIMLARI ARTIRACAĞIZ: Özellikle en yüksek harcama kalemini oluşturan kronik hastalıkların önlenmesi, tedavisi ve takibi için kullanılan çözümlere odaklanacağız. Makul maliyetli, erişilebilir ve sürdürülebilir çözümler sunan yeni teknolojilerin geliştirilmesi ve entegrasyonu için yapılacak yatırımları artıracağız.
ÖNCÜLÜK EDECEĞİZ: Biyoteknolojiden, Ulusal İlaç Molekül Kütüphanesi’nin oluşturulmasına kadar birçok kritik projeyle Türkiye’nin sağlık alanındaki dönüşümüne Bakanlık olarak öncülük edeceğiz. Bu doğrultuda ortaya koyduğumuz eylemlerimiz için araştırmacılarımızla, girişimcilerimizle, gençlerimizle iş birliği içerisinde çalışmaya devam edeceğiz.
KRİTİK ÖNEM: Elbette ülke olarak hedeflerimize ulaşabilmemiz için bilim, teknoloji ve yenilik alanında çığır açacak insan kaynağı kritik öneme sahip. O insan kaynağını yetiştirmenin yolu da gençlerimizi erken yaşlardan itibaren doğru yönlendirmekten, onların içerisindeki bilim ve araştırma ruhunu hep diri tutmaktan geçiyor.
BİYOTEKNOLOJİ: Elbette bilenler vardır, yapay zekâ teknolojisinin kullanımına yönelik farkındalığı artırmak üzere TEKNOFEST kapsamında Sağlıkta Yapay Zekâ Yarışması düzenliyoruz. Hatta Teknofest 2021’de Brugada Sendromu Riskinin Belirlenmesi ile ilgili yapay zekâ projesiyle Biyoteknoloji kategorisinde dereceye giren arkadaşlarımız da bugün aramızda
TEKNOFEST: 30 Ağustos’ta başlayacak TEKNOFEST’te, “Bilgisayarlı Görüyle Hastalık Tespiti”, “Medikal Teknolojiler”, “Biyoinformatik Alanında Yapay Zekâ Destekli Analiz Metotları Geliştirilmesi” olmak üzere üç farklı kategoride daha yarışma düzenliyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak işte böyle genç araştırmacılardan tecrübeli bilim insanlarına kadar bütün paydaşlara yönelik faaliyetlerimiz, desteklerimiz var.
ULUSLARARASI LİDER ARAŞTIRMACILAR PROGRAMI: Yaklaşık dört yıl önce Türk kökenli bilim insanları başta olmak üzere alanının en başarılı araştırmacılarını Türkiye’ye kazandırmaya yönelik Uluslararası Lider Araştırmacılar Programını başlattık. Geldiğimiz noktada dünyanın en iyi üniversitelerinden, en çok Ar-Ge yatırımı yapan şirket ve araştırma merkezlerinden bilim insanları çalışmalarını ülkemize taşımaya başladı.
BİLİM VE TEKNOLOJİYE DESTEK: Bunların arasında mühendislik ve sosyal bilimlerin yanında, aşı-ilaç geliştirme, tıbbi görüntüleme, salgın hastalıklar, biyoteknoloji gibi farklı alanlarda çalışan araştırmacılar da var. Biz her alanda bilimi ve teknolojiyi desteklemeye devam edeceğiz.
Programda, Dijital Sağlık ve Biyoinformatik Derneği Başkanı Ahmet İlker Tekkeşin de bir konuşma yaptı.
Bakan Varank, Dijitalist Kongresi kapsamında düzenlenen Sağlıkta Dijital Dönüşümün en iyilerinin yer aldığı DijiBest Yarışması jüri üyelerinin teşekkür plaketlerini takdim etti.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin önde gelen teknoloji üreticileri ve girişimcileri ile bir araya geldi. Bakan Kacır, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığının (KOSGEB) yeni bir adım atacağını belirterek, “İlk kez söylüyorum, KOSGEB Türkiye’deki profesyonellerle birlikte şehir şehir gezecek ve girişimci seçmelerine başlayacak. Anadolu’nun tüm şehirlerinden yeni girişimler çıkması için sahada daha görünür olacak, daha aktif şekilde girişimcilerle buluşacak.” dedi.
Bakan Kacır, İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen SDN Summit 2024 programı kapsamında “Türkiye’nin Teknoloji Yolculuğu” oturumuna katıldı. Teknolojinin kalbinin iki gün boyunca Haliç’te atacağı zirvede konuşan Kacır, Türkiye’nin gündeminde yüksek teknolojinin, dijital teknolojinin bulunmasının en çok arzu ettikleri şeylerden birisi olduğunu kaydetti. Dünyayı artık yenilikçi teknolojilerin dönüştürdüğünü anlatan Kacır, Türkiye’nin de sadece bunların tüketicisi değil geliştiricisi ve üreticisi ülkelerden olmayı hedeflediğini, bu yarışta da önemli mesafe aldığını söyledi. Kacır, yapay zekanın beraberinde getirdiği ve getireceği değişim ile dönüşüme dikkati çekerek, bu teknolojinin insan hayatına olumlu dokunuşları olacağını belirtti.
YAPAY ZEKA
Yapay zekanın, insanlık için yararlı olduğu ölçüde kıymetli olacağını ifade eden Kacır, yapay zeka dahil tüm teknolojilerin insanlığın yararına, etik çerçeve üzerine, ahlaki zemine göre inşa edilmesinin önem taşıdığını, bu kapsamda küresel düzeyde etik bir çerçevenin oluşturulması gerektiğini vurguladı. Yapay zekanın korkulması gereken değil yönetilmesi gereken bir alan olduğunu anlatan Kacır, Türkiye’de başta TÜBİTAK olmak üzere teknoparklar, AR-GE merkezlerinde yapay zeka çalışmaları yapıldığını ve ülkenin yapay zeka teknolojilerini geliştirme kapasitesini yükselttiğini dile getirdi.
VERİ GÜVENLİĞİ
Türkiye’de veri güvenliği konusunda yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Kacır, “Bizim zaten hiper ölçekli veri merkezi yatırımlarına ilişkin birtakım destek ve teşviklerimiz var, bu alanda görüştüğümüz uluslararası yatırımcılar var. İnanıyorum ki önümüzdeki dönemde yaptığımız çalışmalar, onların da Türkiye’de daha fazla varlık göstermesini sağlayacak, Türkiye dijital dönüşümde, teknolojide hızlanmaya devam edecek.” ifadelerini kullandı.
GİRİŞİMCİ DESTEKLERİ
Girişimcilere verilen desteklere değinen Kacır, Türkiye’nin diğer ülkelere göre bu alanda farklı bir yol izlediğini, toplumun tüm kesimlerinin girişimci olabilmesi için fırsat eşitliği konusuna önem verdiğini vurguladı. Kacır, “Bu alanı sadece fonlara, özel sektörün yatırımlarına terk etmiş değiliz. Özellikle fikir aşamasındaki girişimci adaylarının fonlanması, desteklenmesi konusunda kamu olarak çok sayıda program uyguluyoruz.” dedi.
10 BİNDEN FAZLA TEKNOLOJİ GİRİŞİMİ
Kacır, binlerce girişimin doğması için çaba gösterdiklerine dikkati çekerek, “Teknoparklarımızın sayısını muazzam şekilde artırdık. Türkiye’de şu an 102 teknopark var, 10 binden fazla teknoloji girişimi var, bunun 2 bin 500’e yakını da kuluçka girişimler. Yaptığımız tüm çalışmalar girişim sermayesi yapısını çok büyüttü. 2021, 2022, 2023’te girişim sermayesi fon yatırımları muazzam şekilde yükseldi. Sadece bu 3 yılda 4 milyar dolara yakın fon yatırımı yapılmış oldu. Daha önce yıllık yaklaşık 100 milyon dolarken, teknoloji startuplarına girişim sermayesi fonları eliyle 3 yılda 4 milyar dolara yakın bir yatırımın yapılmasını sağlamış olduk. Bu ivmeyi kaybetmek istemiyoruz.” ifadelerini kullandı.
KOSGEB’DEN YENİ ADIM
KOSGEB’in yeni bir adım atacağını duyuran Kacır, “İlk kez söylüyorum, KOSGEB Türkiye’deki profesyonellerle birlikte şehir şehir gezecek ve girişimci seçmelerine başlayacak. Anadolu’nun tüm şehirlerinden yeni girişimler çıkması için sahada daha görünür olacak, daha aktif şekilde girişimcilerle buluşacak.” şeklinde konuştu.
30 BİNE YAKIN TOGG YOLLARDA
Şu an 30 bine yakın Togg’un Türkiye’nin yollarında olduğunu belirten Kacır, “Daha yapacak çok işimiz var. Batarya teknolojisinde güçlenmek durumundayız. Batarya hücrelerini Türkiye’de üretmek zorundayız. Akıllı araç, otonom araç teknolojilerinde iddia sahibi olmak zorundayız. Yerli markaların yanında olmayı sürdüreceğiz.” dedi.
EN YENİ TEKNOLOJİLER SERGİLENECEK
Bakan Kacır, konuşmasının ardından fuaye alanında stantları gezerek, katılımcılarla sohbet etti. İki gün boyunca sürecek zirve kapsamındaki sergide, en yeni teknolojiler ziyaretçiler tarafından yakından incelenebilecek. Teknolojinin kalbi Haliç’te atacak.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türk Hava Yolları (THY), Airbus ve Rolls-Royce işbirliği anlaşmasına yerlileştirme ve sanayileştirme programının dercedilmesinin çok önemli katkılar sağlayacağını belirterek, anlaşmanın sanayiciler için yeni kapılar ve yeni fırsatlar açacağını bildirdi.
THY, Airbus ve Rolls-Royce tarafından THY’nin Aralık 2023’te verdiği 150 adet A321neo ve 80 adet A350 kesin uçak siparişinin kutlanması amacıyla THY Genel Müdürlüğü’nde etkinlik düzenlendi.
Etkinlikte Airbus, THY ve Türkiye’deki havacılık şirketleri tarafından gelecek 15 yıl içinde ekonomik değer yaratacak, Türk havacılık ve uzay endüstrisini THY’nin uzun vadeli stratejik büyüme planı doğrultusunda daha da geliştirecek Stratejik Türkiye İlerleme Programının (Strategic Türkiye Enhanced Programme – STEP) tanıtımı da yapıldı.
Programda konuşan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, milli gurur ve bayrak taşıyıcısı olan THY’nin, Airbus ve Rolls-Royce şirketleri ile yeni uçak ve motor alımları kapsamında yapacağı çok önemli bir yerlileştirme ve endüstrileştirme amaçlı üretim anlaşmasına şahitlik etmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Bu önemli anlaşma vesilesiyle, firmalar arasında ikili görüşmelerin gerçekleştirileceğini belirten Bolat, “İkili görüşmelerin, halihazırda havacılık sektörünün tedarik zincirinde yer alan firmalarımız için olduğu gibi, tedarik zincirinin henüz bir parçası olmayan firmalarımız için de yeni fırsatlar oluşturmasını, yerli üretimimize ve tedarikçilerimizin gelişimine önemli katkılar sağlamasını temenni ediyorum.” diye konuştu.
Türkiye’nin son 21 yılda ulaştırmadan altyapıya, sanayiden tarıma, hizmetlerden uluslararası ticarete ve savunma sanayisinde çok büyük atılımlar gösterdiğini ifade ederek, bunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü liderliğinde istikrarlı ve güçlü bir siyasi yönetimin etkisinin olduğunu söyledi.
Bolat, Türkiye’nin son 21 yılda reel olarak ortalama yüzde 5,4 büyüdüğünü belirterek, dünya ekonomisinin geçen yıl yüzde 3,2 büyüğünü, Türkiye’nin ise yüzde 4,5 reel büyüdüğünü kaydetti.
Dünya ticaretinin geçen yıl yüzde 1,2 küçüldüğüne, Türkiye’nin ise ihracatta rekorlar kırdığına dikkati çeken Bolat, Türkiye’nin 21 yıllık başarısının en önemli göstergesi olan milli gelirde de önemli başarılar elde edildiğini vurguladı.
“Bu bir birlikte büyüme, birlikte gelişme, kazan-kazan ilişkisi olacaktır”
Ticaret Bakanı Bolat, THY’nin hizmetler sektöründeki başarısının herkesi gururlandırdığını dile getirerek, “Dünya liginde ilk 10 içinde olan ve 2033’te dünyada ilk üçün arasında yer almayı hedefleyen dünyadaki en büyük markamızdır. Ticaret bakanı olarak, yabancı mevkidaşlarımla ve iş dünyası temsilcileriyle görüşmelerimizde THY’nin kalitesinden ve başarılı hizmetlerinden bahsedilmesi bizler için iftar vesilesidir.” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin savunma ve havacılık sanayindeki başarısının Türk sanayinin başarısı olarak algılandığını vurgulayan Bolat, şunları kaydetti:
“Türk havacılık ve savunma sanayinde çok büyük bir atılım sağlandı. Şu anda 80 bini aşkın çalışanı, yılda 12 milyar dolarlık üretim hacmi ve 5,5 milyar dolarlık ihracat rakamıyla Türk savunma sanayi, gururumuzdur ve her geçen yıl hızlı adımlarla yükselişini devam ettirmektedir. Türk Hava Yolları, 2033’e kadar olan 10 yıllık programında 800 uçaklık hedefle yola çıktı. Bu programı Türkiye’de havacılık endüstrisinin gelişmesi için önemli görüyorum. Ayrıca, (Airbus ve Rolls-Royce ile) anlaşmaya, böylesine bir yerlileştirme ve sanayileştirme programının dercedilmesi çok önemli katkılar sağlayacaktır. Bu noktada kamu ve özel kesimdeki sanayicilerimiz için inşallah yeni kapılar, yeni fırsatlar açılacaktır.”
THY, Airbus ve Rolls-Royce’nin yeni dönemdeki işbirliğinin hem uluslararası yatırımcılar açısından hem şirketlerin bundan sonraki performansları açısından katkılar sunacağını ifade eden Bolat, “Bu bir al-sat ya da sat-al ilişkisi değildir, bu bir birlikte büyüme, birlikte gelişme, kazan-kazan ilişkisi olacaktır. Taraflar da umut ediyorum ki bundan çok memnun kalacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
Bolat, Ticaret Bakanlığı olarak, Küresel Tedarik Zinciri (KTZ) Yetkinlik Projesi Desteği ile Turquality ve marka destek programlarıyla önemli destekler verdiklerini ifade ederek, Türkiye Yüzyılı vizyonuyla çalışmalarına devam edeceklerini sözlerine ekledi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.