Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yüz Yüze Türkiye Esnaf Buluşması” programında yaptığı konuşmada, “Çalışanların ve emeklilerin ücretlerinde yaptığımız yüksek oranlı artışlarla, enflasyon sebebiyle oluşan refah kaybını telafi ediyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congresium’da düzenlenen “Yüz Yüze Türkiye Esnaf Buluşması” programına katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın her yerinde esnafın bulunduğunu ama Türkiye’nin esnafının ve onların misyonunun çok farklı olduğunu belirtti.
“Biz Anadolu’nun kapılarını elbette ecdadın kılıcının gücü, yüreğinin cesaretiyle açtık. Ama Anadolu’yu asıl fethimiz, her biri birer Alperen olan esnafımızın gönül kapılarını açmasıyla oldu” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, gönülleri fethederek bu toprakların vatan hâle getirildiğini söyledi.
Sadece bununla da kalmayıp devletin omurgasını da esnafı merkeze alarak bina ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Yaşanan her kargaşa döneminden sağ salim çıkabilmemizi, kısa sürede toparlanıp yeniden ayağa kalkabilmemizi, gizli gücümüz esnafımızın, ahilerimizin dirayetine ve gayretine borçluyuz. Bunun son örneğini 15 Temmuz’da gördük. Darbeci hainlere sokakları dar eden vatandaşlarımızdan önemli bir kısmı esnafımızdır. Sivil şehit ve gazilerimiz arasında da ilk sırayı esnafımız alıyor. O gece birileri atacakları sosyal medya mesajlarının tonunu ayarlamakla meşgulken bizim esnafımız ölüm kusan silahlara meydan okudu.
Hayatının bir döneminde esnaflık yapmış bir kardeşiniz olarak, biz de sizlerin içinden çıkarak buralara geldik. Ülkemizde işlerin nasıl gittiğini anlamak için önce esnafımıza bakıyoruz. Orada huzur varsa, birlik varsa şükür varsa tamam diyoruz, yok orada sıkıntı görüyorsak, şikâyet duyuyorsak, hemen dikkatimizi öne çıkan meselelerin çözümüne yöneltiyoruz. En çok mutlu olduğumuz hususta esnafımızın 1000 yıllık şükür, kanaat, diğerkâmlık geleneğini sürdürdüklerini gördüğümüz örneklerdir.”
KUMLUCA’DAKİ SEL FELAKETİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen ay Antalya Kumluca’da yaşanan sel felaketinin ardından bölgeye giden ekiplerin esnafa acil ihtiyaçları için 10’ar bin lira maddi destek verdiğini belirterek, “Esnafımızın bir kısmı, ‘Benim zararım o kadar fazla değil, daha çok ihtiyacı olan arkadaşlar var, önce onlara verin’ diyerek kendilerine sunulan parayı iade ediyor. Esnafımız bu ahlaka, bu duruşa sahip olduğu müddetçe Allah’ın izniyle ne bu ülkeye ne bu millete hiç kimse diz çöktüremez” diye konuştu.
Anadolu’da esnaf demenin “ahi” demek, “ahi” demenin de kardeş demek olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ahiliğin esasları şunlardır. İnançta sebat, doğru yolda olgunluk, dilde açıklık, sözde düzgünlük, işte kuvvet, çalışmada dikkat, mal ve rızıkta bolluk, dostlara sevgi, akrabalara şefkat…” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ahilik Teşkilatı’nın Piri Ahi Evran-ı Veli’nin de “Hak ile sabır dileyip gelen bizdendir. Akıl ve ahlak ile çalışıp, bizi geçen bizdendir” dediğini hatırlatarak, şöyle devam etti: “Biz de diyoruz ki, ilk asrını geride bıraktığımız Cumhuriyetimizi nasıl esnafımızla birlikte kurup bugünlere getirdiysek, ülkemizi vesayetçilerin, darbecilerin, terör örgütlerinin, kifayetsiz muhterislerin pençesinden nasıl esnafımızla birlikte kurtardıysak, geçtiğimiz 20 yılda gerçekleştirdiğimiz demokrasi ve kalkınma altyapısını nasıl esnafımızla birlikte tamamladıysak inşallah Türkiye Yüzyılı’nı da esnafımızla birlikte inşa edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünya ile Türkiye’yi de olumsuz etkileyen Kovid-19 salgınının yaşandığını anımsattı.
Salgınla küresel emtia ve gıda tedarik zincirlerinde kırılmaların başladığını, Rusya-Ukrayna savaşıyla üstüne bir de enerji krizinin eklendiğini ifade eden Erdoğan, gelişmiş ülkeler dâhil tüm ekonomilerin hayat pahalılığının başını çektiği ciddi krizlerle boğuştuğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa’dan Amerika’ya tüm dünyanın, son 60-70 yılın en yüksek enflasyon oranlarıyla mücadele ettiğini belirtti.
“ESNAFIMIZIN VE ÇALIŞANLARIMIZIN AYAKTA KALMASINI SAĞLAYACAK TEDBİRLER ALDIK”
Türkiye’nin güçlü sağlık ve üretim altyapısı sayesinde tüm bu süreçten kendini pozitif olarak ayrıştırmayı başardığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tabii, bu arada sıkıntılar da yaşadık. Ülkemizin önünü kesmeye yönelik önceden beri devam eden sinsi oyunlar, ekonomi alanında pervasız bir tehdide dönüştü. İçeride kasıtlı bir şekilde körüklenen panik, bu tehdidin faiz, döviz kuru ve enflasyon üzerindeki sonuçlarını daha da ağırlaştırdı. Eşi benzeri görülmemiş bu tablonun yol açtığı dalgalanmaları göğüslemek için çok büyük mücadele verdik. Öncelikle her kesimin ama özellikle de esnafımızın ve çalışanlarımızın ayakta kalmasını sağlayacak tedbirler aldık. Salgın döneminde esnafımıza sadece gelir kaybı ve kira desteği olarak aktardığımız kaynak 4,6 milyar lira. 3 bin ve 5 bin lira tutarlarındaki hibeler olarak verdiğimiz destek 4,3 milyar liradır. Halkbank kredilerinde, 2020 ve 2021 yıllarında 14 milyar liralık ertelemeler yaptık. Kredi kefalet kooperatiflerine olan 850 milyar liralık borçların yeniden yapılandırılmasını temin ettik. Vergi ve SSK borç yapılandırmalarında kredi garanti kefaletlerinin yükseltilmesine, icra takiplerinin ertelenmesine, mali sicil affına, vergi indirimlerine kadar daha pek çok kolaylık sağladık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağladıkları kolaylıklardan birinin de kazancı basit usulde tespit edilen esnafın gelir vergisi dışında tutularak, yıllık beyanname yükünden kurtarılması olduğunu söyledi.
Verdikleri destekler ve yaptıkları iyileştirmeler sayesinde bu sıkıntılı dönemi en az kayıpla geride bıraktıklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu çalışmaların salgın dönemi ve sonrasına ilişkin olduğunu aktardı.
“ESNAFIMIZIN DAHA YÜKSEK TUTARDA FİNANSMANA ERİŞMESİNİ TEMİN EDİYORUZ”
Son 20 yılda, esnafa verilen destekleri saymanın saatler hatta günler süreceğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Mesela, esnafımızın Halkbank’tan kullandıkları faiz indirimli kredi limitini 5 bin liradan 500 bin liraya çıkardık. Yatırımlardaki kredi limitini 1,5 milyon liraya yükselttik. Politika faizindeki düşüşe paralel olarak esnafımızın kullandığı kredilerdeki hazine sübvansiyonunu yüzde 50’ye kadar artırdık. Son olarak esnafımıza tahsis ettiğimiz 100 milyar liralık kaynak için Halkbank kredilerinin faiz oranını yüzde 9,5’tan yüzde 7,5’a indirdik. Hazinemiz, esnafımızın kredi indirimlerini desteklemek için geçtiğimiz yıl 10 milyar liralık bir kaynak kullandı. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında 100 milyar lira esnaf kredisi parolasıyla hayata geçirdiğimiz destek paketinden şimdiye kadar 136 bin esnafımız faydalandı. Yaklaşık 3 ay gibi kısa sürede, toplam 45 milyar liraya ulaşan kredi kullanım miktarı günden güne artıyor. Esnafımızın çok büyük teveccüh gösterdiği bu destek paketinin limitini 50 milyar lira ilaveyle toplamda 150 milyar liraya çıkartıyoruz. Ayrıca birinci ve ikinci risk grubunda bulunan ve hâlihazırda esnaf başına 500 bin lira olan kredi üst limitinden diğer risk gruplarındaki esnaflarımıza da haziran ayı sonuna kadar yararlanma imkânı getiriyoruz. Böylece, binlerce esnafımızın daha yüksek tutarda finansmana erişmesini temin ediyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Halkbank’tan Paraf TROY Esnaf Kredi Kartı bulunan esnafın, kredi kartı harcamalarına 3 ay ödemesiz olmak üzere toplam 12 ay vadeli ve yüzde 9,75 gibi düşük faiz oranıyla taksitlendirme yapabileceğini ifade etti.
Paraf TROY Esnaf Kredi Kartı olan esnafın ham madde, malzeme ve benzeri alımlarında kullandığı kredi kartı üst limitini de yüzde 50 oranında artırarak 100 bin liradan 150 bin liraya yükselttiklerinin müjdesini veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Yeni müjdelerimizin esnaf kardeşlerimize hayırlı olmasını diliyorum. Ülkemizdeki 2,1 milyon esnaftan 1 milyonunun ortağı olduğu kredi ve kefalet kooperatiflerimizin sayısını 932’ye çıkartarak, hizmet ağını genişlettik. Geçtiğimiz yıl, esnafımızın sadece bu kooperatiflerimiz vasıtasıyla kullandığı kredi bakiyesi 123,2 milyar lirayı bulmuştur. Bunun da 90,5 milyar lirası faiz indirimli kredidir. Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut hamlesinin bir ayağını da ‘İlk İş Yerim’ projesi oluşturmaktadır. Özellikle genç girişimcilerimizi İlk İş Yerim projesiyle uygun şartlarda iş yeri sahibi yapıyoruz. Aynı şekilde 1 milyon altyapılı arsa kampanyamızdan en başta esnafımızın yararlanacağını düşünüyoruz. Birlikte üreterek, çalışarak, ülkemizi hedeflerine ulaştırana kadar bize durmak, dinlenmek yok. Geçtiğimiz dönemde sadece küresel krizlere karşı insanımızı korumakla kalmadık, ekonomi programımızı hem önümüzdeki engelleri aşacak hem de daha büyük hedeflere yönelebilmemizi sağlayacak şekilde yeniden oluşturduk.”
“2022’NİN İLK ÜÇ ÇEYREĞİNDE YÜZDE 6,2’LİK BİR BÜYÜME ORANINA ULAŞTIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkeyi büyütme esasına dayalı ekonomi programını kararlılıkla uyguladıklarını belirtti.
Dünyanın resesyonu, küçülmeyi konuştuğu bir dönemde, 2021’de yüzde 11,4 ve 2022’nin ilk üç çeyreğinde yüzde 6,2 oranında bir büyüme oranına ulaştıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Millî gelirimizdeki, döviz kurundaki aşırı yükselişten kaynaklanan nispi yavaşlamayı durdurup yeniden yükselişe geçtik. İstihdamda, 31,5 milyonla tarihimizin en yüksek seviyesine ulaştık. İhracatımız 254,2 milyar dolarla Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. Buraya, nereden geldik? Evet, 36 milyar dolardan geldik. Nereden nereye. Cari açığımızın en önemli sebebi olan enerjide, Karadeniz gazından yeni petrol kuyularına, güneş ve rüzgâr santrallerine kadar her alanda çok büyük bir atılım içindeyiz.”
Çalışanların ve emeklilerin ücretlerine yaptıkları yüksek oranlı artışlarla, enflasyon sebebiyle oluşan refah kaybını telafi ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah bu yıl, uzun süredir emek verdiğimiz pek çok projenin hayata geçtiğine hep beraber şahit olacak, sevincini hep beraber kutlayacağız. Tabii bunun için evvela 2023 seçimlerinde herhangi bir kazaya meydan vermemek gerekiyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Yeni yönetim sistemimize göre seçimlerde cumhurbaşkanı ayrı, Meclis’te görev yapacak milletvekilleri ayrı seçiliyor. Biz Cumhur İttifakı’nın adayı olarak aylardır milletimizin huzurundayız. Bir yandan bugüne kadar yaptıklarımızı anlatıyor bir yandan Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla geleceğimize ışık tutuyoruz. Ama er meydanı olan seçim meydanında mücadele tek kişiyle olmuyor. Daha önceki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde karşımıza adaylar çıkmıştı. Onlarla yarışmış ve milletimizin teveccühüyle sandıkta ipi göğüslemiştik.
Şimdi seçime kaldı şurada 4-5 ay ama hâlâ karşımıza çıkabilen veya çıkartılabilen bir aday yok. Gerçi haklarını yemeyelim, bir masa kurmuşlar, etrafında altı kişi gözüküyor. Bir de gözükmeyen var yedi. Tabii bunun dışında kimler var bilmiyoruz. Ha bire toplanıp duruyorlar. Her defasında millet bekliyor ki aday çıkarsınlar da ülke ve millet için hayırlı bir yarış başlasın. Herkes bir aday ismi beklerken masadan çıka çıka ülkeyi altı kişiyle yönetecekleri kararı çıktı. En iyi siz bilirsiniz, altı kaptan bir gemiyi batırır. Tek kaptanla bir gemi gider. Yedekler ayrı. İki şoför bir arabaya muhakkak kaza yaptırır. Bunlar ise görünürde altı kişiyle, Allah bilir aslında kaç kişiyle ülkeyi yönetmeye talibiz diyorlar.”
Muhalefetin, “Parlamenter Sisteme tekrar geçeceğiz” diyerek çıktığı yolda dönüp dolaşıp “sonunda dünyada eşi benzeri olmayan” bir sistem icat ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biliyorsunuz ülkemizde cumhurbaşkanı için en az her iki kişiden birinin oyunu almak gerekiyor ama bunların seçtiği cumhurbaşkanı, oyunu aldığı en az iki kişiden birine değil masadaki altı kişiye karşı sorumlu olacakmış” dedi.
“BU MİLLET BU OYUNU BOZAR”
Güven ve istikrar kavramlarının çok önemli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ülkenin ve halkın hiçbir hayati meselesinde kendi özgür iradesiyle karar alamayacak birini millet niye cumhurbaşkanı diye başına geçirsin ki? Oyu millet verecek, ülkeyi altı kayyum yönetecek. Bırakın davulun başkasının, tokmağın başkasının elinde olmasını bir tane davula altı tokmak birden inecek. Bir yanda 25-30 milyon insanın oyunu alan cumhurbaşkanı olacak, diğer tarafta çoğu birkaç yüz bini bile bulmayan oy gücüyle onu yöneten 6 kişi olacak. Bu modeldeki cumhurbaşkanının Anadolu’daki insanımızın kargaları uzak tutsun diye tarlasına koyduğu bostan korkuluğundan daha fazla iradesi, daha fazla şahsiyeti, daha fazla iktidarı olabilmesi mümkün mü?
Millet ülkeyi yönetecek cumhurbaşkanı arıyor, bunlar cumhurbaşkanını yönetecek, altı kişinin derdine düşmüş. Bu çarpıklığın, bu akıl tutulmasının, bu ihtiras kumkumasının bedelini de millet ödeyecek. Yok öyle. Bu millet bu oyunu bozar arkadaş. Bu millet seçim meydanlarında hiçbir projeyi, verdiği hiçbir sözü kifayetsiz muhterislerin kurduğu masadaki ağa babalarından izin ve icazet almadan gerçekleştiremeyecek kişiyi oraya çıkarmaz. Yıllarca istikrarsızlıktan, yürütmedeki çift başlılıktan çok çekmiş, bizim gibi ülkeye böyle bir model önermek en başta millete hakarettir.”
Daha önce Türkiye’de 6 ayda, yılda ve 1,5 yılda seçimler yapıldığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstikrar diye bir şey kalmış mıydı? Hayır. Meselenin çok daha vahim yanı ‘mutabakata vardık’ dedikleri bu sistemin mevcut anayasamıza alenen aykırı olmasıdır. Anayasanın vermediği bir yetkiyi kullanmaya çalışmanın adı demokrasi değil sivil darbe teşebbüsüdür. Milletimiz nasıl bürokratik vesayete, sokak vesayetine, terör örgütleri eliyle koparılmak istenen silah vesayetine boyun eğmemişse altılı masadaki muhterislerin sivil vesayetine karşı da dimdik duracaktır” diye konuştu.
“Uzaktan kumandayla hareket edecek bir cumhurbaşkanı adayına oy verin” demenin milletin aklıyla alay etmek olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “85 milyon yerine altılı masadaki genel başkanlara hizmet edecek bir kuklayı ‘aday’ diye millete dayatmak, kibrin ve bencilliğin dik alasıdır. Milletimiz ne böyle bir adaya oy verir ne de bu adayın iradesine ipotek koyan vasilerine itibar eder” dedi.
“Horozun çok olduğu yerde sabah olmazmış” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu kadar çok cumhurbaşkanı silüetinin olduğu yerde eser de olmaz, hizmet de olmaz. Daha da önemlisi ülkemizin, dünyanın ve bölgemizin içinde bulunduğu fırtınalı sularda böyle bir yönetimle yol alması, savaşlardan krizlere uzanan gerilimleri başarıyla yönetmesi mümkün değildir. Esnaf ve sanatkârlarımızın her zaman olduğu gibi 2023’te de ülkesi ve kendileri için en doğru, en hayırlı olanı yapacaklarından şüphe duymuyorum” ifadelerini kullandı.
Sözlerini 4 yıl önceki esnaf buluşmasında yaptığı gibi Ahi duasıyla bitirmek istediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Allah’ım bizi haramlardan uzak eyle. Başkalarına el açtırma. Senin emirlerine karşı gelmekten muhafaza eyle. Bizlere doğru yolu göster. Cümlemizi darlıktan, bereketsizlikten, aldanmaktan ve aldatmaktan, hak yemekten, kul hakkına tecavüz etmekten muhafaza eyle. Bizleri açlık, yokluk, kıtlık, kuraklık, arazi ve semavi musibetlerden muhafaza eyle. Bizlere kanaat etmeyi, gönlü zengin, gözü tok olabilmeyi, hayırda yarışmayı, veren el olmayı nasip eyle. Allah’ım rızkımız gökte ise yere indir. Yer altında ise yeryüzüne çıkar. Uzaksa yakınlaştır, zorsa kolaylaştır. Rızkımızı temiz ve helalinden eyle. Bizleri nefsine uyarak kötülük işleyenlerden eyleme. İşlerimizi hayırlı ve bereketli eyle.”
Açılışında “Yüz Yüze Türkiye Esnaf Buluşması Baş Usta” adlı kısa filmin izlettirildiği programın sonunda, TESKOMB Genel Başkanı Abdülkadir Akgül tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, el yapımı ahilik yemini tablosu hediye edildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesinin (AYM) 62. kuruluş yıl dönümü ve Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Prof. Dr. Ömer Çınar’ın yemin töreni vesilesiyle düzenlenen programa katıldı.
Anayasa Mahkemesi Yüce Divan Salonu’nda gerçekleştirilen törene gelişinde Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra törenin düzenlendiği salona geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Çınar’ın üyelik yeminini ve kisvesinin giydirilmesi töreni ile Anayasa Mahkemesi Başkanı Özkaya’nın konuşmasını takip etti.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “2021-2027 yıllarını kapsayan Ufuk Avrupa Programı’nda, 2021 yılından bu yana 1107 Türk yürütücünün dahil olduğu 486 proje aracılığıyla 243 milyon avro hibe desteğini Türkiye’ye kazandırdık.” dedi.
Bakan Kacır ve Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun Yenilik, Araştırma, Kültür, Eğitim ve Gençlikten Sorumlu Üyesi Iliana Ivanova, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde basına kapalı düzenlenen Türkiye-Avrupa Birliği, Bilim, Araştırma, Teknoloji ve Yenilik Yüksek Düzeyli Diyalog 2. Toplantısı’na katıldı. Toplantının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Kacır, Yüksek Düzeyli Diyalog Toplantısı’nın, ikili ilişkileri daha odaklı bir şekilde, en üst mercilerden ele almayı amaçlayan bir mekanizma olduğuna işaret ederek, toplantı çerçevesinde AB ile ikili ilişkileri en üst seviyede ele alarak önemli ve kapsamlı bir gündem etrafında verimli görüşmeler gerçekleştirdiklerini söyledi.
BİLİM VE TEKNOLOJİ POLİTİKALARI
Kacır, bilim ve teknoloji politikaları, sanayinin yeşil ve dijital dönüşümü, Türkiye’nin AB fonlarından daha etkin yararlanması, bilim ve AR-GE ile ilgili AB yapılarına katılımının artmasının da aralarında yer aldığı konularda önemli istişarelerde bulunduklarını belirterek, “Ülkemizin Avrupa Araştırma Alanı’na entegrasyonunu artırabilmek amacıyla önerilerimizi ve iyi uygulama örneklerimizi karşılıklı olarak paylaştık. Bilim, teknoloji ve inovasyon politikalarımızdaki önceliklerimizi ortaya koyduk. Yeşil ve dijital dönüşüm alanında son dönemde kaydettiğimiz ilerlemeleri paylaştık. İkiz dönüşümde ortak hedeflerimizin gerçekleştirilmesi için ‘Ufuk Avrupa’ ve ‘Dijital Avrupa’ başta olmak üzere ‘Birlik’ programları ile ‘Katılım Öncesi Yardım Aracı’ arasındaki sinerjinin artırılması gerekliliğini ele aldık. Son olarak inovasyon eko-sistemlerimizin entegrasyonunu sağlamak amacıyla teknoloji transferi ve girişimcilik alanında iş birliği fırsatlarını değerlendirdik.” ifadelerini kullandı.
243 MİLYON AVRO HİBE DESTEĞİ
Araştırma ve inovasyon alanında, Avrupalı ortaklarımızla somut iş birliğinin örnekleri arasında dünyanın en büyük sivil AR-GE programı Ufuk Avrupa’da ülkemizin başarı grafiğinin yer aldığını belirten Kacır, “2021-2027 yıllarını kapsayan Ufuk Avrupa Programı’nda, 2021 yılından bu yana 1107 Türk yürütücünün dahil olduğu 486 proje aracılığıyla 243 milyon avro hibe desteğini Türkiye’ye kazandırdık. Buna ilave olarak, çok ortaklı projelerde koordinatör olarak yer alan kuruluş sayısını da 40’a yükselttik. 700 milyon avroyu aşan fon büyüklüğüyle yeşil ve dijital dönüşüm başta olmak üzere, AR-GE, teknoloji transferi ve ticarileştirme projelerini destekleyen Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA), AB-Türkiye arasındaki bilim, teknoloji ve inovasyon iş birliğini kuvvetlendirmede kilit rol üstlenmekte.” diye konuştu.
DİJİTAL VE YEŞİL DÖNÜŞÜM
Geçen yıl Türkiye’nin Dijital Avrupa programına katıldığını belirten Kacır, “AB’nin dijitalleşme ve inovasyon alanında inşa ettiği altyapılardan yararlanılmasına imkan tanıyacak, ülkedeki KOBİ’lerin dijital ve yeşil dönüşümüne katkı sunacak, beşeri sermayenin yeni dijital beceriler kazanmasını sağlayacak programda da Türkiye’nin aktif olarak yer alması için çalışmaları sürdürdüklerini anlattı.
YOL HARİTAMIZI HAZIRLADIK
“AB ile ihracatımızın yüzde 12,7’sine karşılık gelen, alüminyum, çelik, gübre ve çimento sektörlerinin sera gazı salımının azaltılması için Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasının desteği ve ilgili paydaşlarımızla birlikte yol haritalarımızı hazırladık.” diyen Kacır, “TÜBİTAK tarafından tasarlanan ‘Sektörel Yeşil Büyüme Teknoloji Yol Haritaları’ ile ekonomimiz için hayati öneme sahip, birçok sektöre temel girdi sağlayan ve karbon emisyonu açısından öne çıkan demir-çelik, alüminyum, çimento, gübre, plastik ve kimya sektörlerindeki sanayi kuruluşlarımızın teknolojik ihtiyaçlarını tespit ettik.” şeklinde konuştu.
FİNANSMAN ALTYAPISI
Bakan Kacır, diğer yandan yeşil dönüşümü başarı ile gerçekleştirmelerine imkan sağlayacak finansman altyapısını da oluşturduklarını vurgulayarak, “Dünya Bankasıyla işbirliği içerisinde hayata geçirdiğimiz ‘Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri Projesi’ ve ‘Türkiye Yeşil Sanayi Projesi’yle sanayimizin yeşil dönüşüm odaklı gerçekleştireceği yatırımlar ve teknoloji geliştirme çalışmaları için 750 milyon dolarlık bir finansmanı harekete geçirdik.” diye konuştu.
GÜMRÜK BİRLİĞİ
Bakan Kacır, “Gümrük Birliğinin mevcutta yaşanan sıkıntılar ve küresel ticarette yaşanan gelişmeler dikkate alınarak revizyonu, Türkiye ile AB arasında karşılıklı ticaretin ortak fayda temelinde daha ileriye taşınması için bir tercihten öte zorunluluk halini almıştır. Bu kapsamda Avrupalı ortaklarımızla karşılıklı somut girişimlerimiz ve çalışmalarımız devam edecektir. Türkiye’nin AB ile sürdürülebilir, güçlü, tam üyelik hedefiyle uyum içinde olan, bilimsel ve teknolojik iş birliğine dayalı taahhüdü, karşılıklı ilerleme ve ortak refah elde etmeye yönelik gösterdiği özverinin bir kanıtıdır.” şeklinde konuştu.
TÜRK ARAŞTIRMACILARA DESTEK
AB Komisyonu’nun Yenilik, Araştırma, Kültür, Eğitim ve Gençlikten Sorumlu Üyesi Iliana Ivanova da bugün özellikle yeşil dönüşümün desteklenmesinde eğitim, araştırma ve inovasyonun oynadığı önemli rolün altını çizmek üzere buluştuklarını dile getiren Ivanova, AB ile Türkiye arasında bilim araştırma, teknoloji ve inovasyon alanındaki işbirliklerine değindi. Ivanova, “Geçtiğimiz 20 yılda Türkiye’den araştırmacılar, bilim insanları ve inovasyoncular programlarımızdan 743 milyon avro kazandı. Türkiye’de bir Avrupa İnovasyon Konseyi ve Teknoloji Topluluğu Merkezi kuracağız.” dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Bilim ve teknolojiye olan güçlü tutkumuz ve genç ve dinamik iş gücümüzle Türkiye, uzay teknolojilerinde önemli ilerlemeler kaydetmeye kararlıdır.” dedi.
Türkiye Uzay Ajansının (TUA) ev sahipliğinde düzenlenen Space Technology Conference (STC) 2024 Orta Avrasya Uzay Teknolojileri Konferansı Ankara JW Marriott Otel’de başladı. Bakan Kacır, açılış için gönderdiği video mesajda, etkinlik kapsamında uzay sektörünün büyüyüp geliştiği bir dönemde dünyanın dört bir yanındaki uzay topluluklarını bir araya getirmenin önemine işaret etti. Kacır, uzayın daha erişilebilir hale geldikçe ve uzay yarışına yeni katılımcılar dahil oldukça, küresel uzay sektörünün hızlı bir ilerleme kaydettiğini, bu büyümenin evreni kavrayış açısından önemli bir gelişmeye yol açtığını anlattı.
TÜRKİYE FIRSATLARDAN YARARLANMAYA HAZIR Bakan Kacır, uzay sektörünün artık her yerde insanların günlük yaşamlarını etkilediğini ve küresel ekonominin tüm sektörlerinde değer yaratma kapasitesine sahip olduğunu belirterek, “Uzay ekonomisinin 2035’e kadar 1,8 trilyon dolar büyüklüğünde bir pazara ulaşması ve önümüzdeki 12 yıl boyunca küresel ekonominin 2 katı büyüyeceği öngörülüyor. Türkiye, son 22 yılda geliştirdiği sağlam altyapı sayesinde uzayın sunduğu sınırsız fırsatlardan yararlanmaya fazlasıyla hazır. Uzaya dair yeteneklerimiz artık kendi uydularımızı geliştirmemize, test etmemize ve üretmemize olanak sağlıyor.” dedi.
BİLSAT, RASAT, GÖKTÜRK ve İMECE uydularıyla görüntüleme uydularının üretiminde önemli kabiliyetler kazandıklarının altını çizerek, yakında ilk milli haberleşme uydusu TÜRKSAT 6A’yı fırlatarak, bu alanda yetkin 11 ülkeden biri olacaklarını belirten Kacır, “Uzaydaki varlığımızı sürdürmeyi ve onu barış içinde tüm insanlığın yararına kullanmayı hedefliyoruz. Kaynaklarımızı, yeteneklerimizi, insan sermayemizi ve altyapımızı istikrarlı bir şekilde geliştiriyoruz. Türkiye Milli Uzay Programı, keşif ve inovasyonun sınırlarını zorlama kararlılığımızı örnekleyen 10 yıllık cesur girişimleri, stratejileri ve hedefleri özetleyen vizyoner bir yol haritası belirliyor. Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde Milli Uzay Programı’mızın kilometre taşlarından biri de insanlı ilk uzay bilim misyonumuz oldu. Küresel uzay yarışında önemli bir oyuncu olarak ortaya çıktığımızı ve keşif, yenilik ve ilerlemeye olan sarsılmaz bağlılığımızı göstererek, bu tarihi görevi başarıyla tamamladık.” ifadesini kullandı.
“YERLİ VE MİLLİ HİBRİT ROKETLE AYA ULAŞACAĞIZ” Kacır, Türk Astronot ve Bilim Misyonu’nun, uzayda yeni yetenekler arayışlarında büyük önem taşıdığını belirterek şöyle devam etti: “Uluslararası Uzay İstasyonu’nda daha fazla bilimsel araştırma yapılması, uzay teknolojilerinde AR-GE ve üretim kapasitelerinin güçlendirilmesi için programlar başlatacağız. Yeni nesil uydu geliştirmede küresel bir oyuncu olmayı, bölgesel konumlandırma ve zamanlama sistemimizi geliştirmeyi ve uzay limanı kurarak uzaya erişimi güvence altına almayı hedefliyoruz. Yerli ve milli özgün hibrit roketle aya ulaşacağız.”
“UZAY TEKNOLOJİSİNDE İLERME KAYDETMEYE KARARLIYIZ” Kacır, her yaştan ve kesimden binlerce kişinin katılımıyla düzenlenen Gökyüzü Gözlem Şenlikleri’nin de uzay ile toplumu buluşturduğunu vurgulayarak, “Uzay bilimi ve teknolojisinde insan kaynağımızı güçlendirmeye yönelik adımlar atmaya devam edeceğiz. Bilim ve teknolojiye olan güçlü tutkumuz ve genç ve dinamik iş gücümüzle Türkiye, uzay teknolojilerinde önemli ilerlemeler kaydetmeye kararlıdır.” dedi.
TÜM KATILIMCILARI 2026 ULUSLARARASI UZAY KONGRESİ’NE DAVET ETTİ Milli Uzay Programı’nın başarısında uluslararası işbirliğinin kritik rolünün bilinciyle, uzay çalışmalarında Türk devletleri arasında işbirliği ve dayanışmayı artırmaya odaklandıklarını belirten Kacır, bu yıl Türk Devletleri Teşkilatı Bilim, Teknoloji, Yenilik ve Sanayi Bakanları Açılış Toplantısı’na İstanbul’da ev sahipliği yapmaktan onur duyduğunu söyledi. Kacır, bu tarihi buluşmanın sonuçlarının, ülkeler arasında bilim ve teknoloji alanında işbirliğinin geliştirilmesinde son derece faydalı olacağına inandığını belirterek, “Ortak hedeflerimizin birleşik ve stratejik ilerlemesini daha da sağlamak için Uzay Ajansı toplantısının tutanaklarını Bilim, Teknoloji, Sanayi ve Yenilik Bakanları Toplantısı tarafından sağlanan işbirlikçi çerçeveye entegre etmenin önemini kabul ediyoruz. Uluslararası işbirliğini destekleyen, birlikte iddialı projelere imza atma yeteneğimizi artıran girişimler geliştirmeye ve uygulamaya devam edeceğiz. Bu önemli etkinliğe ev sahipliği yapmak, kaynakları bu amaç için harekete geçirme kararlılığımızın bir kanıtıdır. Ayrıca, her birinizi Antalya’daki 2026 Uluslararası Uzay Kongresi’ne katılmaya içtenlikle davet ediyorum. Bu, uluslararası işbirliğini geliştirmek ve Türkiye’nin uzay teknolojisindeki ilerlemelerini küresel sahnede sergilemek için paha biçilmez bir fırsat olacak.” diye konuştu.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.