AMBROSİALİFE PROJESENİN Mimarı. Sayın Hüseyin ÇEŞMECİOĞLU Proje Hakkında Genel bilgileri anlattı.
Uzun yılların birikimi ve tecrübesini halkımızla paylaşmakta ve Arıcılığa yeni başlamayı düşünenlere de her türlü bilgi ve desteği sağlamaktayız.Projemiz A’dan Z’ye tüm arıcılık ekipmanları bulundurabilen ,tedavi amaçlı ortamların oluşturulduğu ,yılın 12 ayı Arı ve arıcılık ürünleri dahil tıbbi anlamda devlet Destekli bir Projedir.
Artık İcraata Geçme Vakti Geldi.
Ambrosialife Apiterapi Sağlık Merkezi Çiftliği
Ambrosialife Api Medical Cafe 🐝 Club 🐝 Spa
TERMAL AHŞAP İLE BİRLİKTE ARI YATAĞINDA
“APİ REZONANS THERAPY, APİ SOUND THERAPY, ARI HAVASI (Api Air)THERAPY” – ÜÇLÜ TEDAVİ ETKİSİ!
(MR) Manyetik Rezonans ve Bio Rezonans dan sonra Api Medika (Doktor kontrolünde) ve Api Quality (Hijyen Koşullarda) uygulamaları ile Apiterapi de Arıların frekansı, Sesi ve Nefesi ile tedavi yöntemi Api Rezonans, Api Sound ve Api Air “Arı Havası” ve “Arı Yatağı”
Miyalji ve Fibromiyalji de Arı ürünlerinden Bal, Polen, Bal mumu, Propolis ve Arı zehiri ile Ağrı odaklı Masaj terapi yöntemi Api Miyalji
Akapunktur da Arı zehiri ile tedavi yöntemi
ApiPunktur
Kısacası; Nefes alma teknikleri ile Arı Sesi, Arı Nefesi, Arı Frekansı ile Arı Yatağında Arı Havası ile Sağlık.
Arı Safari’lerle bütün bu teknikler olmaz sa olmazımız doktor “Apiterapist” kontrolünde yapılmalıdır.
Ambrosialife Arı Havası Ambrosialife Arı Yatağı Ambrosialife Api Rezonans Ambrosialife Api Sound Ambrosialife Api Miyalji Ambrosialife Api Punktur
TERMAL AHŞAP İLE BİRLİKTE ARI YATAĞINDA “APİ REZONANS THERAPY, APİ SOUND THERAPY, ARI HAVASI (APİ AİR) THERAPY” – ÜÇLÜ TEDAVİ ETKİSİ NEDİR DERSENİZ!
Arı terapisi için piramidal evler, SPK-T kurutma ünitelerinde kurutulmuş ve ısıl işlem görmüş kütüklerden yapılmıştır.
Unutulmamalıdır arıların seslerinin aralığı 70-700 Hz içindedir, ve 40 dB’le kadar yoğunluktadır.
Seslerin kendilerine ek olarak, arının toraksının titreşimini de duyarız. “Spektrum 50-150 Hz.”
Tüm insan vücudunu iyileştirmek için eşsiz bir teknik, Api Rezonans arı terapisidir!
Bu, kontrendikasyonları olmayan inanılmaz derecede hoş ve kullanışlı bir prosedürdür ve iyileştirici etkisi sınırsızdır – vücudunuzun her hücresini etkiler.
Termal ahşaptan yapılmış çevre dostu bir evde, doğrudan kovanların üzerinde özel bir yatakta (arılar evde uçmaz), arıların monoton uğultusu altında profesyonel bir bal masajından sonra dinlenirken, vücudunuza çok güçlü bir kendini iyileştirme ve gençleştirme görevi verirsiniz ve böylece vücudunuzdaki rahatsızlıkların veya hastalıkların iyileşmesi için aktif hücresel düzeyde dönüş mekanizmalarını başlatırsınız. . Arı kovanlarından gelen ısı; kasları hoş bir şekilde gevşetir, ağrıyı ve krampları hafifletir, kan dolaşımını iyileştirir. Çeşitli bitki nektarlarının aromaları, bal, polen, arı sütü, arı larvaları, arı zehri ve propolisin mikropartikülleri hava yollarınızı iyileştirir. Kovanlardaki arı kolonilerinin biyo alanı aktif olarak kendinizle etkileşime girer ve vücut metabolizmanızı geliştirir, bağışıklığı artırır ve güçlü bir şekilde kendi kendini iyileştirme sistemi olarak vücudunuz aktif olarak iyileşir, her şeyden kurtulabilir.
Arıların vücutları ve kanatları ile oluşturdukları mikrovibrasyonlar, çok faydalı ve keyifli bir tür titreşim masajıdır.
Katı bir ısıl işlem görmüş çam dizisinden inşa edilen piramit şeklindeki bir ev, iyileştirici etkisini birkaç kez enerjik olarak artırır!
Piramit, kozmik enerji üretir ve hücrelerin ölümüne yol açan virüslerin etkisini yok eder, bağışıklık sistemini güçlendiren, karmaşık hastalıkları tedavi eder. Piramit enerjisi rezonansına giren insan vücuduna odaklanan arıların rezonansı iyileştirici hücresel mekanizmaları tetikler.
Isıl işlem görmüş çam, arı rezonansının artmasına katkıda bulunan% 5-6’lık bir kalıntı nem içeriğine sahiptir! Yuvarlatılmış katı termal kütüğün çapı 160 mm’dir.
10 binlerce arıdan oluşan arı ailesi, biyo alanı, sıcaklığı, rezonansı, arı balı aroması, arı sütü, arı larvası, arı zehiri, arı ekmeği, arı ipeği ve propolisiyle, uçucu yağ ve esansiyelleriyle bir kişiyi etkiler.
Stresler gider ve uzun süre canlılık ve iyi bir ruh hali garanti edilir!
Kovana dokunursanız, hafif elektrik akımının ellerinizden nasıl geçtiğini hissedebilirsiniz – bunlar; arıların küçük bedenleri ve kanatları ile bir çeşit terapötik titreşim masajının yarattığı mikrovibrasyonlardır. Onun etkisini Kovanın üzerinde yatan her kişi hisseder.
Termal odundan yapılmış arı kovanlarının arı ailesinin uzun ömürlü olmasına katkıda bulunduğunu belirtmek gerekir:
ağaçta küf, bakteri ve mantar yok
arıların sağlığını olumsuz etkileyen büzülme, büzülme nedeniyle çatlak yok – talaş ve çapak yok
Arı ailesinin sıcaklık rejiminin delil olarak ihlali yoktur
kovanlara giren yağmur suyu yoktur.
Sonuç:
Isıl işlem görmüş odun kullanımı ile zenginleştirilen Api Rezonans “Arı terapisi” sonucunda şunları alacaksınız:
· Zihinsel ve duygusal durumun iyileştirilmesi.
· Yüksek kaliteli sağlıklı uyku.
· Kan basıncının normalleşmesi.
· Artan vücut direnci
Bir arı kanatlı bir eczacıdır:
· Genitoüriner sistemi iyileştirir ve tedavi eder.
· Böbrek fonksiyonunu iyileştirir.
· Damar esnekliğini geri kazandırır.
· Bağışıklığı arttırır.
· Vücudun kendi kendini iyileştirmesi için hücresel düzeyde uyarır.
· Radon tedavisinin etkisini birkaç kez artırır!
( Radon elementli kaplıca suyu hücreleri yenileyerek, insan vücudunu gençleştiriyor.)
( Bu yolla yapılan tedavilerin genel tanımına Balneolojik Tedavi Yöntemleri denildiğini biliyoruz. Bu tedavilerin belirli zamanlarda termal havuz ve çamur havuzlarında, banyo, içme, soluma, paket ve sarma yöntemleriyle yapılıyor.)
Ambrosialife
Apiterapi Sağlık Merkezi Çiftliği ile
Api Medical Cafe & Club & Spa ile
Ambrosialife Arı Safari.
Çünkü Siz Çok Özelsiniz.
Gökyüzünden Düşen Tanrısal Bir Armağan
Tanrının Ecza Deposu Doğanın Kadim Reçetesi… Kanatlı Bir Eczacı Eşliğinde…
BİR RESTAURANT VEYA CAFE DÜŞÜNÜN…
Bildiğimiz yerlerde Tuz, Şeker, Krema veya diğer katılanlar yer alıyor masalarda, ama yalnız probiotiklerin ve prebiotiklerin olduğu bir cafe düşünün şimdi .. Api Medical Cafe
Kişiye özel: İmmün sistemin modülatör ajanları olan ürünleri ve tıbbi aromatik bitkilerle Apiterapist veya Fitoterapist eşliğinde size sunduğu ürünlerin sağlık etkilerini anlatıyor.
Size Fermente ürünler sunuyor olmalı . Bunların yanında soğuk yiyecek ve içeceklerinize katacağınız probiotikler bulunduruyor masalarda. dondurmanıza, yoğurdunuza, Salatanıza, meyve suyunuza katıp içiyorsunuz.isterseniz yemeğinize katıyorsunuz.
O günkü almanız gerekli olanları ihmal etmeden alıyorsunuz:
Prebiotik lifler bulunuyor mesela.Çayınıza, kahvenize katıp içiyorsunuz ,günlük lif ihtiyacınız olanı alıyorsunuz,sizin sindirim sisteminize ve bağışıklık sistemine destek oluyor.
Hayal mi bunlar ! PROBİOTİK CAFE RESTAURANT Hayal değil gerçek. APİ MEDİCAL CAFE CLUB Neden olmasın ? Probiotik, Prebiotik, Fermente ve Fonksiyonel gıdaların ve besinlerin sunulduğu bir yer Olmalı !.. İşte size : V.İ.P Arı Safari :eşliğinde …..DEVASA projeler …
Yukarıda anlatılanların hepsi Projemizi destekleyen temel unsurlar. AMBROSİALİFE PROJESENİN Mimarı Sayın Hüseyin ÇEŞMECİOĞLU ‘bu muhteşem projeyi Ülkemiz e kazandırdıkları için sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesinin (AYM) 62. kuruluş yıl dönümü ve Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Prof. Dr. Ömer Çınar’ın yemin töreni vesilesiyle düzenlenen programa katıldı.
Anayasa Mahkemesi Yüce Divan Salonu’nda gerçekleştirilen törene gelişinde Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra törenin düzenlendiği salona geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Çınar’ın üyelik yeminini ve kisvesinin giydirilmesi töreni ile Anayasa Mahkemesi Başkanı Özkaya’nın konuşmasını takip etti.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “2021-2027 yıllarını kapsayan Ufuk Avrupa Programı’nda, 2021 yılından bu yana 1107 Türk yürütücünün dahil olduğu 486 proje aracılığıyla 243 milyon avro hibe desteğini Türkiye’ye kazandırdık.” dedi.
Bakan Kacır ve Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun Yenilik, Araştırma, Kültür, Eğitim ve Gençlikten Sorumlu Üyesi Iliana Ivanova, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde basına kapalı düzenlenen Türkiye-Avrupa Birliği, Bilim, Araştırma, Teknoloji ve Yenilik Yüksek Düzeyli Diyalog 2. Toplantısı’na katıldı. Toplantının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Kacır, Yüksek Düzeyli Diyalog Toplantısı’nın, ikili ilişkileri daha odaklı bir şekilde, en üst mercilerden ele almayı amaçlayan bir mekanizma olduğuna işaret ederek, toplantı çerçevesinde AB ile ikili ilişkileri en üst seviyede ele alarak önemli ve kapsamlı bir gündem etrafında verimli görüşmeler gerçekleştirdiklerini söyledi.
BİLİM VE TEKNOLOJİ POLİTİKALARI
Kacır, bilim ve teknoloji politikaları, sanayinin yeşil ve dijital dönüşümü, Türkiye’nin AB fonlarından daha etkin yararlanması, bilim ve AR-GE ile ilgili AB yapılarına katılımının artmasının da aralarında yer aldığı konularda önemli istişarelerde bulunduklarını belirterek, “Ülkemizin Avrupa Araştırma Alanı’na entegrasyonunu artırabilmek amacıyla önerilerimizi ve iyi uygulama örneklerimizi karşılıklı olarak paylaştık. Bilim, teknoloji ve inovasyon politikalarımızdaki önceliklerimizi ortaya koyduk. Yeşil ve dijital dönüşüm alanında son dönemde kaydettiğimiz ilerlemeleri paylaştık. İkiz dönüşümde ortak hedeflerimizin gerçekleştirilmesi için ‘Ufuk Avrupa’ ve ‘Dijital Avrupa’ başta olmak üzere ‘Birlik’ programları ile ‘Katılım Öncesi Yardım Aracı’ arasındaki sinerjinin artırılması gerekliliğini ele aldık. Son olarak inovasyon eko-sistemlerimizin entegrasyonunu sağlamak amacıyla teknoloji transferi ve girişimcilik alanında iş birliği fırsatlarını değerlendirdik.” ifadelerini kullandı.
243 MİLYON AVRO HİBE DESTEĞİ
Araştırma ve inovasyon alanında, Avrupalı ortaklarımızla somut iş birliğinin örnekleri arasında dünyanın en büyük sivil AR-GE programı Ufuk Avrupa’da ülkemizin başarı grafiğinin yer aldığını belirten Kacır, “2021-2027 yıllarını kapsayan Ufuk Avrupa Programı’nda, 2021 yılından bu yana 1107 Türk yürütücünün dahil olduğu 486 proje aracılığıyla 243 milyon avro hibe desteğini Türkiye’ye kazandırdık. Buna ilave olarak, çok ortaklı projelerde koordinatör olarak yer alan kuruluş sayısını da 40’a yükselttik. 700 milyon avroyu aşan fon büyüklüğüyle yeşil ve dijital dönüşüm başta olmak üzere, AR-GE, teknoloji transferi ve ticarileştirme projelerini destekleyen Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA), AB-Türkiye arasındaki bilim, teknoloji ve inovasyon iş birliğini kuvvetlendirmede kilit rol üstlenmekte.” diye konuştu.
DİJİTAL VE YEŞİL DÖNÜŞÜM
Geçen yıl Türkiye’nin Dijital Avrupa programına katıldığını belirten Kacır, “AB’nin dijitalleşme ve inovasyon alanında inşa ettiği altyapılardan yararlanılmasına imkan tanıyacak, ülkedeki KOBİ’lerin dijital ve yeşil dönüşümüne katkı sunacak, beşeri sermayenin yeni dijital beceriler kazanmasını sağlayacak programda da Türkiye’nin aktif olarak yer alması için çalışmaları sürdürdüklerini anlattı.
YOL HARİTAMIZI HAZIRLADIK
“AB ile ihracatımızın yüzde 12,7’sine karşılık gelen, alüminyum, çelik, gübre ve çimento sektörlerinin sera gazı salımının azaltılması için Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasının desteği ve ilgili paydaşlarımızla birlikte yol haritalarımızı hazırladık.” diyen Kacır, “TÜBİTAK tarafından tasarlanan ‘Sektörel Yeşil Büyüme Teknoloji Yol Haritaları’ ile ekonomimiz için hayati öneme sahip, birçok sektöre temel girdi sağlayan ve karbon emisyonu açısından öne çıkan demir-çelik, alüminyum, çimento, gübre, plastik ve kimya sektörlerindeki sanayi kuruluşlarımızın teknolojik ihtiyaçlarını tespit ettik.” şeklinde konuştu.
FİNANSMAN ALTYAPISI
Bakan Kacır, diğer yandan yeşil dönüşümü başarı ile gerçekleştirmelerine imkan sağlayacak finansman altyapısını da oluşturduklarını vurgulayarak, “Dünya Bankasıyla işbirliği içerisinde hayata geçirdiğimiz ‘Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri Projesi’ ve ‘Türkiye Yeşil Sanayi Projesi’yle sanayimizin yeşil dönüşüm odaklı gerçekleştireceği yatırımlar ve teknoloji geliştirme çalışmaları için 750 milyon dolarlık bir finansmanı harekete geçirdik.” diye konuştu.
GÜMRÜK BİRLİĞİ
Bakan Kacır, “Gümrük Birliğinin mevcutta yaşanan sıkıntılar ve küresel ticarette yaşanan gelişmeler dikkate alınarak revizyonu, Türkiye ile AB arasında karşılıklı ticaretin ortak fayda temelinde daha ileriye taşınması için bir tercihten öte zorunluluk halini almıştır. Bu kapsamda Avrupalı ortaklarımızla karşılıklı somut girişimlerimiz ve çalışmalarımız devam edecektir. Türkiye’nin AB ile sürdürülebilir, güçlü, tam üyelik hedefiyle uyum içinde olan, bilimsel ve teknolojik iş birliğine dayalı taahhüdü, karşılıklı ilerleme ve ortak refah elde etmeye yönelik gösterdiği özverinin bir kanıtıdır.” şeklinde konuştu.
TÜRK ARAŞTIRMACILARA DESTEK
AB Komisyonu’nun Yenilik, Araştırma, Kültür, Eğitim ve Gençlikten Sorumlu Üyesi Iliana Ivanova da bugün özellikle yeşil dönüşümün desteklenmesinde eğitim, araştırma ve inovasyonun oynadığı önemli rolün altını çizmek üzere buluştuklarını dile getiren Ivanova, AB ile Türkiye arasında bilim araştırma, teknoloji ve inovasyon alanındaki işbirliklerine değindi. Ivanova, “Geçtiğimiz 20 yılda Türkiye’den araştırmacılar, bilim insanları ve inovasyoncular programlarımızdan 743 milyon avro kazandı. Türkiye’de bir Avrupa İnovasyon Konseyi ve Teknoloji Topluluğu Merkezi kuracağız.” dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Bilim ve teknolojiye olan güçlü tutkumuz ve genç ve dinamik iş gücümüzle Türkiye, uzay teknolojilerinde önemli ilerlemeler kaydetmeye kararlıdır.” dedi.
Türkiye Uzay Ajansının (TUA) ev sahipliğinde düzenlenen Space Technology Conference (STC) 2024 Orta Avrasya Uzay Teknolojileri Konferansı Ankara JW Marriott Otel’de başladı. Bakan Kacır, açılış için gönderdiği video mesajda, etkinlik kapsamında uzay sektörünün büyüyüp geliştiği bir dönemde dünyanın dört bir yanındaki uzay topluluklarını bir araya getirmenin önemine işaret etti. Kacır, uzayın daha erişilebilir hale geldikçe ve uzay yarışına yeni katılımcılar dahil oldukça, küresel uzay sektörünün hızlı bir ilerleme kaydettiğini, bu büyümenin evreni kavrayış açısından önemli bir gelişmeye yol açtığını anlattı.
TÜRKİYE FIRSATLARDAN YARARLANMAYA HAZIR Bakan Kacır, uzay sektörünün artık her yerde insanların günlük yaşamlarını etkilediğini ve küresel ekonominin tüm sektörlerinde değer yaratma kapasitesine sahip olduğunu belirterek, “Uzay ekonomisinin 2035’e kadar 1,8 trilyon dolar büyüklüğünde bir pazara ulaşması ve önümüzdeki 12 yıl boyunca küresel ekonominin 2 katı büyüyeceği öngörülüyor. Türkiye, son 22 yılda geliştirdiği sağlam altyapı sayesinde uzayın sunduğu sınırsız fırsatlardan yararlanmaya fazlasıyla hazır. Uzaya dair yeteneklerimiz artık kendi uydularımızı geliştirmemize, test etmemize ve üretmemize olanak sağlıyor.” dedi.
BİLSAT, RASAT, GÖKTÜRK ve İMECE uydularıyla görüntüleme uydularının üretiminde önemli kabiliyetler kazandıklarının altını çizerek, yakında ilk milli haberleşme uydusu TÜRKSAT 6A’yı fırlatarak, bu alanda yetkin 11 ülkeden biri olacaklarını belirten Kacır, “Uzaydaki varlığımızı sürdürmeyi ve onu barış içinde tüm insanlığın yararına kullanmayı hedefliyoruz. Kaynaklarımızı, yeteneklerimizi, insan sermayemizi ve altyapımızı istikrarlı bir şekilde geliştiriyoruz. Türkiye Milli Uzay Programı, keşif ve inovasyonun sınırlarını zorlama kararlılığımızı örnekleyen 10 yıllık cesur girişimleri, stratejileri ve hedefleri özetleyen vizyoner bir yol haritası belirliyor. Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde Milli Uzay Programı’mızın kilometre taşlarından biri de insanlı ilk uzay bilim misyonumuz oldu. Küresel uzay yarışında önemli bir oyuncu olarak ortaya çıktığımızı ve keşif, yenilik ve ilerlemeye olan sarsılmaz bağlılığımızı göstererek, bu tarihi görevi başarıyla tamamladık.” ifadesini kullandı.
“YERLİ VE MİLLİ HİBRİT ROKETLE AYA ULAŞACAĞIZ” Kacır, Türk Astronot ve Bilim Misyonu’nun, uzayda yeni yetenekler arayışlarında büyük önem taşıdığını belirterek şöyle devam etti: “Uluslararası Uzay İstasyonu’nda daha fazla bilimsel araştırma yapılması, uzay teknolojilerinde AR-GE ve üretim kapasitelerinin güçlendirilmesi için programlar başlatacağız. Yeni nesil uydu geliştirmede küresel bir oyuncu olmayı, bölgesel konumlandırma ve zamanlama sistemimizi geliştirmeyi ve uzay limanı kurarak uzaya erişimi güvence altına almayı hedefliyoruz. Yerli ve milli özgün hibrit roketle aya ulaşacağız.”
“UZAY TEKNOLOJİSİNDE İLERME KAYDETMEYE KARARLIYIZ” Kacır, her yaştan ve kesimden binlerce kişinin katılımıyla düzenlenen Gökyüzü Gözlem Şenlikleri’nin de uzay ile toplumu buluşturduğunu vurgulayarak, “Uzay bilimi ve teknolojisinde insan kaynağımızı güçlendirmeye yönelik adımlar atmaya devam edeceğiz. Bilim ve teknolojiye olan güçlü tutkumuz ve genç ve dinamik iş gücümüzle Türkiye, uzay teknolojilerinde önemli ilerlemeler kaydetmeye kararlıdır.” dedi.
TÜM KATILIMCILARI 2026 ULUSLARARASI UZAY KONGRESİ’NE DAVET ETTİ Milli Uzay Programı’nın başarısında uluslararası işbirliğinin kritik rolünün bilinciyle, uzay çalışmalarında Türk devletleri arasında işbirliği ve dayanışmayı artırmaya odaklandıklarını belirten Kacır, bu yıl Türk Devletleri Teşkilatı Bilim, Teknoloji, Yenilik ve Sanayi Bakanları Açılış Toplantısı’na İstanbul’da ev sahipliği yapmaktan onur duyduğunu söyledi. Kacır, bu tarihi buluşmanın sonuçlarının, ülkeler arasında bilim ve teknoloji alanında işbirliğinin geliştirilmesinde son derece faydalı olacağına inandığını belirterek, “Ortak hedeflerimizin birleşik ve stratejik ilerlemesini daha da sağlamak için Uzay Ajansı toplantısının tutanaklarını Bilim, Teknoloji, Sanayi ve Yenilik Bakanları Toplantısı tarafından sağlanan işbirlikçi çerçeveye entegre etmenin önemini kabul ediyoruz. Uluslararası işbirliğini destekleyen, birlikte iddialı projelere imza atma yeteneğimizi artıran girişimler geliştirmeye ve uygulamaya devam edeceğiz. Bu önemli etkinliğe ev sahipliği yapmak, kaynakları bu amaç için harekete geçirme kararlılığımızın bir kanıtıdır. Ayrıca, her birinizi Antalya’daki 2026 Uluslararası Uzay Kongresi’ne katılmaya içtenlikle davet ediyorum. Bu, uluslararası işbirliğini geliştirmek ve Türkiye’nin uzay teknolojisindeki ilerlemelerini küresel sahnede sergilemek için paha biçilmez bir fırsat olacak.” diye konuştu.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.