Türk İş Dünyası - 2008

DÜNYA

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TRT özel yayınına katıldı

Genç Gazeteciler

Haber Burada

Tarih

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’nde TRT ortak yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

ABD ve Rusya ile yapılan mutabakatlara ilişkin bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bölgede belirleyici güç olmasının ilk defa ispatının vücut eylediğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Barış Pınarı Harekatı başlamadan önce Amerika, Rusya, Batı ve İran ile görüşüldüğünü, çalışmalar yapıldığını vurgulayarak, şöyle konuştu:

“Bu çalışmaları yürütürken öbür taraftan BM Genel Sekreteri, Dışişleri Bakanımız tarafından bilgilendirildi. AB ülkeleri içinde Almanya, Fransa İngiltere ile diyaloglar oluştu. İslam dünyası ile diyaloglar oluşturuldu. Pakistan, Malezya gibi ülkelerle diyaloglarımız oldu. Tüm dünyaya ve tüm BM ülkelerine ulaşmak mümkün değil, ama NATO Genel Sekreteri ile görüşmemizi burada yapma imkanımız oldu. Onları da bilgilendirdik. Kendisine sorulduğunda objektif bir bakışla bütün olup bitenleri o da dünyaya anlattı. Amerika ve Rusya’nın bu süreçte önemi biraz da şuradan geliyor, şimdi şunu sorabilirsiniz? Diyebilirsiniz ki 10 bin kilometre uzaktaki Amerika’nın burada ne işi var? Koalisyon güçlerinin burayla herhangi bir sınırı yok. Almanya, Fransa, İngiltere onların burada ne işi var? Türkiye’nin 911 kilometre sınırı var ve bu sınırı sebebiyle sürekli taciz ediliyoruz. İnsanlarımız şehit oluyor, yaralanıyor. Bunları 8,5 yıldır yaşıyoruz. Öbür tarafa bakıyorsunuz sadece Irak’a sınırı var. İki ülke burada söz  konusu, Türkiye ve Irak. Başka hiçbir ülkenin sınırı yok. Fakat bir anlaşmamız mı var? Türkiye buraya davet mi edildi de buraya geliyor? Evet bizim bir Adana Mutabakatımız var. Buna dayanarak bir de böyle adım attık. Çift dikiş gidiyoruz, hem tacizler, öbür taraftan da Adana Mutabakatı. Bütün bunlarla beraber bir de karşımızda uluslararası camianın terörle mücadele diye bir sorunu yok mu? Biz hangi uluslararası toplantıya gitsek başlıklardan bir tanesi terörle mücadeledir. Hep bu aranır. Fakat şimdi işe bir kılıf giydirildi. Kılıf şu, DEAŞ. Burada sadece DEAŞ yok ki. DEAŞ ile göğüs göğüse mücadele veren Türkiye. Bunu biz Elbab’da verdik. 3 bini aşkın DEAŞ’lıyı derdest ettik. Bunun yanında bir de AB’nin terör örgütü olarak kabul ettiği PKK var. PKK’nın kolları PYD/YPG var. Bunları hala terör örgütü olarak kabul edilim mi etmeyelim mi bunun tartışmasını yapıyorlar. Burada işin en acı yanı bizim NATO’da stratejik ortağımız Amerika’dan 30 bini aşkın tır silah, mühimmat, zırhlı araç onlarla beraber Irak üzerinden Suriye’ye girdi. Bütün bunlar terör örgütlerine teslim edildi. Bunları Sayın Başkana izah ettim. Kendisine anlattım. Hatta ilk anlatmam Hamburg’taki G-20 Zirvesi’ndedir. O zaman bin 250 tır gelmişti. Kendisine bunu anlattığımda, nasıl olur, böyle bir şey olamaz.’ demişlerdi. Sonra orada dar kapsamlı bir toplantı yaptık. Bir ortağımızın böyle bir şey yapması, böyle bir şey ile karşı karşıya kalmamız bizi üzüyor. Niye? Sen benim ortağımsın.”

“AMERİKA’NIN BU ADAMI BİZE TESLİM ETMESİ LAZIM”

NATO’nun 1. maddesine dikkati çeken Cumhurbaşkanımız Erdoğan, “Bizim birbirimizi her hangi bir saldırıya karşı koruma görevimiz var. Şimdi iş öyle bir duruma geldi ki bu iş terör örgütünün başında olanlarla Almanya, Fransa görüşme yapıyor. Öbür tarafta Amerikalı yetkililer, senatörler görüşme yapıyorlar. Biz de ‘Bu ne haldir? diyoruz. Bir taraftan teröre karşı olmayı konuşuyoruz, bir taraftan da ne yazık ki sizler kapınızı açıp onlarla masaya oturuyorsunuz. Hatta onların size gönderdiği mektubu kendi mektubunuza ek yapıp, bize gönderiyorsunuz, bunları hep konuştuk. Ancak bizim Bay Kemal, tabi her şeyi kalkıp ona anlatacak halimiz yok. Kendine göre meydan okuyor falan filan. Biz bunları Trump’ın kendisine bizzat anlattık. Dedik ki böyle böyle. Biz şu anda size kırgınız, çünkü bir teröristle böyle bir mektup alışverişinde bulunuyorsunuz ve o mektubu kendi mektubunuza ek yapıp bize gönderiyorsunuz. Hiçbir şey diyemedi. Zaman zaman böyle görüşmeler yapıyoruz. Aldığınız neticeyi de söyler misiniz dedim? Aldıkları bir netice yok. Aldılar neticeyi, Nerede aldılar? Kenya’da. Ne yaptılar o zaman Apo’yu bize teslim ettiler. Yaptıkları hayırlı iş bu, ama şimdi Mazlum denen kod adlı burası çok ilginç, kırmızı bültenle aranan bir terörist. Bu ne demektir? Aramızda ABD ile suçluların iadesi anlaşması vardı. Amerika’nın bu adamı bize teslim etmesi lazım. Çünkü kırmızı bülten ile aranmanın gereği budur. Adalet Bakanıma da söyledim, zannederim onlar da yazışmaları yapacaklar, isteyecekler. Vermesi lazım bize. Böyle  bir çalışmanın gayreti içindeyiz.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 9 Ekim’de harekatı başlattıklarını aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Baktık ki eş, dost, ahbap bunlardan hiçbir şey olmayacak, artık biz kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz deyip, bütün adımları attık. Zaten bütün hazırlıklar tamamdı. Sınır boylarına tamamıyla yerleşmiştik. İsmi bile öyle yolda giderken hatırlamadık. Hep birlikte istişaremizi yaptık. Biz  hazırlanan terör koridorunu neye çevirdik? Barış Pınarı Harekatının olduğu koridora çevirdik. Buralarda bakın ilginç isimler var. Örneğin Rasulayn, Ayn-El Arab, gözeler, yani pınarlar var. Ondan dolayı bu işe Barış Pınarı dedik, ismin hikayesi bu. Pınarlar orada bol olduğu için Barış Pınarı Harekatı olsun dedik. Barış Pınarı Harekatı da böylece başlamış oldu. Bizim için önem arz eden Tel-Abyad ile Rasulayn’dır. Burada 120 kilometrelik mesafe var. Ama derinlik 32 kilometre bu alanı süratle kontrol altına aldık. Burayı kontrol altına aldıktan sonra burada yaşayan halk bir rahatlama, huzur imkanını yakaladı. Bunun doğusuna geçtiğimiz zaman bu da Irak sınırına kadar giden bölgedir. Burada da 10 kilometrelik derinlikler var. ”

Harita üzerinden Barış Pınarı Harekatı hakkında bilgiler veren Cumhurbaşkanımız Erdoğan, “Burada yaşayan halk bir rahatlama ve huzur imkanını yakaladı. Bunun tabii doğusuna geçtiğimiz zaman bu da tabii Irak sınırına kadar giden bölgedir. Burada 10 kilometrelik derinlikler var. Buraları da bir hafta süreyle Rusya’yla yaptığımız anlaşma gereği bir hafta süreyle şu anda burada Rusya rejim güçleriyle beraber Kamışlı hariç, buranın kontrolüne devam edip buralarda varsa teröristleri aynen yine o 30 kilometreye kadar olan derinlikte bunlardan temizleyecek. Amerikalılar temizlediklerine dair bize yazılı olarak sözünü verdiler. Yazılı olarak. Aynı şekilde batıya geldiğinizde batıda da Tel Abyad’dan Tel Rıfat’a kadar, çünkü Tel Rıfat’ta da teröristler var. Tel Rıfat’taki teröristlerin de burada Ruslar ve rejim güçleri tarafından boşaltılmasını 10 maddelik metne onu derç ettik.” diye konuştu.

Bölge temizlendikten sonra atılacak adımlar hakkında bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

“Burası da teröristlerden temizlendikten sonra atılacak adım, bundan sonra bu bölgeye bizdeki malum şu anda 3 milyon 650 bin mülteci var. Bunların tamamına yakını Arap’tır. Diğerleri bunun dışında. Aramiler, Keldaniler ve Ezidiler var ama bir de Ayn El Arab’ta Kürtçe adıyla Kobani. Kobani’den de 350 bin kişi Obama zamanından beri Türkiye’dedir. Onların bakımını ve her şeyini biz temin ediyoruz. Diyorlar ya ‘Kürtler aşağı, Kürtler yukarı.’ Sürekli söyledikleri. Biz Kürtlere düşman değiliz, Kürtler kardeşimiz. Onlarla alıp vermediğimiz yok. Bizim derdimiz bu teröristlerle. Şimdi bakıyorsunuz Batılılar, ‘Kürtler şöyle kaçtı, böyle kaçtı…’ Hiç alakası yok. ”

“MÜNBİÇ’İ 1,5 YILDA BOŞALTAMADILAR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “PKK çekilmezse TSK 30 kilometre kadar derinliğe inip müdahale edecek mi? sorusuna ise şu yanıtı verdi:

“Özellikle o 10 kilometre denilen olay Tel Abyad’dan batıya diğer taraftan da Resulayn’dan doğuya. Oradaki 10 kilometrelik bölge var. Burayı biz halledemezsek ondan sonra burayı Türk ordusu halletsin. Onun sözünü aldık. O da bu kaydın içinde var. Biz şu anda bir haftayı bekliyoruz. Bir haftalık süreç ki 150 saattir. 150 saatten sonraki süreç bizim müşterek devriye güçlerimizin bu bölgede gezeceği dönemdir. Ondan sonra devriye başlıyor. Her iki tarafta da batıda da doğuda da bunu yapacağız. Burada bir güzellik var. Ayn El Arab’da ABD’liler diyor ki ‘Buraya girmeyin, Ruslar da diyor ki girin’. Bizim böyle de bir durumumuz var. Biz gelişmelere göre kararımızı vereceğiz. Orada bir de malum Münbiç var. ‘Münbiç’i 90 günde boşaltacağız.’ demişlerdi. ’90 günde boşaltacağız.’ diyenler ABD, maalesef başaramadı. O günden bugüne 1,5 yıl geçti. Münbiç kimlerin? Bu teröristlerin mi? Münbiç yüzde 85-90’ı ile Arapların. Buradaki insanlar bu teröristlerden kaçarak evlerinden topraklarından oldular. Bunların tekrar topraklarına dönmesini sağlamalarını istiyoruz. Münbiç’in kuzeydoğusunda 5×19 böyle bir alanı biz Münbiç’in korunması için talep ettik. Bu konuda da Ruslarla mutabık kaldık. Dolayısıyla Münbiç’le alakalı, buranın stratejik özelliği var. Bizim açımızdan da… Aşiretler diyor ki ‘Ne olur gelin’. Bunu  Putin’e söyledim, o da hak verdi. 5×19 böyle bir durumda orada adeta gözetleme kulesi gibi bir imkanı elde etmiş olduk. Bu Ayn El Arab’a ve Münbiç’e de Türk orduları olarak bir gözetim, kontrol durumumuz olacak. En önemlisi de Tel Abyad’dan Cerablus’a doğru bizim sınırla Suriye tarafında 10 kilometre derinliğinde bir barış koridorunu açmış olduk.”

Görüşmeler hakkında bilgiler veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hatta Putin’le ikili görüşmemi ayrıca Putin’in özel görüşmelerini yaptığı bir teras. Oraya çıktık ve samimi bir havada görüşmemize devam ettik. Bu arada arkadaşlar da yine savunma, dışişleri bakanları ve istihbarat başkanları hepsi, onlar da çalışmalarını yürüttüler. Hazırlıkları bitirene biz tekrar indik, heyetler arası görüşmelerle biz metni 10 maddeyi gözden geçirerek nihai kararı verdik. Böyle kolay olmadı bunlar. Bakıyorsunuz anlaşamıyorlar. Anlaşamayınca işi noktalayacak olan yine biz oluyoruz.” dedi.

ABD ziyareti

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 13 Kasım’da ABD’ye yapması öngörülen ziyaret ve ABD Başkanı Trump’ın tutumuyla alakalı ise şunları söyledi:

“Trump benimle olan münasebetlerinde samimi. Bugüne kadar mümkün olduğunca dürüst davrandı. Tabii paylaşamadığım yanları yok değil. Var. Örneğin,  kapak yazısıyla ek olarak o teröristin ona gönderdiği mektubu bana göndermesi. Bizim kendisiyle yaptığımız telefon görüşmesinde kendisine, ‘ABD gibi bir devletin başkanına bir teröristin mektubunu kendi kapak yazısına ek yapması hiç uygun düşmemiştir. Bu tavrı kınıyorum.’ dedim. Ayın 13’ünde tabii ki bu davete icabet edeceğiz. Bir heyet olarak giderek oradaki görüşmelerimizi yapacağız. Bu mektubu da yanımızda götürüp kendisine göstereceğiz. ‘Bakın böyle bir mektubu gönderdiniz.’ diyeceğiz. Benim Putin’e de söylediğim bir şey var. Ben bir teröristle masaya oturmam. Herhangi bir terör örgütünün başında olanı aracı olarak asla kabul etmem. Benim bugüne kadar okuduğum, bildiğim, öğrendiğim şudur; savaş hukukunda devletler arasında savaş olur. Dolayısıyla burada da siz bir terör örgütünün başıyla oturup müzakere etmezsiniz. Ama devletler arasında oturur bu tür müzakereleri yaparsınız.”

Trump’ın Pence ve Pompeo’yu gönderdiğini anımsatan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, “Bir heyet olarak onları gönderdi. Bu heyet geldi, bunlarla arkadaşlarımız, ben oturduk konuştuk. 13 maddeyi onlarla bağladık. Hiçbir yerde terör örgütüyle müzakere, anlaşma ifadesi geçmez. Ne geçer? Amerika ile Türkiye Cumhuriyeti şu şu konularda anlaşmaya varmışlardır. Niye? Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti kalkıp da bir terör örgütüyle masaya oturacak kadar alçalmamıştır. Böyle biz zillete düşmemiştir. Amerika ile anlaşmayı bu şekilde yaptık. Şimdi de onun uygulaması dedik, oraya da gün koymadık dikkat edin gün koymadık. 120 saat dedik. 120 saat doldu. Ondan sonra da Rusya ile yaptığımız anlaşmanın süreci başladı. O da 150 saat, şimdi de o devam ediyor.” değerlendirmelerinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma bakanları NATO toplantısında Türkiye ve ABD savunma bakanlarının görüşeceğini belirterek, şöyle devam etti:

“Daha sonra da biz 13’ünde Amerika seyahatini gerçekleştireceğiz. Birçok konuda, yaptırımlar vesaire konuşuluyor. Şimdi tabii bu attığımız adımdan sonra ‘Biz terör örgütünden ve teröristlerden temizledik.’ yazılı metin tarafımıza gönderildi. Böylece şu anda da yaptırımların kaldırıldığını Trump açıkladı. 13’ünde Amerika’ya gitmemize mani bir hal kalmadı. Gideceğiz, daha önceki samimi tablolarımızı inşallah aynen gerçekleştireceğiz. Bu pozitif hava içerisinde temennim o ki Suriye’deki bu ağır silahların süratle temizlenmesi veya silahların Türkiye’ye terki. NATO’da beraberiz. Silahları bize versinler. En azından bunun adımını atarız. Yabancıya gitmemiş olur.”

Türkiye olarak dört şeyi gerçekleştirdiklerini belirten Cumhurbaşkanımız Erdoğan, “Bunun bir tanesi, sınırlarımızı terör belasından temizliyoruz. İkincisi ülkemizdeki mültecilerin, gönüllü şekilde dönebilecekleri bir güvenli bölge inşa ediyoruz. Benim önümde şu harita çok daha net olarak görünüyor, şimdi bunu güvenli bölge olarak gerçekleştirebilirsek, biz planı yaptık, dersimizi çalıştık. Ben bunu Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda görüştüğüm devlet başkanlarına, başbakanlara verdim. Bir de biz bu plan içinde ayrıca projeler yaptık. Bu projeler de hastaneler, okullar, ibadethaneler, evler, kaymakamlık, valilik makamları var. Bunu bile öyle anlatmışlar ki güvenli bölgeyi ‘Orada bir yeni devlet mi kuruyorsunuz?’ Güvenli bölgenin yeni bir devletle ne alakası var? Kendilerine onu söyledim.” diye konuştu.

Cerablus’u aldıktan sonra Türkiye’yi oraya yığmadıklarını, Cerablus’ta oranın halkının yaşadığını ifade eden Cumhurbaşkanımız Erdoğan, kentin alt yapısını yapmak için belediyeleri görevlendirdiklerini, orada alt yapı, üst yapı, okulların, hastanelerin inşa edildiğini, tamir ve bakımlarının yapıldığını anlattı.

“BİZ İNŞA VE İHYAYA GELDİK, YIKMAYA DEĞİL”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz inşa ve ihyaya geldik, yıkmaya değil. Aynı durum burada da var. Biz bu kitapçıkları kendilerine hediye ettik. Hala etmeye devam ediyoruz. İcabında uluslararası donörler toplantısı yaparak, buralardan kaynak elde edelim ki bu inşaatları yapalım. Yoksa biz Türkiye olarak güvenli bölgede bu inşaatlara giremeyiz. Bu dört tane madde burada önem arz ediyor. Bu dört maddenin üçüncüsü, Suriye’nin toprak bütünlüğüne olan saygımızdır. Bundan asla taviz vermeyiz. Suriye, Suriyeliler’indir. Dördüncüsü, Suriye krizinin çözümü için gayret sarf ediyoruz. Üzerimize hangi görev düşerse bunu da sonuna kadar yapacağız.” ifadelerini kullandı.

“Güvenli bölge tam kurulduktan sonra, YPG’nin hala o noktadan Türkiye’ye bir tehdit oluşturma ihtimali var mı? Hal böyle olursa, Türkiye o zaman YPG’ye karşı ne yapar?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şu yanıtı verdi:

“Çok açık olmam lazım. Bizim için şu anda ilk etapta, bu terör örgütlerinin bu 32 kilometrenin dışına çıkması önemli. Bunlar 32 kilometrenin dışına çıktıktan sonra, mesela şimdi ilk 10 kilometrede ne diyoruz? Rusya ve rejim güçleri ile devriye hizmetlerini vereceğiz. Ama belli bir yer var ki Tel Abyad ile Rasulayn, burası tamamen 32 kilometre olarak bizim kontrolümüzde olacak. Bunun doğu ve batı kısmında ise 10 kilometre. Bu teröristler, 32 kilometrenin güneyine geçmişse, orada zaten Rus, rejim bir de koalisyon güçleri bulunuyor. Buranın enteresan bir yeri var. Nedir. Rakka, Deyrizor buralarda petrol yatakları var. Buralarda hesabı olanlar var, teferruatına girmeyeceğim. Bir de Kamışlı var. Kamışlı’nın da böyle bir durumu var. Burada da yine hesaplar farklı. Bizim için önemli olan şu anda bu teröristlerle bize zarar verme noktasına gelmeleri halinde, biz bunların kafasını ezeriz. Ne gerekiyorsa onu yaparız. Bizim onlara ulaşmamız artık zor değil, bunu yaparız. Zaten 32 kilometreye kadar olan bölgede Tel Abyad ve Rasulayn’da varız. Diğer taraflarda da 10 kilometreye kadar varız. Dolayısıyla bizim onlara ulaşmamız artık zor değil.”

Türkiye için uçuşa yasak bölge diye bir şeyin söz konusu olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, “Biz burada zaten Astana süreciyle alakalı olarak Rusya-Türkiye-İran üçlü dayanışmamız var. Bu üçlü dayanışmamız olmamış olsaydı İdlib adeta kan gölüne dönerdi. Burada 300-400 bin nüfus bize doğru yürümeye başlamıştı. Orada ateşkes sağlanınca o yürüyüşler durdu.” dedi.

“ORAYA DA EN UYGUN OLAN ARAPLAR’DIR”

Bu bölgenin devasa bir alan olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bu devasa alanda önemli olan böyle bir birikimi kontrol altında tutmak, kontrollü bir yaşam orada hazırlamak. Oraya da en uygun olan Araplar’dır. Kürtler’in yaşam tarzına uygun olan yerler değildir. Çünkü buralar adeta çöl bölgeleri. Buradaki tek şey Deyrizor ve Rakka petrol kuyuları. Burada tabi Amerika’nın kendine göre hesabı var. Bunu kimle yapacak? Rejimle yapacak. Rusya aynı şekilde.”

“Petrol bölgelerine terör unsurlarının gelmesi, PKK ve YPG’nin finansal bir destek bulması gibi bir tehlike söz konusu mu?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanımız Erdoğan, “Zaten var. Şu anda Deyrizor’dan petrol çıkarmak suretiyle, bu terör örgütleri nemalanıyor. Oradan da bütün ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Hatta rejime dahi bunların petrol sattıkları vaki. Petrol ürünlerine dair çalışmaları da var.” yanıtını verdi.

Son yaptıkları telefon görüşmesinde ABD Başkanı Donald Trump’ın, DEAŞ’tan cezaevinde olanların, buralardan çıkarılması konusunu sorduğunu anlatan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, “Ben dedim hemen arkadaşlarıma talimatları vereyim, siz de aynı şekilde bakanlarınıza talimat verin, arkadaşlarımız bir araya gelmek suretiyle bir çalışma yapalım. Bu cezaevinde olan DEAŞ’lıları, cezaevlerinde yargılamak mı? Çünkü bunların bir kısmı da bazı ülkelerden geldiler. Yoksa Türkiye olarak biz binlerce DEAŞ’lıyı derdest ettik, ülkelerine gönderdik. Hatta ülkemize bunları sokmadık. DEAŞ’ın bir çok saldırılarına da maruz kalan ülke biziz. Bütün bu faturaları, bedeli ödeyen ülke Türkiye olacak ve hala bunlar karşısında yine faturayı bize kesecekler. Bunları söyledik.” dedi.

“HANGİ CEZAEVLERİNDE DEAŞ’LI VAR, BİZE NOKTASAL OLARAK VERDİLER”

YPG’nin tam bir terörist olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, “Bunları salıverdiler. DEAŞ’lılar salıverilince bu, onlar için adeta yeni bir savaş, yeni bir mücadele imkanı oldu. Fakat bunlara karşı bizler çok ciddi attığımız adımlarla, ülkemize giremediler. Zaten girmek isteyenleri de kendi ülkelerine ayrıca geri gönderdik.” bilgisini paylaştı.

Son olarak yapılan bu hareketten sonra Trump’ın, bu hassasiyetlerini görerek, bu konuda Türkiye’den yana bir tavır koyduğunu aktaran Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şunları söyledi:

“Müşterek hareketi sürdürme konusunda bir adım kendisiyle beraber attık. Bu süreç içinde bunu kontrollü bir şekilde sürdüreceğiz. Hangi cezaevlerinde DEAŞ’lı var, bunları bize noktasal olarak verdiler, takibindeyiz. Bunlar oralardan alınır, cezaevlerinde yargılanır. Elimizdeki dosyalarında kaç Fransız, kaç İngiliz, kaç Alman, Hollandalı var bunları biliyoruz. Ağırlıklı olarak Fas’tan şu kadar, Sudan’dan da şu kadar var. Az sayıda da olsa maalesef Türk de var. Bunların hepsinin yargılaması cezaevlerinde olabilir. Türkler, ülkemize getirilip, burada yargılanır. Bunların içinde 70 kadın var, çocuklar var. Bunların üzerinde hassasiyetle duruyoruz. Adalet Bakanlığımız bu çalışmaları yürütüyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu süreçte dünyadan gelen tepkiler arasında sizi en çok üzen, şaşırtan hangileri oldu?” sorusu üzerine, burada çok ciddi dezenformasyon ve bilgisizliğin olduğunu söyledi.

Koskoca devlet başkanı ve başbakanın bilgiyi hiç kaynağından almadıklarına değinen Cumhurbaşkanımız Erdoğan, “Kendilerine de onu söylüyorum, bak karşında bir devletin başkanıyım. Bunu niye bana sormuyorsun da kalkıp terör kaynaklarından alarak yargılamaya yöneliyorsun. Biz sizinle NATO’da beraber değil miyiz? Avrupa Birliğinde müzakereci bir ülke değil miyiz? Uluslararası birçok kuruluşta beraber değil miyiz? Bunları bizimle görüşün. Ondan sonra kararınızı verin ama siz maalesef nasıl Türkiye’de sosyal medyadan şikayet ediliyorsa, bunlar da aynen uluslararası bu noktada dezenformasyonda başarılı olan kaynaklarla bu görüşmeler yaparak oradan aldıkları bilgiyle Türkiye’yi yargılamaya kalkıyorlar.” ifadelerini kullandı.

Her şeyden önce medeni dünyanın temsilcisi olduklarına dikkati çeken Cumhurbaşkanımız Erdoğan, karşılarında da medeni dünyanın da terörle mücadelesinin olduğunu aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunları bir kenara koymanın mümkün olmadığını dile getirerek, “Öbür taraftan, medeni dünya, terörden değil bizden yana olmak zorundadır. Bunun başka çıkışı yok. Onlar bu yolu bir defa bulmakta zorlanıyorlar. Şimdi burada ne düşüyor bize, gün ola harman ola, yarın bu terör senin de canını yakar, ama biz diyoruz ki, kimsenin başına böyle bir bela gelmesin. İşte şimdi zaman zaman Fransa’da sarı yelekliler. Şimdi enteresan İngiltere’de bir tırın içinde 39 ceset bulunmuş, şimdi tartışılıyor. ‘Bulgaristan’dan mı geldi, Belçika’dan mı?’ Şimdi  bunu çıkarmaya çalışıyorlar. Nereden gelirse gelsin ama 39 ceset bir tırın içerisinde buraya nasıl girmiş. Önce bunun bir defa çıkarılması lazım. İşte bu hani kaçak yollardan göç olayları filan diyoruz ya bu. İşte yine kısa süre önce 69 tane aynı şekilde bir tırın içerisinde böyle bir durum oldu.” diye konuştu.

“TERÖRÜ BESLERSEN GELİR BİR GÜN DE SENİN GÖZÜNÜ OYAR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunlar çok acı şeyler olduğunu anlatarak, kendilerinin her zaman hakikatten yana olduklarını, hakikatin tarafı olduklarını ifade etti.

Terörü kaynağında kurutma kararlarının olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Onun için ‘Ülkemize girmeden yerinde bunu kurutmalıyız’ diyoruz ve terörü beslersen gelir bir gün de senin gözünü oyar. Aynı şekilde işte buyrun Afganistan’da El Kaide’ye verilen desteğe bakın. Faturası ne kadar ağır oldu değil mi? Gelinen nokta şimdi ortada.”  bilgisini paylaştı.

Arap Birliğinin tepkisiyle ilgili görüşü sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “O zaten ayrı bir felaket” yorumunda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan,  Arap Birliğinin ortaya koyduğu o tepkinin “üstü şişhane altı kaval” durumu olduğunu söyledi.

Suriye’nin 6 yıl önce Arap Liginden çıkarıldığını anımsatan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şöyle konuştu:

“Şimdi Arap Ligine almak için değerlendirme yapıyorlar, Niye çıkardınız, niye alıyorsunuz? Bu bir. İki, Arap milliyetçiliği mi yapıyorsunuz, yoksa Türklere karşı olalım diye mi böyle bir karar alıyorsunuz? Eğer Arap milliyetçiliği yapıyorsanız, şu anda  3 milyon 650 binin neredeyse 3 milyon 250 bini Arap. Bunlara bakan biziz. Türkiye’ye siz bu noktada ne kadar destek verdiniz? Bir taraftan Arapları orada siz varil bombalarının altına bırakacaksınız, ondan sonra da kalkacaksınız bunlara sahip çıkan Türkiye’ye siz karşı çıkacaksınız. Bunu anlamak mümkün değil. Ha siz Erdoğan karşısından buraya varıyorsanız, o da ayrı bir şey.”

“ARAP BİRLİĞİ, İSLAM DÜNYASININ HİÇBİR MESELESİNE CEVAP ÜRETEMEMİŞTİR”

Buradan Arap dünyasına değil, tüm İslam dünyasına seslenmek istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Bir defa Tayyip Erdoğan ve bizim siyasi hareketimiz, ne bölgesel milliyetçilik yapar, ne kavmiyetçilik yapar, bunu bilmeniz lazım. Biz sadece şuna inanırız, Müslümanlar kardeştir. Biz zalimlerin karşısında dikiliriz, mazlumların da yanında yer alırız. Şu anda eğer biz 3 milyon 650, oradaki Kürt kardeşlerimizle beraber 4 milyona sahip çıktıysak bundan dolayı sahip çıktık. Bay Kemal ne dedi, ‘Bunlar niye Türkiye’de duracak, biz eğer iş başına gelirsek bunları tekrar Suriye’ye göndereceğiz’ dedi. Ama biz böyle demedik. Biz dedik ki, bunlar bu bombalardan kaçarak buraya geldiler. Dolayısıyla biz böyle gelmiş mültecileri, muhacirleri asla bombalara teslim edemeyiz, bizim kültürümüzde medeniyetimizde muhacir vardır, ensar vardır ve biz burada ensar olmaya talibiz dedik ve bu insanlara aldık. Nerden uydurdular, ‘Bunlara maaş veriyor muşuz, bilmem ne, neler dediler’ Biz maaşı kendi fakir, yoksulumuza veriyoruz. Ama onlara da her türlü bu noktada geçinebilecekleri desteği konteyner kentlerde, çadır kentlerde verdik, veriyoruz. Şimdi de zaten çadır kentleri tamamıyla kaldırdık. Artık bir çoğu kiracı oldu. Belli yerlere yerleşti ama konteyner kentlerimiz halen devam ediyor ve bu konuda şunu söyleyeyim, Arap Birliği, İslam dünyasının hiçbir meselesine cevap üretememiştir.”

“GELİŞMELERİ ARTIK NOKTALAMA GİBİ BİR KONUMA GELECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye, Suriye rejimiyle Rusya üzerinden mi iletişime devam edecek, bu anlamda bir değişiklik söz konusu mu?” sorusuna şu karşılığı verdi:

“Şu anda bizim Astana süreciyle ilgili olarak Rusya-İran-Türkiye üçlüsü olarak bu devam ediyor. Ama bizim istihbarat noktasındaki daha önceki tespitim aynen geçerliliğini korumaktadır ve o bizim en önemli bu noktadaki haber kaynağımızdır, haber kaynağımız olmaya devam edecektir. Onu bir kenara koymamız zaten mümkün değil. Ama bu noktada bizim şu noktada çok daha temkinli hareket etme zorunluluğumuz var. Örneğin, ben rejimin doğrudan temsil edilmediği bir Astana platformunda da bu görevi rejimin garantörlüğünü üstlenen Rusya ve İran yerine getiriyor biz de dolayısıyla onlarla görüşerek bu işleri çözmeye çalışıyoruz. Yani Soçi’de varılan mutabakat, Türkiye ve Rusya arasında ikili bir düzenlemedir. Şimdi bu turlar devam etti, artık İran turuna geldik, en son Ankara mutabakatını yapmıştık. Şimdi de İran turunu gerçekleştirerek son geldiğimiz noktayı değerlendireceğiz. İnşallah müzakereleri yapıp gelişmeleri artık noktalama gibi bir konuma geleceğiz.”

“BURADA BİZ TARİHE BİR DAMGA VURURUZ”

Güvenli bölge oluşturulduğunda mültecilerin geri dönmesinin nasıl temin edileceğine ilişkin görüşü sorulan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Cerablus’a 365 bin kişinin geldiğine dikkati çekerek, buraya yerleşen bu 365 bin kişinin gayet güzel bir şekilde hayatlarını sürdürdüğünü ve orada bir huzur ortamının yakalandığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, burayla ilgili de eğer gerçekten uluslararası donörler toplantısında veya başta Amerika, Rusya olmak üzere gerekli destek verilirse burada da bu adımların atılacağını dile getirdi. Cumhurbaşkanımız Erdoğan, zaten burayla ilgili de planlama çalışmalarını yaptıklarını ve burada okullarından, hastanelerine kadar her şeyin söz konusu olduğuna işaret etti.

Bu konuda endişe taşımadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

“Çünkü bu işin buradaki Amerika ve koalisyon güçleri, Rusya, İran, Türkiye bizler bu işi sahiplenmemiz takdirinde biz bu işi çözeriz. Çünkü artık başka bir şey kalmıyor. Teröristler bölgeden çıkarılmış ve teröristlerden arındırılmış olan böyle bir güvenli bölgede, hava sahasında sıkıntı olmayacak, lojistik destek sağlanacak ve biz bütün inşaatları yaparız diyoruz. Böyle bir adımı attığımız anda burada bizim bir ila iki yıl arasında zamana ihtiyacınız var. Bütün bu projeleri hayata geçiririz ve burada biz tarihe bir damga vururuz. Bu damga nedir, burada artık bir mülteciler şehrini, belki de şehirlerini bu güvenli bölge içerisinde kurmuş oluruz. Bu bir damgadır ve tarih bizi anar.”

Cumhurbaşkanı  Erdoğan, 1940’lardan sonra Amerika’yla, Rusya’nın tek noktada buluştuğu başka örneğin olmadığını anlatarak, “Ama biz bunu teröre karşı elde ettiğimiz zaferle sağlamış olduk. Bu, şahsımın filan değil, milletimizin, askerimizin ve  özellikle de Suriye milli ordusunun teröre karşı elde ettiği bir zaferdir.” değerlendirmesinde bulundu.

“Suriyelilerin yüzde kaçı vatanına gitmek istiyor?” sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nihai bir oran yok, ama şimdi zaman zaman söylüyorum, Avrupa’nın eğer kapılarını açarsak çok ciddi oranda bir gidiş olur diye düşünüyorum. Fakat Türkiye’yi çok sevip de buradan ayrılmak istemeyenler de ciddi oranda var.” yanıtını verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sunucunun “Avrupalılar çok tedirgin oluyor cümlenizden” hatırlatması üzerine şunları söyledi:

“Ne yapayım. Verdikleri sözü yerine getirmiyorlar. 2015, dediler ki ‘Biz bu yıl 3 artı 3 milyar avro size destek vereceğiz. 3 milyar avro bizim bütçemize direkt girmiyor. Uluslararası STK’lar vasıtasıyla Kızılay’ımıza ve AFAD’ımıza geliyor. Nedir bu? Bütün oradaki mültecilere yapılan destekler. Sağlık hizmetleri, eğitim, yemek, yiyecek, ilaç vesaire. 3 milyar avro geldi. Bizim yaptığımız harcama 40 milyar doların üzerinde. Ama biz devam edeceğiz. Biz bu insanları sefil bir şekilde bırakamayız. 8 buçuk yıl oldu, dünya, bu Suriye trajedisine duyarsız kaldı. Bakalım şimdi bizim terörden temizleyeceğimiz bölgede imar çalışmalarını hala bekliyoruz, destek verecekler mi? ‘Tamam biz destek veriyoruz’ diyeni daha görmedim.”

Bu konuyla ilgili İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın Londra’da görüşme teklifini kendisine ilettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, “Boris bu teklifi yaptı, ama ben Boris’e ‘Londra’da bu olmaz’, Alman’a sorarsan Alman ‘Berlin’de diyor. Dedim ‘Yok, bunun olacağı tek yer var, ya İstanbul, ya Şanlıurfa, ya Gaziantep. Buralarda derseniz bunu yapalım. Yok bunlar da olmuyor derseniz, o zaman 3-4 Aralık’ta NATO Liderler Zirvesi var, NATO Liderler Zirvesi için Londra’ya geldiğimizde, o zaman Liderler Zirvesi’nin öncesinde veya sonrasında orada yapalım.” diye konuştu.

Geçen sene Trump tarafından atılan tweet ile faizin yükseldiğinin, ancak son dönemlerde Türk ekonomisinin bu durumdan etkilenmediğine ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Özellikle şunu benim söylemem lazım. Bir şeye ben çok kararlı bir şekilde ilerliyorum. Benim saham birinci derecede ekonomidir. Ekonomide de faizin ne denli bir bela olduğuna inanırım. Şu anda benim örneğim, özellikle baktığım şey dünyada gelişmiş ülkelere baktığımızda, buralarda faiz oranları nedir? Amerika’ya bakıyorsunuz, Amerika’da faiz oranı ney? 1 buçuk, 2 civarında. Japonya’ya bakıyorsunuz eksi. Avrupa’ya bakıyorsunuz 1, 1 buçuk, 2 buralarda dolaşıyor. Peki bize ne oluyor da biz 40 puanlara kadar çıkıyoruz? Biz göreve geldiğimizde, politika faizi yüzde 63 idi. Biz 63’ten nereye indik? 4,6 aklımda kaldığı kadarıyla veya 4,2’ye kadar indik. Enflasyon 30 idi. Enflasyonu da 7,2’ye indirdik, o zaman başbakanım. Sonra ne oldu? Malum Taksim hadiseleri. Bu Taksim hadiseleriyle Soroslar devreye girdiler, bunların devreye girişiyle bir anda faiz çift haneliye çıktı, enflasyon aynı şekilde çift haneliye çıktı. ‘Biz faizi düşürelim derken’ maalesef kendi ülkemde birileri de faizi artıralım dediler. Hala da bunu diyenler var, yok değil. Ve ben şu anda o inançtayım, bakın bundan önceki ‘Merkez Bankası bağımsızdır’ diyorlar ya, tamam ama ‘Merkez Bankası bağımsızdır’ derken, benim milletime bu işin hesabını Merkez Bankası mı ödeyecek? Seçim zamanı sandığa Merkez Bankasının başkanı mı gidiyor? Biz gidiyoruz, hesabı biz veriyoruz. Hesabı biz verdiğimize göre kalkıp ona göre de bizim bu işin planlamasını her şeyini yapmamız lazım. Adımlarımızı da buna göre atmamız lazım. Burada bir şeyi yakalamamız lazım, amaç mı olacak, araç mı olacak? Araç olma noktasında bağımsızlığını savunurum. Ama amaç olma noktasında asla. Burada birileri bunun amaç bağımsızlığını savunuyor. Kusura bakmayın, bu yeni yönetim sisteminde biz bunu getirdik. Nedir? Merkez Bankası Başkanını, Başkan, icabında görevden alabilir, değiştirebilir. Bu adımı attık. Attıktan sonra hamdolsun neredeyse tek haneliye yaklaşıyoruz.”

“OTOMOTİV SEKTÖRÜNDE ARTIŞLAR BAŞLADI”

Enflasyonla ve Türkiye’ye yapılan yatırımlarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

“Tek haneliye geçtiğimiz anda çok da seri olarak enflasyonda da ciddi manada düşüşü hep beraber göreceğiz. Bu bir şeyi getirecek, Türkiye’de yatırımlar sıçrama yapacak. Şu anda neden olmuyor? Bu kadar yüksek faizle, tabi şimdi ciddi manada düştü, yüksek faizle yatırım olur mu? Bir defa girişimci öz güvenini kaybetti. Girişimci bu kadar öz güvenini kaybettikten sonra, parayı bu kadar pahalıya satan, alan insan yatırım yapabilir mi? Maliyet analizi diye bir şey var. Maliyet analizlerini yapan bir girişimci ‘Ben parayı bu kadar pahalıya satın aldıktan sonra bu yatırımı nasıl yapayım?’ der. Yapamaz. Bakın şimdi ne olmaya başladı, otomotiv sektöründe tekrar artışlar başladı, konut satışlarında tabi faizler düşünce, konut satışları artmaya başladı, daha artacak, ben buna inanıyorum. Bu tabi hareketlenmeyi getirirken sadece bir konut olayında, konutun tesir ettiği alanlara baktığımızda 250 civarında sadece evlere çeyiz, mobilyaydı, perdesiydi, aksesuarıydı böyle bir yansıması var. Birçok sektör onunla birlikte hareketleniyor. Bunları görmek durumundayız. Bunları gördüğümüz andan itibaren çok şey değişecek ve güçlü bir Türkiye hikayesi İnşallah, artık geçmişte olduğu gibi yeniden başlamış olacak.”

Savunma sanayisinde çok ciddi bir sıçrama olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğer savunma sanayimiz yerli ve milli olmamış olsaydı, biz terörle mücadeleyi bu kadar başarılı yapamazdık. Aynı şeklide Suriye’deki operasyonu başarılı bir şekilde sürdüremezdik. Şu anda bizim özellikle insansız hava araçlarımız, Silahlı insansız hava araçlarımızın yerli ve milli olması bizi rahatlattığı gibi zırhlı taşıyıcılarımız bunlar artık ülkemizde üretiliyor. Bunlar ciddi manada bizi rahatlatıyor. Akıllı bombalarımız, ben Amerika’dan akıllı bomba alamadım Obama döneminde. ‘Vereceğim’ dedi, vermedi. Patriot’ta da aynı sıkıntıyı yaşadık. Maalesef, yine Sayın Obama döneminde alamadık.” dedi.

Sunucunun “Trump satmak istiyor galiba” hatırlatması üzerine, Cumhurbaşkanımız Erdoğan, “Ama iş işten geçtikten sonra. Ben sayın Trump’tan da istedim. Ama maalesef o da ‘Kongre müsaade etmedi’ dediler. Oradan da alamadık. Şimdi biz ne yaptık, olmayınca başımızın çaresine baktık ve S-400’leri aldık. Buna rağmen biz diyoruz ki, ‘Siz de bize verebiliyorsanız şimdi verin, biz Patriot da alalım.” yanıtını verdi.

Türkiye’nin Patriot’lara açık olduğunu da vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ancak, bu arada başka gelişmeler oldu. ‘Biz F-35’lerinizi vermeyeceğiz.’ Tamam da Allah aşkına şimdi bu iş mi? Ben size kalkmışım Türkiye Cumhuriyeti olarak 1 milyar 400 milyon dolar ödeme yapmışım ve F-35’in biz müşterisi değiliz. F-35’in aynı zamanda ortağıyız. Bunun bazı parçalarını, gövdeyi, belli bir kısmını biz üretiyoruz. Bunu üreten bir ülkeye sen diyorsun ki ‘Hayır ben sana vermeyeceğim’ diyorsun. Parayı da alacaksın, vermeyeceksin. Bu, toplumda nasıl izah edilir? NATO’da beraberiz, üretiminde beraberiz, ‘Vermeyeceğim’. Ben bunu kendime izah edemiyorum. Burada maalesef sıkıntılarımız var, onun için biz başımızın çaresine bakacağız. Bunları da biz kendimiz üreteceğiz. Şu anda tabi üretim çalışmaları devam eden savaş uçaklarımız var. Bunları da geliştireceğiz. Nasıl ki insansız hava araçlarında bunu başardıysak inşallah orada da başaracağız.”

“Barış Pınarı Harekatı’na Türkiye kamuoyundan destek alıyor musunuz?” sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, yurt içinde şu an itibarıyla milletin büyük bir çoğunluğunda bu konuda ciddi bir desteğin söz konusu olduğunu ifade etti.

Parlamentoda terör örgütünün destekçisi olan parti dışında diğer partilerin ittifakla bu kararı aldıklarını ve o ittifak üzere yürüdüklerini belirten Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şunları söyledi:

“Zaman zaman ana muhalefetin başındaki zatın çok böyle çirkin, kabul edilemeyecek açıklamaları oluyor. Salı günü de yapmış olduğu grup toplantısında, şahsım heyetimizle beraber Rusya’da biz Sayın Putin’le görüşmelerimizi yapıyoruz ve bu görüşmeleri yaptığımız gün ana muhalefetin başındaki zat zehir zemberek, garip garip şeyler konuşuyor. İşin aslını bilmiyor. Düşünebiliyor musunuz, Savunma Bakanımı bunlara gönderiyorum, bilgilendirin diye. Ana muhalefetin başındaki zata gittiler, değerlendirdiler. Aynı şekilde Meral (Akşener) Hanım’a gidip, değerlendirdiler. MHP’ye aynı şekilde değerlendirdiler. Bu kadar hassas düşünüyoruz. Yaptığı işe bakın. Yani biz önce ülkeyi yöneten bir başkanlık sistemiyle, kabinesiyle ortada olan bir hükümetiz. Bu bilgilendirmeyi bu denli hassas yürütürken sen kalkıp biz Rusya’da bu işleri konuşurken, bu adımları atmaya, teröre karşı bu mücadeleyi nasıl vereceğiz, bunları konuşurken, sen de kalkıp içeriden bize vuruyorsun. Şu an itibarıyla ülkede bir kamuoyu araştırmasına girmiş değiliz. Ancak istihbari kaynağımızın bize verdiğiyle de şu anda yani yüzde 75-80 gibi bir desteğin olduğunu görüyoruz.”

İYİ Parti’nin harekata yaklaşımının sorulması üzerine ise Cumhurbaşkanı  Erdoğan, “İYİ Parti şu anda bu sürece olumlu destek veriyor. Oradan henüz herhangi bir olumsuz ses duymadım. Bilmiyorum siz duydunuz mu? Olumlu tavır içindeler. Dolayısıyla burada sadece yani ben CHP’nin başındaki zatın takındığı tavrın tabanda olduğuna inanmıyorum. Çünkü onların da altı okta milliyetçilik var dimi?” ifadelerini kullandı.

“TERÖR KORİDORUNA BALYOZU İNDİRDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin harekata çeşitli şekillerde destek vermesinin hatırlatılması üzerine, “Benim özellikle böyle bir dönemde bu millet her şeyden önce aziz bir millettir. Bu birlik sayesinde biz bu 2 mutabakatı yaptık. Terör koridoruna bu sayede balyozu indirdik. Şimdi ortada bir güvenli bölgenin adımlarının atılışı var. Yapacağımız görüşmelerle, çünkü diplomasiyi bitirmemiz söz konusu değil, diplomasi devam edecek. Bu diplomasiyle de bu konuda hazırladığımız bu plan projeleri liderlere aynen taşıyacağız.” değerlendirmesini yaptı.

Bazı şehitlerin ailelerinin kendisine “Benim 2 evladım daha var. Onları da bu yolda vermeye hazırım. Ben de gitmeye hazırım.” dediklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunları kendilerinden dinleyince o zaman gerçekten biz diyoruz ki, bu milletin sırtı yere gelmez ve şehitler tepesi de Allah’ın izniyle hiç boş kalmaz. Bu azimle, bu kararlılıkla yola devam ediyoruz. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Bunun yanında gazilerimize Rabbim’den şifalar diliyorum.” ifadesini kullandı.

Türk Silahlı Kuvvetleriyle beraber Suriye Milli Ordusu’nun da bu mücadele yer aldığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Suriye Milli Ordusu bizim silahlı kuvvetlerimizle beraber can siperane bu mücadeleye girdi ve şu ana kadar onların da vermiş olduğu 96 şehit var. Bizim biliyorsunuz 20 sivilimiz, 7 asker şehidimiz var. Onların da böyle. Yaralı sayısı bizimkilerden onların daha da fazla. Onlar adeta ölümü korkutan insanlar, ölümün üzerine üzerine giden insanlar. Rakamları da vereyim, bunlar son rakamlardır. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz’in 7 şehidi var, 95 askerimiz yaralandı. Suriye Milli Ordusu’nun 96 şehidi, 374 yaralısı var. 20 sivil şehidimiz oldu bizim bu arada, sivil yaralı sayımız da 187.

Cumhurbaşkanı  Erdoğan, sözlerini, “Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet diyorum. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız.” diyerek tamamladı.

DÜNYA

“Ulaştırma alanında tarihimizin en büyük atılımlarını gerçekleştirdik”

GENÇ GAZETECİLER DENİZLİ

Genç Gazeteciler

Haber Burada

Tarih

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aydın-Denizli Otoyolu Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Siyasette bizim tek bir gayemiz vardır. O da işte bugün burada olduğu gibi, ülkemizi ve şehirlerimizi hak ettiği yatırımlarla buluşturmaktır. Ulaştırma alanında, bugüne kadar tarihimizin en büyük atılımlarını gerçekleştirdik” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Aydın-Denizli Otoyolu Açılış Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende yaptığı konuşmasında, hem Aydın’ı hem de bölgeyi büyütmeye, kalkındırmaya, her alanda daha ileri noktalara taşımaya devam ettiklerini söyledi.

İller arasındaki kara yolu bağlantılarının çeşitlendirilmesi ve yolculuk sürelerinin azaltılmasının önceliklerinin ilk sıralarında yer aldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ticari ve turistik trafiğin ana güzergâhlarından biri olan bölgenin ulaşım altyapısını daha önce hizmete açtıkları İstanbul-İzmir Otoyolu ve İzmir-Aydın Otoyolu ile önemli ölçüde güçlendirdiklerini anlattı.

“KESİNTİSİZ BİR OTOYOL AĞINI HAYATA GEÇİRMENİN GURURUNU YAŞIYORUZ”

Resmî açılışını yaptıkları Aydın-Denizli Otoyolu’yla Ege, Akdeniz ve İç Anadolu bölgeleri arasındaki kara yolu ağını biraz daha genişlettiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “3 gidiş, 3 geliş olmak üzere 6 şeritli 140 kilometre ana yol ve 2 gidiş, 2 geliş olmak üzere 4 şeritli 23 kilometre bağlantı yolundan oluşan Aydın-Denizli Otoyolumuz toplam 163 kilometre uzunluğa sahip. Otoyol bünyesinde uzunluğu 5 bin 712 metreye ulaşan 61 köprü, 19 köprülü kavşak, toplam 11 bin 622 metre uzunluğunda 18 viyadük, 30 üst geçit, 80 alt geçit ve 5 otoyol hizmet tesisi yer alıyor” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, otoyolun Kuyucak Kavşağı ile Kocabaş Kavşağı arasındaki 93 kilometrelik kesimini 3 Kasım 2023’te açtıklarını anımsatarak, “Aydın çevreyolundan başlayıp Kuyucak Kavşağı’nda son bulan 70 kilometrelik bölümünü ise 17 Ekim 2024’te hizmete vermiştik. Otoyol güzergâhının 3 Kasım 2023’te trafiğe açılan ilk etabı Kocabaş’tan başlayıp Pamukkale, Kumkısık, Sarayköy ve Buharkent’ten geçerek Kuyucak’a ulaşmıştı. 17 Ekim’de açılan ikinci etabı ise Kuyucak’tan başlayıp Nazilli, Yenipazar ve Köşk ilçelerini geçerek Aydın’da sonlanmıştı” dedi.

Otoyolun tüm kesimlerini resmî olarak Aydın’la birlikte tüm Ege Bölgesi’nin istifadesine sunduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “D-320 devlet yolu üzerinden 11 ilçe geçilerek 2 saati bulan yolculuk süresi, otoyolumuzun hizmete girmesiyle birlikte 1 saatin altına iniyor. Denizli-Batı Çevreyolu Kavşağı ile İzmir merkezi-Liman Kavşağı arasındaki 220 kilometrelik otoyol geçiş süresi 1 saat 40 dakikaya inmiş oluyor. Devlet yolu üzerinden Aydın’dan Denizli’ye ulaşım ile İzmir’den Denizli’ye ulaşım süresi ise birbirine eşit hâle geliyor. Böylelikle zamandan 6,4 milyar lira, akaryakıttan 1 milyar lira olmak üzere yıllık toplam 7,4 milyar lira tasarruf edeceğiz. Karbon emisyonunu 61 ton azaltmış olacağız. Projenin tamamlanmasıyla Kapıkule’den başlayıp İstanbul üzerinden Marmara ve Ege bölgelerini katederek Akdeniz’e ulaşan kesintisiz bir otoyol ağını hayata geçirmenin gururunu yaşıyoruz.”

“YOL DEMEK, BÖLGESEL VE KÜRESEL EKONOMİYLE ENTEGRASYON DEMEKTİR”

Her fırsatta “yol medeniyettir” gerçeğini hatırlattıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Yol demek ulaşım demektir, sanayi, üretim, turizm, kültür, emniyet, kalkınma demektir. Yol demek, bölgesel ve küresel ekonomiyle entegrasyon demektir. Yol olmadan bunların hiçbiri olmaz. Aynı durum Aydın-Denizli Otoyolu için de geçerlidir. Aydın-Denizli Otoyolu’nun hizmete sunulmasıyla birlikte sanayi ve tarım ürünlerimiz, Denizli üzerinden bölgenin en önemli ihracat merkezi olan İzmir ve Aliağa Limanı’na çok daha kısa sürede nakledilecek. Bilhassa yaz aylarında yoğunluğun arttığı Pamukkale, Efes, Didim, Kuşadası gibi turizm merkezlerimize ulaşım daha az sürede ve konforlu bir şekilde sağlanacaktır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerli ve yabancı ziyaretçilerin turistik beldelerde daha fazla zaman geçirmelerine ve farklı yerleri keşfetmelerine imkân verecek bu durumun, turizm gelirlerini de artıracağını belirterek, “Aydın-Denizli Otoyolumuz, turizm sektöründe bölgeye yapılan yatırımları arttıracak, yeni turizm tesislerinin açılmasına öncülük edecek ve böylelikle yeni istihdam imkânları oluşturarak bölge ekonomisini kalkındıracaktır. Kısacası ticaret, turizm, taşımacılık, sanayi açısından gerçekten tarihî bir projenin açılışını bugün burada gerçekleştiriyoruz” ifadelerini kullandı.

“İNSANLARIMIZ SEYAHATLERİNİ DAHA HIZLI, GÜVENLİ VE KONFORLU BİR ŞEKİLDE YAPABİLİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ulaştırma yatırımlarımızı eleştirenlere de iki çift lafım var. Sizinle bizim aramızda sadece vizyon ve ufuk farkı yok. Sizinle bizim aramızda niyet farkı, anlayış farkı, zihniyet farkı var. Biz ‘kule’ deyince para kulesi, ‘belediye’ deyince yeme aklına gelen bir kadro değiliz, hiçbir zaman da olmadık. Biz, 22 yıldır Türkiye’yi büyütmek ve kalkındırmak için çalışıyoruz. Siyasette bizim tek bir gayemiz vardır. O da işte bugün burada olduğu gibi ülkemizi ve şehirlerimizi hak ettiği yatırımlarla buluşturmaktır. Ulaştırma alanında bugüne kadar tarihimizin en büyük atılımlarını gerçekleştirdik.”

Bölünmüş yol uzunluğunu da artırdıklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bin 714 kilometre olan otoyol ağımızı 2 bin 82 kilometre artırarak 3 bin 796 kilometreye ulaştırdık. Yollarımızda ortalama hız 40 kilometreydi. Şimdi yaklaşık 90 kilometre. Yani artık insanlarımız seyahatlerini daha hızlı, daha güvenli ve konforlu bir şekilde yapabiliyor. İnşallah, çok daha iyi seviyelere geleceğiz” bilgilerini verdi.

Dua edilmesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aydın-Denizli Otoyolu’nun bu hâle gelmesinde emeği geçen başta Karayolları Genel Müdürlüğümüz olmak üzere, Ulaştırma Bakanlığımız, yüklenici firma olarak FERNAS’a, işçisinden, mühendisine, mimarına kadar hepsine şahsım milletim adına teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

GENÇ GAZETECİLER DENİZLİ

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

“Türkiye’ye son 22 yılda Cumhuriyet tarihinin en büyük eserlerini kazandırdık”

GENÇ GAZETECİLER DENİZLİ

Genç Gazeteciler

Haber Burada

Tarih

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Denizli 8. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Bize güvenen, bize inanan, en zor günlerimizde bizi yalnız bırakmayan vefakâr milletimize mahcup olmamak için gece gündüz demeden çalıştık. Türkiye’ye son 22 yılda Cumhuriyet tarihinin en büyük başarılarını, yatırımlarını, eserlerini kazandırmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hasan Güngör Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen AK Parti Denizli 8. Olağan İl Kongresi’ne katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, partisinin Denizli 8. Olağan İl Kongresi’nde konuştu: (1)

Denizli halkını selamlayarak konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, vefat eden AK Parti eski milletvekili Ahmet İyimaya’ya Allah’tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve parti teşkilatına başsağlığı diledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İyimaya’nın engin hukuk bilgisinin yanı sıra nezaketiyle temayüz etmiş, samimiyeti ve vakur kişiliğiyle milletin kalbinde yer edinmiş, ilim ve kitap aşığı, gerçek anlamda bir gönül insanı olduğunu belirtti.

Denizli’yi “sanayinin, ihracatın, üretimin, turizmin ve tarımın kalbi” olarak tanımlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Tarihî ve tabii güzellikleriyle şiirlere, türkülere, şarkılara ilham veren Denizli’yi şairin şu mısralarıyla yürekten selamlıyorum; ‘Yaylasında yürüklerin yaylanır, iner gelir ovasında eğlenir, türküsün, şiirsin, aşksın Denizli, sözün en güzeli sana söylenir. Kayalarda olur şahin yuvası, canlara can verir suyu havası, ölür yine sevdiğinden vazgeçmez, ömür değer Denizli’nin sevdası.’ Sevdası ömür süren Denizli’de bizi tekrar buluşturan, bu kardeşlik atmosferinde gönüllerimizi kucaklaştıran Rabb’ime hamdolsun. Coşkuyla, heyecanla, aşkla partisine ve davasına sahip çıkan Denizlili kardeşlerime bugün bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongrenin AK Parti’ye, teşkilata, kente ve ülkeye hayırlar getirmesini dileyerek, “Denizli teşkilatımıza hizmet eden ama artık aramızda bulunmayan dar-ı bekaya irtihal etmiş yol ve dava arkadaşlarımızı rahmetle anıyorum. Bayrağı devreden kardeşlerime teşekkür ediyor, nöbeti devralan yol arkadaşlarıma da Rabbimden muvaffakiyetler niyaz ediyorum. İnancım ve duam odur ki bu kongre sonrasında AK Parti, Denizli’de daha da güçlenecek, adalete, kalkınmaya daha çok hizmet edecek, kardeşliğe daha çok katkı sunacaktır. El ele, gönül gönüle vererek, inşallah Denizli’de AK Parti’mizi görkemli günlerine tekrar kavuşturacağız” ifadelerini kullandı.

31 Mart 2024 yerel seçimlerinde yaşanan yol kazasını aşkla çalışarak telafi edeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu vesileyle ülkeye ve millete hizmet, davamıza emek, katkı ve destek veren, aktif olarak görev almasa dahi hayır duasını bizden eksik etmeyen tüm kardeşlerimden Allah razı olsun diyorum” diye konuştu.

İstiklal Harbi’nde ve terörle mücadelede, Türkiye’nin istiklali için “adeta gül bahçesine girercesi”ne kara toprağa düşen şehitlere Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, her biri millî varlığa ve birliğe, söze ve ezgiye kazınmış mührü olan Denizli kültürünü, Denizli türkülerini ve Denizli’yi dünyaya tanıtan Hayri Dev ile Özay Gönlüm’ü de rahmetle andığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti olarak Âşık Veysel’in “Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz, gündüz gece” ifadeleriyle bundan 24 sene önce yola revan olduklarını, gayelerinde de Yunus Emre’nin “Dostun evi, gönüllerdir, gönüller yapmaya geldik” sözlerinden ilham aldıklarını söyledi.

“YOLA ÇIKARKEN İSTİKAMETİMİZİ MİLLET BELİRLEDİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Ağustos 2001’den beri yılmadan ve yorulmadan bu kutlu yolda sabırla yürüdüklerini, yola çıkarken istikametlerini milletin belirlediğini bildirerek, o günden bugüne milletin çizdiği rotadan asla sapmadıklarını, Türkiye’ye hizmet etme tutkusunun hiçbir zaman eskimediğini ve eksilmediğini vurguladı.

Kendilerine güvenen, inanan ve en zor günlerinde yalnız bırakmayan vefakâr millete mahcup olmamak için gece gündüz demeden çalıştıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye son 22 yılda Cumhuriyet tarihinin en büyük başarılarını, yatırımlarını ve eserlerini kazandırmanın bahtiyarlığını yaşadıklarını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Lütfen elinizi vicdanınıza koyun ve karşılaştırın. Göreceksiniz ki; 22 yıl öncesinin Denizli’siyle bugünün Denizli’si arasında dağlar kadar fark var. 22 yıl öncesinin Türkiye’siyle, günümüzün Türkiye’si arasında her alanda devasa farklar var” ifadelerini kullandı.

Ekonomide, ihracatta, üretimde, istihdamda, tarımda ve turizmde 22 yıl öncesine göre muhteşem ve muazzam bir başarı bulunduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Biliyorsunuz, geçen hafta 2024 yılına dair dış ticaret rakamları açıklandı. Geçen seneyi 262 milyar dolarlık ihracat rakamıyla kapattık. Bu meblağ göreve geldiğimizde neydi biliyor musunuz? Sadece 36 milyar dolardı. Yani 22 yılda, 8 kata yaklaşan bir artışı ülkemize yaşattık. 262 milyar dolar Cumhuriyet tarihimizin yıllık bazda en yüksek tutarı. Bu tarihi başarıda elbette Denizlimizin de çok önemli payı bulunuyor. 2002’de Denizli’den dünyaya yapılan ihracat neydi? 680 milyon dolardı. 2024 yılında Denizli’den yapılan ihracat 4 milyar 218 milyon dolara çıktı. Bir önceki yıla kıyasla Denizli’nin ihracatı yüzde 4,3 oranında arttı. 2024 yılında Denizli’de üretilen mamuller aralarında İngiltere’nin, Almanya’nın, Amerika’nın da olduğu dünyanın 206 ülkesine ihraç edildi. Şu rakam da çok çarpıcı. Denizli’nin Birleşik Krallık’a ihracatı 2023 yılında 634 milyon dolarken, 2024 yılında yaklaşık 90 milyon dolarlık bir artışla 727 milyon dolar olarak gerçekleşti.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002’de tüm dünyaya yapılan ihracatın çok daha fazlasını, bugün Denizli’nin yalnızca bir ülkeye gerçekleştirdiğini belirtti.

Tekstil ürünlerinin yanı sıra sebzeden meyveye, makine aksamından kimyevi ürünlere geniş bir yelpazede Denizli menşeli ürünlerin dünyaya gönderildiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin de gittikleri her ülkede Denizli’de yapılan ürünleri, Denizli’den dünyaya ulaşmış markaları gördüklerini ve bundan da iftihar ettiklerini söyledi.

“MERKEZ BANKASI REZERVLERİ 163,5 MİLYAR DOLARLA REKOR KIRDI”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkez Bankası’nın rezervlerine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bankamızın rezervlerini göreve geldiğimizde hangi rakamdan aldık biliyor musunuz? 27,5 milyar dolardan devralmıştık. Aralık ayında bankamızın rezervleri 163,5 milyar dolarla rekor kırdı. Nereden nereye? Hesap bilmeyenler bu işi anlamaz. Sayın Özel, millî gelirimizi nereden aldı, biliyor musun? 236 milyar dolardan. 2023 yılında bu nereye çıktı biliyor musunuz? 1 trilyon 130 milyar dolara çıktı. Nereden nereye? Şimdi 2024 sonunda bu rakamın 1 trilyon 331 milyar dolara, kişi başına gelirimizin ise 15 bin 551 dolara yükselmesini bekliyoruz.”

Bu tablodan kıvanç duymak için AK Partili olmaya, bu başarıya sevinmek için Cumhur İttifakı’na gönül vermeye, Denizli’nin ve ülkenin bu başarısını takdir etmek için muvafık veya muhalif olmaya gerek olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Denizli’nin başarısının diğer 80 vilayetin de başarısı olduğunu kaydetti.

“GÜÇLENEREK, HEDEF VE ÖLÇEK BÜYÜTEREK YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Denizlili ihracatçıların, üreticilerin ve sanayicilerin başarısının 85 milyonun tamamının gurur kaynağı olduğunu belirterek, milletin her bir ferdinin iktidarda kimin, hangi partinin olduğuna bakmadan ülkesinin gelişmesini ve kalkınmasını isteyeceğini anlattı.

Kendilerinin “Biz her şey Denizli için, her şey Türkiye için” ifadelerini bir slogan, bir seçim sözü olarak söylemediklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tam tersine tüm kalbimizde inandığımız için bunu ifade ediyoruz. Denizli için olan her şey, Türkiye içindir. Türkiye için olan her şey, Denizli içindir. Bugüne kadar hep bu anlayışla hareket ettik. İnşallah bu çizgimizi asla bozmayacağız. Bu ülkeye, bu millete hayal kırıklığı yaşatmadık, bundan sonra da asla ve asla yaşatmayacağız. Her dem tazelenerek, her dem kendimizi yenileyerek, güçlenerek, hedef ve ölçek büyüterek yolumuza devam edeceğiz” diye konuştu.

Türkiye’nin bütün başarılarını müzmin muhalefete rağmen elde ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Yol yaptık, karşı çıktılar, havalimanı yaptık, çamur attılar. Hızlı tren hattı yaptık, takoz koydular. Tünel, köprü, baraj yaptık, mutlaka bir kulp taktılar. Millete ve memlekete hayrı dokunan hiçbir işin ucundan tutmadılar. Bırakın destek olmayı, muhalefet bize köstek olmasaydı, emin olun çok daha büyük başarı hikâyelerine imza atardık. Kuyu kazan, çelme takan, Türkiye’yi paçasından tutup aşağı çeken bir muhalefet olmasaydı, ülkemiz bugün çok farklı konumda olurdu. Niçin biliyor musunuz? Çünkü iş yapacağımız vakti, bunların önümüze çıkardığı bariyerleri ortadan kaldırmak için kullandık. Hizmet üreteceğimiz enerjiyi muhalefetin sabotajlarını savuşturmak için harcadık.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gerçeği özellikle söylemek istediğini ifade ederek, “Muhalefette isimler değişse de maalesef zihniyet değişmiyor. CHP’nin genel başkanlık koltuğunda oturan isimler değişse de hizmet ve yatırım düşmanlığı asla asla değişmiyor. Ne iş yapma gibi bir niyetleri var ne de bizim çalışmamıza tahammül ediyorlar. Sebebini de açıklayayım. Bunlar çalışmayı sevmiyor değerli kardeşlerim çünkü bunlar tembel” diye konuştu.

Denizli’nin bunları anlatan çok sevdiği bir atasözü olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “‘Tembele kapıyı ört demişler, yel eser de örter.’ demiş. Bunların durumu da aynen öyle. ‘Ağzımızın tadı kaçmasın. Aman konforumuz bozulmasın.’ havasındalar. Millete hizmet yolunda şantiye tozu yutmak yerine çilingir sofrasında kadeh tokuşturmak, bunların daha çok hoşlarına gidiyor. Üretmeden, ter dökmeden, emek vermeden, hizmet etmeden siyaset yaptıklarını zannediyorlar. Var ya bir söz; ‘On dönüm bostan, yan gel, yat Osman.’ Bu söz bunlarda adeta ete kemiğe bürünmüş” ifadelerini kullandı.

“SURİYE’DEKİ ÇATIŞMALARIN OLUMSUZ ETKİSİNİ EN FAZLA HİSSEDEN ÜLKELERDEN BİRİYDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, meselenin daha vahim tarafının, haset siyasetlerini ülkeye husumete kadar vardırmaları olduğunu belirterek, şöyle devam etti: “Öyle bir ruh hâli içindeler ki, ‘AK Parti ve Cumhur İttifakı yıpransın da Türkiye’ye ne olursa olsun.’ diyorlar. Bu ülkenin başarılarına, iftihar vesilelerine sevinemiyorlar. Türkiye’nin diplomatik, ekonomik, askeri ve siyasi kazanımlarından dahi mutlu olamıyorlar. Sevgili yol ve dava arkadaşlarım, bunun en son örneği Suriye krizidir. Eminim sizler de yakından takip ettiniz. Suriye’de 13 yıl süren kanlı katliamlar sonrasında 8 Aralık’ta Esed rejimi devrildi, Baas diktatörlüğü çöktü. Muhalifler Şam’ı tekrar fethetti. Aralarında bizim de desteklediğimiz unsurların bulunduğu muhaliflerin 13 yıllık zulme son vermesinden Türkiye olarak biz de memnuniyet duyduk.”

“Suriye’nin özgürleşmesi tıpkı milyonlarca Suriyeli kardeşimiz gibi bizi de sevindirdi, bizi de mesut ve mesrur etti” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bundan daha doğal bir şey zaten olamazdı çünkü 911 kilometrelik sınırımızın olduğu Suriye’deki çatışmaların olumsuz etkisini en fazla hisseden ülkelerden biriydik. Terör eylemlerinden ülkemize yönelik saldırılara kadar pek çok alanda ciddi bedeller ödedik. Bölücü terör örgütü PKK ve DEAŞ, bu ülkedeki istikrarsızlıktan beslendi. Yabancı güçlerin destekleriyle bu örgütler palazlandırıldı. DEAŞ bahanesiyle bölücü örgüte binlerce tır dolusu silah ve mühimmat gönderdiler. Zalim Esed ve avanesi, Suriye’yi devasa uyuşturucu üretim çiftliğine dönüştürmüştü. Zalim Esed’in özellikle aile olarak ürettikleri haplar, bunların hepsi bizim malumumuzdur. Ölüm ve işkence merkezine çevrilen hapishaneleri, yargısız infazları, evlatlarının önünde katledilen, tecavüz edilen kadınları ben burada saymıyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’de gövdesinde taş yerine kalp taşıyan herkesin mutlu olacağı büyük halk ihtilali gerçekleştiğini vurgulayarak, şunları söyledi: “Ama bakıyorsunuz CHP tarafında bir matem havası var. Şam’daki müttefiklerini kaybetmenin şokunu halen atlatamadılar. Fikri akrabalıkları olan Baas rejiminin düşmesini hazmedemediler. Suriye’de ülkemize müzahir bir yönetimin olmasını içlerine sindiremediler. Hadi eski genel başkanlarının kuyruk acısını biliyoruz. Onun Baas rejimi ve Esed sevgisinin altında farklı sebepler vardı ama yeni genel başkanının Suriye’deki halk devriminden niçin bu kadar rahatsız olduğunu hepimiz merak ediyoruz. Buradan şimdi Sayın Özel’e soruyorum. Halep Kalesi’ne asılan ay yıldızlı al sancak CHP’ye niye dokunuyor? Hama’nın, Humus’un, Şam’ın, Dera’nın camilerinde Türkiye için yapılan dualar, sizde neden hazımsızlık oluşturuyor? Emevi Camisi’nde kılınan namaza, edilen duaya, CHP yönetiminin bu kadar tepki göstermesinin asıl sebebi nedir? Suriye’nin 13 yıldır hasretini çektiği istikrara ve huzura kavuşacak olması, Allah aşkına CHP Genel Merkezi’nde neden sorun çıkartıyor? 1 milyon evladını kaybetmiş mazlum Suriye halkıyla alıp veremediğiniz nedir sizin? Haktan, hukuktan dev vurmayı seviyorsunuz. Öyleyse niçin belediye başkanlarınızın hukuk tanımazlıklarına sesinizi çıkarmıyorsunuz? Açıkça ırkçılık yaptığını, hukuku çiğnediğini ekranlarda itiraf eden şahısla ilgili bir açıklamanız, bir kınamanız olacak mı Sayın Özel?”

“TÜM DÜNYA LİDERLERİ TÜRKİYE’NİN BAŞARISINI TEYİT EDİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların Özel’in ve CHP yönetiminin cevap veremeyeceği sorular olduğunu belirterek, “Lafa gelince ‘Atatürk’ün kurduğu partiyiz.’ derler. Ömrünün üçte biri savaş meydanlarında geçen gazinin, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da verdiği mücadeleyi bilmezler. Tek parti faşizminin, ırkçı, oryantalist kodlarından kendilerini bir türlü kurtaramadılar. İşte biz böyle bir muhalefete, böyle bir zihniyete rağmen Türkiye’yi bu seviyelere taşıdık” dedi.

22 yılda sadece Türkiye’nin ekonomisini, diplomasini, ihracatını değil, aynı zamanda itibarını, etkinliğini, Türkiye’nin gücünü de büyüttüklerini kaydeden Erdoğan, “Şu anda Avrupa’sı ve Amerika’sı dâhil tüm dünyada Türkiye konuşuluyor. CHP’nin örnek aldığı ve millete de örnek gösterdiği ülkelerin tamamında Türkiye’nin askeri, savunma sanayi ve diplomatik başarıları konuşuluyor. Sayın Trump dâhil tüm dünya liderleri Türkiye’nin başarısını, Türkiye’nin artan bölgesel nüfuzunu teyit ediyor. Türkiye zincirlerinden kurtuldukça, ayağına ve zihnine vurulan prangaları parçaladıkça, gücünü ve potansiyelini en üst seviyede kullanıyor. Ülkemizdeki muhalefet ne yazık ki bunların hiçbirini görmüyor. Şunu da bilmenizi isterim. Bunlar sadece birer başlangıç. İnşallah çok daha iyi yerlerde olacağız.” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hedefleriyle aralarına kimsenin girmesine izin vermeyeceklerini kaydetti.

Millî ülküleri olan Türkiye Yüzyılı’nı mutlaka inşa edeceklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aşkımız erdi bahara kışı bitti yazı kaldı/Kapandı yıllanmış yara çoğu bitti azı kaldı” dizelerini seslendirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeniden Büyük ve Güçlü Türkiye, vizyonumuzun gerçeğe dönüşmesi için çoğu gitmiş, azı kalmıştır. Bunun için sizlerden bu süreçte partimize, dava ve yol arkadaşlığımıza ve Cumhur İttifakı’na özellikle sahip çıkmanızı istiyorum. Şunu lütfen unutmayın, kaderin cilvesi olarak tarihi bir sorumluluk üstlendik. Dünyada kartların yeniden karıldığı bir dönemde AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak ağır bir mesuliyetle karşı karşıyayız. Türkiye’yi sadece bu süreçten güçlenerek çıkarmayacağız, aynı zamanda asırlık hayallerimizi de Allah’ın izniyle gerçeğe dönüştüreceğiz” ifadelerini kullandı.

Bu yolculukta rehavete kapılmak gibi lükslerinin olmadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kadrolarımız arasında küskünlüğe, kırgınlığa, gönül koymaya yer yok. Muhalefetin sahte gündemlerinin peşine takılmaya vaktimiz yok. Biz, işimize bakacağız, kendi gündemimize odaklanacağız, güçlü taraflarımızı tahkim edecek, zayıf yanlarımızı güçlendireceğiz. Milletimizle olan muhabbetimizi, yakınlığımızı her zamankinden çok daha canlı ve taze tutacağız. Bu konuda sizlere güveniyorum” diye konuştu.

Katılımcılardan “gün bugündür” düsturuyla daha fazla çalışmalarını beklediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim işimiz laf üretmek değil, hizmet ve eser üretmektir. Son 22 yılda Denizli’ye güncel rakamlarla ne kadar kamu yatırımı yaptık biliyor musunuz? 385 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptık. Adalette 2 milyar lira, eğitimde 26 milyar lira, gençlik ve sporda 3 milyar lira, sosyal yardımlarda 38 milyar lira, sağlıkta 4 milyar lira, çevre ve şehircilikte 8 milyar lira, ulaştırmada 69 milyar lira, tarım ve ormanda tarımsal hibe destekleri dâhil 66 milyar lira. Sanayi ve teknolojide 2 milyar lira, enerjide, kamu ve özel toplam 86 milyar lira, kültür ve turizmde 2 milyar lira, çalışma ve sosyal güvenlikte teşviklerle birlikte toplam 11 milyar lira yatırım yaptık. Denizli’ye 69 adet spor tesisi kazandırdık. Toplamda 630 yataklı, 14 hastane dâhil, 39 sağlık tesisi inşa ettik. 400 yataklı Denizli Acil Durum Hastanemizi bu yılsonuna kadar tamamlayıp devreye alacağız. Bin yataklı Denizli Şehir Hastanemizi ise 2027 yılı içerisinde hizmete sunacağız.”

“65 KİLOMETREDEN DEVRALDIĞIMIZ BÖLÜNMÜŞ YOL UZUNLUĞUNU TOPLAM 513 KİLOMETREYE ULAŞTIRDIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOKİ vasıtasıyla 14 bin 242 konut projesi başlattıklarını, bunlardan 12 bin 449 konutun hak sahiplerine teslim edildiğini, 1793 konutun yapımının da sürdüğünü belirtti.

Denizli’de sekiz millet bahçesi projesi bulunduğunu, bunların dördünün bittiğini, birinin yapımının, birinin projesinin, ikisinin ise yer seçim çalışmalarının sürdüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “65 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol uzunluğunu toplam 513 kilometreye ulaştırdık. Bitümlü sıcak karışım kaplamalı yol ağını ise 18 kilometreden 465 kilometreye yükselttik. Bugün Aydın Denizli Otoyolu’nun resmî açılışını yapıyoruz. Böylece Denizli’den Aydın ve İzmir’e kesintisiz otoyol ağıyla hızlı ve konforlu ulaşım imkânı sunuyoruz. Aydın ve Denizli arasında genellikle 1 buçuk ila 2 saat süren yolculuk süresi bu vesileyle 55 dakikaya inmiş oluyor. İzmir üzerinden İstanbul İzmir Otoyolu ile Marmara Bölgesi ve Avrupa sınırına kadar direkt otoyol bağlantısını sağladık. Ayrıca Denizli’yi, Afyonkarahisar Bölünmüş Yolu üzerinden Ankara ve tüm İç Anadolu Bölgesi’ne kesintisiz bir şekilde bağladık. Denizli Çevreyolu ile 2 bin 640 metre uzunluğundaki Honaz Tüneli’ni hizmete sunarak şehir içindeki trafik yoğunluğunu rahatlattık. Denizli-Muğla Bölünmüş Yolu, Çivril-Dinar Yolu, Denizli-Uşak Yolu, Denizli-Acıpayam Yolu, Denizli-Çardak Yolu gibi 13 kara yolu projesinde çalışmalarımız devam ediyor. Selçuk-Ortaklar, Ortaklar-Aydın, Aydın-Denizli Hızlı Tren etüt ve proje işlerini bitirdik. Millî Sinyalizasyon Projesi kapsamında 176 kilometre uzunluğundaki Ortaklar-Aydın-Denizli hattında çalışmalarda sona yaklaştık inşallah mart ayında tamamlamayı planlıyoruz.”

Kalkık Lojistik Merkezi’ni şehre kazandırdıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çardak Havalimanı’na yeni bir terminal binası yaparak, havalimanını büyüttüklerini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, su ve sulama yatırımlarında sekizi baraj, 11’i hidroelektrik santrali ve beşi yeraltı depolaması olmak üzere toplam 249 tesis inşa ettiklerini, 18 tesisin inşasının devam ettiğini söyledi.

Denizli’ye iki yeni organize sanayi bölgesi, iki teknopark, 14 araştırma geliştirme merkezi ve 12 tasarım merkezi kurduklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Babadağ, Bekilli, Beyağaç ve Güney’e önümüzdeki birkaç yıl içinde doğal gaz arzı sağlamayı planlıyoruz. Denizli bize destek verdikçe inşallah çok daha fazla yatırımı ve eseri şehrimize kazandıracağız. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Kongremizin bir kez daha hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Sizleri bir kez daha saygıyla selamlıyorum. Allah’a emanet olunuz diyorum” ifadelerini kullandı.

GENÇ GAZETECİLER DENİZLİ

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Bahçeli ile bir araya geldi

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

Genç Gazeteciler

Haber Burada

Tarih

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi evinde ziyaret etti.

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

OKUMAYA DEVAM ET

GENÇ GAZETECİLER | TÜRKİYE

YENİ NESİL MEDYA | TÜRKİYE

Her Şey Güçlü Bir Türkiye İçin | Genç Gazeteciler

TAKVİM

Ekim 2019
P S Ç P C C P
 123456
78910111213
14151617181920
21222324252627
28293031  

HER ŞEY GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN

TOGG | Türkiye’nin Otomobili

TANAP Avrupa Bağlantısı Açılış Töreni #TANAPtamam

GENÇ GAZETECİLER BURADA

GÜÇLÜ TÜRKİYE

TÜRK AKIM PROJESİ AÇILIŞ TÖRENİ

TÜRKİYE YÜZYILI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale 1915 Köprüsü Kule Tamamlama Töreni

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fatih sondaj gemisini #MilliEnerjideYeniMüjde

ENERJİ PETROL MEDYA GRUP – YENİ NESİL MEDYA | TÜRKİYE

DÜNYA2 gün önce

“Ulaştırma alanında tarihimizin en büyük atılımlarını gerçekleştirdik”

DÜNYA2 gün önce

“Türkiye’ye son 22 yılda Cumhuriyet tarihinin en büyük eserlerini kazandırdık”

DÜNYA3 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Bahçeli ile bir araya geldi

GÜNCEL4 gün önce

Ticaret Bakanı Bolat, Suriye ile Yeni Dönemdeki İlişkilere İlişkin STK Temsilcileriyle Görüştü

DÜNYA5 gün önce

“Devlet anlayışımızın öznesi insandır”

DÜNYA5 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, IKBY Başbakanı Barzani’yi kabul etti

DÜNYA5 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Enflasyonda düşüş trendi 2025 senesinde daha da hızlanacak”

DÜNYA6 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ürdün Dışişleri Bakanı es-Safedi’yi kabul etti

DÜNYA6 gün önce

“Kararlılıkla uyguladığımız ‘terörü kaynağında yok etme’ stratejisinde önemli başarılar elde ettik”

DÜNYA1 hafta önce

“2024 yılı ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık”

DÜNYA1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Darülaceze sakinlerini ziyaret etti

DÜNYA2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yeni yıl mesajı

DÜNYA2 hafta önce

“Üretim ve istihdamı korumak için KOSGEB eliyle İstihdamı Koruma Programı başlatıyoruz”

DÜNYA2 hafta önce

“Ekonomi programımızın temel gayesi, milletimizin maruz kaldığı refah kaybını en kısa sürede telafi etmektir”

DÜNYA2 hafta önce

“Ülkemize kazandırdığımız eserler, önceki 80 yılla mukayese edilemeyecek kadar büyüktür”

DÜNYA2 hafta önce

Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar, Karadeniz’de Yeni Keşif Kuyuları Kazılacak

DÜNYA2 hafta önce

“Kültür ve sanatta ülkeye, millete aidiyet duyan herkesi baş tacı etmeye özen gösteriyoruz”

DÜNYA2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Tatar ile görüştü

DÜNYA3 hafta önce

TURİZMİN LOKOMOTİFİ YOLA ÇIKTI

DÜNYA3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ekonomi programımızın olumlu etkilerini önümüzdeki dönemde daha fazla göreceğiz”

DÜNYA3 hafta önce

“Yeni anayasa Türkiye için lüks değil, çok geç kalmış bir ihtiyaçtır”

DÜNYA3 hafta önce

“Gelecek nesillere bırakacağımız en büyük miras, Türkiye Yüzyılı vizyonunu adım adım hayata geçirmek olacaktır”

DÜNYA3 hafta önce

“Terör, hukukun ve demokrasinin düşmanıdır”

DÜNYA3 hafta önce

Türk Hava Yolları, Dünyanın En Çok Ülkesine Uçan Havayolu olarak Guinness Dünya Rekoru Kırdı

DÜNYA3 hafta önce

Türk Hava Yolları’nın Güney Amerika’da Yeni Rotası Şili Santiago oldu

DÜNYA3 hafta önce

“Bölgemizde adil ve kalıcı bir barışın tesisi için, D-8 ülkeleri olarak daha fazla çaba harcamalıyız”

DÜNYA3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm etnik grupların sulh içinde yaşadığı, terörden arındırılmış bir Suriye’nin inşası en samimi beklentimizdir”

DÜNYA3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, D-8 Teşkilatı 11. Zirve Toplantısı’na katıldı

DÜNYA4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Mısır’da

DÜNYA4 hafta önce

“Lübnan’ın güvenliği bölgenin istikrarından ayrı değerlendirilemez”

DÜNYA4 hafta önce

Lübnan Başbakanı Mikati Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

DÜNYA4 hafta önce

“Çağa liderlik eden büyük ve güçlü Türkiye hedefine emin adımlarla ilerliyoruz”

DÜNYA4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Temim ile görüştü

DÜNYA4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, ortak basın toplantısı düzenlendi.

DÜNYA4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB Komisyonu Başkanı von der Leyen ile görüştü

DÜNYA4 hafta önce

“Emeklilerimizi desteklemeyi, onlarla birlikte yol yürümeyi sürdüreceğiz”

DÜNYA4 hafta önce

YERLİ VE MİLLİ LOKOMOTİF İÇİN 3 YENİ FABRİKA

DÜNYA4 hafta önce

“Türkiye’yi hiç olmadığı kadar huzurlu, müreffeh ve güzel günler bekliyor”

DÜNYA1 ay önce

Emine Erdoğan, “BM Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulu”nun toplantısına başkanlık etti

DÜNYA1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Dışişleri Bakanı Blinken’i kabul etti

DÜNYA5 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti mesajı

DÜNYA5 yıl önce

Metin Aslım : İş ve Cemiyet Hayatının Sevilen Siması

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Emel USLU ATİK ;

İYİ Kİ VARSIN4 yıl önce

İyi ki varsın Nurten ÖZTÜRK

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Aysu YAVUZ

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Beril ÇAVUŞOĞLU

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Hüseyin ÇEŞMECİOĞLU :

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın ZEHRA KARAKAŞ BEGEN

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Nuray ÖZÇELİK;

DÜNYA2 yıl önce

Ankara-Yerköy-Kayseri Hızlı Tren Hattı temeli atıldı

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Nalan Gazezoğlu

GÜNCEL4 yıl önce

Sektöre Yön Verenler Berfu GÜVEN

DÜNYA4 yıl önce

Sektöre Yön verenler ; Eda DEMİRHAN

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Gül ALCANSOY;

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Prof. Dr. Başak SOLMAZ

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın AYSUN ŞAHANOĞLU KABA ;

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Nazlıhan ALKAN

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Hüseyin ÇALIŞKAN

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Hande ORTAY

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Yusuf Burak ASLANPINAR;

DÜNYA3 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB Konseyi Başkanı Michel ile görüştü

ENERJİ3 yıl önce

İyi ki Varsın Mehmet Gültekin

DÜNYA2 yıl önce

İyi ki varsın Özgür AKIN

İYİ Kİ VARSIN4 yıl önce

İyi ki varsın Semra Aman Akyürek

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Sadık KUTANOĞLU

DÜNYA2 yıl önce

İyi ki varsın, Haşim İzol

ENERJİ4 yıl önce

Tekfen Holding “Kadınlarla Güçlendirilmiş Yönetim Kurulu” ödülünü üçüncü kez aldı!

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Doç. Dr. Esin Yalçınkaya

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Semra İĞTAÇ

Enerji petrol Medya Ceo -Mehmet Ali Setencioğlu ,
MAVİ YOLCULUK5 yıl önce

TEKNE KİRALAMA | İZMİR ÇEŞME ALAÇATI

GÜNCEL4 yıl önce

Başarımız, Başarınız olacak HANTEK KALIP

DÜNYA2 yıl önce

İyi ki varsın Ebru Milat Sezgin

DÜNYA4 yıl önce

Sektöre Yön Verenler Esra KANDEMİR

DÜNYA4 yıl önce

Sektöre Yön Verenler Nurullah DOĞAN

DÜNYA3 yıl önce

İyi ki Varsın Sibel Kılıçarslan Metin

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Sibel Şeref KANCAOĞLU ;

DÜNYA4 yıl önce

Türkiye’nin En Etkin 50 CFO’su belli oldu

DÜNYA5 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile ortak basın toplantısı düzenledi

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Vahide Ayşit

DÜNYA3 yıl önce

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Turizm Yatırım Forumu’na katıldı

YENİ NESİL MEDYA | TÜRKİYE

GÜÇLÜ TÜRKİYE
GÜÇLÜ TÜRKİYE

GENÇ GAZETECİLER | TÜRKİYE

GENÇ İŞ DÜNYASI

seers cmp badge