Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyetin 97. Yılında Millî Mücadele Sergisi açılışı töreninde yaptığı konuşmada, “Tarihten ve yaşadığı coğrafyadan tamamen silinmeye çalışılan bir milletin yeniden ayağa kalkışının sembolü olan İstiklal Harbimizdeki ruh ve heyecan, bugün de yolumuzu aydınlatıyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Millet Kütüphanesi’nde Cumhuriyetin 97. Yılında Millî Mücadele Sergisi açılışı törenine katıldı.
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, aralarında İstiklal Savaşı’nın ve Cumhuriyetin kuruluşunun kahramanlarının torunlarının da bulunduğu katılımcıları selamladı.
“CUMHURİYETİMİZİ KURARAK PEK ÇOK MAZLUM MİLLETİN GÖNLÜNE BAĞIMSIZLIK ATEŞİNİ DÜŞÜRMÜŞTÜK”
İstiklal Harbi’ni veren ve zaferin ardından Cumhuriyeti kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, Meclisi ve ordunun tüm kahramanlarını şükranla yâd eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne, ülkenin gelişmesi, büyümesi, kalkınması için çalışmış, gayret göstermiş, ter dökmüş, katkıda bulunmuş herkesi şükranla andı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca, sınırlar içinde ve dışında ülkenin bütünlüğü, milletin birliği, devletin bekası uğrunda kahramanca mücadele eden tüm askerlere, güvenlik güçlerine teşekkür etti.
“Tarihten ve yaşadığı coğrafyadan tamamen silinmeye çalışılan bir milletin yeniden ayağa kalkışının sembolü olan İstiklal Harbimizdeki ruh ve heyecan, bugün de yolumuzu aydınlatıyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bölgesinde yazdığı her yeni destanla, maziden atiye kurduğu köprüyü tahkim ettiğini, güçlendirdiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İstiklal Harbimizi zafere ulaştırıp Cumhuriyetimizi kurarak, pek çok mazlum milletin gönlüne bağımsızlık ateşini düşürmüştük. Anadolu’nun üzerine bir sırtlan gibi saldıran emperyalistlerin korkusu da zaten buydu. Daha sonraki yıllarda Balkanlardan Güney Asya’ya kadar yayılan özgürlük ateşinin közü Anadolu’dan çıkmıştır. Bugün de yürüttüğümüz mücadeleyle, kalbi ve gözü üzerimizde olan nice mazlumlara, mağdurlara umut veriyoruz. Yaşadıklarımız bize gösteriyor ki, Türk milletinin istiklal mücadelesi, vatanına, bayrağına, ezanına sahip çıkmaya devam ettiği sürece bitmeyecektir.”
Halide Edip Adıvar’ın İzmir’in işgalinden yaklaşık 10 gün sonra Sultanahmet Meydanı’nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmadaki duyguları bugün de yaşadıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıvar’ın konuşmasındaki şu bölümü paylaştı: “Kardeşlerim, evlâtlarım! Ruhu göklerde olan ecdadımız, minarelerimizden yüz yılın şanlı Osmanlı tarihinin bugünkü faciasını seyrediyor. Bu tarihî, bu muazzam meydanda zafer alayları yapan kahraman ecdadımızın ruhları karşısında, dünyanın bir başından bir başına at süren o nâ-mağlûb erlerin gazapları karşısında başımı kaldırıyor ve diyorum ki: Ben Türk ve Müslüman tarihinin bedbaht bir kızıyım. Eskileri kadar kahraman fakat bedbaht yeni milletin de bedbaht bir anasıyım. Bu yeni millet nâmına, ulu ecdadımızın ruhları önünde başımı eğip yemin ediyorum. Bugün kolları kesilmiş Türk milletinin geçmiş günlerdeki kadar cesur bir ruhu var. Yemin ediyorum ki göğsünü adalet ve insaniyetten alan ecdadımın ilâhî namusuna hıyanet etmeyeceğiz. Asırlardan beri sinsi sinsi devam eden Avrupa’nın istilâ siyaseti, her vakit Türk toprakları üzerinde en vicdansız bir şekilde tecelli etmiştir.
Ay’da ve yıldızlarda zapt edilecek Müslüman ve Türk toprakları ve milletleri olduğunu haber alsa oraya istilâ ordusu göndermek için mutlak yol bulacak olan Avrupa’nın eline nihayet bir fırsat geçmiştir. Türk’e zalim ve günahkâr diyen, milletlerin günahı için mahkeme kuranların bu günahı o kadar çirkin ve sefil bir günah ki, lekesini engin denizlerin nihayetsiz suları yıkamayacaktır. Avrupa’nın bu günahı karşısında sizin için bugün yegâne yükselen ses Müslüman dünyasının sesi! Esaret boyunduruğunun zincirleri ta canına geçmiş olan Müslüman kardeşleriniz, sizin için bugün gür sesleriyle haykırıyorlar. Ben kardeş Müslüman dünyalarına da sizin namınıza yemin ediyorum. Davamız, Türkiye’nin mevcut olan hak ve istiklâlinin elinden alınmamasıdır. Türkler ve Türkiye, ecdatlarına ve bayraklarına ve milletimizin ebedî ve ilâlî hakkına hıyanet etmeyeceklerdir. Yâ Rabbi! Hakkın ve milletlerin bir mahşeri, bir mahkeme-i kübrâsı hazırlanıyor. Bu mahkemeye millet hakkı çiğneyen zalimler gelecektir. Ve bu zalimleri en evvel kendi milletleri mahkûm edecektir. Milletlerin ruhunda her vakit ilâhî bir hak ve büyüklük vardır. Şimdi yemin ediniz ve benimle tekrar ediniz: Milletlerin ilâhî hakkı ilân olunacağı güne kadar kalbimizde heyecanımız kalacak, eksilmeyecektir. Yedi yüz senenin en asil ve büyük mirası olan vakarımızı, adalet ve terbiyemizi unutmayacağız. Yedi yüz senenin tarihini ağlayan minareler altında yemin ediniz: Bayrağımıza, ecdadımızın namusuna hıyanet etmeyeceğiz.”
“TARİHİMİZİN BİZE YÜKLEDİĞİ SORUMLULUK, ELBETTE AĞIRDIR AMA BİR O KADAR DA ŞEREFLİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Halide Edip Adıvar’ın bu konuşmasındaki ifadeler ve gerisindeki ruhun İstiklal Harbi’nin manasını en güzel şekilde anlattığını kaydederek, “İnşallah biz de aynı ruh ve heyecanla ülkemizi 2023’e, 2053’e, 2071’e taşıyacağız” vurgusunda bulundu.
“Medeniyetimizin ve tarihimizin bize yüklediği sorumluluk, elbette ağırdır ama bir o kadar da şereflidir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada Türkler kadar binlerce yıllık kesintisiz devlet geleneğine, kadim bir medeniyet birikimine sahip millet bulunmadığının altını çizdi.
Türkiye düşmanlarının, geniş bir coğrafyaya yayılan bu mirası unutturmak için çok çalıştıklarını, kadim geçmişi tüm haşmeti ve zenginlikleriyle tamamen silmek için çalışan düşmanlar bulunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnancımızı, değerlerimizi, kültürümüzü yok etmek, bizi kendi ecdadımıza düşman etmek için her türlü yolu denediler. Hamdolsun bu gayretler başarılı olamadı. İnşallah ülkemizde, en eski dönemlerden bugüne kadar tarihimizi yeniden hatırlayan, yeniden keşfeden, yeniden kucaklayan bir nesil yetişiyor” diye konuştu.
“TARİHİMİZİ BİLMEDEN MAZİDEN ATİYE KURDUĞUMUZ KÖPRÜ EKSİK KALIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Başkalarına hayran olmak yerine kendine güvenen, azimle çalışan, araştıran, üreten, geliştiren, başarıya kilitlenen bir gençliğin ayak seslerini duyuyorum. Hele okul çağına henüz gelen çocuklarımızın gözlerindeki pırıltı ve konuşmalarındaki heyecan, ümitlerimizi katlayarak artırıyor” dedi.
Bu çerçevede gençlere, özellikle Malazgirt Zaferi’nden başlayıp İstiklal Harbi’ne kadar uzanan ve günümüzde de süren mücadeleyi çok iyi öğretmek gerektiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “En büyük gücümüz bu tarihî mirasımızdır. Bu miras hakkıyla hıfzedilmeden, ne 15 Temmuz anlaşılabilir ne Cumhuriyetimizin kıymeti bilinebilir ne Osmanlı ne Selçuklu mirasının farkında olunabilir. Bir başka ifadeyle, tarihimizi bilmeden maziden atiye kurduğumuz köprü eksik kalır, işlevsiz kalır. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 97’nci yıl dönümü vesilesiyle, Millet Kütüphanemizde açtığımız Millî Mücadele Sergisi, işte bu sürecin küçük bir kesitine ışık tutmaktadır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışı yapılan sergide yer alan eşya ve belgelerin, İstiklal Harbi’nin ve Cumhuriyetin ilk döneminin hatıralarını yeniden gözlerde canlandıracağını, Çanakkale Savaşı’nın sembollerinden 57’nci Alayın sancağının bunlardan biri olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Gazi Mustafa Kemal, bu sancağın sahibi olan 19’ncu tümene bağlı 57’nci alayımızın askerlerine, ‘Sizlere taarruzu değil ölmeyi emrediyorum’ diyerek, ‘Çanakkale Geçilmez’ destanının omurgasını inşa etmiştir. Gençlerimiz, her yıl Gelibolu’da yaptıkları vefa yürüyüşüyle 57’nci Alayımızın adını ve hatırasını yaşatıyorlar. Bugün, İstiklal Harbi kahramanlarının hayattaki yakınlarından bir kısmının bizimle birlikte olması, sergimizi daha da anlamlı hâle getirmiştir. İştirakleri için kendilerine bir kez daha teşekkür ediyorum. Sergimizin düzenlenmesinde emeği geçen herkesi ayrı ayrı tebrik ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından, aralarında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Nutuk’u yazdığı odada bulunan eşyalar, 23 Nisan 1920’de Büyük Millet Meclisi’nin duvarına asılan sancak ve Büyük Millet Meclisi binası üzerine çekilen ilk bayrak ile Büyük Taarruzdaki öncü bayrağın da aralarında bulunduğu millî mücadele döneminde kullanılan eşyaların yer aldığı serginin açılışını yaptı.
Açılışın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hâkimiyet Milletindir” temasıyla hazırlanan sergiyi beraberindeki devlet erkânıyla gezdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Bağımsızlığının ilanından bu yana Türkiye olarak Bosna Hersek’in her daim yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Bosna Hersek’in toprak bütünlüğü ve egemenliğine yönelik güçlü desteğimizi de kararlılıkla sürdürmekteyiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Denis Becirovic, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’ndeki görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic’i İstanbul’da ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu kaydetti.
Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic ile çok verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özel bir niteliğe sahip Türkiye-Bosna Hersek ilişkilerini ayrıntılı şekilde ele aldık. Balkanlar odağında bölgesel gelişmeler hakkında fikir alışverişinde bulunduk. Gazze’de yaşanan soykırım ve İsrail karşısında Birleşmiş Milletler nezdinde atılacak adımlar üzerinde durduk” dedi.
“HEM BOSNA HERSEK’İN HEM DE BÖLGENİN BARIŞ VE İSTİKRARINA KATKI SAĞLIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bağımsızlığının ilanından bu yana Türkiye olarak Bosna Hersek’in her daim yanında olduklarını ve olmaya devam edeceklerini belirterek, “Bosna Hersek’in toprak bütünlüğü ve egemenliğine yönelik güçlü desteğimizi de kararlılıkla sürdürmekteyiz. Barışı Uygulama Konseyi Yönlendirme Kurulu üyeliğimiz ve EUFOR-Althea Harekatı’ndaki mevcudiyetimizle hem Bosna Hersek’in hem de bölgenin barış ve istikrarına katkı sağlıyoruz” diye konuştu.
Bosna Hersek’te tüm kesimlerin katılımıyla, geniş tabanlı bir toplumsal uzlaşının ve barış içinde bir arada yaşama anlayışının hâkim kılınmasının önemi ve değerinin açık olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçmiş tecrübeler ışığında Bosna Hersek’te yaşanabilecek herhangi bir menfi gelişmenin tüm Balkanlar’ın istikrarına tehdit oluşturacağı gerçeğini unutmamamız gerekiyor. Dost ve kardeş Bosna Hersek’e yaklaşımımızın temelinde tarihi ve kültürel bağlarımızın yanı sıra bu anlayış yatmaktadır” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu çerçevede Bosna Hersek’te 6 Ekim’de düzenlenecek yerel seçimlerin huzur içinde tamamlanarak hayırlara vesile olmasını diledi.
“ASKERÎ VE GÜVENLİK ALANLARINDAKİ İŞ BİRLİĞİ DE GÜNDEMİMİZDE YER ALDI”
Görüşmelerinde, Bosna Hersek ile ikili ilişkilerini derinleştirmek amacıyla atılacak adımlar üzerinde de durduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İkili ticaret hacminin bu senenin sonunda 1 milyar dolara ulaşacağını tahmin ediyoruz. Tabii bu rakamı yeterli bulmuyoruz. Bu minvalde karşılıklı ticareti artırma noktasında yapılabilecekler hakkında fikir teatisinde bulunduk. Saraybosna-Belgrad Otoyolu’nun yapımına ilişkin çalışmaları da bu kapsamda ele aldık. Projenin bir an evvel tamamlanmasına dair temennimi Sayın Başkan ile paylaştım. Enerji ve altyapı başta olmak üzere Bosna Hersek’in kalkınmasına yönelik projelere destek vermeye devam edeceğimizi de bu vesileyle kıymetli kardeşime aktardım.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yılın yedi ayında Bosna Hersek’i ziyaret eden turistler arasında Türk vatandaşlarının, komşu ülkeleri de geride bırakıp ilk sırada yer almasının sevindirici olduğunu vurgulayarak, “Ülkelerimiz arasında kimlikle seyahati mümkün kılacak anlaşmayı yakın zamanda imzalayarak, halklarımız arasındaki beşerî münasebetleri daha da geliştirmeyi hedefliyoruz. Askerî ve güvenlik alanlarındaki iş birliği de gündemimizde yer aldı. Özellikle savunma sanayisine yönelik iş birliğimizi nasıl ve ne denli geliştireceğimizi değerli kardeşimle ele aldık. FETÖ ile ortak mücadele bağlamındaki beklentilerimiz üzerinde durduk” diye konuştu.
“GAZZE’DE YAŞANANLARIN FAİLLERİ ULUSLARARASI HUKUK KARŞISINDA HESAP VERECEK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda, 11 Temmuz 1995 Srebrenitsa Soykırımını Uluslararası Düşünme ve Anma Günü ilan edildiğini, Türkiye’nin alınan bu kararı eş sunucu olarak desteklediğini söyledi.
Bu temelde Türkiye’nin 11 Temmuz’u “Srebrenitsa Soykırımını Düşünme ve Anma Uluslararası Günü” olarak kabul ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bosna Hersek’in ilk Cumhurbaşkanı merhum Aliya İzzetbegoviç’in ‘Unutulan soykırım tekrarlanır’ sözünden ilhamla, soykırımın gelecek nesillere anlatılmasına yönelik gayretlerimizi sürdüreceğiz. 1990’lı yıllarda Bosna Hersek’te dünyanın gözleri önünde gerçekleştirilen katliamın bir benzerini maalesef bugün Gazze’de ve işgal altındaki Filistin topraklarında yaşıyoruz. Srebrenitsa Soykırımı’nın failleri uluslararası mahkemelerde nasıl hüküm giydilerse, Gazze’de yaşananların failleri de uluslararası hukuk karşısında hesap vereceklerdir. 41 bini aşkın Gazzeli kardeşlerimizle birlikte İsrail işgal güçleri tarafından öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi evladımızın da hesabını adalet önünde mutlaka verecektir, hesabını da mutlaka soracağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic’e ziyaretleri için teşekkür ederek, kardeş Bosna Hersek halkına selam gönderdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantının ardından heyeti yolcu ettikten sonra basın mensuplarına kandil simidi ikram ederek, Mevlit kandillerini kutladı.
BOSNA HERSEK DEVLET BAŞKANLIĞI KONSEYİ BAŞKANI BECİROVİC: “TİCARİ İLİŞKİLERİMİZİN DAHA DA ARTACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ”
Gazze’deki soykırım ve orada yaşananları, çocuklara ve kadınlara yapılanlarla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan ile konuştuklarını aktaran Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic, “Gazze (soykırımı) aslında bu dünyanın en büyük ayıbıdır” dedi. Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic, Gazze’de bir an önce sivillerin öldürülmesinin durdurulması ve bir an önce barış ve hak sağlanması gerektiğini vurguladı.
İki dost ülkenin iyi ilişkilerine işaret eden Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic, “İkili ilişkilerin, iktisadi ve turizm, eğitim, sağlık ve diğer alanlarda gelişebileceğini düşünüyorum. Önümüzdeki dönemlerde daha da ilişkilerimizi güçlendireceğimizi düşünüyorum ve Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir kez daha samimiyete bize yardım ettikleri için teşekkür etmek istiyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Bosna Hersek’e verdiği destek için teşekkür eden Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic, “Bildiğiniz gibi Sayın Erdoğan dünya çapında bir lider ve o bizim Bosna Hersek’imizin de büyük bir dostu olarak bilinmekte” dedi.
İki ülkenin güçlü tarihî, kültürel ve ekonomik ilişkilerinin olduğunu belirten Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic, bunun iki ülkeyi daha da güçlü hâle getirdiğini söyledi.
Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic, Türkiye-Bosna Hersek arasındaki ticari ilişkilerin daha da güçlenmesini dileyerek, “İki ülke ticaret hacmi, zamanında 100 milyon avrodan bugün 1 milyar dolara gelmiştir ve önümüzdeki yıllarda bu ticari ilişkilerimizin daha da artacağını düşünüyoruz” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Ukrayna’nın başkenti Kiev’de, bu yıl 4’üncüsü, “çocuk güvenliği” başlığıyla düzenlenen, Lider Eşleri Zirvesi’ne video mesaj gönderdi.
Video mesajında bu seneki zirvenin ana temasının “çocuk güvenliği” olduğuna işaret eden Emine Erdoğan, “Ne acı ki bugün yaşadığımız dünyada, çocukların yaşam hakkını korumak, güvenli ve huzurlu bir ortamda büyümelerini sağlamak küresel bir sınava dönüşmüş durumda. Hâlbuki insanlığın geleceği çocukla filizlenir” dedi.
“Çocuklar bugünkü nüfusumuzun üçte birini, geleceğimizin ise tamamını oluşturur” sözünün bu gerçeği güzel bir şekilde ifade ettiğini belirten Emine Erdoğan, şöyle devam etti: “Bir toplumun ruhunu yansıtan şeyin çocuklara davranışında gizli olduğunu söyleyen Nelson Mandela da bu gerçeği vurgular. Ben bu cümleyi insanlık adına yeniden kurmak istiyorum ve diyorum ki insanlık olarak ruhumuzun yansımasını görmek istiyorsak dünya çocuklarının mevcut durumuna bakmalıyız. Bebeklerin nüfusa bile kaydedilmeden kefene sarılması, çocuk ölümlerinin savaş zayiatı sayılması, bugünkü insanlığın ruhunun ne denli karanlıkta olduğunu ortaya koyuyor.”
“TÜM ÇATIŞMA BÖLGELERİNİN ÇOCUKLARINA İNSAN ONURUNA YAKIŞIR BİR GELECEK BORÇLUYUZ”
Emine Erdoğan, Ukrayna’daki ve Suriye’deki çocukların yaraları sarılamamışken, Gazze’de eşi benzeri görülmemiş bir vahşete tanıklık edildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: “Her 10 dakikada bir çocuğun öldürüldüğü, yaşayan 10 çocuktan 9’unun ise açlık ve susuzluktan ölüm ile karşı karşıya kaldığı bir çatışma bölgesi düşünün. Savaş ortasındaki bir çocuğun ‘çok yoruldum, ölüp dinlenmek istiyorum’ dediği, ölmeyi yaşamaya tercih ettiği bir dünyayı nasıl içimize sindirebiliriz. Ukrayna’nın, Suriye’nin, Gazze’nin ve diğer tüm çatışma bölgelerinin çocuklarına savaşmak veya ölmek haricinde insan onuruna yakışır bir gelecek borçluyuz. Bu bilinçle bir araya gelmiş olan bizler, herkes için adil ve yaşanabilir bir dünya hayaline inanıyoruz.”
Böyle bir yeryüzünü çocuklar aşkına kurmaya yönelik atılan her adımın çok değerli olduğuna dikkati çeken Emine Erdoğan, “Evlatlarımızın, savaşın karanlık gölgesiyle dünyalarından eksilen her rengi yeniden yerine koyma sorumluluğunu yüreğimizde hissediyoruz” dedi.
Bu bakış açısıyla Olena Zelenska’nın özellikle Ukraynalı çocukları korumaya yönelik çalışmalarını kıymetli bulduğunu belirten Emine Erdoğan, “2022 yılında, savaş mağduru Ukraynalı çocukları Türkiye’de misafir etme girişimi de bunlardan bir tanesi. Bugün hâlâ bin 500’e yakın Ukraynalı çocuk ve refakatçisine ülkemizde ev sahipliği yapıyoruz” bilgisini verdi.
“SAVAŞIN ADİL VE KALICI BİR BARIŞLA BİR AN ÖNCE SONA ERMESİNİ YÜREKTEN DİLİYORUM”
Emine Erdoğan, vatanını savunan Ukrayna halkıyla dayanışma içinde olduklarını bir kez daha vurgulayarak, “Savaşın adil ve kalıcı bir barışla bir an önce sona ermesini yürekten diliyorum” dedi.
Çocukları koruma amacıyla düzenlenen zirvenin hayırlara vesile olması temennisinde bulunan Emine Erdoğan, “Dünyanın dört bir yanında yaşanan silahlı çatışmalarda hayatını kaybedenleri rahmetle yâd ediyorum. Başta değerli dostum Sayın Zelenska olmak üzere, tüm katılımcıları saygı, sevgi ve muhabbetle selamlıyorum” ifadelerini kullandı.
LİDER EŞLERİ ZİRVESİ
Zirve, Olena Zelenska tarafından 2021’de insani sorunların çözümüne yardımcı olacak uluslararası bir diyalog platformu oluşturmak ve insanların refahı için ortak projeler uygulamak amacıyla başlatıldı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.