Ağustos’ta aylık makine ihracatı geçen yılı yakaladı
Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) yılın ilk 8 ayında, makine ihracatının 10,4 milyar dolar olduğunu açıkladı. Sektörün ihracatı, ilk 8 ay sonunda geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 10,6 azaldı. Yılın ilk yarısında dünya makine ticaretinin yüzde 19 daraldığı göz önüne alınırsa Türk makine sanayiinin süreci en iyi idare eden oyunculardan biri olduğunun daha net görülebileceğini belirten Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) Başkanı Kutlu Karavelioğlu, “Yılsonuna kadar dünya makine ticaretindeki kayıp 500 milyar doları bulacak. Evet, pasta önemli ölçüde küçüldü ama Türk makine sektörü sert rekabete rağmen kaybını en az seviyede tutacak” dedi.
Makine sektörü pandemi nedeniyle yaşanan küresel durgunluğa rağmen, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da Ağustos ayında 1,3 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. Yılın ilk 8 ayında ihracatı yüzde 10,6 daralarak 10,4 milyar dolar olarak gerçekleşen sektörün toplam kaybı, son 12 aylık dönemde yüzde 5,9 seviyesinde kaldı. Türkiye’nin Makinecileri’nin ihracattaana pazarları Almanya, ABD, İngiltere, İtalya ve Fransapandemiden en fazla etkilenen ülkeler oldu, bu beş ülkenin ihracatı ilk 6 ayda yüzde 19 düşerken, ithalatı yüzde 16 azaldıTürkiye’nin makine ihracatının yüzde 40’ını yaptığı bu 5 ülkedeki ihracat kaybı ise 14 civarında oldu
Bugüne kadar dünya makine ticareti arttığında herkesten fazla ihracat artışı gerçekleştirdiklerine, daralma dönemlerinde ise herkesten az düşüş yaşadıklarına dikkat çeken Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) Başkanı Kutlu Karavelioğlu şunları söyledi:
“Rakamlar uluslararası rekabet gücümüzün kanıtı. Koşullar her ne olursa olsun, Türkiye’nin Makinecileri dünyadaki rakiplerinden daha iyi performans ortaya koyuyor. Fakat biz bu verileri tek başına yeterli bulmuyoruz,ülkemizin,makine imalatçılarımızın mevcut üretim kapasitesini azami ölçüde değerlendirerek sınırlı döviz kaynaklarını verimli kullanması gerektiğine inanıyoruz. Ağustos ayında bu ihtiyaç iyice görünür hale geldi. Ellerindeki sipariş durumunu sorduğumuz imalatçılarımızın büyük bölümü,önümüzdeki 3 ila 9 ay arasındaki sürecin sektör için çok zorlu geçeceğini belirtti. Bugün itibariyle telafi edilemez bir hasarımız yok ancak artık makine sektörüne kayıtsız şartsız sahip çıkma zamanı.”
“Yerlilik oranımızın yüksekliği, bizibir konfor alanına hapsetmiyor
Yılsonuna kadar dünya makine ticaretindeki daralmanın 500 milyar doları bulacağını ancak bundan böyle teknolojisi yüksek ürün gruplarının önünün daha da açılacağına dikkat çeken Karavelioğlu, Türkiye’nin bu konudaki avantajına vurgu yaparak şunları söyledi:
“Evet, pasta önemli ölçüde küçüldü ama Türk makine sektörü sert rekabete rağmen kaybını en az seviyede tutacak. Çünkü Türkiye’de çok güçlü bir üretim altyapısı var. 36 OECD üyesi içinde, makine ihracatında en yüksek yerli katma değer oranına sahip 6. ülkeyiz. Japonya’nın yüzde 90 ile birinci olduğu sıralamada biz yüzde 76,7 ile Almanya’nın hemen ardından geliyoruz. Bu durum dünyadaçökmekte olan tedarik zincirlerinden rakiplerimiz kadar etkilenmeyişimizin de sebebi. Bu başarı bizi bir konfor alanına hapsetmiyor, çünkü yerlileşememiş ihtiyaçlarımız için rakiplerimize kaynak aktarmayı sürdürüyoruz. Yerlilik oranımızı zirveye taşımamızın koşulu, nitelikli çelik ve endüstriyel elektronikte yerli arzın oluşmasıdır.”
“Toplam kapasitelerin üçte biri hâlâ boşta” İmal ettikleri makineleri dünyanın 200 ülkesine ihraç ettiklerine dikkat çeken Karavelioğlu, “Mühendislik kalitemizi günbegün artırarak teknolojik rekabetimizi hep yukarıya taşıyoruz. Ülkemizin makine sektörünün sağladığı rekabet gücünü arkasına alması gerekiyor fakat toplam kapasitemizin üçte biri hala boşta bekliyor” dedi. Kapasiteler boş kaldığı müddetçe makine imalatçılarının yeni ya da tevsi modernizasyon yatırımı yapmayacağına ve siparişler eski seviyesine yükselene kadar yatırımlarını erteleyeceğine vurgu yapan Karavelioğlu şunları söyledi: “Firmaların Temmuz sonu durumunu ve sene sonuna dair beklentilerini sorguladığımız son ankette, imalatının normal düzeyde sürdüğünü söyleyen firmaların oranı yüzde 50’nin altında kaldı. Ellerindeki siparişleri üç aya kadar tamamlayacaklarını söyleyen firmaların oranı ise yüzde 78,8. Oysa sektörün doluluk ortalaması normal zamanda 6-12 ay arasında değişir. Yani siparişler tamamen durursa her 5 firmadan 4’ü üç aya kadar boşa çıkacak. Bu durum, sanayi, enerji, madencilik, inşaat, altyapı ve sair hizmet sektörlerinden kullanıcıların yatırımlarının hala askıda olduğunu gösteriyor.”
“Bindiğimiz dalı kesmeyelim” Karavelioğludünya makine ithalatının yüzde 19 azaldığı ilk 7 ayda Türkiye’nin makine ithalatının yüzde 1,5 artarak 14,4 milyar dolara ulaştığını ve makine dış ticaret açığının da 5 milyar dolara yaklaştığını belirterek şunları ifade etti: “2020 yılının ilk altı ayında toplamları 82 milyar TL’yi bulan 4 binden fazla Yatırım Teşvik Belgesi verildi. Bu yatırımlar kapsamında 5,5 milyar dolarlık yabancı makine ve teçhizatın koruyucu tedbirlerden muaf olarak ithaline de onay verilmiş oldu. Yerli ve gümrük işlemleri önceden yapılmış ithal makineler için tahsis edilen değer ise 34 milyar TL’nin altında kaldı. Yatırım teşvik sistemi ile sağlanan avantajlar, kur riskine rağmen yatırımcıyı ithal makineye yönlendiriyor. Büyük proje ve özellikle de sınai yatırımlarda yerliliği özendiren, destekleyen mekanizmaların hayata geçemeyişi büyük zaaf oluşturuyor” dedi.
Arsa, bina sair ihtiyaçları dikkate almayıp sadece makine ve teçhizat için ayrılan bütçelere bakıldığında;hizmetlerde yüzde 73’e,madencilikte yüzde 68’e, tarımda yüzde 94’e, enerjide yüzde 54’e ulaşan yerli makine tercihinin, imalat sanayiinde yüzde 36’da kaldığına dikkat çeken Karavelioğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu durum, Türkiye’nin yatırımlarının yarıdan fazlasını yapan imalat sanayimizin yabancı teknolojiye bağımlılığını uzun yıllar sürdüreceği anlamı da taşıyor.Rakiplerin teknoloji geliştirmesini destekleyerek bir bakıma bindiğimiz dalı kesiyoruz. İthal makineye talebi azaltacak bir teşvik mekanizması kurgulanıp yerli imalatımız desteklenirse, cari açığımız derhal ve olumlu yönde etkilenecektir.Öte yandan, belli ülkelerin mallarına karşı koyulan ilave gümrük vergileri sınırlı alanlar ve oranlar bakımından henüz etkin görünmese de irade beyanı olmaları bakımından önemlidir. Bu uygulamalar yaygınlaştırmalı ve oranlarda mütekabiliyet sağlanmalıdır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, UEFA İstanbul Temsilciliği Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Türkiye olarak olimpiyatlar dahil her türlü uluslararası spor etkinliğinin altından kalkacak kapasiteye ziyadesiyle sahibiz. Spor yatırımları noktasında Türkiye’yi çok farklı bir lige taşıdık” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA) İstanbul Temsilciliği Açılış Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, UEFA İstanbul temsilciliğin Türk futbolu için hayırlara vesile olmasını temenni ettiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm misafirlere, medeniyetlerin, barışın, hoşgörünün, tarihin, kültürün ve bütün bunlarla birlikte bir spor ile futbol şehri olan güzel İstanbul’a gelmelerinden dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Farklı inançları asırlardır bağrında misafir eden İstanbul’un, bugünkü açılışla birlikte çok kültürlü kimliğini daha da güçlendireceğine inandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, UEFA Başkanı Aleksander Ceferin’in şahsında tüm UEFA yönetimine, Türkiye Futbol Federasyonu’na (TFF) ve Gençlik ve Spor Bakanlığı’na emekleri, destekleri, gayretleri için teşekkür ettiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TFF’nin 1962 yılından beri UEFA’ya tam üye olduğunu anımsatarak, “Tam 63 yıldır UEFA’yla yakın koordinasyon içinde beraberce çalışıyoruz. Sadece 20 senede, 2005 ve 2023 yıllarında UEFA Şampiyonlar Ligi finallerine, 2009’da UEFA Kupası Finali’ne, 2013 yılında FİFA U20 Dünya Kupası’na, 2019’da ise UEFA Süper Kupa Finali’ne başarıyla ev sahipliği yaptık” diye konuştu.
“SPOR YATIRIMLARI NOKTASINDA TÜRKİYE’Yİ ÇOK FARKLI BİR LİGE TAŞIDIK”
Türk takımlarının UEFA’nın organizasyonlarında her sene boy gösterdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “A Millî Futbol Takımımız 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda çeyrek final oynarken, oynadığı futbolla futbolseverlerin gönüllerini fethetti. 2025 yılında A Millî Futbol Takımı tarihinde ilk kez Uluslar ligi A Ligi’nde yer alma hakkını elde etti. 2026 UEFA Avrupa Ligi ve 2027 UEFA Avrupa Konferans Ligi finallerine inşallah ev sahipliği yapacağız. 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası’nı ise İtalya’yla birlikte ülkemizde düzenleyeceğiz” ifadesini kulandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Şunu bugün bir kez daha çok net söylemek isterim. Türkiye olarak olimpiyatlar dahil her türlü uluslararası spor etkinliğinin altından kalkacak kapasiteye ziyadesiyle sahibiz. Böylesine iddialı konuşmamızın arkasında hamaset değil ülkemize son 23 yılda kazandırdığımız eserler ve projeler vardır. Spor yatırımları noktasında Türkiye’yi çok farklı bir lige taşıdık. İllerimizin ihtiyaçlarına göre yeni spor tesislerini hizmete açtık. Toplam spor tesisi sayısını 1575’ten 4470’e yükselttik.”
Sentetik futbol, basketbol ve voleybol sahalarını mahallelere kadar yaydıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Futbol sahası sayımız 595’ten, iki kattan fazla artışla 1365’e çıktı. Türkiye’nin her köşesine stadyumlar, yüzme havuzları, futbol sahaları, gençlik merkezleri, spor salonları, atletizm pistleri inşa ettik” bilgisini paylaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, spor salonlarının sayısını 372’den 904’e ulaştırdıklarını, futbolda çoğu ömrünü tamamlamış olan stadyumları yıkıp yerlerine uluslararası standartlara sahip yüksek kapasiteli yeni tesisler inşa ettiklerini, ülke genelinde yaptıkları stadyumlardan 38’inin hizmete girdiğini, 4 tanesinin yapımının, 4 tanesinin de proje ve ihale çalışmalarının devam ettiğini aktardı.
Levent’teki UEFA İstanbul Temsilciliğinin açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sporu etkileyen altyapı eksikliklerini önemli ölçüde tamamladıklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle hızlı tren, havalimanları, otoyolları, bölünmüş yollar, köprüler ve diğer projelerle ulaştırma altyapısını tahkim ettiklerini, 26 olan havalimanı sayısının Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın da hizmete alınmasıyla 58’e çıktığını söyledi.
“İSTANBUL’UN ÇEHRESİNİ DEĞİŞTİRDİK”
Türkiye’nin lokomotif şehri İstanbul’da da çok önemli projelere imza attıklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Asrın projesi Marmaray’dan Avrasya Tüneli’ne, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden dün önemi daha iyi anlaşılan Kuzey Marmara Otoyolu’na, üç pistin aynı anda kullanıldığı İstanbul Havalimanı’ndan toplam uzunluğu 362 kilometreyi bulan raylı sistem projelerine ve daha burada saymaya kalksak akşamı yapacağımız nice eser, yatırım ve hizmetle İstanbul’un çehresini değiştirdik” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin sporda hak ettiği seviyeye gelmesi ve bu alandaki altyapısının dünya standartlarına kavuşması için 23 yıl boyunca seferberlik ruhuyla çalıştıklarını ifade ederek, “Şimdi bütün bu çabaları UEFA İstanbul Temsilciliğinin açılmasıyla birlikte bir üst aşamaya taşımış oluyoruz. UEFA Londra ve Brüksel’den sonra ilk kez Türkiye’de temsilcilik açıyor. Bu temsilcilik vasıtasıyla Türk futbolumuzun gelişimi adına UEFA’yla daha fazla temas kuracak ve birlikte ortak projelere imza atacağız. Temsilcilik aynı zamanda UEFA’nın bölge federasyonlarıyla daha hızlı iletişim ve koordinasyon sağlamasını kolaylaştıracaktır. Temsilciliğin bilhassa önümüzdeki yıllarda düzenleyeceğimiz çeşitli futbol organizasyonlarında da önemli roller üstleneceğine inanıyorum” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürlüğünde kurulan kriz merkezinde, Marmara Denizi Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem ve sonrasında yürütülen çalışmalara ilişkin brifing aldı.
Hasdal’daki İstanbul İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünde bulunan kriz merkezini ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, ilgili bakanlar ve yetkililer tarafından kapsamlı brifing verildi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.