Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi Konferans Salonu’nda düzenlenen “Koruyucu Aile Günü” programına katıldı.
Programda davetlilere hitap eden Emine Erdoğan, koruyucu ailelerle gerçekleştirdikleri buluşmaların kendisi için her zaman bambaşka bir anlam ve heyecan taşıdığını belirterek, “Çünkü sizlerin örnekliğinde, sevginin, iyiliğin ve merhametin ulaştığı en yüksek zirvelere tanıklık ediyoruz. Sizler, insanın vicdan incisini nasıl parlatabileceğini bizlere gösteriyorsunuz. Sizleri, bu güzel yavrularımızın yoluna çıkaran Rabbimize hamdolsun” dedi.
Bugün Koruyucu Aile Günü’nü kutlamak üzere bir araya geldiklerini ifade eden Emine Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’a ve bakanlık çalışanlarına şükranlarını sundu. Emine Erdoğan, Gönül Elçileri olarak 81 ilin vali eşlerine ayrıca teşekkür etti.
Vali eşlerinin koruyucu ailelik konusunda toplumsal farkındalığın artması için çok emek verdiklerini, adeta “hayırda yarıştıkları”nın altını çizen Emine Erdoğan, bu yıl koruyucu aile çalışmalarında örnek başarı sergileyen Isparta, Kahramanmaraş ve Hatay’ın vali eşlerini de gönülden kutladı.
“EĞER BİR ÇOCUĞA MUTLU BİR ÇOCUKLUK SUNABİLİYORSAK, ASLINDA BİR HAZİNE SANDIĞI DOLDURUYORUZ DEMEKTİR”
Emine Erdoğan, şöyle devam etti: “Bir şairimiz der ki ‘İnsanı çözersin, çözersin, çözersin, çocuk çıkar.’ Gerçekten de çocukluk, insanın anavatanı, yetişkinlikse gurbetidir. İster iyi geçmiş olsun ister buruk, insan iç yolculuklarında hep çocukluğuna döner. Bizi hayata karşı dirençli kılan, hatırladığımızda güç bulduğumuz çocukluğumuzdur. Kalbimizi sızlatansa, belki doyasıya yaşanmamış, belki küskün geçmiş bir çocukluktur. Eğer bir çocuğa mutlu bir çocukluk sunabiliyorsak, aslında bir hazine sandığı dolduruyoruz demektir. Çünkü dünyanın en güzel köşkü, aile ocağıdır. En güzel şarkısı, ninnilerdir. En leziz tadı, ailece oturulan sofralardır. En büyük mutluluğu, başını, annenin, babanın dizine yaslamaktır. Dünyada bundan daha büyük bir zenginlik yoktur. Fakat şu da bir gerçek ki dünya bir imtihan yurdudur. Hiç istemesek de hayatın zorlukları karşısında bazen aileler dağılabilir. Tam da bu noktada bizlerin sorumlulukları başlıyor. Çok şükür ki biz, ‘insanın insana emanet olduğu’ inancını yüreğine nakşetmiş bir milletiz. Bu anlayış hem gündelik hayatımıza nüfuz etmiş hem de resmî çatıların altında kurumsallaşmıştır. Himaye-i Etfal Cemiyeti’nden Darüşşafaka’ya, Darüleytam’dan Darülaceze’ye kadar nice kuruluş, kimseyi darda bırakmamıştır.”
Emine Erdoğan, yüzlerce yıllık sağlam kökleri olan dayanışma kültürünün, bugün Koruyucu Aile Sistemi aracılığıyla devam ettiğini bildirdi.
Koruyucu aile yanındaki çocuk sayısının bugün itibarıyla 10 bin 657’ye ulaştığını aktaran Emine Erdoğan, 8 bin 917 hanenin insanlık sanatının ustalıkla icra edildiği kalpten saraylara dönüştüğünü belirtti.
Koruyucu ailelerin 7 bin 692’si anne-baba çiftlerden oluştuğu gibi 1113 bekar koruyucu annenin ve 77 bekar koruyucu babanın da bulunduğuna dikkati çeken Emine Erdoğan, “Elbette çocuk denildiğinde aklımıza önce anneler geliyor. Ancak ben burada çocuklarımıza kendilerini bir dağa yaslanmış gibi güvende hissettiren beyefendilere de hususi olarak çok teşekkür etmek istiyorum.” şeklinde konuştu.
Koruyucu ailelerin yanında bulunan 1223 çocuğun özel gereksinimli çocuklar olduğunun altını çizen Erdoğan, bu çocukların yüzde 37’sinin ağır engelli grubunda yer aldığını vurguladı.
“ELİNDEN TUTTUĞUMUZ HER ÇOCUK GÜÇLÜ VE MÜREFFEH GELECEĞİN TEMİNATI OLUR”
Emine Erdoğan, araştırmaların erken çocukluk döneminin tüm hayatın belirleyicisi olduğunu gösterdiğini bildirdi.
Bu dönemde kazanılan deneyimlerin, bireyin bilişsel, duygusal ve sosyal gelişimi üzerinde kalıcı etkilerinin olduğunu aktaran Emine Erdoğan, şunları kaydetti: “Yani yetişkinlik kumaşımız, çocukluk ipliğiyle dokunur. Sevgi, güven, bakım ve eğitim ilmekleri ne kadar sağlam olursa, kumaş da o kadar dayanıklı olur. Dolayısıyla huzur ve güven ikliminde gelişen her çocuk, güçlü bir toplumun yapıtaşıdır. Bildiğiniz gibi çocuklar, dünya nüfusunun üçte birini oluşturuyor. O nedenle, elinden tuttuğumuz her çocuk, güçlü ve müreffeh bir geleceğin teminatı olur. Bugün aileler yalnızca ekonomik ya da geçimsizlik gibi nedenlerle değil, maalesef savaşlarla da dağılıyorlar.”
Dünyada 150 milyon civarında yetim çocuk bulunduğunu, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de 40 bine yakın çocuğun yetim kaldığını vurgulayan Emine Erdoğan, “Şunu hiç unutmamalıyız ki dünyanın bütün çocukları, insanlık ailesinin öz evlatlarıdır. O nedenle Koruyucu Aile Sistemi’nin sadece ülkemizde değil, tüm dünyada yaygınlaşması elzemdir. Gönül Elçileri, geçen sene UNICEF tarafından örnek proje gösterildi ve biz de bu başarımızı New York’ta UNICEF Genel Merkezi’nde dünyaya anlattık. Gerek milletimizin gerek devletimizin müşfik karakteriyle ne kadar gurur duysak az.” ifadelerini kullandı.
“AİLE YILI İLAN ETTİĞİMİZ BU SENEYİ BİR MİLAT YAPALIM”
Emine Erdoğan, Koruyucu Aile Sisteminin vatandaş ve devlet arasındaki en güzel iş birliklerinden biri olduğunu söyleyerek, şöyle konuştu: “Tüm vatandaşlarımız bilsinler ki çocuklarımız koruyucu aile yanına yerleştikten sonra da devletimiz elini onların üzerinden çekmiyor, eğitim masraflarından bakım masraflarına kadar çeşitli maddi destekler veriyor. Sosyal hizmet uzmanlarımız, karşılaşılabilecek her güçlükte ailelerimizin yanında yer alıyor. O nedenle koruyucu ailelerimizden, bu konudaki farkındalığın artması için destek olmalarını rica ediyorum.”
Koruyucu ailelerden bu konudaki farkındalığın artması için destek olmalarını rica eden Emine Erdoğan, onların tecrübelerini çevreleriyle paylaşmanın çok önemli olduğunu belirtti.
Emine Erdoğan, “Gelin, bilhassa ‘Aile Yılı’ ilan ettiğimiz bu seneyi, her çocuğun bir aile yanında yeni bir başlangıç yapacağı bir milat yapalım. Çocuklar kalplerinde derdi, kederi değil, neşeyi, sevinci taşısın. Evlerimiz, Sevgili Peygamberimizin ‘en hayırlı ev’ diye övdüğü evlerden biri olsun, inşallah” diye konuştu.
“ONLARI YETENEKLERİNİ GELİŞTİRMELERİ VE KARİYER HEDEFLERİNE ULAŞMALARINDA DESTEKLİYORUZ”
Emine Erdoğan, bugün devletin himayesinde yetişmiş, bürokrasiden özel sektöre, sanattan spora, birçok alanda Türkiye’ye önemli hizmetleri olan insanların olduğunu, her biriyle gurur duyduklarını söyledi.
Henüz koruyucu aile yanına yerleştirilmemiş çocukların, devletin bir ev sıcaklığını sunan çocuk evlerinde büyüdüklerini belirten Emine Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Onları mentörlük sistemiyle, yeteneklerini geliştirmeleri ve kariyer hedeflerine ulaşmalarında destekliyoruz. Birkaç örnek vermek gerekirse, yüzlerce yavrumuz, el sanatları, müzik, bale, yazarlık, robotik kodlama, fotoğrafçılık ve zekâ oyunları gibi faaliyetlerle uğraşıyorlar. 2024 yılında, 421 gencimiz üniversiteyi kazanarak yüksek öğrenim hayatlarına başladılar. Devlet korumasında yetişen çocuklarımıza istihdam hakkının tanınmasından bu yana toplam 64 bin 238 atama yapıldı. Devletimizin verdiği hizmetleri burada tek tek saymaya zamanımız yetmez. Ancak şunu söyleyebilirim ki, bu gayretin temelinde çocukların yüzündeki tek bir tebessümün bile dünyalara bedel olduğu inancımız yatmaktadır.”
Program öncesi Emine Erdoğan ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş 30 Haziran Koruyucu Aile Günü dolayısıyla hazırlanan fuaye alanındaki sergiyi gezdi.
Program kapsamında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş ve TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı da birer konuşma yaptı.
Programda, koruyucu ailenin yanında büyüyen bir gencin hazırladığı mektubunu okuduğu sırada bazı katılımcılar gözyaşlarına hakim olamadı. Koruyucu ailelerden olan Yasemin Dertli ve Durdu Dertli çifti de günün anlamını taşıyan bir metni okudu.
TRT Belgesel’de ilk bölümü bu akşam saat 21.00’de yayınlanacak “Ailem-Candan Yakın Kalpler”in kısa tanıtım filminin gösterisinin yapıldığı programda, Çocuk Evi’nde yetişen Merve Başoğlu ve kardeşi Muhammed Başoğlu ile Cumhurbaşkanlığı Çocuk Orkestrası ve Korosu’ndan oluşan bir grup da müzik dinletisi sundu.
Emine Erdoğan’ın, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın eşi Hatice Nur Yerlikaya ile koruyucu ailelik çalışmalarında öne çıkan Isparta, Hatay ve Kahramanmaraş’ta “gönül elçileri” olan vali eşlerine plaket takdim ettiği programda, hatıra fotoğrafı çekildi.
Program, “Ailem-Candan Yakın Kalpler” belgeselinin ilk bölümünün izlenmesinin ardından sona erdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Şeyh Muhammed Bin Zayed Al Nahyan’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.
BAE Devlet Başkanı Al Nahyan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından BAE Devlet Başkanı Al Nahyan tören kıtasını selamladı.
Türkiye ve BAE bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve BAE Devlet Başkanı Al Nahyan daha sonra baş başa görüşmelerini gerçekleştirmek ve iki ülke arasındaki Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey’in ilk toplantısına başkanlık etmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, 15 Temmuz zaferini bir sanat başyapıtı ile ölümsüzleştirmek amacıyla gerçekleştirilen “En Uzun Gece” destanının ilk temsiline katıldı.
“En Uzun Gece” temsilinde, dönemin Terörle Mücadele Daire Başkanı Turgut Aslan’ın, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması süreci ve bunu haber alarak yakalanacaklarını anlayan terör örgütü üyelerinin harekete geçmesi sonucu, gece boyu can pahasına verilen vatan ve bağımsızlık mücadelesi anlatıldı.
15 Temmuz gecesi, Ankara-İstanbul ekseninde, mücadelenin en çetin geçtiği Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Özel Kuvvetler Komutanlığı ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü arka planları kullanılarak sahneye taşındı.
En Uzun Gece destanı için Mehmet Akif Ersoy’dan “Birlik”, “Cenk Marşı”, “Yeis Yok”, “Şehitler Abidesi İçin”, Bahtiyar Vahapzade’den “Allah”, Sezai Karakoç’tan “Sürgün Ülkelerden Başkentler Başkentine”, Nurullah Genç’ten “Uyan Artık Yiğidim”, Abdurrahim Karakoç’tan “Aydınlık” ve “Tut Ellerimden”, Attila İlhan’dan “Ben Sana Mecburum” şiirlerinden bestelenen müziklerle 15 Temmuz’un birlik, beraberlik ve kahramanlık ruhu sahnede büyük bir coşkuyla yeniden canlandırıldı.
253 ŞEHİDİN İSMİ PERDEYE TEK TEK YANSITILDI
Temsilde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın darbe girişimi gecesi vatandaşları meydanlara çağırma anı ve darbe girişiminin başarısızlığa uğratıldığı anlardan görüntüler yer aldı. Sahnede açılan dev Türk bayrağı izleyiciler tarafından uzun süre alkışlandı. Temsilin sonunda 253 şehidin ismi perdeye tek tek yansıtıldı.
Temsilin ardından, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı 15 Temmuz gazisi Turgut Aslan ve eşi Nadire Aslan, FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında Ankara’da Özel Kuvvetler Komutanlığında darbeci generali vurduktan sonra şehit edilen Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömer Halisdemir’in ailesi sahneye davet edildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan projede emeği geçenleri tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü Anma Programı’nda yaptığı konuşmada, “FETÖ ile mücadelemiz hız kesmeden, aynı kararlılıkla devam edecek. Burada toprağa düşen kahramanların kanını asla yerde bırakmayacağız. Devletine ihanet edenler, milletine kurşun sıkanlar, ruhunu 1 dolara satan alçaklar bunun bedelini mutlaka ödeyecekler” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gölbaşı Özel Harekât Başkanlığı’nda düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü Anma Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında hain kalkışmanın 9. yılında 51 vatan evladının şehit edildiği Özel Harekât Başkanlığı’nda bulunduklarını hatırlatarak, “FETÖ’cü hainler 15 Temmuz gecesi bu noktaya F-16 uçaklarıyla iki ayrı saldırı düzenlediler. İlk saldırıda Havacılık Daire Başkanlığımızda görevli yedi kardeşimiz, ikinci saldırıda ise Özel Harekât Daire Başkanlığımızda vazifeli 44 kardeşimiz burada şehit düştü. Çoğu hayatının baharında gözlerini kırpmadan şehadete yürüyen bu kardeşlerimiz hem şahsiyetleri hem de kabiliyetleriyle temayüz eden vatan müdafileriydi” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehitlerin hepsinin ay yıldızlı al bayrağa sevdalı, memleketin her bir karışına aşkla bağlı olduğunu söyledi.
Şehit edilen her bir polisin vakar, merhamet ve cesaret abidesi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Onlar Türkiye’nin akıncı beyleriydi. Selam olsun bu milletin akıncı beylerine, can feda olsun kahraman polisin özel harekât erlerine. Kahraman şehitlerimizin kabirleri pürnur olsun. Rabb’im onları Peygamber Efendimize inşallah komşu eylesin. Malumunuz şehit, ‘şahit olan, hazır bulunan’ demektir. Onlar şu anda bizleri görüyor, bizleri duyuyor. Rabb’imizin lütuf ve keremine de inşallah mazhar oluyorlar. Peygamberlikten sonraki en yüce makamda gönül huzuruyla oturuyorlar” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz 2016’da bu topraklardaki bin yıllık tarihin en ağır ihanetlerinden birine uğradıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gazi Meclisimiz, Cumhurbaşkanlığı Külliyemiz, Genelkurmay Başkanlığımız, Ankara Emniyetimiz, TRT ve TÜRKSAT’ın yanı sıra Gölbaşı’ndaki Özel Harekât Başkanlığımız da saldırıya maruz kaldı. 21. asrın haşhaşileri olan FETÖ’cü alçaklar ülkemize, millî iradeye ve geleceğimize yönelik büyük bir pusu kurdu. Demokrasimizi hedef alan FETÖ’cü hain sürüsünün o geceki saldırılarında tam 253 vatandaşımız şehitlik mertebesine ulaştı. Bıyıkları daha yeni terleyen delikanlılardan, Nene Hatun misali namlulara meydan okuyan hanım kardeşlerimize, bir yıllık hasadını feda etmekten çekinmeyen çiftçilerimizden, ‘Gün vatana sahip çıkma günüdür’ diyerek öne atılan akademisyenlerimize kadar nice kardeşimizi, dostumuzu, yakın mesai arkadaşımızı o gece şehit verdik. 2 bin 740 vatandaşımız ise yaralandı ve gazilikle müşerref oldu. Yurdu yaşatmak için can veren, ama canından aziz bildiği vatanını işgalcilere teslim etmeyen kahramanların haklarını asla ödeyemeyiz.”
“FETÖ’CÜ ALÇAKLAR SONSUZA KADAR NEFRETLE HATIRLANACAK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hain darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz 2016 gecesinde al kanıyla toprağı sulayan şehit polislerden birinin de Komiser Yardımcısı Cennet Yiğit olduğunu hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Adı Cennet, inşallah cennetlik. Komiserimizin aklında, yüreğinde, duasında hep şehadet vardı. Akademideki eğitiminin sonlarına doğru, özel harekâta niçin geçmek istediğini anne ve babasına telefonda şu sözlerle ifade etmişti. ‘Babacığım benim şehit olmamı istemiyor musun? Anneciğim bizler şehit olacağız, sizler evlerinizde rahat edeceksiniz’ Şehit Cennet Yiğit, hepimizin yüreğine dokunan işte bu sözleri söylemişti. Şehadet arzusunu dillendiren Özel Harekât Dairemizin bir diğer şehidi ise Emniyet Müdürü Önder Güzel’di. Merhum şehidimiz, darbe girişiminden bir gün önce yaptığı bir konuşmada yol arkadaşlarına, ‘Özel harekâtı bırakmayın, ölüm Allah’ın emridir’ diyordu. Özel Harekât Daire Başkanlığı’nda görevli şehit Akif Altay eşine, ‘Rabb’im seni çocuklarım için, beni de vatan için yaratmış’ diyen bir memleket aşığıydı. Şüphesiz buradaki her şehidimizin ayrı bir hikâyesi var. Kendilerini vatan uğruna, istiklal ve istikbalimiz uğruna feda eden her kardeşimin bambaşka hayalleri, bambaşka umutları vardı.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şunu herkesin, özellikle de şehit yakınlarımızın bilmesini isterim. Milletin kendilerine emanet ettiği silahlarla, bu kardeşlerimizi ailelerinden ve bizden koparan FETÖ’cü alçaklar ne yaparlarsa yapsınlar, sonsuza kadar lanetle, nefretle hatırlanacaklar. Şehitlerimiz ise daima hayırla yâd edilecek. Bu milletin gönlünde ayrı bir yer tutacak. Duayla, minnetle, rahmetle anılacaklar. Şehit ve gazilerimize olan vefa borcumuzu hiçbir zaman unutmayacak genç nesillerin de daima hatırlamasını sağlayacağız” diye konuştu.
“TEDBİRİ VE TEYAKKUZU ASLA ELDEN BIRAKMAMAMIZ GEREKTİĞİNİN ALTINI TEKRAR ÇİZİYORUM”
“Örgütten gelen en büyük tehditleri, en büyük taarruzları başarıyla atlattık. Önce 17/25 Aralık’ta, ardından 15 Temmuz’da hainleri bozguna uğrattık. Ancak hâlen FETÖ virüsünü bünyeden tamamen söküp atamadık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “FETÖ ile mücadelemiz hız kesmeden, aynı kararlılıkla devam edecek. Burada toprağa düşen kahramanların kanını asla yerde bırakmayacağız. Devletine ihanet edenler, milletine kurşun sıkanlar, ruhunu 1 dolara satan alçaklar bunun bedelini mutlaka ödeyecekler. Gevşemeden, rehavete kapılmadan, hata yapmadan, sulandırmadan, masumla mücrimin tefrikini çok iyi yaparak, bu hain örgütü ülkemiz için bir tehdit unsuru olmaktan inşallah çıkartacağız. Bunun için tedbiri ve teyakkuzu asla elden bırakmamamız gerektiğinin altını tekrar çiziyor, Rabb’im hepimizin yar ve yardımcısı olsun diyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özel Harekât Başkanlığı’ndaki 51 şehitle birlikte 15 Temmuz’da ebediyete uğurlanan 253 şehidin tamamına Allah’tan rahmet dileyerek, Mehmet Akif Ersoy’un “Birlik” şiirinden “Cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz/ Bu yol ki Hak yoludur, dönme bilmeyiz, yürürüz/ Düşer mi tek taşı sandın harim-i namusun/ Meğerki harbe giden son nefer şehit olsun” dizelerini okudu.
Şehit ailelerine ve millete bir kez daha başsağlığı ve sabr-ı cemil dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Zaferin Adı Türkiye” temasıyla düzenlenen anma programına katılan tüm misafirlere şükranlarını sundu, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü’nü tebrik etti.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.