Ticaret Bakanı Ömer Bolat – “Bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 2 büyüme gösterdik. Dünyada dış talebin düştüğü, küresel ekonomilerin küçülme gösterdiği ya da resesyona girdiği, bizde de yüksek enflasyonla mücadele etmek için iç talebin sınırlanmaya çalışıldığı bir dönemde yüzde 2 büyüme ılımlı, dengeli bir büyüme” – “‘Terörsüz Türkiye’ artık milli birlik ve kardeşlik projemizin adı oldu. Terörle mücadeleye ayrılan kaynaklar artık kalkınmaya, gelişmeye ve halkımızın refah ve satın almasını güçlendirmeye ayrılacak” – Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türkiye ekonomisi yılın ilk çeyreğinde yüzde 2 büyüme gösterdiğini belirterek, “Dünyada dış talebin düştüğü, küresel ekonomilerin küçülme gösterdiği ya da resesyona girdiği, bizde de yüksek enflasyonla mücadele etmek için iç talebin sınırlanmaya çalışıldığı bir dönemde yüzde 2 büyüme ılımlı, dengeli bir büyüme.” dedi.
Bakan Bolat, Anadolu Aslanları İş Adamları Derneğince (ASKON) kentte bir otelde düzenlenen Kültepe Ekonomi Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, dünya tarihinin bilinen en eski ticaret ve ekonomi şehri unvanını taşıyan Kültepe-Kaniş Karum’da böyle bir zirvede bulunmaktan mutluluk duyduğunu söyledi.
Kente yapılan yatırımları ve Bakanlık olarak verdikleri destekleri anlatan Bolat, yapımı devam eden 142 kilometrelik yüksek hızlı tren demir yolunun 2026 yılının sonunda bitmesinin planlandığını bildirdi.
Dünya Bankası’na göre Türkiye’nin üst gelirli ülkeler liginde yer aldığına dikkati çeken Bolat, şunları kaydetti:
“Bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 2 büyüme gösterdik. Dünyada dış talebin düştüğü, küresel ekonomilerin küçülme gösterdiği ya da resesyona girdiği, bizde de yüksek enflasyonla mücadele etmek için iç talebin sınırlanmaya çalışıldığı bir dönemde yüzde 2 büyüme ılımlı, dengeli bir büyüme. Süreç devam ediyor. 19 çeyrek üst üste yaklaşık 5 yıldır hiç küçülme olmadan büyüme çizgimiz devam ediyor. Türkiye’miz yıllık oranda son 22 yılda yüzde 5,3 büyüdü. Cumhuriyetimizin ilk 78 yılında, AK Parti öncesinde yıllık ortalama yüzde 4,8 büyümüştük. Eğer bu 0,5’lik fark ilk 78 yılda da gerçekleşmiş olsaydı, biz bugün 2 trilyon dolar milli gelirden yaklaşık 22-23 bin dolar fert başına milli gelirden de bahsedebilecektik. Olsun, güçlü bir ekonomi, güçlü bir liderlik ve güçlü bir istikrarla inşallah onları da başaracağız.”
Bakan Bolat, Türkiye’de bir grubun taş üstüne taş koymaya, ülkesini büyütmeye, istikrar içinde yaşatmaya, halkının refah ve satın alma gücünü arttırmaya, çevresindeki yangınlardan ülkeyi korumaya, içerideki terör belasını yok etmeye ve İsrail’in haydutluğu, barbarlığı karşısında güçlü bir kale gibi durmaya çalıştığını ifade etti.
Sürekli felaket tellallığı yapıp kriz edebiyatıyla “Bunları nasıl indiririm de ben gelirim, otururum” anlayışıyla halkın göreceği zararları düşünmeden siyaset yapan da bir grup olduğunu dile getiren Bolat, şöyle devam etti:
“Onun için bunları iyi bilmeliyiz ki ve bu anlamda iyi ile kötünün farkını anlayabilmeliyiz. Bir şeyin iyi olup olmadığını anlamak için önce kendimize bakmamız lazım. ‘Türkiye olarak ben neredeyim, 20 yıl önce neredeydim?’ diye iş insanları olarak bir mukayese yapın. Bir de hepiniz dünyayı dolaşıyorsunuz, dış ülkelere, oradaki rakiplerinize bir bakın. Bir de şartlara bakmak lazım. Şimdi mahallede bir ev cayır cayır yanıyor. O mahallenin içinde olan biri olarak mutlu, huzurlu olabilir miyiz? O mahalledeki sıkıntıdan olumsuz etkilenmez miyiz? En azından vicdanen içimiz yanar, üzülürüz ve biz de etkileniriz ondan.”
“Beyaz eşya üretiminde Avrupa 2’ncisi, inşaat sektöründe dünya 2’ncisiyiz”
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türkiye’nin dünya ihracatından aldığı payı 0,55’ten yüzde 1,07’ye yükselttiğini dile getirdi.
Türkiye’nin hizmetler ihracatını keşfettiği anlatan Bolat, şöyle devam etti:
“2022’de 14 milyar dolardı, 116 milyar doları geçtik. Dünyadaki payımız yüzde 0,84’tü, yüzde 1,32’ye yükseldi. Amacımız yüzde 2’ye 2030’a kadar ulaştırmak. Otomotiv sektöründe 37 milyar dolar ihracat yapıyoruz. Savunma ve havacılık sanayinde 7 milyar 150 milyon dolar, beyaz eşyada 5,4 milyar dolar, demir çelikte 16 milyar dolar, tekstil ve giyimde 32,5 milyar dolar, gıda ve tarım sanayinde 32,6 milyar dolar ihracat yapıyoruz. Üretimde otomotivde Avrupa’da 4’üncüyüz. Beyaz eşya üretiminde Avrupa 2’ncisi, inşaat sektöründe dünya 2’ncisiyiz. Tekstil ve giyimde Avrupa’nın 3’üncü, dünyanın 7’nci büyük tedarikçisi ülkeyiz. Makine sektöründe 25,5 milyar dolar ihracat yapıyoruz, turizm hizmetler gelirimiz 61 milyar dolar. Taşımacılık sektörü 100 milyar dolar gelir sağlıyor, 40 milyar doları ihracat geliri. Eğitim turizminde 3 milyar dolar, sağlık turizminde 3 milyar dolar gelir sağlıyoruz. Yazılım ihracatı 5 milyar dolar, savunma sanayinde 15 milyar dolar üretimimiz var. 26 adet HÜRJET’i İspanya’ya satmak için ön sözleşme yapıldı. Beşinci nesil savaş uçağı olan KAAN’ı dünyada üretebilen 4 ülkeden biri olduk. Endonezya inşallah 48 adet alacak. 10 milyar dolar değerinde bir sipariş.”
“Türkiye’de kamu borcunun milli gelire oranı sadece yüzde 25”
Ticaret Bakanı Bolat, tüm bunları gerçekleştirirken bütçe disiplinine, makro göstergelere, para ve döviz piyasalarında istikrara dikkat edildiğini vurguladı.
Bütün bunların çok büyük borçlanmalarla yapılmadığını anlatan Bolat, “Yap-işlet-devret projeleri, kamu özel sektör işbirliği projeleri ile yeni finansman modelleri geliştirildi. Türkiye’de kamu borcunun milli gelire oranı sadece yüzde 25. Avrupa Birliğinin Maastricht Kriterleri’nin ortalama oranı yüzde 60’dır. Yüzde 150, yüzde 135 olan Avrupa ülkeleri var. Bazen diyorlar ya ‘İşte Türkiye gırtlağına kadar borç içinde’ diye. Türkiye’nin hane halkı, bankacılık sistemi, şirketleri ve devleti, kamusunun borcunun milli gelire oranı dünyadaki ülkelerin çoğundan daha da aşağıda. Batılı ülkelerin hepsinin daha da altında bulunmakta.” diye konuştu.
Enflasyonla mücadelenin temel öncelik olduğunu ifade eden Bolat, “Bu dönemin adı dengeleme ve istikrar dönemi. Para ve döviz piyasalarında, üretimde. Enflasyonu aşağı indirmede, dünyadaki ticaret savaşlarına, gümrük vergilerindeki astronomik yükselmelere rağmen ihracatı arttırma, dövizde dengeleri sağlama, dış borçlanmaya ihtiyaç duymama anlamında gerçekten hükümetimiz canla başla çalışıyor. TBMM çıkardığı kanunlarla bizleri destekliyorlar.” ifadelerini kullandı.
“2026 yılı her kesimin daha da rahatlayacağı bir dönem olacak”
Bakan Bolat, hem yerli üretim hem de uluslararası yatırımcılar için Türkiye’nin bir cazibe merkezi olduğunu vurguladı.
Türkiye’de 2002’de 5 bin yabancı şirket varken, şu anda 86 bin yabancı şirketin bulunduğunu belirten Ticaret Bakanı Bolat, sözlerini şöyle tamamladı:
“‘Terörsüz Türkiye’ artık milli birlik ve kardeşlik projemizin adı oldu. Terörle mücadeleye ayrılan kaynaklar artık kalkınmaya, gelişmeye ve halkımızın refah ve satın almasını güçlendirmeye ayrılacak. Deprem sıkıntıları ve yeniden imarı da 1 yıla kalmaz yüzde 90 tamamlanmış olacak. İş dünyasının finansman güçlükleri, yüksek finansman maliyeti sıkıntıları var. Kaynağa ulaşmada sıkıntıları var ancak bu büyük yıkımı hep birlikte ortadan kaldırmak zorundaydık. Türkiye’nin 11 vilayetinde sanki hiçbir şey olmamış gibi asla davranamazdık, birinci önceliğimiz deprem yıkımını ortadan kaldırmaktı. Bunu da devlet bütçesinden yapmak zorundaydık. Devlet bütçesindeki kaynaklar, deprem harcamaları önümüzdeki yıl azaldıkça KOBİ’mize, işçimize, çiftçimize, esnafımıza, emeklimize, memurumuza, kalkınmaya inşallah harcanacak. Böylece 2026 yılı her kesimin daha da rahatlayacağı bir dönem olacak.”
Konuşmanın ardından Bakan Bolat’a ASKON tarafından plaket takdim edildi. Bolat da programa sponsor olan firmalara plaketlerini verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Şeyh Muhammed Bin Zayed Al Nahyan’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.
BAE Devlet Başkanı Al Nahyan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından BAE Devlet Başkanı Al Nahyan tören kıtasını selamladı.
Türkiye ve BAE bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve BAE Devlet Başkanı Al Nahyan daha sonra baş başa görüşmelerini gerçekleştirmek ve iki ülke arasındaki Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey’in ilk toplantısına başkanlık etmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, 15 Temmuz zaferini bir sanat başyapıtı ile ölümsüzleştirmek amacıyla gerçekleştirilen “En Uzun Gece” destanının ilk temsiline katıldı.
“En Uzun Gece” temsilinde, dönemin Terörle Mücadele Daire Başkanı Turgut Aslan’ın, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması süreci ve bunu haber alarak yakalanacaklarını anlayan terör örgütü üyelerinin harekete geçmesi sonucu, gece boyu can pahasına verilen vatan ve bağımsızlık mücadelesi anlatıldı.
15 Temmuz gecesi, Ankara-İstanbul ekseninde, mücadelenin en çetin geçtiği Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Özel Kuvvetler Komutanlığı ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü arka planları kullanılarak sahneye taşındı.
En Uzun Gece destanı için Mehmet Akif Ersoy’dan “Birlik”, “Cenk Marşı”, “Yeis Yok”, “Şehitler Abidesi İçin”, Bahtiyar Vahapzade’den “Allah”, Sezai Karakoç’tan “Sürgün Ülkelerden Başkentler Başkentine”, Nurullah Genç’ten “Uyan Artık Yiğidim”, Abdurrahim Karakoç’tan “Aydınlık” ve “Tut Ellerimden”, Attila İlhan’dan “Ben Sana Mecburum” şiirlerinden bestelenen müziklerle 15 Temmuz’un birlik, beraberlik ve kahramanlık ruhu sahnede büyük bir coşkuyla yeniden canlandırıldı.
253 ŞEHİDİN İSMİ PERDEYE TEK TEK YANSITILDI
Temsilde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın darbe girişimi gecesi vatandaşları meydanlara çağırma anı ve darbe girişiminin başarısızlığa uğratıldığı anlardan görüntüler yer aldı. Sahnede açılan dev Türk bayrağı izleyiciler tarafından uzun süre alkışlandı. Temsilin sonunda 253 şehidin ismi perdeye tek tek yansıtıldı.
Temsilin ardından, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı 15 Temmuz gazisi Turgut Aslan ve eşi Nadire Aslan, FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında Ankara’da Özel Kuvvetler Komutanlığında darbeci generali vurduktan sonra şehit edilen Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömer Halisdemir’in ailesi sahneye davet edildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan projede emeği geçenleri tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü Anma Programı’nda yaptığı konuşmada, “FETÖ ile mücadelemiz hız kesmeden, aynı kararlılıkla devam edecek. Burada toprağa düşen kahramanların kanını asla yerde bırakmayacağız. Devletine ihanet edenler, milletine kurşun sıkanlar, ruhunu 1 dolara satan alçaklar bunun bedelini mutlaka ödeyecekler” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gölbaşı Özel Harekât Başkanlığı’nda düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü Anma Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında hain kalkışmanın 9. yılında 51 vatan evladının şehit edildiği Özel Harekât Başkanlığı’nda bulunduklarını hatırlatarak, “FETÖ’cü hainler 15 Temmuz gecesi bu noktaya F-16 uçaklarıyla iki ayrı saldırı düzenlediler. İlk saldırıda Havacılık Daire Başkanlığımızda görevli yedi kardeşimiz, ikinci saldırıda ise Özel Harekât Daire Başkanlığımızda vazifeli 44 kardeşimiz burada şehit düştü. Çoğu hayatının baharında gözlerini kırpmadan şehadete yürüyen bu kardeşlerimiz hem şahsiyetleri hem de kabiliyetleriyle temayüz eden vatan müdafileriydi” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehitlerin hepsinin ay yıldızlı al bayrağa sevdalı, memleketin her bir karışına aşkla bağlı olduğunu söyledi.
Şehit edilen her bir polisin vakar, merhamet ve cesaret abidesi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Onlar Türkiye’nin akıncı beyleriydi. Selam olsun bu milletin akıncı beylerine, can feda olsun kahraman polisin özel harekât erlerine. Kahraman şehitlerimizin kabirleri pürnur olsun. Rabb’im onları Peygamber Efendimize inşallah komşu eylesin. Malumunuz şehit, ‘şahit olan, hazır bulunan’ demektir. Onlar şu anda bizleri görüyor, bizleri duyuyor. Rabb’imizin lütuf ve keremine de inşallah mazhar oluyorlar. Peygamberlikten sonraki en yüce makamda gönül huzuruyla oturuyorlar” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz 2016’da bu topraklardaki bin yıllık tarihin en ağır ihanetlerinden birine uğradıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gazi Meclisimiz, Cumhurbaşkanlığı Külliyemiz, Genelkurmay Başkanlığımız, Ankara Emniyetimiz, TRT ve TÜRKSAT’ın yanı sıra Gölbaşı’ndaki Özel Harekât Başkanlığımız da saldırıya maruz kaldı. 21. asrın haşhaşileri olan FETÖ’cü alçaklar ülkemize, millî iradeye ve geleceğimize yönelik büyük bir pusu kurdu. Demokrasimizi hedef alan FETÖ’cü hain sürüsünün o geceki saldırılarında tam 253 vatandaşımız şehitlik mertebesine ulaştı. Bıyıkları daha yeni terleyen delikanlılardan, Nene Hatun misali namlulara meydan okuyan hanım kardeşlerimize, bir yıllık hasadını feda etmekten çekinmeyen çiftçilerimizden, ‘Gün vatana sahip çıkma günüdür’ diyerek öne atılan akademisyenlerimize kadar nice kardeşimizi, dostumuzu, yakın mesai arkadaşımızı o gece şehit verdik. 2 bin 740 vatandaşımız ise yaralandı ve gazilikle müşerref oldu. Yurdu yaşatmak için can veren, ama canından aziz bildiği vatanını işgalcilere teslim etmeyen kahramanların haklarını asla ödeyemeyiz.”
“FETÖ’CÜ ALÇAKLAR SONSUZA KADAR NEFRETLE HATIRLANACAK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hain darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz 2016 gecesinde al kanıyla toprağı sulayan şehit polislerden birinin de Komiser Yardımcısı Cennet Yiğit olduğunu hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Adı Cennet, inşallah cennetlik. Komiserimizin aklında, yüreğinde, duasında hep şehadet vardı. Akademideki eğitiminin sonlarına doğru, özel harekâta niçin geçmek istediğini anne ve babasına telefonda şu sözlerle ifade etmişti. ‘Babacığım benim şehit olmamı istemiyor musun? Anneciğim bizler şehit olacağız, sizler evlerinizde rahat edeceksiniz’ Şehit Cennet Yiğit, hepimizin yüreğine dokunan işte bu sözleri söylemişti. Şehadet arzusunu dillendiren Özel Harekât Dairemizin bir diğer şehidi ise Emniyet Müdürü Önder Güzel’di. Merhum şehidimiz, darbe girişiminden bir gün önce yaptığı bir konuşmada yol arkadaşlarına, ‘Özel harekâtı bırakmayın, ölüm Allah’ın emridir’ diyordu. Özel Harekât Daire Başkanlığı’nda görevli şehit Akif Altay eşine, ‘Rabb’im seni çocuklarım için, beni de vatan için yaratmış’ diyen bir memleket aşığıydı. Şüphesiz buradaki her şehidimizin ayrı bir hikâyesi var. Kendilerini vatan uğruna, istiklal ve istikbalimiz uğruna feda eden her kardeşimin bambaşka hayalleri, bambaşka umutları vardı.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şunu herkesin, özellikle de şehit yakınlarımızın bilmesini isterim. Milletin kendilerine emanet ettiği silahlarla, bu kardeşlerimizi ailelerinden ve bizden koparan FETÖ’cü alçaklar ne yaparlarsa yapsınlar, sonsuza kadar lanetle, nefretle hatırlanacaklar. Şehitlerimiz ise daima hayırla yâd edilecek. Bu milletin gönlünde ayrı bir yer tutacak. Duayla, minnetle, rahmetle anılacaklar. Şehit ve gazilerimize olan vefa borcumuzu hiçbir zaman unutmayacak genç nesillerin de daima hatırlamasını sağlayacağız” diye konuştu.
“TEDBİRİ VE TEYAKKUZU ASLA ELDEN BIRAKMAMAMIZ GEREKTİĞİNİN ALTINI TEKRAR ÇİZİYORUM”
“Örgütten gelen en büyük tehditleri, en büyük taarruzları başarıyla atlattık. Önce 17/25 Aralık’ta, ardından 15 Temmuz’da hainleri bozguna uğrattık. Ancak hâlen FETÖ virüsünü bünyeden tamamen söküp atamadık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “FETÖ ile mücadelemiz hız kesmeden, aynı kararlılıkla devam edecek. Burada toprağa düşen kahramanların kanını asla yerde bırakmayacağız. Devletine ihanet edenler, milletine kurşun sıkanlar, ruhunu 1 dolara satan alçaklar bunun bedelini mutlaka ödeyecekler. Gevşemeden, rehavete kapılmadan, hata yapmadan, sulandırmadan, masumla mücrimin tefrikini çok iyi yaparak, bu hain örgütü ülkemiz için bir tehdit unsuru olmaktan inşallah çıkartacağız. Bunun için tedbiri ve teyakkuzu asla elden bırakmamamız gerektiğinin altını tekrar çiziyor, Rabb’im hepimizin yar ve yardımcısı olsun diyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özel Harekât Başkanlığı’ndaki 51 şehitle birlikte 15 Temmuz’da ebediyete uğurlanan 253 şehidin tamamına Allah’tan rahmet dileyerek, Mehmet Akif Ersoy’un “Birlik” şiirinden “Cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz/ Bu yol ki Hak yoludur, dönme bilmeyiz, yürürüz/ Düşer mi tek taşı sandın harim-i namusun/ Meğerki harbe giden son nefer şehit olsun” dizelerini okudu.
Şehit ailelerine ve millete bir kez daha başsağlığı ve sabr-ı cemil dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Zaferin Adı Türkiye” temasıyla düzenlenen anma programına katılan tüm misafirlere şükranlarını sundu, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü’nü tebrik etti.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.