Cumhurbaşkanı Erdoğan, 8. Uluslararası İyilik Ödülleri Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Nerede gadre uğrayan, yok sayılan, baskı ve zulüm gören varsa, Türkiye olarak tüm kapasitemizle oradayız. Nerede bir zulüm varsa, çatışma varsa, adaletsizlik varsa sona erdirmek için biz oradayız. Nerede dostlarımız ve soydaşlarımız eziyet görüyorsa engel olmak için biz oradayız. Nerede bir yıkım, afet gözyaşı varsa; silmek için, mazluma el uzatmak için biz yine oradayız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Türkiye Diyanet Vakfı 8. Uluslararası İyilik Ödülleri Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ebedi azaptan kurtuluş olan Ramazan-ı Şerif’i kutladı. Farklı kıta ve ülkelerden programa katılan misafirleri selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeryüzünün dört bir yanında iyilikte ve hayırda yarışarak bir gurbet misafirhanesi olarak gördüğümüz bu dünyaya bereket katan tüm gönül insanlarına şahsım ve milletim adına saygılarımı, şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı.
İçinde bulunulan mukaddes günlerin millete, İslam âlemine ve tüm dünyaya hayır ve güzellikler getirmesi temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sezai Karakoç’un “Samanyolunda Ziyafet” eserinden ramazan ayını konu alan mısralarını okudu.
“İYİLİK ÖDÜLÜ’NE LAYIK GÖRÜLEN TÜM KARDEŞLERİMİ TEBRİK EDİYORUM”
Ramazanın gelişinin de gidişinin de mümin gönüllüler için bayram ve sevinç kaynağı olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Rabbim bizlere başının rahmet, ortasının mağfiret, sonunun da azaptan kurtuluş olduğu müjdelenen bu müstesna günleri layıkıyla ihya edebilmeyi nasip buyursun. İşte bugün Ramazan-ı Şerif’in maneviyatını en güzel şekilde yansıtan bir program münasebetiyle bir araya gelmiş bulunuyoruz. Kendi alanında artık bir markaya dönüşen Uluslararası İyilik Ödüllerimizin bu sene sekizincisini düzenliyoruz. Ödül takdim törenimizin hayırlara vesile olmasını diliyor, İyilik Ödülü’ne layık görülen tüm kardeşlerimi burada içtenlikle tebrik ediyorum.”
Mevlana’nın “Her gün bir yerden göçmek ne iyi, her gün bir yere konmak ne güzel, bulanmadan donmadan akmak ne hoş. Dünle beraber gitti cancağızım, Ne kadar söz varsa düne ait” dizelerini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Dünle beraber sadece acısı ve tatlısıyla hatıralarımızı değil aynı zamanda dostlarımızı, büyüklerimizi, insan hazinelerimizi de uğurluyoruz. Önden giden gönül erbabından biri de 28 Şubat’ta dünya defterini kapatıp beka âlemine göç eden hattatların reisi Hasan Çelebi hocamızdı. Hasan Çelebi Hocamız ömrünü hüsnü hat sanatına adayan, her biri ilme ve sanata sevdalı pek çok talebe yetiştiren mümtaz bir şahsiyetti. Rahmetli hocamızla en son 3 Ocak’ta İstanbul’da bir araya gelmiş kendisine Necip Fazıl Saygı Ödülümüzü takdim etmiştik. Emri hak vaki olmasaydı Uluslararası İyilik Ödülümüzü de bugün yine kendisine tevdi edecektik. Eserleriyle kubbelerimizi, mihraplarımızı, cümle kapılarımızı tezyin eden Hattat Hasan Çelebi Hocamızla birlikte ebedi aleme uğurladığımız tüm büyüklerimize, tüm ilim, kültür ve sanat insanlarımıza Cenab-ı Mevla’dan bir kez daha rahmet diliyorum. Rabbim hepsini de cennetiyle, cemaliyle müjdelesin, müşerref eylesin diyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerini iyiliğin, hamiyetin, hayrın ve güzel ahlakın bu mis kokulu ikliminde buluşturan Türkiye Diyanet Vakfına ve Diyanet İşleri Başkanlığına da teşekkür ederek, “Bu sene 50. yaşını kutlayan Türkiye Diyanet Vakfımız, ‘İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır’ düsturuyla ülkemizde ve dünyanın dört bir yanında iyiliği egemen kılmak için insanlığın hizmetinde olmayı azim ve kararlılıkla sürdürüyor. Diyanet Vakfımız, yarım asırlık bu iyilik yolculuğunda eğitimden insani yardıma, kültürel faaliyetler sosyal dayanışma projelerine birçok farklı alanda başarı çıtasını her geçen gün daha da yükseğe taşıdı” dedi.
“ZOR DURUMDA KALANLARA MİLLETİMİZ YARDIM ELİNİ UZATIYOR”
Millî kimliğin en belirgin, en karakteristik, en köklü hasletlerinden birinin vakıf kültürü olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Asırlar boyunca iyilik ve adalet hamuruyla yoğurduğumuz, kardeşlik ve hamiyet ruhuyla yeşerttiğimiz gönül coğrafyamızın her bir köşesi vakıf kültürümüzün eşsiz eserleriyle doludur. Camilerimiz, medreselerimiz, imarethanelerimiz, hanlarımız, çarşılarımız, sebillerimiz ve daha niceleri. Tarihe ve coğrafyaya vurduğumuz mürekkebi ilelebet kurumayacak imar, inşa ve ihya mühürleridir. Türkiye Diyanet Vakfımız işte böylesine köklü ve güçlü bir müktesebatın yüzyıllara sâri vakıf kültürümüzün taşıyıcısı olarak önemli bir rol üstleniyor. Kur’an kurslarından hafızlık mekteplerine, anaokulundan üniversiteye, Türkiye’de ve dünyanın 111 ülkesinde her kademeden binlerce öğrenciye burs veriyor, akademik destek sağlıyor. Düzenlediği uluslararası yardım kampanyalarıyla, savaş, afet ve yoksulluk sebebiyle zor durumda kalan insanlara, milletimizin yardım elini uzatıyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Diyanet Vakfının ramazan ayında, Kurban Bayramı’nda ve daha birçok önemli günde yurt içi ve yurt dışındaki milyonlarca ihtiyaç sahibinin imdadına koştuğunu, milletin ihsan ve infak kültürünü kuş uçmaz, kervan geçmez denilen yerlerde, sadece bilmek zorunda olanların bildiği bölgelerde başarıyla temsil ettiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Asya’dan Afrika’ya nereye gidilse Türkiye Diyanet Vakfı gibi iyilik neferlerinin hizmetleriyle mutlaka karşılaştıklarını dile getirdi.
“Sizlerden, vicdanlarını tatile çıkarmış olanlara aldırmadan hayırda, iyilikte, güzellikte yarışmaya devam etmenizi özellikle bekliyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Diyanet Vakfı’nın 50. yaşını tebrik etti.
Bugün aynı zamanda İyilik Haftası’nın da ilk gününü idrak ettiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 27 Şubat’ta yayınlanan yönetmelikle bundan böyle her sene 13-20 Mart tarihlerini İyilik Haftası olarak kutlayacaklarını söyledi.
Hafta boyunca Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere ilgili birçok kurum ve kuruluşla birlikte pek çok faaliyet icra edeceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Böylelikle inanç ve medeniyet değerlerimizin en yüksek ideallerinden biri olan iyiliği her alanda teşvik edip destekleyecek, iyilik çınarının çok daha derinlere kök salması için hep beraber samimiyetle çaba sarf edeceğiz. Fahri kainat efendimiz, ‘Allah’ım, yaşamayı benim için her türlü iyiliği artırma vesilesi yap’ duasından hareketle bireysel ve toplumsal hayatımızda iyiliği artırmak için gayret göstereceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İyilik Haftası’nın da ülke ve millet için hayırlara vesile olmasını diledi.
“KÖTÜYE KARŞI İYİNİN, ZALİME KARŞI MAZLUMUN SAFINDA YER ALMAK HAYAT TARZIMIZDIR”
İyiliğin, insanın beşer derecesinden insan olma seviyesine yükselmesi anlamına geldiğini, Allah’ın rızasını kazanmanın, takvaya ulaşmanın, çevresine ve dünyaya faydalı olmanın yegâne anahtarı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Nitekim Rabbimiz, Nahl Suresi’nin 128. ayetinde ‘Allah takvayla hareket edip iyiliği seçenlerin yanındadır’ buyuruyor. Emr-i bil maruf ve nehy-i anil münker şiarı etrafında teşekkül etmiş bir inancın, hayatın, mefkurenin takipçileriyiz. Yaradılanı Yaradan’dan ötürü seven bir milletin, geleneğin, medeniyetin mensuplarıyız. İyiliği şefkat ve merhametle besleyip büyüten, muhabbet ve diğerkâmlıkla perçinleyen bir ecdadın evladı, ahfadı ve torunlarıyız. Kötüye karşı iyinin, zalime karşı mazlumun, yanlışa karşı doğrunun safında yer almak bizim hayat tarzımızdır. ‘İyilik, insanın emniyet kemeridir.’ Kim diyor? Lokman Hekim. ‘İyilik, insanlık sanatıdır’ diyen Genceli Nizami, ‘Dili, dini, rengi ne olursa olsun iyiler iyidir’ diyen Hacı Bektaşi Veli işte hep bu hakikati dile getirmiştir.”
Bugün ödüllerinin tevdi edileceği iyilik öncülerinin de bu hakikatin ete, kemiğe bürünmüş, ahlaklı, erdemli, fedakar timsalleri olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, çocuk hastalıkları uzmanı olarak bir yandan topluma hizmet edip 8 evladını büyütürken diğer yönden birçok iyilik projesine öncülük eden doktor Gülhanım Bayrak’ı, helal kazancını iyilik ve hayır yolunda harcayarak 140’tan fazla Kur’an kursunun açılmasına katkı sağlayan, yetimleri, hafızları koruyup gözeten iş insanı Hacı Fevzi Şener’i, engelli ve bakıma muhtaçlara din eğitimi veren, çölyak hastaları için özel ekmek üretip ihtiyacı olanlara ulaştıran din görevlisi Hasan Koç’u tebrik etti.
“İYİLİKLE DÜNYAYI GÜZELLEŞTİRMENİN ÇABASINDAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “harçlıklarımızı Filistin’e bomba olarak göndermeyeceğiz” diyerek başlattığı farkındalık çalışmasıyla milyonlarca gönüle dokunan, Gazzeli mazlumların acısını yüreğinde hissedip zulme karşı boykot çağrısı yapan Ömer Asaf Kar’ı da kutladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “1982 Hama katliamı sırasında vicdanının sesine kulak vererek zalim Esed rejiminin sivilleri bombalama emrini yerine getirmeyen, bu yüzden hapsedildiği Sednaya Hapishanesi’nde türlü zorluklara göğüs geren Suriyeli cesur pilot Rağid El-Tatari’yi, İsrail yönetiminin zorbalıklarına, ev hapsine ve Mescid-i Aksa’ya giriş yasaklarına rağmen mücadelesinden asla taviz vermeyen Şeyh İkrime Sabri Hocamızı da aynı hassasiyetle, en içten şükran duygularımla tebrik ediyorum” dedi.
İyilik mefhumunu yaşatan, zor zamanlarda insanlığa umut olan, özverili çalışmalarıyla insanlığa örnek olanları bir kez daha tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbimden kendilerine uzun, hayırlı, sağlıklı ve bereketli ömürler niyaz ediyorum. 60 seneyi aşkın sanatıyla İslam kültürüne hizmet eden Kuba Mescidi’nden Kıbleteyn’e pek çok kutsal mekânı hat eserleriyle süsleyen Hasan Çelebi Hocamıza ise bir kez daha Mevla’dan rahmet diliyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iyiliğin güçlü mirasını muhafaza ederek zenginleştirmek, daha önemlisi gelecek nesillere ulaştırmak için var güçleriyle çalıştıklarını vurgulayarak, “İyilikle dünyayı güzelleştirmenin çabasındayız. Gönüllere iyilik tohumları ekerek insanlığı yüceltmenin gayretindeyiz. Zalime karşı dik durarak mazlumun elinden tutarak insanlık vazifemizi en güzel şekilde ifa etmenin mücadelesini veriyoruz” diye konuştu.
1 milyon kişinin hayatını kaybettiği Suriye’deki katliamlardan kaçıp eman yurdu olarak gördükleri Türkiye’ye sığınan Suriyeli muhacirlere kapılarını sonuna kadar açtıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 471 gün boyunca siyonist rejimin insanlık dışı saldırılarına maruz kalan Gazzeli mazlumlara işte bu tasavvurla destek olduklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bugün güya kendi akıllarınca bizi cesaretli olmaya çağıranlar, Gazzeli çocukların üzerine bombaların yağdığı o imtihan günlerinde sırf soykırım şebekesinden korktukları, çekindikleri için Filistin Kuvayımillîyesi’ne terör örgütü iftirası atarken biz Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda, insanlığın ortak kürsüsünde soykırımcıların ve destekçilerinin gözünün içine bakarak Filistin davasına ve Gazze’nin kahraman evlatlarına işte bunun için cesaretle sahip çıktık.”
“ÜLKEMİZİ BARIŞ VE ÇATIŞMA ÇÖZÜMLERİNİN MERKEZ ÜSLERİNDEN BİRİ HÂLİNE GETİRİYORUZ”
Somali’de istikrarın korunması, Sudan’da kardeş kavgasının son bulması, Yemen’in, Afganistan’ın, Lübnan’ın kalıcı huzura kavuşması için tüm imkânları seferber ettiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Şunu bugün, büyük bir memnuniyetle ifade etmek isterim ki nerede gadre uğrayan, yok sayılan, baskı ve zulüm gören varsa Türkiye olarak tüm kapasitemizle oradayız. Nerede bir zulüm varsa, çatışma varsa, adaletsizlik varsa sona erdirmek için biz oradayız. Nerede dostlarımız ve soydaşlarımız eziyet görüyorsa engel olmak için biz oradayız. Nerede bir yıkım, afet, gözyaşı varsa silmek için, mazluma el uzatmak için biz yine oradayız. Nerede Türkiye’nin katkısına, desteğine, yardımına ihtiyaç varsa biz tüm kudret ve kuvvetimizle oradayız. Dün grup toplantımızda da söyledim. Bölgemizde ve ötesinde barışın, adaletin ve istikrarın egemen olması için ne yapmamız gerekiyorsa yapmaktan asla çekinmiyoruz. Ülkemizi barış ve çatışma çözümlerinin merkez üslerinden biri hâline getirme yolunda emin adımlarla yürüyoruz. İnşallah bundan sonra da kimsesizlerin kimsesi olmaya, ezilenlerin, yok sayılanların yanında durmaya devam edeceğiz. İyilik sancağını yüceltmeyi ve yükseltmeyi kararlılıkla sürdüreceğiz. Sabredeceğiz, çalışacak, zorluklar karşısında yılmayacak umutsuzluğa asla kapılmayacağız. Allah’a güvenecek ve sa’ye sarılacak, hikmete ram olacağız.”
Programda, eski Suriye Cumhurbaşkanı Hafız Esed’in 1982’deki katliamında bombalama emrine uymayıp Hama’yı bombalamayı reddeden ve bu nedenle Sednaya Hapishanesinde 43 yıl tutuklu kalan Suriyeli pilot Raghid Al-Tatari, İyilik Ödülü’ne değer görüldü.
Ödüle layık görülen bir diğer isim, Ümraniye Mehmet Ali Yılmaz İlkokulu öğrencilerinin, ürün bırakmak için okula giren, boykot listesindeki İsrail destekçisi bir firmanın aracını yuhalayarak protesto etmesine öncülük eden öğrenci Ömer Asaf Kar oldu.
Bursa’da yıllarca birçok iyiliğe vesile olan Hacı Fevzi Şener’e de İyilik Ödülü verildi.
Antalya Yüce Camii İmam Hatibi Hasan Koç da engelliler ile hastalara yönelik yardımseverliği ve desteklerinin yanı sıra, hayırseverlerin desteğiyle çölyak hastaları için glütensiz ve ekşi mayalı ürünleri üretip down sendromlulara ve çölyak hastalarına ulaştırmasıyla İyilik Ödülü’nün sahibi oldu.
Başarı ve kariyerin çocuk yetiştirmek için bir engel olmadığını gösteren sekiz çocuk annesi çocuk hastalıkları uzmanı Dr. Gülhanım Bayrak da İyilik Ödülü’ne layık görüldü. Dr. Bayrak, ödülünü almak için babasıyla sahneye çıktı ve ödülünü babasına ithaf etti.
Hayatının ilk gençlik dönemlerinden bugüne kadar Filistin direnişi için çalışan ve bu konudaki mücadelenin sembol isimleri arasında yer alan İkrime Sabri, Filistin direnişi kahramanlarını temsilen Vefa Ödülü’nü aldı.
Bir süre önce vefat eden hattat Hasan Çelebi de Vefa Ödülü’ne layık görüldü. Dünya genelinde 100’e yakın icazetli talebesi bulunan, Türkiye başta olmak üzere dünyanın birçok yerindeki camilerde hat eserleri bulunan Çelebi’nin ödülünü oğlu Mustafa Çelebi aldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arnavutluk’un başkenti Tiran’da düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu 6. Zirvesi’ne katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin yapıldığı İskender Bey Meydanı’nın girişinde Arnavutluk Başbakanı Edi Rama tarafından karşılandı. Arnavutluk Başbakanı Rama, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a zirvenin oturumlarının yapılacağı Opera Binası’na kadar eşlik etti.
Açılış programının ardından liderler, aile fotoğrafının çekileceği alana geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer liderler daha sonra günün anısına Avrupa Siyasi Topluluğu’nun logosunun bulunduğu panoyu imzaladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOBB Hizmet Şeref Belgesi ve Plaket Takdim Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Büyük bir sabırla, kararlılıkla ve samimiyetle yürüttüğümüz ‘Terörsüz Türkiye’ girişimimizle ülkemizin huzurunun, refahının, kalkınmasının ilerlemesinin önündeki bir engeli daha inşallah çekip alıyoruz. Şundan emin olunuz: ‘Terörsüz Türkiye’ en çok da Türkiye ekonomisini şaha kaldıracaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) 2025 Yılı Hizmet Şeref Belgesi ve Plaket Takdim Töreni’ne katıldı.
Konuşmasına katılımcıları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her yıl mayıs ayında gerçekleştirdiğimiz TOBB Hizmet Şeref Belgesi ve Plaket Takdim Töreni, aslında bu ülkenin büyümesinin, kalkınmasının gizli kahramanlarına bir vefa borcudur. Bu sene de 73’ü Genel Kurul Delegesi, 25’i Oda ve Borsa Genel Sekreteri olmak üzere 98 kardeşimize plaketlerini takdim ediyoruz” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Delegesi olarak Birlik çatısı altında 10. 20. ve 30. yılını tamamlayan ve bundan dolayı da Şeref Belgesi almaya hak kazanan üyeleri tebrik ederek, “Bugün plaket alacak 98 kardeşimiz sadece TOBB’a hizmet etmedi, bu kardeşlerimiz bu ülkeye de gönül verdiler, vizyon kattılar. Bu milletin refahı, esenliği, huzuru için ter döktüler. Türk ekonomisinin güçlü potansiyeline inanmaktan hiç vazgeçmediler. Sadakatin yanı sıra gayretin, inancın yanı sıra fedakarlığın simgesi olan bu plaket ve belgelerin hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Birliğimizin üyelerinin her birine ülkemizin gelişmesine, kalkınmasına, büyümesine yaptıkları katkı için ayrı ayrı şükranlarımı iletiyorum” diye konuştu.
“YILDA 36 MİLYAR DOLAR İHRACAT YAPABİLEN ÜLKEYİ, 265 MİLYAR DOLAR İHRACAT YAPAN ÜLKE SINIFINA ÇIKARDIK”
TOBB camiasının Türkiye’nin son çeyrek asrına bizzat şahit olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Türk ekonomisinin nereden nereye geldiğini en iyi sizler biliyorsunuz. 2002 sonrasında perçinlenen siyasi istikrar, özel sektörümüzün becerisi ve dinamizmiyle birleşince bugün her alanda ileriye giden bir Türkiye ortaya çıktı. Şurası bir gerçek ki 23’üncü yılına giren bu yolculuk süresince daima sizlerle dayanışma içinde olduk. Koordinasyon içinde hareket ettik. İhracat başta olmak üzere Türkiye’nin ekonominin her alanında yazdığı başarı hikayesine birlikte imza attık. Yılda sadece 36 milyar dolar ihracat yapabilen bir ülkeyi 265 milyar dolar ihracat yapan ülke sınıfına biz çıkardık. Turizmde 13 milyon kişiden 61 milyon ziyaretçi sayısına beraber getirdik. İş dünyamızı, girişimcilerimizi, yatırımcılarımızı dünya pazarlarına sizlerle birlikte açtık. Yine bu dönemde ülkemizi, demokrasimizi ve ekonomimizi hedef alan nice saldırının, sıkıntının, badirenin üstesinden beraberce geldik. Yani 23 yılda ne yaptıysak birlikte yaptık, birlikte başardık. Bakın bugün TOBB’un 2 milyona yaklaşan üyesi var. Bu üyelerimiz, ülkemiz ihracatının yüzde 99’unu gerçekleştiriyor. Kayıtlı istihdamın yüzde 71’i sizlerin çatısı altında. Bu ülkede üretimi, yatırımı, ihracatı ve istihdamı sizler temsil ediyorsunuz. Biz de bu gerçekten hareketle Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin bütün genel kurullarında sizlerle bir araya gelmeye büyük önem verdik. Bakanlarımızla birlikte TOBB Türkiye Ekonomi Şuralarında yine sizlerle beraber olduk.”
“TÜRKİYE OTOMOBİL YAPAMAZ DİYENLERE EN GÜZEL CEVABI YOLLARIMIZI SÜSLEYEN ON BİNLERCE TOGG İLE VERDİNİZ”
TOBB ve oda-borsalar aracılığı ile iş dünyasınca kendilerinden talep edilen pek çok konuyu hayata geçirdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nasıl biz sizlerin yanında olduysak, TOBB ailesi olarak siz de ülkemize ve milletimize hizmet mücadelemizde bizi asla yalnız bırakmadınız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2017 TOBB Genel Kurulunda yaptığı çağrıya karşılık verildiğini anımsatarak, “Türkiye’nin otomobili, TOGG’un hayata geçmesini sağladınız. ‘Türkiye otomobil yapamaz’ diyenlere, ‘arabayı burada üretmiyorlar, yurt dışından getiriyorlar’ diyenlere, ‘hani bunun fabrikası’ diyen kifayetsizlere en güzel cevabı yollarımızı süsleyen on binlerce TOGG ile verdiniz. 60 sene önce Devrim Otomobili Projemiz, eften püften sebeplerle sabote edilmişti ama devrin otomobilini hayata geçirmeyi biz başardık” ifadesini kullandı.
TOGG’un şu an yüzde 30 pazar payı ile yurt içinde lider konumunda olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “SUV’dan sonra sedan modeli de çıkarılıyor. İnşallah seneye yurt dışına ihracata başlayacak. Artık dünyanın farklı ülkelerindeki yollarda, köklü otomobil markalarıyla yan yana millî markamız TOGG’u da göreceğiz. Savunma sanayinde özellikle insansız hava araçlarında, biliyorsunuz küresel ölçekte ilk üçteyiz. Bir dönem olmadık bahaneler öne sürülerek ülkemize verilmeyen İHA, SİHA teknolojisinde şimdi dünyada parmakla gösterilen konuma geldik. Ürün almak için başkalarının kapısını çalan ülkeyken, hamdolsun artık kapısı çalınan bir ülke olduk. Aynı başarı hikayesini eğitim uçağımız Hürjet’le yakalamak istiyoruz. Dün İspanya’da Hürjet projemiz için önemli bir mutabakat imzaladık. Dikkat edin, İspanya diyorum, Çatladıkapı değil. Mutabakat neticesinde Airbus ve TUSAŞ, Hürjet’in İspanya Hava Kuvvetleri Komutanlığı envanterine girmesi için ortak çalışma yapacak. Savunma sanayi alanında yakaladığımız ihracat başarısını, TOGG’da da elde etmemiz pekâlâ mümkündür. Yeter ki biz kendimize güvenelim, özgüven sahibi olalım. Allah’ın izniyle gerisi zamanla gelecektir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOBB’un dünyanın en iyi ve en çok hizmet üreten ilk 3 oda sisteminden biri hâline gelmesinden iftihar ettiğini söyledi.
“DEPREM BÖLGESİNİN İHYASI EN ÖNCELİKLİ GÜNDEMİMİZ OLMAYA DEVAM EDECEK”
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremleri sonrasında TOBB’un bu milletin bir kurumu olduğunu bir kez daha göstermesinin ayrıca takdire şayan olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremzedeleri tekrar yuvalarına kavuşturmak için başlatılan konut kampanyasına özel sektörün en büyük desteğinin TOBB tarafından geldiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem bölgesinin yeniden imar ve ihyasına verdikleri destek için TOBB’a teşekkür ederek, “Ülkemiz ekonomisine 104 milyar doların üzerinde maliyeti olan bu büyük felaketin altından yüz akıyla kalkıyoruz. Afetin ikinci yıl dönümünde 201 bin konutun anahtarlarını teslim ettik” dedi.
Dünyanın en büyük şantiyesine çevrilen deprem bölgesinde inşaat çalışmalarının 7 gün 24 saat esasına göre yürüdüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yıl sonuna kadar kalan 252 bin konutu da tamamlayarak sene başında 453 bin konutun anahtarlarını hak sahiplerine teslim etmiş olacağız. Depremzede kardeşlerimiz güvenli, huzurlu ve modern evlerine girmeden hiçbirimiz rahata eremeyiz. Deprem bölgesinin ihyası en öncelikli gündemimiz olmaya devam edecek” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 yıl boyunca çok çalışarak 2023 yılı hedeflerine birlikte ulaştıklarını, şimdi ise gözlerini 2053’e diktiklerini belirterek, “Bunun için heyecanımızı her gün tazeliyor, yeniliyor, her zaman ileriye bakıyoruz. Her karış toprağı şehit kanlarıyla sulanan bu ülkeye eser kazandırmanın heyecanını, sevincini ve elbette haklı kıvancını kalbimizin derinliklerinde hissediyoruz” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması sırasında TOBB’un bir delegesi, “Sayın Cumhurbaşkanım 40 yıldır akan kardeş kanının durmasına vesile oldunuz. Allah sizden razı olsun. Tarih sizi yazacak” diyerek, Yüksekova’nın il olmasını istedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’de şu anda Yüksekovaların sayısı çok fazla. Hepsi il olmak için sıraya girdiler. Hepsi de ‘biz de il olmamız lazım’ diyorlar. Şu anda Yüksekova Havalimanı’na sahip ya” yanıtını verdi.
Türkiye ekonomisinin omurgasını temsil eden TOBB’u, Türkiye’nin en saygın kurumlarından biri olarak gördüklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ekonominin sağlıklı ve güvenli bir ortama kavuşmasında, giderek artan belirsizliklerin ortadan kaldırılmasında, iş dünyamızın tüm kesimlerinin önünü görebilmesinde, daha önemlisi Türk ekonomisinin hedeflerine ulaşmasında sizlerin yapıcı, yol gösterici politikalar üretmesi bizim için büyük önem taşıyor. Bilhassa, Terörsüz Türkiye çabalarımızın menziline kazasız belasız ulaşmasında sizlerin desteği, dayanışması, katkısı kritik öneme sahiptir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 1984 yılından bugüne 41 yıl boyunca bölücü terörün kanlı eylemlerine sahne olduğunu hatırlatarak, bu süre zarfında terörle mücadelede 10 binden fazla güvenlik görevlisinin şehit verildiğini, 41 yıl boyunca 50 binden fazla insanın hayatını kaybettiğini söyledi.
Terörün Türkiye’ye doğrudan ve dolaylı maliyetinin 2 trilyon doları bulduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün burada şu hususu özellikle vurgulamak istiyorum; terör sadece terör olarak kalmadı. Terör üzerinden maalesef değişik sektörler ortaya çıktı. Hani terör baronları diyoruz ya işte terörün varlığından, terör eylemlerinden örgüt kadar başkaları da şahsi rant elde ettiler” diye konuştu.
Silah tüccarları, zehir tacirleri, insan kaçakçıları, gençlerden beslenen illegal yapıların terörün bölgesinde ve gölgesinde işlerini büyüttüğüne dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti: “Terör meselesi üzerinden siyasi istismar yapanlar oldu. Terör bataklığında kendi kirli fikirlerini, kirli emellerini yaymak isteyenler oldu. Türkiye dışarıdan şiddet eylemlerine maruz kalırken içeride bunu fırsata çevirmeye çalışan işte o terör baronlarının da istismarına maruz kaldı. Geçmişte bu meselenin çözümü için bilhassa merhum Özal döneminde çok cesur adımlar atıldı ama dışarıdan olduğu kadar içeriden yapılan sabotajlarla bu çözüm engellendi.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin gerçekten çok büyük bedeller ödediğini belirterek, binlerce annenin yüreğine kor bir ateşin düştüğünü, Türk-Kürt kardeşliğinin ağır yaralar aldığını söyledi.
Göreve geldikleri andan itibaren hem Türkiye’nin demokrasi açığını özellikle kapatmak hem de terör belasından Türkiye’yi ve Kürtleri kurtarmak için çok büyük emekler verdiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hak ve özgürlük alanlarının genişletilmesinden vesayetle mücadeleye, adına ‘sessiz devrim’ dediğimiz tarihî nitelikte adımlar attık. Terör örgütünün beslenme alanlarını hamdolsun önemli ölçüde kuruttuk. Buradaki birçok kardeşim, ekranları başında bizi izleyen milyonlarca vatandaşımız bu uğurda gösterdiğimiz samimi gayretin en yakın şahididir. Biz bu süreçte şunu da gördük; terör örgütü kanlı eylemler yaparken dönem dönem içeride muhalefet, iktidarı yıpratmak için bu saldırıları acımasızca kullandı. Topluma korku salmak, milletin arasına nifak duvarları örmek, siyaseti terör sopasıyla hizaya sokmak için yıllarca bu eylemler istismar edildi. Terör belasından kurtulma umudu arttığında ise bunlar çözmesin de gerekirse terör devam etsin diyecek kadar vicdanını kaybedenler çıktı. Tıpkı yakın tarihte Edirne’yi düşmana karşı savunmak için yola çıkan merhum Enver Paşa’ya ‘Edirne’ye Enver gireceğine Bulgar girsin’ dedikleri gibi açık söylüyorum, bize de ‘terörü bu iktidar bitireceğine hiç bitmesin daha iyi’ diyenler çıktı. Bu tavra, 15 Temmuz gecesi 253 vatan evladını alçakça şehit eden FETÖ ile mücadelemizde de şahit olduk.”
“KANLA YAZILAN BİR İHANET SAYFASININ KAPANMASI NOKTASINDA ÖNEMLİ BİR FIRSAT PENCERESİ ARALANIYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin FETÖ’nün üzerine kararlılıkla gittikçe, ana muhalefet partisinin vekilleri, yetkilileri ve yöneticilerinin FETÖ’cülere kol kanat gerdiğini söyledi.
Şehitlerin naaşları dahi soğumadan 15 Temmuz’a “kontrollü darbe” iftirası atanları hiçbir zaman unutmayacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Maalesef bugün de aynı şebekenin hezeyanlarıyla karşılaşıyoruz. Bölücü örgüt çıkıyor kendini feshettiğini ve silah bırakacağını açıklıyor. Neredeyse yarım asırdır kanla yazılan bir ihanet sayfasının tamamen kapanması noktasında önemli bir fırsat penceresi aralanıyor” diye konuştu.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki vatandaşlar, “terör tehdidi altında yaşamaktan inşallah artık kurtuluyoruz” diyerek meydanlarda sevinç halayları çekerken, birilerinin adeta karalar bağladığı ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ellerindeki o kanlı sektörü, o istismar tezgahını kaybetmekten korkanlar neredeyse terör örgütüne yalvaracaklar, ‘ne olur bizi bırakıp gitme’ diye ağlayacaklar. İşte böyle derin bir hayal kırıklığı yaşıyorlar. ‘Cumhur İttifakı bitireceğine terör hiç bitmesin, devam etsin’ diye yas tutanlar, ağıt tutanlar, ağlaşanlar var” değerlendirmelerinde bulundu.
“DEVLETİMİZ HİÇBİR GÜCÜN KARŞISINDA DİZ ÇÖKMEZ”
“Bir defa şunu açık ve net tekrar söylemek isterim. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, büyük bir devlettir, kudretli bir devlettir. Devletimiz hiçbir gücün karşısında diz çökmez ve çökmemiştir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bakın 40 yıl boyunca ağır bedeller ödenmiştir fakat Türkiye, geldiğimiz noktada bu meseleyi artık bir hal yoluna koymuştur. Devletimizin toprak bütünlüğü, milletimizin birlik ve beraberliği, üniter yapımız, bayrağımız, resmî dilimiz asla tartışma konusu değildir. Ne yapılıyorsa ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ diyerek sembolleştirdiğimiz ilkelerimiz çerçevesinde yapılmaktadır. Cumhuriyetimizin temel niteliklerine dokunulmasına bu işin yaygarasını koparanlardan önce biz karşı çıkarız, biz itiraz ederiz. Yapıcı eleştirilere, tenkitlere, tekliflere sonuna kadar açığız. Bakın bundan da büyük memnuniyet duyarız ama Terörsüz Türkiye çabalarının zorlaştırılmasına iyi niyetli bakmayız.”
“ÜLKEMİZİN HUZURUNUN ÖNÜNDEKİ BİR ENGELİ DAHA ÇEKİP ALIYORUZ”
Kimsenin kaygı, endişe ve korku duymasına gerek olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile birlikte ne yaptıklarını çok iyi bildiklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devletimizin tüm kurumları, kadroları ne yaptıklarını çok iyi biliyorlar. Büyük bir sabırla, kararlılıkla ve samimiyetle yürüttüğümüz Terörsüz Türkiye girişimimizle ülkemizin huzurunun, refahının, kalkınmasının, ilerlemesinin önündeki bir engeli daha inşallah çekip alıyoruz. Şundan emin olunuz, Terörsüz Türkiye en çok da Türkiye ekonomisini şaha kaldıracaktır. Menzile vardığımızda bundan en fazla TOBB camiası istifade edecektir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin artık yeni bir ligde top koşturmaya başlayacağını belirterek, “Onun için de Terörsüz Türkiye yürüyüşümüzde en çok da sizlere görev düşüyor. Bu salonda Anadolu var. Bu salonda Anadolu’nun emeği, alın teri, birikimi var. Sizler de omuz omuza verdiğinizde inşallah Türkiye bu meseleden çok daha hızlı çıkacaktır. Her birinize emekleriniz, gayretleriniz, fedakarlıklarınız, Türk ekonomisine kazandırdıklarınız için kalpten teşekkür ediyorum. Şeref belgesi ve plaket alacak tüm dostlarımı tebrik ediyorum” dedi.
Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu tarafından minyatür sanatıyla yapılan bir tablo takdim edildi.
Marka & Patent çetesi | FETÖ’cüler İnsanlara kumpas kurarak adli sicil kayıtlarını kirletmek için her türlü yolsuzlukları yapıyorlar. FETÖ’cülere Kimler yardım ediyor
FETÖ’cüler Marka Patent İşlerini Çok Seviyorlar ? Bu cesareti kimlerden alıyorlar ? FETÖ’cülere Kimler yardım ediyor
Şeytanın bile aklına gelmeyecek yöntemle dolandırıcılık!
Bir FETÖ’cü nasıl anlaşılır?
Yalan söylemekte, Kumpas kurmakta, Dikizlemekte, Devlet imkanlarını örgüt için kullanmakta, Kamu ve insanların malına konmakta, adam öldürmekte uzmandır bunlar! merhamet ve vicdanları yoktur Makam mevki ve para için her şeyi yaparlar
Hak yediler Soru çaldılar, insanlara kumpas kurdular, özellerini teşhir ettiler, o görüntülerle tüm istediklerini aldılar.
İşyerlerine Kamu kurumlarına sitelere evlere kameralar kurdular hem insanları izlediler hem dinlediler insanların özel hayatlarına girdiler evlerine gizli kameralar kurdular bu yolla insanları ,şirketleri ,tehdit ettiler .her türlü yolsuzluğu yaptılar
Bunlar ne kadar insanlık suçu varsa işledi hala işlemeye devam ediyorlar
40 yıl boyunca sinsi sinsi örgütlendiler.
Suçsuz insanları kumpas kurup hapse attırdılar merhametsizler
Türkiye’nin ve şirketlerin sırlarını sattılar Casusluk yaptılar.
Devleti ele geçirmek için her şeyi yaptılar.
Kaç masum insanın yuvasını yıktılar kim bilir?
Nice esnafı iflas ettirdiler kurdukları kumpaslarla Mallarını ele geçirdiler
Paravan holding ler kurdular insanların Mallarına el kondular.
Karşı çıkanı da ölüme yolladılar…
Vicdandan yoksun, gaddar, zalim merhamet yoksunudur bunlar
Her türlü iftirayı atabilecek, her yalanı söyleyebilecek kadar zalimdirler.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.