Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Denizli 8. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Bize güvenen, bize inanan, en zor günlerimizde bizi yalnız bırakmayan vefakâr milletimize mahcup olmamak için gece gündüz demeden çalıştık. Türkiye’ye son 22 yılda Cumhuriyet tarihinin en büyük başarılarını, yatırımlarını, eserlerini kazandırmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hasan Güngör Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen AK Parti Denizli 8. Olağan İl Kongresi’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, partisinin Denizli 8. Olağan İl Kongresi’nde konuştu: (1)
Denizli halkını selamlayarak konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, vefat eden AK Parti eski milletvekili Ahmet İyimaya’ya Allah’tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve parti teşkilatına başsağlığı diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İyimaya’nın engin hukuk bilgisinin yanı sıra nezaketiyle temayüz etmiş, samimiyeti ve vakur kişiliğiyle milletin kalbinde yer edinmiş, ilim ve kitap aşığı, gerçek anlamda bir gönül insanı olduğunu belirtti.
Denizli’yi “sanayinin, ihracatın, üretimin, turizmin ve tarımın kalbi” olarak tanımlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Tarihî ve tabii güzellikleriyle şiirlere, türkülere, şarkılara ilham veren Denizli’yi şairin şu mısralarıyla yürekten selamlıyorum; ‘Yaylasında yürüklerin yaylanır, iner gelir ovasında eğlenir, türküsün, şiirsin, aşksın Denizli, sözün en güzeli sana söylenir. Kayalarda olur şahin yuvası, canlara can verir suyu havası, ölür yine sevdiğinden vazgeçmez, ömür değer Denizli’nin sevdası.’ Sevdası ömür süren Denizli’de bizi tekrar buluşturan, bu kardeşlik atmosferinde gönüllerimizi kucaklaştıran Rabb’ime hamdolsun. Coşkuyla, heyecanla, aşkla partisine ve davasına sahip çıkan Denizlili kardeşlerime bugün bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongrenin AK Parti’ye, teşkilata, kente ve ülkeye hayırlar getirmesini dileyerek, “Denizli teşkilatımıza hizmet eden ama artık aramızda bulunmayan dar-ı bekaya irtihal etmiş yol ve dava arkadaşlarımızı rahmetle anıyorum. Bayrağı devreden kardeşlerime teşekkür ediyor, nöbeti devralan yol arkadaşlarıma da Rabbimden muvaffakiyetler niyaz ediyorum. İnancım ve duam odur ki bu kongre sonrasında AK Parti, Denizli’de daha da güçlenecek, adalete, kalkınmaya daha çok hizmet edecek, kardeşliğe daha çok katkı sunacaktır. El ele, gönül gönüle vererek, inşallah Denizli’de AK Parti’mizi görkemli günlerine tekrar kavuşturacağız” ifadelerini kullandı.
31 Mart 2024 yerel seçimlerinde yaşanan yol kazasını aşkla çalışarak telafi edeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu vesileyle ülkeye ve millete hizmet, davamıza emek, katkı ve destek veren, aktif olarak görev almasa dahi hayır duasını bizden eksik etmeyen tüm kardeşlerimden Allah razı olsun diyorum” diye konuştu.
İstiklal Harbi’nde ve terörle mücadelede, Türkiye’nin istiklali için “adeta gül bahçesine girercesi”ne kara toprağa düşen şehitlere Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, her biri millî varlığa ve birliğe, söze ve ezgiye kazınmış mührü olan Denizli kültürünü, Denizli türkülerini ve Denizli’yi dünyaya tanıtan Hayri Dev ile Özay Gönlüm’ü de rahmetle andığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti olarak Âşık Veysel’in “Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz, gündüz gece” ifadeleriyle bundan 24 sene önce yola revan olduklarını, gayelerinde de Yunus Emre’nin “Dostun evi, gönüllerdir, gönüller yapmaya geldik” sözlerinden ilham aldıklarını söyledi.
“YOLA ÇIKARKEN İSTİKAMETİMİZİ MİLLET BELİRLEDİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Ağustos 2001’den beri yılmadan ve yorulmadan bu kutlu yolda sabırla yürüdüklerini, yola çıkarken istikametlerini milletin belirlediğini bildirerek, o günden bugüne milletin çizdiği rotadan asla sapmadıklarını, Türkiye’ye hizmet etme tutkusunun hiçbir zaman eskimediğini ve eksilmediğini vurguladı.
Kendilerine güvenen, inanan ve en zor günlerinde yalnız bırakmayan vefakâr millete mahcup olmamak için gece gündüz demeden çalıştıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye son 22 yılda Cumhuriyet tarihinin en büyük başarılarını, yatırımlarını ve eserlerini kazandırmanın bahtiyarlığını yaşadıklarını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Lütfen elinizi vicdanınıza koyun ve karşılaştırın. Göreceksiniz ki; 22 yıl öncesinin Denizli’siyle bugünün Denizli’si arasında dağlar kadar fark var. 22 yıl öncesinin Türkiye’siyle, günümüzün Türkiye’si arasında her alanda devasa farklar var” ifadelerini kullandı.
Ekonomide, ihracatta, üretimde, istihdamda, tarımda ve turizmde 22 yıl öncesine göre muhteşem ve muazzam bir başarı bulunduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Biliyorsunuz, geçen hafta 2024 yılına dair dış ticaret rakamları açıklandı. Geçen seneyi 262 milyar dolarlık ihracat rakamıyla kapattık. Bu meblağ göreve geldiğimizde neydi biliyor musunuz? Sadece 36 milyar dolardı. Yani 22 yılda, 8 kata yaklaşan bir artışı ülkemize yaşattık. 262 milyar dolar Cumhuriyet tarihimizin yıllık bazda en yüksek tutarı. Bu tarihi başarıda elbette Denizlimizin de çok önemli payı bulunuyor. 2002’de Denizli’den dünyaya yapılan ihracat neydi? 680 milyon dolardı. 2024 yılında Denizli’den yapılan ihracat 4 milyar 218 milyon dolara çıktı. Bir önceki yıla kıyasla Denizli’nin ihracatı yüzde 4,3 oranında arttı. 2024 yılında Denizli’de üretilen mamuller aralarında İngiltere’nin, Almanya’nın, Amerika’nın da olduğu dünyanın 206 ülkesine ihraç edildi. Şu rakam da çok çarpıcı. Denizli’nin Birleşik Krallık’a ihracatı 2023 yılında 634 milyon dolarken, 2024 yılında yaklaşık 90 milyon dolarlık bir artışla 727 milyon dolar olarak gerçekleşti.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002’de tüm dünyaya yapılan ihracatın çok daha fazlasını, bugün Denizli’nin yalnızca bir ülkeye gerçekleştirdiğini belirtti.
Tekstil ürünlerinin yanı sıra sebzeden meyveye, makine aksamından kimyevi ürünlere geniş bir yelpazede Denizli menşeli ürünlerin dünyaya gönderildiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin de gittikleri her ülkede Denizli’de yapılan ürünleri, Denizli’den dünyaya ulaşmış markaları gördüklerini ve bundan da iftihar ettiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkez Bankası’nın rezervlerine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bankamızın rezervlerini göreve geldiğimizde hangi rakamdan aldık biliyor musunuz? 27,5 milyar dolardan devralmıştık. Aralık ayında bankamızın rezervleri 163,5 milyar dolarla rekor kırdı. Nereden nereye? Hesap bilmeyenler bu işi anlamaz. Sayın Özel, millî gelirimizi nereden aldı, biliyor musun? 236 milyar dolardan. 2023 yılında bu nereye çıktı biliyor musunuz? 1 trilyon 130 milyar dolara çıktı. Nereden nereye? Şimdi 2024 sonunda bu rakamın 1 trilyon 331 milyar dolara, kişi başına gelirimizin ise 15 bin 551 dolara yükselmesini bekliyoruz.”
Bu tablodan kıvanç duymak için AK Partili olmaya, bu başarıya sevinmek için Cumhur İttifakı’na gönül vermeye, Denizli’nin ve ülkenin bu başarısını takdir etmek için muvafık veya muhalif olmaya gerek olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Denizli’nin başarısının diğer 80 vilayetin de başarısı olduğunu kaydetti.
“GÜÇLENEREK, HEDEF VE ÖLÇEK BÜYÜTEREK YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Denizlili ihracatçıların, üreticilerin ve sanayicilerin başarısının 85 milyonun tamamının gurur kaynağı olduğunu belirterek, milletin her bir ferdinin iktidarda kimin, hangi partinin olduğuna bakmadan ülkesinin gelişmesini ve kalkınmasını isteyeceğini anlattı.
Kendilerinin “Biz her şey Denizli için, her şey Türkiye için” ifadelerini bir slogan, bir seçim sözü olarak söylemediklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tam tersine tüm kalbimizde inandığımız için bunu ifade ediyoruz. Denizli için olan her şey, Türkiye içindir. Türkiye için olan her şey, Denizli içindir. Bugüne kadar hep bu anlayışla hareket ettik. İnşallah bu çizgimizi asla bozmayacağız. Bu ülkeye, bu millete hayal kırıklığı yaşatmadık, bundan sonra da asla ve asla yaşatmayacağız. Her dem tazelenerek, her dem kendimizi yenileyerek, güçlenerek, hedef ve ölçek büyüterek yolumuza devam edeceğiz” diye konuştu.
Türkiye’nin bütün başarılarını müzmin muhalefete rağmen elde ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Yol yaptık, karşı çıktılar, havalimanı yaptık, çamur attılar. Hızlı tren hattı yaptık, takoz koydular. Tünel, köprü, baraj yaptık, mutlaka bir kulp taktılar. Millete ve memlekete hayrı dokunan hiçbir işin ucundan tutmadılar. Bırakın destek olmayı, muhalefet bize köstek olmasaydı, emin olun çok daha büyük başarı hikâyelerine imza atardık. Kuyu kazan, çelme takan, Türkiye’yi paçasından tutup aşağı çeken bir muhalefet olmasaydı, ülkemiz bugün çok farklı konumda olurdu. Niçin biliyor musunuz? Çünkü iş yapacağımız vakti, bunların önümüze çıkardığı bariyerleri ortadan kaldırmak için kullandık. Hizmet üreteceğimiz enerjiyi muhalefetin sabotajlarını savuşturmak için harcadık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gerçeği özellikle söylemek istediğini ifade ederek, “Muhalefette isimler değişse de maalesef zihniyet değişmiyor. CHP’nin genel başkanlık koltuğunda oturan isimler değişse de hizmet ve yatırım düşmanlığı asla asla değişmiyor. Ne iş yapma gibi bir niyetleri var ne de bizim çalışmamıza tahammül ediyorlar. Sebebini de açıklayayım. Bunlar çalışmayı sevmiyor değerli kardeşlerim çünkü bunlar tembel” diye konuştu.
Denizli’nin bunları anlatan çok sevdiği bir atasözü olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “‘Tembele kapıyı ört demişler, yel eser de örter.’ demiş. Bunların durumu da aynen öyle. ‘Ağzımızın tadı kaçmasın. Aman konforumuz bozulmasın.’ havasındalar. Millete hizmet yolunda şantiye tozu yutmak yerine çilingir sofrasında kadeh tokuşturmak, bunların daha çok hoşlarına gidiyor. Üretmeden, ter dökmeden, emek vermeden, hizmet etmeden siyaset yaptıklarını zannediyorlar. Var ya bir söz; ‘On dönüm bostan, yan gel, yat Osman.’ Bu söz bunlarda adeta ete kemiğe bürünmüş” ifadelerini kullandı.
“SURİYE’DEKİ ÇATIŞMALARIN OLUMSUZ ETKİSİNİ EN FAZLA HİSSEDEN ÜLKELERDEN BİRİYDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, meselenin daha vahim tarafının, haset siyasetlerini ülkeye husumete kadar vardırmaları olduğunu belirterek, şöyle devam etti: “Öyle bir ruh hâli içindeler ki, ‘AK Parti ve Cumhur İttifakı yıpransın da Türkiye’ye ne olursa olsun.’ diyorlar. Bu ülkenin başarılarına, iftihar vesilelerine sevinemiyorlar. Türkiye’nin diplomatik, ekonomik, askeri ve siyasi kazanımlarından dahi mutlu olamıyorlar. Sevgili yol ve dava arkadaşlarım, bunun en son örneği Suriye krizidir. Eminim sizler de yakından takip ettiniz. Suriye’de 13 yıl süren kanlı katliamlar sonrasında 8 Aralık’ta Esed rejimi devrildi, Baas diktatörlüğü çöktü. Muhalifler Şam’ı tekrar fethetti. Aralarında bizim de desteklediğimiz unsurların bulunduğu muhaliflerin 13 yıllık zulme son vermesinden Türkiye olarak biz de memnuniyet duyduk.”
“Suriye’nin özgürleşmesi tıpkı milyonlarca Suriyeli kardeşimiz gibi bizi de sevindirdi, bizi de mesut ve mesrur etti” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bundan daha doğal bir şey zaten olamazdı çünkü 911 kilometrelik sınırımızın olduğu Suriye’deki çatışmaların olumsuz etkisini en fazla hisseden ülkelerden biriydik. Terör eylemlerinden ülkemize yönelik saldırılara kadar pek çok alanda ciddi bedeller ödedik. Bölücü terör örgütü PKK ve DEAŞ, bu ülkedeki istikrarsızlıktan beslendi. Yabancı güçlerin destekleriyle bu örgütler palazlandırıldı. DEAŞ bahanesiyle bölücü örgüte binlerce tır dolusu silah ve mühimmat gönderdiler. Zalim Esed ve avanesi, Suriye’yi devasa uyuşturucu üretim çiftliğine dönüştürmüştü. Zalim Esed’in özellikle aile olarak ürettikleri haplar, bunların hepsi bizim malumumuzdur. Ölüm ve işkence merkezine çevrilen hapishaneleri, yargısız infazları, evlatlarının önünde katledilen, tecavüz edilen kadınları ben burada saymıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’de gövdesinde taş yerine kalp taşıyan herkesin mutlu olacağı büyük halk ihtilali gerçekleştiğini vurgulayarak, şunları söyledi: “Ama bakıyorsunuz CHP tarafında bir matem havası var. Şam’daki müttefiklerini kaybetmenin şokunu halen atlatamadılar. Fikri akrabalıkları olan Baas rejiminin düşmesini hazmedemediler. Suriye’de ülkemize müzahir bir yönetimin olmasını içlerine sindiremediler. Hadi eski genel başkanlarının kuyruk acısını biliyoruz. Onun Baas rejimi ve Esed sevgisinin altında farklı sebepler vardı ama yeni genel başkanının Suriye’deki halk devriminden niçin bu kadar rahatsız olduğunu hepimiz merak ediyoruz. Buradan şimdi Sayın Özel’e soruyorum. Halep Kalesi’ne asılan ay yıldızlı al sancak CHP’ye niye dokunuyor? Hama’nın, Humus’un, Şam’ın, Dera’nın camilerinde Türkiye için yapılan dualar, sizde neden hazımsızlık oluşturuyor? Emevi Camisi’nde kılınan namaza, edilen duaya, CHP yönetiminin bu kadar tepki göstermesinin asıl sebebi nedir? Suriye’nin 13 yıldır hasretini çektiği istikrara ve huzura kavuşacak olması, Allah aşkına CHP Genel Merkezi’nde neden sorun çıkartıyor? 1 milyon evladını kaybetmiş mazlum Suriye halkıyla alıp veremediğiniz nedir sizin? Haktan, hukuktan dev vurmayı seviyorsunuz. Öyleyse niçin belediye başkanlarınızın hukuk tanımazlıklarına sesinizi çıkarmıyorsunuz? Açıkça ırkçılık yaptığını, hukuku çiğnediğini ekranlarda itiraf eden şahısla ilgili bir açıklamanız, bir kınamanız olacak mı Sayın Özel?”
“TÜM DÜNYA LİDERLERİ TÜRKİYE’NİN BAŞARISINI TEYİT EDİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların Özel’in ve CHP yönetiminin cevap veremeyeceği sorular olduğunu belirterek, “Lafa gelince ‘Atatürk’ün kurduğu partiyiz.’ derler. Ömrünün üçte biri savaş meydanlarında geçen gazinin, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da verdiği mücadeleyi bilmezler. Tek parti faşizminin, ırkçı, oryantalist kodlarından kendilerini bir türlü kurtaramadılar. İşte biz böyle bir muhalefete, böyle bir zihniyete rağmen Türkiye’yi bu seviyelere taşıdık” dedi.
22 yılda sadece Türkiye’nin ekonomisini, diplomasini, ihracatını değil, aynı zamanda itibarını, etkinliğini, Türkiye’nin gücünü de büyüttüklerini kaydeden Erdoğan, “Şu anda Avrupa’sı ve Amerika’sı dâhil tüm dünyada Türkiye konuşuluyor. CHP’nin örnek aldığı ve millete de örnek gösterdiği ülkelerin tamamında Türkiye’nin askeri, savunma sanayi ve diplomatik başarıları konuşuluyor. Sayın Trump dâhil tüm dünya liderleri Türkiye’nin başarısını, Türkiye’nin artan bölgesel nüfuzunu teyit ediyor. Türkiye zincirlerinden kurtuldukça, ayağına ve zihnine vurulan prangaları parçaladıkça, gücünü ve potansiyelini en üst seviyede kullanıyor. Ülkemizdeki muhalefet ne yazık ki bunların hiçbirini görmüyor. Şunu da bilmenizi isterim. Bunlar sadece birer başlangıç. İnşallah çok daha iyi yerlerde olacağız.” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hedefleriyle aralarına kimsenin girmesine izin vermeyeceklerini kaydetti.
Millî ülküleri olan Türkiye Yüzyılı’nı mutlaka inşa edeceklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aşkımız erdi bahara kışı bitti yazı kaldı/Kapandı yıllanmış yara çoğu bitti azı kaldı” dizelerini seslendirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeniden Büyük ve Güçlü Türkiye, vizyonumuzun gerçeğe dönüşmesi için çoğu gitmiş, azı kalmıştır. Bunun için sizlerden bu süreçte partimize, dava ve yol arkadaşlığımıza ve Cumhur İttifakı’na özellikle sahip çıkmanızı istiyorum. Şunu lütfen unutmayın, kaderin cilvesi olarak tarihi bir sorumluluk üstlendik. Dünyada kartların yeniden karıldığı bir dönemde AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak ağır bir mesuliyetle karşı karşıyayız. Türkiye’yi sadece bu süreçten güçlenerek çıkarmayacağız, aynı zamanda asırlık hayallerimizi de Allah’ın izniyle gerçeğe dönüştüreceğiz” ifadelerini kullandı.
Bu yolculukta rehavete kapılmak gibi lükslerinin olmadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kadrolarımız arasında küskünlüğe, kırgınlığa, gönül koymaya yer yok. Muhalefetin sahte gündemlerinin peşine takılmaya vaktimiz yok. Biz, işimize bakacağız, kendi gündemimize odaklanacağız, güçlü taraflarımızı tahkim edecek, zayıf yanlarımızı güçlendireceğiz. Milletimizle olan muhabbetimizi, yakınlığımızı her zamankinden çok daha canlı ve taze tutacağız. Bu konuda sizlere güveniyorum” diye konuştu.
Katılımcılardan “gün bugündür” düsturuyla daha fazla çalışmalarını beklediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim işimiz laf üretmek değil, hizmet ve eser üretmektir. Son 22 yılda Denizli’ye güncel rakamlarla ne kadar kamu yatırımı yaptık biliyor musunuz? 385 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptık. Adalette 2 milyar lira, eğitimde 26 milyar lira, gençlik ve sporda 3 milyar lira, sosyal yardımlarda 38 milyar lira, sağlıkta 4 milyar lira, çevre ve şehircilikte 8 milyar lira, ulaştırmada 69 milyar lira, tarım ve ormanda tarımsal hibe destekleri dâhil 66 milyar lira. Sanayi ve teknolojide 2 milyar lira, enerjide, kamu ve özel toplam 86 milyar lira, kültür ve turizmde 2 milyar lira, çalışma ve sosyal güvenlikte teşviklerle birlikte toplam 11 milyar lira yatırım yaptık. Denizli’ye 69 adet spor tesisi kazandırdık. Toplamda 630 yataklı, 14 hastane dâhil, 39 sağlık tesisi inşa ettik. 400 yataklı Denizli Acil Durum Hastanemizi bu yılsonuna kadar tamamlayıp devreye alacağız. Bin yataklı Denizli Şehir Hastanemizi ise 2027 yılı içerisinde hizmete sunacağız.”
“65 KİLOMETREDEN DEVRALDIĞIMIZ BÖLÜNMÜŞ YOL UZUNLUĞUNU TOPLAM 513 KİLOMETREYE ULAŞTIRDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOKİ vasıtasıyla 14 bin 242 konut projesi başlattıklarını, bunlardan 12 bin 449 konutun hak sahiplerine teslim edildiğini, 1793 konutun yapımının da sürdüğünü belirtti.
Denizli’de sekiz millet bahçesi projesi bulunduğunu, bunların dördünün bittiğini, birinin yapımının, birinin projesinin, ikisinin ise yer seçim çalışmalarının sürdüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “65 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol uzunluğunu toplam 513 kilometreye ulaştırdık. Bitümlü sıcak karışım kaplamalı yol ağını ise 18 kilometreden 465 kilometreye yükselttik. Bugün Aydın Denizli Otoyolu’nun resmî açılışını yapıyoruz. Böylece Denizli’den Aydın ve İzmir’e kesintisiz otoyol ağıyla hızlı ve konforlu ulaşım imkânı sunuyoruz. Aydın ve Denizli arasında genellikle 1 buçuk ila 2 saat süren yolculuk süresi bu vesileyle 55 dakikaya inmiş oluyor. İzmir üzerinden İstanbul İzmir Otoyolu ile Marmara Bölgesi ve Avrupa sınırına kadar direkt otoyol bağlantısını sağladık. Ayrıca Denizli’yi, Afyonkarahisar Bölünmüş Yolu üzerinden Ankara ve tüm İç Anadolu Bölgesi’ne kesintisiz bir şekilde bağladık. Denizli Çevreyolu ile 2 bin 640 metre uzunluğundaki Honaz Tüneli’ni hizmete sunarak şehir içindeki trafik yoğunluğunu rahatlattık. Denizli-Muğla Bölünmüş Yolu, Çivril-Dinar Yolu, Denizli-Uşak Yolu, Denizli-Acıpayam Yolu, Denizli-Çardak Yolu gibi 13 kara yolu projesinde çalışmalarımız devam ediyor. Selçuk-Ortaklar, Ortaklar-Aydın, Aydın-Denizli Hızlı Tren etüt ve proje işlerini bitirdik. Millî Sinyalizasyon Projesi kapsamında 176 kilometre uzunluğundaki Ortaklar-Aydın-Denizli hattında çalışmalarda sona yaklaştık inşallah mart ayında tamamlamayı planlıyoruz.”
Kalkık Lojistik Merkezi’ni şehre kazandırdıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çardak Havalimanı’na yeni bir terminal binası yaparak, havalimanını büyüttüklerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, su ve sulama yatırımlarında sekizi baraj, 11’i hidroelektrik santrali ve beşi yeraltı depolaması olmak üzere toplam 249 tesis inşa ettiklerini, 18 tesisin inşasının devam ettiğini söyledi.
Denizli’ye iki yeni organize sanayi bölgesi, iki teknopark, 14 araştırma geliştirme merkezi ve 12 tasarım merkezi kurduklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Babadağ, Bekilli, Beyağaç ve Güney’e önümüzdeki birkaç yıl içinde doğal gaz arzı sağlamayı planlıyoruz. Denizli bize destek verdikçe inşallah çok daha fazla yatırımı ve eseri şehrimize kazandıracağız. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Kongremizin bir kez daha hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Sizleri bir kez daha saygıyla selamlıyorum. Allah’a emanet olunuz diyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Gayriresmî Zirvesi vesilesiyle bulunduğu Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de, Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı Gayriresmî Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Geçmişte Kıbrıs’ta, Karabağ’da, Bosna’da ve bugün de Gazze’de yaşanan trajediler bizlere sınırlarımızın ötesini de düşünmemiz gerektiğini hatırlatıyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Gayriresmî Zirvesi’nde bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, zirve vesilesiyle derin dostluk ilişkilerine sahip olunan Macaristan’ı ziyaret etmekten memnuniyet duyduğunu söyledi.
Macaristan Başbakanı Victor Orban’a nazik ev sahipliğinden dolayı teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, TDT’nin dönem başkanlığını üstlenen Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov’a başarılarının devamını diledi.
TDT’nin ilk defa bir zirveyi gözlemci ülkede tertiplediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu durumun Macaristan’a verilen önemin en açık göstergesi olduğuna değindi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Devletleri olarak tarihin ve medeniyetin kesişim noktasında Doğu’nun bilgeliği ile Batı’nın dinamizmini birleştiren köklü bir mirasın taşıyıcıları olduklarını vurgulayarak, şöyle devam etti: “Teşkilatımızın Doğu ile Batı’yı buluşturan bu stratejik bağlantının asli mimarlarından biri olacağına yürekten inanıyorum. Temsilcilik ofisiyle Kuraklık Önleme Enstitüsü’ne ev sahipliği yapan Macaristan’ın teşkilatımız ile Avrupa kuruluşları arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesine katkı sağlayan rolüne büyük önem atfediyoruz. Macaristan temsilcilik ofisimizin İcra İhraç Direktörlüğü’ne de Macaristan’ın İstanbul eski başkonsolosu Balazs Hendrich’in atanmasının ofisin etkinliğini artıracağı kanaatindeyiz. Bu vesileyle Macaristan’ın kültürel iş birliğimizin nişanesi TÜRKSOY’a gözlemci üye olarak katılımını teşvik ettiğimizi ifade etmek istiyorum. Teşkilat olarak nice zorluğun, ön yargının, engelin üstesinden geldik. Geriye doğru baktığımızda bugün parmakla gösterilen bir seviyedeyiz. Elbette önümüzde daha gidilecek çok mesafe var ama siz kardeşlerimle hedefe varacağımızdan hiçbir şüphe duymuyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, idare, personel ve bütçe başlıklarında sekretaryanın ilave imkânlarla donatılmasının teşkilatı çok daha etkin hâle getireceğine işaret ederek, ilk aşamada sekretaryanın bütçesinin iki katına çıkarılmasının faydalı ve gerekli olduğu kanaatini taşıdıklarını söyledi.
“21 MART’IN TDT NEVRUZ ANMA VE KUTLAMA GÜNÜ OLARAK İLAN EDİLMESİNDEN MEMNUNİYET DUYACAĞIZ”
Nevruz Bayramı’nın bin yılı aşan ortak kültür ve tarihin, kader ve gönül birliğinin en önemli kültürel mirası olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “21 Mart’ın bundan böyle Türk Devletleri Teşkilatı Nevruz Anma ve Kutlama Günü olarak ilan edilmesinden memnuniyet duyacağız. Keza Semerkant’ta bu yıl düzenlenecek olan UNESCO 43. Genel Konferansı’nda 15 Aralık Günü’nün Dünya Türk Dili Günü olarak ilan edilmesinin çok anlamlı olacağını düşünüyoruz. Bu doğrultuda yürütülen çalışmaların konferans tarihine kadar neticelenmesini temenni ediyorum. Özbek kardeşlerimize başarıyla icra edeceklerine samimiyetle inandığım genel konferansta şimdiden üstün muvaffakiyetler diliyorum. Bu vesileyle Özbekistan’ın Türk Kültür ve Miras Vakfına üye olarak kabul edilmesinden büyük memnuniyet duyuyoruz. Doğu ile Batı arasında güvenli ve kesintisiz ulaşım hakkını teşkil eden Orta Koridor stratejik bir güzergâh olarak öne çıkıyor. Orta Koridor’un başarısı için teşkilat bünyesinde iş birliğine büyük önem veriyor, üye devletlerin desteğini bekliyoruz. Geçmişte Kıbrıs’ta, Karabağ’da, Bosna’da ve bugün de Gazze’de yaşanan trajediler bizlere sınırlarımızın ötesini de düşünmemiz gerektiğini hatırlatıyor. Sesimizi duyuracağımız her vesile insanlığın ihtiyaç duyduğu adil düzen, hakça paylaşım ve hukuk temelli sistem arayışlarına cevap verecektir. Kardeşlik hukukumuzun gereği olarak birbirimizi kollarken, aramızdaki dayanışmayı çok daha görünür kılmamız gerekiyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aile meclisinin, Türk dünyasının ayrılmaz parçası olan Kıbrıs Türk halkıyla dayanışmayı artırmasının önemine değindi.
Türk dünyasının doğru bildiği yoldan şaşmadan, gönülden bağlı olduğu Kıbrıs Türkleri’nin hak, özgürlük ve adalet mücadelesine çok daha fazla omuz vermesini beklediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu minvalde Aksakallar Konseyi’mizin mayıs ayı başında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde gerçekleştirdiği toplantıyı çok anlamlı bulduğumu ifade etmek istiyorum. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bulunmadığı bir Türk dünyası aile fotoğrafının her zaman eksik kalacağını düşünüyoruz. Bu nedenle bugün zirvemizde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk Akademisi’ne gözlemci üyeliğine ilişkin aldığımız kararı çok önemli bir ilave adım olarak görüyoruz. İnşallah uzak olmayan bir gelecekte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni teşkilatımıza tam üye olarak kabul edeceğimiz günleri hep birlikte görmeyi ümit ediyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk dünyası için stratejik öneme haiz Kafkaslar’da yaşanan gelişmeleri yakından takip ettiklerini vurgulayarak, “Can Azerbaycan’ın Ermenistan ile barış anlaşması üzerinde mutabık kalmasından memnunuz. İki ülke arasında kalıcı barış tesis edilebildiği takdirde bu durum şüphesiz Türk dünyamız için birçok fırsatı da beraberinde getirecektir. Bu noktada muzaffer Cumhurbaşkanı, aziz kardeşim Aliyev’in bölgeye barışı getirecek lider olarak tarihe geçeceğinden eminim” diye konuştu.
“Modern zamanların en şiddetli insani felaketinin yaşandığı Gazze’de sivil halk adeta cehennemi yaşıyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler’in dün yaptığı “yardım ulaşmazsa 14 bin bebeğin ölebileceğine dair” vahim bir uyarısını hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk dünyası olarak ateşkesin tesisi, insani yardımların kesintisiz sevkiyatı, Gazze’nin yeniden imarı ile adil ve kalıcı bir barış sürecinin başlatılması yönündeki çabalara katkılarımız önemlidir. Bölgemizdeki istikrar ve sükûnet arayışları çerçevesinde İsrail’in sınır tanımayan yayılmacılığına karşı durulması ve Filistin’in yanı sıra Lübnan ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün desteklenmesi gerekiyor” dedi.
“SURİYE’NİN İSTİKRARA KAVUŞMASINA YÖNELİK YOĞUN ÇABALARIMIZ DEVAM EDİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, güvenliğe yönelik sınamaların en önemlilerinden biri olan Rusya-Ukrayna Savaşı’nın küresel etkilerinin derinden hissedildiğine işaret ederek, “Taraflar 2022 yılından bu yana ilk kez geçtiğimiz günlerde yeniden İstanbul’da bir araya geldi. Kapsamlı ateşkese ve adil bir barışa ulaşılması yönünde her iki ülkeyle yoğun temaslarımızı sürdüreceğiz. Keza 14 yıl süren ihtilafın ardından Suriye’nin istikrara kavuşmasına yönelik yoğun çabalarımız devam ediyor. Bu fırsatın etkin ve doğru şekilde kullanılması sadece Suriye’de değil, bölge ve ötesinde istikrarın sağlanması açısından önemlidir” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Dünyası Kültür Elçisi, Nobel Ödüllü bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar’ın da aralarında olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Kendisine Bişkek Zirvesi’nde almış olduğumuz kararla, Türk dünyasında bilimsel çalışmalara üstün katkılarından dolayı Ali Şir Nevai Uluslararası Ödülü’nü birazdan takdim edeceğiz. İstikbalimizin teminatı olan gençlerimizin Sayın Sancar’ın izinden giderek bilimde, teknolojide, ilimde ve diğer alanlarda Türk milletine daha nice başarılar yaşatacaklarını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
Bugün imzalanacak Budapeşte Deklarasyonu’nun ve alacakları kararların Türk dünyası başta olmak üzere tüm dost ve kardeş ülkelere hayırlı olmasını temenni eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk dünyasının tam bir dayanışma, karşılıklı saygı ve kardeşlik içinde geleceğe hep beraber yürüyeceğine inandığını sözlerine ekledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Gayriresmî Zirvesi’ne katılmak üzere gittiği Macaristan’ın başkenti Budapeşte’ye ulaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Macaristan İnşaat ve Ulaştırma Bakanı Janos Lazar, Protokol Genel Müdürü Anett Varga, Macaristan’ın Ankara Büyükelçisi Viktor Matis, Türkiye’nin Budapeşte Büyükelçisi Gülşen Karanis Ekşioğlu ve eşi Ekrem Ekşioğlu ile büyükelçilik personeli karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Macaristan ziyaretinde eşi Emine Erdoğan eşlik ediyor.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.