Kocaeli’nde toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’ni hatırlatarak, “6 Şubat asrın felaketi ile gördük ki depreme hazırlık Türkiye için bir beka meselesidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gölcük Devlet Hastanesi, Teleferik ve TOKİ Konutları ile Yapımı Tamamlanan Diğer Projelerin Açılış Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Konuşmasının başında, “Bu anlamlı buluşmada, bu muhteşem güzel hastanemizi tüm Gölcük’ün, Kocaeli’nin emrine amade kılıyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gölcük’le birlikte Kocaeli’nin tüm ilçelerine ve mahallelerine selamlarını ve sevgilerini gönderdiğini, bugün Kocaeli’nde dolu dolu bir gün geçirdiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplu açılış töreninden önce 21. İmam Hatipliler Kurultayı’nda gençlerle buluştuklarını aktararak, “Muhabbetin ve kardeşliğin hâkim olduğu muhteşem bir atmosferde, yüreği ülkesi ve milleti için çarpan gençlerimizle bir araya geldik. Vatanına, milletine, davasına, inanç değerlerine bağlı, Türkiye’nin aydınlık yarınlarının güvencesi olan tüm gençlerimizle iftihar ediyoruz. Rabbim bizlere böylesi gençlerin eksikliğini yaşatmasın diyorum” diye konuştu.
Programın ardından Gölcüklü kardeşleriyle beraber olduklarına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Öncelikle bundan 25 sene evvel, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı rahmetle yad ediyorum. Merkez üssü Gölcük olan depremin üzerinden 25 yıl geçse de acısı hâlen tazedir. ‘6 Şubat Asrın Felaketiyle gördük ki depreme hazırlık Türkiye için bir beka meselesidir. Hükûmet olarak bunun gereğini yerine getiriyoruz. Milletimizin bir daha benzer acılar yaşamaması adına devletimizin tüm imkânlarını seferber etmiş durumdayız. Rabbim bizleri her türlü afetten muhafaza eylesin.”
Kocaeli halkına şükran borcunu ödemek istediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart Mahallî İdareler Seçimleri’nden iki gün önce Kocaeli’ne geldiklerini, son mitinglerinden birini burada yaptıklarını, Kocaeli’nden tercihini gerçek belediyecilikten, eser ve hizmet siyasetinden yana kullanmalarını istediğini kaydetti.
Kocaelili ve Gölcüklülerin kendilerini yine mahcup etmediklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “‘Durmak yok, yola devam’ diyen tüm Kocaelili ve Gölcüklü vatandaşlarıma teşekkür ediyorum. Bugüne kadar dualarınızla, desteğinizle daima yanımızda oldunuz. Biz de Kocaeli ve Gölcük için aşkla koştuk, büyük bir tutkuyla çalıştık” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kocaeli’yi geliştirmek, büyütmek, kalkındırmak için kamu yatırımları, belediye yatırımları ve özel sektör yatırımlarıyla her türlü desteği verdiklerini ifade ederek, şunları kaydetti: “Kamu olarak Kocaeli’ye yaptığımız yatırımların güncel tutarı 350 milyar lirayı buluyor. Sadece Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın yatırımlarının toplam değeri 78 milyar lirayı aşıyor. Altyapıdan üstyapıya, kentsel dönüşümden sosyal konut projelerine kadar çok farklı alanlarda 24 milyar liralık projelerimiz devam ediyor. Ulaştırmada, eş zamanlı olarak pek çok projeyi hayata geçiriyoruz. Kocaeli Kuzey Hızlı Raylı Sistemi Hattı’nın birinci aşamasının ihalesini haziran ayında yaptık. Proje bedeli 75,5 milyar lira olan 28,5 kilometre uzunluğundaki bu hattın tamamlanmasıyla günlük 300 bin yolcu taşınacak. İnşallah bu önemli projeyi 2028 yılında hizmete vereceğiz. Gebze-Darıca Sahil Metro Hattı’mızda da çalışmalar hızla ilerliyor. Bu hattı da 2025 yılı sonunda hizmete açmayı planlıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kocaeli’ni raylı sistemlerde farklı bir lige yükselttiklerini ve Türk ekonomisinin lokomotif olan şehre ne yapılsa az olduğunu söyledi.
“İZMİT KÖRFEZİ’Nİ DE PIRIL PIRIL YAPACAĞIZ”
Bugün de Kocaeli’ye eli boş gelmediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çevre ve şehircilik, sağlık ile yerel yönetimler başta olmak üzere birçok alanda toplam 149 kalem projeyi bugün resmen hizmete veriyoruz. Şehircilikte toplam 3 milyar 562 milyon lira değerinde 1528 konutla toplam büyüklüğü 657 bin metrekare olan üç millet bahçemizi bugün açıyoruz. 218 bin 650 metrekare büyüklüğündeki Dilovası Millet Bahçesi’ni, 393 bin 790 metrekarelik Gebze Kışlası Sultan Orhan Millet Bahçesi’ni, 55 bin 413 metrekare büyüklüğe sahip Gölcük Millet Bahçesi’nin sizlere ve tüm Kocaeli halkına hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, birileri çevrenin sadece lafını ederken kendilerinin gerçek çevreciliğin nasıl olduğunu eserlerle gösterdiklerini, Kocaeli’yi daha yaşanabilir ve modern bir şehir hâline getirdiklerini kaydetti.
Bu amaçla İzmit Körfezi’ni temizlediklerini ve eski güzellikleriyle buluşturduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İzmit Körfezi Doğu Baseni Dip Çamuru Temizliği Projesi’yle mavi suları tekrar eski berraklığına kavuşturuyoruz. Avrupa’nın en büyük çevre projesini burada yürütüyoruz. Kamyonlarımız vızır vızır çamur taşıyor. Projemizin 1,2 milyar liralık ilk etabını tamamladık. Tüm projenin toplam maliyeti ise 2 milyar 504 milyon lira. Projeyi tamamladığımızda denizimizdeki 720 hektar alanı, 33 milyon metreküp dip çamurundan kurtaracağız. Haliç’i temizlediğimiz gibi inşallah İzmit Körfezi’ni de pırıl pırıl yapacağız. Yani şu anda İzmir Körfezi’nin yaşadığı pislik İzmit’te olmayacak” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, projeyi Çevre, Şehircilik ve İlkim Değişikliği Bakanlığıyla yürüten Büyükşehir Belediye Başkanı ve ekibine kolaylıklar dileyerek, “Burada şunu da belirtmek istiyorum; Gezi olaylarında üç beş tane ağacın yeri değişti diye bir ay boyunca sokakları yakıp yıkanların durumunu sizler zaten görüyorsunuz. Gözlerinin önünde İstanbul Boğazı’nda yaşanan çevre talanına gıklarını dahi çıkarmıyorlar. Ülkemizin en nadide çevre hazinelerinin gasp edilmesi karşısında bırakın protesto eylemleri düzenlemeyi tek bir cümle bile kuramıyorlar” dedi.
“Dikkat edin, çevre diyerek ders vermeye kalkanların hiçbiri ortada yok” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti: “Ağaç bahanesiyle millî iradeye parmak sallayanların hiçbiri ortada yok. Taksim Meydanı’na kamp kuran medya kuruluşları ortada yok, mangalda kül bırakmayan çevre istismarcılarının hiçbiri ortada yok. Ya kafalarını kuma gömdüler ya da havaya bakıp ıslık çalıyorlar. İzmir Körfezi’ndeki içler acısı durumu söylemeye gerek dahi duymuyorum. Tam anlamıyla bir boş vermişlik söz konusu. Talana ve çevre felaketine yol veren yöneticiler görevlerini yapmadıkları gibi beceriksizlik, ihmalkârlık adeta paçalarından akıyor. Sorunlara çözüm üretmek yerine, suni tartışmalarla skandalların üstünü örtmeye çalışıyorlar. Ne diyelim, Allah millete sabır, bunlara da mahcubiyet hissedecek kadar mesuliyet duygusu versin.”
Sağlık alanında da çok önemli yatırımları Gölcük ile şehre kazandırdıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehir hastanesi standartlarında inşa ettikleri Gölcük Necati Çelik Devlet Hastanesi’nin yeni binasının hayırlı olmasını diledi.
“DÜNYADAKİ EN BÜYÜK ZENGİNLİĞİ SAĞLIK GÖREN BİR KÜLTÜRÜN TEMSİLCİLERİYİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kanuni Sultan Süleyman’ın “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” şeklindeki sözlerini aktararak, şöyle devam etti: “İşte biz şu anda bu hastanemizi ‘Olmaya devlet, cihanda bir nefes sıhhat gibi.’ diyerek halkımızın emrine bugün sunuyoruz. 49 bin 728 metrekare arsa alanı, 51 bin 31 metrekare kapalı alanı, 39 yoğun bakım, 32 acil servis, 26 hemodiyaliz olmak üzere toplam 300 yatak sayısıyla sizlerin hizmetinizdeyiz. 64 poliklinik odası, dokuz ameliyathane odasıyla son derece modern bir sağlık tesisini sizlerin istifadesine sunuyoruz. Ayrıca İzmit’te 50 yataklı AMATEM ile 30 yataklı ÇEMATEM’i de resmen devreye alıyoruz. Gebze İlyas Bey, Darıca, Gölcük ve İzmit Gündoğdu’daki sağlık ve aile sağlığı merkezlerinin resmen açılışlarını da bugün gerçekleştiriyoruz. Bu sağlık yatırımlarının Kocaeli’ye hayırlı olmasını temenni ediyorum. Dünyadaki en büyük zenginliği sağlık gören bir kültürün temsilcileriyiz ve bunu hiçbir zaman bir kenara koymayacağız. Ve 22 yıl içerisinde Türkiye’nin dört bir yanında devlet hastaneleriyle, hastanelerimizle hep emrinizde olduk, emrinizde olmaya da devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hatırlayınız Kocaeli Şehir Hastanesi’ni hizmete açtığımızda ne diyorlardı? ‘Yok canım.’ Açtık işte, şu anda hizmette. Şimdi de Necati Çelik Hastanesi’ni açıyoruz ve artık buradan Kocaeli’ye gitmeye de gerek kalmayacak. Bütün ihtiyacımızı burada gidereceksiniz. Çok önemli yatırımlara sağlıkta hizmet alın. Sağlık alanında Kocaeli’de toplam 18 milyar tutarında yatırım yaptık. 1220 yataklı Kocaeli Şehir Hastanesi başta olmak üzere toplam 3 bin 281 yatak kapasiteli 95 sağlık tesisini siz kardeşlerimizin emrine verdik. Şehrimiz için yapım, ihale, proje ve arsa aşamasında 28 sağlık tesisimiz daha var. İnşallah, onları da tamamladıkça peyderpey açacağız” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehre yapılan yatırımların birilerini rahatsız ettiğinin farkında olduklarını dile getirdi.
Kocaeli Şehir Hastanesi’ni açtıklarında, devlet hastanesi ile Seka ve Derince hastanelerinin tamamen kapanacağının iddia edildiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama bu hastanelerimizde ana hizmetler devam ettiği gibi şehir merkezine 100’ü acil durum olmak üzere 600 yatak daha ilave ediyoruz. Ülke menfaatine olan her işe bir kulp takan müzmin muhalifleri milletimize havale ediyoruz. Bunların kararını ben size havale ediyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu millete hizmetkâr olmanın bir nasip meselesi olduğunu belirterek, “Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkâr olmaya geldik. Böyle de devam edeceğiz. Eserlerimizle kalpleri fethetmenin yolundayız. Bugün de hizmet dışında bir amacımız yok. Hesapçı değiliz. Başkaları gibi kafamızda kırk tilki dolaştırmıyoruz. Sadece milletin teveccühüne mazhar olmaya çalışıyoruz” ifadesini kullandı.
Bundan 16 ay önce siyasi tarihin en çekişmeli seçimlerinden birini gerçekleştirdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “14-28 Mayıs seçimlerinde vatandaşlarımız bize beş sene daha kendisine hizmet görevi verdi. CHP’nin devrik genel başkanını, yanındaki ve yöresindekilerle beraber tekmili birden sandıkta ne yaptık? Hezimete uğrattık. Sadece sonra birbirine düştükleri yardımcılarını değil, okyanus ve sınır ötesindeki destekçilerini de milletimizin desteğiyle tuş ettik. Yüzde 52 oy oranıyla beş yıl boyunca Türkiye’yi yönetme sorumluluğunu üstlendik. Bunun 16 ayını hamdolsun alnımızın akıyla geride bıraktık. Şimdi kalan süremizi inşallah en güzel şekilde değerlendireceğiz.”
Bugün mutlu olduğunu, rahmetli Necati Çelik’in adını verdikleri bu muhteşem eseri vatandaşın emrine verdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bundan dolayı mutluyum. Bundan dolayı sevinçliyim. Zira bir taraftan şehir hastanesi, bir taraftan Gölcük Necati Çelik Devlet Hastanesi bundan böyle sizlerin emrinde. Laf üstüne laf koymak yerine biz, taş üstüne taş koymaya devam edeceğiz. Bizim aklımız ülkesi ve milletiyle beraber olmak ve sürekli olarak da bu hizmetleri devam ettirmek” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandaki katılımcılarla beraber “Tek millet, tek bayrak, tek devlet, tek vatan. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız” sözlerini tekrar ederek, hastaneyi vatandaşların emrine amade kıldığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından Kartepe Teleferik Derbent İstasyonu’na telekonferans ile canlı bağlanılarak, teleferiklerin görüntüsü ekrana getirildi.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın ettiği duanın ardından projelerin açılışı için kurdele kesimine geçildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü Anma Programı’nda yaptığı konuşmada, “Bu destan kökü bu topraklarda olan cesur insanların ruhuyla birlikte vatanını da satan mankurtlara galip gelişidir. Bu destan milletçe bir ve beraber olduğumuzda ne denli iri, diri, güçlü ve yenilmez olduğumuzun en son örneğidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’de “Zaferin Adı Türkiye” temasıyla düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü Anma Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz destanının 9. yıl dönümünde Gazi Meclis’te olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.
Ateşten gömlek giydikleri o imtihan gecesinde olduğu gibi yine güçlü bir şekilde omuz omuza vermiş, birbirlerine sıkıca kenetlenmiş durumda olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, seyrettikleri videoda o meşum geceyi bir kez daha hatırladıklarını, acıyla, hüzünle öfkeyle birlikte dayanışmayı cesareti ve direnişi de tekrar gözlerinin önünden geçirdiklerini ifade etti.
İstiklal ve istikbale sahip çıkan, bu uğurda canlarını feda eden aziz şehitlerin ruhları için Fatiha Suresi okuduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Rabbim dualarımızı, kahraman şehitlerimizin ruhlarına nail eylesin. 15 Temmuz gecesi cesur ve vakur bir tavırla hainlere karşı duran, gövdesini siper edip o hayâsız akını durduran, baş verip ama işgalcilere baş eğmeyen tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Yine o gece canlarını ortaya koyarak vatanına, devletine, ezanına bayrağına sahip çıkan tüm gazilerimize teşekkürlerimi sunuyorum. Darbe girişiminin ilk anlarından itibaren sokakları, caddeleri, meydanları dolduran, havalimanlarına akın eden, geleceğine ve iradesine sahip çıkan; zilleti esaret, şehadeti nimet bilen tüm vatandaşlarıma aynı şekilde şükran duygularımı ifade ediyorum. O gece eli yüreğinde bizler için dua eden, nerede olursa olsun tepkisini güçlü bir şekilde ortaya koyan yurt dışındaki 7 milyon vatandaşımıza, gönül coğrafyamızın dört bir tarafında bize destek olan, Türkiye ve Türk milleti için kaygılanan dost ve kardeşlerimize de minnettarlığımı iletiyorum.”
“TÜRKİYE’NİN TÜRKİYE’DEN BÜYÜK OLDUĞU HAKİKATİ, 15 TEMMUZ GECESİ BİR KEZ DAHA ANLAŞILMIŞTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, o gece İstanbul’da okunan ezanların, Bursa’da yükselen salaların, Üsküp’te, Bakü’de Kahire’de yankılandığını dile getirdi.
Pakistan’dan Endonezya’ya, Bosna’dan Somali’ye binlerce kilometre ötede ellerin Türkiye için, Türkiye’nin selameti, kurtuluşu için semaya kalktığını, duaların Türkiye için edildiğini, Kur’anların Türkiye için okunduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Dost ve kardeşlerimiz, dualarıyla direnişlerimize, gözyaşlarıyla zaferimize ortak oldular. Ufku ve vicdanı dünyanın dört bir yanına uzanan bu mübarek toprakların ışığı, yeryüzünün farklı köşelerini de aydınlattı. O gece millet olmanın şuuruna bir kez daha erdik. O gece ümmet olmanın ne manaya geldiğini bir kez daha gördük. O gece cihanşümul kardeşliğimizin sırrına bir kez daha vakıf olduk. Türkiye’nin Türkiye’den büyük olduğu hakikati, 15 Temmuz gecesi bir kez daha hem de çok güçlü bir şekilde anlaşılmıştır. Asırlardır şehit kanlarıyla sulanan bu topraklar, tarihe yön veren destanların yazıldığı topraklardır. Engin birikimiyle, müstesna seciyesiyle, taşıdığı güçlü imanla bu millet, tam bin yıldır mazlumlara umut, düşmanlara korku veren bir millettir. İşte o millet Çanakkale ve Millî Mücadele’den sonra 15 Temmuz gecesi canıyla, kanıyla, bütün varlığıyla kıyamete kadar iftiharla anılacak şanlı bir destan yazmıştır.”
Bu destanın, çıplak ellerin tanklara, uçaklara, bombalara karşı zaferi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu destan kökü bu topraklarda olan cesur insanların, ruhuyla birlikte vatanını da satan mankurtlara galip gelişidir. Bu destan milletçe bir ve beraber olduğumuzda ne denli iri, diri, güçlü ve yenilmez olduğumuzun en son örneğidir. Son nefesini 10 bin kilometre ötede vatansız olarak verdikten sonra tam da cibilliyetine yakışır şekilde bir çukura atılan FETÖ elebaşının kurduğu tuzak, 15 Temmuz gecesi milletimizin dik duruşuyla, cesur duruşuyla, kahramanca direnişiyle darmadağın olmuştur. FETÖ’cülerin ülkemizi sürüklemek istediği kirli bataklık, o gece sabaha kadar verilen kararlı mücadeleyle ebediyen kurutulmuştur. Milletimiz, göğsünü kurşunlara siper ederek sadece hain darbeyi boşa çıkarmakla kalmamış, aynı zamanda bir işgal girişimini de püskürtmüştür” diye konuştu.
“O GECE AKI DA KARASI DA GEÇİTTE BELLİ OLMUŞTUR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “15 Temmuz gecesi, hem devlet hem de millet olarak alnımızın akıyla verdiğimiz zorlu sınav, tarihimizin en kritik dönemeçlerinden biri oldu” ifadesini kullandı.
O gece uğranılan büyük ihanetin tarihte eşinin benzerinin olmadığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “15 Temmuz milletimiz için bir turnusol kâğıdı vazifesi gördü. Atalarımızın sözüyle ifade edersek, o gece akı da karası da geçitte belli olmuştur. Bir yanda milletimiz tanklara, uçaklara, mermilere karşı kahramanca direnirken, diğer yanda birileri ‘geç bile kalınmıştı’ diyordu. Şehitlerimiz, gazilerimiz, bu milletin öz evlatları, asker üniforması giymiş teröristlere geçit vermezken kimileri bu kutlu direnişe ‘tiyatro’ diyor, ‘oyun’ diyor, ‘senaryo’ diyor; ahlaksızca ‘kontrollü darbe’ iftirası atıyordu. Birileri de güvenli evlerde, önlerine koyulan keyif kahvelerini yudumlayarak bekle gör stratejisi izliyordu. Bunları ve çok daha fazlasını o gece hep beraber yaşadık. Üstat Necip Fazıl’ın ‘Oluklar çift; birinden nur akar, birinden kir’ mısralarında anlamını bulan o derin tenakuza birlikte şahitlik ettik. Meydanlara koşanlar ile bankamatiklere koşanları, çıplak elleriyle darbeye direnenler ile darbecileri elleri patlayıncaya kadar alkışlayanları, gün vatana sahip çıkma günüdür diye öne atılanlar ile pusuya yatıp kimin kazanacağının hesabını yapanları gördük, yaşadık, bizzat tecrübe ettik. Şundan kimsenin şüphesi olmasın. Tüm bunlar, milletimizin hafızasında silinmemek üzere yerlerini almıştır. Darbeye alkış tutanlar, 15 Temmuz’da yazılan şanlı destana gölge düşürmeye çalışanlar, milletin zaferine çamur atanlar ve gidişata göre pozisyon alanlar emin olun daima utançla anılacaklardır. O gece burada bu yüce çatı altında millî iradeye sahip çıkanların isimleri de aynı şekilde milletimizin kalbine altın harflerle nakşedilmiştir.”
“EZELİ VE EBEDİ KARDEŞLİĞİMİZE GÜVENİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin sokakta kahramanca istiklalini savunurken milletvekillerinin de Meclis’te demokrasiye, milletin muazzez iradesine canları pahasına sahip çıktığını söyledi.
“Gazi Meclis’in şanına yaraşır bir şekilde tıpkı Millî Mücadele günlerinde olduğu gibi milletin emanetine gölge düşürmediniz. Siyasi parti ayırmaksızın o gece milletin istiklal ve istikbal mücadelesine destek olan tüm milletvekillerimize şahsım, milletim adına teşekkür ediyor, Cenabı Allah hepinizden razı olsun, diyorum” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Şunu da çok açık ve net ifade etmek durumundayım; şehitlerimizin fedakârlıkları asla boşa gitmedi ve gitmeyecek. Gazilerimizin mücadeleleri asla boşa gitmedi ve gitmeyecek. Adım adım inşa ettiğimiz Terörsüz Türkiye inşallah onların eseri olacaktır. Ülkemiz yarım asırlık terör boyunduruğundan kurtuldukça her alanda şahlanışa geçecek; ekonomide, savunmada, kalkınmada, güvenlikte, iç ve dış politikada yepyeni bir dönem başlayacak. Terörsüz Türkiye, terörsüz bölgeye giden sürecin kilidini açacak. Türkiye Yüzyılı’nın inşası daha da hızlanacak. Çok kutuplu dünyada Türkiye’miz yeni bir kutup başı olarak inşallah hak ettiği yeri alacaktır. Bundan asla ve asla şüphe duymuyoruz. Çünkü biz milletimize güveniyoruz. Ezeli ve ebedi kardeşliğimize güveniyoruz. Demokrasimizin sorun çözme kapasitesine sonuna kadar güveniyoruz. TBMM’nin tıpkı 15 Temmuz gecesi olduğu gibi tüm farklılıkları bir yana bırakıp dayanışma içinde ülkemizin terörden kurtulma mücadelesine de güçlü destek vereceğine yürekten inanıyorum.”
15 Temmuz şehitleriyle birlikte tüm şehitleri yâd eden ve gazilere hayırlı ömür temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstiklaline aşık, böyle asil, aziz ve cesur bir millete hizmetkarlık yapmayı bizlere nasip eden Rabbime sonsuz hamdediyorum” dedi.
Törenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, Meclis Başkanvekili Celal Adan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ve eski Başbakan Tansu Çiller ile bir süre sohbet etti.
FETÖ; dini istismar ederek İslam diniyle alakası olmayan yeni bir siyasi, ekonomik ve toplumsal düzen kurmayı amaçlayan yasadışı bir yapılanmadır. Baskı, şantaj, tehdit, suikast, kumpas, casusluk, kara para aklama, yargı gücünü çıkarı için kullanma gibi pek çok suç teşkil eden faaliyet yürüten FETÖ, 15 Temmuz hain darbe girişiminde daha da ileri giderek milletimizin egemenlik haklarına, demokrasimize ve Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerine doğrudan ve açıktan bir saldırı gerçekleştirmiştir.
15 TEMMUZ
15 Temmuz, milletimizin kararlılığıyla yazılan onurlu bir direnişin ve ölümsüz bir zaferin adıdır. Ve o zaferin adı, hiç şüphesiz Türkiye’dir. Cesaret timsali yürekler o gece, tanklara karşı dimdik durmuş, kurşunlara yürümüş, bölünmez bir bütün olarak karanlığa geçit vermemiştir.
Canı pahasına istiklâlini savunan bu yüce duruş, vatan toprağına imanla kazınmış bir iradenin ifadesidir.
Bu büyük birlik ve beraberliğin ilelebet sürmesini diliyor, aziz şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyoruz.
GENÇ GAZETECİLER TÜRKİYE
“Bir FETÖ’cü nasıl anlaşılır? “
Yalan söylemekte, Kumpas kurmakta, Dikizlemekte, Devlet imkanlarını örgüt için kullanmakta, Kamu ve insanların malına konmakta, adam öldürmekte uzmandır bunlar! merhamet ve vicdanları yoktur Makam mevki ve para için her şeyi yaparlar Hak yediler Soru çaldılar, insanlara kumpas kurdular, özellerini teşhir ettiler, o görüntülerle tüm istediklerini aldılar. İşyerlerine Kamu kurumlarına sitelere evlere kameralar kurdular hem insanları izlediler hem dinlediler insanların özel hayatlarına girdiler evlerine gizli kameralar kurdular bu yolla insanları ,şirketleri ,tehdit ettiler .her türlü yolsuzluğu yaptılar Bunlar ne kadar insanlık suçu varsa işledi hala işlemeye devam ediyorlar 40 yıl boyunca sinsi sinsi örgütlendiler. Suçsuz insanları kumpas kurup hapse attırdılar merhametsizler Türkiye’nin ve şirketlerin sırlarını sattılar Casusluk yaptılar. Devleti ele geçirmek için her şeyi yaptılar. Kaç masum insanın yuvasını yıktılar kim bilir? Nice esnafı iflas ettirdiler kurdukları kumpaslarla Mallarını ele geçirdiler Paravan holding ler kurdular insanların Mallarına el kondular. Karşı çıkanı da ölüme yolladılar… Vicdandan yoksun, gaddar, zalim merhamet yoksunudur bunlar Her türlü iftirayı atabilecek, her yalanı söyleyebilecek kadar zalimdirler. FETÖ terör örgütü kadar zalim, başka bir çete ne duyduk ne gördük! “FETÖ’ye bağlı Takım elbiseli Ticari teröristler”
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Zaferin Adı Türkiye” temalı “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” Treni’nin 68 gün boyunca 90 bin kilometre yol kat edeceğini ve 100 binden fazla yolcuyu taşıyacağını bildirdi. Bakan Uraloğlu, “Bu tren, sadece yolcu taşımayacak; aynı zamanda birliği, dirliği, vatan sevgisini ve millet iradesini taşıyacak. Trenlerimizde gösterilecek videolar ve asılacak afişler, bu büyük zaferi ve alınacak dersleri nesilden nesle aktaracak.” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Zaferin Adı Türkiye” temalı “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” Treni’nin uğurlama töreninde konuştu. Bakan Uraloğlu, milletin tarihine altın harflerle kazınmış bir destanı, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nü anmak ve bu şuuru gelecek nesillere taşımak için bir araya geldiklerini kaydetti.
15 Temmuz 2016 gecesinin, bu toprakların gördüğü en karanlık gecelerden biri olduğunu ifade eden Bakan Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Hain FETÖ mensupları, bu aziz milletin iradesine, bağımsızlığına ve geleceğine kastettiler. Tanklarla, uçaklarla, helikopterlerle, milletin silahını millete doğrulttular. Millet Meclisi’mizi bombaladılar, sokaklarda masum canlara kıydılar. Ama unuttukları bir şey vardı: Bu millet, söz konusu vatan olduğunda, canını bir an bile düşünmeden feda eder! O gece, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘Milletimizi meydanlara davet ediyorum!’ çağrısıyla, milyonlar sokağa döküldü. Kadın, erkek, genç, yaşlı demeden, ellerinde bayrakları, yüreklerinde imanları, tek bir ses oldular: Ya istiklal ya ölüm!”
“Bu Millet, Tankların Gücüne Değil, İmanının Gücüne İnandı”
TÜRKSAT’ta Ahmet Özsoy ve Ali Karslı gibi kahramanların, hainlerin yayınları kesme girişimini canları pahasına engellediğini dile getiren Bakan Uraloğlu, “Cumhurbaşkanımızın sesi milletimize ulaştı, milletimiz iradesine sahip çıktı. Sayın Cumhurbaşkanımızın o tarihi gecede söylediği gibi: ‘Bu millet, tankların gücüne değil, imanının gücüne inandı!’ İşte o iman, o kararlılık, 40 yıllık hain planları bir gecede yerle bir etti. 15 Temmuz, milletimizin yeniden diriliş destanıdır. Bu destan, ‘Zaferin adı Türkiye’ diye yazılmıştır!” dedi.
68 Gün Boyunca 90 Bin Kilometre Yol Kat Edecek
Bu destanı yaşatmak, o geceki ruhu yeniden hissettirmek için, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve TCDD Taşımacılık Genel Müdürlüğü eliyle giydirilen 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Treni’ni uğurladıklarını belirten Bakan Uraloğlu, trenin 68 gün boyunca, Ankara-İstanbul, Ankara-Konya, Ankara-Eskişehir, Konya-İstanbul, Eskişehir-İstanbul ve Ankara-Karaman hatlarında, tam 90 bin kilometre yol kat edeceğini söyledi. Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“100 binden fazla yolcuyu taşıyarak, geçtiği her istasyonda, her şehirde, her yürekte 15 Temmuz’un ruhunu yeniden canlandıracak. Bu tren, sadece yolcu taşımayacak; aynı zamanda birliği, dirliği, vatan sevgisini ve millet iradesini taşıyacak.”
Güzergâhında; Ankara, Eskişehir, Konya, Karaman, Bilecik, İzmit ve İstanbul’da milyonlarca vatandaşın, trenin üzerindeki mesajlarla o kahramanlık destanını bir kez daha yâd edeceğini dile getiren Bakan Uraloğlu, “Trenlerimizde gösterilecek videolar ve asılacak afişler, bu büyük zaferi ve alınacak dersleri nesilden nesle aktaracak.” açıklamasında bulundu.
“Milletimizin Yolunu Açmanın Gururunu Yaşıyoruz”
15 Temmuz’un, ikinci Kurtuluş Savaşı olduğunu söyleyen Bakan Uraloğlu, o gece, milletin bir kahramanlık destanı yazarak; 251 vatan evladının şehadet şerbeti içtiğini 2 bin 740 gazinin ise bu büyük zaferin simgesi olduğunu kaydett. Bakan Uraloğlu, “Onlar, bu vatanın istiklalini, çocuklarımızın geleceğini, milletimizin onurunu korudu. Bizler de demiryollarımızın 168 yıllık köklü mirasıyla bu aziz vatanın her karışına hizmet etmenin, milletimizin yolunu açmanın gururunu yaşıyoruz.” ifadelerini kullandı.
15 Temmuz’un adsız kahramanlarını, vatan için can veren tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anan ve gazilere şükranlarını sunan Uraloğlu, “Cenab-ı Allah bu millete bir daha böyle acılar yaşatmasın. Birliğimiz, dirliğimiz, kardeşliğimiz daim olsun. ‘Zaferin Adı Türkiye!’ diyerek, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Trenimizin yolunun açık olmasını diliyor, tüm yolcularımıza hayırlı yolculuklar diliyorum. Yolumuz ve bahtımız açık olsun.” dedi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.