Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başakşehir Futbol Akademisi ve Kupa Meydanı Açılış Programı’nda yaptığı konuşmada, “Tüm kulüplerimizden içinde bulunduğumuz sezon boyunca futbolumuzu kısır tartışmaların uzağında tutma ve fair play ruhunu güçlendirme noktasında azami hassasiyet bekliyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başakşehir Futbol Kulübü Tesisleri’nde Başakşehir Futbol Akademisi ve Kupa Meydanı Açılış Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geleceğin Yıldızları Başakşehir’de Parlıyor” mottosuyla inşa edilen İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü Mahmut Tekdemir Futbol Akademisi ile Kupa Meydanı’nın açılış programında yaptığı konuşmada, toplantıya katılan Türkiye Futbol Federasyonunun (TFF), kulüplerin yöneticileri ile sporcularını ve misafirleri en kalbi duygularla sevgi ve saygıyla selamladığını dile getirdi.
Açılış töreninde yer almaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün Başakşehir Futbol Kulübümüz, gençlerimiz ve Türk futbolu açısından çok önemli bir projeyi hayata geçirmenin bahtiyarlığını bizlere yaşatıyor” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, akademinin hem büyük bir ihtiyacı gidereceğine hem de bir vizyon projesi olarak tüm spor kulüplerine örnek olacağına inandığını belirterek, Başakşehir Futbol Kulübü Başkanı Göksel Gümüşdağ’ın kendilerini akademiye ilişkin bilgilendirdiğini anlattı.
Futbol akademisinin 65 bin metrekarelik bir tesis alanında olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üç adet mini futbol sahası, üç futbol sahası, 50 futbolcunun konaklayabileceği yatakhanesi, 250’şer kişilik yemekhane ve kafeteryası, 800 araç kapasiteli otoparkı vesaire… Diğer donatılarıyla toplam 330 bin metrekare büyüklüğünde gerçekten muhteşem bir eser olmuş. Üst düzey bir futbol eğitimi için her şeyin düşünüldüğü, gereken her türlü imkânın sağlandığı akademinin kulübümüzün altyapısına yeni bir soluk kazandıracağı kanaatindeyim. Futbol Akademisi’nin de hizmete girmesiyle İstanbul Başakşehir’in başarı grafiği inşallah daha da yükselecektir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, öncelikle bir hakkı teslim etmek istediğini dile getirerek şöyle devam etti: “Kuruluşundan bu yana geçen 10 yıllık sürede İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü, kendi alanında eşine az rastlanır başarılara imza attı. Kulübümüz vefakâr taraftarı, yıldız futbolcuları, hedefe kilitlenmiş yönetim kadrosuyla adını Türk futbolunun devleri arasına yazdırdı. Kovid salgınının ilk dönemine tekabül eden 2019-2020 sezonundaki Süper Lig şampiyonluğuyla Başakşehir bu ünvana ulaşan altıncı takımımız oldu. Süper Lig şampiyonluğunun yanı sıra iki kez Türkiye Kupası finali oynayan kulübümüz, 10 sezonun sekizinde Avrupa Kupaları’na katılarak ülkemizi uluslararası turnuvalarda da başarıyla temsil etti.”
Başakşehir Futbol Kulübü’nün kısa sürede taraftarlarının desteğini hak ettiğini gösterdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kulüp yönetimi, teknik kadro ve tüm sporcuları tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kulübün başarılarının artarak devam etmesini dileyerek, Futbol Akademisi ve Kupa Meydanı’nın hayata geçirilmesinde katkısı olan herkesi kutladı.
“HER TÜRLÜ İHTİYAÇLARINDA, SIKINTILARINDA VE SEVİNÇLERİNDE KULÜPLERİMİZİN YANINDA OLMAYA ÇALIŞTIK”
“Gençlik yıllarında sporla bilfiil ilgilenmiş, futbolu her zaman tutkuyla takip etmiş, bugün de düzenli spor yapan bir Cumhurbaşkanıyım” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ülkemizin futbol başta olmak üzere sporun bütün dallarındaki başarılarını artırmaya bu konuda da makamların ötesinde şahsen de çok büyük bir önem veriyorum. Bugüne kadar hiçbir kulüp ayırmadan Türk futboluna katkı yapan her türlü girişimi samimiyetle teşvik ettim. Aynı şekilde bütün kulüplerimizin başarılarıyla gurur duydum. Her türlü ihtiyaçlarında, sıkıntılarında ve sevinçlerinde kulüplerimizin yanında olmaya çalıştık. İnşallah bundan sonra da hakkaniyetli ve adaletli çizgimizi koruyacağız. Bu vesileyle bugün başlayan 2024-2025 sezonunda tüm takımlarımıza başarılar diliyor, gerek heyecan seviyesi gerekse centilmenlik düzeyi yüksek bir sezon geçirmeyi ümit ediyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm kulüplerin oynayacakları birbirinden güzel maçlarla, futbol aşkıyla yürekleri coşan Türk milletine tam anlamıyla futbol resitali yaşatacaklarına inandığını söyledi.
“FUTBOLA HUSUMETİN, HOLİGANLIĞIN, KAVGANIN, İDEOLOJİNİN GİRMESİ SPORUN RUHUNA ZARAR VERİR”
Futbolun, rekabetin yanı sıra iş birliğinin, dayanışmanın ve takım ruhunun da sembolü olan bir spor olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hangi sebeple olursa olsun, futbola husumetin, holiganlığın, kavganın, ideolojinin girmesi, her şeyden önce sporun ruhuna zarar verir. Elbette herkesin tuttuğu bir takımı, renklerine âşık olduğu bir kulübü, tekniğine, karakterine, oyununa hayranlık duyduğu bir futbolcusu mutlaka vardır. Ama hiçbir şey, ülkemizin ve milletimizin huzurundan daha mühim değildir. Ülkemize ve Türk futboluna kaybettiren bir anlayışla hareket etmenin hiçbir bahanesi olamaz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sporun birleştiren, kaynaştıran ve 85 milyonun birliğini perçinleyen rolüne özellikle bugünlerde çok fazla ihtiyaç duyulduğunu anlatarak, “Tüm kulüplerimizden, içinde bulunduğumuz sezon boyunca futbolumuzu kısır tartışmaların uzağında tutma ve fair play ruhunu güçlendirme noktasında azami hassasiyet bekliyoruz. Aynı şekilde milyonların ilgiyle, beğeniyle takip ettiği sporcularımızın da sorumlu davranarak topluma ve gençlerimize örnek olmalarını istiyoruz. Bu anlayışla hareket eden sporcularımıza ve kulüplerimize şimdiden teşekkür ediyorum” diye konuştu.
“YAPTIĞIMIZ DEVASA YATIRIMLARLA ÜLKEMİZİN SPOR ALTYAPISINI KOMPLE YENİLEDİK”
Futbol camiasının, son 22 yılda Türk sporuna sağladıkları güçlü desteğin en yakın şahidi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Yaptığımız devasa yatırımlarla ülkemizin spor altyapısını komple yeniledik. Bizden önce spor kulüplerimizin temel sıkıntılarından biri, ihtiyaçlarını dahi karşılayacak stadyumlara sahip olmamalarıydı. Birçok takımımızın eli yüzü düzgün stadyumu dahi bulunmuyordu. Mevcut stadyumlarımızın kahir ekseriyeti de kullanım ömrünü tamamlamış vaziyetteydi. 2002’de aziz milletimizin takdiriyle göreve gelir gelmez bu sorunu çözmek için hemen kolları sıvadık. Şimdiye kadar, bundan tam 10 sene önce hizmete açtığımız Başakşehir Fatih Terim Stadı’nın aralarında olduğu 38 yeni stadyumun inşasını tamamladık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu an dört stadyumun yapımının, üç stadyumun ise proje ve ihale çalışmalarının devam ettiğini bildirerek, “İl ve ilçe düzeyinde 277 olan stat sayımızı 346’ya yükselttik. 2002 yılında Türkiye genelinde 595 futbol sahası varken, biz bunu 2,5 kat artışla bin 365’e çıkardık Aynı şekilde 372 olan spor salonu sayısı neredeyse 3 kat artışla 904’e yükseldi. Bakınız, 2002’de tüm Türkiye’de gençlik merkezi sayımız sadece dokuzdu. Bugün 508 gençlik merkeziyle evlatlarımıza hizmet veriyoruz. Ülkemizdeki toplam spor tesislerinin sayısını bin 575’ten aldık, 4 bin 421’e ulaştırdık” diye konuştu.
“Türkiye’nin dört bir köşesini kapalı spor salonlarıyla, halı sahalarla, basketbol, voleybol sahalarıyla, yüzme havuzlarıyla donattık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Futbol kulüplerimize, Spor Toto vasıtasıyla önemli miktarda maddi gelir imkanı sunduk. Kulüplerimizin sponsorluk aracılığıyla yeni finansal araçlar oluşturmasını kolaylaştırdık. Bankalar Birliği anlaşmasıyla kulüplerimizin mali sürdürülebilirliğini devam ettirebilmesini sağladık. Daha bunlar gibi buradan saymaya kalksak saatler alacak nice imkânı, nice desteği ve teşviki Türk futbolunun emrine verdik. Elini vicdanına koyan herkesin kabul ve teslim edeceği husus şudur; Cumhuriyet tarihimiz boyunca futbol dâhil sporun tüm dallarına en büyük yatırımı yapan, en güçlü desteği veren iktidar açık ara bizim iktidarımızdır. Bundan da açıkçası sadece memnuniyet duyuyoruz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptıkları yatırımların meyvesini yavaş yavaş toplamaya başladıklarına işaret ederek, “Daha önce sadece belli spor branşlarına sıkışan başarı grafiğimiz, şimdi daha geniş bir yelpazeye yayılıyor. Tarihsel olarak güçlü olduğumuz spor dallarının yanı sıra sporcularımız, uzun yıllar kısıtlı varlık gösterdiğimiz alanlarda da madalya kazanıyor, kürsüye çıkıyor, İstiklal Marşımızı tüm dünyaya gururla dinletiyor. Son olarak 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda A Millîlerimizin sergilediği anlamlı başarı, bizlere gelecek adına hem cesaret vermiş hem de doğru yolda olduğumuzu teyit ve tasdik etmiştir. Tüm bunlara rağmen önümüzde hâlen katetmemiz gereken daha çok mesafe olduğunun farkındayız. Moralimizi bozmadan, engellere aldırmadan, hatalarımızdan ders çıkartıp, eksiklerimizi tamamlayarak bu hedeflere inşallah varacağız” değerlendirmesinde bulundu.
“SADECE ÇOK ÇALIŞMAMIZ DEĞİL, ZİHNİYET DEĞİŞİKLİĞİNE DE GİTMEMİZ GEREKİYOR”
Konuşmasında futbol camiasına dair görüşlerine de yer veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Başarılarımızın kalıcı olabilmesi için sadece çok çalışmamız değil, aynı zamanda zihniyet değişikliğine de gitmemiz gerekiyor. Bakınız, günümüzde futbol yalnızca sahada oynanan bir müsabakadan ibaret olmaktan çıktı. İster tasvip edelim ister etmeyelim, bugün artısı ve eksisiyle devasa bir futbol endüstrisinden bahsediyoruz. Futbolun endüstrileşmesi, beraberinde ciddi bazı sıkıntılar getirse de artık 40 sene, 30 sene hatta 10 sene önceki şartların çok ötesinde bir yapıyla karşı karşıya olduğumuz gerçeğini değiştirmiyor. Bu gerçekle yüzleşmek, bunu kabullenmek, temel prensiplerimizden taviz vermeden ülkemiz futbolunu buna göre uyarlamak durumundayız. Üzerine kararlılıkla ve yeni bir anlayışla gitmemiz gereken hususların en başında meselenin finansal boyutu geliyor. ‘Benden sonra tufan’ mantığıyla hareket edildiğinde ne yazık ki bunun faturasını sadece kulüplerimiz değil Türk futbolu ödemektedir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk futbol taraftarının özverili, fedakâr, takımına sahip çıkma noktasında üzerine düşeni fazlasıyla yerine getiren bir taraftar grubu olduğuna vurgu yaparak, “Taraftarın dişinden, tırnağından artırıp formasını satın aldığı, maçına gittiği, şartlarını zorlama pahasına tüm imkânlarıyla desteklediği takımından beklentisi de doğal olarak fevkalade yüksektir. Bu beklentinin kulüplerimiz üzerinde baskı oluşturduğu, kulüplerimizi uzun vadeli yatırımlar yapma yerine kısa vadeli kazanımlara yönlendirdiği bir başka hakikattir. Bunun sonucunda kulüplerimiz ya ağır mali yük altına girmek ya da zaten çok kısıtlı olan kaynaklarını verimsiz kullanmak mecburiyetinde kalabiliyor. Kulüplerimizin mali yapılarını bozma yanında geleceğini de rehin alan bu cendereden mutlaka ama mutlaka çıkması lazım” diye konuştu.
Mali tablosu bozuk olan bir kulübün sportif başarıyı yakalamasının da zor olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ayağı yere basan politikalarla hem sportif başarıyı hem de güçlü bir mali yapıyı tesis edecek projelere yönelmek zorundayız. Düzgün ve sürdürülebilir bir finansal yapıyla yönetilen kulüplerin ne kadar başarılı olduğunu yakın çevremizde görüyoruz. Bu başarı örneklerinin ülkemize de tatbik edilmesi pekâlâ mümkündür” dedi.
“GENÇLERİMİZE GÜVENMELİ, İNANMALI VE ONLARIN GELECEĞİNE YATIRIM YAPMAKTAN ASLA VAZGEÇMEMELİYİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkedeki futbolu ileriye taşımak istiyorlarsa en büyük yatırımı insana yapmak mecburiyetinde olduklarını belirterek, şöyle devam etti: “Kendi gençlerimize güvenmeli, inanmalı ve onların geleceğine yatırım yapmaktan asla vazgeçmemeliyiz. Tabii ki dünyanın yıldız futbolcularının iyi, kaliteli özellikle de bu sporcu evlatlarımızın ülkemize gelmesi, burada top koşturması Türk futbolunun seyir keyfini artırmaktadır. Fakat aslolan kendi insan kaynağımızın layıkıyla değerlendirilmesidir. Şayet, Süper Lig takımlarında oynayan gençlerimizin sayısı azalıyorsa bunun manası yeni futbolcuların yetişmesinde bir tıkanıklık var demektir. Bunun muhakkak önüne geçmemiz gerektiğine inanıyorum. Kendi insan kaynağımızı değerlendirmezsek, spor kulüpleri olarak da ülke olarak da hak ettiğimiz yerlere gelemeyiz. Bakınız Arda Güler’in genç yaşta elde ettiği başarı tüm kulüplerimiz için hem güzel bir örnek oldu hem de altyapı yatırımlarının önemini gösterdi. Bu örneğe yenilerini eklemek için hep beraber çalışmalıyız.”
Bugün açılışını gerçekleştirdikleri Başakşehir Futbol Akademisi’ni, doğru zamanda atılmış çok kıymetli bir adım olarak gördüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Futbolumuzun güzelleşmesi, gelişmesi, arzu ettiğimiz seviyelere çıkması için bu tür hamlelere ihtiyacımız var. Şunu lütfen unutmayalım, Avrupa’nın en genç nüfusuna sahip ülkelerinden Türkiye, dünya futboluna nice yıldız kazandıracak insan kaynağı havuzuna ziyadesiyle sahiptir. Yeter ki biz işimizi düzgün, hakkıyla yapalım. Günü kurtarmaya değil, işte bugün burada olduğu gibi geleceğe damga vuracak projeleri gerçekleştirmeye odaklanalım. Yeter ki biz gereksiz tartışmalarla milletimizin futbol aşkını köreltmeyelim. Bilakis bu heyecanı diri tutacak adımlar atalım. Gerisi sadece zaman ve sabır meselesidir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Belediye Başkanı ve Kaymakam’a, ilçede yaşayan vatandaşları özellikle Başakşehir’de oynanacak müsabakalara teşvik etmeleri ve Başakşehir gençliğini birçok olumsuz alışkanlıklardan kurtarıp stada sevk etmeleri gerektiği konusunda tavsiyede bulundu.
İstanbul Başakşehir’in yeni tesisinin Türk futboluna ve Türkiye’ye hayırlı olmasını temenni eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Akademiye, uzun yıllar İstanbul Başakşehir’de ter döken, top koşturan, takımımızın elde ettiği başarılarda çok büyük payı olan Mahmut Tekdemir’in adının verilmesini de bir vefa örneği olarak değerlendiriyorum. Mahmut Tekdemir Futbol Akademisi bünyesinde eğitim gören ve görecek olan tüm evlatlarımıza Rabbimden üstün başarılar temenni ediyorum. Başakşehir Futbol Kulübü yönetimini, böyle bir tesisi hayata geçirdikleri için tekrar tebrik ediyorum” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü Anma Programı’nda yaptığı konuşmada, “Bu destan kökü bu topraklarda olan cesur insanların ruhuyla birlikte vatanını da satan mankurtlara galip gelişidir. Bu destan milletçe bir ve beraber olduğumuzda ne denli iri, diri, güçlü ve yenilmez olduğumuzun en son örneğidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’de “Zaferin Adı Türkiye” temasıyla düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü Anma Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz destanının 9. yıl dönümünde Gazi Meclis’te olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.
Ateşten gömlek giydikleri o imtihan gecesinde olduğu gibi yine güçlü bir şekilde omuz omuza vermiş, birbirlerine sıkıca kenetlenmiş durumda olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, seyrettikleri videoda o meşum geceyi bir kez daha hatırladıklarını, acıyla, hüzünle öfkeyle birlikte dayanışmayı cesareti ve direnişi de tekrar gözlerinin önünden geçirdiklerini ifade etti.
İstiklal ve istikbale sahip çıkan, bu uğurda canlarını feda eden aziz şehitlerin ruhları için Fatiha Suresi okuduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Rabbim dualarımızı, kahraman şehitlerimizin ruhlarına nail eylesin. 15 Temmuz gecesi cesur ve vakur bir tavırla hainlere karşı duran, gövdesini siper edip o hayâsız akını durduran, baş verip ama işgalcilere baş eğmeyen tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Yine o gece canlarını ortaya koyarak vatanına, devletine, ezanına bayrağına sahip çıkan tüm gazilerimize teşekkürlerimi sunuyorum. Darbe girişiminin ilk anlarından itibaren sokakları, caddeleri, meydanları dolduran, havalimanlarına akın eden, geleceğine ve iradesine sahip çıkan; zilleti esaret, şehadeti nimet bilen tüm vatandaşlarıma aynı şekilde şükran duygularımı ifade ediyorum. O gece eli yüreğinde bizler için dua eden, nerede olursa olsun tepkisini güçlü bir şekilde ortaya koyan yurt dışındaki 7 milyon vatandaşımıza, gönül coğrafyamızın dört bir tarafında bize destek olan, Türkiye ve Türk milleti için kaygılanan dost ve kardeşlerimize de minnettarlığımı iletiyorum.”
“TÜRKİYE’NİN TÜRKİYE’DEN BÜYÜK OLDUĞU HAKİKATİ, 15 TEMMUZ GECESİ BİR KEZ DAHA ANLAŞILMIŞTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, o gece İstanbul’da okunan ezanların, Bursa’da yükselen salaların, Üsküp’te, Bakü’de Kahire’de yankılandığını dile getirdi.
Pakistan’dan Endonezya’ya, Bosna’dan Somali’ye binlerce kilometre ötede ellerin Türkiye için, Türkiye’nin selameti, kurtuluşu için semaya kalktığını, duaların Türkiye için edildiğini, Kur’anların Türkiye için okunduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Dost ve kardeşlerimiz, dualarıyla direnişlerimize, gözyaşlarıyla zaferimize ortak oldular. Ufku ve vicdanı dünyanın dört bir yanına uzanan bu mübarek toprakların ışığı, yeryüzünün farklı köşelerini de aydınlattı. O gece millet olmanın şuuruna bir kez daha erdik. O gece ümmet olmanın ne manaya geldiğini bir kez daha gördük. O gece cihanşümul kardeşliğimizin sırrına bir kez daha vakıf olduk. Türkiye’nin Türkiye’den büyük olduğu hakikati, 15 Temmuz gecesi bir kez daha hem de çok güçlü bir şekilde anlaşılmıştır. Asırlardır şehit kanlarıyla sulanan bu topraklar, tarihe yön veren destanların yazıldığı topraklardır. Engin birikimiyle, müstesna seciyesiyle, taşıdığı güçlü imanla bu millet, tam bin yıldır mazlumlara umut, düşmanlara korku veren bir millettir. İşte o millet Çanakkale ve Millî Mücadele’den sonra 15 Temmuz gecesi canıyla, kanıyla, bütün varlığıyla kıyamete kadar iftiharla anılacak şanlı bir destan yazmıştır.”
Bu destanın, çıplak ellerin tanklara, uçaklara, bombalara karşı zaferi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu destan kökü bu topraklarda olan cesur insanların, ruhuyla birlikte vatanını da satan mankurtlara galip gelişidir. Bu destan milletçe bir ve beraber olduğumuzda ne denli iri, diri, güçlü ve yenilmez olduğumuzun en son örneğidir. Son nefesini 10 bin kilometre ötede vatansız olarak verdikten sonra tam da cibilliyetine yakışır şekilde bir çukura atılan FETÖ elebaşının kurduğu tuzak, 15 Temmuz gecesi milletimizin dik duruşuyla, cesur duruşuyla, kahramanca direnişiyle darmadağın olmuştur. FETÖ’cülerin ülkemizi sürüklemek istediği kirli bataklık, o gece sabaha kadar verilen kararlı mücadeleyle ebediyen kurutulmuştur. Milletimiz, göğsünü kurşunlara siper ederek sadece hain darbeyi boşa çıkarmakla kalmamış, aynı zamanda bir işgal girişimini de püskürtmüştür” diye konuştu.
“O GECE AKI DA KARASI DA GEÇİTTE BELLİ OLMUŞTUR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “15 Temmuz gecesi, hem devlet hem de millet olarak alnımızın akıyla verdiğimiz zorlu sınav, tarihimizin en kritik dönemeçlerinden biri oldu” ifadesini kullandı.
O gece uğranılan büyük ihanetin tarihte eşinin benzerinin olmadığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “15 Temmuz milletimiz için bir turnusol kâğıdı vazifesi gördü. Atalarımızın sözüyle ifade edersek, o gece akı da karası da geçitte belli olmuştur. Bir yanda milletimiz tanklara, uçaklara, mermilere karşı kahramanca direnirken, diğer yanda birileri ‘geç bile kalınmıştı’ diyordu. Şehitlerimiz, gazilerimiz, bu milletin öz evlatları, asker üniforması giymiş teröristlere geçit vermezken kimileri bu kutlu direnişe ‘tiyatro’ diyor, ‘oyun’ diyor, ‘senaryo’ diyor; ahlaksızca ‘kontrollü darbe’ iftirası atıyordu. Birileri de güvenli evlerde, önlerine koyulan keyif kahvelerini yudumlayarak bekle gör stratejisi izliyordu. Bunları ve çok daha fazlasını o gece hep beraber yaşadık. Üstat Necip Fazıl’ın ‘Oluklar çift; birinden nur akar, birinden kir’ mısralarında anlamını bulan o derin tenakuza birlikte şahitlik ettik. Meydanlara koşanlar ile bankamatiklere koşanları, çıplak elleriyle darbeye direnenler ile darbecileri elleri patlayıncaya kadar alkışlayanları, gün vatana sahip çıkma günüdür diye öne atılanlar ile pusuya yatıp kimin kazanacağının hesabını yapanları gördük, yaşadık, bizzat tecrübe ettik. Şundan kimsenin şüphesi olmasın. Tüm bunlar, milletimizin hafızasında silinmemek üzere yerlerini almıştır. Darbeye alkış tutanlar, 15 Temmuz’da yazılan şanlı destana gölge düşürmeye çalışanlar, milletin zaferine çamur atanlar ve gidişata göre pozisyon alanlar emin olun daima utançla anılacaklardır. O gece burada bu yüce çatı altında millî iradeye sahip çıkanların isimleri de aynı şekilde milletimizin kalbine altın harflerle nakşedilmiştir.”
“EZELİ VE EBEDİ KARDEŞLİĞİMİZE GÜVENİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin sokakta kahramanca istiklalini savunurken milletvekillerinin de Meclis’te demokrasiye, milletin muazzez iradesine canları pahasına sahip çıktığını söyledi.
“Gazi Meclis’in şanına yaraşır bir şekilde tıpkı Millî Mücadele günlerinde olduğu gibi milletin emanetine gölge düşürmediniz. Siyasi parti ayırmaksızın o gece milletin istiklal ve istikbal mücadelesine destek olan tüm milletvekillerimize şahsım, milletim adına teşekkür ediyor, Cenabı Allah hepinizden razı olsun, diyorum” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Şunu da çok açık ve net ifade etmek durumundayım; şehitlerimizin fedakârlıkları asla boşa gitmedi ve gitmeyecek. Gazilerimizin mücadeleleri asla boşa gitmedi ve gitmeyecek. Adım adım inşa ettiğimiz Terörsüz Türkiye inşallah onların eseri olacaktır. Ülkemiz yarım asırlık terör boyunduruğundan kurtuldukça her alanda şahlanışa geçecek; ekonomide, savunmada, kalkınmada, güvenlikte, iç ve dış politikada yepyeni bir dönem başlayacak. Terörsüz Türkiye, terörsüz bölgeye giden sürecin kilidini açacak. Türkiye Yüzyılı’nın inşası daha da hızlanacak. Çok kutuplu dünyada Türkiye’miz yeni bir kutup başı olarak inşallah hak ettiği yeri alacaktır. Bundan asla ve asla şüphe duymuyoruz. Çünkü biz milletimize güveniyoruz. Ezeli ve ebedi kardeşliğimize güveniyoruz. Demokrasimizin sorun çözme kapasitesine sonuna kadar güveniyoruz. TBMM’nin tıpkı 15 Temmuz gecesi olduğu gibi tüm farklılıkları bir yana bırakıp dayanışma içinde ülkemizin terörden kurtulma mücadelesine de güçlü destek vereceğine yürekten inanıyorum.”
15 Temmuz şehitleriyle birlikte tüm şehitleri yâd eden ve gazilere hayırlı ömür temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstiklaline aşık, böyle asil, aziz ve cesur bir millete hizmetkarlık yapmayı bizlere nasip eden Rabbime sonsuz hamdediyorum” dedi.
Törenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, Meclis Başkanvekili Celal Adan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ve eski Başbakan Tansu Çiller ile bir süre sohbet etti.
FETÖ; dini istismar ederek İslam diniyle alakası olmayan yeni bir siyasi, ekonomik ve toplumsal düzen kurmayı amaçlayan yasadışı bir yapılanmadır. Baskı, şantaj, tehdit, suikast, kumpas, casusluk, kara para aklama, yargı gücünü çıkarı için kullanma gibi pek çok suç teşkil eden faaliyet yürüten FETÖ, 15 Temmuz hain darbe girişiminde daha da ileri giderek milletimizin egemenlik haklarına, demokrasimize ve Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerine doğrudan ve açıktan bir saldırı gerçekleştirmiştir.
15 TEMMUZ
15 Temmuz, milletimizin kararlılığıyla yazılan onurlu bir direnişin ve ölümsüz bir zaferin adıdır. Ve o zaferin adı, hiç şüphesiz Türkiye’dir. Cesaret timsali yürekler o gece, tanklara karşı dimdik durmuş, kurşunlara yürümüş, bölünmez bir bütün olarak karanlığa geçit vermemiştir.
Canı pahasına istiklâlini savunan bu yüce duruş, vatan toprağına imanla kazınmış bir iradenin ifadesidir.
Bu büyük birlik ve beraberliğin ilelebet sürmesini diliyor, aziz şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyoruz.
GENÇ GAZETECİLER TÜRKİYE
“Bir FETÖ’cü nasıl anlaşılır? “
Yalan söylemekte, Kumpas kurmakta, Dikizlemekte, Devlet imkanlarını örgüt için kullanmakta, Kamu ve insanların malına konmakta, adam öldürmekte uzmandır bunlar! merhamet ve vicdanları yoktur Makam mevki ve para için her şeyi yaparlar Hak yediler Soru çaldılar, insanlara kumpas kurdular, özellerini teşhir ettiler, o görüntülerle tüm istediklerini aldılar. İşyerlerine Kamu kurumlarına sitelere evlere kameralar kurdular hem insanları izlediler hem dinlediler insanların özel hayatlarına girdiler evlerine gizli kameralar kurdular bu yolla insanları ,şirketleri ,tehdit ettiler .her türlü yolsuzluğu yaptılar Bunlar ne kadar insanlık suçu varsa işledi hala işlemeye devam ediyorlar 40 yıl boyunca sinsi sinsi örgütlendiler. Suçsuz insanları kumpas kurup hapse attırdılar merhametsizler Türkiye’nin ve şirketlerin sırlarını sattılar Casusluk yaptılar. Devleti ele geçirmek için her şeyi yaptılar. Kaç masum insanın yuvasını yıktılar kim bilir? Nice esnafı iflas ettirdiler kurdukları kumpaslarla Mallarını ele geçirdiler Paravan holding ler kurdular insanların Mallarına el kondular. Karşı çıkanı da ölüme yolladılar… Vicdandan yoksun, gaddar, zalim merhamet yoksunudur bunlar Her türlü iftirayı atabilecek, her yalanı söyleyebilecek kadar zalimdirler. FETÖ terör örgütü kadar zalim, başka bir çete ne duyduk ne gördük! “FETÖ’ye bağlı Takım elbiseli Ticari teröristler”
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Zaferin Adı Türkiye” temalı “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” Treni’nin 68 gün boyunca 90 bin kilometre yol kat edeceğini ve 100 binden fazla yolcuyu taşıyacağını bildirdi. Bakan Uraloğlu, “Bu tren, sadece yolcu taşımayacak; aynı zamanda birliği, dirliği, vatan sevgisini ve millet iradesini taşıyacak. Trenlerimizde gösterilecek videolar ve asılacak afişler, bu büyük zaferi ve alınacak dersleri nesilden nesle aktaracak.” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Zaferin Adı Türkiye” temalı “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” Treni’nin uğurlama töreninde konuştu. Bakan Uraloğlu, milletin tarihine altın harflerle kazınmış bir destanı, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nü anmak ve bu şuuru gelecek nesillere taşımak için bir araya geldiklerini kaydetti.
15 Temmuz 2016 gecesinin, bu toprakların gördüğü en karanlık gecelerden biri olduğunu ifade eden Bakan Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Hain FETÖ mensupları, bu aziz milletin iradesine, bağımsızlığına ve geleceğine kastettiler. Tanklarla, uçaklarla, helikopterlerle, milletin silahını millete doğrulttular. Millet Meclisi’mizi bombaladılar, sokaklarda masum canlara kıydılar. Ama unuttukları bir şey vardı: Bu millet, söz konusu vatan olduğunda, canını bir an bile düşünmeden feda eder! O gece, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘Milletimizi meydanlara davet ediyorum!’ çağrısıyla, milyonlar sokağa döküldü. Kadın, erkek, genç, yaşlı demeden, ellerinde bayrakları, yüreklerinde imanları, tek bir ses oldular: Ya istiklal ya ölüm!”
“Bu Millet, Tankların Gücüne Değil, İmanının Gücüne İnandı”
TÜRKSAT’ta Ahmet Özsoy ve Ali Karslı gibi kahramanların, hainlerin yayınları kesme girişimini canları pahasına engellediğini dile getiren Bakan Uraloğlu, “Cumhurbaşkanımızın sesi milletimize ulaştı, milletimiz iradesine sahip çıktı. Sayın Cumhurbaşkanımızın o tarihi gecede söylediği gibi: ‘Bu millet, tankların gücüne değil, imanının gücüne inandı!’ İşte o iman, o kararlılık, 40 yıllık hain planları bir gecede yerle bir etti. 15 Temmuz, milletimizin yeniden diriliş destanıdır. Bu destan, ‘Zaferin adı Türkiye’ diye yazılmıştır!” dedi.
68 Gün Boyunca 90 Bin Kilometre Yol Kat Edecek
Bu destanı yaşatmak, o geceki ruhu yeniden hissettirmek için, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve TCDD Taşımacılık Genel Müdürlüğü eliyle giydirilen 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Treni’ni uğurladıklarını belirten Bakan Uraloğlu, trenin 68 gün boyunca, Ankara-İstanbul, Ankara-Konya, Ankara-Eskişehir, Konya-İstanbul, Eskişehir-İstanbul ve Ankara-Karaman hatlarında, tam 90 bin kilometre yol kat edeceğini söyledi. Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“100 binden fazla yolcuyu taşıyarak, geçtiği her istasyonda, her şehirde, her yürekte 15 Temmuz’un ruhunu yeniden canlandıracak. Bu tren, sadece yolcu taşımayacak; aynı zamanda birliği, dirliği, vatan sevgisini ve millet iradesini taşıyacak.”
Güzergâhında; Ankara, Eskişehir, Konya, Karaman, Bilecik, İzmit ve İstanbul’da milyonlarca vatandaşın, trenin üzerindeki mesajlarla o kahramanlık destanını bir kez daha yâd edeceğini dile getiren Bakan Uraloğlu, “Trenlerimizde gösterilecek videolar ve asılacak afişler, bu büyük zaferi ve alınacak dersleri nesilden nesle aktaracak.” açıklamasında bulundu.
“Milletimizin Yolunu Açmanın Gururunu Yaşıyoruz”
15 Temmuz’un, ikinci Kurtuluş Savaşı olduğunu söyleyen Bakan Uraloğlu, o gece, milletin bir kahramanlık destanı yazarak; 251 vatan evladının şehadet şerbeti içtiğini 2 bin 740 gazinin ise bu büyük zaferin simgesi olduğunu kaydett. Bakan Uraloğlu, “Onlar, bu vatanın istiklalini, çocuklarımızın geleceğini, milletimizin onurunu korudu. Bizler de demiryollarımızın 168 yıllık köklü mirasıyla bu aziz vatanın her karışına hizmet etmenin, milletimizin yolunu açmanın gururunu yaşıyoruz.” ifadelerini kullandı.
15 Temmuz’un adsız kahramanlarını, vatan için can veren tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anan ve gazilere şükranlarını sunan Uraloğlu, “Cenab-ı Allah bu millete bir daha böyle acılar yaşatmasın. Birliğimiz, dirliğimiz, kardeşliğimiz daim olsun. ‘Zaferin Adı Türkiye!’ diyerek, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Trenimizin yolunun açık olmasını diliyor, tüm yolcularımıza hayırlı yolculuklar diliyorum. Yolumuz ve bahtımız açık olsun.” dedi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.