Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “Türkiye, varlık-yokluk mücadelesi verdiği bu zor günlerinde Filistin’in yanındadır, tüm imkânlarıyla Filistinli kardeşlerine sahip çıkmaktadır. İsrail’in soykırım politikasına en net ve güçlü tepkiyi veren ülke yine biziz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.
Toplantıda ele alınan konulara ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
“Aziz milletim, değerli basın mensupları; sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Ekranları başında bizleri takip eden vatandaşlarıma selam ve sevgilerimi gönderiyorum.
Son Kabine toplantımızdan bugüne üç hafta içinde ülkemiz ve milletimiz için son derece önemli açılış, ziyaret ve temaslar gerçekleştirdik.
Tarihe vefa, geçmişe saygı anlayışıyla ecdat emaneti eserleri tek-tek ayağa kaldırıyoruz. Moğolistan’dan Etiyopya’ya nerede ata yadigârı bir kültürel varlığımız mevcutsa sahip çıkıyor, kültürümüze ve insanlığa yeniden kazandırıyoruz. Büyük ülke ve büyük millet olmak neyi gerektiriyorsa tüm imkânlarımızla, tüm gücümüzle onu yerine getirmenin gayretindeyiz.
“MAZİDEN ATİYE SAĞLAM KÖPRÜLER KURDUK”
Burada bazı rakamları sizlerle kısaca paylaşmak isterim. TİKA vasıtasıyla gönül coğrafyamızın dört bir ucunda, 120’nin üzerinde restorasyon çalışması gerçekleştirdik. Vakıflar Genel Müdürlüğümüz aracılığıyla son 22 yılda yaklaşık 6 bin vakıf kültür varlığının restorasyonunu veya onarımını tamamladık. Reddi miras yapmadan, 2000 yılı aşan köklü tarihimizin hiçbir dönemine sırtımızı dönmeden hem içeride hem dışarıda ulaşabildiğimiz yer yerde maziden atiye sağlam köprüler kurduk.
Bunun en son örneği Yıldız Sarayı idi. Cumhurbaşkanlığı Millî Saraylar Başkanlığımızın yürüttüğü 6 yıllık titiz bir çalışmanın neticesinde Yıldız Sarayı’nı tekrar ihya ettik. Osmanlı’nın en sancılı yıllarına tanıklık eden, ancak bir dönem kumarhane olarak kullanılan bu önemli mirasın kapılarını 19 Temmuz’da onun sahibi olan aziz milletimize açtık. Şimdiye kadar 100 bin insanımızın ziyaret ettiği Yıldız Sarayını özellikle gençlerimizin gezip görmesini tavsiye ediyorum.
Bakımsızlık kurbanı olan Edirne Sarayıyla ilgili restorasyon çalışmalarımız devam ediyor. İnşallah bu güzide eseri de kısa sürede ülkemize kazandıracağız. Sultan İkinci Abdülhamid Hanın emanetini yeniden hayata döndürmekten duyduğumuz bahtiyarlığı burada tekrar ifade etmek istiyorum. Yıldız Sarayı’nın restorasyonunda emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.
26 Temmuz’da İstanbul’da tanıtımını yaptığımız HIT-30 Yüksek teknoloji Yatırım Programı ile millî teknoloji hamlemize yeni bir ivme kazandırıyoruz. Programla yüksek teknolojili ve yüksek katma değerli yeni yatırımlar için Türkiye’nin sahip olduğu avantajları daha da güçlendireceğiz. HIT-30 programıyla vergi teşvikleri ve hibe desteklerinden oluşan toplam 30 milyar dolarlık kaynağı yüksek teknoloji yatırımlarına yönlendireceğiz. HIT-30 programının sektörde farklı bir heyecan oluşturduğunu görüyoruz, bundan da büyük bir memnuniyet duyuyoruz.
Bu vesileyle buradan iş dünyamıza şu çağrıyı yapmak arzusundayım: Hükûmetimiz üretenin, çalışanın, istihdam sağlayanın daima yanındadır. Son 22 yılda el ele verdik, omuz omuza verdik, nice hayalleri beraberce gerçeğe dönüştürdük. Savuma sanayi başta olmak üzere birçok başlıkta ülkemizi parmakla gösterilen seviyelere yine beraberce ulaştırdık. Allah’ın izniyle çok daha fazlasını başaracağız, şunu lütfen unutmayınız: Siz gayret ettiğiniz sürece biz de sizleri asla yalnız bırakmayız. Önümüzdeki dönemde iyi çalışılmış, Türkiye ekonomisine katkı yapacak yeni paketlerle iş dünyamıza destek vermeyi sürdüreceğiz.
Aziz milletim; bundan 10 sene önce sizlerin desteğiyle göreve ilk başladığımızda koşan, koşturan ve terleyen bir Cumhurbaşkanı olacağımızın sözünü vermiştik. Diğer tüm sözlerimiz gibi hamdolsun bunu da yerine getiriyoruz. Ankara ve İstanbul’daki yoğun programlarımızın yanı sıra, il ziyaretlerimizle milletimizle gönül köprülerimizi güçlendiriyoruz. İllerimizde yapımı devam eden projelerimizi yerinde görüyor, inceliyor, varsa eksiklerinin giderilmesi için hemen orada bakan arkadaşlarımıza gerekli talimatları veriyoruz. Ayrıca tamamlanan eserlerin de açılış sevincini milletimizle paylaşıyoruz.
Rize ziyaretimizde hem Rizeli kardeşlerimizle kucaklaştık hem de inşası biten eser, hizmet ve projelerin resmî açılışını gerçekleştirdik. Afetzede kardeşlerimize ev ve dükkânlarının anahtarlarını teslim ederek 2021 yılındaki sel felaketinin yaralarını salma vaadimizi yerine getirdik. Ayder Yaylasını 2017 yılından bu yana toplam 2 milyar 667 milyon liralık yatırımla eski güzelliğine yeniden kavuşturduk. Tabii burada asıl önemli olan, Ayder gibi doğal bir hazinenin korunmasıdır. Ayder’de çarpık yapılaşmaya izin vermeyerek, Ayder’i her türlü çirkinlikten muhafaza ederek hep birlikte bunu başaracağımıza inanıyorum. Bu vesileyle bir kez daha açılışını yaptığımız hizmet ve projelerin hayırlı olmasını diliyor, emeği geçen tüm kurumlarımızı kutluyorum.
“BATILI AKTÖRLER NE YAZIK Kİ İSRAİL’İN VE BİR AVUÇ FANATİK SİYONİST’İN ESİRİ OLMUŞ DURUMDA”
Değerli basın mensupları; bölgemiz gerçekten sancılı günler yaşamaktadır. Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş 2,5 yılını doldurdu. Savaşın kısa vadede sona erme ihtimali henüz ufukta görünmüyor. İsrail’in Gazze’ye yönelik başlattığı saldırılar onuncu ayını geride bıraktı. Hamas, Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’nin şehit edilmesiyle Gazze krizinde yeni bir sınır daha aşıldı.
Netanyahu yönetiminin kural tanımaz, hukuk tanımaz saldırgan tavrı bölgemizi kötü senaryolarla karşı karşıya bırakıyor. Amerika başta olmak üzere Batılı aktörler ne yazık ki İsrail’in ve bir avuç fanatik Siyonist’in esiri olmuş durumda. Ateşkes görüşmelerinden umutları yeşertecek bir sonuç çıkmadı. Hamas’ın yapıcı tavrına rağmen Netanyahu yönetimi katliam politikasını sürdürme niyetinde olduğunu defaatle gösterdi. Üzerinde etki sahibi güçlerin ‘tavşana kaç, tazıya tut’ politikası sürdükçe İsrail, Gazze’deki ateşi tüm bölgeye yaymak için her yolu deneyecektir. Türkiye olarak bölgemizdeki gelişmeleri anbean takip ediyoruz.
“DAVAYA MÜDAHİLLİK DİLEKÇEMİZ TESLİM EDİLECEK”
Son 10 ayda 40 bin masumun hayatına mal olan bu barbarlığın bir an önce sona ermesi için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Daha evvel Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail aleyhine açılan soykırım davasına müdahil olma kararımızı açıklamıştık. Bununla ilgili somut adımımızı çarşamba günü atıyoruz. Meclis Hukuk Heyetimiz, 7 Ağustos tarihinde Lahey’de davaya müdahillik dilekçemizi Adalet Divanına teslim edecektir. Türkiye adına resmî başvurumuzu inşallah böylece yapmış olacağız.
Milletimin şu gerçeği çok iyi bilmesini arzu ediyorum: Türkiye, varlık-yokluk mücadelesi verdiği bu zor günlerinde Filistin’in yanındadır, tüm imkânlarıyla Filistinli kardeşlerine sahip çıkmaktadır. İsrail’in soykırım politikasına en net ve güçlü tepkiyi veren ülke yine biziz. Ülkemizin bu kararlı tavrının Netanyahu hükûmetinde nasıl bir rahatsızlık oluşturduğu gün aşırı yapılan densiz açıklamalardan anlaşılmaktadır. Devlet adamı olmak yerine klavye soytarılığına özenenlere şunu söylemek isterim: Bayrağımıza ve bağımsızlığımıza dil uzatan sosyal medya şarlatanlarını rahatsız etmeyi sürdüreceğiz. Gözünü kan bürümüş soykırım şebekesi ne yaparsa yapsın, Türkiye’nin ve Türk milletinin Filistin halkıyla dayanışmasını engelleyemeyecektir.
Masumların gözyaşı üzerinden ikbal devşirmeye heveslenenler ne kadar büyük bir gaflete düştüklerini er ya da geç anlayacaklardır. Güçlü Türkiye, inşallah bölgemizde barışın teminatı olacaktır. Tarih boyunca mazlumların sığınağı olan ülkemiz, kimsesizlerin kimsesi olma vasfını koruyacaktır.
Aziz milletim; bu anlayışla Türkiye yüzyılının inşası için gece-gündüz koşturuyoruz. Yakın çevremizdeki tüm sıkıntılara rağmen ekonomide hedeflerimizde uyumlu şekilde yolumuzda ilerliyoruz.
Geçen hafta açıklanan veriler doğru yolda olduğumuzu teyit etmiştir. İhracatta tarihimizin en yüksek temmuz ayı rakamına ulaştık.
“TÜM ZAMANLARIN EN YÜKSEK TEMMUZ AYI İHRACATINI GERÇEKLEŞTİRDİK”
2024 Temmuz ayı ihracatımız geçen yılın aynı ayına göre yüzde 13,8 artış kaydederek 22 milyar 512 milyon dolar oldu. Tüm zamanların en yüksek temmuz ayı ihracatını gerçekleştirdik.
Yıllıklandırılmış ihracatımız da toplam 261,5 milyar ve bir önceki yıla göre yüzde 3,4 artışla yine Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı.
Mal ihracatında son 1 yılda 8,7 milyar dolar net artış sağlandı. İthalatındaki düşüş eğilimi aynı şekilde devam ediyor. İthalatımız temmuz ayında yıllık bazda yüzde 7,9 oranında, yani 2,6 milyar dolar geriledi.
İhracattaki artış ve ithalattaki azalışın etkisiyle dış ticaret açığımız yıllık bazda yüzde 42,3 düşüş ile 7,2 milyar dolara indi. İhracatın ithalatı karşılama oranında 14,5 puanlık güçlü bir yükseliş yaşandı. Yüzde 75,7 seviyesine çıkan bu oranı inşallah daha da arttıracağız.
2002 yılında toplam 36 milyar dolar ihracat yapan bir ülkeyi 1 ayda 22,5 milyar dolar ihracat gerçekleştiren bir ülke konumuna taşıdık. İsrail’le dış ticaret işlemlerini durdurduğumuz bir dönemde böyle bir orana ulaşmamız ayrıca takdire şayandır.
Buradan milletimin huzurunda açıkça ifade ediyorum, Türkiye, mevcut İsrail hükûmetini ateşkese zorlamak ve insani yardımların Gazze’ye kesintisiz girişini temin etmek amacıyla aldığı bu kararın sonuna kadar arkasındadır. İhracatçılarımızın da kendilerine yeni pazarlar bularak burada yaşanan kaybı telafi ettiklerini görmekten memnuniyet duyuyorum. Hemen her şeyin bir şekilde telafisi olur, ama Filistinli mazlumlara sırtını dönmenin telafisi olmaz. İnşallah daha fazla gayret göstererek yılsonu hedefimiz olan 267 milyar dolar ihracat rakamını da mutlaka yakalayacağız.
Türk malı damgalı ürünleri Afrika’dan Asya’ya dünyanın dört bir ucuna ulaştıran ihracatçılarımızı bir kez daha yürekten tebrik ediyorum. İhracatçılarımızdan kalan 5 ayı çok çok iyi değerlendirerek bizlere yeni müjdeler vermelerini bekliyorum.
Kıymetli vatandaşlarım; ülke olarak kültür turizmi, inanç turizmi, sağlık turizmi, doğa sporları gibi farklı alanlarda ciddi imkânlara sahibiz. 81 vilayetimizin her bir köşesi, köylerimizde, ilçelerimizde saklı kalmış her bir eser ayrı bir medeniyetin izlerini taşıyor. Anadolu zaten eşsiz güzellikle bir açık hava müzesidir, ancak uzun yıllar bu imkânlardan yeterince istifade edemedik. Altyapı eksiği ve terör belası turizmin gelişmesine yıllarca engel oldu.
“ÜLKEMİZİN GİZLİ KALMIŞ HAZİNELERİNİ TURİZME KAZANDIRMAK İÇİN ÇOK MÜCADELE ETTİK”
Son 22 yılda doğudan batıya, kuzeyden güneye ülkemizin gizli kalmış hazinelerini turizme kazandırmak için çok mücadele ettik. Doğu ve Güneydoğu illerimizin üzerinden terörün gölgesi kalktıkça buralar turizmden de hak ettiği yeri almaya başladı.
Ulaştırma yatırımlarımızla ülkemizin 81 vilayeti 782 bin kilometrekarenin her bir karışı yerli ve yabancı misafirlerimizin ziyaretine açıldı. Bir zamanlar bacasız sanayi denilen turizm, bizim dönemimizde Türk ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri hâline geldi. Turizm sektörümüze yaptığımız yatırımların karşılığını fazlasıyla alıyoruz. Geçtiğimiz günlerde açıklanan 2024 yılının ilk 6 ayına ait turizm rakamları bu gerçeği bir kez daha ortaya koymuştur. 2024’ün ilk 6 ayında turizmde gurur verici bir başarıya imza attık. Bu dönemde ülkemizi ziyaret eden turist sayısı 26 milyon 137 bine ulaşarak bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14 artışla rekor kırdı.
Ayrıca, geçen yıl ilk 6 ayda 93 dolar olan kişi başı gecelik harcama tutarı bu sene 98 dolara çıkmış oldu, yılsonunda bu meblağın 103 dolara çıkacağını tahmin ediyoruz. Bu rakamlara bağlı olarak turizm gelirlerimiz de artmaktadır. 2023’ün ilk 6 ayında 21,6 milyar dolar olan toplam gelirimiz bu senenin aynı döneminde yüzde 9,3 yükselişle 23,7 milyar dolara çıktı. Çok büyük bir aksilik olmazsa yılsonunda 60 milyar dolar turizm gelirini, 60 milyon turist sayısını inşallah yakalayacağız. Ancak, turizmde hâlâ kat etmemiz gereken mesafe olduğunu biliyoruz. Bölgemizdeki istikrarsızlıklar ve çatışmalar azaldıkça bu mesafeleri çok hızlı bir şekilde aşacağız.
Turizm sektörümüzün de vizyonunu buna göre şekillendirmesinde fayda var. Şunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmayalım: Aşırı kâr hırsıyla hızlı kazanç peşinde koşmak, orta ve uzun vadede turizm sektörümüze onulmaz yaralar açacaktır. Her ne surette olursa olsun vurgunculuk yapanlar en büyük zararı milletimize vermektedir, Türkiye’nin saygınlığına vermektedir, sektörden ekmek yiyen milyonarca vatandaşımıza vermektedir. Her zaman söylüyorum, itibar ve güven zor kazanılan, fakat kolayca kaybedilen değerlerdir. Fırsatçılarımızın bu değerlerimizi dinamitlemesine müsaade etmemeliyiz. Ülkemizin prestijine ve turizm sektörümüze zarar veren arizi durumların ortadan kaldırılması noktasında devletimizin kurumları kadar sektörün bizatihi kendisine çok önemli görevler düşüyor. Daha büyük hedeflere kulaç atarken turizm sektörünün gelişmesine ayak bağı olan bu yüklerden de kurtulacağımıza inanıyorum.
“YILLIK ENFLASYON EN ÜST SEVİYESİNE GÖRE 13,7 PUAN GERİLEDİ”
Aziz milletim; ekonomi başlığında şunu da memnuniyetle vurgulamak durumundayım: Turizm ve ticaret rakamları gibi bugün açıklanan temmuz ayı enflasyon oranları da hamdolsun ümitlerimizi artırmıştır. Haziran itibarıyla enflasyonda başlayan düşüş süreci temmuzda biraz daha belirginleşti, yıllık enflasyon en üst seviyesine göre 13,7 puan geriledi, önümüzdeki aylarda bu eğilim hızlanarak devam edecek. Sene sonunda enflasyonu hedeflerimizle uyumlu oranlara mutlaka indireceğiz. Amacımız, enflasyonu düşürerek kalıcı refah artışını sağlamaktır. Küresel ekonomide son 4 yıldır devam eden fırtınalı seyir gelişmiş ülkeler dair hepimizi zorluyor. Bu sabah dünya sermaye piyasalarında yaşananlar, hükûmetimizin nasıl belirsizliklerle dolu bir atmosferde yürüdüğünü göstermiştir.
“TÜRKİYE EMİN VE EHİL ELLERDE YOLUNA DEVAM ETMEKTEDİR”
Ama hiç kimsenin endişesi olmasın, Türkiye emin ve ehil ellerde yoluna devam etmektedir. İnşallah bu yolun sonunda da ekonomide menzili maksuduna varacaktır. Türk ekonomisi bu güce, bu potansiyele, 22 yıllık çabalar neticesinde inşa ettiği bu sağlam temele ziyadesiyle sahiptir. Bunun için biraz daha sabredecek, biraz daha dirayetli davranacağız. Muhalefetin buram buram popülizm kokan, ülkeye faydadan çok zarar getirecek afaki söylemlerine prim vermeyeceğiz. Onlar konuşmayı, meydanlarda atıp tutmayı çok sever, ama iş verilen sözleri tutmaya gelince ara ki bulasın. SGK’ya olan birikmiş borçlarını dahi ödemeyen, dahası absürt bahanelerle bu borçtan kaçmanın yollarını arayan bir zihniyetten ne memlekete ne de şehirlerimize hiçbir hayır gelmez. Vatandaşlarımdan muhalefetin karamsar, kötümser, moral bozmayı amaçlayan açıklamalara itibar etmemelerini, 22 yıllık tarihî başarılarla dolu hükûmetimize güvenmeye devam etmelerini bekliyorum.
Burada şu noktayı da belirtmek istiyorum: Vatandaşlarımızdan bunu talep ederken devlet olarak biz de üzerimize düşeni yapıyoruz. İçinden geçtiğimiz hassas dönem de ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın yükünü hafifletmek için onların yanında oluyoruz. Biliyorsunuz 2022 yılında çok önemli bir program başlattık, Türkiye Aile Destek Programıyla ihtiyaç sahibi arkadaşlarımıza, kardeşlerimize nakdi destek ulaştırdık. Hanelerimizi elektrik tüketim desteğinden faydalandırma yanında, bu hanelerde bulunan evlatlarımız için de ilave destekler sağladık. Programımız kapsamında bugüne kadar 4,2 milyon tekil ailemizin elinden tuttuk. Dar gelirli ailelerimize toplamda 88,2 milyar liranın üzerinde destekte bulunduk.
“DESTEK PROGRAMIMIZI 2024 YILININ SONUNA KADAR UZATIYORUZ”
Programın son ödemesini geçtiğimiz ay gerçekleştirdik. Kabine Toplantımızda bu konuyu tüm yönleriyle tekrar gözden geçirdik. İki yıldır uyguladığımız destek programımızı sosyal devlet vasfımızın bir gereği olarak 2024 yılının sonuna kadar uzatıyoruz. Aldığımız bu kararın Türkiye Aile Destek Programı’ndan faydalanan kardeşlerim başta olmak üzere milletimize hayırlı olmasını diliyorum.
Değerli basın mensupları, Türkiye diplomasisinin farklı alanlarında başarı grafiğini sürekli yükseltiyor. Son yıllarda ülkemiz küresel ve bölgesel diplomasinin kalbinin attığı yer hâline dönüştü. Rusya-Ukrayna savaşında İstanbul sürecinden 33 milyon ton tahılın Türk boğazlarından dünya piyasasına ulaştırıldığı Karadeniz tahıl girişimine kadar pek çok önemli diplomasi zaferine bizler imza attık.
“2. DÜNYA SAVAŞI SONRASI EN BÜYÜK ESİR TAKASI ÜLKEMİZİN EV SAHİPLİĞİNDE ANKARA’DA GERÇEKLEŞTİRİLDİ”
Bunun en son örneği istihbarat alanında geçen hafta yaşandı. Millî İstihbarat Teşkilatımızın arabuluculuğunda son derece hassas bir çalışma neticesinde 2. Dünya Savaşı sonrası en büyük esir takası ülkemizin ev sahipliğinde Ankara’da gerçekleştirildi. Amerika, Almanya, Polonya, Slovenya, Norveç, Rusya ve Belarus cezaevlerinde bulunan 26 kişinin değişimi hiçbir pürüzle karşılaşılmadan hamdolsun tüm dünyaya örnek olacak şekilde yapıldı. İnsani boyutunun ötesinde Türkiye’nin kilit rolünü de tescilleyen bu önemli takas operasyonunda kritik rol üstlenen Millî İstihbarat Teşkilatımızı ve MİT mensuplarımızı canı gönülden tebrik ediyorum. 97 yıldır devletimizi nice saldırıdan, nice ihanetten, nice provokasyondan gerektiğinde canları pahasına koruyan MİT Başkanlığımızın isimsiz kahramanlarına bugün bir kez daha teşekkür ediyorum.
Malumunuz dün Tacikistan’da Pamir Dağlarında işgalcilere karşı yürüttüğü cihat sırasında şehit düşen Teşkilat-ı Mahsusa’nın kurucusu Enver Paşa’nın şehadetinin 102. yıl dönümüydü. Ömrü harp meydanlarında geçen, son nefesini yine savaş meydanında veren Türk İslam İttihadının büyük mücahidi Enver Paşa’yı bu vesileyle bir kez daha rahmetle yad ediyorum. Rabbim ruhunu şad, mekanını inşallah cennet eylesin.
Bu düşüncelerle Kabine Toplantımızda aldığımız kararların hayırlara vesile olmasını diliyor, sizleri bir kez daha saygıyla selamlıyorum.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Metin Kıratlı’nın yemin törenine katıldı.
Anayasa Mahkemesi (AYM) Yüce Divan Salonu’nda gerçekleştirilen törene gelişinde Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra törenin düzenlendiği salona geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Kıratlı’nın üyelik yeminini ve kisvesinin giydirilmesi töreni ile Anayasa Mahkemesi Başkanı Özkaya’nın konuşmasını takip etti.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Yerel Kalkınma Hamlesi ile de şehirlerin yerel potansiyelinin tamamını harekete geçirerek ülke sathına yaydıklarını belirterek, “Yakın dönemde kamuoyuyla detaylarını paylaşacağımız Yerel Kalkınma Hamlesi Programımızla şehirlerimizin potansiyelini, yetkinliklerini ve ihtiyaçlarını dikkate alan yatırım projelerini destekleyeceğiz.” dedi.
Bakan Kacır, Isparta Süleyman Demirel OSB’deki fabrikaların açılışını yaptı. Halı dokumacılığında marka şehrin mirasını dünyayla buluşturacak, mermer kaynaklarını katma değere dönüştürecek, yenilenebilir ve çevre dostu enerji üretim altyapısına güç kazandıracak, yatırım büyüklüğü 1,8 milyara yaklaşan ve 160 istihdam sağlayacak 3 tesisin Isparta’ya hayırlı olmasını dileyen Kacır, şunları söyledi:
AR-GE VE İNOVASYON: Millî Teknoloji Hamlesi vizyonumuz doğrultusunda; Türkiye’yi üretimde, yatırımda, Ar-Ge ve inovasyonda öncü ülkeler arasına dahil edebilmek için gayretlerimizi sürdürüyoruz. Sanayide ve teknolojide son 22 yılda büyük kazanımlar elde ettik. Ar-Ge harcamalarını 1,2 milyar dolardan, 12 milyar dolara, Ar-Ge personeli sayısını 29 binden 272 bine çıkardık.
OSB SAYISINDA ARTIŞ: Sanayide çalışan sayımız 3 milyon 900 binden, 6 milyon 700 bine yükseldi. Sayıları 191’den 360’a yükselen organize sanayi bölgeleri ve kurduğumuz 45 endüstri bölgesi, Türkiye’nin üretim üsleri hâline geldi. Otomotiv üretimimiz yıllık 357 binden, 1,5 milyona yükseldi. Türkiye, Avrupa’nın üçüncü büyük otomobil üreticisi oldu. Beyaz eşya üretimimiz 6,7 milyon adetten, 32,3 milyon adete yükseldi. Türkiye, Avrupa’nın en büyük, dünyanın ikinci büyük beyaz eşya üreticisi oldu. Demir-çelik üretimimiz 16 milyon tondan, 34 milyon tona çıktı.
MİLLİ TEKNOLOJİ HAMLESİ: Millî Teknoloji Hamlemizin işaret fişeğini yakan savunma sanayimizin millî ve özgün ürünleri bugün dünyada savaş paradigmasını değiştiren ve jeopolitik dengeleri belirleyen unsurlar hâline geldi. Uydu teknolojilerinde gerçekleştirdiğimiz yatırımlarla ülkemizi kendi haberleşme ve görüntüleme uydularını geliştirebilen, test edebilen, üretebilen az sayıda ülkeden biri kıldık.
GÜVEN VE İSTİKRAR: Milletimizin 60 yıllık yerli ve millî otomobil hayalini Togg ile gerçeğe dönüştürdük. Bölgesinde güvenin ve istikrarın adresi ülkemiz, küresel ve bölgesel sınamalara rağmen yatırım, istihdam, üretim, icat ve ihracat rotasında kalkınma yolculuğuna emin adımlarla ilerliyor. Sadece 22 yıla sığdırdığımız asra bedel kazanımlarla Türkiye Yüzyılı’nda yenilerini ekleyecek, Türk sanayisinin rekabetçiliği güçlendirecek destek enstrümanlarını adım adım devreye almaya devam edeceğiz.
KATMA DEĞER VE YÜKSEK TEKNOLOJİ: Katma değerli ve yüksek teknolojili üretimi önceleyerek, sanayimizin yeşil ve dijital dönüşümünü gerçekleştirecek, nitelikli insan kaynağımızı en üst düzeyde harekete geçirerek ülkemizin küresel üretim ve teknoloji geliştirme üssü rolünü perçinleyecek projeleri hayata geçirmeyi sürdüreceğiz.
YTAK PROGRAMI: Hızla hayata geçirdiğimiz Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi (YTAK) programıyla; ekonomimizin yükselişine katkı verecek teknolojik ve stratejik yatırımların gerçekleştirilmesi için uzun vadeli ve uygun koşullarda finansmana erişim imkânı sunuyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı ile Türkiye’yi yüksek teknoloji yatırımlarının odağı hâline getirecek tarihimizin en büyük ölçekli teşvik programını geçtiğimiz ay devreye aldık.
YEŞİL VE DİJİTAL DÖNÜŞÜM: Yeşil ve dijital dönüşüm destek programlarıyla işletmelerin ikiz dönüşümde kısa, orta ve uzun vadeli ihtiyaçlarına cevap verecek destek mekanizmalarını onlara sunuyoruz. Başlattığımız Yerel Kalkınma Hamlesi ile de şehirlerimizin yerel potansiyelinin tamamını harekete geçirerek ülke sathına yayıyoruz. “Halka hizmet Hakk’a hizmettir” anlayışıyla; yatırım teşvikleriyle, sanayi alanlarıyla, KOBİ’lerimize sağladığımız imkânlarla ve bölgesel kalkınma projelerimizle Isparta için, Ispartalılar için çalışmaya devam edeceğiz.
3 BİN 150 İLAVE İSTİHDAM: Son 22 yılda OSB’lerimiz için sağladığımız 550 milyon lira finansmanla 3 bin 150 ilave istihdamı Isparta’da oluşturduk. Şehrimize yapılacak yeni ya da ilave yatırımlar için verdiğimiz 850 yatırım teşvik belgesi düzenledik, 55 milyar lira sabit yatırımın ve 11 bin 500 nitelikli istihdamın önünü açtık.
205 PROJE, 791 MİLYONLUK DESTEK: Gülleri kadar güzel gönüllü insanlarıyla maruf Isparta’nın sahip olduğu potansiyeli kalkınma ajanslarımız ile de harekete geçiriyoruz. Batı Akdeniz Kalkınma Ajansımız eliyle şehrimizde; kamu kurumlarımızın, mahalli idarelerimizin, üniversitelerimizin, özel sektörümüzün ve sivil toplum kuruluşlarımızın 205 projesine 791 milyon lira destek olduk.
KOBİ’LERE DESTEK: Yerel kalkınmanın sac ayağı, başat aktörü olan KOBİ’lerimizi desteklemeyi sürdürüyoruz. 22 yıl öncesine kadar şehrimizde KOSGEB desteklerinden bir elin parmağı kadar KOBİ yararlanmışken son 22 yılda 10 bin 400’den fazla KOBİ’mize 1,2 milyar lira destek sağladık. Şehrimizin araştırma ve inovasyon altyapısını güçlendirecek teknoparkımızı ve Ar-Ge merkezimizi Isparta’ya kazandırdık. TÜBİTAK akademik, bilim insanı ve özel sektör Ar-Ge destek programları kapsamında 728 projeye ve 2 bin 300 bilim insanımıza 1,7 milyar liranın üzerinde destek olduk.
ÖNCÜ ŞEHİR: Şehrimizin bereketli topraklarıyla yoğurulmuş eşsiz lezzetleriyle beraber yerel ve geleneksel değerlerinin de yer aldığı 20 ürünü coğrafi işaretle tescilledik. Tarihinde nice medeniyetlere, beyliklere, imparatorluklara yoldaş olmuş Isparta’mızı Türkiye Yüzyılı’nın da öncü şehri yapmak için gayretimizi sürdüreceğiz. Toroslar’ın yiğidi bol şehri Isparta, yeni yatırımlarla beraber sadece turizmin, kültürün değil sanayinin de öncüsü olacak.
GÜCÜNE GÜÇ KATACAK: Şehirlerimizin gücüne güç katacak, üretime, kalkınmaya, istihdama, büyümeye katkı koyacak tüm yatırımcılarımızın her daim destekçisi olacağız. Önümüzdeki dönemde de ilgili tüm kurumlarımızla yakın iş birliği yürüterek 81 şehrimizde sanayimizin katma değer, yüksek teknoloji rekabet ve verimlilik odaklı dönüşümünü daha da hızlandıracağız.
YERELDEN GENELE: Yakın dönemde kamuoyuyla detaylarını paylaşacağımız Yerel Kalkınma Hamlesi Programımızla şehirlerimizin potansiyelini, yetkinliklerini ve ihtiyaçlarını dikkate alan yatırım projelerini destekleyeceğiz. Türkiye Yüzyılı’nda Isparta’mız Yerel Kalkınma Hamlemiz ile üreten, katma değerini artıran, daha da büyüyen güçlü şehirler için başlattığımız seferberlikten güçlü şekilde nasibini alacak. Isparta’mızı yeni yatırımlarla buluşturarak inşallah yerelden genele yükselen bir güç merkezi hâline getireceğiz. Isparta’ya ektiğimiz bu fideler meşhur gülleri gibi şehrimizin yarınlarına kök salacak, çiçek açacak.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.