BAKAN TUNÇ: ORTAK BİR YARGI AĞIYLA ADALET HİZMETLERİNİN KALİTESİNİ EN ÜST NOKTAYA TAŞIMANIN GAYRETİNDE OLACAĞIZ
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türk Devletleri Teşkilatına üye devletlerin hakimler ve savcılar kurulları arasında kurulacak Türk Yargı Kurulları Ağı’nın çok geniş bir çerçevede işbirliğine katkı sunacağını belirterek, “Böylece yaklaşık 200 milyonluk bir nüfusa sahip geniş bir coğrafyada kurumsal yapısını oluşturacağımız ortak bir yargı ağıyla adalet hizmetlerinin kalitesini ve verimliliğini en üst noktaya taşımanın gayretinde olacağız.” dedi.
Adalet Bakanı Tunç, Hakimler ve Savcılar Kurulu ile Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) işbirliğinde Beyoğlu’ndaki bir otelde düzenlenen TDT Üye ve Gözlemci Ülkeleri Hakimler Konseyi Başkanları ve Temsilcileri Toplantısı’nın açılışında yaptığı konuşmada, teşkilatla adaletten eğitime, sağlıktan kültüre, ekonomiden enerjiye kadar birçok alanda ortak çalışmalar yürüttüklerini, sağladıkları işbirliğinin önemli bir ayağını da yargı kurullarının oluşturduğunu dile getirdi. Teşkilata üye ülkelerin yargı kurullarının yapısı, işleyişi ve sorunlarını ele alarak, ortak akılla çözümler üretmek için adımlar attıklarını, bu kapsamda 2015’te İstanbul’da Hakimler ve Savcılar Kurulu ev sahipliğinde “Türk Dili Konuşan Ülkeler Yargı Kurulları” toplantısını gerçekleştirdiklerini hatırlatan Bakan Tunç, bugün ikincisini düzenledikleri toplantının yargı kurullarının işbirliğine yeniden ivme kazandırmasını sağlayacağını kaydetti.
Bakan Tunç, Türk dünyasının tek bilek, tek yürek olmasının sadece bölgede değil, aynı zamanda bütün dünyada huzur, barış ve istikrarı kalıcı hale getireceğini, birlikteliğin daha adil bir sistemin tesisine de önemli katkı sağlayacağını belirtti.
UCM’NİN İSRAİL BAŞBAKANI NETANYAHU VE SAVUNMA BAKANI HAKKINDAKİ KARARI ÖNEMLİ
Gazze’de 7 aydır insanlık suçu işlendiğine, dünyanın gözü önünde 35 binden fazla Filistinlinin öldürüldüğüne, bunların yüzde 70’inin kadın ve çocuklardan oluştuğuna dikkati çeken Bakan Tunç, insanlığı temsil ettiğini söyleyen uluslararası kuruluşların etkisiz kaldığını, insanlığın akan kanı durdurmakta başarılı olamadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yoğun bir diplomasi çalışması gerçekleştirdiğine işaret eden Bakan Tunç, ateşkesin sağlanmasıyla ilgili uzun süredir sürdürülen çabaların bugüne kadar henüz sonuç vermediğini hatırlatarak, bir an önce akan kanın durdurulması, insanlık suçunun işlenmesinin önüne geçilmesi temennisinde bulundu.
Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) görülmeye başlanan davanın önemine dikkati çeken Adalet Bakanı Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu davada alınan tedbir kararı anlamlı ama bu tedbir kararının maalesef uygulamaya geçirilememiş olması da yine sistemin nasıl işlemez durumda olduğunu açıkça gösteriyor. Tedbir, mahkeme kararına uymayan bir devlet, örgüt gibi hareket eden yapı karşımızda söz konusu. En son Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin başsavcısının başlatmış olduğu soruşturma kapsamında İsrail Başbakanı Netanyahu ve Savunma Bakanı hakkında talep ettiği tutuklamaya yönelik yakalama kararı önemli bir adım. Tabii bu adım gecikmiş de bir adım. İsrail Devleti’nin Başbakanı ve Savunma Bakanı’nın Uluslararası Ceza Mahkemesi başsavcısının yürütmüş olduğu soruşturmada insanlık suçu işlediği, çocuk katliamı, soykırım yaptığı bütün dünyaya duyurulmuş oldu. Tabii bu yeterli değil. Uluslararası Ceza Mahkemesi başsavcısının bir an önce ‘Soruşturmayı tamamladık, delillerimiz hazır, hem yakalama, tutuklama talep ediyorum hem de davayı açıyorum.’ demesi lazım.”
TÜRK DÜNYASI İÇİN YARGI ALANINDA YAPILAN ÇALIŞMALAR
Adalet Bakanı Tunç, teşkilata üye devletler arasında siyasi, kültürel, ekonomik, ticari ve askeri alanların yanında adalet ve yargı konularındaki işbirliğinin daha da derinleştirilmesine ve geliştirilmesine önem verdiklerini vurguladı.
İstanbul’da, 2021’de Türk Devletleri’nin bağımsızlığının 30. yıl dönümünün kutlandığı 8. zirvede kabul ettikleri Türk Dünyası 2040 Vizyon Belgesi’nde, adalet alanındaki mevcut işbirliğinin daha ileri noktalara taşınmasını açıkça taahhüt ettiklerini aktaran Bakan Tunç, şunları kaydetti:
“İşte bu hedef doğrultusunda son 10 yılda, Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde yüksek yargı kurullarına, yüksek mahkemelere, başsavcılara, adalet akademilerine, avukatlara ve noterlere ilişkin işbirliğimizi artıracak önemli toplantılar ve çalışmalar gerçekleştirdik. Bu kapsamda, 2023 Ekim ayında ülkemizin ev sahipliğinde Türk Dünyası Noterler Birliğinin Kurulması Hakkındaki Mutabakat Zaptı’nı yapmıştık. Bu işbirliğiyle noterlik konusunda karşılıklı mesleki işbirliği, bilgi ve tecrübe paylaşımını en üst seviyeye taşıyacağız. Böylece Türk dünyasında yapılan bir noterlik işleminin, katılımcı ülkeler arasında denkliğini de sağlamayı hedefliyoruz. 2023 Ekim’de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı bünyesinde Türk Devletleri Teşkilatı Başsavcılarının 2. Şurası’nı yaptık. Şurada, teşkilata üye ülkeler arasında gerçekleştirilen uluslararası adli yardım konusunu ayrıntılı bir şekilde ele aldık. 2022 yılında da Danıştay Başkanlığı ev sahipliğinde ‘Türk Devletleri Teşkilatına Üye Ülkelerde İdari Yargı’ konulu sempozyumu gerçekleştirdik.”
Bakan Tunç, teşkilata üye ülkelerde görev yapan hakim ve savcıların eğitimi konusundaki işbirliğine de önem verdiklerine işaret ederek, bu kapsamda yargı eğitimi konusunda ortak bir bakış açısı geliştirmek için 12 Aralık 2022’de imzaladıkları mutabakat zaptıyla Türk Yargı Eğitim Ağı’nı kurduklarını ve dönem başkanlığını yaptıkları sırada da 2023 Nisan’da Bursa’da Siber Suçlar Kurultayı’nı gerçekleştirdiklerini anlattı.
Türk Yargı Eğitim Ağı kapsamında geçen aralık ayında Ankara’da Uluslararası Türk Hukuk Tarihi Kurultayı’nı gerçekleştirdiklerini aktaran Bakan Tunç, ayrıca Türk dünyasında ortak bir hukuk dilini oluşturmak için kapsamlı bir hukuk sözlüğü geliştirme çalışmalarını sürdürdüklerini, Türk Dünyası Arabulucular Birliği’yle ilgili çalışmaların da devam ettiğini söyledi.
TÜRK YARGI KURULLARI AĞI’YLA ADALET HİZMETLERİNİN KALİTESİNİ EN ÜST NOKTAYA TAŞIMANIN GAYRETİNDE OLACAĞIZ
Bakan Tunç, gelecek süreçte özellikle adalet alanında işbirliğini daha da artırarak derinlik kazandırmakta kararlı olduklarını belirterek, mülkün temeli olan adaletin aynı zamanda sosyal barışın, refahın, istikrarın, kalkınma ve büyümenin ön şartı, adaletin tecellisinin ise yalnızca hukuk devleti ile mümkün olduğunu ifade etti.
Hukuk devletinin yaşamsal özelliği olan bağımsız, tarafsız, güvenilir ve etkin işleyen bir yargı sisteminin teminatının, ülkelerin hakimler ve savcılar kurulları olduğuna değinen Bakan Tunç, konuşmasına şöyle devam etti:
“Hakimler ve savcılar kurulları, hakim ve savcıların atanmaları, tayin işlemleri, görevde yükselmeleri, disiplin sorumluluklarıyla ilgili işlemleri yerine getirmektedir. Ayrıca bu kurulların, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı, hakimlik ve savcılık teminatının güçlendirilmesi, yargının etkinlik ve verimliliğinin artırılması gibi görevleri de bulunmaktadır. Böylesine hayati görevleri bulunan hakimler savcılar kurullarımız arasında kurulacak Türk Yargı Kurulları Ağı’nın çok geniş bir çerçevede işbirliğine katkı sunacağına inanıyoruz. Bu alanda ülkelerimiz arasında istişare ve ortak aklın rehberliğinde yapılacak çalışmalarla işbirliğimizi geliştirmeye devam edeceğiz. Önümüzdeki dönemde Türk Yargı Kurulları Ağı’nın daha sistematik ve etkin bir şekilde işlemesi için çalışma gruplarıyla tüzük ve çerçeve belgelerini hızla oluşturmamız gerekiyor. Böylece yaklaşık 200 milyonluk bir nüfusa sahip geniş bir coğrafyada kurumsal yapısını oluşturacağımız ortak bir yargı ağıyla adalet hizmetlerinin kalitesini ve verimliliğini en üst noktaya taşımanın gayretinde olacağız.”
ADLİ YARDIMLAŞMA VE SUÇLULARIN İADESİ İÇİN “SAMİMİYET” ÇAĞRISI
Adalet Bakanı Tunç, işbirliğini sadece yargı kurulları ağı konusunda değil, her alanda daha ileri noktaya taşıma çabası içinde olmaları gerektiğini, bu kapsamda adli açıdan ülkeler arasındaki etkileşimin uluslararası alandaki en önemli yansımasının uluslararası adli işbirliği olduğunu söyledi.
FETÖ’nün 15 Temmuz’daki darbe girişimini hatırlatan Bakan Tunç, terörün insanlık suçu, yaşam hakkının, demokrasinin, özgürlüğün düşmanı olduğunu ifade ederek, FETÖ, DEAŞ, PKK gibi pek çok terör örgütüyle aynı anda kararlı bir şekilde mücadele ettiklerinin, tüm terör örgütlerinin kökünü kurutma konusunda kararlı olduklarının altını çizdi.
Bakan Tunç, terörle mücadelenin hukuk zeminindeki önemli bir boyutunu da ülkeler arasındaki iade talepleri, yani adli yardımlaşmanın oluşturduğunu belirterek, “Biz adli işbirliği konusunda uluslararası hukuktan doğan yükümlülüklerimize şimdiye kadar samimiyetle uyduk. Bundan sonra da aynı ciddiyet ve kararlılıkla bu yükümlülüğümüze uymaya devam edeceğiz. Fakat aynı bakış açısını tüm dünyadan beklediğimiz gibi tarihi, kültürel birçok ortak ve akrabalık bağımızın olduğu Türk dünyası ülkelerinden özellikle beklediğimizi altını çizerek vurgulamak istiyoruz. Çünkü terör örgütleri ile hukuki mücadelenin en etkili ve önemli ayağı adli yardımlaşmadır. Suçluların iadesine ilişkin taleplerimiz konusunda Türk dünyası ülkeleri başta olmak üzere dünyadan, hassasiyet ve samimiyetle davranılmasını bekliyoruz.” diye konuştu.
Yargıyı ilgilendiren tüm alanlarda her türlü işbirliğine hazır olduklarını dile getiren Tunç, Türkiye Yüzyılı vizyonunu teşkilata da sirayet ettirerek gelecek dönemi Türk Dünyası 2040 Vizyon Belgesi’nde belirtildiği üzere “Türk devri” yapmak için omuz omuza çalışacaklarını sözlerine ekledi.
Toplantıya, Azerbaycan Yüksek Mahkeme Başkanı İnam Karimov, Kazakistan Yüksek Yargı Konseyi Başkanı Denis Şip, Kırgızistan Yargı Konseyi Başkanı Kıdık Cunuşpayev, Özbekistan Yüksek Yargı Konseyi Başkanı Kolmumin Yodgorov, Macaristan Ulusal Yargı Konseyi Başkanı Pitır Sabo ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ da katıldı.
Konuşmaların ardından aile fotoğrafı çekilmesiyle açılış töreni sona erdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı Gayriresmî Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Geçmişte Kıbrıs’ta, Karabağ’da, Bosna’da ve bugün de Gazze’de yaşanan trajediler bizlere sınırlarımızın ötesini de düşünmemiz gerektiğini hatırlatıyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Gayriresmî Zirvesi’nde bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, zirve vesilesiyle derin dostluk ilişkilerine sahip olunan Macaristan’ı ziyaret etmekten memnuniyet duyduğunu söyledi.
Macaristan Başbakanı Victor Orban’a nazik ev sahipliğinden dolayı teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, TDT’nin dönem başkanlığını üstlenen Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov’a başarılarının devamını diledi.
TDT’nin ilk defa bir zirveyi gözlemci ülkede tertiplediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu durumun Macaristan’a verilen önemin en açık göstergesi olduğuna değindi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Devletleri olarak tarihin ve medeniyetin kesişim noktasında Doğu’nun bilgeliği ile Batı’nın dinamizmini birleştiren köklü bir mirasın taşıyıcıları olduklarını vurgulayarak, şöyle devam etti: “Teşkilatımızın Doğu ile Batı’yı buluşturan bu stratejik bağlantının asli mimarlarından biri olacağına yürekten inanıyorum. Temsilcilik ofisiyle Kuraklık Önleme Enstitüsü’ne ev sahipliği yapan Macaristan’ın teşkilatımız ile Avrupa kuruluşları arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesine katkı sağlayan rolüne büyük önem atfediyoruz. Macaristan temsilcilik ofisimizin İcra İhraç Direktörlüğü’ne de Macaristan’ın İstanbul eski başkonsolosu Balazs Hendrich’in atanmasının ofisin etkinliğini artıracağı kanaatindeyiz. Bu vesileyle Macaristan’ın kültürel iş birliğimizin nişanesi TÜRKSOY’a gözlemci üye olarak katılımını teşvik ettiğimizi ifade etmek istiyorum. Teşkilat olarak nice zorluğun, ön yargının, engelin üstesinden geldik. Geriye doğru baktığımızda bugün parmakla gösterilen bir seviyedeyiz. Elbette önümüzde daha gidilecek çok mesafe var ama siz kardeşlerimle hedefe varacağımızdan hiçbir şüphe duymuyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, idare, personel ve bütçe başlıklarında sekretaryanın ilave imkânlarla donatılmasının teşkilatı çok daha etkin hâle getireceğine işaret ederek, ilk aşamada sekretaryanın bütçesinin iki katına çıkarılmasının faydalı ve gerekli olduğu kanaatini taşıdıklarını söyledi.
“21 MART’IN TDT NEVRUZ ANMA VE KUTLAMA GÜNÜ OLARAK İLAN EDİLMESİNDEN MEMNUNİYET DUYACAĞIZ”
Nevruz Bayramı’nın bin yılı aşan ortak kültür ve tarihin, kader ve gönül birliğinin en önemli kültürel mirası olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “21 Mart’ın bundan böyle Türk Devletleri Teşkilatı Nevruz Anma ve Kutlama Günü olarak ilan edilmesinden memnuniyet duyacağız. Keza Semerkant’ta bu yıl düzenlenecek olan UNESCO 43. Genel Konferansı’nda 15 Aralık Günü’nün Dünya Türk Dili Günü olarak ilan edilmesinin çok anlamlı olacağını düşünüyoruz. Bu doğrultuda yürütülen çalışmaların konferans tarihine kadar neticelenmesini temenni ediyorum. Özbek kardeşlerimize başarıyla icra edeceklerine samimiyetle inandığım genel konferansta şimdiden üstün muvaffakiyetler diliyorum. Bu vesileyle Özbekistan’ın Türk Kültür ve Miras Vakfına üye olarak kabul edilmesinden büyük memnuniyet duyuyoruz. Doğu ile Batı arasında güvenli ve kesintisiz ulaşım hakkını teşkil eden Orta Koridor stratejik bir güzergâh olarak öne çıkıyor. Orta Koridor’un başarısı için teşkilat bünyesinde iş birliğine büyük önem veriyor, üye devletlerin desteğini bekliyoruz. Geçmişte Kıbrıs’ta, Karabağ’da, Bosna’da ve bugün de Gazze’de yaşanan trajediler bizlere sınırlarımızın ötesini de düşünmemiz gerektiğini hatırlatıyor. Sesimizi duyuracağımız her vesile insanlığın ihtiyaç duyduğu adil düzen, hakça paylaşım ve hukuk temelli sistem arayışlarına cevap verecektir. Kardeşlik hukukumuzun gereği olarak birbirimizi kollarken, aramızdaki dayanışmayı çok daha görünür kılmamız gerekiyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aile meclisinin, Türk dünyasının ayrılmaz parçası olan Kıbrıs Türk halkıyla dayanışmayı artırmasının önemine değindi.
Türk dünyasının doğru bildiği yoldan şaşmadan, gönülden bağlı olduğu Kıbrıs Türkleri’nin hak, özgürlük ve adalet mücadelesine çok daha fazla omuz vermesini beklediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu minvalde Aksakallar Konseyi’mizin mayıs ayı başında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde gerçekleştirdiği toplantıyı çok anlamlı bulduğumu ifade etmek istiyorum. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bulunmadığı bir Türk dünyası aile fotoğrafının her zaman eksik kalacağını düşünüyoruz. Bu nedenle bugün zirvemizde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk Akademisi’ne gözlemci üyeliğine ilişkin aldığımız kararı çok önemli bir ilave adım olarak görüyoruz. İnşallah uzak olmayan bir gelecekte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni teşkilatımıza tam üye olarak kabul edeceğimiz günleri hep birlikte görmeyi ümit ediyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk dünyası için stratejik öneme haiz Kafkaslar’da yaşanan gelişmeleri yakından takip ettiklerini vurgulayarak, “Can Azerbaycan’ın Ermenistan ile barış anlaşması üzerinde mutabık kalmasından memnunuz. İki ülke arasında kalıcı barış tesis edilebildiği takdirde bu durum şüphesiz Türk dünyamız için birçok fırsatı da beraberinde getirecektir. Bu noktada muzaffer Cumhurbaşkanı, aziz kardeşim Aliyev’in bölgeye barışı getirecek lider olarak tarihe geçeceğinden eminim” diye konuştu.
“Modern zamanların en şiddetli insani felaketinin yaşandığı Gazze’de sivil halk adeta cehennemi yaşıyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler’in dün yaptığı “yardım ulaşmazsa 14 bin bebeğin ölebileceğine dair” vahim bir uyarısını hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk dünyası olarak ateşkesin tesisi, insani yardımların kesintisiz sevkiyatı, Gazze’nin yeniden imarı ile adil ve kalıcı bir barış sürecinin başlatılması yönündeki çabalara katkılarımız önemlidir. Bölgemizdeki istikrar ve sükûnet arayışları çerçevesinde İsrail’in sınır tanımayan yayılmacılığına karşı durulması ve Filistin’in yanı sıra Lübnan ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün desteklenmesi gerekiyor” dedi.
“SURİYE’NİN İSTİKRARA KAVUŞMASINA YÖNELİK YOĞUN ÇABALARIMIZ DEVAM EDİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, güvenliğe yönelik sınamaların en önemlilerinden biri olan Rusya-Ukrayna Savaşı’nın küresel etkilerinin derinden hissedildiğine işaret ederek, “Taraflar 2022 yılından bu yana ilk kez geçtiğimiz günlerde yeniden İstanbul’da bir araya geldi. Kapsamlı ateşkese ve adil bir barışa ulaşılması yönünde her iki ülkeyle yoğun temaslarımızı sürdüreceğiz. Keza 14 yıl süren ihtilafın ardından Suriye’nin istikrara kavuşmasına yönelik yoğun çabalarımız devam ediyor. Bu fırsatın etkin ve doğru şekilde kullanılması sadece Suriye’de değil, bölge ve ötesinde istikrarın sağlanması açısından önemlidir” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Dünyası Kültür Elçisi, Nobel Ödüllü bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar’ın da aralarında olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Kendisine Bişkek Zirvesi’nde almış olduğumuz kararla, Türk dünyasında bilimsel çalışmalara üstün katkılarından dolayı Ali Şir Nevai Uluslararası Ödülü’nü birazdan takdim edeceğiz. İstikbalimizin teminatı olan gençlerimizin Sayın Sancar’ın izinden giderek bilimde, teknolojide, ilimde ve diğer alanlarda Türk milletine daha nice başarılar yaşatacaklarını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
Bugün imzalanacak Budapeşte Deklarasyonu’nun ve alacakları kararların Türk dünyası başta olmak üzere tüm dost ve kardeş ülkelere hayırlı olmasını temenni eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk dünyasının tam bir dayanışma, karşılıklı saygı ve kardeşlik içinde geleceğe hep beraber yürüyeceğine inandığını sözlerine ekledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Gayriresmî Zirvesi’ne katılmak üzere gittiği Macaristan’ın başkenti Budapeşte’ye ulaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Macaristan İnşaat ve Ulaştırma Bakanı Janos Lazar, Protokol Genel Müdürü Anett Varga, Macaristan’ın Ankara Büyükelçisi Viktor Matis, Türkiye’nin Budapeşte Büyükelçisi Gülşen Karanis Ekşioğlu ve eşi Ekrem Ekşioğlu ile büyükelçilik personeli karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Macaristan ziyaretinde eşi Emine Erdoğan eşlik ediyor.
19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı, bu sene Şırnak’da bir başka kutladı. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un başkanlığında yaklaşık 40 milletvekilinde oluşan bir heyet, bir dönem adı terörle anılan Gabar’da bayram kutlaması yaptı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen programda Şırnaklı gençlerin de katıldığı bir kortej yürüyüşü gerçekleştirildi. 100 Şırnaklı genç, 50 metrelik Türk Bayrağını, Esma Çevik Üretim Sahası’na kadar taşıdı.
Bağımsızlık Hamlesi
Üretim sahasında Meclis Başkanı Kurtulmuş, Bakan Bayraktar, iktidar ve muhalefet milletvekilleri ve gençlerin katılımıyla bir tören yapıldı. Meclis Başkanı Kurtulmuş, bu törenin iki bakımdan önemli olduğunu ifade ederek “Birincisi, 19 Mayıs, milletimiz için bir dönem noktasıdır. Milli kurtuluş savaşını başlattığımız ilk gün olan 19 Mayıs’ta Mustafa Kemal Paşa Samsun’a çıkmıştır. 19 Mayıs, Türkiye’nin bağımsızlık hamlesinin başlangıç günüdür.” dedi.
Kardeşlik Türküleri
Bölgedeki kuyuların, Türkiye’nin tam bağımsızlık idealinin simgesi olduğunu belirten Kurtulmuş, törenin ikinci yönünün ise Terörsüz Türkiye projesi olduğunu söyledi. Kurtulmuş, bölgedeki dağlarda bir müddet önceye kadar bombalar patladığını, terörün kol gezdiğini anlatarak “Artık bu dağlarda korku değil, ölüm değil, kurşunlar bombalar değil, bu dağlarda kardeşlik türküleri söylenecek.” diye konuştu.
Refahı Paylaşacağız
Kurtulmuş, bulundukları sahaya adını veren astsubay Esma Çevik’in teröristlerce düzenlenen el yapımı patlayıcıyı imha ederken şehit düştüğünü anlatarak “Artık bu ülkenin hiçbir ferdi dağa çıkmayacağı gibi hiçbir ferdi terörle mücadelede şehit olmayacaktır. Hep beraber birliği, kardeşliği tesis edeceğiz. Her birlikte zenginleşeceğiz, refahı paylaşacağız.” dedi.
Yüzde 8’i Gabar’dan
Törende konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Şırnak Gabar’daki petrol arama ve üretiminin enerjideki en önemli projelerden biri olduğunu vurgulayarak “2021 yılında başladığımız keşifle bugün 81 bin varillik, günlük üretime ulaşarak Türkiye’deki günlük ihtiyacımızın yaklaşık yüzde 8’ini sadece buradan karşılar hale geldik.” diye konuştu.
680 Kilometrelik Yol Ağı
Gabar’ın sadece ekonomik bir değeri olmadığını aynı zamanda bu bölgeye farklı katkılar yaptığını bildiren Bakan Bayraktar, “Bu bölge terörle anılan, girilemeyen, gidilemeyen bir bölgeydi. Ama burada, bu dağlarda biz 680 kilometre yol ağı yaptık. Buralarda 3 binin üzerinde çoğunluğu bu bölgenin insanı, genç kardeşimiz çalışıyor. Artık Şırnak göç veren değil göç alan bir şehir haline gelmeye başladı.” dedi.
Karadeniz’de Yeni Keşif
Bayraktar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hafta sonu Karadeniz’deki doğal gaz üretimiyle ilgili bir müjde paylaştığını anımsatarak “Yaklaşık 75 milyar metreküplük yani konutlarda kullandığımız doğal gazı 3 buçuk yıl boyunca tek başına karşılayacak yeni rezerv keşfimizi halkımızla paylaştı. Orada da yoğun bir şekilde hem üretim çalışmamız hem de yeni keşif çalışmalarımız devam ediyor.” diye konuştu.
Törenin ardından Meclis Başkanı Kurtulmuş ve beraberindekiler, Türkiye’nin en kaliteli petrolünün üretildiği Gabar’da incelemelerde bulundular.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.