Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Zonguldak’ta -360 kotta maden ocağında işçilerle orucunu açtı. Maden işçilerine seslenen Bakan Bayraktar, “Önümüzde artık 4 yıllık bir süreç var. Gece gündüz demeden çalışma zamanı. Enerjide dışa bağımlılığı bitirdiğimizde Türkiye, çok daha büyük ve her açıdan daha güçlü bir ülke olacak.” dedi.
Bakan Bayraktar, Zonguldak’taki TTK Karadon Müessesesi Gelik İşletme Müdürlüğü’nde maden işçileriyle iftar sofrasında bir araya geldi. -360 kotta madencilerle orucunu açan Bakan Bayraktar, maden işçilerinin Türkiye için çok kıymetli işlere imza attığını vurguladı.
Enerjide Dışa Bağımlılık
Bakan Bayraktar, enerjide dışa bağımlılığımızı sona erdirmenin önemine işaret ederek
“Onun için yerli kaynaklarımız, kendi kaynaklarımız, kömürden yenilenebilir kaynaklara kadar bunları mutlaka ekonomiye katmamız lazım.” dedi.
İş Sağlığı ve Güvenliği
Madenciliğimizi geliştirirken iş sağlığı ve güvenliğinin her şeyden önce geldiğini kaydeden Bayraktar, “Sizlerden bir kez daha rica ediyorum. Yaptığımız iş çok stratejik bir iş, ülkemiz için çok değerli bir iş. Ama bunu yaparken öncelik sizin sağlık ve güvenliğiniz. Bundan hiçbir şekilde taviz vermeden çalışmanızı sizlerden istiyorum. Bu bizim birinci önceliğimizdir.” diye konuştu.
4 Yıllık Süreç Var
Bayraktar, ekonomik sıkıntıların üstesinden gelmenin yolunun ülke kaynaklarını azami şekilde ekonomiye katmak olduğunu vurgulayarak “Biz istiyoruz ki daha çok üretelim, ülkemizin ekonomisine daha çok katkı sağlayalım. Sizlerin şartlarını, istihdam imkanlarını arttıralım. Şimdi önümüzde artık 4 yıllık bir süreç var. Gece gündüz demeden çalışma zamanı, bizler ve sizler için. Ülkemizdeki enerjide dışa bağımlılığı bitirdiğimizde Türkiye çok daha büyük ve her açıdan daha güçlü bir ülke olacak.” dedi.
Anlamlı Hediye
İftarın ardından 6 Şubat depreminde bölgede görev alan ve birçok vatandaşı kurtaran madenciler, sarı bir bareti tek tek imzalayarak Bakan Bayraktar’a hediye etti.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin önde gelen teknoloji üreticileri ve girişimcileri ile bir araya geldi. Bakan Kacır, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığının (KOSGEB) yeni bir adım atacağını belirterek, “İlk kez söylüyorum, KOSGEB Türkiye’deki profesyonellerle birlikte şehir şehir gezecek ve girişimci seçmelerine başlayacak. Anadolu’nun tüm şehirlerinden yeni girişimler çıkması için sahada daha görünür olacak, daha aktif şekilde girişimcilerle buluşacak.” dedi.
Bakan Kacır, İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen SDN Summit 2024 programı kapsamında “Türkiye’nin Teknoloji Yolculuğu” oturumuna katıldı. Teknolojinin kalbinin iki gün boyunca Haliç’te atacağı zirvede konuşan Kacır, Türkiye’nin gündeminde yüksek teknolojinin, dijital teknolojinin bulunmasının en çok arzu ettikleri şeylerden birisi olduğunu kaydetti. Dünyayı artık yenilikçi teknolojilerin dönüştürdüğünü anlatan Kacır, Türkiye’nin de sadece bunların tüketicisi değil geliştiricisi ve üreticisi ülkelerden olmayı hedeflediğini, bu yarışta da önemli mesafe aldığını söyledi. Kacır, yapay zekanın beraberinde getirdiği ve getireceği değişim ile dönüşüme dikkati çekerek, bu teknolojinin insan hayatına olumlu dokunuşları olacağını belirtti.
YAPAY ZEKA
Yapay zekanın, insanlık için yararlı olduğu ölçüde kıymetli olacağını ifade eden Kacır, yapay zeka dahil tüm teknolojilerin insanlığın yararına, etik çerçeve üzerine, ahlaki zemine göre inşa edilmesinin önem taşıdığını, bu kapsamda küresel düzeyde etik bir çerçevenin oluşturulması gerektiğini vurguladı. Yapay zekanın korkulması gereken değil yönetilmesi gereken bir alan olduğunu anlatan Kacır, Türkiye’de başta TÜBİTAK olmak üzere teknoparklar, AR-GE merkezlerinde yapay zeka çalışmaları yapıldığını ve ülkenin yapay zeka teknolojilerini geliştirme kapasitesini yükselttiğini dile getirdi.
VERİ GÜVENLİĞİ
Türkiye’de veri güvenliği konusunda yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Kacır, “Bizim zaten hiper ölçekli veri merkezi yatırımlarına ilişkin birtakım destek ve teşviklerimiz var, bu alanda görüştüğümüz uluslararası yatırımcılar var. İnanıyorum ki önümüzdeki dönemde yaptığımız çalışmalar, onların da Türkiye’de daha fazla varlık göstermesini sağlayacak, Türkiye dijital dönüşümde, teknolojide hızlanmaya devam edecek.” ifadelerini kullandı.
GİRİŞİMCİ DESTEKLERİ
Girişimcilere verilen desteklere değinen Kacır, Türkiye’nin diğer ülkelere göre bu alanda farklı bir yol izlediğini, toplumun tüm kesimlerinin girişimci olabilmesi için fırsat eşitliği konusuna önem verdiğini vurguladı. Kacır, “Bu alanı sadece fonlara, özel sektörün yatırımlarına terk etmiş değiliz. Özellikle fikir aşamasındaki girişimci adaylarının fonlanması, desteklenmesi konusunda kamu olarak çok sayıda program uyguluyoruz.” dedi.
10 BİNDEN FAZLA TEKNOLOJİ GİRİŞİMİ
Kacır, binlerce girişimin doğması için çaba gösterdiklerine dikkati çekerek, “Teknoparklarımızın sayısını muazzam şekilde artırdık. Türkiye’de şu an 102 teknopark var, 10 binden fazla teknoloji girişimi var, bunun 2 bin 500’e yakını da kuluçka girişimler. Yaptığımız tüm çalışmalar girişim sermayesi yapısını çok büyüttü. 2021, 2022, 2023’te girişim sermayesi fon yatırımları muazzam şekilde yükseldi. Sadece bu 3 yılda 4 milyar dolara yakın fon yatırımı yapılmış oldu. Daha önce yıllık yaklaşık 100 milyon dolarken, teknoloji startuplarına girişim sermayesi fonları eliyle 3 yılda 4 milyar dolara yakın bir yatırımın yapılmasını sağlamış olduk. Bu ivmeyi kaybetmek istemiyoruz.” ifadelerini kullandı.
KOSGEB’DEN YENİ ADIM
KOSGEB’in yeni bir adım atacağını duyuran Kacır, “İlk kez söylüyorum, KOSGEB Türkiye’deki profesyonellerle birlikte şehir şehir gezecek ve girişimci seçmelerine başlayacak. Anadolu’nun tüm şehirlerinden yeni girişimler çıkması için sahada daha görünür olacak, daha aktif şekilde girişimcilerle buluşacak.” şeklinde konuştu.
30 BİNE YAKIN TOGG YOLLARDA
Şu an 30 bine yakın Togg’un Türkiye’nin yollarında olduğunu belirten Kacır, “Daha yapacak çok işimiz var. Batarya teknolojisinde güçlenmek durumundayız. Batarya hücrelerini Türkiye’de üretmek zorundayız. Akıllı araç, otonom araç teknolojilerinde iddia sahibi olmak zorundayız. Yerli markaların yanında olmayı sürdüreceğiz.” dedi.
EN YENİ TEKNOLOJİLER SERGİLENECEK
Bakan Kacır, konuşmasının ardından fuaye alanında stantları gezerek, katılımcılarla sohbet etti. İki gün boyunca sürecek zirve kapsamındaki sergide, en yeni teknolojiler ziyaretçiler tarafından yakından incelenebilecek. Teknolojinin kalbi Haliç’te atacak.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türk Hava Yolları (THY), Airbus ve Rolls-Royce işbirliği anlaşmasına yerlileştirme ve sanayileştirme programının dercedilmesinin çok önemli katkılar sağlayacağını belirterek, anlaşmanın sanayiciler için yeni kapılar ve yeni fırsatlar açacağını bildirdi.
THY, Airbus ve Rolls-Royce tarafından THY’nin Aralık 2023’te verdiği 150 adet A321neo ve 80 adet A350 kesin uçak siparişinin kutlanması amacıyla THY Genel Müdürlüğü’nde etkinlik düzenlendi.
Etkinlikte Airbus, THY ve Türkiye’deki havacılık şirketleri tarafından gelecek 15 yıl içinde ekonomik değer yaratacak, Türk havacılık ve uzay endüstrisini THY’nin uzun vadeli stratejik büyüme planı doğrultusunda daha da geliştirecek Stratejik Türkiye İlerleme Programının (Strategic Türkiye Enhanced Programme – STEP) tanıtımı da yapıldı.
Programda konuşan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, milli gurur ve bayrak taşıyıcısı olan THY’nin, Airbus ve Rolls-Royce şirketleri ile yeni uçak ve motor alımları kapsamında yapacağı çok önemli bir yerlileştirme ve endüstrileştirme amaçlı üretim anlaşmasına şahitlik etmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Bu önemli anlaşma vesilesiyle, firmalar arasında ikili görüşmelerin gerçekleştirileceğini belirten Bolat, “İkili görüşmelerin, halihazırda havacılık sektörünün tedarik zincirinde yer alan firmalarımız için olduğu gibi, tedarik zincirinin henüz bir parçası olmayan firmalarımız için de yeni fırsatlar oluşturmasını, yerli üretimimize ve tedarikçilerimizin gelişimine önemli katkılar sağlamasını temenni ediyorum.” diye konuştu.
Türkiye’nin son 21 yılda ulaştırmadan altyapıya, sanayiden tarıma, hizmetlerden uluslararası ticarete ve savunma sanayisinde çok büyük atılımlar gösterdiğini ifade ederek, bunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü liderliğinde istikrarlı ve güçlü bir siyasi yönetimin etkisinin olduğunu söyledi.
Bolat, Türkiye’nin son 21 yılda reel olarak ortalama yüzde 5,4 büyüdüğünü belirterek, dünya ekonomisinin geçen yıl yüzde 3,2 büyüğünü, Türkiye’nin ise yüzde 4,5 reel büyüdüğünü kaydetti.
Dünya ticaretinin geçen yıl yüzde 1,2 küçüldüğüne, Türkiye’nin ise ihracatta rekorlar kırdığına dikkati çeken Bolat, Türkiye’nin 21 yıllık başarısının en önemli göstergesi olan milli gelirde de önemli başarılar elde edildiğini vurguladı.
“Bu bir birlikte büyüme, birlikte gelişme, kazan-kazan ilişkisi olacaktır”
Ticaret Bakanı Bolat, THY’nin hizmetler sektöründeki başarısının herkesi gururlandırdığını dile getirerek, “Dünya liginde ilk 10 içinde olan ve 2033’te dünyada ilk üçün arasında yer almayı hedefleyen dünyadaki en büyük markamızdır. Ticaret bakanı olarak, yabancı mevkidaşlarımla ve iş dünyası temsilcileriyle görüşmelerimizde THY’nin kalitesinden ve başarılı hizmetlerinden bahsedilmesi bizler için iftar vesilesidir.” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin savunma ve havacılık sanayindeki başarısının Türk sanayinin başarısı olarak algılandığını vurgulayan Bolat, şunları kaydetti:
“Türk havacılık ve savunma sanayinde çok büyük bir atılım sağlandı. Şu anda 80 bini aşkın çalışanı, yılda 12 milyar dolarlık üretim hacmi ve 5,5 milyar dolarlık ihracat rakamıyla Türk savunma sanayi, gururumuzdur ve her geçen yıl hızlı adımlarla yükselişini devam ettirmektedir. Türk Hava Yolları, 2033’e kadar olan 10 yıllık programında 800 uçaklık hedefle yola çıktı. Bu programı Türkiye’de havacılık endüstrisinin gelişmesi için önemli görüyorum. Ayrıca, (Airbus ve Rolls-Royce ile) anlaşmaya, böylesine bir yerlileştirme ve sanayileştirme programının dercedilmesi çok önemli katkılar sağlayacaktır. Bu noktada kamu ve özel kesimdeki sanayicilerimiz için inşallah yeni kapılar, yeni fırsatlar açılacaktır.”
THY, Airbus ve Rolls-Royce’nin yeni dönemdeki işbirliğinin hem uluslararası yatırımcılar açısından hem şirketlerin bundan sonraki performansları açısından katkılar sunacağını ifade eden Bolat, “Bu bir al-sat ya da sat-al ilişkisi değildir, bu bir birlikte büyüme, birlikte gelişme, kazan-kazan ilişkisi olacaktır. Taraflar da umut ediyorum ki bundan çok memnun kalacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
Bolat, Ticaret Bakanlığı olarak, Küresel Tedarik Zinciri (KTZ) Yetkinlik Projesi Desteği ile Turquality ve marka destek programlarıyla önemli destekler verdiklerini ifade ederek, Türkiye Yüzyılı vizyonuyla çalışmalarına devam edeceklerini sözlerine ekledi.
BAKAN TUNÇ: CUMHURİYETİMİZİN İKİNCİ YÜZYILINA BAŞLARKEN YENİ BİR ANAYASA İHTİYACI OLDUĞU AÇIK
Anayasa’da yapılan değişikliklerin vesayetçi ruhu azalttığını ve hukuk devleti ilkesini tahkim ettiğini dile getiren Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Ülkemizin, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına başlarken yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğu açık.” dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye Adalet Akademisince, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün İncek’teki Personel Eğitim Merkezi’nde düzenlenen Hâkim Savcı Adayları Eğitim Açılışı ve Mezuniyet Töreni’ne katıldı. Konuşmasına “Adalet mülkün temelidir” sözünü hatırlatarak başlayan Bakan Tunç, “Sizler, mesleklerin en kutsalına talip oldunuz. Sizler insan onurunu korumaya talip oldunuz. Sizler adaleti gerçekleştirmeye talip oldunuz. Sizler hukukun üstünlüğünü, adaleti tesis etmeye talip oldunuz. Sizler görev yapacağınız o kürsülerde haksızın şirret çığlıkları arasında haklının sessizliğini eğer duyabilecekseniz işte o zaman görevinizi tam layıkıyla yapmış olacaksınız.” dedi.
Adaletin hayatla kucaklaşmasının insan eliyle gerçekleşeceğini bildiren Tunç, “Sizler adaleti hakkıyla yerine getirirseniz, devletin bekasını da korumuş olacaksınız. Adaleti hakkıyla yaşatırsanız, insanı da yaşatmış, güçlendirmiş olacaksınız. Hakimlik savcılık mesleği en başta adaletin temsilcisi olmaya aday olmaktır. Sadece adil olmanız da yetmez, aynı zamanda da adil görünmeniz gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.
HAKİM VE SAVCI, MİLLETİN HİZMETİNDE OLDUĞUNU ASLA UNUTMAMALIDIR
Bakan Tunç, hakim ve savcılık mesleğinin, hukuku uygulayarak toplumun huzurunu amaçlayan büyük bir sorumluluğu gerektirdiğine işaret ederek, “Bu sorumluluğu yerine getirirken hakim ve savcı, milletin hizmetinde olduğunu asla unutmamalıdır. Hakim ve savcı, millet adına, millet için karar verdiğini her daim aklında bulundurmalıdır.” dedi.
Hakim ve savcının, kendisine ve yakınlarına nasıl davranılmasını istiyorsa vatandaşlara da aynı şekilde davranması gerektiğini dile getiren Bakan Tunç, hakim ve savcıların meslek öncesi eğitimlerine önem verdiklerini, bunun yanında meslek içi eğitimi de önemsediklerini kaydetti.
Hakim ve savcı adaylarına, yüksek lisans eğitimlerini sürdürmeleri ve yabancı dil öğrenmeleri tavsiyesinde bulunan Bakan Tunç, “En önemlisi de özgür bir aklı ve muhakemeyi de hiçbir zaman göz ardı etmeyeceğiz. Kendi hür ve temiz vicdanımızla hukukun üstünlüğü, temel insan hakları ve milletimizin öncelikleri hep temel kılavuzumuz olacak.” şeklinde konuştu.
DEPREM BÖLGESİNDE İNŞAATINA BAŞLADIĞIMIZ ADALET SARAYLARIMIZI TAMAMLAYACAĞIZ
Adalet Bakanı Tunç, son yıllarda mevzuat ile yargı kurumlarının fiziki şartlarının iyileştirilmesi anlamında önemli adımlar atıldığını belirtti.
Aralarında yeni Ankara Adalet Sarayı’nın da bulunduğu yeni adliye binalarının yapım çalışmalarının devam ettiğini aktaran Bakan Tunç, “Şu anda inşaatı devam eden 14 adalet binamız var. 32 tane de etüt, proje kapsamında adalet binalarımız var. Tabii ki deprem bölgesi önceliğimiz. Deprem bölgesinde inşaatına başladığımız adalet saraylarımızı da bir an önce tamamlamanın gayreti içerisindeyiz.” bilgisini paylaştı.
HEDEFİMİZ, DEMOKRATİK, SİVİL, KATILIMCI BİR ANAYASA
Bakan Tunç, mevzuat iyileştirilmesi anlamında temel kanunlarda ve Anayasa’da değişiklikler yapıldığını, önemli reformların hayata geçirildiğini bildirdi.
Anayasa’da yapılan değişikliklerin vesayetçi ruhu azalttığını ve hukuk devleti ilkesini tahkim ettiğini dile getiren Bakan Tunç, buna rağmen Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyaç duyduğunu kaydetti. Bakan Tunç, şöyle devam etti:
“Tabii ki hedefimiz demokratik, sivil, katılımcı bir anayasa. Darbe anayasasında vesayetçi ruhu ortadan kaldırmaya yönelik sessiz devrim sayılan reformları hayata geçirmişsek de Anayasamızdaki birçok değişiklik hem yeknesaklığın bozulması hem zaman içerisindeki maddeler arasındaki çelişkiler nedeniyle uygulamada bazı problemlerin ortaya çıkması ve o maddelerin arasına sinmiş olan vesayetçi ruhun tam anlamıyla ortadan kaldırılmamış olması nedeniyle ülkemizin, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına başlarken yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğu açık.”
Yılmaz Tunç, yeni anayasa çalışmalarının devam ettiğini belirterek, TBMM’de uzlaşmayla çıkmasını beklediğini dile getirdi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.