Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü Programı’nda yaptığı konuşmada, “Devlet olarak kadına yönelik şiddetle mücadeleyi temel politikamız hâline getirdik. Bu amaçla, 2011 yılında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızı kurduk. Bakanlığımızın her çalışmasını yakından takip ederek, destekleyerek, samimiyetle sahiplenerek hatta gerektiğinde mücadeleye bilfiil katılarak kadınların yanında yer aldığımızı gösterdik” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile Haliç Üniversitesi’nde düzenlenen Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Birleşmiş Milletler tarafından 24 yıl önce kabul edilen, ‘25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde gerçekleştirdikleri programın hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de de her 25 Kasım gününün bu çerçevede düzenlenen çok sayıda etkinlikle idrak edildiğini kaydetti.
“Amacımız, erkeği ve kadınıyla milletimizin her bir ferdinin, kendi hayatında ve toplumda kadına yönelik şiddet konusunda bilinç sahibi olmasıdır” açıklamasında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hamdolsun, Türkiye bu hususta eskisiyle mukayese edilemeyecek derecede ileri bir seviyeye ulaşmıştır. Her ne kadar, yaygınlaşan medya ve sosyal medya üzerinden yürütülen kasıtlı kampanyalarla bu başarıyı gölgelemek isteyenler varsa da bilhassa hanım kardeşlerimiz hakikati gayet iyi biliyor” diye ekledi.
“KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEYİ, AİLEYİ GÜÇLENDİRME MÜCADELEMİZİN AYRILMAZ BİR PARÇASI OLARAK GÖRÜYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her ne kadar medya ve sosyal medya üzerinden yürütülen kasıtlı kampanyalarla bu başarıyı gölgelemek isteyenler varsa da bilhassa kadınların hakikati gayet iyi bildiğini belirterek, şöyle devam etti: “Devlet olarak kadına yönelik şiddetle mücadeleyi temel politikamız hâline getirdik. Bu amaçla 2011 yılında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızı kurduk. Bakanlığımızın her çalışmasını yakından takip ederek, destekleyerek, samimiyetle sahiplenerek, hatta gerektiğinde mücadeleye bilfiil katılarak kadınların yanında yer aldığımızı gösterdik. Bazıları bakanlığımızın adındaki aile kavramını öne sürerek, kadınlar için yaptığımız hizmetleri unutturmaya ve gölgelemeye çalışıyor.”
Ailenin kadınıyla, erkeğiyle, çocuğuyla, yaşlısıyla, toplumu oluşturan o devasa yapının kilit taşı olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aile olmadan sadece birey olarak insanın varlığı eksik kalır. Ülkemizde aile kurumumuza yönelik saldırıların, kadınların haklarını savunmakla hiçbir ilgisinin olmadığının hepimiz farkındayız. Bu tür saldırıların gerisinde aileden başlayarak millî bünyemizi çökerterek, milletimizi var eden hasletleri ortadan kaldırma gayesi vardır. Huzurlu, güvenli, üyelerinin birbirine saygı duyduğu bir aile aynı zamanda kadına yönelik şiddete karşı en muhkem kalemizdir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadına veya çocuğa yönelik şiddetin olduğu bir birlikteliğin her şeyden önce aile kavramının ruhuna ve özüne ters olduğunun ortada olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Soruyorum sizlere; kadının şiddet gördüğü bir beraberliği temelinde karşılıklı şefkatin, merhametin ve hürmetin olduğu aile kavramıyla tanımlayabilir miyiz? Çocuğun fiziki veya psikolojik şiddete maruz kaldığı bir yapının sağlıklı bir aile olduğunu kim iddia edebilir? Bunu kim söyleyebilir? Biz kadına yönelik şiddetle mücadeleyi aileyi yüceltme ve güçlendirme mücadelemizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Yani aileye sahip çıkarak şiddet meselesi başta olmak üzere kadınların tüm haklarının da korunmasını sağlamayı amaçlıyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığımızdan başlayarak, Başbakanlığımız ve Cumhurbaşkanlığımız dönemindeki icraatlarımızla bu doğrultuda önemli bir dönüşümü gerçekleştirdiğimize inanıyorum.”
Bugünkü toplantının konusu olan Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 2024 Yılı Faaliyet Planı’nın bu dönüşümlerin sadece bir örneği olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 21 yıl içinde sayması saatler alacak nice reformu ve düzenlemeyi kararlılıkla hayata geçirdiklerini aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkede kadına yönelik şiddetle mücadelede en büyük devrimi 2012 yılında çıkarılan 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu’yla yaptıklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, marjinal grupların ve sapkın akımların istismar malzemesi hâline gelen İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin, kadınların hakları ve onlara yönelik şiddetle mücadeleye en küçük bir olumsuz etkisinin olmadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda belli çevreler tarafından yürütülen tezviratın hiçbir temelinin ve dayanağının olmadığını vurgulayarak, “Çünkü mücadelenin asıl somut araçları, 6284 sayılı Kanun başta olmak üzere hukukumuza derç ettiğimiz mevzuat ile zihinlerde gerçekleştirdiğimiz dönüşümdür. Bu kanun, kadın hakları ve ailenin korunması açısından spekülasyonlara kurban edilemeyecek kadar mühim bir kazanımdır. Bu kazanımların örselenmesine kesinlikle izin vermeyeceğiz” ifadesini kullandı.
Kanunun mahiyetinde ve uygulanmasında sorunlar varsa çözecek, eksikler varsa giderecek, daha da güçlendirilmesi gereken unsurlar varsa gereğini mutlaka yapacaklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu amaçla mevzuatı sürekli geliştirip yenilediklerini anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu çerçevede 2006 yılında yayımladığımız çocuk ve kadınlara yönelik şiddete ve cinayetlere karşı alınacak tedbirlerle ilgili genelgeyi, bugün yayımladığımız yeni bir genelgeyle güncelledik. Yeni genelgemizle kurduğumuz Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon Kurulu’nun, Türkiye Yüzyılı’na yakışır faaliyetler yürüteceğine inanıyoruz” diye konuştu.
“2024 YILI FAALİYET PLANI, KADINA YÖNELİK ŞİDDET KONUSUNDAKİ GÜÇLÜ İRADEMİZİN SOMUT BİR İFADESİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün kamuoyuyla paylaştıkları 2024 Yılı Faaliyet Planı’nın, ilgili bakanlıkların ve kurumların katkılarıyla hazırlandığını aktardı.
Son faaliyet planının, adalete erişim ve mevzuat, politika ve koordinasyon, koruyucu ve önleyici hizmetler, toplumsal farkındalık, veri ve istatistik başlıklarında beş ana hedef üzerine inşa edildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu plan, 66 alt hedefi ve 218 faaliyet başlığıyla kadına yönelik şiddet konusundaki güçlü irademizin somut bir ifadesidir” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, planın detayları ve yapılacak faaliyetler hakkında salonda izlenen videoyu anımsatarak, “İnşallah planda belirlenen hususların etkin ve kuşatıcı bir şekilde hayata geçirilmesini sağlayacağız. Ülkemizin 81 vilayetinin tamamında faaliyet gösteren kadın konukevleri, ŞÖNİM’ler ve Sosyal Hizmet Merkezleriyle, şiddete maruz kalan kadınları devlet güvencesi altına alıyoruz” bilgisini paylaştı.
Kamu görevlileri ve vatandaşlardan oluşan 4 milyonun üzerinde kişiye verilen eğitimler ve seminerlerle “kadına yönelik şiddete karşı sıfır tolerans” ilkesinin altyapısını oluşturduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şiddetsiz bir Türkiye Yüzyılı için yürüttükleri çalışmaları kesintisiz bir şekilde sürdürdüklerini kaydetti.
Siyaset yolculuğunun her safhasını kadınlarla birlikte yürüyen bir kardeşleri olarak bugünlere siyaset mühendislikleriyle değil, onların hayır dualarıyla geldiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin ve milletimizin hayrına hangi mücadeleye girdiysek kadınların desteğini daima yanımızda bulduk. Hayatımıza kastetmeye varan hain saldırıları siz kadınların desteğiyle püskürttük. Biliyorsunuz, 15 Temmuz menfur darbe girişiminde hayatları pahasına darbecilere direnen, tanklara, uçaklara, ölüm kusan silahlara meydan okuyan milyonların en ön safında kadınlar vardı” sözlerini sarf etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk demokrasisini 28 Şubat karanlığından çıkartıp, önce 2023 hedefleri, şimdi de Türkiye Yüzyılı aydınlığına çıkartanlar yine kadınlardır, Aybüke öğretmenlerdir” dedi.
“DİYARBAKIR ANNELERİ’Nİ YÜREKTEN SELAMLIYORUM”
Kıyafetleri yüzünden okul kapılarından, üniversite amfilerinden, iş hayatından, kamudan dışlanmaya çalışılan kadınların mücadelesinin, Türk demokrasi tarihinin en önemli sayfalarından biri olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Diyarbakır’da tuttukları evlat nöbetiyle terör örgütüne kâbuslar yaşatan kadınların hakkını asla ödeyemeyiz. Buradan bir kez daha bölücü terör örgütünün kanlı, kirli ve kalleş yüzünü direnişleriyle deşifre eden Diyarbakır Anneleri’ni yürekten selamlıyorum” diye konuştu.
Evinde, fabrikada, tarlada, kendi işinin başında, alın teriyle, emeğiyle fedakârca destan yazan kadınların başarılarıyla gurur duyduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Maruz kaldıkları tüm ayrımcılıkların üstesinden gelerek hayatın her alanında isimlerini tarihe altın harflerle yazdıran kadınların her birini huzurlarınızda tebrik ediyorum” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadınların bireysel özgürlüklerinden siyasi ve sosyal alandaki varlıklarına kadar her konuda gösterdikleri gayreti, bir lütuf veya imtiyaz değil, “hak mücadelesi” olarak gördüklerinin altını çizerek, şöyle devam etti: “Bizim gönül ve fikir dünyamızda kadın ve erkek, Allah’ın kulu olmakla da vatandaş olmakla da eşittir, biri diğerinden üstün değildir. Üstünlük gayrettedir, üretkenliktedir, ilimdedir, ahlaktadır, takvadadır, merhamettedir, erdemli olmaktadır. Bu anlayışla cinsiyetinin ötesinde insan sıfatıyla sahip olduğu hakları için çile çeken, mücadele veren, adeta canını dişine takan kadınların hep yanında yer aldık, almayı da sürdürüyoruz.”
Her konuda olduğu gibi bu hususta da eksiklikler ve aksaklıklar olabileceğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunların hepsi zaman içinde çözülebilir, düzeltilebilir, telafi edilebilir meselelerdir. Önemli olan hak mücadelesindeki samimiyettir. Kadınların hak taleplerinde onlara verdiğimiz destekte samimi olduğumuz için bugünlere geldik” düşüncesini dile getirdi.
3 Kasım seçimleriyle “Anadolu ihtilalini” kadınlarla birlikte başlattıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadınlara hitaben sözlerini şöyle sürdürdü: “Türk demokrasisini vesayetin karanlığından sizlerle birlikte çıkardık. Milletimizin iradesine vurulan prangaları sizlerle birlikte parçaladık. Terör örgütlerinin hain emellerini birlikte hüsrana uğrattık. Önümüze konan irili ufaklı bütün engelleri sizlerle birlikte aştık. Ne kadar çetin olursa olsun tüm zorlukların üstesinden sizlerle birlikte geldik. Hak ve hürriyetlerimize yönelik saldırıları birlikte savuşturduk. Türkiye’nin hedefleri doğrultusunda yürümesini sizlerle birlikte sağladık. Türkiye’nin son 21 yılda her alanda yazdığı başarı hikâyesinin kahramanı, toplumumuzun diğer kesimleriyle birlikte hiç şüphesiz kadınlardır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin başarılarının üzerini örtmek, insanların umutlarını söndürmek, gençlerin hayallerine ket vurmak isteyen ve siyasetteki tek gayesi bu olan kötümser bir zihniyet olduğunu söyledi.
“Bu kafanın her konu gibi kadınların kazanımları hususunda da gerçeği ters yüz etmenin, pireyi deve yapmanın” peşinde olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin 21 yılda nereden nereye geldiğini kabul etmek istemeyenlerin iflahının mümkün olmadığını, pek çok hadisede yakinen tecrübe ettik. Eski Türkiye özlemiyle yanıp tutuşan bu kesimin amacı, demokratik yarışla ülke yönetimine gelmek değil, darbe ve vesayet yoluyla sorumsuz yetkili olarak keyiflerince hareket etmektir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu uğurda şimdiye kadar her şeyi yaptılar, her yolu denediler, her türlü omurgasızlığı, ilkesizliği sergilediler. Hatta ellerinde, yine söylüyorum, şehit öğretmenimiz Aybüke Yalçın’ın, merhum Ayşenur Kalkan’ın, evlatlarını korumak için bombaların üzerine atlayan Hatice Belgin’in ve daha nice kadın kahramanımızın kanı onların ellerinde, ciğerlerinde kalmıştır. Oysa bu ülkede eli öpülecek kadın aranıyorsa, böyle bir saygıya layık olanlar herkesten önce vatanımız için canlarını ortaya koyan şehitlerimizin yiğit analarıdır, eşleridir, başımızın tacı öğretmenlerimizdir. 15 Temmuz gecesi ellerinde bayraklarıyla darbecilere direnen demokrasi neferleridir.”
“KADINLAR DA HAKİKATLERİN FARKINDA OLDUĞU İÇİN YÜRÜTÜLEN İSTİSMAR FAALİYETLERİ ARTIK TABAN TUTAMIYOR”
“Bizim insanımız, basiret ve ferasetiyle temayüz etmiş bir millettir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin kimin samimi olduğunu, kimin de meseleleri istismar ettiğini çok iyi gördüğünü söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin vicdan ve fikir terazisinde bunun değerlendirmesini çok iyi yaptığını belirterek, “Hamdolsun, milletimizin her bir ferdi gibi kadınlar da hakikatlerin farkında olduğu için yürütülen istismar faaliyetleri artık taban tutamıyor. Tüm hayatları kendileri gibi düşünmeyenleri ve davranmayanları yaşam biçimleri üzerinden tahkir etmekle geçenlerin yaşam tarzı yaygaraları komiktir. Hatta daha ötesi trajikomiktir” dedi.
Hiç uzağa gitmeden, Gazze’deki insani dramın bunun en çarpıcı örneği olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Farklı siyasi görüşten, inançtan, kökenden vatandaşlarımızın neredeyse tamamının ortaklaştığı bir meselede dahi bunlar sınıfta kaldılar. İstisnaları bir tarafa bırakırsak, bu çevrelerin haftalardır Gazze’de alçakça katledilen binlerce çocuk ve kadın için tek kelime ettikleri vaki değildir. Buna karşılık doğruluğu şüpheli kimi örnekler üzerinden zalimleri ve onların aparatlarını desteklemeyi maharet sayıyorlar” ifadelerini kullandı.
“HER ALANDA ÜLKEMİZİ HAK ETTİĞİ YERE GETİRMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin demokrasisine, hukukuna, kalkınmasına, istiklal ve istikbal mücadelesine bu kadar büyük darbeler vuran bu zihniyetin yol açtığı ağır maliyeti senelerce geri kalmışlık, faşist baskılar, zulüm olarak ödediklerini ifade ederek, şöyle konuştu: “Kalkınma ve demokrasi yolculuğuna beraber başladığımız ülkeler ilerlerken, sırf birilerinin ideolojik bağnazlıklarından dolayı Türkiye on yıllar boyunca kılık kıyafetle, okumak isteyen kadınların başörtüsüyle uğraştı. Lafa gelince kültürden, sanattan, ilerlemeden, bilimden bahsedenler, kızlarımızı kazandıkları üniversitelerin kapısından içeriye dahi sokmadılar. Kılık kıyafet özgürlüğünün iptali için Anayasa Mahkemesine koşanlar, başörtüsüne ‘bir metrekarelik bez parçası’ diyerek hareket edenler yine bu faşist zihniyetin mensuplarıydı.”
“KADINLARI EZEN, ONLARI HOR HAKİR GÖREN TAASSUPLA KARARLI BİR MÜCADELE YÜRÜTTÜK”
İleri demokrasiyi, insan hak ve hürriyetlerini, her alanda güçlü ekonomiyi millete ve Türkiye’ye çok gördüklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Üreten, ihracat yapan, her alanda tam bağımsızlık yolunda emin adımlarla ilerleyen bir Türkiye gerçeğinden rahatsız oldular. Ülkemizin bir daha böyle felaketlerle karşılaşmaması için yönetim sistemi değişikliği dâhil demokratik bir sistem içinde yapılabilecek her şeyi yaptık. Aynı şekilde gelenek göreneklerimizin arkasına saklanarak kadınları ezen, onları hor hakir gören taassupla da kararlı bir mücadele yürüttük. Önümüzdeki dönemde de reformlarımızı sürdürerek, ihtiyaç duyulan her alanda ülkemizi hak ettiği yere getirmeye devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu çerçevede kadınların taleplerine de önceliklerinin en başında yer verdiklerini dile getirerek, şöyle devam etti: “Kadını dışlayan bir ülke de bir siyaset de bir program da sahip olduğu insan zenginliğinin yarısından vazgeçmiş demektir. Ne tarihimiz, ne medeniyetimiz, ne kültürümüz, ne gelenek göreneklerimiz böyle bir savrukluğa ve adaletsizliğe cevap verir. Biz bu anlayışla ne diyoruz Türkiye Yüzyılı, kadınların yüzyılı olacaktır. İnşallah 21 yılda verdiğimiz her imtihan gibi ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonumuzu da hayata geçirecek, bu zaferin sevincini kadınlarla birlikte kutlayacağız. Kadını, erkeği, genci ve yaşlısıyla tam bir dayanışma içinde mücadele ederek, Allah’ın izniyle şiddetsiz bir Türkiye’yi sizlerle birlikte inşa edeceğiz.”
“Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 2024 Yılı Faaliyet Planı”nı, bu doğrultuda atılmış çok kıymetli bir adım olarak gördüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Planın titizlikle uygulanması noktasında, devletimizin tüm kurumlarıyla birlikte sivil toplum kuruluşlarımızın ve milletimizin her bir ferdinin gerekli hassasiyeti göstereceğine yürekten inanıyorum. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak biz de planın başarısı için her türlü desteği vermekten geri durmayacağız. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kadınların hak ve hukuk mücadelesinde yanlarında yer alacağız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin kalkınmasında, güçlenmesinde, aydınlık yarınların müjdecisi olan Türkiye Yüzyılı’nın inşasına yaptıkları katkılar için kadınlara teşekkür ederek, faaliyet planının hayırlı olmasını diledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı (COP29) Dünya Liderleri İklim Zirvesi nedeniyle bulunduğu Azerbaycan’ın başkenti Bakü’deki temasları kapsamında, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev ile bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı (COP29) Dünya Liderleri İklim Zirvesi nedeniyle bulunduğu Azerbaycan’ın başkenti Bakü’deki temasları kapsamında, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile görüştü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM COP29 Konferansı Devlet ve Hükûmet Başkanları Yüksek Düzeyli Oturumu’nda yaptığı konuşmada, “2024-2030 yıllarını kapsayan iklim değişikliği azaltım ve uyum strateji eylem planlarımızı uygulamaya aldık. Toplam kurulu güç içerisinde yenilenebilir enerjinin payını yüzde 59’a yükselttik. Bu oranla Avrupa’da beşinci, dünyada 11’inci sıradayız. 2053 net sıfır emisyon hedeflerimiz için temel önceliklerimiz; yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve nükleer enerjidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bakü’de düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı Dünya Liderleri İklim Zirvesi Devlet ve Hükûmet Başkanları Yüksek Düzeyli Oturumu’nda bir konuşma yaptı.
Zirveye ev sahipliği yapmasından dolayı Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’i tebrik ederek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin iklim krizinin menfi etkilerinin en yoğun hissedildiği ülkeler arasında olduğuna işaret ederek, “2053 yılı için net sıfır emisyona ulaşma ve yeşil kalkınma vizyonumuz ekseninde kilit sektörlerimizi dönüştürüyoruz. Yeşil finans stratejisini uygulama ve ulusal yeşil taksonomi oluşturma gayretlerimiz devam ediyor” dedi.
Emisyon ticaret sistemini de içeren eden İklim Kanunu’nu çok yakında Meclis’e sunacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “COP-29 öncesinde iki yıllık şeffaflık raporumuzu ve uzun dönemli iklim stratejimizi yazmanlığa ilettik. 2024-2030 yıllarını kapsayan iklim değişikliği azaltım ve uyum strateji eylem planlarımızı uygulamaya aldık. Toplam kurulu güç içerisinde yenilenebilir enerjinin payını yüzde 59’a yükselttik. Bu oranla Avrupa’da beşinci, dünyada 11’inci sıradayız. 2053 net sıfır emisyon hedeflerimiz için temel önceliklerimiz; yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve nükleer enerjidir.”
“SIFIR ATIK PROJESİ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİYLE MÜCADELEMİZE İLAVE GÜÇ KATIYOR”
31 bin megavat olan rüzgâr ve güneş enerjisi kurulu gücünü 2035 yılında 120 bin megavata çıkaracaklarını ve nükleer enerjide ise 2050 senesinde 20 bin megavatlık bir kapasiteye ulaşmayı hedeflediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2024-2030 yıllarını kapsayan Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planımızla 100 milyon ton karbondioksit eşdeğeri emisyon azaltımı öngörüyoruz. Elektrikli millî otomobilimiz TOGG’u yaygınlaştırmaya devam ediyoruz. Eşim Emine Erdoğan’ın himayesinde başlatılan ve küresel düzeye taşınan Sıfır Atık Projesi iklim değişikliğiyle mücadelemize ilave güç katıyor. Bu sayede projenin başlangıcından bu yana 5,9 milyon ton sera gazı emisyonunun önüne geçtik” dedi.
Su kaynaklarımızın etkin kullanımı için su verimliliği seferberliği ilan ettiklerini ve Millî Ağaçlandırma Günü olarak belirledikleri her 11 Kasım’da milyonlarca fidanı toprakla buluşturduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tabii tüm bu gayretlerin ekonomik maliyeti çok yüksektir. Küresel mücadelemizi daha güçlü ve etkili kılmak bakımından bilhassa gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaçlarına cevap verecek bir iklim finansmanı hedefinin bu zirvede belirleneceğine inanıyorum” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hitabını şöyle sürdürdü: “Gelecek nesiller için adil, sürdürülebilir ve doğaya saygılı bir dünyayı inşa etmek için Birleşmiş Milletler 79. Genel Kurulunda gelecek paktını kabul ettik. Bugün burada gelecek nesillere daha adil bir dünya bırakmayı konuşurken, İsrail’in Filistin ve Lübnan’ı hedef alan hukuk, ahlak ve vicdan dışı saldırıları devam ediyor. Mevcut hükûmet maalesef çocuk, kadın ve yaşlı demeden insanları katletmeyi, büyük bir çevre kıyımına yol açmayı sürdürüyor. İsrail saldırıları nedeniyle toprağa ve yeraltı sularına sızan kimyasallar Gazzeli çocukların geleceğini şimdiden karanlığa bürümüştür. Bu ağır insani ve çevre felaketine sebep olanların uluslararası mahkemelerde bunun hesabını vermeleri gerektiğini düşünüyoruz.”
2026 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği 31. Taraflar Konferansı’na ev sahipliği yapmak için adaylıklarını açıkladıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin adaylığına destek veren ülkelere teşekkür ederek, değerlendirmeleri sürenlerin de desteklerini beklediklerini söyledi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.