Cumhurbaşkanı Erdoğan, Danıştay’ın 155. Kuruluş Yıl Dönümü ve İdari Yargı Günü Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Amacımız; ülkemizi yeni ve sivil bir Anayasaya kavuşturarak, diğer alanlarla birlikte yargımıza da önemli bir hizmet yapacağımıza inanıyoruz. Türkiye’yi, millî irade eliyle hazırlanmış sivil ve özgürlükçü bir Anayasaya kavuşturmak istiyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Danıştay’ın 155. Kuruluş Yıl Dönümü ve İdari Yargı Günü Töreni’ne katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende yaptığı konuşmada Şûrayı Devlet’ten bugüne Danıştay’a emeği geçen başkanlar, üyeler, hâkim ve savcılar ile personeli saygıyla yâd ettiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin idari reform tarihinin en önemli adımlarından biri olan Danıştay’ın kuruluşundan bugüne, sürekli gelişerek hizmet vermeyi sürdürdüğünü, devletle vatandaş arasındaki ihtilafların hukuki sınırlar içinde ve hakkaniyet duygusuna uygun çözülmesinde çok önemli görevler ifa ettiğini vurguladı.
2017’deki Anayasa değişikliğiyle ülke tarihinin en önemli yönetim reformlarından birini gerçekleştirdiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ni kurarken, güçler ayrılığı ilkesini de tahkim ettik. Yasama, yürütme ve yargı arasındaki ilişkileri daha keskin hatlarla belirleyerek, demokrasimizin standardını yükselttik. Yine bu Anayasa değişikliğiyle yargının bağımsızlığı umdesine tarafsızlığı ibaresini de ekledik. Böylece yargıyı, geçmişte içine düştüğü tartışmalardan kurtaracak önemli bir adım attık.”
“YARGIMIZI İHANET ÇETESİ MENSUPLARINDAN TEMİZLEYEREK YENİ BİR DÖNEM BAŞLATTIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yargı ile diğer erkler, özellikle de yürütme arasındaki ilişkilerin, dünyanın her yerinde tartışmalara konu olduğuna dikkati çekerek şöyle konuştu: “Ancak ülkemizde, vesayet ve darbe süreçlerinde bu tartışmalar, gerçekten can acıtıcı, kurumları yıpratıcı bir şekil almıştır. Mesela, bir dönem yargımızın üzerine çöken FETÖ gölgesi hepimizi çok üzmüştür. Hamdolsun, devletimizin diğer kurumlarıyla birlikte yargımızı da bu ihanet çetesi mensuplarından temizleyerek, yeni bir dönem başlattık. Ülkemizin, her türlü hukuk dışı oluşum gibi, hangi isim ve görünüm altında olursa olsun, terör örgütleriyle yürüttüğü mücadelede yargımızın gösterdiği sağlam duruşun şahidiyiz. Her ne kadar, vesayet dönemi hayali ve hevesiyle yargı kurumlarımıza saldıranlar hâlâ varsa da artık bu taktik söylemlere kimse itibar etmiyor. Milletimiz, kendi adına karar veren yargı kurumlarına, giderek daha güçlü bir şekilde güvenmekte, sarıp sarmalamaktadır.”
YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI
Ülkeyi yeni ve sivil bir Anayasa’ya kavuşturarak, diğer alanlarla birlikte yargıya da önemli bir hizmet yapacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’yi, millî irade eliyle hazırlanmış sivil ve özgürlükçü bir Anayasa’ya kavuşturmak istiyoruz. Bunu başarmamız, demokrasimizin üzerindeki son bulutların da dağılması anlamına gelecektir. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun en önemli hedeflerinden biri bu olacaktır. Seçimlerin ardından bu konuyu, hem milletimizin hem Meclisimizin gündemine tekrar taşıyacağız. Yargı temsilcilerimizden de bu hususta katkı bekliyoruz” dedi.
Türkiye’nin 2 asırlık demokrasi serencamının son yarım yüzyılını bizzat yaşadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Aklımızın ermeye başladığı yıllara dair ilk hatıramız 1960 darbesi ve sonrasında yaşanan acı görüntülerdir. İlk gençlik yıllarımızı muhtıra tartışmalarıyla geçirdik. Ardından ülkenin ideolojik çekişmelerinden sokak kavgalarına, terör eylemlerine evrildiği süreci yaşadık. Bu sürecin aslında 12 Eylül darbesinin zeminini hazırlama oyunu olduğunu, ilerleyen dönemlerde bizzat projenin sahiplerinin ikrarıyla öğrendik. Siyasetin yeniden toparlanmaya çalıştığı 1980’li yılları, 1990’ların siyasi istikrarsızlık ve sosyal gerilim dönemi izledi.”
“ÜLKEMİZE BU UTANCI YAŞATANLARIN HİÇBİRİNİ ASLA UNUTMAYACAĞIZ”
“Demokrasi tarihinin en yüz kızartıcı dönemi” olarak tanımladığı 28 Şubat’ta, kimin nerede durduğunun, hafızalarında hâlâ tüm ayrıntılarıyla canlı olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemize bu utancı yaşatanların, siyasetçisinden akademisyenine kadar hiçbirini asla unutmayacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, böyle bir iklimde siyasete yeni bir ses, yeni bir yaklaşım, yeni bir program getirerek, milletten yetki istediklerini kaydetti.
Son 21 yılda her ne yapılmışsa, gerisinde asırlık demokrasi ve kalkınma eksiklerini telafi etme çabası olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’ye o kadar çok vakit kaybettirdiler, milletimizin enerjisini o kadar boş yere harcattılar ki kaybedecek tek bir anımız, tek bir günümüz yoktu” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, güven ve istikrar iklimini zehirleyerek siyaseti ve yönetimi rayından çıkarma çabalarının, kendi dönemlerinde de hiç eksik olmadığını ifade ederek, şunları kaydetti: “Ama önceki süreçlerden farklı olarak biz, dirayetli ve kararlı duruşumuzla milletimizin desteğini hep yanımızda tutmayı başardık. Hatırlarsanız, 15 Temmuz gecesi televizyonlara bağlandığımda bir şey söylemiştim. Demiştim ki, biz milletin gücünün üstünde güç tanımıyoruz. Evet, bu güç bizi vesayetin cenderesinden, terör örgütlerinin saldırılarından kurtardığı gibi, darbecilerin silahlarının namlularına da göğsünü siper etti. Biz de milletimize şükranımızı eserlerimizle, hizmetlerimizle, reformlarımızla gösterdik, gösteriyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski Türkiye’de kendilerinin yaşadığı sıkıntıların hiçbirini yaşamamış, gördüğü manzaraların hiçbirini görmemiş bir nesil olduğuna işaret ederek, diğer pek çok mesele gibi bu yeni nesle, demokraside, özgürlüklerde, hukuk devletinde bugün bulunulan yerin kıymetini anlatmakta zorlandıklarını belirtti.
Gençlerin mukayesesini, eski Türkiye ile değil, kendilerine göre çok daha iyi uygulamalara sahip ülkelerle yaptığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hâlbuki biz her ülkenin kendi hikâyesi olduğunu, ülkemizin hikâyesinin de hiç de öyle kolay yazılmadığını çok iyi biliyoruz. Bunun için gençlerimize, hem sahip olduğumuz imkânları hem Türkiye Yüzyılı ile ulaşmak istediğimiz hedefleri bıkmadan, usanmadan anlatmayı sürdüreceğiz.” dedi.
Gençlere bırakacakları en büyük mirasın, onlara hayallerini hayata geçirebilecekleri, altyapısı tamamlanmış bir Türkiye olacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yargı teşkilatımıza duyulan güvenin artması, yargının itibarının yükselmesi, bu sürecin önemli kazanımlarından biri olarak ortak hanemize yazılacaktır” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Danıştay’ın 155. kuruluş yıl dönümü ile hâkim ve savcıların Danıştay ve İdari Yargı Günü’nü kutladı.
Konuşmanın ardından Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye takdim etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü Anma Programı’nda yaptığı konuşmada, “Bu destan kökü bu topraklarda olan cesur insanların ruhuyla birlikte vatanını da satan mankurtlara galip gelişidir. Bu destan milletçe bir ve beraber olduğumuzda ne denli iri, diri, güçlü ve yenilmez olduğumuzun en son örneğidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’de “Zaferin Adı Türkiye” temasıyla düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü Anma Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz destanının 9. yıl dönümünde Gazi Meclis’te olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.
Ateşten gömlek giydikleri o imtihan gecesinde olduğu gibi yine güçlü bir şekilde omuz omuza vermiş, birbirlerine sıkıca kenetlenmiş durumda olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, seyrettikleri videoda o meşum geceyi bir kez daha hatırladıklarını, acıyla, hüzünle öfkeyle birlikte dayanışmayı cesareti ve direnişi de tekrar gözlerinin önünden geçirdiklerini ifade etti.
İstiklal ve istikbale sahip çıkan, bu uğurda canlarını feda eden aziz şehitlerin ruhları için Fatiha Suresi okuduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Rabbim dualarımızı, kahraman şehitlerimizin ruhlarına nail eylesin. 15 Temmuz gecesi cesur ve vakur bir tavırla hainlere karşı duran, gövdesini siper edip o hayâsız akını durduran, baş verip ama işgalcilere baş eğmeyen tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Yine o gece canlarını ortaya koyarak vatanına, devletine, ezanına bayrağına sahip çıkan tüm gazilerimize teşekkürlerimi sunuyorum. Darbe girişiminin ilk anlarından itibaren sokakları, caddeleri, meydanları dolduran, havalimanlarına akın eden, geleceğine ve iradesine sahip çıkan; zilleti esaret, şehadeti nimet bilen tüm vatandaşlarıma aynı şekilde şükran duygularımı ifade ediyorum. O gece eli yüreğinde bizler için dua eden, nerede olursa olsun tepkisini güçlü bir şekilde ortaya koyan yurt dışındaki 7 milyon vatandaşımıza, gönül coğrafyamızın dört bir tarafında bize destek olan, Türkiye ve Türk milleti için kaygılanan dost ve kardeşlerimize de minnettarlığımı iletiyorum.”
“TÜRKİYE’NİN TÜRKİYE’DEN BÜYÜK OLDUĞU HAKİKATİ, 15 TEMMUZ GECESİ BİR KEZ DAHA ANLAŞILMIŞTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, o gece İstanbul’da okunan ezanların, Bursa’da yükselen salaların, Üsküp’te, Bakü’de Kahire’de yankılandığını dile getirdi.
Pakistan’dan Endonezya’ya, Bosna’dan Somali’ye binlerce kilometre ötede ellerin Türkiye için, Türkiye’nin selameti, kurtuluşu için semaya kalktığını, duaların Türkiye için edildiğini, Kur’anların Türkiye için okunduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Dost ve kardeşlerimiz, dualarıyla direnişlerimize, gözyaşlarıyla zaferimize ortak oldular. Ufku ve vicdanı dünyanın dört bir yanına uzanan bu mübarek toprakların ışığı, yeryüzünün farklı köşelerini de aydınlattı. O gece millet olmanın şuuruna bir kez daha erdik. O gece ümmet olmanın ne manaya geldiğini bir kez daha gördük. O gece cihanşümul kardeşliğimizin sırrına bir kez daha vakıf olduk. Türkiye’nin Türkiye’den büyük olduğu hakikati, 15 Temmuz gecesi bir kez daha hem de çok güçlü bir şekilde anlaşılmıştır. Asırlardır şehit kanlarıyla sulanan bu topraklar, tarihe yön veren destanların yazıldığı topraklardır. Engin birikimiyle, müstesna seciyesiyle, taşıdığı güçlü imanla bu millet, tam bin yıldır mazlumlara umut, düşmanlara korku veren bir millettir. İşte o millet Çanakkale ve Millî Mücadele’den sonra 15 Temmuz gecesi canıyla, kanıyla, bütün varlığıyla kıyamete kadar iftiharla anılacak şanlı bir destan yazmıştır.”
Bu destanın, çıplak ellerin tanklara, uçaklara, bombalara karşı zaferi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu destan kökü bu topraklarda olan cesur insanların, ruhuyla birlikte vatanını da satan mankurtlara galip gelişidir. Bu destan milletçe bir ve beraber olduğumuzda ne denli iri, diri, güçlü ve yenilmez olduğumuzun en son örneğidir. Son nefesini 10 bin kilometre ötede vatansız olarak verdikten sonra tam da cibilliyetine yakışır şekilde bir çukura atılan FETÖ elebaşının kurduğu tuzak, 15 Temmuz gecesi milletimizin dik duruşuyla, cesur duruşuyla, kahramanca direnişiyle darmadağın olmuştur. FETÖ’cülerin ülkemizi sürüklemek istediği kirli bataklık, o gece sabaha kadar verilen kararlı mücadeleyle ebediyen kurutulmuştur. Milletimiz, göğsünü kurşunlara siper ederek sadece hain darbeyi boşa çıkarmakla kalmamış, aynı zamanda bir işgal girişimini de püskürtmüştür” diye konuştu.
“O GECE AKI DA KARASI DA GEÇİTTE BELLİ OLMUŞTUR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “15 Temmuz gecesi, hem devlet hem de millet olarak alnımızın akıyla verdiğimiz zorlu sınav, tarihimizin en kritik dönemeçlerinden biri oldu” ifadesini kullandı.
O gece uğranılan büyük ihanetin tarihte eşinin benzerinin olmadığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “15 Temmuz milletimiz için bir turnusol kâğıdı vazifesi gördü. Atalarımızın sözüyle ifade edersek, o gece akı da karası da geçitte belli olmuştur. Bir yanda milletimiz tanklara, uçaklara, mermilere karşı kahramanca direnirken, diğer yanda birileri ‘geç bile kalınmıştı’ diyordu. Şehitlerimiz, gazilerimiz, bu milletin öz evlatları, asker üniforması giymiş teröristlere geçit vermezken kimileri bu kutlu direnişe ‘tiyatro’ diyor, ‘oyun’ diyor, ‘senaryo’ diyor; ahlaksızca ‘kontrollü darbe’ iftirası atıyordu. Birileri de güvenli evlerde, önlerine koyulan keyif kahvelerini yudumlayarak bekle gör stratejisi izliyordu. Bunları ve çok daha fazlasını o gece hep beraber yaşadık. Üstat Necip Fazıl’ın ‘Oluklar çift; birinden nur akar, birinden kir’ mısralarında anlamını bulan o derin tenakuza birlikte şahitlik ettik. Meydanlara koşanlar ile bankamatiklere koşanları, çıplak elleriyle darbeye direnenler ile darbecileri elleri patlayıncaya kadar alkışlayanları, gün vatana sahip çıkma günüdür diye öne atılanlar ile pusuya yatıp kimin kazanacağının hesabını yapanları gördük, yaşadık, bizzat tecrübe ettik. Şundan kimsenin şüphesi olmasın. Tüm bunlar, milletimizin hafızasında silinmemek üzere yerlerini almıştır. Darbeye alkış tutanlar, 15 Temmuz’da yazılan şanlı destana gölge düşürmeye çalışanlar, milletin zaferine çamur atanlar ve gidişata göre pozisyon alanlar emin olun daima utançla anılacaklardır. O gece burada bu yüce çatı altında millî iradeye sahip çıkanların isimleri de aynı şekilde milletimizin kalbine altın harflerle nakşedilmiştir.”
“EZELİ VE EBEDİ KARDEŞLİĞİMİZE GÜVENİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin sokakta kahramanca istiklalini savunurken milletvekillerinin de Meclis’te demokrasiye, milletin muazzez iradesine canları pahasına sahip çıktığını söyledi.
“Gazi Meclis’in şanına yaraşır bir şekilde tıpkı Millî Mücadele günlerinde olduğu gibi milletin emanetine gölge düşürmediniz. Siyasi parti ayırmaksızın o gece milletin istiklal ve istikbal mücadelesine destek olan tüm milletvekillerimize şahsım, milletim adına teşekkür ediyor, Cenabı Allah hepinizden razı olsun, diyorum” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Şunu da çok açık ve net ifade etmek durumundayım; şehitlerimizin fedakârlıkları asla boşa gitmedi ve gitmeyecek. Gazilerimizin mücadeleleri asla boşa gitmedi ve gitmeyecek. Adım adım inşa ettiğimiz Terörsüz Türkiye inşallah onların eseri olacaktır. Ülkemiz yarım asırlık terör boyunduruğundan kurtuldukça her alanda şahlanışa geçecek; ekonomide, savunmada, kalkınmada, güvenlikte, iç ve dış politikada yepyeni bir dönem başlayacak. Terörsüz Türkiye, terörsüz bölgeye giden sürecin kilidini açacak. Türkiye Yüzyılı’nın inşası daha da hızlanacak. Çok kutuplu dünyada Türkiye’miz yeni bir kutup başı olarak inşallah hak ettiği yeri alacaktır. Bundan asla ve asla şüphe duymuyoruz. Çünkü biz milletimize güveniyoruz. Ezeli ve ebedi kardeşliğimize güveniyoruz. Demokrasimizin sorun çözme kapasitesine sonuna kadar güveniyoruz. TBMM’nin tıpkı 15 Temmuz gecesi olduğu gibi tüm farklılıkları bir yana bırakıp dayanışma içinde ülkemizin terörden kurtulma mücadelesine de güçlü destek vereceğine yürekten inanıyorum.”
15 Temmuz şehitleriyle birlikte tüm şehitleri yâd eden ve gazilere hayırlı ömür temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstiklaline aşık, böyle asil, aziz ve cesur bir millete hizmetkarlık yapmayı bizlere nasip eden Rabbime sonsuz hamdediyorum” dedi.
Törenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, Meclis Başkanvekili Celal Adan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ve eski Başbakan Tansu Çiller ile bir süre sohbet etti.
TBMM’de 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla ilk tören, 15 Temmuz Şehitler Anıtı’nda yapıldı.
Törene, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, TBMM Başkanvekili ve DEM Parti Van Milletvekili Pervin Buldan, TBMM Başkanvekili ve MHP İstanbul Milletvekili Celal Adan ile Meclis’te grubu bulunan siyasi partilerin grup başkanvekilleri ve milletvekilleri katıldı.
Kurtulmuş ve beraberindekiler, 15 Temmuz gecesi FETÖ mensuplarınca TBMM’ye atılan ilk bombanın düştüğü alanda yer alan anıta karanfil bıraktı.
15 Temmuz Şehitler Anıtı’ndaki törenin ardından ikinci bombanın düştüğü Şeref Holü’nde anma gerçekleştirildi.
Numan Kurtulmuş ve beraberindekiler, bombanın düştüğü noktada bulunan 15 Temmuz Anı Taşı’na karanfil bıraktı.
Meclis Başkanı Kurtulmuş, anma töreniyle ilgili şu ifadeleri kullandı:
“15 Temmuz’da millî iradeye kasteden hain darbecilerin hedef aldığı millî iradenin tecelligahı Meclisimizde ilk bombanın düştüğü noktada bulunan 15 Temmuz Şehitler Anıtı’na ve Şeref Holü’ne karanfil bırakarak, bu toprakların bağımsızlığı uğruna canlarını feda eden aziz şehidlerimizi bir kez daha rahmetle ve saygıyla andık. Aziz milletimizin yazdığı bu destanı unutmadık, unutturmayacağız. Ruhları şad olsun.”
FETÖ; dini istismar ederek İslam diniyle alakası olmayan yeni bir siyasi, ekonomik ve toplumsal düzen kurmayı amaçlayan yasadışı bir yapılanmadır. Baskı, şantaj, tehdit, suikast, kumpas, casusluk, kara para aklama, yargı gücünü çıkarı için kullanma gibi pek çok suç teşkil eden faaliyet yürüten FETÖ, 15 Temmuz hain darbe girişiminde daha da ileri giderek milletimizin egemenlik haklarına, demokrasimize ve Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerine doğrudan ve açıktan bir saldırı gerçekleştirmiştir.
15 TEMMUZ
15 Temmuz, milletimizin kararlılığıyla yazılan onurlu bir direnişin ve ölümsüz bir zaferin adıdır. Ve o zaferin adı, hiç şüphesiz Türkiye’dir. Cesaret timsali yürekler o gece, tanklara karşı dimdik durmuş, kurşunlara yürümüş, bölünmez bir bütün olarak karanlığa geçit vermemiştir.
Canı pahasına istiklâlini savunan bu yüce duruş, vatan toprağına imanla kazınmış bir iradenin ifadesidir.
Bu büyük birlik ve beraberliğin ilelebet sürmesini diliyor, aziz şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyoruz.
GENÇ GAZETECİLER TÜRKİYE
“Bir FETÖ’cü nasıl anlaşılır? “
Yalan söylemekte, Kumpas kurmakta, Dikizlemekte, Devlet imkanlarını örgüt için kullanmakta, Kamu ve insanların malına konmakta, adam öldürmekte uzmandır bunlar! merhamet ve vicdanları yoktur Makam mevki ve para için her şeyi yaparlar Hak yediler Soru çaldılar, insanlara kumpas kurdular, özellerini teşhir ettiler, o görüntülerle tüm istediklerini aldılar. İşyerlerine Kamu kurumlarına sitelere evlere kameralar kurdular hem insanları izlediler hem dinlediler insanların özel hayatlarına girdiler evlerine gizli kameralar kurdular bu yolla insanları ,şirketleri ,tehdit ettiler .her türlü yolsuzluğu yaptılar Bunlar ne kadar insanlık suçu varsa işledi hala işlemeye devam ediyorlar 40 yıl boyunca sinsi sinsi örgütlendiler. Suçsuz insanları kumpas kurup hapse attırdılar merhametsizler Türkiye’nin ve şirketlerin sırlarını sattılar Casusluk yaptılar. Devleti ele geçirmek için her şeyi yaptılar. Kaç masum insanın yuvasını yıktılar kim bilir? Nice esnafı iflas ettirdiler kurdukları kumpaslarla Mallarını ele geçirdiler Paravan holding ler kurdular insanların Mallarına el kondular. Karşı çıkanı da ölüme yolladılar… Vicdandan yoksun, gaddar, zalim merhamet yoksunudur bunlar Her türlü iftirayı atabilecek, her yalanı söyleyebilecek kadar zalimdirler. FETÖ terör örgütü kadar zalim, başka bir çete ne duyduk ne gördük! “FETÖ’ye bağlı Takım elbiseli Ticari teröristler”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.